BOSELIX 62.5 mg 56 film kaplı tablet Kısa Ürün Bilgisi
{ Bosentan }
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
BOSELİX 62,5 mg film kaplı tablet2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Her bir film kaplı tablet 62,5 mg bosentana eşdeğer 64,54 mg bosentan monohidrat içerir.
Sodyum nişasta glikolat 5,00 mg
Lesitin (soya (E322)) 0,105 mg
Yardımcı maddeler için 6.1.’e bakınız.
Yardımcı maddeler için 6.1.’e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORMU
Film kaplı tablet
Beyaz renkli, bikonveks, yuvarlak film kaplı tabletler
4.1. Terapötik endikasyonlar
-Egzersiz kapasitesi ve semptomlarının düzeltilmesi için fonksiyonel kapasitesi NYF|A II, III veya IV olan;
-Primer (idiyopatik ve familyal) pulmoner arteriyel hipertansiyon, j
-Belirgin intersitisyel pulmoner hastalığın eşlik etmediği, sklerodermala bağlı pulmoner arteriyel hipertansiyon, i
-Ameliyat edilemeyen konjenital sistemik-pulmoner şanta bağlı gelişen pulmoner arteriyel hipertansiyon ile Eisenmenger fizyolojisi.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Tabletler oral olarak sabahlan ve akşamlan yiyeceklerle birlikte ya da yalnız başına afınabilir. Tabletler su ile birlikte yutulmahdır.
Pulmoner arteriyel hipertansiyon;
Tedavi yalnızca pulmoner arteriyel hipertansiyon konusunda deneyimli uzmarj hekim tarafından başlatılıp, izlenmelidir. Erişkinlerde BOSELİX tedavisi 4 hafta boyunca dünde iki kez 62.5 mg dozdan başlatılmalı ve günde iki kez 125 mg’lık idame dozuna çıkarılmalıdır.
2 yaşında ve daha büyük pediyatrik hastalar için optimal idame dozu kontrollü çalınmalarda belirlenmemiştir. Ancak pediyatrik farmakokinetik veriler, bosentan il plazma
konsantrasyonunun ortalama olarak çocuklarda yetişkinlerden daha düşük olduğunu ve bosentan dozunun günde iki defa 2 mg/kg’ın üzerine çıkarılması ile yükselmediğini göstermektedir (Bkz. Bölüm 5,2). Bu farmakokinetik verilere göre, yüksek dozlaim daha etkin olmadığı ve dozun artırılmasına bağlı olarak yan etki görülme oranında artışın igöz ardı edilemeyeceği ortaya konulmaktadır. Çocuklarda günde iki defa 2 mg/kg’dan 4 mg/kg’a kadar dozda ilacın etkililik/güvenlilik oranının incelendiği klinik çalışma bulunmamaktadır.
2 yaşın altındaki pediyatrik hastalarda sınırlı sayıda klinik deneyim bulunmaktadır.
En az 8 haftalık BOSELİX tedavisine rağmen (en az 4 haftalık hedef doz) klinik bozulma olması durumunda (öm. 6 dakika yürüme testi mesafesinde tedavi ö kıyaslandığında en az %10 azalma), alternatif tedaviler düşünülmelidir. Bununla haftalık BOSELİX tedavisine cevap vermeyen bazı hastalar ilave 4 ile 8 haftalık ek olumlu yanıt verebilmektedir.
tabloda İçesi ile raber, 8 tedaviye
bk
BOSELİX tedavisine rağmen (birkaç aylık tedavi sonrasında) gecikmiş klinik bozulma tablosunun oluşması durumunda, tedavi yeniden değerlendirilmelidir. Günde iki kei 125 mg BOSELİX tedavisine iyi yanıt vermeyen bazı hastalarda doz günde iki kez 2İ>0 mg’a çıkarıldığında egzersiz kapasitelerinde hafif iyileşme olduğu gözlenmiştir, karaciğer toksisitesinin doza bağlı olduğu göz önüne alınarak dikkatli bir risk-fayda değerlendirmesi yapılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.4 ve 5.1).
Süregelen dijital ülserli sistemik skleroz
Tedavi yalnızca sistemik skleroz konusunda deneyimli uzman hekim tarafından izlenmelidir.
taşlatılıp
BOSELİX tedavisi 4 hafta boyunca günde iki kez 62.5 mg dozdan başlatılmalı ve ğünde iki kez 125 mg’hk idame dozuna çıkarılmalıdır.
Bu endikasyon için kontrollü klinik çalışma deneyimi 6 ay ile sınırlıdır (Bkz. Bölüm i.l).
Hastanın tedaviye yanıtı ve devam tedavisinin gerekliliği belirli aralıklarla değerlendirilmelidir. Bosentamn karaciğer toksisitesi göz önünde bulundurularak rjsk/yarar değerlendirmesi dikkatle yapılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.4 ve 4.8).
18 yaşın altındaki hastalarda güvenlilik ve etkililik ile ilgili veri yoktur. Bu hastalığa sahip genç çocuklarda bosentan için kinetik veri bulunmamaktadır.
Tedavinin kesilmesi
Bosentan tedavisinin aniden kesilmesi ile ilgili olarak sınırlı deneyim bulunmaktadır. Akut rebound (geri tepme) ile ilgili olarak herhangi bir bulgu elde edilmemiştir. Bununla beraber olası rebound etkisine bağlı klinik bozulmayı önlemek üzere, kademeli doz azaltılmadı (3 ile 7 gün boyunca dozun yarıya indirilmesi) düşünülmelidir. Tedavinin kesilmesi esnasında hasta daha sıkı bir şekilde takip edilmelidir, BOSELIX tedavisinin kesilmesine karar verilmesi halinde alternatif tedaviye başlanırken, BOSELIX tedavisine kademeli olajrak son verilmelidir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Karaciğer yetmezliği:
Hafif derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda herhangi bir doz ayarlamasıjıa gerek yoktur (öm. Child-Pugh Sımf A) (Bkz. Bölüm 5.2). BOSELİX, orta düzeyden ileti düzeye kadar karaciğer yetmezliği olan hastalarda kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3, 4.4 ve 5.4).
Böbrek yetmezliği:
Böbrek yetmezliği olan hastalarda ve diyaliz hastalannda herhangi bir doz ayarlamasına gerek yoktur (Bkz. Bölüm 5.2).
Geriyatrik popüiasyon:
4.3. Kontrendikasyonlar
- Bosentan ya da ürünün içeriğindeki maddelerinden herhangi birisine karşı aşırı hassasiyet
- Orta düzeyden ileri düzeye kadar karaciğer yetmezliği (Child-Pugh Sımf B veya C), (Bkz. Bölüm 5.2)
- Normalin üst limitinden 3 kat daha fazla olan karaciğer aminotransferaz değerleri| aspartat aminotransferaz (AST) ve/veya alanin aminotransferaz (ALT) (Bkz. Bölüm 4.4)
- Siklosporin A ile birlikte kullanım (Bkz. Bölüm 4.5)
- Hamilelik (Bkz. Bölüm 4.4 ve 4.6)
- Gebelikten korunmak için güvenilir bir korunma yöntemi kullanmayan ve ge olasılığı bulunan kadınlar (Bkz. Bölüm 4.4, 4.5 ve 4.6).
BOSELİX ürünü soya yağı ihtiva eder. Eğer fıstık ya da soyaya alerjiniz varsa bu tıb kullanmayınız.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Bosentamn etkililiği ciddi pulmoner arteriyel hipertansiyonu olan hastalarda gösterilrhemiştir. Klinik durumun kötüleşmesi durumunda hastalığın ileri safhasında tavsiye edilen piğer bir tedaviye (öm:epoprostenol) geçilmesi göz önünde bulundurulmalıdır (Bkz. Bölüm 4.2|).
WHO fonksiyonel sınıf I olan pulmoner arteriyel hipertansiyon hastalannda bosentamn risk/fayda dengesi belirlenmemiştir.
BOSELİX tedavisi sistemik sistolik kan basıncının sadece 85 mmHg’den yükse): olması halinde başlatılmalıdır.
Bosentamn var olan dijital ülserlerin iyileşmesinde yararlı etkilerinin olduğu gösterilıjıemiştir. Karaciğer fonksiyonu
Bosentan ile ilişkin karaciğer aminotransferaz (örneğin aspartat aminotransferai (AST) ve/veya alanin aminotransferaz (ALT)) değerlerinde yükselmeler doza bağlıdır. Tipi t olarak, karaciğer enzimlerindeki değişiklikler tedavinin ilk 26 haftasında görülmektedj r ancak tedavinin ilerleyen safhalarında da ortaya çıkabilir (Bkz. Bölüm 4.8). Bu artışlaj kısmen hepatositlerden safra tuzlan eliminasyonunun kompetitif inhibisyonuna bağlj olarak gerçekleşebilmektedir ve kesin olarak saptanmamış olmakla birlikte, başka mekanizmaların da karaciğer yetmezliği ile bağlantılı olduğu düşünülmektedir. Bosentamn hepaiositlerde birikeceği ve olası ciddi karaciğer hasarına ya da immünolojik mekanizmaya varan sitolize neden olabileceği göz önüne alınmalıdır. Karaciğer yetmezliği riski aym zamanda bojsentanın, rifampisin, glibenklamid ve siklosporin A gibi safra tuzu atım pompası (BSEP) inhibitörleri olan ilaçlarla birlikte alınması durumunda da artabilir ancak bu konudaki veriler sınırlıdır (Bkz. Bölüm 4.3 ve 4.5).
Tedavi öncesinde ve tedavi sırasında aylık aralıklarla karaciğer aminotransferaz seviyeleri ölçülmelidir. Bunun yanı sıra, karaciğer aminotransferaz seviyeleri herhangi bir doz artışından 2 hafta sonra yeniden ölçülmelidir.
ALT/AST yükselmesi durumunda tavsiyeler ALT/AST seviyeleri Tedavi ve gözlem tavsiyeleri
> 3 ve < 5 x ULN Bir başka karaciğer testi iİe doğrulanır; doğrulanması Halinde.
günlük dozu azaltılır ya da tedavi durdurulur (Bkz. Böli|.m 4.2) ve en az iki haftada bir aminotransferaz seviyeleri iilçülür. Aminotransferaz seviyelerinin tedavi öncesi değerleme geri dönmesi halinde tedaviye devam edilmesi ya da jışağıda açıklanan şartlar doğrultusunda BOSELİX tedavisine peniden başlaması değerlendirilir.
> 5 ve < 8 x ULN Bir başka karaciğer testi ile doğrulanır, doğrulanması halinde,
tedavi durdurulur ve en az iki haftada bir aminotransferaz seviyeleri ölçülür. Aminotransferaz seviyelerinin tedavi i öncesi değerlere geri dönmesi halinde aşağıda açıklanan j şartlar doğrultusunda BOSELİX tedavisine devam edilip edilmeyeceği değerlendirilir.
> 8 x ULN Tedavi durdurulmalıdır ve yeniden BOSELİX tedavisine
başlanması düşünülmemelidir.
Karaciğerin zarar görmesi ile ilgili klinik semptomların oluşması halinde örh. mide bulantısı, kusma, ateş, kann ağnsı, sarılık, sıra dışı letaıji ya da yorgunluk, grip benzeri sendromlar (artralji, miyalji, ateş) gibi tedavi durdurulmalı ve yeniden BOİSELİX tedavisine başlanması düşünülmemelidir.
Tedaviye yeniden başlanması
BOSELİX tedavisine yeniden başlanması yalnızca BOSELİX tedavisinin olası faydalarının olası risklerden çok daha fazla olması ve karaciğer aminotransferaz seviyelerinin! tedavi öncesi değerler içerisinde olması halinde düşünülmelidir, Hepatoloji uzmanının görüşleri alınmalıdır. Yeniden tedavi, bölüm 4.2’de açıklanan detaylar doğrultusunda uygulanmalıdır. Tedaviye yeniden başlanmasının ardından 3 gün içerisinde ve tekrar 2 hafta sonra ve yukarıdaki tavsiyeye uygun olarak karaciğer aminotransferaz seviyeleri kontrol edilmelidir.
ULN = (Upper Limit of Normal) Normalin üst limiti
Hemoglobin konsantrasyonu Bosentan ile tedavide doza bağlı olarak hemoglobin konsantrasyonunda azalma olabilir (Bkz. Bölüm 4.8). Plasebo kontrollü çalışmalarda, hemoglobin konsantrasyonlarında h
ısentana
bağlı düşüşler ilerleyici değildir, tedavinin ilk 4-12 haftasından sonra stabil halle gelir.
Hemoglobin konsantrasyonlarının tedaviye başlamadan önce, tedaviye başladıktan so 4 ay boyunca her ay ve bunun ardından üç ayda bir düzenli olarak kontrol edilmes
ıraki ilk tavsiye
edilir. Hemoglobin konsantrasyonlarında klinik olarak anlamlı bir düşüş olursa bunujı nedeni
ve özel bir tedavi gerekliliği değerlendirilmeli ve araştın İmalıdır. İlacın pazarlama döneminde kırmızı kan hücresi transfuzyonu gerektiren anemi vakalan bildirilmiş Bölüm 4.8).
sonrası ir (Bkz.
gebelik
dır.
Gebe kalma potansiyeli olan kadınlarda kullammı
Güvenilir bir doğum kontrol yöntemi uygulamayan (Bkz. Bölüm 4.5) ve tedavi Önces testi negatif çıkmayan kadınlarda (Bkz. Bölüm 4.6) BOSELİX tedavisi başlatılmamal:
Gebe kalma potansiyeli olan kadınlarda tedaviye başlamadan önce hamileliğin Almadığı kontrol edilmeli, güvenilir korunma yöntemlerine dair tavsiyede bulunulmalı ve güvçnİlir bir korunma yöntemi kullanılmaya başlanmalıdır. Hasta ve hekimler, BOSELİX 1in olası farmakokinetik etkileşimlerinden dolayı tek başına kullanılan hormonal koruma ajanlarını (oral, enjeksiyon, transdermal, implant formlar) etkisiz hale getirebileceğini dikkate almalı (Bkz. Bölüm 4.5) ve ilave veya alternatif güvenilir korunma yöntemlerini de kullanmalıdır. Hangi korunma yönteminin kullanılacağına dair çekinceler varsa, bir jinekologa danışılması tavsiye edilir.
BOSELİX tedavisi sırasında hormonal kontraseptiflerin etkisiz kalması ve aynca pjulmoner arteriyel hipertansiyonun gebelik ile kötüleşmesi risklerinden dolayı, hamileliğin erken saptanmasına olanak vermek amacıyla, BOSELİX tedavisi sırasında her ay gebelik testi yapılması tavsiye edilir.
Pulmoner ven tıkanıklığı Vazodilatör ilaçlar (özellikle prostasiklin) pulmoner ven tıkanıklığı olan hâstalarda kullanıldığında pulmoner ödem vakalan rapor edilmiştir. Sonuç olarak, pulmoner arteriyel hipertansiyonu bulunan hastalarda BOSELİX kullanıldığında pulmoner ödem beliıtilerinin
ortaya çıkması halinde, buna bağlı olarak ven tıkanıklığı hastalığı olasılığı göz
önünde
bulundurulmalıdır. Pazarlama sonrası dönemde, pulmoner ven tıkanıklığı şüphesi bosentan ile tedavi edilen hastalarda nadiren pulmoner ödem bildirilmiştir.
Sol ventriküler yetmezliği olan pulmoner arteriyel hipertansiyon hastalan Pulmoner arteriyel hipertansiyon ve aynı zamanda sol ventriküler yetmezliği bulunan
hastalar
üzerinde belirli bir çalışma gerçekleştirilmemiştir. Bununla beraber, ciddi kronik kalp
yetmezliği bulunan 1611 hasta (804 bosentan ve 807 plasebo) ortalama 1.5 yıl plasebo kontrollü bir çalışma ile tedavi edilmiştir (Çalışma AC-052-301/302 [ 1&2]). Bu çalışmada bosentan ile tedavide ilk 4-8 hafta boyunca kronik kalp yetir bağlı olarak hastaneye yatışta bir artış olmuş ve bunun muhtemel nedeni olarak
soyunca ABLE ezl iğine da sıvı
EN.
tutulması gösterilmiştir. Bu çalışmada, sıvı tutulması, hızlı kilo alımı, düşen hemoglobin
konsantrasyonu ve bacak ödeminde artışla kendini göstermiştir. Bu çalışmanın sonur rahatsızlığı ile hastaneye yatan vakalarda ve ölümlerde bosentan ya da plasebo alan arasında herhangi bir fark görülmemiştir. Sonuç olarak, hastaların özellikle ciddi
da, kalp hastalar düzeyde
sistolik yetmezliği bulunması durumunda kilo alma vb. şeklinde sıvı tutulması semptomlarına
karşı kontrol altında tutulmaları tavsiye edilir. Sıvı tutulması görülmesi halinde, tedavisine başlanması ya da mevcut diüretik dozunun arttırılması önerilir. Diüretik sıvı tutulması bulgulan olan hastalarda BOSELİX tedavisinden önce başlatılmalıdır.
diüretik
tedavisi
HIV enfeksiyonu ile ilişkili pulmoner arteriyel hipertansiyon hastalan Antiretroviral ilaç kullanan HIV enfeksiyonu ile ilişkili pulmoner arteriyel hiper: hastalannda bosentan kullanımı ile ilgili sınırlı sayıda klinik çalışma deneyimi bulunşı (Bkz. Bölüm 5.1). Sağlıklı kişiler ile yapılan bosentan ve lopinavir+ritonavir ar etkileşim çalışmasında, bosentamn plazma konsantrasyonunda tedavinin ilk 4 günü maksimum olmak üzere artış görülmüştür (Bkz. Bölüm 4.5). Proteaz inhibitörleri dd birlikte ritonavir tedavisine ihtiyaç duyan hastalarda BOSELİX tedavisi başladı başlangıç safhasında hipotansiyon riski ve karaciğer fonksiyon testleri açısından BOSELİX,e karşı toleransı yakından izlenmelidir. Bosentan antiretroviral ilaçlar ile kullanılırken uzun vadede hepatik toksisite ve hematolojik yan etkilerin artışı edilemez. Bosentamn CYP450 üzerine indükleyici etkisinin (Bkz. Bölüm 4.5) sonuç potansiyel etkileşim nedeniyle antiretroviral tedavinin etkinliği değişebileceği için bu HIV enfeksiyonları açısından da yakından izlenmelidir.
ansıyon aktadır asındaki Doyunca steği ile dığında lastanın birlikte ardı a olarak hastalar
toz
liMı
Kronik obstrüktif akciğer hastalığına (KOAH) bağlı pulmoner hipertansiyon Ciddi KOAH (GOLD sınıflandırmasına göre evre III)’a bağlı pulmoner hipertansiyonu olan 11 hastada yapılan araştırma amaçlı, kontrolsüz 12 haftalık bir çalışma ile bojsentanın güvenliliği ve toleransı incelenmiştir. Dakikadaki ventilasyonda artış ve j oksijen saturasyonunda azalma gözlenmiştir. En sık görülen advers olay, bosentan kullanımının bırakılmasıyla iyileşen dispnedir.
Diğer tıbbi ürünlerle birlikte kullanımı
Glibenklamid; Karaciğer aminotransferazlarında artış riski nedeniyle B(j)SELIX glibenklamidle birlikte kullanılmamalıdır (Bkz. Bölüm 4.5). Antidiyabetik tedavi gerektiren hastalarda alternatif bir antidiyabetik tıbbi ürün kullanılmalıdır.
Flukonazol: BOSELİX’in flukonazol ile birlikte kullanılması tavsiye edilmemekte^ Bölüm 4.5). Her ne kadar bu konuda bir çalışma bulunmasa da bu kombinasyon bcjs’ plazma konsantrasyonlarında büyük artışlara neden olabilir.
ir (Bkz. entanın
Rifampisin: BOSELİX’ in rifampisin ile birlikte kullanımı tavsiye edilmez (Bkz. Bölüjn 4.5).
Hem CYP3A4 inhibitörü hem de CYP2C9 inhibitörü ile birlikte alınmasından kaçın (Bkz. Bölüm 4.5).
İmalıdır
li dozda
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Bosentan, sitokrom P450 (CYP) izoenzimleri CYP2C9 ve CYP3A4’ü indükler. Ay vitro veriler CYP2C19’un indüklendiğini gösterir. Buna göre BOSELİX ile birlikte kullanıldığında, bu izoenzimler ile metabolize olan ilaçların plazma konsantrasyonları düşecektir. Bu izoenzimler ile metabolize olan tıbbi ürünlerin etkililiğinin değişme olasılığı göz önünde bulundurulmalıdır. Bu ürünlerin dozajı, birlikte BOSELİX tedavisine başlanması, dozunun değişmesi veya kesilmesinden sonra ayarlanmalıdır.
Tica ın
Bosentan CYP2C9 ve CYP3A4 ile metabolize edilir. Bu enzimlerin inhibisyonu bosentan plazma konsantrasyonunu (bkz. ketakonazol) artırabilir. CYP2C9 inhibitörlerinin bosentan konsantrasyonu üzerinde herhangi bir çalışması mevcut değildir. Kombinasyon [dikkatle kullanılmalıdır. Özellikle CYP2C9 ve bir ölçüye kadar CYP3A4 inhibe eden flukoiazol ile birlikte kullanımı bosentamn plazma konsantrasyonlarında büyük artışlara neden olabilir. Kombinasyon tavsiye edilmez. Aynı nedenden ötürü, güçlü bir CYP3A4 inhibİtörünün (ketakonazol, itrakonazol ve ritonavir gibi) ve CYP2C9 inhibİtörünün (vorikonazol gibi) BOSELİX ile birlikte kullanımı tavsiye edilmemektedir.
Spesifik etkileşim çalışmalan sonucunda şunlar görülmüştür:
Siklosporin-A
BOSELİX ve siklosporin-A’nın (kalsinürin inhibitörü) birlikte kullanımı kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3). Birlikte alındığında bosentan başlangıç konsantrasyonları, bosentan yalnız başına alındığında ölçülen konsantrasyondan yaklaşık 30 kat daha yüksektir. Kararlı dprumda, bosentan plazma konsantrasyonları, bosentan yalnız başına alındığında ölçülenden! 3-4 kat daha yüksektir. Bu etkileşimin mekanizması büyük ölçüde, bosentamn taşıyıcı protein aracılı
olarak hepatositlerin içine alınmasının siklosporin ile inhibe olması ile ilişkilidir. Siki A kan konsantrasyonlan (CYP3A4 substratı) %50 oranında azalmaktadır. Bu büyük CYP3A4’ün bosentan tarafından indüklenmesi ile ilişkilidir.
osporm-
ölçüde,
Takrolimus, sirolimus
Bosentamn takrolimus veya sirolimus ile birlikte kullanımı insanda denenmemiştir ancak siklosporin-A ile birlikte kullanımda görüldüğü gibi, takrolimus veya sirolimusun B(J)SELIX ile birlikte kullanımı da, bosentan konsantrasyonunun artışına sebep olabilir. Takrolimus ve sirolimusun plazma konsantrasyonunda azalmaya sebep olabilir. Bu nedenle bu İlaçların birlikte kullanımı önerilmez. Birlikte kullanım ihtiyacı olan hastalar, BOSELİX ile ilişkili yan etkiler ile takrolimus ve sirolimus kan konsantrasyonları açısından yakından gözlenmelidir.
Glibenklamid
5 gün boyunca günde iki kez 125 mg bosentan ile birlikte kullanımı ile glibenklamid plazma konsantrasyonlan (CYP3A4 substratı) %40 oranında azalırken, hipoglisemik etkişinde de belirgin bir azalma görülür. Aynı zamanda bosentan plazma konsantrasyonlan da %29 oranında azalmıştır. Bunun yanı sıra iki ilaçla birlikte tedavi gören hastalarda aminotransferazda yükselme eğilimi gözlemlenmiştir. Hem glibenklamid hem bosentjan safra tuzu atım pompasını inhibe eder ki bu aminotransferaz artışını açıklayabilir. Bu bağla nda, bu kombinasyon kullanılmamalıdır (Bkz. Bölüm 4.4). Diğer sülfonilürelerle ilaç etkileşiftıme ait veri mevcut değildir.
Hormonal kontraseptifler 7 gün boyunca günde 2 kez 125 mg bosentamn, 1 mg noretisteron ve 35 mcg etinil es^radiolün tek dozu ile birlikte verilmesi, noretisteron ve etinil estradiolün EAA (AUC) değerlerini sırasıyla %14 ve %31 düşürmüştür. Ancak ilaca maruz kalmadaki azalma sırasıyla %56 ve %66 kadardır. Bu nedenle, BOSELİX ile beraber kullanıldığında, hormön bazlı kontraseptifler tek başına, verildiği yol ne olursa olsun (ağızdan, enjeksiyon, tranJsdermal, implant formlar) kontrasepsiyon için güvenilir metod olarak düşünülmez (Bkz. Böfüm 4,4, 4.6).
Varfarin
6 gün boyunca günde iki kez 500 mg bosentan ile birlikte kullanımı hem S-varfarin (CYP2C9 substratı) hem de R-varfarin (CYP3 A4 substratı) plazma konsantrasyonlarım sırasıyla %29 ve %38 oranında azaltmıştır. Pulmoner arteriyel hipertansiyonlu hastalarda bosentamn varfarin ile birlikte kullanımına ait klinik deneyimler INR’de (Uluslararası Normal OrarJ) ya da varfarin dozunda (tedavi öncesi değerler klinik çalışmalar sonucu ile karşılaştınldığmda) klinik olarak değişikliklere neden olmamıştır. Bunun yanı sıra, deneyler sırasında INR ya da advers etkilere bağlı olarak varfarin dozundaki değişiklik sıklığı bosentan ve plasibo alan hastalarda benzerlik göstermiştir. Bosentan tedavisine başlandığında varfarin ya di benzer oral antikoagülan ajanlar için herhangi bir doz ayarlamasına gerek yoktur ancak özellikle bosentan tedavisine başlama ve üst titrasyon dönemlerinde yoğunlaştırılmış INR kontrolü tavsiye edilmektedir.
Simvastatin
5 gün boyunca günde iki kez 125 mg bosentan ile birlikte alımı simvastatin | plazma konsantrasyonlannı (CYP3A4 substratı) ve onun aktif p-hidroksi asit metabolitini brasıyla %34 ve %46 oranında azaltmıştır. Bosentan plazma konsantrasyonlan simvastatin ilel birlikte kullanımdan etkilenmemiştir. Kolesterol seviyelerinin izlenmesi ve buna göre doz ayarlaması yapılması göz önünde tutulmalıdır.
YP3A4 doz gerilmiş sentan YP3A4
LIX
bo
Ketakonazol
6 gün boyunca günde iki kez 62.5 mg bosentan ile birlikte ketakonazol (güçlü bir C inhibitörü) alımı bosentan plazma konsantrasyonlarını yaklaşık 2 kat artırır. BOSE ayan yapılması gerekli görülmemektedir. Her ne kadar in vivo çalışmalarda gö olmasa da, diğer güçlü CYP3A4 inhibitörleri ile (örneğin itrakonazol ve ritonavir) plazma konsantrasyonlarında benzer artışlar görülmesi beklenir. Bununla beraber C
inhibitörü ile kombine edildiğinde zayıf CYP2C9 metabolizörleri olan hastalar bosentan plazma konsantrasyonlarında artış riski altında olup, bu durum zararlı advers etkileıje neden olmaktadır.
Rifampisin
7 gün boyunca günde 2 kez 125 mg bosentan ile etkin CYP2C9 ve CYP3A4 inhibitörü olan rifampisini alan 9 sağlıklı denekte bosentan plazma konsantrasyonu % 58 azalmıştir ve bu azalma bazı bireylerde %90’a kadar çıkabilir. Sonuç olarak bosentan etkisinin rifampisin ile birlikte kullanıldığında belirgin olarak azalması beklenmektedir. Diğer CYP3A4 indükleyicilere (karbamazepin, fenobarbital, fenitoin, St. John’s Worth) ait veri yoktur ama beraber kullanılmaları durumunda bosentana sistemik maruz kalmada azalmaya sebebi olması beklenir. Klinik olarak anlamlı bir etki azalması göz ardı edilemez.
Epoprostenol
10 pediyatrik hastanın bosentan ve epoprostenol kombinasyonu kullandığı çalışmadkn (AC-052-356, BREATHE-3) elde edilen sınırlı veriler hem tek hem çok doz alımın ardından, bosentan CmakS ve EAA değerlerinin sürekli epoprostenol infuzyonu olsun ya da olmasın tüm hastalarda benzer olduğunu göstermektedir (Bkz. Bölüm 5.1).
Sildenafıl
Sağlıklı deneklerde 6 gün boyunca günde 2 kez 125 mg bosentan (kararlı durum) ile günde 3 kez 80 mg sildenafıl (kararlı durum) uygulandığında, sildenafıl EAA’da %63 azalma ve bosentan EAA’ da %50 artış olmuştur. Birlikte kullanımda dikkatli olunması önerilir.
Digoksin
7 gün boyunca günde iki kez 500 mg bosentan ile birlikte kullanım digoksinin EAA, Cmin değerlerini sırasıyla %12, %9 ve %23 oranında düşürmektedir. Bu etk mekanizması P-glikoprotein indüksiyonu olabilir. Bu etkileşimin klinik olarak anlaml düşünülmez.
^maks ve ileşimin ı olması
Antiretroviral ajanlar
Lopinavir+Ritonavir (ve diğer destekleyici proteaz inhibitörleri):
Sağlıklı gönüllülere 9.5 gün boyunca günde iki defa bosentan 125 mg ve günde
iki defa
lopinavir+ritonavir 400+100 mg verildiğinde bosentan plazma konsantrasyonu bosentamn
yalnız başına verilmesinden yaklaşık 48 kat daha yüksek bulunmuştur. 9. günde t
osentan
plazma konsantrasyonu bosentamn yalnız uygulanmasına oranla 5 kat daha fazladır. Ritonavir
tarafından taşıyıcı protein aracılı olarak hepatositlerin içine alınmasının ve CY|>3A4,ün inhibisyonu ile bosentan klerensinin azalması büyük ölçüde bu etkileşime neden olriaktadır. Lopinavir+ritonavir kombinasyonunun veya diğer ritonavir+destekleyici I proteaz inhibitörlerinin birlikte kullanımı sırasında hastaların BOSELİX’e karşı duyarlılığı izlenmelidir.
9.5 gün boyunca bosentamn birlikte verilmesi lopinavir ve ritonavire plazma maruziyetinin klinik olarak anlamlı olmayan düzeyde azalmasına neden olmaktadır (sırasıyla yakl^ık %14 ve %17). Ancak bosentan ile tamamıyla indüksiyona ulaşılamamaktadır ve proteaz inhibitörlerinin daha fazla azalması göz ardı edilemez. HIV tedavisinin uygun birj şekilde izlenmesi tavsiye edilmektedir. Diğer ritonavir destekleyici proteaz inhibitörleri ile dji benzer etkilerin görülmesi beklenir ( Bkz. Bölüm 4.4).
Diğer antiretroviral ajanlar Veri yetersizliğinden dolayı diğer antiretroviral ajanlar ile ilgili bir tavsiye verilmen Nevirapinin bilinen hepatotoksisitesi olduğundan bosentamn karaciğer toksisitesi ile karaciğerde birikeceği düşünülmektedir, bu nedenle bu kombinasyon önerilmez.
tektedir.
4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye:
Gebelik kategorisi X’dir.
Hayvanlar üzerindeki çalışmalarda üretkenlik toksisitesi görülmüştür (teratojenite, embriyotoksisite (Bkz. Bölüm 5.3)). Hamile kadınlarda bosentan kullanımı ile ilgili gifvenilir veri bulunmamaktadır.
Gebelik dönemi:
BOSELİX gebelik döneminde kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3)
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlarda BOSELİX tedavisine başlanmadan önce hamilelik olup olmadığı kontrol edilmeli, güvenilir korunma metodlan hakkında tavsiye verilmeli ve güvenilir korunma başlatılmalıdır. Hasta ve hekimler, BOSELİX ’İn olası farmakokinetik etkileşimlerinden dolayı tek başına kullanılan hormonal koruma ajanlarım (oral, enjeksiyon, transdermal, implant formlar) etkisiz hale getirebileceğini dikkate almalı (Bkz. Bölüm 4.5) ve ilave veya alternatif güvenilir korunma yöntemlerini de kullanmalıdır. Hangi korunma yönteminin kullanılacağına dair çekinceler varsa, bir jinekologa danışılması tavsiye edilir. BOSELIX tedavisi sırasında hormonal kontraseptiflerin etkisiz ka aynca pulmoner arteriyel hipertansiyonun gebelik ile kötüleşmesi risklerinden hamileliğin erken saptanmasına olanak vermek amacıyla, BOSELİX tedavisi sırasınci gebelik testi yapılması tavsiye edilir.
Laktasyon dönemi:
ması ve dolayı, a her ay
Bosentamn insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. BOSELİX ile tedavi emzirme tavsiye edilmez.
ırasında
Üreme yeteneği / Fertilite:
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Bosentamn araç ve makine kullanımı becerisi üzerindeki etkileri hakkında herli çalışma gerçekleştirilmemiştir. BOSELİX, baş dönmesine neden olabileceğinden b araç ve makine kullanımını etkileyebilir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Advers reaksiyonlar
Plasebo kontrollü çalışmalardan elde edilen bulgular Altı tanesi pulmoner arteriyel hipertansiyon dışındaki endikasyonlara ait olan sekiz plasebo kontrollü çalışmada, toplam 677 hasta günlük 100 mg ile 2000 mg arasında değişen bozlarda bosentan ile tedavi edilirken, 288 hasta da plasebo almıştır. Tedavinin öngörülen süresi 2 hafta ile 6 ay arasında değişmektedir. Plaseboya oranla bosentanda daha sık görüleı advers reaksiyonlar (> %2’lik farkla > %3 bosentan hastasında) arasında baş ağnsı (%15.ii’e karşı %12.8), yüzde kızarma (%6.6’ya karşın %1.7), anormal karaciğer fonksiyonu (%5.9 a karşın %2.1), bacak ödemi (%4.7’ye karşın %1.4) ve anemi (%3.4’e karşın %1.0) görülmüş olup, bunlann tümü doza bağlıdır.
4.8. İstenmeyen etkiler
görülme sıklığına göre aşağıdaki gibi sıraların ıştır: Çok yaygın (>1/10); yaygm (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000).
4.8. İstenmeyen etkiler
görülme sıklığı grubunda, azalan ciddiyet sırasına göre verilmiştir.
hastanın her bir
Primer (idiyopatik/familyal) PAH ve bağ dokusu hastalıklarına bağlı pulmoner hipertansiyonda plasebo kontrollü çalışmalar
Aşağıdaki tablo, pulmoner arteriyel hipertansiyonda faz 3 plasebo kontrollü çalış bosentan ile (günde iki kez 125 ve 250 mg) tedavi edilen hastaların >%3’ünde sık advers reaksiyonları göstermektedir (bosentan n=258, plasebo n-172).
ırteriyel
malarda
görülen
Sistem organ sınıfları | Görülme sıklığı | Advers reaksiyon | |
Enfeksiyon ve infestasyon | Yaygm | Ust solunum yolu enfeks Nazofarenjit, Solunum y enfeksiyonu, Sinüzit | iyonu olu |
Kan ve lenf sistemi hastalıkları | Yaygın | Anemi | |
Sinir sistemi hastalıklan | Çok yaygm Yaygm | Baş ağnsı1 Senkop | |
Kardiyak hastalıklar | Yaygm | Kalp çarpıntısı | |
Vasküler hastalıklar | Yaygm | Yüzde kızarma, Hipotan | siyon |
Hepato-biliyer hastalıkları | Çok yaygın | Karaciğer fonksiyon test anormallikleri | 1 |
Kas-iskelet bozukluklan, bağ doku ve kemik hastalıklan | Yaygın | Artralji | |
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklan | Çok yaygm Yaygm | i» Odem , sıvı tutulumu Göğüs ağnsı |
2Ödem veya sıvı tutulumu, bosentan alan hastaların %11,6’sında ve plasebo alanların % görülmüştür.
9,9’unda
Pulmoner arteriyel hipertansiyon hastalarında günde iki kez 125 ve 250 mg dozlar halinde bosentan kullanılan klinik çalışmalarda, yan etkilere bağlı olarak tedavinin kdsilmesi, bosentan tedavisi gören hastalar ile plasebo alan hastalarda benzer oranda gözlenmiştir (%5.8).
Konjenital kalp hastalığına bağlı pulmoner arteriyel hipertansiyon hastalarında [plasebo kontrollü çalışmalar (BREATHE-5)
Bosentamn bu gruptaki güvenlilik profili, pulmoner arteriyel hipertansiyon hastaliinndaki deneysel çalışmalarda görülenle benzer durumdadır. 4 hafta boyunca günde 2 kez 62.5 mg ve
U 1, ,ı. , u ], devamında günde 2 kez 125 mg bosentan tedavisi alan hastalarda (n-37) plaseboya göre (n=17) büyük oranda görülen advers etkiler: periferal ödem (%18.9’a karşın %5.9), h^ş ağnsı (%13.5’e karşı %11.8), çarpıntı (10.8’e karşı %0), baş dönmesi (%8.1’e karşı %5.9) ve gogus ağnsı (%8.1’e karşı %0). 4 hasta yan etki nedeniyle tedaviyi bırakmıştır (2 hasta tosentan, %5.4, ve 2 hasta plasebo grubu, %11.8 olmak üzere).
HIV enfeksiyonu ile ilişkili pulmoner arteriyel hipertansiyon hastalarında kontrolsüz çalışma (BREATHE-4)
Dört hafta boyunca günde iki defa 62.5 mg ve devamında günde iki defa 125 mg bosentan alan bu popülasyondaki (n=16) güvenlilik profili PAH hastalanndaki pivot çalışmalar ile alman sonuçlar ile benzerlik göstermektedir. En sık görülen yan etkiler periferal ödem (%31), baş ağnsı (%19), anormal karaciğer fonksiyonu (%I3), kas kramplan (%13), sıvı lutulumu (%13) ve kusma (%13)’dır. Bazı hastalarda hematolojik anormallikler (anemi ve nötrofil sayısında azalma) gözlenmiştir (Bkz. Bölüm 4.4).
Pediyatrik hastalarda kontrolsüz çalışmalar (BREATHE-3, FUTURE-1)
Bu popülasyonda gözlenen güvenlilik profili yetişkin PAH hastalan ile yapılin pivot çalışmalar ile benzerlik göstermektedir (BREATHE-3: n=19, günde 2 defa bosentan [2 mg/kg tedavi süresi 12 hafta; FUTURE-1: n=36, 4 hafta boyunca günde iki defa bosentan p mg/kg devamında günde iki defa 4 mg/kg; tedavi süresi 12 hafta). BREATHE-3 çalışmasında sıklıkla gözlenen yan etkiler yüzde kızarma (%21), baş ağrısı (%16), anormal karaciğer fonksiyonudur (%16). FUTURE-1 çalışmasında en sık görülen yan etkiler ise enfeksiyonlar (%33) ve kann ağnsı/abdominal rahatsızlıktır (%19). FUTURE-1 çalışmasında ijaracıger enzim düzeylerinde yükselme gözlenmemiştir.
Dijital ülser ile ilgili plasebo kontrollü çalışmalar
Aşağıdaki tabloda bosentamn (günde iki defa 125 mg) kullanıldığı dijital ülser ile ilgili iki pivotal plasebo kontrollü çalışmada >%3 ve daha yüksek sıklıkta ortaya çıkan yan etkiler gösterilmektedir (bosentan n = 175, plasebo n = 133).
Sistem organ sınıfları | Görülme sıklığı | Advers reaksiyon | |
Enfeksiyon ve infestasyon | Yaygın | Enfekte deri ülseri, Üriner enfeksiyonu | sistem |
Kan ve lenf sistemi hastalıkları | Yaygın | Anemi, Hemoglobin azalması | düzeyi |
Vasküler hastalıklan | Yaygın | Yüzde kızarma | |
Gastrointestinal hastalıkları | Yaygın | Gastroözofajeal reflü hasta Diyare, Abdominal ağrı, Konstipasyon | lığı, |
Hepato-biliyer hastalıklan | Çok yaygın | Karaciğer fonksiyon testi anormallikleri | |
Deri ve deri altı doku hastalıkları | Yaygın | Eritem | |
Kas-iskelet bozukluklar,bağ doku ve kemik hastalıkları | Yaygın | Ekstremitelerde ağn, Sırt ağnsı | |
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklan | Çok yaygın | Odem, Sıvı tutulumu |
Laboratuar anormallikleri Karaciğer testi anormallikleri Bosentan, karaciğer aminotransferazlarında (aspartat ve alanin aminotransferazları) d<j>za bağlı yükselmelere neden olmaktadır. Karaciğer enzim değişiklikleri genel olarak tedavinin ilk 26 haftasında görülmekte ve çoğunlukla kademeli gelişmekte olup, asemptomatikj Özellik taşımaktadır. Klinik uygulama esnasında tüm vakalarda birkaç gün ile 9 hafta hrasında tedavinin aniden ya da doz azaltılarak kesilmesi ile sekel bırakmadan tedavi öncesi se viyelere
dönülmüştür. Pazarlama sonrası dönemde nadiren karaciğer sirozu ve karaciğer ye bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.8’in sonu).
tmezliği
Bu yan etkinin mekanizması belirgin değildir. Aminotransferazlardaki bu yükselmeler BOSELİX devam dozu ile tedavi sürerken ya da doz azalmasından sonra birdenbirç tersine dönebilir ancak tedavinin kesilmesi ya da bırakılması da gerekli olabilir (Bkz. Bölüm 4.4).
Altı tanesi pulmoner arteriyel hipertansiyon dışındaki endikasyonlara ait olan sekiz plasebo kontrollü çalışmada, karaciğer aminotransferazlarında normalin üst limitinin 3 katına kadar olan yükselmeler bosentan ile tedavi gören hastaların %\ 1.2’sinde görülürken, plasebo
alanlarda bu oran %1.8’dir. Bosentan ile tedavi gören 658 hastadan (%0.3) 2’sinde bilirubin artışı (>3 x ULN’ye kadar) aminotransferaz artışı (>3 x ULN) ile il Bosentan tedavisi gören ve karaciğer aminotransferazlarında artış görülen (>3 x L hastanın 9’unda aynı zamanda karın ağrısı, bulantı/kusma ve ateş görülmüştür.
Pulmoner arteriyel hipertansiyon hastaları üzerinde yapılan çalışmalarda, yükselen karaciğer aminotransferazlan (>3 x ULN) bosentan tedavisi gören hastalarda %12.8 oranırda iken (n=257) günde iki kez 125 mg bosentan alan hastalarda %12.3 ve günde iki kez 250 mg ile tedavi edilenlerde de % 14.3’tür. Günde iki kez 125 mg alan pulmoner arteriyel hiper ansiyon
görülen şkilidir. LN) 74
hastalarının %3.7’sinde ve günde iki kez 250 mg bosentan alan pulmoner hipertansiyon hastalarının %7.l’inde sekiz kat artış görülmüştür.
arteriyel
Dijital ülser hastalannda yapılan iki çalışmada karaciğer aminotransferaz yükseliri e (>3 x ULN) insidansı bosentan ile tedavi edilen hastalarda %11.3 (n~168) iken plasdlbo alan hastalarda %0.8’dir (n=129). >8 x ULN değerlerine yükselme bosentan ile tedavi gören dijital ülser hastalarının %2.4’ünde görülmüştür.
Hemoglobin
Hemoglobin konsantrasyonunda tedavi öncesinden çalışma bitimine dek olan ortalanu bosentan tedavisi görenlerde 0.9 g/dl iken plasebo alan hastalarda 0.1 g/dl değerindedi
düşüş,
Sekiz plasebo kontrollü çalışmada bosentan tedavisi gören hastalann %5.6’sına karşılık plasebo alan hastalann %2.6’sında (<11 g/dl değerler ile sonuçlanan başlangıca göre %15’den büyük azalma) hemoglobin seviyesinde klinik olarak anlamlı düzeyde azalma gözlenmiştir. Günde iki kez 125 ve 250 mg dozlan ile tedavi gören pulmoner arteriyel hipenansiyon hastalannda klinik olarak anlamlı düzeyde hemoglobin düşüşü, bosentan ve plasebo alanlarda sırasıyla %3.0 ve %1.3 olarak tespit edilmiştir.
Dijital ülser hastalannda yapılan iki çalışmada bosentan ile tedavi edilen hastaların
(n=167)
%4.2’sinde, plasebo alan hastaların (n~129) ise %3.l’inde hemoglobin düzeyiniılı klinik
olarak anlamlı düzeyde azaldığı (hemoglobin düzeyinin başlangıca göre azalması ve < düzeyinde olması) görülmüştür.
lOg/dL
vakalan
Pazarlama sonrası dönemde kırmızı kan hücresi transfuzyonu gerektiren anemi görülmüştür (Bkz. Bölüm 4.8).
Pazarlama sonrası deneyim
Pazarlama sonrası bildirilen advers etkilerin çoğu klinik çalışmalarda bildirilenlerle benzerdir. İstenmeyen etkiler, aşağıdaki şekilde ve görülme sıklığı başlığı altında verilmiştir;
Çok yaygın (> 1/10); yaygın (> 1/100 ile <1/10); yaygm olmayan (> 1/1000, <1/100); seyrek (>1/10.000, <1/1000), çok seyrek (<1/10.000).
Gastrointestinal hastalıkları;
Yaygın; Bulantı
Yaygm olmayan: Kusma, kann ağrısı, diyare Hepato-bilier hastalıklan
Yaygın olmayan: Hepatit ve/veya sarılığa bağlı aminotransferaz yükselmesi Seyrek: Karaciğer sirozu, karaciğer yetmezliği Deri ve deri altı doku hastalıklan:
Yaygın olmayan: Dermatit, kaşıntı ve kızanklık gibi aşın duyarlılık reaksiyonlan Bağışıklık sistemi hastalıkları:
Seyrek: Anaflaksi ve/veya anjiyoödem Kan ve lenf sistemi hastalıkları:
Yaygın: Bazen kırmızı kan hücresi transfuzyonu gerektiren anemi veya henjoglobin düşüşü (Bkz. Bölüm 4.4)
Yaygın olmayan: Trombositopeni Seyrek: Nötropeni, lökopeni
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Bosentan sağlıklı deneklerde 2400 mg’a kadar tek doz olarak ve pulmoner irteriyel hipertansiyon dışında bir başka rahatsızlığı olan hastalarda da 2 ay boyunca günde 2000 mg’a kadar uygulanmıştır. En yaygm görülen yan etki hafiften orta şiddete kadar olan bt\ş ağnsı olmuştur.
Yoğun doz aşımı kardiyovasküler destek gerektiren hipotansiyonla sonuçlanabilnıektedir. Pazarlama sonrası dönemde, adolesan erkek hasta tarafından 10.000 mg’lık böser tan doz aşımı bildirilmiştir. Hastada bulantı, kusma, hipotansiyon, baş dönmesi, terleme, bulanık görme görülmüş, 24 saat içinde kan basıncı desteğiyle hasta tamamen iyileşmiştir, ^osentan diyalizle temizlenmemiştir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Diğer antihipertansifler ATC kodu: C02KX01 Etki mekanizması:
Bosentan ikili endotelin reseptör antagonisti (ERA) olup endotelin A ve B (ETa ye ETb) reseptörlerine bağlanır. Bosentan kalp atış hızım artırmaksızın hem pulmoner hem de bistemik vasküler direnci azaltır.
Nörohormon endotelin-1 (ET-1) bilinen en etkili vazokonstrüktörlerden bir tanesi o up aynı zamanda fibröz, hücre üremesi, kalp hipertrofisini ilerletir ve proinflamatuvardır. Bu etkiler endotelyum ve vasküler düz kas hücreleri içerisinde bulunan ETA ve ETb reseptörlerine bağlanan ET-1 aracılığı ile oluşur. Doku ve plazmalarda bulunan ET-1 konsantrasyonları pulmoner arteriyel hipertansiyon, skleroderma, akut ve kronik kalp yetmezliği, miyokardiyal iskemi, sistemik hipertansiyon ve ateroskleroz da dahil olmak üzere pek çok kardiyovasküler rahatsızlıklar ve bağ dokusu hastalıklarında artmaktadır ve bu ET-Tin bu hastalıklarda patojenik rol oynadığına işaret eder. Pulmoner arteriyel hipertansiyon ve kalp yetmekliğinde, endotelin reseptör antagonizmasının bulunmaması durumunda yükselen ET-1 konsantrasyonları hastalığın ciddiyeti ve prognozu ile yakından ilgilidir.
Bosentan, ET-1 ve diğer ET peptidlerin ETA ve ETb reseptörlerine bağlanmaları içir ancak ETA reseptörlerine karşı ETb reseptörlerinden biraz daha fazla afiniteye Bosentan özellikle ET reseptörlerini antagonize eder, diğer reseptörlere bağlanmaz.
yarışır,
sahiptir.
Etkililik
Hayvan modelleri
Pulmoner arteriyel hipertansiyon hayvan modellerinde, bosentamn kronik oral alımı p vasküler direnci azaltır ve pulmoner vasküler ve sağ ventriküler hipertrofiyi tersine Pulmoner fibroz hayvan modellerinde, bosentan akciğerlerdeki kollajen birikimini aza
rlmoner
çevirir.
Pulmoner arteriyel hipertansiyonlu yetişkin hastalarda etkililiği
İki randomize, çift-kör, çok merkezli, plasebo kontrollü çalışma WHO fonksiyonel iımf III-IV pulmoner arteriyel hipertansiyonu bulunan 32 (Çalışma AC-052-351) ve 213 (Çalışma AC-052-352, BREATHE-1) yetişkin hasta üzerinde gerçekleştirildi. Günde iki kez 52.5 mg bosentan alınan 4 haftadan sonra, bu çalışmalarda idame doz olarak AC-052-351’de günde iki kez 125 mg ve AC-052-352’de ise günde iki kez 250 mg kullanılmıştır.
Bosentan, hastaların antikoagülan kombinasyonları, vazodilatör (kalsiyum kanal blckerleri), diüretikler, oksijen ve digoksin içeren ancak epoprostenol içermeyen mevcut tedavilerine ilave edilmiştir. Kontrol grubu, plaseboya ilaveten mevcut tedavi uygulanan gruptur.
Her çalışmanın primer sonlanım noktası ilk çalışma için 12 haftada ve ikinci çalışma için 16 haftada 6 dakika yürüme mesafesindeki değişikliktir. Her iki çalışmada da, bosentan f e tedavi egzersiz kapasitesinde anlamlı artışla sonuçlanmıştır. Yürüme mesafesinde plasebo ile doğrulanan artışlar tedavi öncesi ile karşılaştınldığmda sırasıyla her çalışma için 76 metre (p=0.02; t-testi) ve 44 metre (p=0.0002; Mann-Whitney U testi) olmuştur. Günde iki kez 125 mg ve 250 mg alan iki grup arasındaki farklılıklar istatistiksel olarak anlamlı değildir ancak günde iki kez 250 mg ile tedavi gören grupta egzersiz kapasitesinde artış eğilimi görülmüştür.
Yürüme mesafesindeki gelişme tedavinin ilk 4 haftasından sonra belirgindir ve 8 haftalık tedaviden sonra da oldukça açıktır ve hasta popülasyonunun alt grubundaki çift-kör tedavinin 28. haftasına kadar da devam etmeyi sürdürmüştür.
Yürüme mesafesi, WHO fonksiyonel sınıf ve dispnedeki değişiklikleri baz alan retrospektif tedaviye cevap analizinde, plasebo kontrollü çalışmalarda 95 hasta günde 2 kez [125 mg bosentan tedavisine randomize edilmiştir. 8. haftada 66 hastada iyileşme, 22’sinijb stabil olduğu ve 7 tanesinin de kötüleştiği görülmüştür. 8. haftada stabil olan 22 hastankn altısı 12/16. haftalarda iyileşirken, 4 tanesi tedavi öncesine göre kötüleşmiştir, 8. haftada kötüleşen 7 hastadan 3 tanesi hafta 12/16. haftalarda iyileşmiş ve 4’ü ilk zamanlara göre kötüleşmiştir.
İnvaziv hemodinamik parametreler yalnızca ilk çalışmada değerlendirilmiştir. Eosentan tedavisi kardiyak indekste belirgin bir artış sağlamış ve buna bağlı olarak pulmoıjer arter basıncı, pulmoner vasküler direnç ve ortalama arteriyel basınçta belirgin azalma görültıüştür
Bosentan tedavisinde pulmoner arteriyel hipertansiyon semptomlarında gözlemlenmiştir. Yürüme testleri esnasında dispne ölçümleri bosentan ile tedavf hastalarda iyileşme olduğunu göstermiştir. AC-052-352 çalışmasında 213 hastanın
azalma
gören
%92’si
tedavi öncesinde WHO fonksiyonel sınıf III ve %8’i de sınıf IV olarak sınıflandırılmıştır. Bosentan ile tedavi, hastalann %42.4’ünde WHO fonksiyonel sınıfta iyileşme saklamıştır (plasebo %30.4). Her iki çalışmada da, plasebo alan hastalarla karşılaştınldığmda, Bosentan ile tedavi edilen hastalarda WHO fonksiyonel sınıfta genel değişiklik çok daha iyi ollmuştur. Bosentan ile tedavi 28 haftada plasebo ile karşılaştınldığmda klinik kötüleşme oranında belirgin bir azalmaya neden olmuştur (sırasıyla %10.7’ye karşılık %37.1; p=0.0015).
Randomize, çift-kör, çok merkezli, plasebo kontrollü çalışmada (AC 052-364 EARIAf) tedavi öncesi WHO fonksiyonel sınıflI, 6 dakika yürüme testi ortalaması 435 m olan 185 pblmoner arteriyel hipertansiyon hastası, 4 hafta boyunca günde 2 kez 62.5 mg ve sonrasında 6 ay boyunca günde 2 kez 125 mg bosentan (n~93) tedavisi görmüş veya plasebo (n=92) ^lmıştır. Çalışmaya alınanlar daha önce pulmoner arteriyel hipertansiyon tedavisi görmemiştir (n=156) veya sildenafılin sabit dozunu almışlardır (n=29). Çalışmanın primer sonlanım noktalan plaseboyla karşılaştınldığmda ve tedavi öncesine göre PVR (pulmoner vasküler dirdnç)’deki % değişiklik ve 6 dakika yürüme testinde 6 ay sonraki değişikliktir. Aşağıdaki tablo daha önceden belirlenmiş protokol analizlerini göstermektedir;
PVR (dyn. sn/cm ) | 6 dakika yürüme mesafesi | (m) | |||
Plasebo (n=88) | Bosentan (n=80) | Plasebo (n=91) | Bosentaı (n=86) | 1 | |
Başlangıç; ortalama | 802 (365) | 851 (535) | 431 (92) | 443 (83) | |
Başlangıçtan beri değişim; ortalama | 128(465) | -69 (475) | -8 (79) | 11(74) | |
Tedavi etkisi | % -22.6 | 19 | |||
%95 GA | -34,-10 | -4,42 | |||
p değeri | <0.0001 | 0.0758 |
Bosentan ile tedavi, plaseboyla karşılaştırıldığında, semptomatik iyileşme, hastaneye katış ve ölüm bileşimi olarak tanımlanan klinik kötüleşme oranında azalmayla ilişkilendirilir [oransal risk azalması %77, %95 GA %20-%94, p=0.0114). Tedavi etkisi, yukandaki bileşimin semptomatik iyileşme unsurundaki gelişmeden kaynaklanmaktadır. Pulmoner arteriyel hipertansiyon kötüleşmesine bağlı olarak, bosentan grubunda 1, plasebo grubunda 3 hasta hastaneye yatırılmıştır. Altı aylık çift-kör çalışma sırasında her iki tedavi grubunda slbdece 1 ölüm olmuştur, bu nedenle sürvi üzerine bir sonuç çıkarılamamaktadır.
Prospektif, çok merkezli, randomize, çift-kör, plasebo kontrollü bir çalışma olan BRHATHE-5’te, WHO fonksiyonel sınıfı III ve konjenital kalp hastalığına bağlı Eisenmenger fizyolojisi olan pulmoner arteriyel hipertansiyonlu hastalar önce 4 hafta boyunca günde 2 kez 62.5 mg sonra 12 hafta boyunca günde 2 kez 125 mg bosentan (n=37) tedavisi görmüş ya da plasebo (n=T7) almıştır. Ana hedef, bosentamn hipoksemiyi kötüleştirmediğini gösl^rmekti. Plaseboyla karşılaştınldığmda, 16 hafta sonra hipoksemi bosentan grubunda %1 (%95 GA -
0.7; %2.8) oranında artmıştır, bu da bosentamn hipoksemiyi kötüleştin [nediğini
göstermektedir. Ortalama pulmoner vasküler direnç bosentan grubunda belirgin derecede düşmüştür (çift yönlü intrakardiyak şantı olan hasta alt grubunda var olan etki ile) jl6 hafta sonra, plasebo verileri dikkate alınarak hesaplamada, 6 dakika yürüme testind; 53 m (p=0.0079) artış gözlenmiştir, bu da egzersiz kapasitesinin arttığını gösterir.
16 HIV enfeksiyonu ile ilişkili PAH WHO fonksiyonel sınıf III hastasında açık j etiketli, karşılaştırmasız (AC-052-362; BREATHE-4) bir çalışma yapılmıştır. Hastalar !4 hafta boyunca günde 2 defa 62.5 mg, devamında ise 12 hafta boyunca günde iki defa 125 mg bosentan ile tedavi edilmişlerdir. Toplam 16 haftalık tedavi ardından egzersiz kapasitesinde başlangıca göre anlamlı düzeyde gelişme gözlemiştir: 6 dakika yürüme testinde ortalama yükselme: ortalama başlangıç değeri olan 332.6 metreden 91.4 metre fazladır (pkO.OOl). Bosentamn antiretroviral ilaçların etkinliği üzerindeki etkisi ile ilgili kesin biri sonuca varılamamaktadır (Bkz. Bölüm 4.4).
Bosentan ile tedavinin sağkalım üzerindeki yararlı etkilerini gösteren bir bulunmamaktadır. Ancak, esas iki plasebo kontrollü çalışmada (AC-052-351 ve AC-ve/veya bunlann uzantısı olan iki kontrolsüz, açık etiketli çalışmada bosentan ile teda toplam 235 hastanın uzun süreli hayati durumlan kayıt altına alınmıştır. Ortalama maruziyet süresi 1.9±0.7 yıldır; [min:0.1; maks:3.3 yıl] ve hastalar ortalama 2. boyunca izlenmiştir. Hastaların büyük çoğunluğu Primer Pulmoner Hipertansiyoıl (%72) olarak tanı almıştır ve WHO fonksiyonel sınıf IIP e (%84) dahildirler. Bu popülasyonda, Kaplan-Meier ile hesaplanan sağkalım, bosentan ile tedaviye başla: sırasıyla 1 ve 2 yıl ardından %93 ve %84’ dür. Hesaplanan sağ kalım sistemik skler gelişen PAH hastalannda daha düşük olmuştur. Bu hesaplamalar 235 hastanın epoprostenol tedavisinin başlatılmasından etkilenmiş olabilir.
çalışma -352) i edilen sentana 0.6 yıl (PPH) toplam asının a bağlı 13’ünde
C52
vı
bo
Ot
nm
oz
Pulmoner arteriyel hipertansiyonlu çocuk hastalar üzerindeki çalışmalar Pulmoner arteriyel hipertansiyonlu çocuklar üzerinde yalnızca bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Bosentan, pulmoner arteriyel hipertansiyonu bulunan 19 pediyatrik hasta üzerinjde açık-etiketli, kontrolsüz bir çalışmada değerlendirilmiştir (AC-052-356, BREATHE-İ primer pulmoner arteriyel hipertansiyonlu 10 hasta ve konjenital kalp hastalığı ile ilişkili fulmoner arteriyel hipertansiyonlu 9 hasta). Bu çalışma öncelikle farmakokinetik bir çalışma olarak tasarlanmıştır (Bkz, Bölüm 5.2). Hastalar, ilk 12 hafta vücut ağırlıklarına göre |3 gruba ayrılmış ve buna göre doz ayarlaması yapılmıştır. Her gruptaki hastalann yarısı daha önceden damar içi epoprostenol tedavisi görmüş ve epoprostenol dozu çalışma süresirice sabit tutulmuştur. Yaş aralıkları 3-15 arasındadır. Hastaların, tedavi öncesinde WHO fonksiyonel sınıflan II (n-15 hasta %79) ya da IH’tür (n=4 hasta, %21).
17 hasta üzerinde hemodinamik ölçümler yapılmıştır. Kardiyak indekste temel değerden ortalama artış 0.5 1/dak/m , ortalama pulmoner arteriyel basınçtaki ortalama düşüş |S mmHg ve pulmoner vasküler dirençteki ortalama düşüş de 389 dyn*sn*cm‘5 dir. Tedavi öncesine göre bu hemodinamik gelişmeler epoprostenol ile birlikte kullanılsın ya da kullanılmasın birbirine benzer özellik taşımaktadır. Tedavi öncesine göre egzersiz test parametrelerinjdeki 12 haftadaki değişiklik oldukça değişkendir ve bunlardan hiçbirisi belirgin değildir.
Epoprostenol ile kombinasyon
5.2. Farmakokinetik özellikler
Genel özellikler
Bosentan farmakokinetikleri özellikle sağlıklı denekler üzerinde belgelenmiştir. Hastalarla ilgili sınırlı veriler, yetişkin pulmoner arteriyel hipertansiyon hastalannda bosentana maruz kalmanın sağlıklı yetişkin deneklere göre yaklaşık 2 kat daha fazla olduğunu göstermiştir.
Sağlıklı deneklerde, bosentan doza ve süreye bağlı farmakokinetik özellikler gösterir. Klerensi ve dağılım hacmi artan intravenöz dozla azalır ve zamanla artar. Ağızdan kullanım ardından sistemik maruz kalma 500 mg’a kadar doğru orantılıdır. Daha yüksek dozlafda CmakS ve EAA değerleri doza oranla daha az artış göstermiştir.
Emilim:
Sağlıklı deneklerde bosentamn mutlak biyoyararlanımı yaklaşık %50’dir ve yiyeceklerle alınmasından etkilenmez. Maksimum plazma konsantrasyonuna 3-5 saat ilerisinde ulaşmaktadır.
Dağılım:
Bosentan plazma proteinlerine, özellikle albümine yüksek oranda (>%98) bağlanır, tosentan eritrositler içerisine nüfuz etmemektedir.
Dağılım hacmi olan yaklaşık 18 litre intravenöz verilen 250 mg dozun ardından belirlenmiştir. Biyotransformasyon ve eliminasyon:
250 mg tek doz intravenöz uygulamasının ardından klerens değeri 8.2 l/saat|;ir. Son eliminasyon yan ömrü (tı/2) ise 5.4 saattir.
Çoklu doz uygulanmasında, bosentan plazma konsantrasyonlan kademeli olarak tek doz uygulamasının ardından olanın %50-%65’ine azalır. Bu düşüş muhtemelen metabol.ze eden karaciğer enzimlerinin oto-indüksiyonunun bir sonucudur. Kararlı duruma 3-5 güı içinde ulaşılır.
Bosentan karaciğerde sitokrom P450 izoenzimleri, CYP2C9 ve CYP3A4 ile elimine olur. Alman oral dozun %3’ünden daha azı idrar ile atılır. j
Bosentan üç metabolit oluşturur ve bunlardan yalnızca bir tanesi farmakolojik olarak] aktiftir. Bu metabolit esas olarak safra ile değişmeden atılır. Yetişkin hastalarda, aktif m^tabolite maruz kalma oranı sağlıklı deneklere oranla daha yüksektir. Kolestaz bulgusu olan hastalarda, aktif metabolite maruz kalma oranı daha da artabilir.
Bosentan, CYP2C9 ve CYP3A4 ve muhtemelen de CYP2C19 ve P-glikoproteini indükler. In vitro ortamda, bosentan hepatosit kültürlerinde safra tuzu atım pompasını inhibe etmektedir.
In vitro veriler bosentamn test edilen CYP izoenzimleri (CYP1A2, 2A6, 2B6, 2C8, 2C9, 2D6, 2E1,3A4) üzerinde herhangi bir inhibitör etkisinin bulunmadığını göstermektedir Sonuç olarak, bosentamn bu izoenzimler tarafından metabolize edilen ilaçların plazma konsantrasyonlannı artırması beklenmez.
Özel popülasyonlarda farmakokinetik Her bir değişken incelendiğinde, bosentamn farmakokinetik özelliklerinin cinsiyet ağırlığı, ırk ya da yaş gibi özelliklerden hiçbir şekilde etkilenmesi beklenmez, altındaki çocuklarla ilgili olarak kinetik veri bulunmamaktadır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
vücut 2 yaşın
Pediyatrik popüiasyon:
Tekli ve çoklu oral dozların farmakokinetik özellikleri pulmoner arteriyel hipertansiyonu olan ve vücut ağırlıklarına göre doz ayarlaması yapılan pediyatrik hastalar üzerinde incei erimiştir (Bkz. Bölüm 5.1 BREATHE-3). Bosentana maruz kalma zaman içerisinde bosentamiı bilinen
oto indüksiyon özelliklerine uyumlu olarak azalmıştır. Günde iki defa 31.25, 62.5 \ mg ile tedavi edilen pediyatrik hastalarda bosentamn ortalama EAA (%CV) değerleri 3496 (49), 5428 (79), 6124 (27) ng*saat/ml olmuş ve günde 2 kez 125 mg alan pulmoner arteriyel hipertansiyon hastalannda gözlemlenen 8149 (47) ng*saat/ml de
eya 125 sırasıyla yetişkin terinden
daha düşük kalmıştır. Kararlı durumda 10-20 kg, 20-40 kg ve >40 kg ağırlığındaki pediyatrik hastalardaki sistemik maruz kalma, yetişkin sistemik maruz kalmanın sırasıyla %43,|%67 ve %75’ine karşılık gelmiştir.
İkinci bir farmakokinetik çalışmada (FUTURE-1), 2-11 yaş aralığındaki 36 pediyatrik PAH hastası günde iki defa 2 ve 4 mg/kg bosentan ile tedavi edilmişlerdir. Doz orjınsallığı gözlenmemiştir. Bosentamn kararlı plazma konsantrasyonu 2 ve 4 mg/kg oral dcjzlannda benzerdir. EAA değerleri günde iki defa 2 mg/kg için 3577 ng*saat/ml ve günde iki defa 4 mg/kg için ise 3371 ng* saat/mİ’dir. Pediyatrik hastalarda bosentana ortalama maruziyet günde iki defa 125 mg idame dozunda yetişkin hastalann yansı kadardır, ancak diğer bulgularda yetişkinler ile benzerlik göstermiştir. BREATHE-3 ve FUTURE 1 çalışmalannın bul yularına göre pediyatrik hastalarda bosentana maruziyet yetişkinlere göre daha düşük dozlarda plato seviyesine ulaşmaktadır ve günde iki defa 2 mg/kg’dan daha yüksek dozlar pediyatrik hastalarda bosentana daha yüksek oranda maruz kalma ile sonuçlanmaz. Bu bulgulara ait sonuçların hepatotoksisite ile olan ilgisi bilinmemektedir. Cinsiyet ve aynı anda deri (ıhından epoprostenol aliminin bosentamn farmakokinetiği üzerinde anlamlı bir etkisi bulunmamaktadır.
Karaciğer yetmezliği:
Hafif düzeyde karaciğer yetmezliği olan hastalarda (Child-Pugh sınıf A), farmakoklnetikte herhangi bir belirgin değişiklik gözlemlenmemiştir. Sağlıklı deneklere göre hafif c.üzeyde
karaciğer yetmezliği olan hastalarda kararlı durumdaki bosentamn EAA değeri yo9 daha yüksek ve aktif metabolit olan RO 48-5033’ün EAA değeri ise %33 daha yüksektir. Bosentamn farmakokinetiği Child-Pugh sınıf B ya da C olan karaciğer bozukluğu olan hastalarda incelenmemiştir ve BOSELİX bu hasta popülasyonunda kontrendikec ir (Bkz. Bölüm 4.3).
Böbrek vetmezliği:
İleri düzeyde böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi 15-30 ml/dak), bosentan plazma konsantrasyonlan yaklaşık %10 oranında azalmaktadır. Bu hastalarda bosentan metabolitlerinin plazma konsantrasyonlan normal böbrek fonksiyonuna sahip deneklerle karşılaştırıldığında 2 kat daha artmaktadır. Böbrek bozukluğu olan hastalar için öze bir doz ayarlamasına gerek bulunmamaktadır. Diyaliz hastalanyla ilgili olarak herhangi bu klinik
deneyim yoktur. Fizikokimyasal özellikleri ve yüksek derecede proteine bağlanma göz önüne alındığında, bosentamn dolaşımdan önemli oranda diyaliz yoluyla beklenmez (Bkz. Bölüm 4.2).
özelliği
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Fareler üzerinde yapılan 2 yıllık karsinojenite çalışmaları erkeklerde (dişilerdi değil),
insandaki tedavi dozu ile elde edilen plazma konsantrasyonlarından 2-4 katli plazma
konsantrasyonlarında, karaciğer hücrelerinde adenom ve karsinom oluşumunda artış cllduğunu göstermiştir. Sıçanlarda, 2 yıl boyunca oral bosentan alımı erkeklerde (dişilerdi değil),
insandaki tedavi dozu ile elde edilen plazma konsantrasyonlarından 9-14 katı! plazma
konsantrasyonlarında, tiroid foliküler hücre adenom ve karsenomunda küçük ama belirgin artış göstermiştir. Bosentan genotoksisite testlerinde negatif sonuç vermiştir. Sıkanlarda bosentan ile tetiklenen hafif düzeyde tiroid hormonal dengesizlik bulgularına rastlanmıştır. Bununla birlikte, bosentamn insanlarda tiroid fonksiyonunu (tiroksin, TSH) etkilediğine dair herhangi bir kanıt bulunmamaktadır.
Bosentamn mitokondriyal fonksiyon üzerindeki etkileri bilinmemektedir.
Bosentan insanlarda terapötik dozda elde edilen plazma konsantrasyonlarının 1.5 li:at daha
j
fazla plazma seviyelerinde sıçanlarda teratojenik etki göstermiştir. Baş, yüz ve ana damarlarda malformasyon da dahil olmak üzere teratojenik etkiler doza bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Malformasyon oluşumundaki benzerlikler diğer ET reseptör antagonistleri ile ve ET geni silinmiş farelerde de gözlemlenmiştir ve bu sonuç sınıf etkisi olduğunu işaret eder^ Hamile kalma olasılığı bulunan kadınlarda gerekli önlemler alınmalıdır (Bkz. Bölüm 4.3, 4.4,|4.6).
İnsanlarda beklenen terapötik düzeyin sırasıyla 21 ve 43 katı plazma konsantrasyonuma sahip erkek ve dişi sıçanlar üzerinde yapılan fertilite çalışmalannda sperm sayısı, motijiitesi ve yaşayabilirliği ya da fertilite üzerinde herhangi bir etkisi gözlemlenmediği ğibi, ön implantasyon embriyo ya da implantasyon gelişimi üzerinde de herhangi bir adversj etkisine rastlanmamıştır.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Mısır nişastası Prejelatinize nişasta Sodyum nişasta glikolat Povidon K-30 Gliseril behenat Magnezyum stearat Opadry II 85G18490 White Polivinil alkol Titanyum dioksit (E 171)
- Talk
Polietilen glikol/Makrogol
6.2. Geçimsizlikler
Yoktur.
6.3. Raf ömrü
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetrrj eliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü YÖnetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
Grip, Soğuk Algınlığı ve Öksürük Grip ve soğuk algınlığı (nezle) semptomları arasındaki farkı bilmek önemlidir. Soğuk algınlığı gripten daha hafif belirtiler gösteren bir solunum yolu hastalığıdır. | Sırt Ağrısı Sırt ağrısı birden bire ortaya çıkıp şiddetli (akut) olabilir veya zamanla gelişip daha uzun süreli sorunlara (kronik) neden olabilir. |
İLAÇ EŞDEĞERLERİ
Eşdeğer İlaç Adı | Barkodu | İlaç Fiyatı |
---|---|---|
CLOKSAR | 8699772091266 | |
DIAMOND | 8699514092360 | 17,209.92TL |
PRINDAN | 8699536092614 | |
TRACLEER | 8697542090020 | |
TRACTAN | 8680760091177 | 17,209.92TL |
Diğer Eşdeğer İlaçlar |
İnme İnme, beynin hasar görmesinin sonucudur. Bu hasar, beynin bir kısmındaki ya bir kanama ya da akut kan eksikliği nedeniyle o kısmın geçici ya da kalıcı olarak işlevini yapamamasına yol açar. |
|
Artrit Artrit, oldukça yaygın bir hastalıktır ancak iyi anlaşılamamıştır. Aslında “artrit” tek bir hastalığın adı değildir; eklem ağrısı veya eklem hastalıklarını adlandırmanın gayri resmi yoludur. |
|
Dış Gebelik Dış gebelik, her 100 gebelikten birini etkileyen, sık görülen ve ölüme sebep olabilecek bir durumdur. Bu, döllenen yumurta, rahimin dışına yerleşirse, oluşan bir durumdur. Gebelik ilerledikçe, ağrıya ve kanamalara sebep olur. |
İLAÇ GENEL BİLGİLERİ
Neutec İlaç San. Tic.A.Ş.Satış Fiyatı | 15685.18 TL [ 22 Sep 2023 ] |
Önceki Satış Fiyatı | 15685.18 TL [ 15 Sep 2023 ] |
Original / Jenerik | Jenerik İlaç |
Reçete Durumu | Normal Reçeteli bir ilaçdır. |
Barkodu | 8680881095061 |
Etkin Madde | Bosentan |
ATC Kodu | C02KX01 |
Birim Miktar | 62.5 |
Birim Cinsi | MG |
Ambalaj Miktarı | 56 |
Kalp Damar Sistemi > Diğer Antihipertansifler > Bosentan |
Yerli ve Beşeri bir ilaçdır. |