Biofarma İlaçları ALARIN 10 mg 20 tablet KUBKlinik Özellikler

ALARIN 10 mg 20 tablet Klinik Özellikler

Loratadin }

Solunum Sistemi > Sistemik Antihistaminik İlaçlar > Loratadin
Biofarma İlaç Sanayi Ltd. Şti. | 12 February  2013

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

4.1. Terapötik endikasyonlar

ALARİN®, kronik idiopatik ürtikerin, mevsimsel ve kronik (perennial) alerjik rinitin semptomatik tedavisinde endikedir.

      4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

      Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

      Yetişkinler ve vücut ağırlığı 30 kg'dan fazla olan 6 yaş üzeri çocuklar: Günde 1 kez 1 tablet (günde 10 mg).

      Uygulama şekli:

      Ağızdan kullanılır. Tablet öğün zamanından bağımsız olarak alınabilir.

      Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

      Karaciğer yetmezliği:

      Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalara başlangıçta daha düşük bir doz verilmelidir çünkü loratadin klirensi bu hastalarda azalmış olabilir. Vücut ağırlığı 30 kg'dan fazla olan çocuklar ve yetişkinler için başlangıç dozu olarak iki günde bir 10 mg tavsiye edilir.

      Böbrek yetmezliği:

      Böbrek yetmezliği olan hastalarda dozaj ayarlaması gerekmez.

      Pediyatrik popülasyon:

      10 mg dozundaki tablet 6 yaşından küçük ve vücut ağırlığı 30 kg'dan az olan çocuklar için uygun değildir. 2 yaşından küçük çocuklarda ALARİN®'in güvenliliği ve etkililiği belirlenmemiştir.

      Hiçbir veri yoktur.

      Geriyatrik popülasyon:

      Yaşlı hastalarda dozaj ayarlaması gerekmez.

      4.3. Kontrendikasyonlar

      10 mg loratadin.

      birine karşı aşırı duyarlılık reaksiyonu gösterenlerde kontrendikedir.

      4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

      ALARİN®, şiddetli karaciğer bozukluğu olan hastalarda dikkatle uygulanmalıdır (bkz. Bölüm

      4.2).

      Antihistaminikler dermal reaktivite indeksine karşı normalde pozitif olan reaksiyonları önleyebileceğinden veya azaltabileceğinden, ALARİN® deri testlerinden en az 48 saat önce kesilmelidir.

      Bu tıbbi ürün 71.3 mg laktoz monohidrat içerir. Nadir kalıtsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz eksikliği ya da glukoz-galaktoz malabzorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.

      4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

      Psikomotor performans araştırmalarında, ALARİN® alkolle birlikte alındığında, alkolün etkilerini güçlendirici bir etkisinin bulunmadığı gösterilmiştir.

      St. John's wort ile ilgili herhangi bir çalışma yapılmamıştır ancak St. John's wort loratadin emilim değerlerini değiştirebilir.

      CYP3A4 veya CYP2D6'nın bilinen tüm inhibitörleriyle potansiyel etkileşim olabilir ve loratadin düzeylerinde yükselmeye (bkz. Bölüm 5.2) yol açarak istenmeyen olaylarda artışa yol açabilir.

      Kontrollü çalışmalarda eritromisin (CYP 3A4 inhibitörü) , ketokonazol ve simetidin (CYP 3A4 ve CYP 2D6 inhibitörü) ile eş zamanlı kullanımdan sonra loratadinin plazma konsantrasyonlarında artış görülmüş ancak bu artış klinik yönden anlamlı değişikliklere neden olmamıştır (elektrokardiyografik değişiklikler de olmamıştır).

      Hepatik metabolizmayı inhibe ettiği bilinen diğer ilaçlar ile beraber uygulanırken dikkatli olunmalıdır.

      Laboratuvar Etkileşimleri

      Antihistaminikler dermal reaktivite indeksine karşı normalde pozitif olan reaksiyonları önleyebileceğinden veya azaltabileceğinden, CLARITINE deri testlerinden en az 48 saat önce kesilmelidir.

      Pediyatrik popülasyon

      Etkileşim çalışmaları sadece yetişkinlerde yapılmıştır.

      4.6. Gebelik ve laktasyon

      Gebelik kategorisi: B

      Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

      Veri bulunmamaktadır.

      Gebelik dönemi

      Gebe kadınlar üzerindeki çok sayıda veri (1000'den fazla maruziyet sonucu) loratadinin herhangi bir malformatif veya fetal/neonatal toksisitesi olmadığını göstermektedir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / embriyonal / fetal gelişim / doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir (bkz. kısım 5.3). Tedbir amaçlı olarak, hamilelik sırasında loratadin kullanımından kaçınılması tercih edilmektedir.

      Laktasyon dönemi

      Loratadin anne sütüne geçmektedir. Emziren kadındarda ALARİN® kullanılması

      önerilmemektedir.

      Üreme yeteneği/Fertilite

      Erkek ve kadın fertilitesine dair hiçbir veri yoktur.

      4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

      Klinik çalışmalarda, ALARİN® araç ve makine kullanma becerisi üzerinde ihmal edilebilir bir etkiye sahiptir veya hiçbir etkisi yoktur. Ancak, hastalara çok nadir de olsa, bazı hastalarda uyku hali oluşabileceği ve bu durumun onların araç ve makine kullanımını etkileyebileceği konusunda bilgi verilmelidir.

      4.8. İstenmeyen etkiler

      Güvenlilik profilinin özeti

      Loratadinin önerilen dozda klinik olarak anlamlı sedatif özellikleri yoktur.

      Erişkinler ve adolesanlarla alerjik rinit ve kronik ürtiker (UGI) endikasyonları için yapılan çalışmalarda, önerilen 10 mg dozda, loratadin ile tedavi edilen hastalarda plasebo grubuna kıyasla %2 daha fazla oranda istenmeyen etki görülmüştür. Plasebo grubuna kıyasla daha yüksek oranda görülen en sık bildirilen istenmeyen etkiler: uyku hali (%1,2), baş ağrısı (%0,6), iştah artışı (%0,5) ve uykusuzluk (%0,1) şeklinde bildirilmiştir.

      Pazarlama sonrası dönemde bildirilen istenmeyen reaksiyonlar aşağıda sistem organ sınıfına göre listelenmiştir. Sıklıklar şu şekilde tanımlanmıştır:

      Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100, <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000, <1/100); seyrek (≥1/10.000, <1/1.000); çok seyrek (≤ 1/10.000) veya bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

      Her bir sıklık gruplamasında istenmeyen reaksiyonlar azalan ciddiyete göre sunulmaktadır.

      Bağışıklık sistemi hastalıkları

      Çok seyrek: Alerjik ödem ve anjiyoödem dahil anaflaktik reaksiyonlar

      Sinir sistemi hastalıkları

      Çok seyrek: Baş dönmesi, nöbetler

      Kardiyak hastalıkları

      Çok seyrek: Taşikardi, çarpıntı

      Gastrointestinal hastalıklar

      Çok seyrek: Ağız kuruluğu, bulantı, gastrit

      Hepatobiliyer hastalıklar

      Çok seyrek: Anormal karaciğer fonksiyonu

      Deri ve deri altı doku hastalıkları

      Çok seyrek: Döküntü, saç dökülmesi

      Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

      Çok seyrek: Yorgunluk.

      Araştırmalar

      Bilinmiyor: Kilo artışı

      Pediyatrik popülasyon

      2-12 yaş arası çocukları içeren pediyatrik popülasyonda yürütülen klinik çalışmalarda plaseboya göre daha fazla bildirilen yaygın istenmeyen reaksiyonlar baş ağrısı (%2,7), sinirlilik (%2,3) ve yorgunluktur (%1).

      Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

      Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0312 218 35 99).

      4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Loratadin doz aşımı antikolinerjik semptom riskini arttırmıştır. Doz aşımlarında uyku hali, taşikardi ve baş ağrısı bildirilmiştir.

Doz aşımı durumunda, genel semptomatik ve destekleyici tedavi uygulanmalı ve gerekli olduğu sürece devam edilmelidir. Hastaya suyla bulamaç haline getirilmiş aktif kömür verilmesi denenebilir. Gastrik lavaj düşünülebilir. Loratadin hemodiyalizle vücuttan atılamaz ve peritonal diyalizle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Acil tedaviden sonra hastanın tıbbi takibine devam edilmelidir.

Loratadin ile ilacın kötüye kullanımının ya da bağımlılığın meydana geldiğini gösteren bir

bilgi yoktur.

Depresyonu Anlamak Depresyonu Anlamak Depresyon farklı kişileri farklı biçimlerde etkiler. Duygusal veya fiziksel olmak üzere geniş alanda belirtilere sebep olabilir.Depresyona neler sebep olur? Omurilik zedelenmeleri Omurilik zedelenmeleri Omurilik zedelenmesini takip eden birkaç gün içinde, hiçkimse hasarin ne kadar olacagini tahmin edemez. Buradaki sorun, omuriligin herhangi bir zedelenmesinden hemen sonra, bir omurilik sokunun olusmasidir.