ARINNA 40 mg 14 enterik kaplı tablet Klinik Özellikler
{ Pantoprazol }
4.1. Terapötik endikasyonlar
H. Pylori (Helicobakter pylori)’nin neden olduğu duodenal ve gastrik ülserde tekran azaltmak amacıyla bu mikroorganizmanın eradikasyonu için uygun antibiyotiklerle kombine olarak, Peptik ülser (Duodenal ve gastrik ülser),
Orta ve ileri derecede özofajiyal reflü,
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi : Hekim tarafından aksi belirtilmedikçe aşağıdaki bilgiler göz önüne alınır. Belirtilen kurallara uyulmadığı takdirde istenen etki görülmeyebilir. Gastrik ve duodenal ülserli H. Pylori pozitif hastalarda, etkenin tamamen ortadan kaldırılması için kombine tedavi uygulanmalıdır.
H. Pylori eradikasyonu için direnç durumuna göre aşağıdaki kombinasyonlar önerilebilir;
Günde 2 defa 1 ARİNNA 40 mg.
• Günde 2 defa 1000 mg amoksisilin
• Günde 2 defa 500 mg klaritromisin
Günde 2 defa 1 ARİNNA 40 mg.
• Günde 2 defa 500 mg metronidazol
• Günde 2 defa 500 mg klaritromisin
Günde 2 defa 1 ARİNNA 40 mg.
• Günde 2 defa 1000 mg amoksisilin
• Günde 2 defa 500 mg metronidazol
Kombine tedavi istenmiyorsa, ömeğin hasta H. Pylori negatif ise , aşağıda belirtilen dozda ARİNNA monoterapisi uygulanır.
Duodenal ülser, gastrik ülser ve gastoözofajiyal reflü için:
Birçok vakada günde 1 adet ARİNNA verilir. Bilhassa diğer tedavilere yanıt alınamaması gibi özel vakalarda doz iki katma çıkarılabilir. (Günde 2 adet ARİNNA)
Kullanım şekli ve süresi;
ARİNNA çiğnenmemeli veya kınlmamah; kahvaltıdan bir saat önce su ile bütün olarak yutulmalıdır. H. Pylori eradikasyonu için kombine tedavide ikinci ARİNNA akşam yemeğinden önce alınmalıdır. Kombine tedavi genelde yedi gün uygulanır ve en fazla iki haftaya kadar uzatılabilir. Ülserin iyileşmesini sağlamak için pantoprazol ile tedavinin devamı endikasyonunda, duodenal ve gastrik ülserler için önerilen dozaj göz önüne alınmalıdır. Duodenal ülser genelde iki haftada iyileşir.
İki haftalık tedavi yeterli değilse, hemen tüm olgularda sonraki iki hafta içinde iyileşme sağlanmaktadır. Gastrik ülser ve özofajiyal reflü tedavisi için genelde dört hafta gerekir.
Dört haftalık tedavi yeterli değilse, genellikle sonraki dört hafta içinde iyileşme sağlanır.
İnsanlarda uzun süre kullanıma ilişkin yeterli deneyim olmadığından, ARİNNA tedavisi sekiz haftayı geçmemelidir.
Çok küçük miktarda alındığında ya da unutulduğunda, gecikmiş olan doz alınmamalıdır. Tedavi hastanın doz şemasına göre, bir sonraki dozdan itibaren sürdürülmelidir.
ARİNNA ile tedavinin erken kesilmesi veya tedaviye ara verilmesi konusunda hekime danışılmalıdır.
Zollinger - Ellison Sendromu ve diğer patolojik hipersekresyonlu durumların uzun süreli tedavisinde;
Tedaviye 80 mg’lık ( İki adet ARİNNA) günlük doz ile başlanmalıdır. Daha sonra dozaj gastrik asid sekresyon ölçümlerine göre, gerektiği şekilde yükseltilebilir veya düşürülebilir. Günlük doz 80 mg üzerinde olduğunda, doz bölünmeli ve günde 2 defa verilmelidir. Pantoprazol dozunun geçici olarak 160 mg’ın üzerine çıkarılması olasıdır, fakat yeterli asid kontrolü için gerekenden daha uzun süre uygulanmamalıdır.
Zollinger - Ellison sendromu’nda ve diğer hipersekresyonlu durumlarda tedavi süresi sınırlandırılmamış olup klinik ihtiyaca göre ayarlanabilir.
Uzun süreli tedavide, 1 senelik tedavi süresi yalnızca risk/fayda oranı iyice değerlendirildikten sonra aşılmalıdır, çünkü ilacın uzun yıllar kullanımının emniyetiyle ilgili bilgi sınırlıdır.
Uygulama şekli : ARİNNA tabletleri çiğnenmemeli veya kırılmamak; kahvaltıdan bir saat önce su ile bütün olarak yutulmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler :
Böbrek/Karaciğer yetmezliği: Ciddi karaciğer bozukluklarında doz azaltılarak iki günde bir 40 mg pantoprazol (bir adet 40 mg ARİNNA) verilir. Ciddi karaciğer bozukluklarında (Child-Pugh derecesi A ve B) günlük doz 20 mg’ı aşmamalıdır. Ayrıca bu hastalann karaciğer enzimleri tedavi sırasında izlenmeli, yükselme görüldüğünde tedavi kesilmelidir.
Böbrek fonksiyonu bozulmuş hastalarda günlük doz 40 mg pantoprazolü aşmamalıdır.
Bu hastalarda karaciğer enzimlerinde yükselme görülürse tedavi kesilmelidir.
Pediyatrik popülasyon : Pantoprazol’ün 12 yaşından küçük çocuklarda kullanımı ile ilgili etkinlik ve emniyeti henüz saptanmamıştır.
4.3. Kontrendikasyonlar
Pantoprazole, sübstitüe benzimidazollere (esomeprazol, lansoprazol, omeprazol, rabeprazol) veya bileşimindeki maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılık durumunda kontrendikedir.
Diğer proton pompası inhibitörlerinde (PPI) olduğu gibi atazanavir ile birlikte kullanılmamalıdır.
Orta ve ileri derecede hepatik veya renal fonksiyon bozukluğu olan hastalarda, etkinlik ve emniyet açısından ARİNNA kombinasyon tedavisine ilişkin veri bulunmadığından, H. Pylori eradikasyonu amacı ile kombine tedavide kullanılmamalıdır.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Pantoprazol tedavisi malign ülser semptomlarım hafifleterek teşhisi geciktirebileceğinden, tedaviden önce gastrik ülserin malignitesi veya malign özofagus hastalığı olasılığı bertaraf edilmelidir.
Uzun süreli tedavide (> 3 yıl) B12 malabsorpsiyonu oluşabilir.
Mannitol (E 421) içermektedir. Dozu nedeniyle herhangi bir uyarı gerektinnemektedir.
Sodyum içermektedir. Dozu nedeniyle herhangi bir uyarı gerektirmemektedir.
Kombine tedavi sırasında diğer ilaçları ürün bilgileri göz önüne alınmalıdır.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Pantoprazol, gastrik asit salgılanmasının uzun süre devam eden inhibisyonundan dolayı, ketokonazol, ampisilin esterleri ve demir tuzları gibi biyoyararlanımı gastrik pH’ya bağlı olan ilaçlann absorbsiyonunu azaltabilir.
Alkol, gastrik mukozada irritasyona neden olabileceğinden tedavi sırasında alkol kullanımından kaçınılmalıdır.
Atazanavir 300 mg/ritonavir 100 mg ile omeprazol (40 mg / gün) beraber kullanımı veya atazanavir 400 mg ile lansoprazol beraber kullanımı atazanavirin biyoyararlammım önemli ölçüde azaltmaktadır. Atazanavir’in emilimi pH’ya bağlıdır. Bu nedenle diğer PPI olduğu gibi pantoprazol, atazanavir ile birlikte kullanılmamalıdır.
Pantoprazol, karaciğerde sitokrom P450 enzim sistemi tarafından metabolize edilir. Pantoprazol’ün, aynı enzim sistemi ile metabolize olan diğer ilaçlar (karbamazepin, kafein, diazepam, diklofenak, digoksin, etanol, glibenklamid, metoprolol, naproksen, nifedipin, fenitoin, piroksikam, teofilin ve oral kontraseptifler) ile birlikte kullanılması halinde klinik olarak anlamlı bir etkileşim tespit edilmese de dikkatli kullanılmalıdır
Her ne kadar klinik farmakokinetik çalışmalarda pantoprazolün, fenprokumon veya varfarin ile birlikte kullanımında herhangi bir etkileşim belirlenemese de pazarlama sonrası dönemde birkaç izole vakada INR değişiklikleri bildirilmiştir. Bu nedenle, kumarin antikoagülan tedavisi alan hastalar, protrombin zamanı/INR izlenmelidir.
Pantoprazol, bosentan, dapsone, fluoksetin, glimeprid, glipizid, losartan, montelukast, nateglinid, paklitaksel, fenitoin, varfarin, zafırlukast ve diğer CYP2C9 substratlannın düzeylerini ve etkilerini arttırabilir. Metotreksatın atılımını azaltarak düzeyinin ve etkisinin artmasına neden olabilir.
Aminoglutetimid, karbamazepin, fenitoin, rifampin ile birlikte kullanılması pantoprazol düzeyini ve etkisini azaltabilir.
Pantoprazol kullanımı, idrarda tetrahidrokannabinol (THC) testinin yanlış pozitif sonuç vermesine neden olabilir.
4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi B’dir
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadmlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
ARİNNA için, gebeliklerde maruz kalmaya ilişkin klinik veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik/ embriyonal / fetal gelişim /doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstcrmcmektedir.(bkz. kısım 5.3)
Gebe kadınlara verilirken dikkatli olunmalıdır.
Gebelik dönemi
Pantoprazol’ün gebelikte emniyetle kullanılabileceğini gösteren yeterli ve kontrollü çalışmalar yapılmamıştır. Hayvan üreme çalışmalarında ise 5 mg/kg üzerindeki dozlarda hafif fototoksisite gözlenmişti. Pantoprazol kesin olarak gerekmedikçe gebelik sırasında kullanılmamalıdır.
Laktasyon dönemi
Sıçanlarda yapılan bir çalışmada, pantoprazol ve metabolitlerinin süte geçtiği tespit edilmiş ancak pantoprazolün insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına ya da ARİNNA tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına, tedaviden kaçınılıp kaçınılmayacağına ilişkin karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası ve ARİNNA tedavisinin anne açısından faydası dikkate alınmalıdır.
Üreme yeteneği /Fertilite
Üreme yeteneği/fertilite üzerine etkisi bildirilmemiştir.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Baş dönmesi ve bulanık görme gibi yan etkileri olabileceğinden araç ve makine kullanımı üzerinde olumsuz etkisi olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
4.8. İstenmeyen etkiler
Advers etkilerin sıklık gruplandırması şöyledir:
Çok yaygm (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Kan ve lenf sistemi hastalıkları:
Çok seyrek: Lökopeni, trombositopeni
Bağışıklık sistemi hastalıkları:
Çok seyrek: Anaflaktik şok ve anaflaktik reaksiyonlar
Psikiyatrik hastalıklar:
Seyrek: Depresyon, halüsinasyon, uyumsuzluk, konfüzyon Göz hastalıkları:
Sıklığı bilinmeyen: Anterior iskemik optik nöropati
Sinir sistemi hastalıkları:
Yaygm: Baş ağrısı, uykusuzluk
Yaygm olmayan: Baş dönmesi, bulanık görme
Kardiyak hastalıklar:
Yaygm olmayan: Göğüs ağrısı
Gastrointestinal hastalıklar:
Yaygın: Diyare, kabızlık, gaz, üst karın ağrısı Yaygm olmayan: Mide bulantısı ve kusma Seyrek: Ağızda kuruluk
Hepato-bilier hastalıklar:
Çok seyrek: Sanlığa yol açabilecek ciddi hepatoselüler hasar Deri ve deri altı doku hastalıkları:
Yaygın olmayan: Kaşıntı ve deri döküntüsü gibi aleıjik reaksiyonlar
Çok seyrek: Ürtiker, anjiyoödem, eritema multiforme, Lyell’s sendromu, Stevens-Johnson sendromu, fotosensitivite reaksiyonları
Kas-İskelet Sistemi:
Yaygın olmayan: Sırt ağrısı, hipertoni, boyun ağnsı,
Seyrek: Eklem ağrısı Çok seyrek: Kas ağrısı
Metabolizma ve Beslenme:
Yaygm olmayan: Hiperlipidemi
Çok seyrek: Hiperkolesterolemi ve hiperürisemi
Solunum Sistemi:
Yaygm olmayan: Bronşit, dispne, grip sendromu, farenjit, rinit, sinüzit, üst solunum yolu enfeksiyonu
Böbrek ve idrar hastalıkları:
Yaygın olmayan: Üriner sistem enfeksiyonu,
Çok seyrek: İnterstisyel böbrek iltihabı
Üreme sistemi ve meme hastalıkları:
Çok seyrek: Jinekomasti
Araştırmalar:
Yaygın: Karaciğer fonksiyon testlerinde anormallik Yaygın olmayan: SGPT değerlerinde yükselme
Çok seyrek: Karaciğer enzim değerlerinde artış (transaminaz, gamma GT), artmış trigliserid, vücut ısısında artış, hipernatremi
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Yüksek oranda plazma proteinlerine bağlandığı için kolayca diyalize olmaz. Aşın dozda alınması durumunda, semptomatik ve destekleyici tedavi uygulanır.
Ağız Kanseri Ağız kanserinin en yaygın türleri, dudak, dil, dişetidir. Nadiren yanak içi veya damak bölgelerini de içine alır. | Yüksek Tansiyon Hipertansiyon sürekli anormal derecede yüksek olan kan basıncıdır. Tansiyon atardamarlarınızdaki kanın basıncıdır. |
İLAÇ GENEL BİLGİLERİ
Tripharma İlaç Sanayi ve Tic. A.Ş.Geri Ödeme Kodu | Geri Ödemede Değil |
Satış Fiyatı | TL |
Önceki Satış Fiyatı | |
Original / Jenerik | Jenerik İlaç |
Reçete Durumu | Normal Reçeteli bir ilaçdır. |
Barkodu | 8699772040035 |
Etkin Madde | Pantoprazol |
ATC Kodu | A02BC02 |
Birim Miktar | 40 |
Birim Cinsi | MG |
Ambalaj Miktarı | 14 |
Sindirim Sistemi ve Metabolizma > Peptik Ülser ve Gastro-Özofageal Reflü İlaçları > Pantoprazol |
Yerli ve Beşeri bir ilaçdır. |
İLAÇ EŞDEĞERLERİ
Eşdeğer İlaç Adı | Barkodu | İlaç Fiyatı |
---|---|---|
Eşdeğer bir ilaç bulunamadı |
Lösemi Kan Kanseri Lösemi, kan kanseridir ve vücudunun kan oluşturan dokularının hastalanması anlamına gelir. Birçok lösemi türü vardır; bazı lösemi türleri çocuklarda bazıları da yetişkinlerde sık görülür. |
|
Astım Astımlı kişilerin akciğerlerindeki hava boruları (bronşlar) hassastır. Bu kişiler belirli tetikleyici faktörlere maruz kaldıklarında, hava boruları nefes almalarını güçleştirecek şekilde daralır. |
|
Doğum Sonrası Depresyonu Doğum sonrası depresyonu, doğumdan sonra her on kadından biri tarafından tecrübe edilen stresli bir durumdur. |