CEREZYME 200 U infüzyonluk konsantre çözelti için toz içeren 1 flakon Klinik Özellikler

Imigluseraz }

Sindirim Sistemi ve Metabolizma > Diğer > İmigluseraz
Sanofi Sağlık Ürünleri Ltd.Şti | 19 October  2012

4.1. Terapötik endikasyonlar

Cerezyme (imigluseraz), non-nöronopatik (Tip 1) veya kronik nöronopatik (Tip 3) Gaucher hastalığı teşhisi konan hastalar ve bu hastalığın nörolojik belirtiler dışındaki bulgularını klinik olarak anlamlı şekilde gösterenlerin uzun dönem enzim replasman tedavisinde endikedir.

Gaucher hastalığının nörolojik olmayan belirtileri aşağıdaki durumların bir ya da daha fazlasını içermektedir:

• demir eksikliği gibi nedenlerin dışlandığı anemi

• trombositopeni

• D vitamini eksikliği gibi nedenlerin dışlandığı kemik hastalığı

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

Tedavi, Gaucher hastalığının tedavisi hakkında bilgisi olan doktorlar tarafından takip edilmelidir.

Pozoloji, uygulama sıklığı ve süresi:

Gaucher hastalığının heterojenitesi ve multi sistemik tutulum göstermesi nedeniyle, dozaj hastalığın klinik bulgularının ayrıntılı değerlendirmesine dayanılarak her hasta için bireysel olarak belirlenmelidir. İlgili tüm klinik bulgulara ait bireysel hasta cevapları iyi bilindiğinden, uygulamanın dozajı ve sıklığı tüm klinik bulgularda en iyi parametrelere ulaşacak şekilde belirlenmeli veya o ana kadar normalize olmayan parametrelerde iyileşme sağlanması hedeflenmelidir.

Farklı dozaj aralıklarının, hastalığın nörolojik olmayan belirtilerinin bir kısmına veya tümüne karşı etkili olduğu kanıtlanmıştır. Başlangıç dozu olarak, iki haftada bir kez vücut ağırlığına göre 60 U/kg olarak verildiğinde, 6 aylık tedavi sonrasında hematolojik ve visseral parametrelerde iyileşme görülmüş ve devam eden kullanımın kemik hastalığındaki ilerlemeyi durdurduğu veya iyileştirdiği gösterilmiştir. 2 haftada bir kez vücut ağırlığına göre 15 U/kg gibi küçük dozların uygulanmasında, hematolojik parametrelerde ve organomegalilerde iyileşme gözlenirken, kemik parametrelerinde iyileşme görülmemiştir. Genellikle ve hasta için en uygun infuzyon sıklığı her 2 haftada birdir. Bu infuzyon sıklığı, en fazla klinik verinin varolduğu dozajdır.

Cerezyme’m kronik nöronopatik Gaucher hastalarının nörolojik semptomlarındaki etkinliği henüz kanıtlanmamıştır ve bu belirtiler için Özel bir doz önerilmemektedir. (Bakınız Bölüm

5.1. Farmakodinamik Özellikler)

Uygulama Sekli:

Rekonstitüsyon ve seyreltme sonrası hazırlanan çözelti intravenöz olarak uygulanmalıdır. Cerezyme’m, ilk infuzyonundaki hızı kg başına dakikada 0.5 Ünite’yi geçmeyecek şekilde uygulanmalıdır. Sonraki uygulamalardaki infuzyon hızı artın 1 abi 1 inir ancak kg başma dakikada 1 Ünite’yi geçmemelidir. İnfuzyon hızı artışı bir doktor gözetiminde gerçekleştirilmelidir.

Evde Cerezyme infuzyonu, infuzyonlannı iyi tolere eden hastalar için düşünülmelidir. Hastanın evde infuzyon alma karan, tedavi eden doktorun kararı ve tavsiyeleri sonucunda verilmelidir. Fabrazyme infuzyonunun, evde hasta ya da hasta bakıcısı tarafından uygulanması, klinik ortamda bir sağlık çalışanı tarafından verilecek eğitimi gerektirmektedir. Hasta ya da hasta bakıcı, infıizyon tekniği ve tedavi ajandasının tutulması konusunda eğitilecektir. Hasta infuzyon sırasında advers etki ile karşılaştığında derhal infuzyonu durdurmalı ve bir sağlık çalışanına başvurmalıdır. Daha sonraki infüzyonlann klinik ortamda yapılmasına gerek olabilir. Doz ve infuzyon hızı, evdeyken sabit kalmalı ve sağlık çalışanı gözetiminde olmadan değiştirilmemelidir.

Tıbbi ürünün, uygulamadan önceki hazırlama ve sulandırma talimattan için bakınız bölüm

6.
6
.

Sağlık profesyonelleri, kronik nöronopatik belirtileri olan Gaucher hastalan da dahil olmak üzere hastalannı “ICGG Gaucher Registry”ye kaydetmeleri yönünde teşvik edilmektedir. (Bakınız Bölüm 5.1 Farmakodinamik Özellikler)

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek/karaciğer yetmezliği

Böbrek ve/veya karaciğer yetmezliği olan hastalar için herhangi bir doz önerisi bulunmamaktadır.

Pediyatrik popülasyon

Pediatrik popülasyon için herhangi bir doz önerisi bulunmamaktadır.

Geriyatrik popülasyon:

4.3. Kontrendikasyonlar

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Asın Duyarlılık:

Eldeki veriler, ELİSA yöntemi ile yapılan taramalar sonucunda, tedavi gören hastalann yaklaşık % 15’inde tedavinin birinci yılı sonunda imigluseraza karşı immünglobulin G (IgG) antikorunun geliştiğini göstermektedir. IgG antikorlannın oluştuğu hastalarda antikorlar, çoğunlukla tedavinin ilk 6 ayı içerisinde gelişirken bu antikorlann 12. aydan sonra ender olarak geliştiği gözlenmiştir. Tedavi yanıtının azaldığına dair şüphelenilen hastalann imigluseraza karşı IgG antikor gelişimi açısından düzenli aralıklarla takip edilmeleri önerilmektedir.

İmigluseraza karşı antikor geliştiren hastalarda, aşırı duyarlılık reaksiyonlannın gelişme riski daha fazladır (Bakınız Bölüm. 4.8. İstenmeyen Etkiler). Aşın duyarlılığı düşündüren reaksiyon gelişen hastaların, imigluseraz antikorları açısından teste tabi tutulması önerilmektedir. Diğer intravenöz protein ürünlerinde olduğu gibi, şiddetli, alerjik-tipte aşırı duyarlılık reaksiyonlar gelişebilir. Eğer böyle bir reaksiyon gelişirse, Cerezyme infüzyonunun derhal kesilmesi önerilmektedir ve uygun tıbbi tedaviye başlanmalıdır. Acil tedavi için güncel tıbbi standartlar dikkate alınmalıdır.

Ceredase’a (algluseraza) karşı aşın duyarlılık semptomları gözlenen veya antikor geliştirmiş olan hastalara imigluseraz ile tedavi edilirken dikkat edilmelidirler.

Yardımcı maddeler

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

4.6. Gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye Gebelik kategorisi: C Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Gebe olmayı planlayan Gaucher hastalarında her gebelik için tedavinin risk-yarar değerlendirmesi gereklidir.

Daha önce tedavi almayan kadınların, gebe kalmadan önce ideal sağlık durumuna ulaşmaları amacıyla, tedaviye bu dönemde başlamaları gerektiği yönünde Önerilerde bulunulmalıdır. Cerezyme tedavisi alan kadınlarda tedavinin gebelik boyunca devam ettirilmesi göz önünde bulundurulmalıdır. Dozun hastanın ihtiyaçlarına ve terapötik cevabına göre bireyselleştirilmesi amacıyla gebeliğin ve Gaucher hastalığının klinik belirtilerinin yakından izlenmesi gereklidir

Gebelik dönemi

Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik ve/veya embriyonal/fetal gelişim ve/veya doğum ve/veya doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir, insanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

Gebelik döneminde altta yatan Gaucher hastalığının kontrol altına alınmasında Cerezyme kullanımının yararlı olduğunu gösteren 150 hamileden elde edilen sınırlı sayıda deneyim (birincil olarak spontan raporlama ve literatüre dayanan) bulunmaktadır. Aynca bu veriler düşük istatiksel kanıt bulunmasına rağmen, Cerezyme’m fötus üzerinde malformasyon yapıcı toksisiteye yol açmadığını göstermektedir. Cerezyme kullanımı veya altta yatan Gaucher hastalığıyla ilişkisi net olarak bilinmemekle birlikte nadir fotal ölümler bildirilmiştir.

Cerezyme’m gebelik, embriyonal/fötal gelişim, doğum ve postnatal gelişim üzerine etkilerini değerlendirmek için hayvan çalışmalan yürütülmemiştir. Cerezyme’m plasenta yoluyla gelişmekte olan fötusa geçip geçmediği bilinmemektedir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

4.6. Gebelik ve laktasyon

un matemal kalsiyum dengesini etkilediği ve kemikte kalsiyum döngüsünü hızlandırdığı bilinmektedir. Bu durum Gaucher teşhisi konanlarda iskelet hastalığı bulgulannın artmasında rol oynayabilir.

CEREZYME, gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

Laktasyon dönemi

İlacın etkin maddesinin insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir, ancak, muhtemelen enzim, bebeğin gastrointestinal sisteminde sindirime uğramaktadır.

Üreme yeteneği (fertilite)

Cerezyme’ın üreme yeteneği üzerine etkileri bilinmemektedir.

4.7.   Araç ve makina kullanımı üzerindeki etkiler

Araç ve makina kullanma üzerine herhangi bir etkisi yoktur veya ihmal edilebilir düzeydedir.

4.8.   İstenmeyen Etkiler

Advers ilaç reaksiyonları sistem organ sınıfına ve sıklığa göre (çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1000 ila <1/100); seyrek (>1/10000 ila <1/1000),; çok seyrek (< 1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor))aşağıdaki tabloda listelerimiştir. Her bir sıklık gruplanması içinde advers ilaç reaksiyonları azalan ciddiyet derecesine göre sunulmaktadır.

Bağışıklık sistem bozuklukları

Yaygın:

Seyrek:

Aşırı duyarlılık reaksiyonlan Anafılaktik reaksiyonlar

Sinir sistemi bozuklukları

Yaygın olmayan: Baş dönmesi, baş ağrısı, parestezi*

Kardiyak bozukluklar

Yaygın olmayan: Taşikardi*, siyanoz*

Vasküler bozukluklar

Yaygın olmayan: Sıcak basması*, hipotansiyon*

Solunum sistemi, torasik

ve mediastinal bozukluklar

Yaygın:

Dispne* ve öksürük*

Gastrointestinal bozukluklar

Yaygın olmayan:

Bulantı, kusma, abdominal kramp,

diyare

Deri ve deri altı doku bozukluklan

Yaygın:

Ürtiker/anjioödem*, prürit*, döküntü*

Kas iskelet ve bağ dokusu

bozukluklan

Yaygın olmayan: Artralji, sırt ağnsı*

Genel bozuklular ve uygulama bölgesine bozukluklar

Yaygın olmayan: İnfuzyon bölgesinde rahatsızlık, yanma, şişlik, enjeksiyon bölgesinde steril apse, göğüs rahatsızlığı*, ateş, sertlik ve yorgunluk

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Doz aşımı vakası bildirilmemiştir. Hastalarda doz vücut ağırlığına göre 240 Ünite/kg’ye kadar kullanılmıştır.

Travma Sonrası Bunalımı Travma Sonrası Bunalımı Travmatik bir olay, günlük olağan olayların dışında olan ve kişiyi derinden rahatsız eden bir olaydır.Birçok olay böyle bir etki gösterebilir. Deri Kanseri Deri Kanseri Deri kanseri çok rastlanan bir hastalıktır. Üç ana türü bulunur ;genelde kemirici ülser olarak bilinen bazal hücreli karsinom, yassı hücreli karsinom ve kötü huylu tümör.