Atabay İlaçları CETAFLU FORT 20 tablet KUBKlinik Özellikler

CETAFLU FORT 20 tablet Klinik Özellikler

Fenilefrin Hcl + Klorfeniramin Maleat + Parasetamol }

Solunum Sistemi > Diğer Soğuk Algınlığı Kombinasyonları
Atabay İlaç Fabrikası A.Ş. | 4 May  2012

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    CETAFLU FORTE, grip ve soğuk algınlığına bağlı baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları, ateş ve eşlik eden titreme, nazal ve sinüs konjesyonu, burun akıntısı ve hapşırık gibi semptomların tedavisinde kullanılır.

    4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

    Pozoloji/Uygulama sıklığı ve süresi

    12 yaşın üzerindeki çocuklar ve yetişkinlerde:

    Her 6 saatte 1 tablet kullanılır.

    Hastanın durumuna göre, doktorun gerekli gördüğü durumlarda her 4 saatte 1 tablet kullanılabilir. Günde 6 tabletten fazla kullanılmamalıdır.

    5 günden uzun süreli kullanılmamalıdır.

    Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2000 mg'ı aşmaması gereklidir (3 tablet).

    Uygulama şekli

    Oral yoldan kullanılır.

    Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Böbrek/Karaciğer yetmezliği

    CETAFLU FORTE, karaciğer fonksiyonları bozulmuş veya Gilbert' sendromu olan

    hastalarda doz azaltılmalı ya da doz intervali uzatılmalıdır.

    CETAFLU FORTE şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi <10 ml/dk) doz intervali en az 8 saat olmalıdır.

    Pediyatrik popülasyon

    CETAFLU FORTE, 12 yaşın altındaki çocuklarda kullanılmamalıdır.

    Geriyatrik popülasyon

    CETAFLU FORTE'un yaşlılarda doz ayarlaması gerekmemektedir.

    Diğer

    Alkol alan kişilerde günlük alınan parasetamol dozunun 2 g'ı aşmaması gereklidir (bkz. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).

    CETAFLU FORTE alkolle birlikte kullanılırsa karaciğer hasarına neden olabileceğinden ilacın kullanımı süresince alkol alınmamalıdır.

    4.3. Kontrendikasyonlar

    CETAFLU FORTE, aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:

      Her bir film tablet Parasetamol 650 mg

      karşı aşırı duyarlılık

      4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

      Anemisi olanlarda, akciğer hastalarında, karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda doktor kontrolü altında dikkatli kullanılmalıdır. Akut yüksek dozda ciddi karaciğer toksisitesine neden olur. Erişkinlerde kronik günlük dozlarda karaciğer hastalığına neden olabilir. Alkolik karaciğer hastalarında dikkatli kullanılmalıdır. Önceden mevcut hepatik hastalığı bulunan hastalar için, yüksek dozda veya uzun süreli tedaviler esnasında periyodik aralıklarla karaciğer fonksiyon tetkikleri yapmak gerekebilir. Böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi < 10 ml/dk) halinde, doktorun parasetamol kullanımının yarar/risk oranını dikkatle değerlendirmesi gerekir. Doz ayarlaması yapılmalı ve hasta kesintisiz izlenmelidir.

        Önerilen doz aşılmamalı veya ardarda 5 günden daha uzun süre kullanılmamalıdır. Yüksek doz parasetamol ve bu arada uzunca bir süre içerisinde kullanılan toplam dozun yüksek olması; irreversibl karaciğer yetersizliğiyle birlikte analjeziklere bağlı nefropati gelişmesine neden olabilir. Hastalar bu ilacı kullanırken, parasetamol içeren daha başka ürünler kullanmamaları konusunda uyarılmalıdırlar.

        4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

        Ürün içeriğindeki her bir maddenin neden olabileceği ilaç etkileşimleri iyi bilinmektedir ve aşağıda listelenmiştir. Bunların kombine kullanım yoluyla değişebileceğine dair bir işaret yoktur.

        Parasetamol

        Parasetamolün ilaç-ilaç etkileşimleri genellikle minördür ve ancak, diğer ilacın terapötik indeksi düşük (örneğin varfarin ve kumarin) ya da antikonvülsif ilaç olması durumunda önem kazanır.

        Parasetamolün non steroidal antienflamatuar ilaçlarla (NSAİ) birlikte kullanılması, NSAİ'ların böbreklerdeki olumsuz etkilerini arttırabilir.

        Birden fazla ağrı kesiciyle kombinasyon tedavisinden kaçınılması önerilmektedir. Bunun hastaya ekstra bir fayda sağladığını gösteren çok az kanıt vardır ve genelde istenmeyen etkilerde artışa yol açmaktadır.

        Parasetamol ile, kafein ve opiatlar gibi diğer analjezikler arasında farmakodinamik etkileşimler bulunmuştur.

        Probenesid, parasetamolün metabolizmasını engeller. Birlikte kullanan hastalarda

        parasetamol dozu azaltılmalıdır.

        Güncel veriler, parasetamolün hepatotoksisitesinin fenobarbital, fenitoin veya karbamazepin gibi antiepileptik ilaçlarla birlikte kullanıldığında artmadığını desteklemektedir.

        Tüberküloz tedavisinde kullanılan rifampisin ve isoniazid, parasetamolün karaciğer üzerindeki toksik etkisini artırır.

        Parasetamol ve zidovudinin özellikle kronik tedavi süresince birlikte kullanılması nötropeni insidansında artışa yol açabilir. Bu nedenle tıbbi tavsiye olmadıkça, parasetamol zidovudin ile birlikte alınmamalıdır.

        Parasetamol (veya metabolitleri), K vitaminine bağımlı koagülasyon faktörü sentezinde rol oynayan enzimler ile etkileşir. Parasetamol ile varfarin veya kumarin türevleri arasındaki etkileşimler, “uluslararası normalleştirilmiş oran†(International Normalized Ratio, INR) değerinde bir artışa ve kanama riskinde bir artışa neden olabilir. Bu nedenle, oral antikoagülan kullanan hastalar, tıbbi denetim ve kontrol olmadan uzun süreli parasetamol kullanmamalıdırlar. Ara sıra parasetamol kullanımının anlamlı bir etkisi yoktur.

        Hepatotoksik maddeler parasetamol akümülasyonunu ve doz aşımı olma riskini arttırabilir. Bazı hipnotikler ve antiepileptik ilaçlar (glutetimid, fenobarbital, fenitoin, karbamazepin, vb.) veya rifampisin ve izoniyazid gibi karaciğerde hepatik mikrozomal enzim indüksiyonuna sebep olan ilaçların tek başına kullanıldığında zararsız olan parasetamol dozlarıyla eşzamanlı kullanımı karaciğer hasarı riskini arttırabilir. Aşırı alkol tüketimi halinde, terapötik dozlarda bile parasetamol alınması da karaciğer hasarına neden olabilir.

        Parasetamolün kloramfenikol ile kombinasyon halinde kullanılması, koloramfenikolün yarılanma ömrünü uzatabilir ve dolayısıyla bu ilacın toksisite riskini arttırabilir.

        5-hidroksitriptamin (serotonin) tip 3 reseptör antagonistleri olan tropisetron ve granisetron,

        farmakodinamik etkileşim ile parasetamolün analjezik etkisini tamamen baskılayabilir.

        Propantelin gibi mide boşalmasını yavaşlatan ilaçlar, parasetamolün yavaş emilmesine ve dolayısıyla parasetamolün etkisinin daha geç ortaya çıkmasına neden olabilir.

        Metoklopramid gibi mide boşalmasını hızlandıran ilaçlar, parasetamolün daha hızlı emilmesine ve dolayısıyla parasetamolün etkisinin daha hızlı başlamasına neden olabilir. Benzer şekilde domperidon parasetamolün absorbsiyon hızını arttırabilir.

        Parasetamol, lamotrijin karaciğerde metabolizmasını olası indüklemesine bağlı olarak

        biyoyararlanımını azaltarak etkisinde azalmaya neden olabilir.

        Parasetamol emilim hızı metoklopramid ya da domperion ile artabilir ve kolestiramin ile

        azalabilir. Kolestramin bir saat sonra verilmelidir.

        St. John's Wort (Hypericum perforatum – sarı kantaron) parasetamolün kan düzeylerini azaltabilir.

        Parasetamol fosfotungstik ürik asit testlerini etkileyebilir.

        Besinler ile birlikte alındığında parasetamolün emilim hızı azalabilir.

        Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

        Pediyatrik popülasyon

        Pediyatrik popülasyon için etkileşim çalışması bulunmamaktadır.

        Fenilefrin hidroklorür

        CETAFLU FORTE, monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOI) (maklobemid dahil) kullanan ya da son iki hafta içinde kullanmış olan hastalar için kontrendikedir. Fenilefrin, MAOI'lerin etkisini potansiyalize ederek hipertansif krizi tetikleyebilir.

        Fenilefrinin diğer sempatomimetik ilaçlarla ya da trisiklik antidepresanlarla (amitriptilin gibi) birlikte kullanımı kardiyovasküler yan etki riskini arttırabilir.

        Fenilefrin, betablokerlerin ve diğer antihipertansif ilaçların (debrisokin, guanetidin, rezerpin, metildopa gibi) etkinliğini azaltabilir. Hipertansiyon ve diğer kardiyovasküler yan etkiler artabilir.

        Fenilefrin ile digoksin ve diğer kardiyak glikozitlerin birlikte kullanımı, düzensiz kalp atışı ya da kalp krizi riskini arttırabilir.

        Fenilefrin ile ergo alkoloitlerinin (Ergotamin ve metilserjit) ile birlikte kullanımı ergotizm

        riskini arttırabilir.

        Fenilefrin; monoamin oksidaz (MAO) inhibitörleri (maklobemid dahil), alfa- ve beta- blokerler ve antihipertansifler (debrisokin, guanetidin, rezerpin), fenotiyazin tipi antihistaminler (örneğin prometazin), bronkodilatör sempatomimetikler, trisiklik antidepressanlar (örneğin imipramin, amitriptilin), guanetidin ya da atropin, dijitalis,

        Rauwolfia alkaloidleri, indometazin, metildopa, diğer santral sinir sistemi uyarıcıları ve olasılıkla teofilinle etkileşime girebilme potansiyeline sahiptir.

        Oksitosik ilaçlarla birlikte kullanılan fenilefrinin pressör etkisinin arttığı, bazı genel anestetiklerle birlikte kullanılan fenilefrinin ender de olsa aritmi riski oluşturduğu bildirilmiştir. İntravenöz ergo alkaloidi (Ergotamin ve metilserjit) kullanan hastalarda kan basıncının aşırı yükselme olasılığı vardır. Digoksin ve kardiyak glikozitler düzensiz kalp atışı ve kalp krizi riskini arttırır.

        Klorfeniramin maleat

        Klorfeniramin gibi antihistaminler, barbitüratlar, opioid analjezikler, antikonvülsanlar, antidepresanlar (trisiklik ve MAOI), diğer antihistaminler, antiemetikler, antipsikotikler, anksiyolitikler, hipnotikler, alkol ve diğer santral sinir sistemi (SSS) depresanlarının (sempatomimetikler, antidepresanlar) etkilerini artırabilir.

        Atropin, trisiklik antidepresanlar ve MAO inhibitörlerinin muskarinik etkilerini arttırabilir. Klorfeniramin antikolinerjik aktiviteye sahip olduğundan, antikolinerjik etkiler (ör. Bazı psikotrop ilaçlar, atropin ve üriner inkontinens tedavisinde kullanılan ilaçlar) bu ilaçlar artabilir. Bunun sonucunda taşikardi, ağız kuruluğu, gastrointestinal rahatsızlıklar (ör.kolik), üriner retensiyon ve baş ağrısı görülebilir.

        Klorfeniramin, fenitoin metabolizmasını inhibe eder, bu nedenle fenitoin toksisitesine neden

        olabilir.

        Antihistaminikler derideki histamin yanıtını baskılayabileceği için alerji testleri yapılmadan

        birkaç gün önce kesilmelidir.

        4.6. Gebelik ve laktasyon

        (Bkz. Gebelik ve laktasyon)

        Gebelik kategorisi: C

        Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) CETAFLU FORTE'un çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/doğum kontrolü üzerinde etkisi için çalışma bulunmamaktadır.

        Gebelik dönemi

        Gebe kadınlarda yapılan epidemiyolojik çalışmalar önerilen dozlarda oral parasetamol kullanımına bağlı olumsuz etkisi olduğunu göstermemektedir. Oral uygulama ile yapılan üreme çalışmaları herhangi bir malformasyon ya da fetotoksisite (bkz. 5.3) belirtisi göstermemiştir. Normal kullanım şartlarında, parasetamol gebelik süresince yarar-risk oranı değerlendirilerek kullanılabilir.

        Fenilefrinin gebe kadınlarda kullanımına ait data sınırlıdır. Fenilefrin kullanımı ile birlikte uterus üzerine vazokonstriksiyon ve uterus kan akışının azalması sonucu fetal hipoksi görülebilir. Gebelik sırasında fenilefrin kullanımından kaçınılmalıdır.

        Insan epidemiyolojik datası klorfeniramin ve konjenital malformasyonlar arasında bağlantı gözlenmemiştir. Bununla birlikte kontrollü klinik çalışmaların olmamasına bağlı olarak gebelik sırasından klorfeniramin kullanımından kaçınılmalıdır.

        CETAFLU FORTE'un gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik, embriyonal/fetal gelişim, doğum ya da doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

        CETAFLU FORTE, gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

        Laktasyon dönemi

        Emziren annelerdeki farmakokinetik bir çalışmada 650 mg'lık dozun %1'inden azı anne sütünde saptanmıştır. Benzer sonuçlar diğer çalışmalarda da bulunmuştur. Bu nedenle emziren anne tarafından terapötik dozların alınması bebek üzerinde bir risk oluşturmaz.

        Fenilefrinin anne sütüne geçip geçmediğine dair mevcut data bulunmamaktadır. Emzirme döneminde fenilefrin kullanımından kaçınılmalıdır.

        Klorfeniramin maleat anne sütüne önemli miktarda geçer; bu düzeyde ilacın bebek için zararlı etki oluşturduğu bilinmemekle birlikte beraber kullanılmaması önerilir. Klorfeniramin maleat ve diğer antihistaminikler laktasyonu inhibe edebilir.

        Emzirme döneminde fenilefrin kullanımından kaçınılmalıdır.

        CETAFLU FORTE gerekli olmadıkça emzirme döneminde kullanılmamalıdır.

        Üreme yeteneği (Fertilite)

        Parasetamol ile hayvanlarda yapılan kronik toksisite araştırmalarında parasetamolün testiküler atrofiye neden olduğu ve spermatogenezi inhibe ettiği bildirilmiştir. İnsanlarda fertilite üzerindeki etkisini araştıran yeterli çalışma bulunmamaktadır. Bazı çalışmalarda nonsteroidal antienflamatuvar ilaçların fertilite üzerine engelleyicei etkisi olduğu bildirilmekle birlikte kesin sonuca varılamamıştır. Klorfeniramin ile preklinik çalışmalar, tedavi edici dozlarda fertilite üzerine zararlı bir etkisi olduğunu göstermemiştir.

        Fenilefrin ile üreme toksikolojisi üzerine yeterli çalışma bulunmamaktadır.

        CETAFLU FORTE'un üreme yeteneği üzerine etkisi ile ilgili klinik çalışma yoktur.

        4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

        CETAFLU FORTE uyuşukluğa neden olabilir. Bu nedenle hastalar araç veya makine kullanırken dikkatli olmaları konusunda uyarılmalıdırlar. Uyku hali, sedatifler, trankilizanlar ve alkollü içeceklerin kullanımıyla artabilir.

        4.8. İstenmeyen etkiler

        Uyuşukluk, sersemlik, ağız veya boğaz kuruluğu, baş ağrısı, uykusuzluk, irritabilite ve asabiyet, taşikardi ve palpitasyonlar, en sık bildirilen yan etkilerdir. Özellikle çocuklarda, bazen huzursuzluk ve uyku bozuklukları ortaya çıkabilir.

        Kabızlık, ishal veya şişkinlik dahil gastrointestinal bozukluklar görülebilir; bulantı ve kusma bildirilmiştir.

        Şu terimler ve sıklık dereceleri kullanılmıştır:

        Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila<1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila<1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)

        Parasetamol

        Parasetamolün istenmeyen etkileri genellikle hafiftir. 10 g'ın üzerinde alınması durumunda

        toksisite görülmesi muhtemeldir.

        Kan ve lenf sistemi hastalıkları

        Seyrek: Çok miktarda alındığında anemi, methemoglobinemi, uzun süreli kullanımda hemolitik anemiye bağlı trombositopeni, trombositopenik purpura, lökopeni, nötropeni ve pansitopeni gibi kan sayım değişiklikleri

        Bu yan etkiler parasetamol ile neden-sonuç ilişkisi içinde değildir.

        Çok seyrek: Agranülositoz, trombositopeni

        Bağışıklık sistemi hastalıkları Seyrek: Alerjik reaksiyonlar, anaflaksi Çok seyrek: Lyell sendromu

        Bilinmiyor: Bronkospazm, pozitif alerji testi, immün trombositopeni

        Sinir sistemi hastalıkları

        Yaygın: Baş ağrısı, baş dönmesi, somnolans, parestezi

        Bilinmiyor: Santral sinir sistemi stimülasyonu, ensefelopati, insomia, tremor

        Solunum, göğüs hastalıkları ve mediastinal hastalıklar

        Yaygın: Üst solunum yolu enfeksiyon belirtileri

        Seyrek: Analjezik astım sendromu da dahil astım ve bronkospazm

        Çok seyrek: Aspirin ve diğer nonsteroid antienflamatuar ilaçlara karşı duyarlılığı olan

        hastalarda bronkospazm

        Gastrointestinal hastalıklar

        Yaygın: Bulantı, kusma, dispepsi, flatulans, karın ağrısı, konstipasyon Yaygın olmayan: Gastrointestinal kanama

        Seyrek: İshal

        Hepatobilier hastalıklar

        Seyrek: Çok miktarda alındığında hepatik bozukluk, karaciğer enzimlerinin yükselmesi

        Çok seyrek: Hepatik disfonksiyon

        Deri ve deri altı doku hastalıkları

        Seyrek: Ürtiker ve diğer deri döküntüleri, kaşıntı, alerjik ödem ve anjiyoödem, akut generalize eksantematöz püstülozis, eritema multiform, Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz (fatal sonuçlar dahil)

        Bu belirti ilacın kesilmesiyle kaybolur.

        Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

        Yaygın olmayan: Parasetamolün terapötik dozlarını takiben nefrotoksik etkileri yaygın

        değildir. Uzun süreli uygulamada papiler nekroz bildirilmiştir.

        Asetilsalisilik asiti tolere edemeyen hastalar (örneğin astım hastaları), yaygın olarak (%5-10) parasetamole reaksiyon gösterebilir.

        Fenilefrin hidroklorür

        Fenilefrinle yapılan klinik çalışmalarda gözlenen en yaygın advers olaylar aşağıda belirtilmiştir.

        Endokrin hastalıkları

        Bilinmiyor: Fenilefrinin sempatomimetik etkisine bağlı ilave advers etkiler görülebilir. Bunlar kan basıncının (özellikle hipertansif hastalarda) yükselmesi, refleks bradikardi, midriazis (glokom üzerine etki ile), metabolik fonksiyonun endokrin ve diğer düzenleyicileri üzerindeki etkileri içerebilir.

        Psikiyatrik hastalıklar

        Bilinmiyor: Sinirlilik, irritabilite, huzursuzluk ve heyecanlanma

        Sinir sistemi hastalıkları

        Bilinmiyor: İnsomnia, baş ağrısı, baş dönmesi

        Kardiyak hastalıkları

        Bilinmiyor: Kan basıncının (özellikle hipertansif hastalarda) yükselmesi, refleks bradikardi

        Gastrointestinal hastalıklar

        Bilinmiyor: Bulantı, kusma

        Pazarlama sonrasında tanımlanan advers olaylar aşağıda tanımlanmıştır. Bu advers olayların sıklığı bilinmiyor fakat büyük olasılıkla seyrek olduğu düşünülmektedir.

        Göz hastalıkları

        Bilinmiyor: Midriyazis, akut açılı glokom (kapalı açılı glokomu olanlarda görülmesi daha olasıdır.)

        Deri ve deri altı doku hastalıkları

        Bilinmiyor: Alerjik reaksiyonlar (ör: raş, ürtiker, alerjik dermatit), diğer sempatomimetiklerle oluşabilecek çapraz duyarlılığın dahil olduğu hipersensitivite reaksiyonlarıdır.

        Kardiyak hastalıklar

        Bilinmiyor: Taşikardi, palpitasyon

        Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

        Bilinmiyor: Dizüri, üriner retansiyon, bu daha çok mesane çıkış obstrüksiyonuyla meydana gelir, prostatik hipertrofi gibi

        Fenilefrin kap atım hızında hafif bir artışa yol açabilir. Nadiren baş dönmesi, baş ağrısı, hipertansiyon ve huzursuzluk bildirilmiştir.

        Miksiyon başlangıcında zorlanma ve damla, ağrılı idrar yapma bildirilmiştir.

        Klorfeniramin maleat

        Kan ve lenf sistemi hastalıkları

        Seyrek: Anemi, hemolitik anemi, methemoglobinemi, trombositopeni, trombositopenik purpura, lökopeni, nötropeni, pansitopeni, agranülositoz

        Metabolizma ve beslenme hastalıkları

        Seyrek: Anoreksi

        Psikiyatrik hastalıklar

        Seyrek: Depresyon, kabuslar, insomnia

        Sinir sistemi hastalıkları

        Bilinmiyor: Baş ağrısı, sedasyon, çocuklarda paradoksikal eksitasyon, yaşlılarda

        konfüzyonal psikoz

        Seyrek: Baş dönmesi, iritabilite, konsantre olamama

        Göz hastalıkları

        Seyrek: Bulanık görme

        Kulak ve iç kulak hastalıkları

        Seyrek: Tinnitus

        Kardiyak hastalıklar

        Seyrek: Taşikardi, palpitasyon, aritmi, hipotansiyon

        Vasküler hastalıklar

        Hipertansiyon

        Solunum göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları

        Seyrek: Bronşial sekresyonda kalınlaşma

        Gastrointestinal hastalıklar

        Bilinmiyor: Ağız kuruluğu

        Seyrek: Bulantı, kusma, dispepsi, karın ağrısı, diyare

        Hepato-biliyer hastalıkları

        Seyrek: Sarılık dahil hepatit

        Deri ve derialtı doku hastalıkları

        Bilinmiyor: Ürtiker, eksfoliyatif dermatit dahil alerjik reaksiyonlar, fotosensitivite, deri

        reaksiyonları

        Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları

        Bilinmiyor: Kas seyirmesi ve inkoordinasyonu

        Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

        Bilinmiyor: Üriner retansiyon

        Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

        Seyrek: Halsizlik, göğüs sıkışması

        Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

        Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

        4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Diyabet Hastalığı Diyabet Hastalığı Diyabet, insülin hormonu ile ilgili problemlerden kaynaklanan bir hastalıktır. Mesane Kanseri Mesane Kanseri Mesane kanseri her zaman mukozada başlar. Erken safhalarda bu tabakada sınırlı kalır ve hücre içindeki karsinom olarak nitelendirilir.