CIFLOSIN 750 mg 14 film tablet Klinik Özellikler

Siprofloksasin }

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    CİFLOSİN dahil florokinolonlar, kronik bronşitin akut bakteriyel alevlenmesi ve komplike olmayan üriner enfeksiyonlarda alternatif tedavi seçeneklerinin varlığında, ciddi yan etki riski nedeniyle kullanılmamalıdır. Buna ilave olarak üriner enfeksiyonlarda antibiyogramla duyarlılık kanıtlanması gerekmektedir.

    Bu endikasyonlarda diğer tedavi seçeneklerinin başarısız olduğu durumlarda kullanılabilir.

    Antibakteriyel ilaçların doğru kullanımıyla ilgili resmi kılavuzlar göz önünde tutulmalıdır. CİFLOSİN, yalnızca duyarlı bakterilerin yol açtığı kanıtlanmış ya da bu konuda ciddi şüphe bulunan enfeksiyonların tedavisinde kullanılmalıdır.

    CİFLOSİN 750 mg film kaplı tablet, aşağıdaki endikasyonların tedavisinde endikedir (bkz. Bölüm 4.4 ve 5.1).

    Tedaviye başlamadan önce siprofloksasine direnç ile ilgili mevcut bilgiler üzerinde özellikle durulmalıdır. Antibakteriyel ajanların uygun kullanımı ile ilgili resmi kılavuzlar göz önünde bulundurulmalıdır.

    Yetişkinler:

      Gram-negatif bakterilere bağlı alt solunum yolu enfeksiyonları

        Kronik obstrüktif akciğer hastalığı alevlenmeleri (Bkz. Bölüm 4.4)

        4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

        Pozoloji:

        Dozaj endikasyona, enfeksiyonun şiddetine ve yerine, neden olan organizmaların siprofloksasine duyarlılığına, hastaların böbrek fonksiyonlarına ve çocuklar ile ergenlerde vücut ağırlığına göre belirlenir.

        Tedavi süresi, hastalığın şiddeti ile klinik ve bakteriyolojik seyre dayanır.

        Bazı bakterilerin (örn. Pseudomonas aeruginosa, Acinetobacter veya Staphylococci) neden olduğu enfeksiyonların tedavisinde, daha yüksek siprofloksasin dozları ve diğer uygun antibakteriyel ajanlarla birlikte uygulama gerekli olabilir.

        Bazı enfeksiyonların (örn. pelvik inflamatuar hastalık, intra-abdominal enfeksiyonlar, nötropenik hastalardaki enfeksiyonlar ve kemik ile eklem enfeksiyonları) tedavisi de, dahil olan patojenlere bağlı olarak diğer uygun antibakteriyel ajanlarla birlikte uygulama gerektirebilir.

        Yetişkinler

        Endikasyonlar

        mg olarak günlük doz

        Toplam tedavi süresi (potansiyel olarak siprofloksasin ile ilk

        parenteral tedavi dahil)

        Alt solunum yolu enfeksiyonları

        (Bkz. Bölüm 4.4)

        Günde iki kez 500 mg ila 750 mg

        7 ila 14 gün

        İdrar yolu

        enfeksiyonları (bkz. Bölüm 4.4)

        Komplike idrar yolu

        enfeksiyonları

        Günde iki kez 500 mg

        7 gün

        Piyelonefrit

        Günde iki kez 500 mg ila 750 mg

        En az 10 gün, bazı spesifik durumlarda (abse gibi) 21 günden daha uzun bir süre devam

        edilebilir

        Genital sistem enfeksiyonları

        Gonokokal üretrit

        ve servisit

        Tek doz olarak 500 mg

        1 gün (tek doz)

        Epididimo-orşit ve pelvik

        inflamatuvar

        hastalık

        Günde iki kez 500 mg ila 750 mg

        En az 14 gün

        Prostatit

        Günde iki kez 500 mg

        ila 750 mg

        2 ila 4 hafta (akut) ile 4

        ila 6 hafta (kronik)

        Gastrointestinal kanal enfeksiyonları ve intra-abdominal enfeksiyonlar

        Shigella dysenteriae tip 1 dışındaki Shigella türleri dahil bakteriyel patojenlerin neden olduğu diyare ve şiddetli seyahat diyaresinin

        ampirik tedavisi

        Günde iki kez 500 mg

        1 gün

        Shigella dysenteriae tip 1'in neden olduğu

        diyare

        Günde iki kez 500 mg

        5 gün

        Vibrio

        Günde iki kez 500 mg

        3 gün

          Kistik fibröz veya bronşektazide bronkopulmoner enfeksiyonlar

          4.3. Kontrendikasyonlar

            Siprofloksasin veya diğer kinolonlara ya da ürünün herhangi bir bileşenine (Bkz. Bölüm 6.1) karşı aşırı duyarlılık

            4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

            Epidemiyolojik çalışmalar, florokinolon kullanımından sonra özellikle yaşlı popülasyonda aort anevrizması ve diseksiyonu riskinde artış olduğunu bildirmektedir.

            Bu nedenle florokinolonlar, aile öyküsünde anevrizma hastalığı pozitif olan hastalarda, önceden aort anevrizması ve/veya aort diseksiyonu teşhisi konulan hastalarda, aort anevrizması ve diseksiyonu için diğer risk faktörlerini ya da predispozan durumları içeren hastalarda (örn. Marfan sendromu, vasküler Ehlers-Danlos sendromu, Takayasu arteriti, dev hücreli arterit, Behçet hastalığı, hipertansiyon, bilinen ateroskleroz) sadece dikkatli bir yarar/risk değerlendirmesi yapıldıktan sonra ve diğer terapötik seçenekler göz önüne alındıktan sonra kullanılmalıdır.

            Ani karın, göğüs veya sırt ağrısı durumunda, hastalara acil servise derhal başvurmaları tavsiye edilmelidir.

            Tendinit ve tendon rüptürü, periferal nöropati ve merkezi sinir sistemi etkileri dȃhil sakatlığa sebep olan ve potansiyel geri dönüşümsüz ciddi advers reaksiyonlar

            CİFLOSİN dȃhil florokinolonlar, sakatlığa sebep olabilen ve potansiyel geri dönüşümsüz ciddi advers reaksiyonlarla ilişkilendirilmiştir. Yaygın olarak görülen advers reaksiyonlar kas- iskelet ve periferal sinir sistemi (tendinit, tendon rüptürü, tendonlarda şişme veya enflamasyon, karıncalanma veya uyuşma, kol ve bacaklarda uyuşukluk, kas ağrısı, kas güçsüzlüğü, eklem ağrısı, eklemlerde şişme gibi) artralji, miyalji, periferal nöropati ve merkezi sinir sistemi etkileridir (halüsinasyon, anksiyete, depresyon, intihar eğilimi, insomnia, şiddetli baş ağrısı ve konfüzyon) (Bkz. Bölüm 4.8).

            Bu reaksiyonlar, CİFLOSİN başladıktan sonra saatler ya da haftalar içinde görülebilir. Her yaş grubundan veya önceden mevcut risk faktörleri olmayan hastalar, bu advers reaksiyonları yaşamıştır.

            Herhangi bir ciddi advers reaksiyonun ilk bulgularının veya semptomlarının ortaya çıkması durumunda CİFLOSİN derhal kesilmelidir. Ayrıca, florokinolonlarla bağlantılı olarak bu ciddi advers reaksiyonlardan herhangi birini yaşayan hastalarda CİFLOSİN dȃhil florokinolonların kullanımındankaçınılmalıdır.

            Kronik bronşitin akut bakteriyel alevlenmesi, kronik sinüzitin akut alevlenmeleri, kronik süpüratif otitis media, malign otitis externa ve komplike olmayan üriner sistem enfeksiyonları

            Kronik bronşitin akut bakteriyel alevlenmesi, kronik sinüzitin akut alevlenmeleri, kronik süpüratif otitis media, malign otitis externa ve komplike olmayan üriner enfeksiyonlarda diğer tedavi seçeneklerinin başarısız olduğu durumlarda kullanılabilir. Buna ilave olarak üriner enfeksiyonlarda antibiyogramla duyarlılık kanıtlanması gerekmektedir.

            Endikasyonlar

            mg olarak günlük doz

            Toplam tedavi süresi (potansiyel olarak siprofloksasin ile ilk

            parenteral tedavi dahil)

            Alt solunum yolu enfeksiyonları

            Günde iki kez 500 mg ila 750 mg

            7 ila 14 gün

            Üst solunum yolu enfeksiyonları

            Kronik sinüzitin

            akut alevlenmeleri

            Günde iki kez 500 mg

            ila 750 mg

            7 ila 14 gün

            Kronik süpüratif

            otitis media

            Günde iki kez 500 mg

            ila 750 mg

            7 ila 14 gün

            Malign otitis

            externa

            Günde iki doz 750 mg

            28 gün ile 3 ay arası

            Komplike olmayan idrar yolu enfeksiyonları

            Günde iki kez 250 mg

            ila 500 mg

            3 gün

            Pre-menopozal kadınlarda tek doz 500 mg kullanılabilir

              Kronik obstrüktif akciğer hastalığı alevlenmeleri

              4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

              Diğer tıbbi ürünlerin siprofloksasin üzerine etkisi QT aralığını uzattığı bilinen ilaçlar

              Siprofloksasin diğer florokinolonlarla benzer şekilde QT aralığını uzattığı bilinen ilaçları almakta olan hastalarda ihtiyatlı bir şekilde kullanılmalıdır (örn. Sınıf IA ve III antiaritmikler, trisiklik antidepresanlar, makrolidler, antipsikotikler) (Bkz. Bölüm 4.4).

              Şelasyon kompleksi formülasyonları

              Oral siprofloksasin ile birlikte demir, sukralfat veya antasitler ve kuvvetli tamponlanmış ilaçlar (antiretroviral ilaçlar) ile magnezyum, aluminyum veya kalsiyum içeren tedavi edici ürünler ve sevelamer, lantan karbonat gibi polimerik fosfat bağlayıcılar alındığında siprofloksasin absorbsiyonu azalır. Birlikte kullanımı gerektiğinde CİFLOSİN diğer ilaçlardan 1-2 saat önce veya en az 4 saat sonra verilmelidir. Bu sınırlama Hreseptör blokörü sınıfı antasit ilaçlar için geçerli değildir.

              Gıda ve süt ürünleri

              Öğün sırasında alınan kalsiyum, siprofloksasinin absorpsiyonunu anlamlı derecede etkilemez. Bununla birlikte, siprofloksasin ile süt ürünleri veya mineral katkılı içeceklerin (örn: süt, yoğurt, kalsiyum destekli portakal suyu) aynı anda kullanılması, siprofloksasinin absorpsiyonunu azaltabilir. Bu yüzden, CİFLOSİN'in bu şekilde kullanımından kaçınılmalıdır.

              Probenesid

              Probenesid, siprofloksasinin renal atılımını engeller. Probenesid içeren tedavi edici ürünlerle birlikte kullanımı siprofloksasinin serum konsantrasyonunun yükselmesine yol açar.

              Metoklopramid

              Metoklopramid (oral), siprofloksasinin absorbsiyonunu hızlandırır ve doruk kan düzeyine daha kısa sürede ulaşmasına neden olur. Ancak siprofloksasinin biyoyararlanımı üzerine etkisi yoktur.

              Omeprazol

              Siprofloksasinin omeprazol içeren tedavi edici ürünlerle birlikte uygulanması, siprofloksasinin Cve EAA değerlerinde hafif bir düşüşe yol açabilir.

              Siprofloksasin'in diğer tıbbi ürünler üzerine etkisi Tizanidin

              Tizanidin içeren tedavi edici ürünler, CİFLOSİN ile birlikte uygulanmamalıdır. (Bkz. Bölüm 4.3). Sağlıklı bireylerde yapılan bir klinik çalışmada, tizanidin serum konsantrasyonlarında siprofloksasin ile birlikte verildiğinde bir artış görülmüştür (Cartışı: 7 kat, aralık: 4-21 kat, EAA artışı: 10 kat, aralık: 6-24 kat). Artan serum konsantrasyonlarına bağlı hipotansif ve sedatif etkiler artmıştır (Bkz. Bölüm 4.4)

              Metotreksat

              CİFLOSİN ile metotreksatın aynı anda uygulanması, metotreksatın renal tübüllerden transportunu inhibe ederek metotreksatın plazma düzeylerinde artışa yol açabilir. Bu metotreksat ile bağlantılı toksik reaksiyonların riskini arttırabilir. Siprofloksasinin metotreksat ile eş zamanlı kullanımı önerilmez (Bkz. Bölüm 4.4)

              Teofilin

              Siprofloksasin ve teofilin içeren tedavi edici ürünlerin eş zamanlı uygulanmaları serum teofilin düzeyinde arzu edilmeyen artışa yol açabilir. Bu durumda teofiline ait istenmeyen etkiler ortaya çıkabilir ve nadiren bu etkiler hayati veya öldürücü olabilir. Eğer iki tedavi edici ürünün kombinasyon şeklinde kullanımı gerekiyorsa serum teofilin düzeyi izlenmeli ve teofilin dozu uygun şekilde azaltılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.4 ).

              Diğer ksantin türevleri

              Siprofloksasin ve kafein ya da pentoksifilin (okspentifilin) içeren ürünler eşzamanlı kullanıldığında, söz konusu ksantin türevlerinin serum konsantrasyonlarının arttığı bildirilmiştir.

              Siklosporin

              Eş zamanlı siprofloksasin ve siklosporin içeren tedavi edici ürünler verildiğinde serum kreatinin düzeyinde geçici yükselme gözlenmiştir. Bu nedenle bu hastaların serum kreatinin düzeyleri haftada iki kere kontrol edilmelidir.

              Vitamin K antagonistleri

              Siprofloksasinin bir vitamin K antagonistiyle eşzamanlı uygulanması bu ilaçların antikoagülan etkilerini artırabilir. Söz konusu risk altta yatan enfeksiyona, hastanın yaş ve genel durumuna bağlı olarak değişebilir dolayısıyla siprofloksasinin INR (uluslararası normalize edilmiş oran) artışına katkısını belirlemek güçtür. CİFLOSİN'in bir vitamin K antagonistiyle (ör, varfarin, asenokumarol, fenprokumon ya da fluindion) birlikte uygulandığı sırada ya da bu uygulamadan hemen sonra INR sık sık izlenmelidir.

              Duloksetin

              Klinik çalışmalar duloksetinin fluvoksamin gibi güçlü CYP 450 1A2 izoenzim inhibitörleri ile eş zamanlı kullanımının, duloksetinin EAA ve Cdeğerlerinde artışa yol açabileceğini göstermiştir. Siprofloksasin ile olası bir etkileşime ait hiçbir klinik veri olmamasına rağmen, eş zamanlı kullanımda benzer etkiler beklenebilir (Bkz. Bölüm 4.4 )

              Ropinirol

              Klinik bir çalışmada, orta derecede bir CYP450 1A2 izozim inhibitörü olan ropinirol ile siprofloksasinin eşzamanlı kullanımı ropinirolün Cve EAA değerlerinde sırasıyla %60 ve

              %84'lük artışa neden olmuştur. Siprofloksasinle eşzamanlı uygulandığı durumda ropinirolle ilişkili istenmeyen etkilerin izlenmesi ve uygun biçimde doz ayarlaması önerilmektedir (Bkz. Bölüm 4.4).

              Lidokain

              Sağlıklı gönüllülerde lidokain içeren tedavi edici ürünlerin CYP450 1A2 izozimi inhibitörü olan siprofloksasin ile eşzamanlı kullanımının, intravenöz lidokain klerensini % 22 azalttığı gösterilmiştir. Lidokain tedavisi iyi tolere edilmesine karşı, vaka raporlarında eşzamanlı uygulamada ortaya çıkabilecek siprofloksasin ile ilişkili muhtemel yan etkiler bildirilmektedir.

              Klozapin

              250 mg siprofloksasinin 7 gün süreyle klozapinle eşzamanlı uygulamasını takiben, klozapin ve N-desmetilklozapin serum konsantrasyonları sırasıyla %29 ve %31 oranlarında artmıştır. CİFLOSİN ile eşzamanlı kullanım sırasında ya da hemen sonrasında klinik izlem ve uygun

              klozapin doz ayarlaması tavsiyeedilmektedir(Bkz.Bölüm4.4).

              Sildenafil

              Sildenafilin Cve EAA değerleri sağlıklı bireylerde, 500 mg siprofloksasinle eşzamanlı uygulanan 50 mg'lık oral dozu takiben yaklaşık iki kat artmıştır. Dolayısıyla CİFLOSİN'in sildenafille birlikte reçete edildiği durumda riskler ve yararlar göz önünde bulundurulmalıdır.

              Fenitoin

              Aynı anda siprofloksasin ve fenitoin alan hastaların serum fenitoin seviyelerinde değişme (artma veya azalma) gözlenmiştir. Bu durumda, ilaç seviyelerinin izlenmesi tavsiye edilmektedir.

              Agomelatin

              Klinik çalışmalarda, güçlü bir CYP450 1A2 izoenzim inhibitörü olan fluvoksaminin aglomelatin metabolizmasını önemli derecede inhibe ederek agomelatine maruziyeti 60 kat artırmakta olduğu gösterilmiştir. Bir orta derece CYP450 1A2 inhibitörü olan siprofloksasin ile benzer bir etkileşim için klinik veri bulunmamasına rağmen, eş zamanlı kullanımı durumunda benzer etkiler beklenebilir (Bkz. Bölüm 4.4).

              Zolpidem

              Siprofloksasin ile birlikte uygulanması zolpidem kan düzeylerini artırabilir, eşzamanlı kullanımı tavsiye edilmemektedir.

              4.6. Gebelik ve laktasyon

              Gebelikte kullanım kategorisi: C' dir.

              Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Siprofloksasinin çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Önlem olarak, uygun bir kontrasepsiyon yöntemi kullanılması önerilmektedir.

              Gebelik dönemi

              Siprofloksasinin hamile kadınlarda kullanımından elde edilen veriler, malformasyon veya fetüs/yenidoğan toksisitesini göstermemektedir.

              Jüvenil ve doğum öncesi dönemde kinolonlara maruz kalan hayvanlarda tam olarak gelişmemiş kıkırdağa etkileri gözlendiğinden, ilacın olgunlaşmamış insan organizmasında/fetüste artiküler kıkırdak hasarına sebebiyet verebileceği dışlanamaz (Bkz. Bölüm 5.3).

              Önlem olarak, hamilelikte siprofloksasin kullanımından kaçınılmalıdır.

              Laktasyon dönemi

              Siprofloksasin anne sütüneitrahedilir.Olasıartikülerhasar riskine bağlı olarak,

              Üreme yeteneği / Fertilite

              Hayvanlar üzerindeki çalışmalar için Bkz. Bölüm 5.3.

              4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

              Nörolojik etkilerinden dolayı, siprofloksasin reaksiyon süresini etkileyebilir. Dolayısıyla, araba ya da araç kullanma becerisinde azalmaya neden olabilir (Bkz. Bölüm 4.8).

              4.8. İstenmeyen etkiler

              Siprofloksasin (oral, parenteral) ile gerçekleştirilen tüm klinik çalışmalara dayanan advers ilaç reaksiyonları, sıklık bakımından CIOMS III kategorilerine göre listelenmiştir (toplam n= 51621).

              Siprofloksasin kullanımında bildirilen advers reaksiyon sıklıkları aşağıdaki tabloda özetlenmiştir. Her sıklık grubunda, istenmeyen etkiler azalan ciddiyet sıralamasına göre sunulmuştur. Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila

              <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (mevcut verilerden kestirilememiştir).

              Yalnızca pazarlama sonrası sürveyans sırasında tanımlanan ve sıklığı kestirilemeyen advers reaksiyonlar “bilinmiyor†başlığı altında belirtilmiştir.

              Sistem organ

              sınıfı

              Yaygın

              Yaygın olmayan

              Seyrek

              Çok seyrek

              Bilinmiyor

              Enfeksiyonlar ve

              enfestasyonlar

              Mikotik süperinfeksiyonlar

              Kan ve lenf sistemi hastalıkları

              Eozinofili

              Lökopeni, anemi, nötropeni, lökositoz, trombositopeni, trombositemi.

              Hemolitik anemi, agranülositoz, pansitopeni (hayatı tehdit

              eden), kemik iliği depresyonu (hayatı tehdit

              eden)

              Bağışıklık sistem hastalıkları

              Alerjik reaksiyon, alerjik ödem/anyijoödem

              Anafilaktik reaksiyon, anafilaktik şok (hayatı tehdit

              eden) (Bkz.

              Bölüm 4.4), serum hastalığı benzeri

              reaksiyon

              Metabolizma ve beslenme sistemi hastalıkları

              İştahta ve gıda alımında azalma

              Hiperglisemi

              Hipoglisemi (Bkz. Bölüm 4.4)

              Psikiyatrik hastalıklar

              Psikomotor hiperaktivite/ ajitasyon

              Konfüzyon ve oryantasyon bozukluğu, anksiyete reaksiyonları, anormal rüyalar (kabus), depresyon (intihar fikri/düşünceleri veya intihara teşebbüs ve

              intihar etmeye varma olasılığı) (Bkz. Bölüm 4.4),

              halüsinayon

              Psikotik reaksiyonlar (intihar fikri/düşünceleri veya intihara teşebbüs ve intihar etmeye varma olasılığı) (Bkz. Bölüm 4.4)

              Mani, hipomani dahil

              Sinir sistemi hastalıkları

              Baş ağrısı, baş dönmesi, uyku bozuklukları, tat bozuklukları

              Parestezi disestezi, hipoestezi, tremor (titreme), nöbetler (status epileptikus dâhil) (Bkz.

              Bölüm 4.4), vertigo

              Migren koordinasyon bozukluğu, yürüme güçlüğü, koku bozuklukları, intrakraniyal hipertansiyon (psödotümör

              serebri),

              Periferal nöropati ve polinöropati (Bkz. Bölüm 4.4)

              Göz hastalıkları

              Görme

              bozuklukları (ör. diplopi)

              Görsel renk bozuklukları

              Kulak ve iç kulak hastalıkları

              Kulak çınlaması, işitme kaybı/işitme

              azalması

              Kardiyak hastalıklar

              Taşikardi

              Ventriküler aritmi, torsades de

              pointes

              (özellikle QT uzaması açısından risk faktörü bulunan hastalarda), EKG'de uzamış QT (Bkz. Bölüm

              4.4 ve 4.9)

              Vasküler hastalıklar

              Vazodilatasyon, hipotansiyon,

              senkop

              Vaskülit

              Göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

              Dispne (astımla ilgili durumlar dâhil)

              Gastrointestinal hastalıklar

              Bulantı, diyare

              Kusma, gastrointestinal ve abdominal ağrı, dispepsi, gaz şişkinliği

              Antibiyotik kaynaklı kolit (çok nadiren ölümle sonuçlanabilen)

              Pankreatit

              Hepatobiliyer hastalıklar

              Transaminaz seviyelerinde artış, bilirubin artışı

              Hepatik yetmezlik, kolestatik sarılık, hepatit

              Karaciğer nekrozu (çok nadiren hayatı tehdit eden karaciğer yetmezliğine ilerleyebilir) (Bkz. Bölüm

              4.4)

              Deri ve deri altı doku hastalıklar

              Döküntü, kaşıntı, ürtiker

              Işık duyarlılığı reaksiyonları (Bkz. Bölüm 4.4)

              Peteşi, eritema multiforme, eritema nodosum, Stevens- Johnson sendromu (potansiyel olarak hayatı

              tehdit edici),

              Akut genel ekzantematöz püstüloz (AGEP),

              Eozinofili ve sistemik semptomlarla seyreden ilaç sendromu

              (DRESS)

              toksik epidermal nekroliz (potansiyel olarak hayatı

              tehdit edici),

              Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları

              Kas-iskelet ağrısı (örn. ekstremite ağrısı, sırt ağrısı, göğüs ağrısı)

              Artralji (eklem ağrısı)

              Miyalji, artrit, kas tonusunda artış ve kramp

              Kas güçsüzlüğü, tendinit, tendon rüptürü (çoğunlukla Aşil tendonu)

              (Bkz. Bölüm 4.4), miyastenia gravis şiddetlenmesi (Bkz. Bölüm

              4.4)

              Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

              Renal bozukluk

              Renal yetmezlik Hematüri Kristalüri (Bkz. Bölüm 4.4) Tübülointerstisyel

              nefrit

              Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin

              hastalıklar

              Asteni, ateş

              Ödem, terleme (hiperhidrozis)

              Araştırmalar

              Alkalen fosfataz düzeyinde artış

              Amilaz artışı

              INR

              (International normalized ratio) artışı (Vitamin K antagonistleri ile tedavi edilen

              hastalarda)

              *Bu reaksiyonlar, pazarlama sonrası çalışmalardan ve genelde QT uzaması risk faktörü olan hastalardan elde edilen advers reaksiyonlardır (Bkz. Bölüm 4.4).

              Pediyatrik hastalar

              Yukarıda bahsedilen artropati (artralji, artrit) insidansı, yetişkinler için yapılan çalışmalardan elde edilen verilere refere etmektedir. Çocuklarda, yaygın olarak artropati meydana gelmektedir. (Bkz. Bölüm 4.4).

              Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

              Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)

              4.9. Doz aşımı ve tedavisi

              12 g'lık doz aşımının hafif toksisite semptomlarına yol açtığı bildirilmiştir. 16 g'lık akut doz aşımının, akut böbrek yetmezliğine neden olduğu bildirilmiştir.

              Doz aşımındaki semptomlar baş dönmesi, tremor, baş ağrısı, yorgunluk, nöbetler, halüsinasyonlar, konfüzyon, abdominal rahatsızlık, renal ve hepatik bozukluğun yanı sıra kristalüri ve hematüriden oluşur. Geri döndürülebilir renal toksisite bildirilmiştir.

              Rutin acil durum aksiyonları dışında, medikal karbon uygulaması gibi acil durum önlemlerinin dışında kristalürinin önlenebilmesi için gerekirse idrar pH'si ve asitliği de dahil olmak üzere böbrek işlevinin izlenmesi tavsiye edilmektedir. Hastaya bol sıvı verilmelidir.

              Kalsiyum veya magnezyum içeren antiasitler, aşırı dozlarda siprofloksasinin emilimini azaltabilir.

              Hemodiyaliz veya peritonal diyaliz ile sadece az miktarda (< % 10) siprofloksasin elimine edilir. Doz aşımı durumunda, semptomatik tedavi uygulanmalıdır. QT aralığında uzama ihtimalinden dolayı EKG izlemi yapılmalıdır.

              Aşırı Alkol Kullanımı, Alkolizm Aşırı Alkol Kullanımı, Alkolizm Alkol bağımlılığı, alkol kullanımı ve alkol sorunları arasındaki farkı açıklamak güçtür. Örneğin, geçmişte alkol kullanmış olan bir kimsenin mutlaka alkol bağımlısı olması gerekmez. Omurilik zedelenmeleri Omurilik zedelenmeleri Omurilik zedelenmesini takip eden birkaç gün içinde, hiçkimse hasarin ne kadar olacagini tahmin edemez. Buradaki sorun, omuriligin herhangi bir zedelenmesinden hemen sonra, bir omurilik sokunun olusmasidir.