Over kanserli hastalar ile yapılan klinik çalışmalarda (her 4 haftada bir 50 mg/m2) en sık görülen yan etki palmar-plantar eritrodisestezidir (PPE). PPE’nin görülme sıklığı %44.0-%46.1’dir. Bu etkiler genelde hafif olmakla birlikte, % 17.0-% 19.5 oranında ciddi (III. Derece) vakalar rapor edilmiştir. Hayatı tehdit edici (IV. Derece) vakaların insidansı <%1’dir. PPE nadir olarak tedavinin durdurulmasına yol açmıştır.
(%3.7-%7.0). PPE ağrılı, maküler eritemli deri erüpsiyonları ile karakterizedir.
Bu yan etki genellikle tedavinin ikinci veya üçüncü siklusundan sonra gözlenir. Genellikle 1-2 haftada iyileşme görülür fakat bazı durumlarda tamamen iyileşme için 4 hafta ya da daha uzun süre gerekebilir. PPE profilaksisi ve tedavisinde günde 50-150 mg piridoksin ve kortikosteroidler kullanılmıştır fakat bu tedavi şekli faz III çalışmalarla incelenmemiştir. PPE’yi önlemek ve tedavi etmek için diğer stratejiler arasında CAELYX uygulamasından 4 veya 7 gün sonra başlayarak el ve ayaklara soğuk su uygulamak (suya batırma, banyo veya yüzme), aşırı ısı/sıcak sudan koruma ve sıkı çorap, eldiven, ayakkabı giyilmesinden kaçınılması suretiyle el ve ayakları serin tutmak yer almaktadır.
PPE gelişmesi, doz miktarı ve aralıkları ile ilişkili görünmektedir ve doz aralığı 1-2 hafta uzatılarak veya doz düşürülerek azaltılabilir (Kullanım Şekli ve Dozuna bakınız). Buna karşılık, bu reaksiyon bazı hastalarda şiddetli ve zayıf düşürücü olabilir ve tedavinin kesilmesini gerektirebilir. Over kanseri popülasyonunda diğer sıklıkla görülen yan etkiler, stomatit/mukozit ve bulantı; AIDS-KS hastalarında (her 2 haftada bir 20 mg/m2) miyelosupresyondur (çoğunlukla lökopeni şeklinde).
Over kanserli hastalar: Klinik çalışmalarda over kanserli 512 hasta (876 solid tümör hastasının bir alt grubu) 50 mg/m2 CAELYX ile tedavi edilmiştir (CAELYX ile tedavi edilen hastaların %5’inden fazlasında görülen yan etkiler için tabloya bakınız).
Miyelosupresyon çoğunlukla hafif ve orta derecede ve kontrol edilebilirdir. Lökopeni en sık görülen hematolojik advers etkidir ve bunu anemi, nötropeni ve trombositopeni takip eder. Hayatı tehdit edici (IV. Derece) hematolojik etkilerin insidansı sırasıyla %1.6, %0.4, %2.9 ve %0.2’dir. Lökopeniye bağlı sepsis seyrek olarak gözlenmiştir (%1). Büyüme faktörü desteğine nadir olarak (<%5) ve transfüzyon desteğine hastaların yaklaşık % 15’inde ihtiyaç duyulmuştur (Kullanım Şekli ve Dozuna bakınız).
%1 ile %5 arasında bildirilen diğer istenmeyen etkiler; başağrısı, alerjik reaksiyon, titremeler, enfeksiyon, göğüs ağrısı, sırt ağrısı, kırıklık hali, vazodilatasyon, kardiyovasküler bozukluk, oral moniliyazis, ağızda ülserasyon, özofajit, bulantı ve kusma, gastrit, disfaji, ağızda kuruluk, flatulans, gingivit, hipokromik anemi, periferik ödem, kilo kaybı, dehidrasyon, kaşeksi, miyalji, sersemlik, uykusuzluk, anksiyete, nöropati, depresyon, hipertoni, dispne, öksürük artışı, vesikülobüllöz döküntü, kaşıntı, eksfoliyatif dermatit, ciltte bozukluklar, makülopapüler döküntü, terleme, akne, herpes zoster, ciltte ülserasyon, konjunktivit, tat bozuklukları, idrar yolu enfeksiyonu, disüri ve vajinittir.
Over kanserli 410 hastadan oluşan alt grupta, CAELYX ile sürdürülen klinik araştırmalarda ortaya çıkan klinik olarak anlamlı laboratuar anormallikleri, total bilirubinde (genellikle karaciğer metastazı olan hastalarda) (%5) ve serum kreatinin düzeyinde (%5) artışları içermiştir. AST’de yükselmeler daha az sıklıkta bildirilmiştir (<%1).
Solid tümör hastaları: Esas olarak solid tümörlü 929 hastadan oluşan daha geniş bir grupta hastalar her 4 haftada bir 50 mg/m2 dozunda CAELYX ile tedavi edilmiş ve güvenlik profili ile advers etki insidansı, pivotal over kanseri çalışmalarının sonuçlarıyla karşılaştırılabilir bulunmuştur.
AIDS-KS hastaları: 20 mg/m2 dozunda CAELYX ile tedavi edilen AIDS-KS hastaları ile yapılan klinik çalışmalarda, CAELYX’e bağlı olduğu düşünülen, en sık görülen yan etkinin, hastaların yaklaşık yarısında gözlenen m
|
Şizofrenlik Şizofrenliğin psikiatrik teşhisi hakkında çok fazla anlaşmazlık vardır. Bu
sayfadaki bilgiler, şizofrenliğin teşhisi, nedenleri ve tedavisi hakkındaki faklı teoriler
hakkında bilgi verecektir. |
|
Kolon, Rektum yada Bağırsak Kanseri Bağırsak kanseri kolon veya rektumda
(arka geçit) herhangi bir bölgede ortaya çıkabilir.Kolorektal kanser erken safhalarda teşhis edilmesi halinde daha kolay ve daha başarılı bir
şekilde tedavi edilir. |