ALFUTU 10 mg uzatılmış salınımlı 30 tablet Klinik Özellikler

Alfuzosin Hcl }

Ürogenital Sistem ve Cinsiyet Hormonları > İyi Huylu Prostat Büyümesi İlaçları > Alfuzosin
Onko Koçsel İlaç San. Tic. A.ş | 7 April  2020

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    Alfuzosin benign prostat hiperplazisindeki (BPH) fonksiyonel semptomların tedavisinde ve BPH'ne bağlı gelişen akut üriner retansiyonda (AÜR) endikedir.

    4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

    Yetişkin erkeklerde kullanılır.

    BPH: Her gün 1 tablet alınır.

    BPH'a bağlı AÜR: Kateterizasyonun ilk gününden itibaren, her gün 1 tablet alınır. Akut üriner retansiyonun yinelemesi ya da hastalığın ilerlemesi söz konusu olmadıkça, kateter çıkarıldıktan sonra da tedaviye devam edilir.

    Uygulama Şekli:

    Tabletler bütün olarak yutulmalıdır.

    BPH: Akşam yemeğinden sonra 1 tablet uygulanır. BPH'a bağlı AÜR: Yemekten sonra 1 tablet uygulanır.

    nden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır.

    Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

    Böbrek yetmezliği:

    Farmakokinetik ve klinik güvenlilik verileri esas alındığında, yaşlılar ve böbrek yetmezliği olan hastalar (kreatinin klerensi ≥30 ml/dak) mutad dozla tedavi edilebilir. Yeterli klinik güvenlilik verileri olmadığından, ALFUTU şiddetli böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalara (kreatinin klerensi <30 ml/dak, bkz. 4.3 ) verilmemelidir.

    Karaciğer yetmezliği:

    ALFUTU karaciğer yetmezliğinde (Child-Pugh C) kontrendikedir (bkz. 4.3).

    Pediyatrik popülasyon:

    ALFUTU'nun etkinliği 2-16 yaş arası çocuklarda kanıtlanmamıştır.

    Bu nedenle ALFUTU pediyatrik popülasyonda kullanım için endike değildir (bkz. 5.3).

    Geriyatrik popülasyon:

    Bakınız “Böbrek yetmezliğiâ€.

    4.3. Kontrendikasyonlar

    Aşağıdaki durumlarda kullanılmamalıdır:

      Alfuzosine veya bileşimindeki diğer maddelerden birine karşı aşırı duyarlılık

      Ortostatik hipotansiyonla seyreden durumlar

      Karaciğer yetmezliği (Child-Pugh C)

      Diğer alfa1-blokörlerle kombinasyon

      Ciddi böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi < 30 ml/dak.)

    4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

    Tüm alfa1-blokörlerle olduğu gibi, bazı hastalarda, özellikle antihipertansif ilaç kullanmakta olan hastalarda, alfuzosin alınmasını izleyen bir kaç saat içinde semptomlarla (sersemlik hissi, halsizlik, terleme) birlikte ya da semptomsuz postural hipotansiyon gelişebilir. Bu durumda, hasta semptomlar kayboluncaya kadar uzanıp yatmalıdır. Bu etkiler genellikle geçicidir, tedavi başlangıcında ortaya çıkar ve tedaviye devam edilmesini genellikle engellemez. Pazarlama sonrası deneyiminde, altta yatan kalp hastalığı ve/veya antihipertansif ilaçlarla eş zamanlı tedavi gibi daha önceden mevcut risk faktörleri olan hastalarda, kan basıncında belirgin düşüşler bildirilmiştir. Hipotansiyon ve ilişkili advers reaksiyon gelişme riski yaşlı hastalarda daha fazla olabilir. Hastalar bu tür durumların ortaya çıkabileceği konusunda uyarılmalıdır.

    Semptomatik ortostatik hipotansiyonu olan veya antihipertansif ilaçlar ya da nitratlarla tedavi gören hastalara ALFUTU verilirken dikkatli olunmalıdır (bkz. bölüm 4.5).

    Doküman https://www.turkiye.gov.tr/saglik-titck-ebys

    adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır.

    Başka bir alfa1-bloköre belirgin hipotansif yanıt vermiş olan hastalara alfuzosin uygulanırken dikkatli olunmalıdır.

    Koroner kalp hastalarında, koroner yetmezliğine özgü tedaviye devam edilmelidir. Anjina pektoris tekrarlar ya da kötüleşirse, alfuzosin tedavisi durdurulmalıdır.

    Bütün alfa1-blokörlerde olduğu gibi, akut kalp yetersizliği bulunan hastalarda alfuzosin dikkatle kullanılmalıdır.

    Bazı alfa-1 blokörler (örn. tamsulosin) ile tedavi edilmekte olan veya daha önce tedavi edilmiş hastalarda katarakt cerrahisi esnasında İntraoperatif Gevşek İris Sendromu (IFIS, küçük pupil sendromunun bir türü) gözlenmiştir.

    Alfuzosin ile bu olay riskinin çok düşük olduğu düşünülmekle birlikte, IFIS girişim komplikasyonlarında artışa yol açabileceğinden, oftalmik cerrahlar katarakt cerrahisinden önce alfa1 blokörlerinin devam etmekte olan ya da geçmişte kullanımı konusunda bilgilendirilmelidir.

    Oftalmologlar kullandıkları cerrahi tekniklerinde olası değişikliklere hazırlıklı olmalıdırlar.

    Uzun QT sendromu/ Torsades de Pointes'e neden olabilir. Bu nedenle tanısı konmuş veya şüpheli konjenital uzamış QT sendromu veya Torsades de Pointes hastalarında kullanılmamalıdır.

    Hastalar tabletin bütün olarak yutulması gerektiği konusunda uyarılmalıdır. İlacın ısırma, parçalara bölme, çiğneme, ezme, toz haline getirme gibi herhangi bir başka yöntemle uygulanması engellenmelidir. Bu yöntemler ilacın uygunsuz salımına ve emilimine, bu yüzden de olası erken advers reaksiyonlara yol açabilir.

    Bu ürün laktoz içerir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz yetmezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.

    4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

    Sağlıklı gönüllülerle yapılan çalışmalarda, alfuzosinle şu ilaçlar arasında hiçbir farmakodinamik ya da farmakokinetik etkileşim gözlenmemiştir: varfarin, digoksin, hidroklorotiyazid ve atenolol.

    Alfuzosinle tedavi edilen bir hastaya genel anestezi uygulanması, kan basıncında kararsızlığa yol açabilir.

    Kontrendike olan kombinasyonlar:

    Alfa1-reseptör blokörleri (bkz. Bölüm 4.3)

    Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmzza Kanunu uyarınca elekttronik oolaarak imzalanmıştır. nden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır.

    Dikkat edilmesi gereken kombinasyonlar:

      Antihipertansif ilaçlar (bkz. Bölüm 4.4).

      Nitratlar,

      Alfuzosinin kan düzeyleri yükseldiğinden, ketokonazol, itrakonazol ve ritonavir gibi potent CYP3A4 inhibitörleri.

    4.6. Gebelik ve laktasyon

    ALFUTU kadınlarda endike olmadığından bu bölüm uygulanabilir değildir.

    4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

    Azalmış reaksiyon yeteneğine dair hiçbir veri yoktur. Vertigo, sersemlik hissi ve asteni gibi advers reaksiyonlar esas itibarıyla tedavinin başlangıcında görülebilir. Araç ve makine kullanırken bu durum dikkate alınmalıdır.

    4.8. İstenmeyen etkiler

    Advers ilaç reaksiyonları aşağıdaki sıklık derecesine göre belirtilmiştir:

    Çok yaygın (≥ 1/10); yaygın (≥ 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (≥ 1/1000 ila <1/100); seyrek (≥ 1/10000 ila <1/1000); çok seyrek (< 1/10000); bilinmiyor (sıklık eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

    Kan ve lenf sistemi hastalıkları

    Bilinmiyor: Trombositopeni, nötropeni

    Sinir sistemi hastalıkları

    Yaygın: Uyuşukluk/sersemlik hissi, baş ağrısı Yaygın olmayan: Vertigo, baş dönmesi

    Göz hastalıkları

    Bilinmiyor: İntraoperatif gevşek iris sendromu (bkz. bölüm 4.4)

    Kardiyak hastalıklar

    Yaygın olmayan: Senkop (özellikle yüksek dozlarda ve kısa bir aradan sonra tedaviye yeniden başlandığında), postural hipotansiyon (özellikle yüksek dozlarda ve kısa bir aradan sonra tedaviye yeniden başlandığında), taşikardi

    Çok seyrek: Daha önceden koroner arter hastalığı bulunan hastalarda anjina pektoris (bkz. bölüm 4.4).

    Bilinmiyor: Atriyal fibrilasyon

    Doküman https://www.turkiye.gov.tr/saglik-titck-ebys

    adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır.

    Solunum, göğüs bozuklukları ve mediyastinal hastalıklar

    Yaygın olmayan: Rinit

    Gastrointestinal hastalıklar

    Yaygın: Karın ağrısı, bulantı, dispepsi Yaygın olmayan: Diyare, ağız kuruluğu Bilinmiyor: Kusma

    Hepatobiliyer hastalıklar

    Bilinmiyor: Hepatoselüler hasar, kolestatik karaciğer hastalığı

    Deri ve deri altı dokusu hastalıkları

    Yaygın olmayan: Döküntü (egzantem), kaşıntı Çok seyrek: Ürtiker, anjiyoödem

    Üreme sistemi ve meme hastalıkları

    Bilinmiyor: Priapizm

    Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları

    Yaygın: Asteni

    Yaygın olmayan: Ödem, göğüs ağrısı, sıcak basması

    Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

    Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirilmesi gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

    4.9. Doz aşımı ve tedavisi

    Doz aşımı halinde, hasta hastaneye yatırılmalı, sırtüstü yatar vaziyette tutulmalı, hipotansiyona yönelik konvansiyonel tedavi uygulanmalıdır.

    Uygun antidot, doğrudan vasküler kas lifleri üzerinde etki yapan bir vazokonstriktördür. Yüksek oranda plazma proteinlerine bağlandığından alfuzosinin diyalizi zordur. Gastrik lavajın (mümkünse) ardından aktif kömür uygulanmalıdır.

    Asperger Sendromu Asperger Sendromu Asperger sendromu, otistik gurubun bir bölümü olan bir özürdür. Bu genelde, gurubun daha ”yüksek” tarafında yer aldığı düşünülen kişilere uygun bir tanıdır. Parkinson  Hastalığı Parkinson Hastalığı Hastalık ilk kez 1817 de İngiliz doktor James Parkinson tarafından tanımlanmış ve Dr. Parkinson hastalığı “sallayıcı felç” olarak kaleme almış.