ANTABUSE 500 mg 25 tablet Klinik Özellikler

Disulfiram }

Sinir Sistemi > Bağımlılık İlaçları > Disülfiram
Nobel İlaç Sanayii ve Tic. Anomim Şirketi | 8 June  2012

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

4.1. Terapötik endikasyonlar

ANTABUS, alkol bağımlılığının tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Alkol problemi olan dikkatle seçilmiş, doktor ile işbirliği içinde olabilecek hastalarda adjuvan tedavi olarak endikedir. ANTABUS, uygun bir destekleyici tedavi ile verilmelidir.

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

 Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

Yetişkin ve yaşlı hastalar:

ANTABUS ile tedaviye yalnızca hastanede veya özel klinikte ve bu konuda deneyimli doktorlar tarafından başlanması önerilmektedir. Hastanın alkol kullanımını bırakması için yeterli sosyal destek ve aile desteği alması gerekmektedir. Uygun hastalar tedaviye başlanmadan en az 24 saat önce alkol alimim bırakmalı ve disülfıram-alkol reaksiyonunun potansiyel tehlikesi konusunda uyarılmalılardır.

ANTABUS ile tedaviye, 1-2 hafta boyunca, her sabah, günde maksimum 500 mg alınarak başlanır, daha sonra doz günde 250 mg’a düşürülür. Eğer uyuşukluk oluşursa, doz akşamlan da alınabilir. İdame günlük doz, 125-500 mg aralığında değişebilir, fakat 500 mg’ı aşmamalıdır. ANTABUS tedavisine, hasta kendi kendini kontrol edebilene kadar devam edilmelidir. Aylar hatta yıllar süren süren tedavi gerekebilmektedir.

Hastanın rutin tedavisinde alkol yükleme testi yapılması önerilmemektedir. Ciddi reaksiyonlann oluşma ihtimaline karşı, test, prosedürü iyi bilen uzmanlar tarafından özel kliniklerde yapılmalıdır. Tam resüsitasyon imkanlan hazırda bulunmalıdır.

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu uyarınca elektronik olarak imzalanmıştır. Doküman https://ebs.titck.gov.tr/Basvuru/EImza/Kontrol adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : 1 YnUyaklUYnUyS3kOQ3NRQ3NRaklU

Uygulama şekli:

Ağız yoluyla alınır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek/Karaciğer yetmezliği:

Böbrek ve karaciğer yetmezliği olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.

Pediyatrik popülasyon:

Çocuklarda endike değildir.

Geriyatrik popülasyon:

ANTABUS’un geriyatrik popülasyonda kullanımı ile ilgili veri bulunmamaktadır.

4.3. Kontrendikasyonlar

ANTABUS aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:

•    Kalp yetmezliği

•    Koroner arter hastalığı

•    Serebrovasküler olay hikayesi

•    Hipertansiyon

•    Ağır kişilik bozukluğu

•    İntihar riski veya psikoz

•    Alkol tüketimi (bkz. bölüm 4.4, 4.5 ve 4.8)

•    Disülfıram veya yardımcı maddelerden herhangi birine karşı hipersensitivite

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Renal yetmezlik, hepatik veya respiratuvar hastalık, diyabet, hipotiroidizm, beyin hasarı, düşük tansiyon ve epilepsi varlığında dikkatli olunmalıdır.

ANTABUS etanol metabolizmasını önleyerek vücutta asetaldehit birikimine sebep olur. Buna bağlı olarak bölüm 4.8’de belirtilen yan etkilere neden olan “disülfıram-alkol reaksiyonu” meydana gelebilir. Bu nedenle, tedavi boyunca ve tedavinin kesilmesinden sonraki 14 gün içinde alkol kullanılmamalıdır.

Tedaviye başlamadan önce, hastanın tedaviye uygunluğunu değerlendirmek için muayene yapılması tavsiye edilmektedir. Hastalar, ANTABUS tedavisiyle birlikte alkol alınmasının sonucu olarak ortaya çıkan, bazı seyrek durumlarda ölümle sonuçlanabilecek disülfıram-alkol reaksiyonunun ciddiyeti konusunda uyarılmalıdır. Bazı yiyecekler, sıvı ilaçlar, tonikler, kozmetikler, parfümler ve aerosol spreyler disülfıram-alkol reaksiyonuna neden olabilecek kadar alkol içerebilmektedir. Hastalar bu konuda bilinçlendirilmelidir. Ayrıca, yeterli miktarlarda tüketildiğinde reaksiyona sebep olabilecek düşük alkollü ve alkolsüz bira ve şaraplar konusunda dikkatli olunmalıdır. Hastaya ANTABUS uygulayan tüm görevli ve hasta yakınları ANTABUS’un alkolle birlikte kullanılmaması gerektiği konusunda bilgilendirilmelidir.

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Bu bei adresiı

.titcl

ıVjtr/Basvuru/;

ınza/Kontrol i

MtA°1

açar. Disülfıram-alkol reaksiyonu için bölüm 4.8’e bakınız.

Disülfıram-alkol reaksiyonunun şiddeti amitriptilin ile artabilir. Klorpromazin disülfıram-alkol reaksiyonunun bazı bileşenlerinde azalmaya sebep olurken reaksiyonun toplam şiddetini artırabilir.

Disülfıram klordiazepoksit ve diazepam gibi bazı benzodiazepinlerin metabolizmasını inhibe ederek sedatif etkilerini artırır. Benzodiazepinler disülfıram-alkol reaksiyonunu azaltabilir.

Disülfıram karaciğerde metabolize edilen birçok ilacın (fenitoin, teofılin ve varfarin gibi) metabolizmasını inhibe ederek etkinliklerini artırır. Bu nedenle doz ayarlaması gerekebilir.

Hayvan çalışmaları, petidin, morfin ve amfetaminin metabolizmasının benzer şekilde inhibe edildiğini göstermiştir.

Metronidazol, izoniyazid veya paraldehidin eşzamanlı uygulaması ile konfüzyonda artış ve duygu durum değişikliğine dair birkaç olgu sunumu mevcuttur.

Pimozid uygulamasını takiben çok seyrek olarak organik beyin sendromu ve koreoatetozun potansiyalizasyon görülmüştür.

Disülfıram rifampisinin renal atıhmım ve oksidasyonunu inhibe eder.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Veri yoktur.

Pediyatrik popülasyon:

Veri yoktur.

4.6. Gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye

Gebelik kategorisi: C’dir.

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

ANTABUS’un çocuk doğurma potansiyeli bulunan ve doğum kontrolü (kontrasepsiyon) uygulayan kadınlar üzerine olan etkisi ile ilgili veri bulunmamaktadır.

Gebelik dönemi

ANTABUS’un gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.

Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik /ve-veya/ embriyonal/fetal gelişim /ve-veya/ doğum /ve-veya/ doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

ANTABUS’un gebeliğin ilk trimesterinde kullanımı tavsiye edilmemektedir. ANT ABUS kullanımının gerekli olduğu durumlarda ilacın gebe kadınlardaki yarar/zarar oranı hekim tarafından değerlendirilmelidir.

rastlanabileceğini gösteren çalışmalar mevcuttur.

ANT ABUS gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

Laktasyon dönemi

ANTABUS laktasyon döneminde kullanılmamalıdır. Disülfiramın anne sütüne geçip geçmediği bilinmediğinden emziren annelerde kullanımı önerilmemektedir. Özellikle bebeğin almakta olduğu ilaçlarla etkileşim varsa, emzirme döneminde kullanılmamalıdır.

Üreme yeteneği / Fertilite

Üreme yeteneği ve fertilite üzerindeki etkilerine dair yeterli veri mevcut değildir.

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

ANTABUS uyuşukluk ve yorgunluğa neden olabilir. Hastalar makine veya araç kullanmadan önce bu şikayetlerinin olmadığından emin olmalıdırlar.

4.8. İstenmeyen etkiler

Tüm ilaçlar gibi ANTABUS’un içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.

Aşağıda listesi bulunan advers etkilerin sıklığı, şu şekilde tanımlanmıştır:

Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1000 ila <1/100); seyrek (>1/10000 ila <1/1000); çok seyrek (<1/10000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Kan ve lenf sistemi hastalıkları:

Seyrek: Eosinofıli

Psikiyatrik hastalıklar Yaygın: Mani, depresyon

Seyrek: Şizofreniye benzer ya da akut beyin sendromu şeklinde psikotik reaksiyonlar Bilinmiyor: Libido azalması

Sinir sistemi hastalıkları Yaygın: Uyuşukluk

Seyrek: Periferik duyusal ve motor nöropatiler, optik nevrit Bilinmiyor: Ensefalopati

Gastrointestinal hastalıklar Yaygın: Epigastralji, diyare

Hepato-biliyer hastalıklar

Seyrek: Genellikle akut hepatit ve / veya sarılık ve yüksek AST, ALT ve bilirubin belirtileri gösteren hepatosellüler karaciğer hasarı

Deri ve derialtı doku hastalıkları

Yaygın olmayan: Akne benzeri döküntü, kaşıntı ve/veya döküntü ile seyreden alerjik

Bu be"mgjı}pktronik İmza Kanunu uyarınca elektronik olarak imzalanmıştır. Doküman https://ebs.titck.gov.tr/Basvuru/EImza/Kontrol adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : 1 YnUyaklUYnUyS3kOQ3NRQ3NRaklU

Üreme sistemi hastalıkları Yaygın olmayan: Seksüel disfonksiyon

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar Yaygın: Baş ağrısı, ağız kokusu/ağızda metalik tat

Disülfiram-alkol reaksiyonu

Disülfıram geri dönüşümsüz olarak asetaldehit dehidrogenazı inhibe eder. ANTABUS tedavisi boyunca etanol alımı, disülfiram-alkol reaksiyonunun temel sebebi olduğu düşünülen asetaldehitin birikimine yol açar.

Disülfiram-alkol reaksiyonu sıklıkla etanol maruziyetinden sonraki 15 dakika içinde gelişir. Semptomlar genellikle 30 dakika ila 1 saat içinde doruğa ulaşır ve sonraki birkaç saat içinde kademeli olarak azalır. Semptomlar ciddi ve hayatı tehdit edici nitelikte olabilir.

Disülfiram-alkol reaksiyonu;

•    Yüz ve boyunda kızarmaya neden olan aşırı vazodilatasyon, artmış vücut sıcaklığı, terleme, bulantı, kusma, pruritus, ürtiker, anksiyete, sersemlik, baş ağrısı, bulanık görme, dispne, palpitasyon ve hiperventilasyon,

•    Ciddi durumlarda taşikardi, hipotansiyon, solunum depresyonu, göğüs ağrısı, QT aralığı uzaması, ST depresyonu, aritmi, koma ve konvülsiyonlar,

•    Hipertansiyon, bronkospasm ve methemoglobinemi gibi nadir görülen komplikasyonlar ile karakterizedir.

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: O 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Disülfıram kendi başına düşük toksisiteye sahiptir. Hastalarının çoğunda ilk 12 saat içinde semptomların görülmesine rağmen, nadir olarak doz aşımından günler sonra, yavaş iyileşme ve uzun dönemde sekel ile birlikte görülen klinik tabloda kötüleşme olguları bildirilmiştir.

Doz aşımı durumunda aşağıdaki semptomlar görülebilir:

•    Bulantı, kusma, abdominal ağrı, diyare, uyuşukluk, deliryum, halüsinasyonlar ve letaıji

•    Taşikardi, taşipne, hipertermi ve hipotansiyon. Hipotoni, özellikle çocuklarda belirgin olabilir ve tendon refleksleri azalabilir. Hiperglisemi, lökositoz, ketoz (sıklıkla dehidratasyon derecesiyle orantısızdır) ve methemoglobinemi olguları da bildirilmiştir.

•    Ağır vakalarda kardiyovasküler kollaps, koma ve konvülsiyonlar görülebilir.

•    Seyrek olarak doz aşımından günler sonra sensorimotor nöropati, EEG anormallikleri, ensefalopati, psikoz ve katatoni ortaya çıkabilir. Disartri, miyoklonus, ataksi, distoni ve akinezi görülebilir. Hareket bozukluklarının bazal gangliya üzerindeki direkt

B; belg.e 501

adresinden kontrol eaneDinr. Güvemi eleKirönık imza asn ire aynKhr. TfoKumamn doğrulama Kodu : lYnUyaklUYnUyS3kOQ3NRQ3NRaklU

Tedavi:

Doz aşımında, medikal gözlem ve semptomatik tedavi önerilmektedir. Destekleyici tedavi uygulanmalı ve hipotansiyonu önlemek için önlem alınmalıdır.

Gastrik lavaj ve aktif kömür uygulaması disülfıram doz aşımında düşünülebilir. Şiddetli kusma olduğu durumlarda intravenöz yoldan sıvı verilmesi gerekebilir.

İnme İnme İnme, beynin hasar görmesinin sonucudur. Bu hasar, beynin bir kısmındaki ya bir kanama ya da akut kan eksikliği nedeniyle o kısmın geçici ya da kalıcı olarak işlevini yapamamasına yol açar. Astım Astım Astımlı kişilerin akciğerlerindeki hava boruları (bronşlar) hassastır. Bu kişiler belirli tetikleyici faktörlere maruz kaldıklarında, hava boruları nefes almalarını güçleştirecek şekilde daralır.