Bayer İlaçları CIPROXIN 750 mg 10 tablet KUBKlinik Özellikler

CIPROXIN 750 mg 10 tablet Klinik Özellikler

Siprofloksasin }

Enfeksiyona Karşı Kullanılan (Antienfektif) İlaçlar > RİFAMPİSİN/RİFAMİSİN > Siprofloksasin
Bayer Türk Kimya San. Tic. Ltd. Şti. | 17 November  2011

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    CIPROXIN dahil florokinolonlar, kronik bronşitin akut bakteriyel alevlenmesi ve komplike olmayan üriner enfeksiyonlarda alternatif tedavi seçeneklerinin varlığında, ciddi yan etki riski nedeniyle kullanılmamalıdır. Buna ilave olarak üriner enfeksiyonlarda antibiyogramla duyarlılık kanıtlanması gerekmektedir.

    Bu endikasyonlarda diğer tedavi seçeneklerinin başarısız olduğu durumlarda kullanılabilir.

    Antibakteriyel ilaçların doğru kullanımıyla ilgili resmi kılavuzlar göz önünde tutulmalıdır. CIPROXIN, yalnızca duyarlı bakterilerin yol açtığı kanıtlanmış ya da bu konuda ciddi şüphe bulunan enfeksiyonların tedavisinde kullanılmalıdır.

    CIPROXIN® 750 mg film kaplı tablet, aşağıdaki endikasyonların tedavisinde endikedir (Bkz. Bölüm 4.4 ve 5.1).

    Tedaviye başlamadan önce siprofloksasine direnç ile ilgili mevcut bilgiler üzerinde özellikle durulmalıdır. Antibakteriyel ajanların uygun kullanımı ile ilgili resmi kılavuzlar göz önünde bulundurulmalıdır.

    Yetişkinler:

      Gram-negatif bakterilere bağlı alt solunum yolu enfeksiyonları

        Kronik obstrüktif akciğer hastalığı alevlenmeleri (Bkz. Bölüm 4.4)

        4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

        Pozoloji:

        Dozaj endikasyona, enfeksiyonun şiddetine ve yerine, neden olan organizmaların siprofloksasine duyarlılığına, hastaların böbrek fonksiyonlarına ve çocuklar ile ergenlerde vücut ağırlığına göre belirlenir.

        Tedavi süresi, hastalığın şiddeti ile klinik ve bakteriyolojik seyre dayanır.

        Bazı bakterilerin (örn. Pseudomonas aeruginosa, Acinetobacter veya Staphylococci) neden olduğu enfeksiyonların tedavisinde, daha yüksek siprofloksasin dozları ve diğer uygun antibakteriyel ajanlarla birlikte uygulama gerekli olabilir.

        Bazı enfeksiyonların (örn. pelvik inflamatuar hastalık, intra-abdominal enfeksiyonlar, nötropenik hastalardaki enfeksiyonlar ve kemik ile eklem enfeksiyonları) tedavisi de, dahil olan patojenlere bağlı olarak diğer uygun antibakteriyel ajanlarla birlikte uygulama gerektirebilir.

        Yetişkinler

        Endikasyonlar

        mg olarak günlük doz

        Toplam tedavi süresi (potansiyel olarak siprofloksasin ile ilk parenteral tedavi dahil)

        Alt solunum yolu enfeksiyonları

        Günde iki kez 500 mg ila 750 mg

        7 ila 14 gün

        İdrar yolu

        Komplike idrar

        enfeksiyonları

        yolu

        Günde iki kez 500 mg

        7 gün

        (Bkz. Bölüm

        enfeksiyonları

        4.4 )

        En az 10 gün, bazı spesifik

        Piyelonefrit

        Günde iki kez 500 mg ila

        750 mg

        durumlarda (abse gibi) 21 günden

        daha uzun bir süre devam

        edilebilir

        Genital sistem enfeksiyonları

        Gonokokal üretrit ve servisit

        Tek doz olarak 500 mg

        1 gün (tek doz)

        Epididimo-orşit ve pelvik inflamatuvar hastalık

        Günde iki kez 500 mg ila 750 mg

        En az 14 gün

        Prostatit

        Günde iki kez 500 mg ila 750 mg

        2 ila 4 hafta (akut) ile 4 ila 6 hafta (kronik)

        Gastrointestinal kanal enfeksiyonları ve intra- abdominal enfeksiyonlar

        Shigella dysenteriae tip 1 dışındaki Shigella türleri dahil bakteriyel patojenlerin neden olduğu diyare ve şiddetli seyahat diyaresinin

        ampirik tedavisi

        Günde iki kez 500 mg

        1 gün

        Shigella dysenteriae tip 1'in neden olduğu diyare

        Günde iki kez 500 mg

        5 gün

        Vibrio cholerae'nın neden olduğu diyare

        Günde iki kez 500 mg

        3 gün

        ttps://www.turkiye.gov.tr/saglik-titck-ebys

          Kistik fibröz veya bronşektazide bronko- pulmoner enfeksiyonlar

          4.3. Kontrendikasyonlar

            Siprofloksasin veya diğer kinolonlara ya da ürünün herhangi bir bileşenine (Bkz. Bölüm 6.1) karşı aşırı duyarlılık

            4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

            Tendinit ve tendon rüptürü, periferal nöropati ve merkezi sinir sistemi etkileri dȃhil sakatlığa sebep olan ve potansiyel geri dönüşümsüz ciddi advers reaksiyonlar

            CIPROXIN dȃhil florokinolonlar, sakatlığa sebep olabilen ve potansiyel geri dönüşümsüz ciddi advers reaksiyonlarla ilişkilendirilmiştir. Yaygın olarak görülen advers reaksiyonlar kas-iskelet ve periferal sinir sistemi (tendinit, tendon rüptürü, tendonlarda şişme veya enflamasyon, karıncalanma veya uyuşma, kol ve bacaklarda uyuşukluk, kas ağrısı, kas güçsüzlüğü, eklem ağrısı, eklemlerde şişme gibi) artralji, miyalji, periferal nöropati ve merkezi sinir sistemi etkileridir (halüsinasyon, anksiyete, depresyon, intihar eğilimi, insomnia, şiddetli baş ağrısı ve konfüzyon) (Bkz. Bölüm 4.8).

            Bu reaksiyonlar, CIPROXIN başladıktan sonra saatler ya da haftalar içinde görülebilir. Her yaş grubundan veya önceden mevcut risk faktörleri olmayan hastalar, bu advers reaksiyonları yaşamıştır.

            Herhangi bir ciddi advers reaksiyonun ilk bulgularının veya semptomlarının ortaya çıkması durumunda CIPROXIN derhal kesilmelidir. Ayrıca, florokinolonlarla bağlantılı olarak bu ciddi advers reaksiyonlardan herhangi birini yaşayan hastalarda CIPROXIN dȃhil florokinolonların kullanımından kaçınılmalıdır.

            Kronik bronşitin akut bakteriyel alevlenmesi, kronik sinüzitin akut alevlenmeleri, kronik süpüratif otitis media, malign otitis externa ve komplike olmayan üriner sistem enfeksiyonları

            Kronik bronşitin akut bakteriyel alevlenmesi, kronik sinüzitin akut alevlenmeleri, kronik süpüratif otitis media, malign otitis externa ve komplike olmayan üriner enfeksiyonlarda diğer tedavi seçeneklerinin başarısız olduğu durumlarda kullanılabilir. Buna ilave olarak üriner enfeksiyonlarda antibiyogramla duyarlılık kanıtlanması gerekmektedir.

            Endikasyonlar

            mg olarak günlük doz

            Toplam tedavi süresi (potansiyel olarak siprofloksasin ile ilk parenteral tedavi dahil)

            Alt solunum yolu enfeksiyonları

            image

            - Kronik obstrüktif akciğer hastalığı alevlenmeleri

            Günde iki kez 500 mg ila 750 mg

            7 ila 14 gün

            Üst solunum yolu enfeksiyonları

            Kronik sinüzitin akut alevlenmeleri

            Günde iki kez 500 mg ila 750 mg

            7 ila 14 gün

            Kronik süpüratif otitis media

            Günde iki kez 500 mg ila 750 mg

            7 ila 14 gün

            Malign otitis externa

            Günde iki doz 750 mg

            28 gün ile 3 ay arası

            Komplike olmayan idrar yolu enfeksiyonları

            Günde iki kez 250 mg ila 500 mg

            3 gün

            Pre-menopozal kadınlarda tek doz 500 mg kullanılabilir

            Geçmişte kinolon veya florokinolon içeren ürünler kullanırken ciddi advers etkiler yaşayan hastalarda CIPROXIN'in kullanımından kaçınılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.8). Bu hastaların CIPROXIN ile tedavisine yalnızca alternatif tedavi seçenekleri bulunmadığı durumlarda ve dikkatli fayda/risk değerlendirmesi sonrasında başlanmalıdır (ayrıca Bkz. Bölüm 4.3).

            Şiddetli Enfeksiyonlar ve/veya gram pozitif ya da anaerobik bakterilere bağlı şiddetli enfeksiyonlar

            Siprofloksasin monoterapisi, şiddetli enfeksiyonların ve Gram-pozitif veya anaerobik patojenlerin neden olduğu enfeksiyonların tedavisi için uygun değildir. Bu tip enfeksiyonlarda CIPROXIN, diğer uygun antibakteriyel ajanlarla birlikte uygulanmalıdır.

            Streptokokal Enfeksiyonlar (Streptococcus pneumoniae dahil)

            CIPROXIN, etkililiği yetersiz olduğundan dolayı streptokokal enfeksiyonların tedavisinde önerilmez.

            Genital sistem enfeksiyonları

            Gonokokal üretrit, servisit, epididimo-orşit ve pelvik inflamatuvar hastalıklar florokinolona dirençli Neisseria gonorrhoeae izolatlarından kaynaklanabilir. Bu yüzden CIPROXIN, gonokokal üretrit veya servisit tedavisinde sadece siprofloksasine dirençli Neisseria gonorrhoeae dışlanabildiğinde uygulanmalıdır.

            Epididimo-orşit ve pelvik inflamatuvar hastalıklar için, ampirik siprofloksasin sadece siprofloksasine dirençli Neisseria gonorrhoeae dışlanamazsa uygun başka bir antibakteriyel ajan (örn. bir sefalosporin) ile kombinasyon halinde düşünülmelidir. Üç günlük tedavi sonucunda klinik iyileşme sağlanamadıysa tedavi yeniden değerlendirilmelidir.

            Üriner sistem enfeksiyonları

            İdrar yolları enfeksiyonlarında en yaygın ilişkili patojen olan Escherichia coli'nin florokinolonlara direnci yaşanılan bölgeye göre farklılık gösterir. Reçete eden hekimlerin lokal olarak bölgelerindeki Escherichia coli'nin florokinolonlara direnç prevalansını dikkate almaları tavsiye edilmektedir.

            Pre-menopozal kadınlarda komplike olmayan idrar yolu enfeksiyonlarında kullanılabilen tek doz CIPROXIN'in, uzun tedavi süresindense daha düşük etkililik ile ilişkili olması beklenmektedir. Bu Escherichia coli'nin kinolonlara karşı gittikçe artan direnç düzeyi açısından daha fazla dikkate alınmalıdır.

            İntra-abdominal enfeksiyonlar

            CIPROXIN'in, cerrahi sonrası intra-abdominal enfeksiyonlardaki etkililiği ile ilgili sınırlı veriler bulunmaktadır.

            Seyahat ishali

            Seyahat edilen ülkelerdeki ilgili patojenlerde bulunan siprofloksasine dirence ilişkin bilgiler göz önüne alınmalıdır.

            Kemik ve eklem enfeksiyonları

            CIPROXIN mikrobiyolojik sonuçlara bağlı olarak diğer antimikrobiyal ajanlar ile kombinasyon şeklinde birlikte kullanılmalıdır.

            Solunum yolu şarbonu

            İnsanlarda kullanımı, in-vitro duyarlılık verilerine ve insanlardaki sınırlı verilerle birlikte hayvanlardan elde edilen deneysel verilere dayanmaktadır. Tedavi eden hekimler, şarbon tedavisi ile ilgili ulusal ve/veya uluslararası konsensüs dokümanlarına başvurmalıdır.

            Çocuklar ve ergenler

            Siprofloksasinin çocuklar ve adolesanlardaki kullanımı mevcut resmi kılavuzları izlemelidir. Siprofloksasin tedavisine, sadece çocuklar ve adolesanlarda kistik fibrozis ve/veya ağır enfeksiyonların tedavisinde deneyimli hekimler tarafından başlanmalıdır.

            Siprofloksasinin gelişmemiş hayvanların ağırlık taşıyan eklemleri üzerinde artropatiye neden olduğu gösterilmiştir. Çocuklarda siprofloksasin kullanımı ile ilgili olarak yapılan randomize, çift kör bir çalışmadan elde edilen güvenlilik verileri (siprofloksasin: n=335, ortalama yaş = 6,3 yıl; komparatörlar: n=349, ortalama yaş = 6,2 yıl; yaş aralığı = 1 ila 17 yıl), +42. gün %7,2 ila %4,6 değerinde ilaçla ilgili olduğundan şüphelenilen artropati insidansı (eklemle ilgili klinik belirti ve semptomlardan farklı) ortaya çıkarmıştır. Bir yıllık takip itibariyle ilaçla ilgili artropati insidansı sırasıyla %9,0 ve %5,7 olmuştur. Zamanla şüpheli ilaçla ilgili artropati olgularındaki artış, gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır. Eklem ve/veya çevre doku ile ilgili olası advers olaylardan dolayı tedaviye, sadece dikkatli bir fayda/risk değerlendirmesinden sonra başlanmalıdır. (Bkz. Bölüm 4.8).

            Kistik fibrozisde bronko-pulmoner enfeksiyonlar

            Klinik çalışmalarda 5 -17 yaş arası çocuklar ve gençler dahil edilmiştir. 1 yaş ve 5 yaş arası çocukların tedavisinde daha sınırlı deneyim mevcuttur.

            Komplike üriner sistem enfeksiyonları ve piyelonefrit

            İdrar yolu enfeksiyonları için siprofloksasin tedavisi diğer tedaviler kullanılamaz olduğunda göz önünde bulundurulmalıdır ve mikrobiyolojik sonuçlara dayalı olmalıdır. Klinik çalışmalarda 1 -17 yaş arası çocuklar ve gençler dahil edilmiştir.

            Diğer spesifik şiddetli enfeksiyonlar

            Resmi kılavuzlar doğrultusunda veya diğer tedaviler kullanılamadığında dikkatli bir fayda- risk değerlendirmesinin ardından ya da konvansiyonel tedavi başarısız olduktan sonra ve mikrobiyolojik dokümantasyon CIPROXIN kullanımını gerekçelendirebildiğinde diğer şiddetli enfeksiyonlarda kullanılabilir.

            Yukarıda bahsedilenler dışındaki spesifik şiddetli enfeksiyonlar için CIPROXIN kullanımı, klinik çalışmalarda değerlendirilmemiş olup bununla ilgili klinik deneyim sınırlıdır. Dolayısıyla bu enfeksiyonların görüldüğü hastalar tedavi edilirken dikkatli olunmalıdır.

            Aşırı duyarlılık

            Bazı durumlarda ilk uygulamadan sonra anafilaksi ve anafilaktoid reaksiyonları da içerebilen aşırı duyarlılık ve alerjik reaksiyonlar hemen ortaya çıkabilir (Bkz.Bölüm 4.8) ve yaşamı tehdit edici olabilir.

            Bu gibi durumlarda CIPROXIN kesilmeli ve uygun tıbbi tedavi uygulanmalıdır.

            Uzamış, sakatlığa sebep olan ve potansiyel olarak geri dönüşümsüz ciddi advers ilaç reaksiyonları

            Kinolon ve florokinolon alan hastalarda, yaşları veya önceden mevcut risk faktörleri gözetilmeksizin, farklı, bazen birden çok vücut sistemini (kas-iskelet, sinir, psikiyatrik ve duyular) etkileyen çok nadir, uzamış (aylar veya yıllar süren), sakatlığa sebep olan ve potansiyel olarak geri dönüşümsüz ciddi advers ilaç reaksiyonu vakaları bildirilmiştir. CIPROXIN, herhangi ciddi advers reaksiyona ait ilk belirti veya semptomlarda derhal kesilmeli ve hastalara, tavsiye için doktorlarına başvurması tavsiye edilmelidir.

            Tendinit ve tendon yırtılması

            CIPROXIN, genelde kinolon tedavisi ile ilgili tendon hastalığı/bozukluğu öyküsü görülen hastalarda kullanılmamalıdır. Yine de çok nadir durumlarda, neden olan organizmanın mikrobiyolojik dokümantasyonunun ve risk/fayda dengesinin değerlendirilmesinin ardından, mikrobiyolojik verilerin siprofloksasin kullanımını gerekçelendirebildiği yerlerde özellikle standart tedavi başarısız olduğunda veya bakteriyel direnç var ise bazı şiddetli enfeksiyonların tedavisi için bu hastalara CIPROXIN reçete edilebilir.

            Kinolon ve florokinolon ile tedaviye başlandıktan 48 saat gibi kısa bir süre içerisinde bazen bilateral olabilen tendinit ve tendon yırtılması (özellikle ancak aşil tendonu ile sınırlı olmaksızın), tedavi bırakıldıktan sonra birkaç aya kadar meydana geldiği bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.8). Tendinit ve tendon yırtılması riski, yaşlı hastalarda, renal bozukluğu olan hastalarda, solid organ nakli hastalarında veya eş zamanlı olarak kortikosteroidlerle tedavi edilen hastalarda artar. Dolayısıyla kortikosteroidlerin eş zamanlı kullanımından kaçınılmalıdır.

            İlk tendinit belirtisi görüldüğünde (örn. ağrılı şişlik, inflamasyon), CIPROXIN tedavisi bırakılmalıdır ve alternatif tedavi düşünülmelidir. Etkilenen bacak uygun şekilde tedavi edilmelidir (örn. immobilizasyon). Tendinopati belirtileri ortaya çıktığı takdirde kortikosteroidler kullanılmamalıdır.

            Myasthenia Gravis'in şiddetlenmesi

            Florokinolonlar nöromüsküler blokaj aktivitesine sahiptirler ve myasthenia gravisli hastalarda kas güçsüzlüğünü şiddetlendirebilirler. Florokinolon kullanan myasthenia gravisli hastalarda, ventilatör destek ihtiyacı ve ölümü kapsayan pazarlama sonrası bildirilen ciddi advers olaylar florokinolonla ilişkilendirilmiştir. Öyküsünde myasthenia gravis bulunan hastalar florokinolon kullanımından kaçınmalıdır. (Bkz. Bölüm 4.8).

            Görme bozuklukları

            Eğer görüş bozulmaya başlarsa veya gözlerde herhangi bir etki hissedilirse, derhal göz doktoruna başvurulmalıdır.

            Kardiyak bozukluklar

            Bölüm Uzun QT sendromu / Torsades de Pointes'e neden olabilen ilaçlar ile birlikte kullanıldığında uzun QT sendromu veya Torsades de Pointes oluşma riskini arttırabilir. Bu nedenle bu tür ilaçlarla birlikte kullanılmamalıdır.

            QT aralığının uzamasına neden olabilecek bilinen risk faktörleri olan hastalarda, siprofloksasin dahil florokinolon kullanılırken dikkatli olunmalıdır. Örneğin;

              Kongenital uzun QT sendromu

              4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

              Diğer tıbbi ürünlerin siprofloksasin üzerine etkisi QT aralığını uzattığı bilinen ilaçlar

              Siprofloksasin diğer florokinolonlarla benzer şekilde QT aralığını uzattığı bilinen ilaçları almakta olan hastalarda ihtiyatlı bir şekilde kullanılmalıdır (örn. Sınıf IA ve III antiaritmikler, trisiklik antidepresanlar, makrolidler, antipsikotikler) (Bkz. Bölüm 4.4).

              Şelasyon kompleksi formülasyonları

              Oral CIPROXIN ile birlikte demir, sukralfat veya antasitler ve kuvvetli tamponlanmış ilaçlar (antiretroviral ilaçlar) ile magnezyum, aluminyum veya kalsiyum içeren tedavi edici ürünler ve sevelamer, lantan karbonat gibi polimerik fosfat bağlayıcılar alındığında siprofloksasin absorbsiyonu azalır. Birlikte kullanımı gerektiğinde CIPROXIN diğer ilaçlardan 1-2 saat önce veya en az 4 saat sonra verilmelidir. Bu sınırlama Hreseptör blokörü sınıfı antasit ilaçlar için geçerli değildir.

              Gıda ve süt ürünleri

              Öğün sırasında alınan kalsiyum, siprofloksasinin absorpsiyonunu anlamlı derecede etkilemez. Bununla birlikte siprofloksasin ile süt ürünleri veya mineral katkılı içeceklerin (örn: süt, yoğurt, kalsiyum destekli portakal suyu) aynı anda kullanılması, siprofloksasinin absorpsiyonunu azaltabilir. Bu yüzden, CIPROXIN'in bu şekilde kullanımından kaçınılmalıdır.

              Probenesid

              Probenesid, siprofloksasinin renal atılımını engeller. Probenesid içeren tedavi edici ürünlerle birlikte kullanımı siprofloksasinin serum konsantrasyonunun yükselmesine yol açar.

              Metoklopramid

              Metoklopramid, (oral) siprofloksasinin absorbsiyonunu hızlandırır ve doruk kan düzeyine daha kısa sürede ulaşmasına neden olur. Ancak siprofloksasinin biyoyararlanımı üzerine etkisi yoktur.

              Omeprazol

              Siprofloksasinin omeprazol içeren tedavi edici ürünlerle birlikte uygulanması, siprofloksasinin Cve EAA değerlerinde hafif bir düşüşe yol açabilir.

              Siprofloksasin'in diğer tıbbi ürünler üzerine etkisi Tizanidin

              Tizanidin içeren tedavi edici ürünler, CIPROXIN ile birlikte uygulanmamalıdır. (Bkz. Bölüm 4.3). Sağlıklı bireylerde yapılan bir klinik çalışmada, tizanidin serum konsantrasyonlarında siprofloksasin ile birlikte verildiğinde bir artış görülmüştür (Cartışı: 7 kat, aralık: 4-21 kat, EAA artışı: 10 kat, aralık:6-24 kat). Artan serum konsantrasyonlarına bağlı hipotansif ve sedatif etkiler artmıştır (Bkz. Bölüm 4.4).

              Metotreksat

              CIPROXIN ile metotreksatın aynı anda uygulanması, metotreksatın renal tübüllerden transportunu inhibe ederek metotreksatın plazma düzeylerinde artışa yol açabilir. Bu metotreksat ile bağlantılı toksik reaksiyonların riskini arttırabilir. Siprofloksasinin metotreksat ile eş zamanlı kullanımı önerilmez (Bkz. Bölüm 4.4)

              Teofilin

              Siprofloksasin ve teofilin içeren tedavi edici ürünlerin eş zamanlı uygulamaları serum teofilin düzeyinde arzu edilmeyen artışa yol açabilir. Bu durumda teofiline ait istenmeyen etkiler ortaya çıkabilir ve nadiren bu etkiler hayati veya öldürücü olabilir. Eğer iki tedavi edici ürünün kombinasyon şeklinde kullanımı gerekiyorsa serum teofilin düzeyi izlenmeli ve teofilin dozu uygun şekilde azaltılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.4).

              Diğer ksantin türevleri

              Siprofloksasin ve kafein ya da pentoksifilin (okspentifilin) içeren ürünler eşzamanlı kullanıldığında, söz konusu ksantin türevlerinin serum konsantrasyonlarının arttığı bildirilmiştir.

              Siklosporin

              Eş zamanlı siprofloksasin ve siklosporin içeren tedavi edici ürünler verildiğinde serum kreatinin düzeyinde geçici yükselme gözlenmiştir. Bu nedenle bu hastaların serum kreatinin düzeyleri sık sık (haftada iki kere) kontrol edilmelidir.

              Vitamin K antagonistleri

              CIPROXIN'in bir vitamin K antagonistiyle eşzamanlı uygulanması bu ilaçların antikoagülan etkilerini artırabilir. Söz konusu risk altta yatan enfeksiyona, hastanın yaş ve genel durumuna bağlı olarak değişebilir dolayısıyla siprofloksasinin INR (uluslararası normalize edilmiş oran) artışına katkısını belirlemek güçtür. CIPROXIN bir vitamin K antagonistiyle (ör, varfarin, asenokumarol, fenprokumon ya da fluindion) birlikte uygulandığı sırada ya da bu uygulamadan hemen sonra INR sık sık izlenmelidir.

              Duloksetin

              Klinik çalışmalar duloksetinin fluvoksamin gibi güçlü CYP 450 1A2 izoenzim inhibitörleri ile eş zamanlı kullanımının, duloksetinin EAA ve Cdeğerlerinde artışa yol açabileceğini göstermiştir. Siprofloksasin ile olası bir etkileşime ait hiçbir klinik veri olmamasına rağmen, eş zamanlı kullanımda benzer etkiler beklenebilir (Bkz. Bölüm 4.4).

              Ropinirol

              Klinik bir çalışmada, orta derecede bir CYP450 1A2 izozim inhibitörü olan ropinirol ile siprofloksasinin eşzamanlı kullanımı ropinirolün Cve EAA değerlerinde sırasıyla %60 ve %84' lük artışa neden olmuştur. CIPROXIN ile eşzamanlı uygulandığı durumda ropinirolle ilişkili istenmeyen etkilerin izlenmesi ve uygun biçimde doz ayarlaması önerilmektedir (Bkz. Bölüm 4.4).

              Lidokain

              Sağlıklı gönüllülerde lidokain içeren tedavi edici ürünlerin CYP450 1A2 izozimi inhibitörü olan siprofloksasin ile eşzamanlı kullanımının, intravenöz lidokain klerensini % 22 azalttığı gösterilmiştir. Lidokain tedavisi iyi tolere edilmesine karşı, vaka raporlarında eşzamanlı uygulamada ortaya çıkabilecek siprofloksasin ile ilişkili muhtemel yan etkiler bildirilmektedir.

              Klozapin

              250 mg siprofloksasinin 7 gün süreyle klozapinle eşzamanlı uygulamasını takiben, klozapin ve N-desmetilklozapin serum konsantrasyonları sırasıyla %29 ve %31 oranlarında artmıştır. CIPROXIN ile eşzamanlı kullanım sırasında ya da hemen sonrasında klinik izlem ve uygun klozapin doz ayarlaması tavsiye edilmektedir (Bkz. Bölüm 4.4).

              Sildenafil

              Sildenafilin Cve EAA değerleri sağlıklı bireylerde, 500 mg siprofloksasinle eşzamanlı uygulanan 50 mg' lık oral dozu takiben yaklaşık iki kat artmıştır. Dolayısıyla CIPROXIN'in sildenafille birlikte reçete edildiği durumda riskler ve yararlar göz önünde bulundurulmalıdır.

              Fenitoin

              Aynı anda siprofloksasin ve fenitoin alan hastaların serum fenitoin seviyelerinde değişme (artma veya azalma) gözlenmiştir. Bu durumda, ilaç seviyelerinin izlenmesi tavsiye edilmektedir.

              Agomelatin

              Klinik çalışmalarda, güçlü bir CYP450 1A2 izoenzim inhibitörü olan fluvoksaminin aglomelatin metabolizmasını önemli derecede inhibe ederek agomelatine maruziyeti 60 kat artırmakta olduğu gösterilmiştir. Bir orta derece CYP450 1A2 inhibitörü olan siprofloksasin ile benzer bir etkileşim için klinik veri bulunmamasına rağmen, eş zamanlı kullanımı durumunda benzer etkiler beklenebilir (Bkz. Bölüm 4.4).

              Zolpidem

              Siprofloksasin ile birlikte uygulanması zolpidem kan düzeylerini artırabilir, eşzamanlı kullanımı tavsiye edilmemektedir.

              4.6. Gebelik ve laktasyon

              Genel Tavsiye

              Gebelik kategorisi: C

              Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Siprofloksasinin çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Önlem olarak, uygun bir kontrasepsiyon yöntemi kullanılması önerilmektedir.

              Gebelik dönemi

              Siprofloksasinin hamile kadınlarda kullanımından elde edilen veriler, malformasyon veya fetüs/yenidoğan toksisitesini göstermemektedir.

              Jüvenil ve doğum öncesi dönemde kinolonlara maruz kalan hayvanlarda tam olarak gelişmemiş kıkırdağa etkileri gözlendiğinden, ilacın olgunlaşmamış insan organizmasında/fetüste artiküler kıkırdak hasarına sebebiyet verebileceği dışlanamaz (Bkz. Bölüm 5.3).

              Önlem olarak, hamilelikte siprofloksasin kullanımından kaçınılmalıdır.

              Laktasyon dönemi

              Siprofloksasin anne sütüne itrah edilir. Olası artiküler hasar riskine bağlı olarak, siprofloksasin CIPROXIN'in emzirme sırasında kullanımı önerilmemektedir (Bkz. Bölüm 5.3).

              Üreme yeteneği / Fertilite

              Hayvanlar üzerindeki çalışmalar için Bkz. Bölüm 5.3.

              4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

              Nörolojik etkilerinden dolayı, siprofloksasin reaksiyon süresini etkileyebilir. Dolayısıyla, araba ya da araç kullanma becerisinde azalmaya neden olabilir.

              4.8. İstenmeyen etkiler

              Siprofloksasin (oral, parenteral) ile gerçekleştirilen tüm klinik çalışmalara dayanan advers ilaç reaksiyonları, sıklık bakımından CIOMS III kategorilerine göre listelenmiştir (toplam n= 51621).

              CIPROXIN kullanımında bildirilen advers reaksiyon sıklıkları aşağıdaki tabloda özetlenmiştir. Her sıklık grubunda, istenmeyen etkiler azalan ciddiyet sıralamasına göre sunulmuştur. Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila

              <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (mevcut verilerden kestirilememiştir).

              Yalnızca pazarlama sonrası sürveyans sırasında tanımlanan ve sıklığı kestirilemeyen advers reaksiyonlar “bilinmiyor†başlığı altında sıralanmıştır.

              Sistem organ sınıfı

              Yaygın

              Yaygın olmayan

              Seyrek

              Çok seyrek

              Bilinmiyor

              Enfeksiyonlar ve

              enfestasyonlar

              Mikotik süper

              enfeksiyonlar

              Kan ve lenf sistemi hastalıkları

              Eozinofili

              Lökopeni, anemi, nötropeni, lökositoz, trombositopeni, trombositemi.

              Hemolitik anemi, agranülositoz, pansitopeni (hayatı tehdit eden), kemik iliği depresyonu (hayatı tehdit eden)

              Bağışıklık sistem hastalıkları

              Alerjik reaksiyon, alerjik ödem/anjiyoödem

              Anafilaktik reaksiyon, anafilaktik şok (hayatı tehdit eden) (Bkz.

              Bölüm 4.4), serum hastalığı benzeri reaksiyon

              Endokrin hastalıkları

              Uygunsuz antidiüretik hormon salınımı

              sendromu (UADHS)

              Metabolizma ve beslenme hastalıkları

              İştahta ve gıda alımında azalma

              Hiperglisemi

              Hipoglisemi (Bkz. Bölüm 4.4)

              Hipoglisemik koma (Bkz. Bölüm 4.4)

              Psikiyatrik hastalıklar*

              Psikomotor hiperaktivite/ ajitasyon

              Konfüzyon ve oryantasyon bozukluğu, anksiyete reaksiyonları, anormal rüyalar (kabus), depresyon (intihar fikri/düşünceleri veya intihara teşebbüs veintihar etmeye varma olasılığı) (Bkz.

              Bölüm 4.4),

              Psikotik reaksiyonlar (intihar fikri/düşünceleri veya intihara teşebbüs veintihar etmeya varma olasılığı) (Bkz. Bölüm 4.4),

              Mani, hipomani dahil

              Sinir sistemi hastalıkları*

              Baş ağrısı, baş dönmesi, uyku bozuklukları, tat bozuklukları

              Parestezi disestezi, hipoestezi, tremor (titreme), nöbetler (status epileptikus dahil), (Bkz.

              Bölüm 4.4), vertigo

              Migren, koordinasyon bozukluğu, yürüme güçlüğü, koku bozuklukları, intrakraniyal hipertansiyon (psödotümör

              serebri),

              Periferal nöropati ve polinöropati (Bkz. Bölüm 4.4)

              Göz hastalıkları*

              Görme

              bozuklukları (ör diplopi)

              Görsel renk bozuklukları

              Kulak ve iç kulak

              hastalıkları*

              Kulak çınlaması, işitme kaybı/ İşitme azalması

              Kardiyak

              Hastalıklar**

              Taşikardi

              Ventriküler aritmi, torsades de pointes. (özellikle QT uzaması açısından risk faktörü bulunan hastalarda), EKG'de uzamış QT (Bkz. Bölüm

              4.4 ve 4.9)

              Vasküler hastalıklar**

              Vazodilatasyon, hipotansiyon,

              senkop

              Vaskülit

              Göğüs bozuklukları ve mediastinal

              hastalıklar

              Dispne (astımla ilgili durumlar dahil)

              Gastrointestinal hastalıklar

              Bulantı, diyare

              Kusma, gastrointestinal ve abdominal ağrı, dispepsi, gaz şişkinliği

              Antibiyotik kaynaklı kolit (çok nadiren ölümle sonuçlanabilen) (Bkz. Bölüm 4.4)

              Pankreatit

              Hepatobiliyer hastalıklar

              Transaminaz seviyelerinde artış, bilirubin artışı

              Hepatik yetmezlik, kolestatik sarılık, hepatit

              Karaciğer nekrozu (çok nadiren hayatı tehdit eden karaciğer yetmezliğine

              ilerleyebilir.)

              (Bkz. Bölüm 4.4)

              Deri ve derialtı doku hastalıkları

              Döküntü, kaşıntı, ürtiker

              Işık duyarlılığı reaksiyonları, (Bkz. Bölüm 4.4)

              Peteşi, eritema multiforme, eritema nodosum, Stevens-Johson sendromu (potansiyel olarak hayatı tehdit edici), toksik epidermal nekroliz (potansiyel olarak hayatı

              tehdit edici)

              Akut genel ekzantematöz püstüloz (AGEP)

              Eozinofili ve sistemik semptomlarla seyreden ilaç sendromu (DRESS)

              Kas-iskelet bağ doku ve kemik hastalıkları*

              Kas-iskelet ağrısı (örn. ekstremite ağrısı, sırt ağrısı, göğüs ağrısı) Artralji (eklem ağrısı)

              Miyalji, artrit, kas tonusunda artış ve kramp

              Kas güçsüzlüğü, tendinit, tendon rüptürü (çoğunlukla Aşil tendonu), (Bkz. Bölüm 4.4), myasthenia gravis şiddetlenmesi (Bkz. Bölüm

              4.4)

              Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

              Renal bozukluk

              Renal yetmezlik Hematüri Kristalüri (Bkz. Bölüm 4.4) Tübülointerstisyel nefrit

              Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar*

              Asteni, ateş

              Ödem, terleme (hiperhidrozis)

              Araştırmalar

              Alkalen fosfataz düzeyinde artış

              Amilaz artışı

              INR

              (International normalized ratio) artışı (Vitamin K antagonistleri ile tedavi edilen

              hastalarda)

              * Bazı durumlarda önceden mevcut risk faktörlerinden bağımsız olarak, kinolon ve florokinolonların kullanımıyla birlikte, çeşitli ve bazen birden çok sistem organ sınıfını ve duyuyu etkileyen (tendinit, tendon yırtılması, artralji, uzuvlarda ağrı, yürüme güçlüğü, paraesteziyle ilgili nöropatiler, depresyon, yorgunluk, unutkanlık, uyku bozuklukları, duyma, görme, tat ve koku bozukluğu gibi reaksiyonlar dahil) çok nadir, (aylar veya yıllara kadar) uzamış, sakatlığa sebep olan ve potansiyel olarak geri dönüşümsüz ciddi ilaç etkisi vakaları bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.4).

              ** Florokinolon alan hastalarda, bazen rüptür (ölümcül olanlar dahil) ile komplike olan aort anevrizması ve diseksiyonu vakaları ile kalp kapakçıklarından herhangi birinin regürjitasyonu/yetmezliği vakaları bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.4).

              Pediyatrik hastalar

              Yukarıda bahsedilen artropati (artralji, artrit) insidansı, yetişkinler için yapılan çalışmalardan elde edilen verilere refere etmektedir. Çocuklarda, yaygın olarak artropati meydana gelmektedir (Bkz. Bölüm 4.4).

              Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

              Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

              4.9. Doz aşımı ve tedavisi

              12 g'lık doz aşımının hafif toksisite semptomlarına yol açtığı bildirilmiştir. 16 g'lık akut doz aşımının, akut böbrek yetmezliğine neden olduğu bildirilmiştir.

              Doz aşımındaki semptomlar baş dönmesi, tremor, baş ağrısı, yorgunluk, nöbetler, halüsinasyonlar, konfüzyon, abdominal rahatsızlık, renal ve hepatik bozukluğun yanı sıra kristalüri ve hematüriden oluşur. Geri döndürülebilir renal toksisite bildirilmiştir.

              Rutin acil durum aksiyonları dışında, medikal karbon uygulaması gibi acil durum önlemlerinin dışında kristalürinin önlenebilmesi için gerekirse idrar pH'si ve asitliği de dahil olmak üzere böbrek işlevinin izlenmesi tavsiye edilmektedir. Hastaya bol sıvı verilmelidir. Kalsiyum veya magnezyum içeren antiasitler, aşırı dozlarda siprofloksasinin emilimini azaltabilir.

              Hemodiyaliz veya peritonal diyaliz ile sadece az miktarda (< % 10) siprofloksasin elimine edilir. Doz aşımı durumunda, semptomatik tedavi uygulanmalıdır. QT aralığında uzama ihtimalinden dolayı EKG izlemi yapılmalıdır.

              Astım Astım Astımlı kişilerin akciğerlerindeki hava boruları (bronşlar) hassastır. Bu kişiler belirli tetikleyici faktörlere maruz kaldıklarında, hava boruları nefes almalarını güçleştirecek şekilde daralır. Tiroid Kanseri Tiroid Kanseri En sık görülen tiroid kanseri türü olan papiller tiroid kanseri, tüm tiroid kanserlerinin yaklaşık %70'ini oluşturur.