**Karboplatin, kanser kemoterapisi alanında uzman bir hekim gözetiminde uygulanmalıdır.
Kemik iliği supresyonu, uygulanan doza bağlıdır ve ciddi bir klinik tabloya yol açarak enfeksiyon ve/veya kanama gelişimi ile sonuçlanabilir. Anemi, kan transfüzyonu gerektirecek kadar ciddi olabilir. Kusma, karboplatin kullanımına bağlı olarak sık ortaya çıkan bir yan etkidir. Karboplatin kullanımı ile ortaya çıkabilen anaflaktik reaksiyonlar ilaç uygulanmasından birkaç dakika sonra ortaya çıkabilir. Semptomları ortadan kaldırmak için adrenalin, kortikosteroid ve antihistaminik ilaçlar uygulanmaktadır.**
Kemik iliği supresyonu doza bağlı ve aynı zamanda doz sınırlayan bir yan etkidir. Tedavi süresince sık sık periferik kan sayımı yapılmalıdır. Tek başına karboplatin uygulandığında, ortalama 21 günde kemik iliği supresyonu oluşur. Lökosit, nötrofil ve trombosit sayımları normale dönmeden, aralıklı karboplatin uygulaması sürdürülmemelidir. Daha önce özellikle sisplatin tedavisi uygulanmış hastalarda ve böbrek işlevleri bozulmuş hastalarda kemik iliği supresyonu artar. Bu hastalarda başlangıç dozu azaltılmalı ve periferik kan sayımına ilişkin genel önerilere uyulmalıdır.
Anemi kümülatif olduğundan, özellikle uzun süreli karboplatin tedavisi sırasında kan transfüzyonu yapılması gerekebilir.
Kemik iliğini baskılayan diğer ilaçlarla birlikte karboplatin uygulandığında, yan etkileri en aza indirebilmek için ilaç dozuna ve uygulama aralığına dikkat etmek gerekir.
Karboplatinin nefrotoksik potansiyeli çok düşük olmakla birlikte, aminoglikozid grubu antibiyotiklerle birlikte uygulandığında ototoksik ve nefrotoksik yan etkilerde artış olabileceğinden, dikkatli olunmalıdır.
Pediyatrik hastalarda, diğer ototoksik ilaçlarla birlikte önerilenden daha yüksek dozlarda kullanıldığında, işitme kaybı gözlenebilir.
Karboplatin kusmaya neden olabilir; öncesinde kusmaya neden olan ilaçlarla tedavi gören hastalarda kusma daha ciddi olabilir. Tedaviden önce anti-emetiklerin kullanılması kusma sıklığı ve şiddetini azaltır.
Periferik nörotoksisite nadiren görülürse de, 65 yaşın üstündeki ve daha önce sisplatin tedavisi uygulanmış hastalarda görülme sıklığı artar.
Önerilenden daha yüksek dozlarda karboplatin kullanılan hastalarda görme kaybı ortaya çıkabildiği bildirilmiştir; yüksek doz kullanımı sonlandırıldığında görme tamamen veya yüksek oranda normale döner.
Platin içeren diğer ilaçlarda olduğu gibi, karboplatin uygulanan hastalarda da alerjik reaksiyonlar bildirilmiştir. Bu reaksiyonlar ilaç uygulamasını takiben bir kaç dakika içerisinde gelişir ve uygun destekleyici tedavi uygulanmasını gerektirir.
Önerilenin dört katı dozlarda karboplatin uygulananlarda karaciğer işlev testlerinde ciddi bozukluklar gözlenmiştir.
Gebelik ve emzirme döneminde kullanım
Gebelik kategorisi : D
Karboplatin gebe bir kadına uygulandığında fötüse zarar verebilir. Gebelik döneminde kullanımına ilişkin yeterli veri bulunmamakla birlikte, sıçanlarda embriyotoksik ve teratojenik olduğu gösterilmiştir. Gebelik sırasında kullanılırsa veya hasta bu ilacı kullanırken gebe kalırsa, hasta ilacın fötüse zararlı etkileri konusunda bilgilendirilmelidir. Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınların gebelikten kaçınmaları önerilir.
Karboplatin’in anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Emzirilen bebeklerde toksisite olasılığı nedeniyle, karboplatin uygulanan annelerin emzirmeyi sonlandırmaları önerilir.
Karsinojenez, mutajenez ve üreme üzerine etki
Karboplatin’in karsinojenik potansiyeli incelenmemiştir ama benzer etki mekanizmasına ve mutajenik potansiyele sahip başka ilaçların kanser gelişimine yol açabildiği gösterilmiştir. Karboplatin’in mutajenik potansiyeli olduğu in vivo ve in vitro gösterilmiştir. Ayrıca, sıçanlarda organojenez döneminde kullanıldığında embriyotoksik ve teratojenik olduğu gösterilmiştir.