CEPHAXON IM 1000 mg 1 flakon Klinik Özellikler

Seftriakson }

Enfeksiyona Karşı Kullanılan (Antienfektif) İlaçlar > Diğer BetaLaktam Antibakteriyeller > Seftriakson
Toprak İlaç ve Kimyevi Maddeler Sanayi ve Ticaret A.Ş. | 17 November  2011

4.1. Terapötik endikasyonlar

CEPHAXON’a duyarlı patojenlerin neden olduğu enfeksiyonlar:

  • -   Sepsis,

  • -  Menejit

  • -  Dissemine Lyme borreliosis’i (hastalığın erken ve geç evreleri),

  • -  Abdominal enfeksiyonlar (peritonit, safra ve gastrointestinal sistem (enfeksiyonları)

  • -  Kemik, eklem, yumuşak doku, cilt ve yara enfeksiyonları,

  • -  İmmün sistem bozukluğuna bağlı enfeksiyonlar,

  • -  Böbrek ve idrar yolları enfeksiyonları,

  • -  Solunum yolları enfeksiyonları, özellikle pnömoni, kulak-burun-boğaz enfeksiyonları, akut bakteriyel komplike olmayan otitis media,

  • -  Gonore dahil olmak üzere genital enfeksiyonlar,

  • 4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

    Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde;

    Standart doz

    Yetişkinler ve 12 yaşından büyük çocuklar:

    Normal olarak günde tek doz 1-2 g (24 saatte bir) CEPHAXON’dur. Ağır vakalarda veya orta derecede duyarlı organizmaların neden olduğu enfeksiyonlarda günde tek doz, 4 g’a çıkabilir.

    Tedavi süresi:

    Tedavi süresi hastalığın seyrine göre değişir. Genellikle bütün antibiyotik tedavilerinde olduğu gibi, hastanın ateşi düştükten veya bakteriyel eradikasyon sağlandıktan sonra en az 48-72 saat CEPHAXON tedavisine devam edilmelidir.

    Kombine tedavi:

    Deneysel koşullar, birçok gram-negatif bakterilere karşı CEPHAXON ile aminoglikozidler arasında sinerji olduğunu göstermektedir. Bu tür kombinasyonlarda aktivite artışı her zaman kesin olmasa da, Pseudomonas aeruginosa gibi patojenlerin neden olduğu ciddi ve hayatı tehdit eden enfeksiyonlarda CEPHAXON ile aminoglikozidler kombine edilebilinir. Ancak bu iki ilaç, aralarındaki fiziksel geçimsizlik nedeniyle önerilen dozlarda ayrı ayrı uygulanmalıdır.

    Menenjit: Bebek ve çocuklardaki bakteriyel menenjitte tedaviye günde tek doz 100 mg/kg (4 g aşılmamalıdır) ile başlanır. Etken organizmalar belirlenip duyarlılık testleri yapıldıktan sonra, gerekirse doz azaltılabilir. En iyi tedavi sonuçları aşağıdaki tedavi sürelerinde elde edilmiştir:

    Neisseria meningitidis: 4 gün

    Haemophilus influenzae: 6 gün

    Streptococcus pneumoniae: 7 gün

    Lyme borreliosis: Çocuk ve yetişkinlerde, 14 gün boyunca günde tek doz olarak 50 mg/kg ile en fazla 2 g arasında uygulanır.

    Gonore: Gonore (penisilinaz üreten ve üretmeyen suşlar) tedavisinde IM olarak 250 mg tek doz CEPHAXON önerilir.

    Preoperatif profilaksi: Enfeksiyon riskine bağlı olarak operasyondan 30-90 dakika önce 1-2 g’lık tek doz CEPHAXON uygulaması önerilir. Kolorektal cerrahide, CEPHAXON’un tek başına veya ornidazol gibi 5-nitroimidazol türevinin birlikte (ayrı ayrı verilerek) uygulanmasının etkili olduğu kanıtlanmıştır.

    Uygulama şekli:

    CEPHAXON çözeltisi hazırlandıktan hemen sonra kullanılmalıdır.

    CEPHAXON, intramüsküler injeksiyon ile uygulama içindir. Bir bölgeye 1 gramdan daha fazla enjeksiyon yapılmaması önerilmektedir.

    Lidokain çözeltisi kesinlikle intravenöz olarak uygulanmamalıdır.

    Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

    Böbrek/Karaciğer yetmezliği:

    Sadece böbrek fonksiyon bozukluğu olan, karaciğer fonksiyonları normal hastalarda CEPHAXON dozunu azaltmaya gerek yoktur. Ancak preterminal safhada böbrek yetmezliği olanlarda (kreatinin klirensi <10 ml/dakika) CEPHAXON dozu günde 2 g’ı aşmamalıdır. Sadece karaciğer hasrı olan, böbrek fonksiyonları normal hastalarda CEPHAXON dozunu azaltmaya gerek yoktur.

    Ciddi böbrek ve karaciğer fonksiyon bozukluklarının bir arada görüldüğü vakalarda, seftriakson plazma konsantrasyonları düzenli olarak kontrol edilmeli ve gerektiğinde doz ayarlaması yapılmalıdır. Diyalize alınan hastalara diyaliz sonrasında supleman olarak ilave dozlara gerek yoktur. Ancak bu hastalarda eliminasyon oranı değişmiş olabileceğinden doz ayarlamasının gerekli olup olmadığını belirlemek için serum konsantrasyonları kontrol edilmelidir.

    Pediyatrik popülasyon:

    Yenidoğan, bebek ve 12 yaşından küçük çocuklarda: Aşağıdaki belirtilen doz şeması günde tek dozda uygulanır.

    Yenidoğanlar (14 günlüğe kadar): Günde tek doz 20-50 mg/kg vücut ağırlığı; günlük doz 50 mg/kg’ı aşmamalıdır. Prematüre ve matür bebekler için farklı uygulama gerekli değildir.

    Seftriakson ve intravenöz kalsiyum içeren ürünlerin eş zamanlı olarak yenidoğanlarda (≤ 28 gün) kullanımı kontrendikedir. Kalsiyum içeren intravenöz ürünleri kullanan (veya bu ürünleri kullanması beklenen) yeni doğanlarda CEPHAXON kullanılmamalıdır (Bkz:

    • 4.3. Kontrendikasyonlar

      Bebek ve çocuklar (15 günlükten 12 yaşına kadar): Günde tek doz 20-80 mg/kg.

      Vücut ağırlığı 50 kg ve üstünde olan normal çocuklarda normal yetişkin dozu kullanılmalıdır. Akut bakteriyel komplike olmayan otitis media tedavisi için 50 mg/kg dozunda (1 g’ı aşmamak koşuluyla) tek uygulama önerilmektedir (single-shot therapy).

      Geriyatrik popülasyon:

      Geriyatrik hastalarda, yetişkinler için önerilen dozlar kullanılır.

      • 4.3. Kontrendikasyonlar

      CEPHAXON sefalosporin sınıfı antibiyotiklere karşı aşırı hassasiyeti olan hastalarda kontrendikedir.

      Penisiline karşı aşırı hassas hastalarda çapraz alerjik reaksiyonların görülebileceği unutulmamalıdır.

      Seftriakson veya ilacın içerdiği yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinen hastalarda CEPHAXON kullanımı kontrendikedir.

      Hiperbilirubinemili yeni doğanlar ve prematüre yeni doğanlar seftriakson ile tedavi edilmemelidir. İn vitro çalışmalar seftriaksonun bilirubini serum albumininden ayırabildiğini ve bu hastalarda bilirubin ensefalopatisi gelişebileceğini göstermiştir.

      4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

      Diğer sefalosporinlerde olduğu gibi, sefalosporinlere karşı alerjisi olduğu bilinmeyen ya da daha önceden alerjik reaksiyon geçirmeyen kişilerde dahi ölümcül olabilen anafilaktik reaksiyonlar bildirilmiştir.

      CEPHAXON gibi sefalosporin sınıfı antibakteriyel ilaç kullanan çocuk ve yetişkin hastalarda immün-sistem aracılı hemolitik anemi olguları gözlenmiştir.

      Seftriakson tedavisi sırasında anemi görülürse sefalosporine bağlı anemi tanısı göz önünde bulundurulmalıdır ve hastalığın etyolojisi tespit edilene kadar tedavi durdurulmalıdır.

      Clostridium difficile kaynaklı diyare (CDAD) CEPHAXON dahil hemen hemen tüm anti bakteriyel ajanların kullanımı ile bildirilmiştir. Antibakteriyel maddelerle tedavi kolonun normal florasını değiştirerek C. Difficile’nin aşırı çoğalmasına yol açmaktadır.

      C. difficile, CDAD gelişime katkıda bulunan A ve B toksinlerini meydana getirmektedir. Bu enfeksiyonlar antimikrobiyal tedaviye dirençli olduğundan ve kolektomi yapılmasını gerektirebildiğinden, C. difficile’in aşırı toksin üreten suşları artan morbidite ve mortaliteye neden olabilmektedir. Antibiyotik kullanımının ardından diyare görülen tüm hastalarda CDAD düşünülmelidir. CDAD’ın antimikrobiyal maddelerin uygulanmasının ardından iki aya kadar görülebildiği bildirildiğinden, dikkatli tıbbi anamnez önemlidir.

      Eğer CDAD’dan şüpheleniliyor veya bu durum doğrulanmış ise, doğrudan C. difficile’ye yönelik olmayan antibiyotik tedavisinin kesilmesi gerekebilir. Klinik olarak gerekli olması durumunda gerekli sıvı ve elektrolit yöntemi,protein desteği, antibiyotikle C. difficile tedavisi ve cerrahi değerlendirme yapılmalıdır.

      Antibiyotik ilişkili diyare, kolit veya psödomembranöz vakaları seftriakson kullanımında bildirilmiştir. Ciddi veya kanlı diyare görüldüğünde tedavi sonlandırılmalıdır. Gastrointestinal bir hastalığı olan veya daha önce kolit hikayesi olan hastalarda dikkatli olunmalıdır. Diğer sefalosporinlerde gözlendiği gibi seftriaksonun uzun süreli kullanılması duyarlı olmayan organizmaların (Enterococcus ve Candida türleri gibi) gelişmesine yol açabilir.

      Günümüzde bilimsel veriler, seftriakson veya kalsiyum içeren çözeltilerle veya diğer kalsiyum içeren ürünlerle tedavi edilen neonatlar haricindeki hastalarda herhangi bir intravasküler çökelti bildirimi olmamıştır. Ancak, seftriakson farklı infüzyon yollarından olsa dahi hiçbir hastaya kalsiyum içeren çözeltilerle birlikte veya bunlarla karıştırılarak verilmemelidir (Bkz. 4.3. Kontrendikasyonlar).

      Diğer antibakteriyel ilaçlarda olduğu gibi, duyarlı olmayan mikroorganizmaların neden olduğu süper enfeksiyonlarla karşılaşılabilir.

      Önerilenden daha yüksek doz uygulanan vakalarda, safra kesesi ultrasonografisinde safra taşını düşündüren gölgeler belirlenmiştir. Bu gölgeler CEPHAXON tedavisinin tamamlanması veya ara verilmesi sonucu kaybolan kalsiyum seftriakson çökeltileridir. Bu bulgulara, nadiren semptomlar da eşlik edebilir. Semptomatik vakalarda, cerrahi olmayan, konservatif tedavi önerilmektedir.

      Semptomatik vakalarda CEPHAXON tedavisinin sonlandırılmasında hekim karar verir. CEPHAXON ile tedavi gören hastalarda safra tıkanmasına bağlı olması muhtemel pankreatit vakaları nadiren bildirilmiştir. Hastaların çoğunda, daha önceden uygulanmış majör bir tedavi, şiddetli hastalık ve tam parenteral beslenme gibi safra stazı ve safra tortusu gibi durumlar oluşturabilecek risk faktörleri bulunmakta idi. Safra çökmesiyle ilgili olarak, CEPHAXON’un başlangıç etkisi yaratıcı veya kofaktör rolü göz ardı edilmemelidir.

      Yenidoğan, bebek ve çocuklarda CEPHAXON’un güven ve etkinliği 4.2. Pozoloji ve uygulama şekli bölümünde açıklanan dozlarla belirlenmiştir. Çalışmalar, diğer sefalosporinlerin olduğu gibi, seftriaksonun da bilirubini serum albümininden ayırabildiğini göstermiştir. Bu nedenle hiperbilirubbinenili yenidoğanların CEPHAXON ile tedavisi sırasında bu noktaya dikkat edilmelidir. Bilirubi ensefalopatisi gelişme riski bulunan yenidoğanlarda (özellikle prematürelerde) CEPHAXON kullanılmamalıdır. Uzun süreli tedavilerde kan tablosu düzenli olarak kontrol edilmelidir. Duyarlı kişilerde aşırı duyarlılık reaksiyonları gelişebilir.

      Tanı testleri üzerindeki etkisi:

      CEPHAXON tedavisi gören hastalarda Coombs testi nadiren de olsa yalancı pozitiflik verebilir. Diğer antibiyotiklerde olduğu gibi CEPHAXON da galaktozemi testinde yalancı pozitif sonuca neden olabilir. Benzer şekilde, idrarda glikoz tayini için kullanılan enzimatik olmayan testlerde de yalancı pozitif sonuç alınabilir. Bu nedenle, CEPHAXON tedavisi sırasında idrarda glikoz tayini enzimatik testlerle yapılmalıdır.

      Pediyatri:

      Term ve preterm bebeklerin akciğer ve böbreklerinde ölümcül olan seftriakson-kalsiyum çökeltileri bildirilmiştir. 28 günden büyük hastalarda seftriakson ve kalsiyum içeren ürünler ardışık olarak kullanılabilir.

      Bu durumda infüzyon yolu uygun sıvılar verilerek iyice yıkanmalıdır. Seftriakson hiçbir yaş grubunda intravenöz kalsiyum içeren solüsyonlarla aynı anda bir “Y-seti” kullanılarak verilmemelidir. Seftriakson Ringer ve Hartmann solüsyonu gibi kalsiyum içeren solüsyonlarla veya kalsiyum içeren parenteral beslenme solüsyonu ile sulandırılmamalı veya karıştırılmamalıdır. İntravenöz seftriakson ve oral kalsiyum içeren ürünler arasında veya intramüsküler seftriakson ile intravenöz veya oral kalsiyum içeren arasındaki etkileşim konusunda henüz yeterli bilgi bulunmamaktadır.

      Bu tıbbi ürün her bir flakonda 82,95 mg sodyum ihtiva eder. Bu durum, kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar göz önünde bulundurulmalıdır.

      • 4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşimler

      Şimdiye kadar, yüksek doz CEPHAXON ile güçlü diüretiklerin (örneğin, furosemid) aynı anda uygulanması sonucu herhangi bir böbrek fonksiyon bozukluğuna rastlanmamıştır.

      CEPHAXON’un, aminoglikozidlerin renal toksisitesini arttırdığına ilişkin bir bulgu yoktur.

      CEPHAXON uygulamasının ardından alkol alındığında disülfiram benzeri etkiler gözlenmemiştir.

      Seftriaksonun kimyasal yapısında diğer bazı sefalosporinlerde bulunan, etanol intoleransı ve kanama sorunlarına neden olabilen N-metiltiotetrazol bulunmaz.

      CEPHAXON’un eliminasyonu probenesid ile etkilenmez.

      In vitro bir çalışmada, kloramfenikol ve seftriakson kombinasyonunun antagonist etki gösterdiği saptanmıştır.

      Literatür raporlarına göre, seftriakson amsakrin, vankomisin, flukonazol ve aminoglikozidlerle geçimsizdir.

      Çökelti oluşabileceğinden; CEPHAXON flakonları sulandırmak veya sulandırılmış bir flakonu IV uygulamak için seyreltmek üzere Ringer çözeltisi veya Hartmann çözeltisi gibi kalsiyum içeren çözücüler kullanmayınız. Ayrıca, CEPHAXON aynı IV uygulama hattında kalsiyum içeren çözeltilerle karıştırıldığında da seftriakson-kalsiyum çökeltisi meydana gelebilir.

      CEPHAXON bir Y-bölgesinden parenteral beslenme gibi sürekli kalsiyum içeren infüzyonlar da dahil olmak üzere eş zamanlı olarak kalsiyum içeren IV çözeltilerle birlikte uygulanmamalıdır. Ancak, neonatlar dışındaki hastalarda, CEPHAXON ve kalsiyum içeren çözeltiler infüzyonlar arasında infüzyon hatlarının uygun bir sıvıyla çok iyi yıkanması şartı ile, birbirinin ardından sıralı olarak uygulanabilir.

      CEPHAXON tedavisi gören hastalarda Coombs testi nadiren de olsa yalancı pozitiflik verebilir. Diğer antibiyotiklerde olduğu gibi CEPHAXON da galaktozemi testinde yalancı pozitif sonucuna neden olabilir. Benzer şekilde, idrarda glikoz tayini için kullanılan enzimatik olmayan testlerde de yalancı pozitif sonuçlar alınabilir. Bu nedenle, CEPHAXON tedavisi sırasında idrarda glikoz tayini enzimatik testlerle yapılmalıdır.

      4.6. Gebelik ve laktasyon

      Gebelik kategorisi: B

      Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

      Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda CEPHAXON kullanımına ilişkin klinik veri mevcut değildir.

      Ancak, seftriakson hormonal kontraseptif ilaçların etkinliği üzerinde ters etki gösterme olasılığı bulunmaktadır. Bu nedenle, hastalara seftriakson tedavisi sırasında veya tedaviyi takip eden ilk ay destekleyici ve hormonal olmayan kontraseptif önlemlerin kullanılması önerilmektedir.

      Gebelik dönemi

      Seftriakson plasenta engelini aşar. İnsanda gebelikte kullanımının güvenirliliği henüz kesinleşmemiştir. Hayvanlarda yürütülen üreme çalışmaları embriyotoksisite, fetotoksisite, teratojenisite veya doğumda, perinatal ve postnatal gelişimde erkek veya dişi fertilitesinde olumsuz etkiler göstermemiştir. Primatlarda embriyotoksisite veya teratojenisite gözlenmemiştir.

      Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.

      Laktasyon dönemi

      Laktasyon anne sütüne küçük miktarlarda da olsa geçtiği için, emziren annelerde bu durumun göz önünde bulundurulması önerilmektedir.

      Üreme yeteneği / Fertilite:

      4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

      4.8. İstenmeyen etkiler

      Çok yaygın (≥ 1/10); yaygın (≥ 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (≥ 1/1.000 ila < 1/100); seyrek (≥ 1/10.000 ila < 1/1.000); çok seyrek (< 1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

      CEPHAXON kullanımı sırasında kendiliğinden veya ilacın kesilmesiyle ortadan kalktığı gözlenen yan etkiler aşağıda belirtilmiştir.

      Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

      Seyrek: Genital bölgede mikoz

      Değişik bölgelerde maya, mantar veya diğer dirençli organizmalarla görülen süperenfeksiyonlar.

      Kan ve lenf sistemi hastalıkları

      Seyrek: Nötropeni, eozinofili, lökopeni, granülositopeni, hemolitik anemiyi de içeren anemi, trombositopeni, protrombin zamanında hafif uzama.

      Çok seyrek: Koagülasyon bozuklukları

      Çoğunluğu 10 günlük tedavi sonucunda ve toplam 20 g veya daha yüksek dozların uygulanmasından sonra bazı tek tük agranülositoz vakaları (< 500/mm3) bildirilmiştir.

      Bağışıklık sistemi hastalıkları

      Seyrek: Anafilaktik (örn. bronkospazm) veya anafilaktoid reaksiyonlar

      Sinir sistemi hastalıkları

      Seyrek: Baş ağrısı ve baş dönmesi

      Gastrointestinal hastalıkları

      Yaygın: Yumuşak dışkı ya da ishal, bulantı, kusma

      Seyrek: Stomatit ve glossit. Bu yan etkiler genellikle hafiftir ve tedavi sırasında veya tedavinin sonlanmasının ardından çoğunlukla kaybolurlar.

      Çok seyrek (izole vakalar): Psödomembranöz kolit (çoğunlukla Clostridium difficile’nin neden olduğu), pankreatit (olasılıkla safra kanalının kasılmasından bağlı gelişir). Bu nedenle, antibakteriyel tedaviye bağlı diyare görülen kişilerde, safra hastalığı ihtimali göz önünde bulundurulmalıdır.

      Hepato-bilier hastalıkları

      Seyrek: Karaciğer enzimlerinde artış (AST, ALT, alkalin fosfataz)

      Özellikle önerilen standart dozun üzerinde ilaç alan kişilerde seftriakson-kalsiyum tuzu çökelmesi gözlemlenmiştir. Prospektif çalışmalar, çocuklarda IV uygulama ile çökelme insidanda değişkenlik göstermiştir ve yavaş infüzyon yöntemi ile (20-30 dk) çökelme insidansının azalması beklenmektedir. Genelde asemptomatik olan bu olaya nadiren ağrı, bulantı, kusma gibi klinik semptomlarda eşlik etmiştir. Seftriakson tedavisi sonlandırıldığında çökelme ortadan kalkmaktadır.

      Deri ve deri altı doku hastalıkları

      Yaygın olmayan: Makülopapülar raş, ekzantem gibi alerjik deri reaksiyonları veya alerjik dermatit, kaşıntı, ürtiker, ödem.

      Çok seyrek: İzole vakalarda eritema multiforme, Stevens-Johnson sendromu veya Lyell’s sendromu / toksik epidermal nekroliz

      Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

      Seyrek: Serum kreatininde artış, oligüri, glikozüri, hematüri.

      Çok seyrek: İzole raporlarda, çoğunluğu 3 yaşından büyük, yüksek doz (örn. ≥ 80 mg/kg/gün) veya toplam 10 g’ı aşan dozlarda tedavi gören ve diğer risk faktörlerini gösteren (örn. sıvı kısıtlamaları, yatağa bağımlılık vs) çocuklarda renal presipitasyon bildirilmiştir. Ancak ilaç kesildiği takdirde presipitasyon ortadan kalkar. Bu olaya böbrek yetmezliği ve anürinin eşlik ettiği gözlenmiştir.

      Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları

      Seyrek: Ateş, rigor, flebilit ve IV uygulamaya bağlı olarak enjeksiyon bölgesinde ağrı. Ağrı, en az 2-4 dk sürede ve yavaş enjeksiyon uygulaması ile minimum düzeye inebilir.

      Lidokain çözeltisi olmadan intramüsküler enjeksiyon ağrılıdır.

      Araştırmalar: Kalsiyum ile etkileşim

      Şüpheli advers reaksiyonlarının raporlanması

      4.9. Doz aşımı ve tedavisi

      Doz aşımında bulantı, kusma veya diyare görülebilir. İlaç konsantrasyonu hemodiyaliz veya periton diyalizle azaltılamaz. Spesifik bir antidot bulunmamaktadır. Doz aşımı tedavisi semptomatik olmalıdır.

      • Gıda Alerjisi Gıda Alerjisi Her yıl milyonlarca insan yiyeceklere alerji gösteriyor. Deri Kanseri Deri Kanseri Deri kanseri çok rastlanan bir hastalıktır. Üç ana türü bulunur ;genelde kemirici ülser olarak bilinen bazal hücreli karsinom, yassı hücreli karsinom ve kötü huylu tümör.