ARTAN KARDİYOVASKÜLER MORTALİTE RİSKİNE İLİŞKİN ÖZEL UYARI: Oral hipoglisemik ilaçların uygulanmasının, tek başına diyet ya da diyet artı insülinle tedaviye kıyasla kardiyovasküler mortalitede artışla bağıntılı olduğu bildirilmiştir. Bu uyarı, University Group Diabetes Program (UGDP) tarafından yürütülen, glukoz düşürücü ilaçların insüline bağımlı olmayan diyabet hastalarında vasküler komplikasyonları önleme veya geciktirmedeki etkililiğini değerlendirmek amacıyla tasarlanmış uzun süreli, prospektif bir klinik çalışmaya dayanmaktadır. Bu araştırma, randomize olarak dört tedavi grubundan birine ayrılan 823 hastayı kapsamıştır UGDP, diyet artı tolbutamidin sabit bir dozu (1.5 g/gün) ile 5 ila 8 yıl süreyle tedavi edilen hastaların, tek başına diyet ile tedavi edilen hastalara kıyasla yaklaşık 2.5 katı kardiyovasküler mortalite oranı gösterdiklerini bildirmiştir. Toplam mortalitede anlamlı bir artış gözlenmemiş, ancak kardiyovasküler mortalitedeki artışa dayanarak tolbutamid kullanımı kesilmiş, bu da araştırmanın genel mortalitede bir artışı gösterme olanağını sınırlamıştır. Bu sonuçların yorumlanmasına ilişkin tartışmaya karşın, UGDP araştırmasının bulguları bu uyarı için yeterli bir dayanak oluşturmaktadır. Hastalar AMARYL (glimeprid tablet) ve alternatif tedavi yollarının potansiyel riskleri ve avantajları konusunda bilgilendirilmelidir. Amaryl yemeklerden kısa bir zaman önce veya yemeklerle birlikte alınmalıdır. Düzensiz öğün aralıkları ve kaçırılan öğünler, Amaryl ile tedavinin hipoglisemiye yol açmasına neden olabilir. Olası hipoglisemi semptomları arasında; baş ağrısı, aşırı açlık, bulantı, kusma, halsizlik, uyku hali, uyku bozukluğu, huzursuzluk, saldırganlık, konsantrasyon bozukluğu, dikkat ve reaksiyonda bozulma, depresyon, konfüzyon, konuşma ve görme bozuklukları, afazi, tremor, paraziler, duyu bozuklukları, baş dönmesi, güçsüzlük, otokontrol kaybı, deliryum, serebral konvülsiyonlar, somnolans bilinç kaybı sayılabilir. Ayrıca, terleme, ıslak deri, anksiyete, taşikardi, hipertansiyon, çarpıntı, angina pectoris ve kardiyak aritmiler gibi adrenerjik karşı düzenleme belirtileri olabilir.
Ağır hipoglisemik atağının klinik tablosu inme tablosuna benzeyebilir. Semptomlar, hemen karbonhidrat (şeker) alımı ile hemen hemen her zaman istenen biçimde kontrol edilebilir. Suni tatlandırıcılar etkisizdir. Diğer sülfonilürelerden bilindiği üzere başlangıçta alınan başarılı önlemlere rağmen, hipoglisemi tekrar ortaya çıkabilir. Alışılmış miktada şeker alımı ile sadece geçici olarak kontrol altına alınabilen şiddetli hipoglisemi veya uzun süre devam eden hipoglisemi, acil ilaç tedavisini ve bazı durumlarda hastanede tedaviyi gerektirir. Hipoglisemiyi destekleyen faktörler: - hastanın iletişim isteksizliği ya da (yaşlı hastalarda daha sık olarak) yetersizliği, - beslenme yetersizliği, düzensiz öğün aralıkları veya kaçırılan öğünler, - fiziksel egzersiz ile karbonhidrat alımı arasında dengesizlik, - diyette değişiklikler, - alkol tüketimi, özellikle de kaçırılan öğünlerle birarada, - böbrek fonksiyon bozukluğu, - ciddi karaciğer fonksiyon bozukluğu, - Amaryl dozaşımı, - karbonhidrat metabolizmasını etkileyen kompanse edilmemiş belirli endokrin sistem bozuklukları veya hipoglisemi karşı düzenlemesi (tiroid fonksiyonlarının belirli bazı bozukluklarında ve ön hipofiz veya kortikoadrenal yetmezliği örneğindeki gibi), - belirli diğer ilaçlarla birlikte uygulama (‘’İlaç Etkileşmeleri‘’bölümüne bakınız). Amaryl tedavisi sırasında, kan ve idrar glukoz düzeyleri düzenli olarak kontrol edilmeli, ek olarak glikozillenmiş hemoglobin oranı da izlenmelidir. Amaryl tedavisi sırasında, hepatik ve hematolojik (özellikle lökosit ve trombosit) kontrol gereklidir. Ayrıcalıklı stres durumlarında (örneğin kazalar, akut cerrahi, ateşli enfeksiyonlar) geçici olarak insüline geçiş gereklidir. Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda ve diyaliz hastalarında kullanılmasına ilişkin hiçbir deneyim kazanılmamıştır. Ciddi böbrek ya da karaciğer fonksiyon bozukluğ
|
Belsoğukluğu, Chlamydia ve Frengi Belsoğukluğu, bakterilerin sebep olduğu bir enfeksiyondur. Cinsel ilişki
yoluyla bulaşır ve dölyatağı boynunda, idrar yollarında, anüste, makatta ve
boğazda enfeksyona sebep olabilir. |
|
Artrit Artrit, oldukça yaygın bir hastalıktır ancak iyi anlaşılamamıştır. Aslında “artrit” tek bir hastalığın adı değildir; eklem ağrısı veya eklem hastalıklarını adlandırmanın gayri resmi yoludur. |