ATOKSILIN 250 mg 100 ml süspansiyon Farmakolojik Özellikler

Amoksisilin Trihidrat }

Enfeksiyona Karşı Kullanılan (Antienfektif) İlaçlar > Penisilinler > Amoksisilin
Atabay İlaç Fabrikası A.Ş. | 30 December  1899

5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

    5.1. Farmakodinamik özellikler

    Farmakoterapötik grup: Beta laktam antibiyotikler, geniş spektrumlu penisilinler ATC kodu: J01CA04

    Etki Mekanizması

    Amoksisilin, bakteri hücre duvarının önemli bir yapısal parçası olan bakteriyel peptidoglikanın biyosentezyolağındayeralanbirveyabirden çok enzimi (PBP, penisilin

    Peptidoglikan sentez inhibisyonu genellikle hücre lizisi ve ölümle sonuçlanan hücre

    Organizma

    MİK sınır değerleri (mg/L)

    Duyarlı (S) ≤

    Dirençli (R) >

    Enterobacteriaceae

    8

    8

    Staphylococcus türleri

    Not

    Not

    Enterococcus türleri

    4

    8

    A, B, C ve G grubu streptokok

    Not

    Not

    Streptococcus pneumoniae

    Not

    Not

    Viridans grubu streptokok

    0,5

    2

    Haemophilus influenzae

    2

    2

    Moraxella catarrhalis

    Not

    Not

    Neisseria meningitidis

    0,125

    1

    Clostridium difficile hariç Gram pozitif

    anaeroblar

    4

    8

    Gram negatif anaeroblar

    0,5

    2

    Helicobacter pylori

    0,125

    0,125

    Pasteurella multocida

    1

    1

    Türlerden bağımsızların sınır değerleri

    2

    8

    Vahşi tipte Enterobacteriaceae aminopenisilinlere duyarlıdır. Bazı ülkeler vahşi tipte E. coli ve P. mirabilis izolatlarını orta derecede duyarlı olarak sınıflamayı tercih eder. Böyle bir durumda MİK sınır değeri S ≤ 0,5 mg/L kullanılmalıdır.

    Meningitidis izolatları dışındakiler için sınır değerdir. Ampisiline karşı orta dereceli

    duvarının zayıflamasına neden olur.

    Amoksisilin, dirençli bakteriler tarafından üretilen beta-laktamazlar tarafından parçalanmaya duyarlı olduğundan tek başına kullanıldığında etki spektrumu beta-laktamaz üreten organizmaları içermez.

    Farmakodinamik/ Farmakokinetik ilişkisi

    Amoksisilin etkililiğinin en önemli belirleyicisi minimum inhibitör konsantrasyon (MİK) üzerinde geçirilen süredir (T>MİK).

    Direnç mekanizmaları

    Amoksisiline karşı en önemli direnç mekanizmaları şunlardır;

      Bakteriyel beta laktamazlar tarafından inaktivasyon.

      5.2. Farmakokinetik özellikler

      Genel özellikler

      Emilim:

      Amoksisilin fizyolojik pH'da sulu çözeltide tamamen dissosiye olur. Oral uygulama sonrasında hızla ve iyi absorbe olur. Oral uygulama ile amoksisilin yaklaşık %70 emilir. Plazma doruk konsantrasyonuna ulaşma süresi (T) yaklaşık bir saattir.

      Sağlıklı gönüllü grubuna, aç karnına, günde üç defa 250 mg amoksisilin uygulanan çalışmanın farmakokinetik sonuçları aşağıda verilmiştir.

      C

      T*

      EAA

      T

      (mikrog/mL)

      (sa)

      (mikrog.sa/mL)

      (sa)

      3,3 ± 1,12

      1,5 (1– 2)

      26,7 ± 4,56

      1,36 ± 0,56

      * Ortanca (dağılım aralığı)

      250 ila 3000 mg aralığında biyoyararlanım doz ile doğrusaldır (Cve EAA üzerinden ölçülmüştür). Emilim eşzamanlı yiyecek alımından etkilenmemektedir.

      Amoksisilin eliminasyonu için hemodiyaliz kullanılabilir. Dağılım:

      Toplam plazma amoksisilinin %18 kadarı proteine bağlanır, görünürdeki dağılım hacmi

      0,3-0,4 L/ kg dolayındadır.

      İntravenöz uygulamadansonra,safrakesesinde,abdominal dokularda, deri, yağ ve kas

      edilmiştir. Amoksisilinin beyin omurilik sıvısına dağılımı yeterli değildir.

      Hayvan çalışmalarında, ilaçtan kaynaklanan materyallerle önemli doku tutulumuna ilişkin kanıt yoktur. Penisilinlerin çoğu gibi amoksisilin de anne sütünde saptanabilir (bkz. bölüm 4.6).

      Amoksisilinin plasentayı geçtiği gösterilmiştir (bkz. bölüm 4.6). Biyotransformasyon:

      Amoksisilin kısmen idrarla, başlangıç dozunun yaklaşık %10-25'i oranında inaktif penisiloik asit şeklinde atılır.

      Eliminasyon

      Amoksisilinin başlıca eliminasyon yolu böbreklerdir.

      Amoksisilinin ortalama eliminasyon yarılanma ömrü yaklaşık bir saattir ve ortalama total klirens sağlıklı kişilerde yaklaşık 25 L/saattir. Tek doz 250 mg ya da 500 mg amoksisilin uygulanmasından sonraki ilk 6 saatte amoksisilinin yaklaşık %60-70'i değişikliğe uğramadan idrarla atılır. Çeşitli çalışmalarda, 24 saatlik bir dönemde amoksisilinin idrarla atılım miktarının %50-85 arasında olduğu bulunmuştur.

      Probenesid ile eşzamanlı uygulama amoksisilin atılımını geciktirir (bkz. bölüm 4.5). Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:

      Amoksisilin dozunun ikiye katlanması, yaklaşık olarak serum düzeylerinde de iki kat artış

      meydana getirir.

      Hastalardaki karakteristik özellikler

      Böbrek yetmezliği:

      Böbrek işlevinin azalmasıyla doğru orantılı olarak amoksilinin toplam serum klirensi de azalır (bkz. bölüm 4.2 ve 4.4).

      Karaciğer yetmezliği:

      Karaciğer yetmezliği bulunan hastalarda doz dikkatle belirlenmeli ve karaciğer işlevleri düzenli aralıklarla izlenmelidir.

      Yaş:

      Amoksisilinin eliminasyon yarılanma ömrü 3 aylıktan 2 yaşına kadar olan çocuklarda ve daha büyük çocuklarda ve erişkinlerde aynıdır. Böbrek eliminasyon süreçlerinin henüz olgunlaşmamış olması sebebi ile, çok küçük çocuklarda (preterm yenidoğanlar da dahil olmak üzere) yaşamlarının ilk haftasında günde iki kez uygulamadan daha sık uygulama yapılmamalıdır. Yaşlı hastalarda böbrek işlevlerinde azalma olasılığı daha fazla olduğundan, doz seçiminde dikkatli olunmalıdır ve böbrek işlevinin izlenmesi yararlı olabilir.

      Cinsiyet:

      Sağlıklı erkek ve kadınlara oral yoldan amoksisilin uygulanmasından sonra cinsiyetin amoksisilin farmakokinetikleri üzerinde önemli bir etkisi görülmemiştir.

      5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

      Klinik dışı veriler, insanlarda güvenlilik farmakolojisi, tekrarlanan doz toksisitesi, genotoksisite, üreme ve gelişim toksisitesine dayanan özel bir tehlike olmadığını göstermektedir.

      Amoksisilin ile karsinojenisite çalışmaları yapılmamıştır.

      HIV ve Aids HIV ve Aids HIV, Human Immunodeficiency Virus’dür (İnsanlarda Bağışıklık Sistemini Bozan Virüsdür). Bu virüs AIDS hastalığına sebep olur. Ağız Kanseri Ağız Kanseri Ağız kanserinin en yaygın türleri, dudak, dil, dişetidir. Nadiren yanak içi veya damak bölgelerini de içine alır.