Er-kim İlaçları BONEFOS 800 mg 60 kapsül KUBFarmakolojik Özellikler

BONEFOS 800 mg 60 kapsül Farmakolojik Özellikler

Disodyum Klodranat }

Kas İskelet Sistemi > Kemik İlaçları > Disodyum klodranat
Er-Kim İlaç Sanayi ve Tic. A.Ş. | 10 June  2011

5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Bifosfonatlar, klodronat ATC kodu: M05BA02

Klodronat, bifosfonat olarak tanımlanan kimyasal bir maddedir ve doğal pirofosfat analoğudur. Bifosfonatların, kemik gibi mineral içeren dokulara karşı aşırı bir afinitesi vardır. İn vitro olarak, kalsiyum fosfatın çökmesine engel olur, hidroksiapatit haline geçmesini bloke eder, apatit kristallerinin büyük kristaller halinde agregasyonunu geciktirir ve bu kristallerin çözünmesini yavaşlatır.

Bunların yanısıra, klodronatın en önemli etkisi osteoklastik kemik rezorpsiyonu üzerindeki inhibitör etkisidir. Klodronat kemik rezorpsiyonunu çeşitli yollarla engeller.

Farmakolojik dozlarda klodronat kemiğin zayıflamasını önler. Klodronatın mineralizasyon veya kemik kalitesini belirleyen diğer unsurlar üzerine olumsuz etki göstermeksizin doza bağlı olarak kemik rezorpsiyonunu inhibe edici etkisi gösterilmiştir. Deneysel renal osteodistrofide de kemik rezorpsiyonu klodronat ile önlenmiştir.

Klodronatın insanlarda kemik rezorpsiyonunu önleyici etkisi, histolojik, kinetik ve biyokimyasal çalışmalar ile gösterilmiştir. Ancak kemik rezorpsiyonunun önlemesindeki

5.2. Farmakokinetik özellikler

Emilim:

Diğer bifosfonatlar gibi klodronatın gastrointestinal absorpsiyonu azdır (yaklaşık % 2). Klodronatın absorpsiyonu hızlıdır, tek oral dozundan sonra 30 dakika içinde pik serum konsantrasyonuna ulaşır.

Klodronatın kalsiyum ve diğer çift değerlikli katyonlara karşı güçlü afinitesi nedeniyle, yemeklerle veya çift değerlikli katyonları içeren ilaçlarla birlikte alınması durumunda yok denecek kadar az absorbe edilir. Ayrıca, klodronatın gastrointestinal absorpsiyonunda büyük ölçüde bireyler arası ve bireye özgü farklılıklar vardır. Klodronatın absorpsiyonundaki bireysel farklılıklara rağmen, uzun dönemli tedavide klodronat etkisi sabit kalır.

Dağılım:

Klodronatın plazma proteinlerine bağlanması azdır, ortalama dağılım hacmi 20-50 L’ dir. Biyotransformasyon:

Klodronatın metabolize olduğuna dair bir bulgu bulunmamaktadır. Eliminasyon:

Serumdan klodronatın eliminasyonu, belirgin iki faz şeklindedir: yaklaşık 2 saat süren yarılanma ömrü ile karakterize olan dağılım fazı ve klodronatın kemiğe kuvvetle bağlanması nedeniyle oldukça yavaş olan ikinci eliminasyon fazı. Klodronat, çoğunlukla böbreklerden itrah olur. Absorbe edilen klodronatın yaklaşık % 80’i bir kaç gün sonra idrarda görülür. Kemiğe bağlanan miktar (absorbe edilen miktarın yaklaşık % 20’si) daha yavaş atılır ve renal klerens plazma klerensinin yaklaşık % 75’ idir.

Hastalardaki karakteristik özellikler

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

• Akut toksisite

Fare ve sıçanlarda tek doz ile yapılan çalışmalarda bulunan LD50 değerleri şöyledir:

Oral uygulama

İntravenöz Uygulama

> 3600 mg/kg ( fare ) 2200 mg/kg ( sıçan )

160 mg/kg (fare) 120 mg/kg (sıçan)

Fare ve sıçanlarda, akut toksisitenin klinik işaretleri motor aktivitede azalma, konvulsiyon, bilinç kaybı ve dispne’ dir. Küçük domuzlara 240mg/ kg ’lık intravenöz doz verildiğinde iki veya 3 infüzyondan sonra muhtemelen hipokalsemiye bağlı toksik etki oluşur.

• Sistemik tolerans

Sıçan ve küçük domuzlarda 2 haftadan 12 aya kadar, tekrarlayan dozlarda toksisite çalışmaları yapılmıştır. Bütün bu çalışmalarda, birkaç tane ölüm bildirilmiştir. 1-7 günden sonra 140 ve 160mg/ kg günlük dozlardaki intravenöz uygulama sıçanlarda öldürücüdür. Küçük domuzlarda intravenöz günlük 80 mg/kg uygulaması 7-13 gün sonra, ölümden önce kusmaya ve genel halsizliğe neden olmuştur. Sıçanlarda 100-480 mg/kg’lık günlük oral dozlarda ve küçük domuzlarda 800 mg/kg’lık günlük oral dozlarda ilaca bağlı ölüm görülmemiştir.

Toksisite çalışmalarında, klodronatın etkisi aşağıdaki organlarda gözlenmiştir: kemik (klodronatın farmakolojik etkisine bağlı sklerozis), gastrointestinal sistem (iritasyon), kan (lenfopeni, hemostaz üzerine etki), böbrekler (tubullerde genişleme, proteinüri) ve karaciğer (karaciğer enzimlerinin yükselmesi).

• Üreme toksisitesi

Hayvan çalışmalarında, klodronat fetal hasara neden olmamış fakat yüksek dozlar erkek fertilitesini azaltmıştır. Yeni doğan sıçanlara 1 ay boyunca subkutan klodronat uygulamasından sonra klodronatın farmakolojik etkilerine bağlı olarak ortaya çıkan osteopetrozise benzeyen iskelet değişiklikleri görülmüştür.

• Genotoksik potansiyel, tümör oluşturma potansiyeli

Klodronatın genotoksik potansiyeli gösterilmemiştir. Sıçan ve farelerdeki çalışmalarda klodronat herhangi bir karsinojenik etki göstermemiştir.

Omurilik zedelenmeleri Omurilik zedelenmeleri Omurilik zedelenmesini takip eden birkaç gün içinde, hiçkimse hasarin ne kadar olacagini tahmin edemez. Buradaki sorun, omuriligin herhangi bir zedelenmesinden hemen sonra, bir omurilik sokunun olusmasidir. Doğum Sonrası Depresyonu Doğum Sonrası Depresyonu Doğum sonrası depresyonu, doğumdan sonra her on kadından biri tarafından tecrübe edilen stresli bir durumdur.