COFACT 20 ml IV enj. için çöz. içeren flakon Klinik Özellikler

Koagulasyon Faktor Kompleksi }

Kan ve Kan Yapıcı Organlar > K Vitamini ve Diğer Hemostatikler > Pıhtılaşma Faktör 2,7,9 ve 10
Centurion Pharma İlaç Sanayi ve Tic.Ltd.Şti. | 20 May  2011

4.1. Terapötik endikasyonlar

COFACT aşağıdaki durumlar için kullanılmaktadır:

- Konjenital faktör II (protrombin), faktör VII (prokonvertin), faktör IX (hemofili B, Christmas Disease) ve faktör X (Stuart-Prower faktörü) eksikliği;

- Mevcut klinik koşullardan ötürü K1 vitamini etkisinin beklenemeyeceği kumarin türevlerinin aşırı dozda kullanılması durumlarında, (örneğin: beyin kanaması)

- Yukarıda belirtilen koagülasyon faktörü yetersizlikleriyle seyreden ve geçici olarak düzeltilmesi gereken karaciğer hastalığı (kanama nedeniyle hepatik koma tehlikesi olan durumlar veya akut cerrahi müdahale gerektiren durumlar gibi).

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

Pozoloji:

Doz, pıhtılaşma faktörlerinin eksikliğinin şiddetine veya kapsadığı faktörlere, hastanın klinik durumuna ve kilosuna bağlıdır. Aynı zamanda uygulanmakta olan pıhtılaşma faktörlerinin yarı ömürleri de dikkate alınmalıdır. Söz konusu pıhtılaşma faktörünün başlangıç seviyesinin %50’sine düştüğü bu süre, büyük değişiklikler gösterir. Aşağıdaki değerler literatürde verilmiştir: faktör II 40-60 saat, faktör VII 4-6 saat, faktör IX 18-25 saat ve faktör X 30-60 saat. Optimum kontrol için hastanın kanında bulunan ilgili koagülasyon faktörü veya faktörlerinin ve/veya protrombin süresinin belirlenmesi gerekir.

Hemofili B hastalarında

Hemofili B tedavisinde, vücut ağırlığı kilogramı başına 1 IU faktör IX dozunun, kandaki faktör IX seviyesini 0.008 IU/mL (normal seviyenin %0.8’i) yükseltmesi beklenir. Hafif kanamaların tedavisinde (diş etleri veya burun kanamaları, kas veya eklem boşluklarındaki kanamalar) faktör IX konsantrasyonu en az 0.3 IU/mL’ye (normal seviyenin %30’u)yükselmelidir. Ön kol, kalça ve iliopsoasdaki kas kanamaları gibi ağır kanamalarda, kanama belirtileri olmaksızın ortaya çıkan şiddetli akut, açıklanamayan ağrılarda ve travmada, en azından 0.5 IU/mL (normal seviyenin %50’si) düzeyine ulaşılmalıdır. Cerrahi operasyonlarda ve hayati tehlike arz eden kanamalarda (kafa yaralanmaları, sindirim kanalında akut kanama, kanamalı şiddetli travmalar) konsantrasyon yaklaşık 1.0 IU/mL (normal seviyenin %100’ü) seviyesine yükseltilmelidir. Bu seviye, cerrahi müdahale sonrasında da uzun bir süre için en azından 0.5 IU/mL (normal seviyenin %50’si) değerinde tutulmalıdır. Bu, hastanın kanında faktör IX konsantrasyonunun düzenli olarak izlenmesini gerektirir.

Faktör VII yetersizliğinde

Faktör VII yetersizliği olan hastaların tedavisinde, vücut ağırlığı kilogramı başına 1 IU faktör VII dozu kullanıldığında, kandaki faktör VII’nin yaklaşık 0.02 IU/mL, yani normal düzeyin %2 si kadar bir artış beklenebilir. Faktör VII’nin yarı ömrü çok kısadır; bu nedenle bu tip durumlarda yüksek doz uygulanmalıdır ve uygulamayı takiben tromboz veya yaygın damar içi pıhtılaşma oluşabileceği göz önüne alınmalıdır.

Faktör II ve faktör X yetersizliğinde

Vücut ağırlığı kilogramı başına 1 IU faktör II veya faktör X dozunda, hastanın kanında söz konusu faktörde yaklaşık 0.015 IU/mL artış görülmesi beklenebilir. Bu, plazma faktör II veya faktör X aktivitesinin, normal seviyeye göre %1.5 artmasına neden olur.

Aşırı dozda kumarin kullanımı

Uzun etkili kumarin türevlerinden kaynaklanan kanamaların tedavisinde, kumarin türevinin etki süresinin COFACT etki süresinden daha uzun olduğu dikkate alınmalıdır. Doz belirlenirken, konsantrasyondaki Faktör VII içeriğinin nisbeten düşük olduğu dikkate alınmalıdır (etikette belirtilmektedir). Protrombin kompleksi infüze edildikten kısa bir süre sonra normal seviyelere ulaşılsa bile, düzenli aralıklarla protrombin zamanının izlenmesi veya Uluslararası Normalize Edilmiş Oranlarla (TT/INR) Trombotest kullanılması da gereklidir.

Uygulama sıklığı ve süresi:

Önerilen dozlar aşağıda belirtilmiştir:

1. Kanama belirtisi olmaması veya orta şiddette bir kanama durumunda: a. Kumarin türevi uygulaması azaltılır.

b. Muhtemelen 1-2 mg K1 vitamini oral yolla verilir; sindirim kanalında kanama durumunda deri altına 1-10 mg K1 vitamini uygulanır; şok durumunda 1-10 mg K1 vitamini intravenöz olarak (1 mL/dakika) verilir.

2. Şiddetli, hayati tehlike yaratan kanama:

a. Kumarin türevi uygulanmasına geçici olarak son verilir,

b. Deri altından 10 mg K1 vitamini uygulanır; şok durumunda intravenöz olarak 1 mL/dak uygulanır.

c.1. COFACT (doz için çizelgeye bakınız)

c.2. Aşırı kan kaybı durumunda, taze dondurulmuş plazma

3. Acil cerrahi müdahaleler:

a. Kumarin türevini uygulaması geçici olarak bırakılır

b. Deri altına 10 mg K1 vitamini uygulanması yapılır, şok durumunda intravenöz uygulanır (1 mL/dak)

c. COFACT (doz için çizelgeye bakınız)

4. Acil olmayan cerrahi müdahaleler:

a. Kumarin türevi miktarı azaltılır

b. Oral yolla 1-2 mg K1 vitamini verilir.

İstenen TT seviyesi belirlenmelidir. Aşağıdaki çizelgeler örnek olarak verilen iki durumu göstermektedir. 1. çizelgede hedeflenen TT seviyesi %15 olarak kabul edilmiştir. Bu TT seviyesi, akut kanamalar (sindirim veya ürogenital kanal kanamalarında) ve aynı zamanda kumarin türevine iyi stabilize olmuş, ancak bir operasyona ihtiyaç duyan hasta (endoskopi, diş çekimi) için de gereklidir. Çizelge 2 de, %30 TT seviyesi istendiği durum verilmektedir, örneğin hayati tehlike yaratan kanamalar (CVA) ve cerrahi müdahaleler.

COFACT dozu 10 mL ’lik flakonlar için verilmiştir.

Çizelge 1: TT %15 ve INR 2.1

TT

%3

%4

%5

%6

%7

%8

%9

%10

INR

7.5

5.9

4.8

4.2

3.6

3.3

3

2.8

50 kg

4

4

4

3

3

3

2

2

60 kg

5

5

4

4

3

3

3

2

70 kg

6

5

5

5

4

4

3

3

80 kg

6

6

6

5

5

4

4

3

90 kg

6

6

6

6

5

5

4

3

100 kg

6

6

6

6

6

5

4

4

Çizelge 2:

TT %30 ve INR 1.47

TT

%3

%4

%5

%6

%7

%8

%9

%10

INR

7.5

5.9

4.8

4.2

3.6

3.3

3.0

2.8

50 kg

6

6

6

5

5

5

4

4

60 kg

8

7

7

6

6

6

5

5

70 kg

9

8

8

7

7

7

6

6

80 kg

10

10

9

9

9

8

8

7

90 kg

10

10

10

9

9

9

8

8

100 kg

10

10

10

10

10

9

9

8

Uygulama şekli:

1. Sulandırılarak hazırlanan ürün enjektör ile flakondan çekilir.

2. Sulandırılarak hazırlanan ürün hastaya i.v. olarak uygulanmalıdır.

3. Sulandırılarak hazırlanan ürünün yaklaşık olarak dakikada 2 mL hızında verilmesi önerilir.

COFACT’ın uygulama için hazırlanması Sulandırma

Kurutulmuş protein fraksiyonu belirtilen hacimde enjeksiyonluk suyla sulandırılmalıdır. Ürün sulandırılmadan önce oda sıcaklığına (15-25°C) getirilmelidir. Transfer iğnesini kullanma prosedürü

1. Her iki flakonun plastik koruyucu kapakları kaldırılır.

2. Her iki flakonun kapak yüzeyleri %70 alkolle ıslatılan gazlı bezle dezenfekte edilir.

3. Transfer iğnesinin bir ucundaki koruyucu çıkarılır ve enjeksiyonluk su içeren flakonun kapağına batırılır. Daha sonra transfer iğnesinin diğer ucundaki koruyucu kaldırılır. Çözücü içeren flakon baş aşağı duruma getirilir, ucu boş olan iğne, toz içeren flakona batırılır.

4. Ürünün bulunduğu flakondaki düşük basınç enjeksiyonluk suyun flakona geçişini sağlayacaktır. Öneri: Enjeksiyonluk su transfer edilirken toz içeren flakon yana eğilerek, çözücünün ürün flakonunun yanlarını yıkaması sağlanır. Böylece ürün daha hızlı çözünür. Transfer tamamlandıktan sonra boş flakon ve transfer iğnesi tek bir hareketle çıkartılır.

Çözünmeyi hızlandırmak için flakon hafifçe kendi etrafında döndürülebilir ve, eğer gerekirse, 30°C’ye kadar ısıtılabilir. Flakon asla çalkalanmamalı veya flakonun sıcaklığı 37°C’yi aşmamalıdır. Eğer flakon su banyosunda ısıtılırsa, suyla koruyucu kapağın ve/veya kauçuk tıpanın temas etmemesine dikkat edilmelidir.

Ürün 10 dk. içerisinde çözdürülmelidir ve mavimsi bir çözelti oluşmalıdır. Plazma proteini

seruloplazminin varlığı çözeltiye mavimsi renk verir.

Eğer flakonun bir kısmı kullanılmışsa, kalan kısım atılmalıdır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek / Karaciğer yetmezliği:

Böbrek ve karaciğer yetmezliği olan hastalarda minimum konsantrasyonda ve pratik olarak mümkün en yavaş infüzyon hızıyla uygulanmalıdır.
Pediyatrik popülasyon:

Çocuklarda, doz vücut ağırlığına göre ayarlanılarak kullanılabilir. İnfüzyon hızı yavaş olmalıdır. 6 yaşından küçük çocuklarda COFACT kullanımına dair yeterli veriler bulunmamaktadır.

Geriyatrik popülasyon:

65’inden yaşlılarda doz ayarlaması ve minimum infüzyon hızıyla uygulama gereklidir.

4.3. Kontrendikasyonlar

Bir veya birden fazla aktif maddeye veya yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı hassasiyet.

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

COFACT hemofili A hastaları üzerinde etkili değildir (faktör VIII yetersizliği). Bu nedenle uygulama öncesinde hastanın ne tür hemofilisi olduğunu bilmek gerekir. Ancak bazı durumlarda protrombin kompleksi, Faktör VIII’e karşı antikor geliştiren hemofili A hastaları için kullanılır. Bu tedavi, özellikle bu tür hastaların tedavisinde uzmanlaşmış merkezlerde uygulanmalıdır.

Protrombin kompleksi konsantreleri, yaygın damar içi pıhtılaşma, trombo-embolik komplikasyonlar ve miyokard enfarktüsü ile ilişkili bulunmaktadır. Bu nedenle koroner kalp hastalığı, karaciğer hastalığı olan hastalarda, ameliyat sonrası hastalarda, yeni doğanlarda ve yüksek tromboz veya yaygın damar içi pıhtılaşma riski taşıyan hastalarda tedavi hususunda dikkatli olunmalıdır. Bu hastalarda uygulamanın potansiyel yararı, yukarıda belirtilen risklere göre hesaplanmalıdır.

Hastanın klinik durumu nedeniyle Vitamin K etkisinin bilinemeyeceği durumlarda kumarin türevlerinin ciddi aşırı dozlarının tedavisinde COFACT kullanılırsa, tedavi ile birlikte K1 vitamini de mutlaka verilmelidir

Pıhtılaşma faktörleri II, VII, IX ve X’un düşük konsantrasyonlarının geçici olarak düzeltilmesi için COFACT’ın kullanıldığı karaciğer hastalıklarında, aynı zamanda diğer pıhtılaşma faktörleri (örneğin faktör V) ve pıhtılaşma sisteminin serin proteaz inhibitörleri (örneğin antitrombin III) de yetersiz olabilir. Bu durumlarda hastaya ayrıca taze donmuş plazma da verilmesi önerilir.

Daha önce kan ve kan ürünü uygulaması sırasında atipik reaksiyonlar gösteren hastalarda anaflaktik reaksiyon görülebilir. Bu hastalar bu ürün veya diğer kan ürünleri ile tedavi edilmemelidir. Acil bir nedenle bundan kaçınılamıyorsa, ürün, sıkı bir klinik kontrol altında uygulanmalıdır.

Anafilaktik veya anafilaktoid reaksiyon oluşması durumunda uygulama derhal durdurulmalıdır. Şok durumunda, şok tedavisinin geçerli tıbbi işlemler uygulanmalıdır.

Ürün tamamen çözünmemişse veya bir pıhtı oluşmuşsa, ürün kullanılmamalıdır.

İnsan kanından ya da plazmasından hazırlanan ilaçların uygulanmasında, enfeksiyon ajanlarının bulaşmasıyla ortaya çıkabilecek bulaşıcı hastalıklar tam olarak önlenemez. Bu durum yapısı halen tam olarak bilinmeyen patojenler için de geçerlidir.

Bununla birlikte, bulaşıcı ajanların bulaşma riski aşağıdaki şekilde azaltılır:

• Donörler tıbbi kontrolden geçilerek seçilir, her bir bağış ve plazma havuzu HBsAg ve HIV ve HCV antikorları açısından kontrol edilir.

• Plazma havuzları HCV genomik materyali açısından test edilir.

Model virüsler kullanılarak valide edilmiş inaktivasyon/uzaklaştırma prosedürleri üretim sürecine dahil edilir. Bu prosedürlerin HIV, HCV, HBV, HAV ve parvovirüs B19 için etkili olduğu kabul edilmektedir.

Bu ürün insan kanından elde edildiğinden, virüsler gibi enfeksiyöz ajanların ve teorik olarak Creutzfeldt-Jacob (CJD) hastalığı ajanlarının bulaşma riskini taşıyabilir. Hekim bu ürünün riskleri ve yararları hakkında hastaya bilgi vermelidir.

Bu tıbbi ürün, maksimum tek doz için 1 mmol (23 mg)’den az sodyum ihtiva eder. Bu durum kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar için göz önünde bulundurulmalıdır.

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

COFACT, kumarin türevlerinin etkisini antagonize eder. COFACT’ın oral antikoagülanlar (kumarin türevleri) dışındaki ilaçlarla etkileşmesi bilinmemektedir.

4.6. Gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye

Gebelik kategorisi: C

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / doğum kontrolü (kontrasepsiyon)

COFACT’ın, çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda kullanımına ilişkin özel bir öneri veya, tedavi sırasında veya sonrasında doğum kontrolünün gerekli olduğuna dair herhangi bir bilgi söz konusu değildir.
Gebelik dönemi

COFACT’ın gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.

Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / ve-veya / embriyonal / fetal gelişim / ve-

veya / doğum / ve-veya / doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir

(bkz. Kısım 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

COFACT gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

Laktasyon dönemi

COFACT’ın anne sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. COFACT’ın süt ile atılımı hayvanlar üzerinde araştırılmamıştır. Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına ya da COFACT tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına/tedaviden kaçınılıp kaçınılmayacağına ilişkin karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası ve COFACT tedavisinin emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır.
Üreme yeteneği / fertilite

Hayvan üreme çalışmaları yürütülmemiştir. İnsanlardaki üreme yeteneği / fertiliteyi etkileyip etkilemediği bilinmemektedir.

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Araç veya makine kullanma becerisini etkileyebileceğine ilişkin herhangi bir veri yoktur.

4.8. İstenmeyen Etkiler

Faktör IX içeren ürünlerin intravenöz uygulamasında aşağıdaki yan etkiler bildirilmiştir: Şu terimler ve sıklık dereceleri kullanılmıştır: Çok yaygın (>1/10), yaygın (>1/100 ila <1/10),yaygın olmayan (>1/1,000 ila <1/100), seyrek (>1/10,000 ila <1/1,000); çok seyrek(<1/10,000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Genel bozukluklar:

Yaygın: Titreme, bas ağrısı, ateş, kusma, bulantı, halsizlik, yüzde kızarıklık

Yaygın olmayan: Alerjik reaksiyonlar, artralji, kan basıncı düşmesi ve orta şiddette bel ağrısı.

Kalp damar sistemi hastalıkları:

Yaygın: Kan basıncında ani düşme, taşikardi.

Yaygın olmayan: Miyokard infarktüsü, inme, pulmoner emboli ve derin ven

trombozu gibi tromboembolik reaksiyonlar.
Uygulamayla ilgili rahatsızlıklar:

Seyrek: Enjeksiyon uygulanan bölgede yanma ve ağrı gibi geçici deri

reaksiyonları.
Psikiyatrik bozukluklar:
Yaygın olmayan: Anksiyete.
Sinir sistemi hastalıkları:
Çok yaygın: Baş ağrısı.

Yaygın: Baş dönmesi, migren.

Yaygın olmayan: Amnezi, yanma hissi, konuşma bozukluğu, tat alma duyusunda değişiklik, uykusuzluk.

Göz hastalıkları:

Yaygın olmayan: Konjonktivit, gözde ağrı, göz kapaklarında şişme.
Kulak ve labirent hastalıkları:

Yaygın: Vertigo.

Yaygın olmayan: Orta kulak akıntısı.
Kalp hastalıkları:
Yaygın: Taşikardi.

Damar hastalıkları:

Yaygın: Ateş basması, hipertansiyon.

Yaygın olmayan: Periferik bölgelerde soğukluk hissi, flebit.

Solunum sistemi, toraks ve mediasten hastalıkları:

Yaygın: Öksürük, burun akıntısı.

Yaygın olmayan: Astım, burun tıkanıklığı, orofaringeal ödem, faringolaringeal ağrı.
Mide-barsak sistemi hastalıkları:
Yaygın: İshal, bulantı, kusma.

Deri ve cilt altı dokunun hastalıkları:

Yaygın: Kaşıntı, döküntü, kurdeşen

Yaygın olmayan: Anjionörotik ödem, akut ürtiker, soğuk terleme, konfüzyon,

dermatit, eritamatoz döküntü, pruritik döküntü.
Kas iskelet sistemi ve yumuşak doku hastalıkları:

Yaygın: Sırt ağrısı, kas ağrısı, ekstremitelerde ağrı.

Yaygın olmayan: Kas spazmları.

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesi ile ilişkili rahatsızlıklar:

Çok yaygın: Pireksi.

Yaygın: Yorgunluk, grip benzeri hastalık, infüzyon yerinde ağrı, infüzyon

yerinde şişme, sertlik.
Laboratuar bulguları:
Yaygın: Vücut ısısında artma.

Yaygın olmayan: Kan kolestrolünde artma, kan kreatinin düzeylerinin yükselmesi, kan üre düzeyinin yükselmesi, hematokritte düşme, eritrositopeni, solunum hızının artması, lökopeni.

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

COFACT’ın aşırı dozda kullanımının prevalensi ve semptomlarına ilişkin bir veri bulunmamaktadır. Ürünün özellikleri esas alındığında, çok yüksek doz (örneğin hemofili B hastalarının operasyonu durumunda) ve aşırı doz alımında, trombojenik etkiler oluşması beklenebilir.

Gıda Alerjisi Gıda Alerjisi Her yıl milyonlarca insan yiyeceklere alerji gösteriyor. Omurilik zedelenmeleri Omurilik zedelenmeleri Omurilik zedelenmesini takip eden birkaç gün içinde, hiçkimse hasarin ne kadar olacagini tahmin edemez. Buradaki sorun, omuriligin herhangi bir zedelenmesinden hemen sonra, bir omurilik sokunun olusmasidir.