Roche İlaçları AURORIX 150 mg 30 tablet KUBFarmakolojik Özellikler

AURORIX 150 mg 30 tablet Farmakolojik Özellikler

Moklobemid }

Sinir Sistemi > Antidepresanlar > Moklobemid
Roche Müstahzarları Sanayi A.Ş. | 17 November  2011

5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Selektif, reversibl MAO (Tip-A) İnhibitörleri (RİMA’lar)

ATC kodu: N06AG02

Moklobemid, selektif olarak monoammooksidaz A’yı reversibl bir şekilde inhibe ederek beyin monoamineıjik nörotransmitter sistemini etkileyen bir antidepresandır (RİMA). Bu etkisi sonucu norepinefrin, dopamin ve serotonin metabolizması yavaşlar ve bu durum da nöronal transmitterlerin hücre-dışı konsantrasyonunun artmasını sağlar. Ruhsal durumu düzeltici ve psikomotor aktiviteyi artıncı etkisinin bir sonucu olarak Aurorix disfori, bitkinlik, yaşama isteğinin kaybolması ve konsantrasyon yeteneğinin zayıflaması gibi semptomların giderilmesinde etkili olur. Bu etkiler genellikle tedavinin ilk haftası içinde ortaya çıkar. Aurorix sosyal fobiyle ilgili semptomları da giderir. Aurorix sedatif özellikleri olmamasına rağmen, çoğu depresif hastalarda uyku kalitesini birkaç gün içinde düzeltir. Aurorix dikkati bozmaz. Kardiyak toksisite gözlenmemiştir.

5.2.   Farmakokinetik özellikJer Genel özellikler

Emilim:
Moklobemid, ağız yoluyla verildikten sonra mide-barsak kanalından tamamen emilerek portal dolaşıma geçer. Pik plazma konsantrasyonlarına, genellikle uygulamadan sonraki bir saat içinde erişilir. Karaciğerdeki ilk geçiş metabolizması, ilacın sistemik olarak kullanılabilir bölümünü (biyoyararlılık), doza-bağımlı şekilde azaltır. Ancak, uygulamanın ilk haftasında metabolik yolların doyması nedeniyle (300-600 mg/gün), daha sonra tam oral biyoyararlılığa ulaşılır. Tekrarlanan moklobemid dozları sonrasında, tedavinin ilk haftasında plazma konsantrasyonları artar ve daha sonra stabilize olur. Günlük doz artırıldığında, kararlı durum konsantrasyonlarında, dozdaki artışla orantılı olandan daha yüksek bir artış gözlenir.

DaSılım:
Moklobemid lipofıliktir. Dağılım hacmi (Vss) yaklaşık 1.0 1/kg’dır. İlacm, başlıca albümin olmak üzere, plazma proteinlerine bağlanma oranı düşüktür (%50). Anne sütüne son derece düşük miktarlarda geçmektedir.

Bivotransformasvon:
İlaç atılmadan önce hemen hemen tamamen metabolize olur. Metabolizma, çoğunlukla oksidatif reaksiyonlar yoluyla morfolin molekülünün birbirine benzer parçalan üzerinde olur. Aktif metabolitler, sistemik dolaşımda çok düşük konsantrasyonlarda bulunmuştur. Plazmada bulunan başlıca metabolitler lak tam ve N-oksit türevleridir. Moklobemidin, kısmen polimorfık izoenzimler CYP2C19 ve CYP2D6 tarafından metabolize olduğu gösterilmiştir. Bu nedenle genetik ya da ilaç kullanımına bağlı olarak (örn. metabolik inhibitörler) metabolizma kusuru söz konusu olan bireylerde, ilacın metabolizması etkilenebilir. Bu etkilerin önemini saptamaya yönelik olarak gerçekleştirilen iki çalışmada, çok sayıda alternatif metabolik yol bulunması nedeniyle, söz konusu etkilerin terapötik açıdan önemsiz olduğu ve doz ayarlamalarını gerektirmediği ortaya konmuştur.

Eliminasyon:
Moklobemid metabolik proseslerle hızla atılır. Total klirensi yaklaşık 20-50 I/saattir. Tekrarlanan doz kullanımında (300 mg bid), ortalama eliminasyon yan-ömrü yaklaşık 3 saattir ve hastalann büyük bölümünde 2 ile 4 saat arasında değişir. Dozun %1’den azı böbreklerden değişmemiş olarak atılır. Metabolitler de aynı şekilde böbreklerden atılır.

Do&rusallık/ Doğrusal olmayan durum:
200 mg’a kadar olan dozlarda moklobemidin farmakokinetiği doğrusal özellik göstermektedir. Daha yüksek dozlarda ise doğrusal olmayan farmakokinetik gözlenmiştir. 400-1200 mg doz aralığında, maksimum plazma konsantrasyonları artar ve klerens ise dozla orantısız biçimde azalır.

Hastalardaki karakteristik özellikler

Yaslı hastalar:
Yaşlılarda emilim ve dağılım parametreleri değişmemektedir.

Böbrek fonksivonlan zayıflamış hastalar:
Böbrek yetmezliği moklobemidin eliminasyon özelliklerini değiştirmemektedir.

Karaciğer fonksiyonları zayıflamış hastalar:
İlerlemiş karaciğer yetmezliğinde

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

Yoktur.

Diyabet Hastalığı Diyabet Hastalığı Diyabet, insülin hormonu ile ilgili problemlerden kaynaklanan bir hastalıktır. Travma Sonrası Bunalımı Travma Sonrası Bunalımı Travmatik bir olay, günlük olağan olayların dışında olan ve kişiyi derinden rahatsız eden bir olaydır.Birçok olay böyle bir etki gösterebilir.