Opioidlere fiziksel bağımlılığı olduğu bilinen veya kuşkulanılan kişilerde ve bu durumdaki annelerden doğan çocuklarda nalakson dikkatle uygulanmalıdır. Bu olgularda narkotik etkilerinin aniden ve tamamen çekilmesi, akut yoksunluk sendromu ortaya çıkartabilir.
Nalaksona doyurucu bir yanıt vermiş hastalar sürekli gözetim altında tutulmalı ve narkotiklerin etki süresi nalaksonunkini aşabileceğinden, gerektiğinde tekrarlanan nalokson dozları uygulanmalıdır.
Nalokson non-opioid ilaçlara bağlı solunum depresyonuna karşı etkili değildir. Buprenorfin ile indüklenmiş solunum depresyonunun tersine çevrilmesi tamamlanmayabilir. Eksik bir yanıt oluşursa, ilaveten mekanik solunum yapılmalıdır.
Naloksona ilaveten, havayolu açıklığının sağlanması, suni solunum, kalp masajı, vazopressör ajanlar gibi diğer resusitasyon önlemleri, akut narkotik zehirlenmeye karşı gerektiğinde kullanılmak üzere hazır bulundurulmalı ve uygulanmalıdır. Birkaç tane hipertansiyon, ventrikül taşikardisi ve fibrilasyonu ve akciğer ödemi olgusu bildirilmiştir. Bunlar, çoğu daha önceden kardiyovasküler bozuklukları olan veya benzer kardiyovasküler yan etkileri olan ilaçları olan postoperatif hastalarda ortaya çıkmıştır. Doğrudan bir neden-sonuç ilişkisi kurulmamışsa da, önceden kalp hastalığı olan veya potansiyel olarak kardiyotoksik ilaçları alan hastalarda, nalokson dikkatle kullanılmalıdır. Hamilelerde sadece açıkça gerekli ise kullanılmamalıdır. İlaç emziren annelerde dikkatle kullanılmalıdır.