ADOZIN 3 mg/ml IV enjeksiyon ve infüzyon için çözelti içeren 2ml 1 ampül Klinik Özellikler

Adenozin }

Kalp Damar Sistemi > Diğer Kalp İlaçları > Adenozin
Vem İlaç Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti | 25 April  2014

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

      Aksesuar by-pass yolları (Wolff-Parkinson-White Sendromu) ile ilişkili olanlar da dâhil olmak üzere, paroksismal supraventriküler taşikardinin normal bir sinüs ritmine hızlı dönüşümünde kullanılır.

      4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

      ADOZİN sadece, hastanın monitörize edilebildiği ve hemen kullanıma hazır kardiyorespiratuvar resüsitasyon ekipmanı ile donatılmış hastanelerde kullanılmalıdır.

      Uygulama şekli:

      Aşağıdaki tabloda verilen artan doz şemasına göre hızlı İ.V. bolus enjeksiyonu ile uygulanmalıdır. Solüsyonun sistemik dolaşıma ulaştığından emin olmak için ya direk olarak damara ya da bir İ.V. hattına uygulanmalıdır. Eğer İ.V. hat içine verilirse, mümkün olduğunca paroksismale enjekte edilmelidir ve akabinde hızla fizyolojik tuzlu su verilmelidir.

      ADOZİN sadece kardiyak izleme imkânı var ise kullanılmalıdır. Belli bir dozda yüksek seviyede AV bloğu geliştiren hastalara daha yüksek doz verilmemelidir.

      Yetişkinlerde:

      Başlangıç dozu:

      Hızlı intravenöz bolus olarak 3 mg verilir. (2 saniye boyunca).

      İkinci doz:

      Eğer ilk doz 1-2 dakika içinde supraventriküler taşikardinin

      eliminasyonu ile sonuçlanmazsa; hızlı intravenöz bolus olarak 6 mg daha verilmelidir

      Üçüncü doz:

      Eğer ikinci doz 1-2 dakika içinde supraventriküler taşikardinin

      eliminasyonu ile sonuçlanmazsa; hızlı intravenöz bolus olarak 12 mg daha verilmelidir.

      İlave veya daha yüksek dozlar önerilmez.

      Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

      Böbrek/Karaciğer yetmezliği:

      ADOZİN'in böbrek veya karaciğer yetmezliği olan hastalarda kullanımı ile ilgili bilgi yoktur.

      Pediyatrik popülasyon:

      ADOZİN kullanımı sırasında, kardiyorespiratuvar resüsitasyon ekipmanları acil durumlar için hazır olmalıdır.

      ADOZİN uygulaması sırasında hasta sürekli gözlenmeli ve EKG kayıtları kontrol edilmelidir. Pediyatrik popülasyonda paroksismal supraventriküler taşikardi tedavisi için önerilen doz:

        İlk bolus doz 0,1 mg/kg vücut ağırlığı (maksimum doz 6 mg)

        4.3. Kontrendikasyonlar

        ADOZİN aşağıdaki durumlara sahip hastalarda kontrendikedir:

          Adenozin veya yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinenler,

          4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

          Tüm nükleer stres test adayları adenozin alabilmesi açısından uygun olup olmadığı araştırılmalıdır.

          PSVT sonlandırılmak üzere adenozin kullanılan hastaların da uygunluk açısından ön değerlendirmesi yapılamalıdır.

          Kararsız anjina pectoris veya kardiyovasküler instabilite semptomları veya bulgulan olan hastalara, ciddi kardiyovasküler advers reaksiyonlar açısından daha büyük risk taşıyacakları için adenozin kullanmaktan kaçınılmalıdır.

          Adenozin kullanmadan önce kardiyak resusitasyon ekipmanları ve eğitimli çalışanlar hazır bulundurulmalıdır.

          Eğer gerekli ise, supraventriküler taşikardinin normal sinüs ritmine dönüşümü sırasında geçici kardiyak aritmi artışı ihtimaline bağlı olarak uygulama, izleme ve hemen kullanıma hazır kardiyorespiratuvar resüsitasyon ekipmanı bulunan hastanede uygulanmalıdır. Hayati tehlike oluşturan aritmiler oluşabileceğinden uygulama esnasında EKG'nin devamlı izlenmesi gereklidir (Bkz. Bölüm 4.2).

          Adenozin, önemli ölçüde hipotansiyona neden olabilecek potansiyele sahip olduğundan, sol ana koroner stenozu, düzeltilmemiş hipovolemi, stenotik kalp kapak hastalığı, soldan sağa şant, perikardit veya perikardiyal efüzyon, otonomik disfonksiyon veya serebrovasküler yetmezlik ile stenotik karotis arter rahatsızlığı olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Adenosinin hemodinamik etkilerine bağlı olarak serebrovasküler kaza/geçici iskemik atak bildirilmiştir.

          Adenozin kullanımından kısa bir süre sonra miyokard enfarktüsü bildirilmiştir. Adenozin yakın zamanda geçirilmiş miyokard enfarktüsü, ciddi kalp yetmezliği veya infüzyon sırasında geçici olarak ağırlaşmış olabilecek küçük iletim bozuklukları olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır (birinci derece AV blok, dal bloğu).

          Atriyal fibrilasyonu ya da fluteri ve özellikle Aksesuar by-pass yolu olan hastalarda normal olmayan yoldan artmış iletim gelişebileceğinden dikkatli kullanılmalıdır.

          Seyrek olgularda şiddetli bradikardi bildirilmiştir. Bazıları erken post kalp nakli hastalarında meydana gelir; diğer durumlarda gizli sino-atriyal rahatsızlıklar mevcuttur. Şiddetli bradikardi oluşumu, altta yatan rahatsızlığın bir uyarısı olarak düşünülmeli ve potansiyel olarak, özellikle uzamış QT aralığı olan hastalarda torsades de pointes oluşabilir.

          Yakın zamanda (1 yıldan az) kalp transplantasyonu geçirmiş hastalarda kalbin adenozine karşı duyarlılığında artış gözlenmiştir.

          Ne böbrek ne de karaciğer ekzojen adenozin degredasyonuna karışmadığından, ADOZİN etkinliği, karaciğer veya böbrek yetmezliğinden etkilenmemelidir.

          Dipiridamol, adenozin tutulumunun bilinen bir inhibitörü olarak, ADOZİN'in etkisini arttırabilir. Bu nedenle dipiridamol alan hastalara uygulanması önerilmez. Eğer ADOZİN kullanılması şart ise, dipiridamol kullanımı 24 saat önce durdurulmalıdır ya da ADOZİN dozu büyük miktarda azaltılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.5).

          Önlemler

          Anjina, şiddetli bradikardi, şiddetli hipotansiyon, solunum yetmezliği (ölümcül potansiyel), asistoli/kardiyak arrest (ölümcül potansiyel) oluşumunda uygulamanın hemen kesilmesi gerekir.

          Adenozin konvülsiyona yatkın kişilerde konvülsiyonu tetikleyebilir. Konvülsiyon/nöbet hikâyesi olan hastalarda adenozin uygulaması dikkatlice izlenmelidir.

          Olası bir Torsedes de pointes nedeniyle ADOZİN, ilaca bağlı ya da metabolik kökenli uzamış QT aralığı olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Adenozin uzun QT sendromu bulunan hastalarda kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3).

          Adenozin bronkospazma neden olabilir ya da şiddetlendirebilir (Bkz. Bölüm 4.3 ve 4.8).

          Adenozin her dozunda 1 mmol (23 mg)'den daha az sodyum ihtiva eder; yani esasında “sodyum içermezâ€.

          Pediyatrik popülasyon

          Wolff-Parkinson-White (WPW) sendromu olan çocuklarda adenozin, atriyal aritmileri ve dolayısıyla ventiküler akselerasyonu tetikleyebilir (Bkz. Bölüm 5.1).

          İntraossöz uygulamanın etkileri belirlenmemiştir.

          4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

          Dipiridamol, adenozin'in hücresel tutulumunu ve metabolizmasını inhibe eder ve adenozin etki gücünü arttırır. Bir çalışmada dipiridamolun adenozin etkisini 4 kat arttırdığı gösterilmiştir. Birlikte uygulandıklarında asistol rapor edilmiştir.

          Bu nedenle dipiridamol alan hastalara uygulanması önerilmez. Eğer ADOZİN kullanılması şart ise, dipiridamol kullanımı 24 saat önce durdurulmalıdır ya da ADOZİN dozu büyük miktarda azaltılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.4).

          Aminofilin, teofilinle ve diğer ksantinler kompetitif adenozin antagonistleridir ve adenozin kullanımından 24 saat önce bu ilaçlar alınmamalıdır.

          Ksantinleri içeren yiyecek ve içecekler (çay, kahve, çikolata ve kola), adenozin kullanımından önceki en az 12 saat içinde alınmamalıdır.

          ADOZİN kardiyak iletimi bozacak ilaçlarla etkileşime girebilir.

          4.6. Gebelik ve laktasyon

          Gebelik kategorisi: C

          Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

          Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlardan elde edilen veriler yetersizdir. Bu gruptakilere yönelik potansiyel risk bilinmemektedir. Bu nedenle gerekli olmadıkça kullanılmamalıdır.

          Gebelik dönemi

          Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik/ve-veya/embriyonal/fetal gelişim/ve- veya/doğum/ve-veya/doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

          Hekim ilacın yararının potansiyel risklerden daha fazla olduğunu düşünmüyorsa gebelik sırasında ADOZİN kullanımı tavsiye edilmez.

          Laktasyon dönemi

          Adenozin metabolitlerinin insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. ADOZİN emzirme döneminde kullanılmamalıdır.

          Üreme yeteneği/Fertilite

          Adenozinin üreme yeteneği üzerinde etkisi ile ilgili klinik çalışma yoktur.

          4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

          i

          Uygulanabilir değildir.

          4.8. İstenmeyen etkiler

          Adenozinin infüzyon uygulamasını takiben miyokardial infarktüs ve ölüm vakaları görülmüştür. Adenozin, özellikle de devam eden kardiyak iskemisi bulunan hastalar için tehlike oluşturmaktadır. Miyokard infarktüsü ve ölüm vakalarının bazıları önceden var olan kararsız anjina pectoris veya kardiyovasküler instabilitesi olan hastalarda görülmüştür.

          Amerika Gıda ve İlaç Ajansı (FDA) tarafından, kardiyak nükleer testi için kullanılan adenozin içeren ilacın piyasaya çıktığı tarihten itibaren (Mayıs 1995) Nisan 2013'e kadar olan dönemde “FDA Advers Etki Raporlama Sistemi (FAERS)†incelenmiş olup adenozin kullanımına bağlı olarak altı miyokard infarktüs (MI) vakası ve 27 ölüm vakası tespit edilmiştir. Ölüm veya MI vakalarının ne zaman geliştiğini raporlar her zaman göstermemiştir. Raporlandığında ise, adenozin uygulaması sonrası bu advers reaksiyonların altı saat içinde oluştuğu görülmüştür. Adenozin ile raporlanan advers reaksiyonlar arasında ölümle ilgili en sık görülen vakalar; kardiyak solunum arresti, dispne, kardiyak arresti, solunuım arresti ve ventriküler taşikardidir.

          Yan etkiler sistem organ sınıflarına ve sıklık gruplarına göre aşağıda verilmiştir:

          Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

          Bu yan etkiler genellikle hafiftir, hızla (genellikle 1 dakikadan az süre içinde) kaybolur ve hastalar tarafından iyi tolere edilir. Bununla birlikte ciddi reaksiyonlar oluşabilir.

          İ.V. aminofilin veya teofilin gibi metilksantinler, devam eden yan etkilerin sonlandırılmasında kullanılabilir (yavaş intravenöz enjeksiyon ile 50-125 mg).

          Bağışıklık sistemi hastalıkları

          Bilinmiyor: Anafilaktik reaksiyon (anjioödem ve ürtiker, döküntü gibi deri reaksiyonları da dâhil olmak üzere)

          Psikiyatrik hastalıklar

          Yaygın: Sinirlilik

          Sinir sistemi hastalıkları

          Yaygın: Baş ağrısı, baş dönmesi, sersemlik, parestezi Yaygın olmayan: Kafa basıncı

          Çok seyrek: Geçici ve kendiliğinden geri dönüşümlü intrakraniyal hipertansiyon bozukluğu Bilinmiyor: Bilinç kaybı/senkop, konvülsiyonlar (özellikle eğilimli hastalarda) (Bkz. Bölüm 4.4)

          Göz hastalıkları

          Yaygın olmayan: Bulanık görme

          Kardiyak hastalıklar

          Çok yaygın: Bradikardi, sinüs duraksaması, aritmi, atriyal ekstrasistoller, atriyo-ventriküler blok, ventriküler ekstrasistol, sürekli olmayan ventriküler taşikardi gibi ventriküler eksitabilite bozuklukları

          Yaygın olmayan: Sinüs taşikardi, çarpıntı

          Çok seyrek: Atriyal fibrilasyon, atropin tarafından düzeltilmeyen ve geçici pil gerektiren ciddi bradikardi, ventriküler eksitabilite rahatsızlıkları (Ventriküler fibrilasyon ve torsade de pointes dâhil olmak üzere) (Bkz. Bölüm 4.4)

          Bilinmiyor: Asistol/kardiyak arrest, özellikle altta yatan iskemik kalp hastalığı/kardiyak rahatsızlıkları olan hastalarda bazen ölümcüldür (Bkz. Bölüm 4.4)

          Vasküler hastalıklar

          Çok yaygın: Kızarma

          Bilinmiyor: Hipotansiyon (bazen ciddi) (Bkz. Bölüm 4.4)

          Solunum, göğüs hastalıkları ve mediastinal hastalıklar

          Çok yaygın: Dispne ya da derin bir nefes alma dürtüsü Yaygın olmayan: Hiperventilasyon

          Çok seyrek: Bronkospazm (Bkz. Bölüm 4.4)

          Bilinmiyor: Solunum yetmezliği (Bkz. Bölüm 4.4), apne/solunum durması (Solunum yetmezliği, bronkospazm, apne ve ölümcül sonuçlar bildirilmiş solunum durması)

          Gastrointestinal hastalıklar

          Yaygın: Bulantı

          Yaygın olmayan: Metalik tat Bilinmiyor: Kusma

          Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

          Çok yaygın: Göğüste baskı/ağrı, torasik daralma/baskı hissi

          Yaygın olmayan: Terleme, bacak, kol ve sırtta rahatsızlık, genel bir rahatsızlık/zayıflık/ağrı hissi

          Çok seyrek: Enjeksiyon bölgesi rahatsızlıkları

          Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

          Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

          4.9. Doz aşımı ve tedavisi

          Doz aşımı, şiddetli hipotansiyon, bradikardi veya asistoliye neden olur. Adenozin'in kandaki yarılanma ömrü çok kısadır ve yan etkileri (oluştuğunda) hızlı bir şekilde giderilebilir. İ.V. aminofilin veya teofilin uygulanması gerekebilir. Farmakokinetik değerlendirme, metil ksantinlerin adenozin'e karşı yarışmalı antagonistler olduğunu ve teofilinin adenozin'in eksojen etkilerini engellediğini gösterir.

          Mesane Kanseri Mesane Kanseri Mesane kanseri her zaman mukozada başlar. Erken safhalarda bu tabakada sınırlı kalır ve hücre içindeki karsinom olarak nitelendirilir. Diyabet Hastalığı Diyabet Hastalığı Diyabet, insülin hormonu ile ilgili problemlerden kaynaklanan bir hastalıktır.