BENEDAY 250/250/1/300 mg 50 enterik kaplı tablet Farmakolojik Özellikler

Vitamin B1 + Vitamin B6 + Vitamin B12 + Thioctic Asid }

Sindirim Sistemi ve Metabolizma > B Vitamini ve Kombinasyonları
Nuvomed İlaç San. Tic. A.ş | 4 May  2012

5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grubu: Vitamin B Kombinasyonları

ATC Kodu: A11E

Etki mekanizması

BENEDAY etkin madde olarak B1, B6 ve B12 vitamini ve alfa lipoik asit içerir ve oral yoldan kullanılır. BENEDAY’in içinde bulunan etkin maddeler hücresel enerji üretimi, protein ve nükleik asit metabolizmasında hayati öneme sahiptir.

B1 vitamini (tiamin) karbonhidratların sentezinde anahtar rolü oynayan bir dizi enzimin koenzimini oluşturur. Günlük asgari tiamin gereksinimi, absorbe edilen karbonhidrat miktarıyla doğrudan ilgilidir. Bu nedenle, yüksek karbonhidrat içerikli beslenme söz konusu olduğu zaman B1 vitamini gereksinimi de artar. Fazla miktarda alındığı zaman B1 vitamini nöral uyarı iletimini suprese eder ve analjezik etki gösterir. B1 vitamini yetersizliği ise kardiyomiyopati ya da bir beyin rahatsızlığı olan Vernicke sendromuna neden olur. B6 vitamini (piridoksin) protein ve aminoasit sentezini gerçekleştiren çok sayıdaki enzimin koenzimini oluşturur. Merkezi sinir sisteminin sağlıklı bir biçimde görevini yerine getirebilmesi, büyük oranda amino asit dengesine bağlıdır. Söz konusu bu denge de, ancak vücudun gereksinim duyduğu B6 vitaminini almasıyla sağlanabilir. B6 vitamini aynı zamanda beyindeki yaşamsal aminlerin ve biyojenik nörotransmitterlerin sentezinde önemli rol oynar.
B6 vitamini yüksek dozda alındığı takdirde, semikarbazid, tiyokarbazid, izoniazid tipinde ilaçların neden olduğu piridoksin yetmezliğine bağlı konvülsiyonları önler. Doğru miktarlarda alındığı zaman B6 vitamini, radyasyon tedavilerinin yan etkilerine karşı koruyucu etki gösterir.

B12 vitamini, tetrahidrofolik asit rejenerasyonunda önemli bir reaksiyon olan DNA sentezi ve metiyonin oluşumu dahil çeşitli reaksiyonlarda koenzim olarak yer alır. İşlevi tam olarak bilinmemekle beraber, proteinlerin metabolizmasında yer alır. B12 vitamininin eritrositlerin olgunlaşmasında da önemli bir işlevi vardır. B12 vitamini yüksek dozlarda alındığı takdirde analjezik etki gösterir. Vejetaryenlerde B12 vitamini eksikliği görülebileceğinden takviye edilmelidir.

B1, B6 ve B12 vitaminlerinin farmakolojik dozlardaki bileşimi antaljik, antinevritik, detoksifiye edici ve antianemik özellikler gösterir. Doğada da bir arada bulunan bu vitaminler başta sinir sistemi hücreleri olmak üzere hücrelerin metabolizması üzerindeki fonksiyonları bakımından birbirini tamamlarlar. Sonuç olarak söz konusu vitaminlerin tek tek kullanılması ile sağlanacak etkinin çok üstünde bir etki gösterir.

5.2. Farmakokinetik özellikler

Emilim:

B vitaminleri gastrointestinal sistemden kolayca absorbe olur; ancak malabsorbsiyon durumunda emilim bozulabilir.

Yüksek dozlarda oral uygulanan B1 vitaminin toplam absorbe olan kısmı 4-8 mg ile sınırlıdır.
Alkoliklerde, sirozlu ve malabsorbsiyonu olan hastalarda gastrointestinal absorbsiyonu azaltmaktadır.

B6 vitamini oral alımını takiben gastrointestinal yoldan hızla absorbe olmaktadır. Ancak malabsorbsiyon veya gastrik resorbsiyon durumlarında gastrik absorbsiyon azalmaktadır. B6 vitamininin normal serum konsantrasyonları 30-80 ng/ml’dir

B12 vitaminin gastrointestinal kanaldan absorbsiyonu gastrik mukozadan yeterli düzeyde intrinsik faktör salgılanmasına bağlıdır. Omeprazol ve lansoprazol gibi ilaçlar gastrik asit ve pepsin salgılanmasını zayıflattığından dolayı B12 vitamininin absorbsiyonunu etkilemektedir

Alfa lipoik asit oral yoldan hızla absorbe olur. Oral yoldan 600 mg alfa lipoik asit uygulamasını takiben 4 mg/ml olan maksimum plazma seviyesine yarım saat içerisinde ulaşır.
Dağılım:

B1 vitamini vücut dokularına yaygın olarak dağılmaktadır. B1 vitamininin vücuttaki miktarı günlük 1 mg’lık bir döngü ile ortalama 30 mg olarak tahmin edilmektedir.

B6 vitamini en çok karaciğerde az miktarda da kas ve beyinde depo edilmektedir. Vücuttaki toplam miktarının yaklaşık 167 mg olduğu tahmin edilmektedir. Başlıca formları olan piridoksal ve piridoksal fosfat proteinlere yüksek oranda bağlanmaktadırlar.

Diyetle alınan B12 vitamini proteinlere yüksek oranda bağlanmaktadır ve absorbsiyondan önce proteoliz ve gastrik asilde proteinden ayrılmaktadır. Serbest B12 vitamini midede intrinsik faktöre bağlanmaktadır. İntrinsik faktör, gastrik mukozadan salgılanan, vitaminin gastrointestinal yoldan aktif absorbsiyonu için gerekli glikoprotein yapıda bir maddedir. B12 vitamini karaciğer, kemik iliği ve plasenta dahil diğer dokularda dağılım göstermektedir.
Sağlıklı bir bireyin vücudunda depo edilebileceği B12 vitamini miktarı 1-11 mg arasındadır.
B12 vitamini, % 50-90 oranında karaciğerde, bir kısmı ise böbreklerde depolanır, proteinlere yüksek oranda bağlanır.

Alfa lipoik asit dokulara hızla dağılır.

Biyotranformasyon:

İnsanlarda B1 vitamininin birçok üriner metaboliti tanımlanmıştır.

B6 vitamini karaciğerde 4-piridoksik aside parçalanır. B12 vitamini hepatik

biyotransformasyona uğrar.

B12 vitamininin karaciğerde koenzim formuna dönüştürülerek vücutta bu formuyla depo edildiği düşünülmektedir.

Alfa lipoik asidin büyük bölümü yan zincir oksidasyonuyla metabolize olur.

Eliminasyon:

Fizyolojik dozlarda uygulandığında idrarla değişmeden atılan B1 vitamini miktarı ya çok azdır ya da hiç yoktur. Yüksek dozlardaki uygulamayı takiben dokularda belli bir doygunluğa ulaşıldıktan sonra hem değişmemiş halde hem de metabolitleri halinde idrarla atılabilmektedir. B1 vitamininin kullanılmayan kısmı vücutta birikmez, fazlası idrar yoluyla atılır.

B6 vitamininin metaboliti idrar yoluyla atılır. Sirozlu hastalarda degredasyon oranı artabilmektedir. Piridoksal hemodiyalizle vücuttan uzaklaştırılabilmektedir.

B12 vitamini safra yoluyla atılır.

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

Bildirilmemiştir.

Doğum Sonrası Depresyonu Doğum Sonrası Depresyonu Doğum sonrası depresyonu, doğumdan sonra her on kadından biri tarafından tecrübe edilen stresli bir durumdur. Diyabet Hastalığı Diyabet Hastalığı Diyabet, insülin hormonu ile ilgili problemlerden kaynaklanan bir hastalıktır.