Beloc ZOK günlük dozunun bir defada ve tercihen sabahları kahvaltı ile alınması önerilir. Beloc ZOK tabletler veya yarıya bölünmüş tabletler çiğnenmemeli ve ezilmemelidir. Bir miktar sıvı ile alınmalıdır.
Hipertansiyon
Hafif ve orta şiddette hipertansiyonlularda önerilen doz günde bir defa 50 mg'dır. Bu dozla yeterli sonuçların alınamadığı durumlarda, dozajın günde tek doz olarak 100-200 mg'a yükseltilmesi ya da tedaviye başka bir antihipertansif ilaçın eklenmesi gerekebilir.
Hipertansiyonlu hastalarda günde 100-200 mg metoprolol ile yürütülen uzun süreli antihipertansif tedavilerin, ani kardiyovasküler ölüm, inme ve koroner olaylar dahil total mortaliteyi azalttığı gösterilmiştir.
Angina pectoris
Önerilen doz günde bir defa 100-200 mg'dır. Gerekiyorsa, Beloc ZOK diğer antianginal ilaçlarla kullanılabilir.
Kalp aritmileri
Önerilen doz günde bir defa 100-200 mg'dır.
Miyokard enfarktüsünden sonra idame tedavisi
Oral yoldan günde bir 200 mg metoprolol ile sürdürülen uzun süreli tedavilerin ölüm riskini azalttığı (ani ölüm dahil) ve enfarktüsün tekrarlama riskini azalttığı (diabetes mellituslu hastalar dahil) gösterilmiştir.
Palpitasyonlu fonksiyonel kalp hastalıkları
Önerilen doz günde bir defa 100 mg'dır. Gereken durumlarda doz 200 mg'a yükseltilebilir.
Migren profilaksisi
Önerilen doz günde bir defa 100-200 mg'dır.
Böbrek yetmezliği olan hastalar
Böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekmez.
Karaciğer yetmezliği olan hastalar
Metoprolol plazma proteinlerine düşük oranda bağlandığından (%5-10), normal olarak karaciğer sirozlu hastalarda doz ayarlaması gerekmez. Ağır karaciğer fonksiyon yetmezliği belirtileri varsa (örneğin şant ameliyatı uygulanan hastalar) dozun azaltılması düşünülmelidir.
Yaşlı hastalar
Yaşlı hastalarda doz ayarlaması gerekmez.
Çocuklar
Çocuklarda Beloc ZOK tedavisi ile ilgili deneyim sınırlıdır.
DOZ AŞIMI HALİNDE ALINACAK TEDBİRLER
Belirtiler: Metoprolol doz aşımına bağlı olarak ağır hipotansiyon, sinüs bradikardisi, atriyoventriküler blok, kalp yetmezliği, kardiyojenik şok, kalp durması, bronkospazm, şuur kaybı (hatta koma), bulantı, kusma ve siyanoz meydana gelebilir.
Birlikte alınan alkol, antihipertansif ilaçlar, kinidin ve barbitüratlar belirtileri ağırlaştırabilir.
Doz aşımının ilk belirtileri, ilacın alınmasından 20 dakika ile 2 saat kadar sonra ortaya çıkar.
Tedavi: Kusturma ya da mide lavajı. Ağır hipotansiyon, bradikardi ve kalp yetmezliği bulguları varsa, istenilen etki sağlanana kadar 2-5 dakikalık aralıklarla ya da sürekli infüzyon şeklinde bir ß1-uyarıcı (ör. prenalterol) arzulanan etki elde edilene kadar uygulanmalıdır. Selektif ß1-uyarıcının bulunamadığı durumlarda dopamin kullanılabilir; ya da, vagus sinirini bloke etmek amacıyla intravenöz yoldan atropin sülfat uygulanabilir.
Yeterli bir yanıt alınamadığında, dobutamin gibi diğer sempatomimetik ilaçlar ya da noradrenalin gibi ilaçlar kullanılabilir.
1-10 mg dozunda glukagon da kullanılabilir. Pacemaker gerekli olabilir. Bronkospazma karşı intravenöz yoldan ß2-agonistler uygulanabilir.
ß-bloker doz aşımı durumunda gereken antidot dozlarının, ß-reseptörleri ß-bloker tarafından işgal edilmiş olduğu için önerilen terapötik dozların çok üstünde olduğuna dikkat edilmelidir.