CONVULEX 500 mg 60 kapsül Formülü
Her kapsül 500 mg Valproik asit (dipropilasetikasit) içermektedir. Boya maddeleri: Kırmızı demir oksit, Titanyum dioksit
Epilepsi:
Primer jeneralize nöbetler ve jeneralize epilepsiler
Nöbet tipleri:
Absanslar
Myoklonik nöbetler
Primer jeneralize tonik-klonik nöbetler
İnfantil spazmlar
Epileptik sendromlar
Absans epilepsi
Juvenil myoklonik epilepsi (Janz sendromu)
Fotosensitif epilepsiler
Uyanıklık jeneralize tonik-klonik nöbetli epilepsiler
Lennox-gastaut sendromu
West sendromu
Fokal (parsiyel) nöbetler ve epilepsiler, sekonder jeneralizeli veya degil
Bipolar bozukluk:
Bipolar (manik depresif) bozuklukla iliskili maninin profilaksi ve tedavisinde.
Migren:
Hepatotoksisite: Valproik asit ve türevlerini alan bazı hastalarda ölümle sonuçlanan karaciğer yetmezliği ortaya çıkmıştır. İki yaş altındaki çocuklarda, özellikle birden fazla antikonvülsan alanlarda, konjenital metabolik bozuklukları olanlarda, zeka geriliği ile birlikte ağır nöbet bozukluğu olanlarda ve organik beyin hastalığı olanlarda fatal karaciğer toksisite gelişme riski yüksektir. Bu hasta grubunda Convulex kullanıldığında, aşırı dikkatle ve tek bir ajan olarak kullanılmalıdır. Tedavinin yararları, risklere göre ağır basmalıdır. Bu yaş grubunun üstünde epilepsideki deneyim, fatal hepatotoksisite sıklığının yaşlı hastalar grubunda giderek önemli ölçüde azaldığını göstermektedir. Bu durum genellikle tedavinin ilk altı ayı içinde ortaya çıkmaktadır, ciddi veya fatal hepatotoksisite, hastalık hali, zayıflık, letarji, yüzde ödem, iştahsızlık ve kusma gibi özgül olmayan belirtilerle kendini gösterebilir. Epilepsili hastalarda nöbet kontrolü kaybı da ortaya çıkabilir. Bu semptomlar için hastalar yakından izlenmelidir. Karaciğer fonksiyon testleri, tedaviden önce ve daha sonra özellikle de tedavinin ilk altı ayı esnasında sık aralarla tekrarlanmalıdır. Teratojenite Valproik asit nöral tüb defektleri gibi (ör. Spina bifida) teratojenik etkiler oluşturabilir. Buna göre çocuk doğurma çağındaki kadınlarda Convulex kapsüllerin kullanımı, yararın fetusa vereceği zarar riskinden üstün olmamasını gerektirmektedir. Bu özellikle kalıcı hasar veya ölüm riski ile genellikle ilişkili olmayan (migren gibi) spontan şekilde geri dönüşümlü olduğu düşünülen durumların tedavisinde önemlidir. Pankreatit Yaşamı tehdit eden pankreatit vakaları valproik asit alan, hem çocuklarda hem de erişkinlerde bildirilmiştir. Vakaların bazıları başlangıçtaki semptomların hızla ölüme ilerlediği hemorajik olarak tanımlanmıştır. Vakalar, kulllanıma başlandıktan hemen sonra bildirildiği gibi, birkaç yıllık tedaviden sonra da bildirilmiştir. Karın ağrısı, bulantı, kusma ve/veya anoreksi derhal tıbbi değerlendirme gerektiren pankreatitin semptomları olabileceğinden hastalar ve bakıcıları uyarılmalıdırlar. Pankreatit teşhis edilirse valproik asit kesilmelidir. Altta yatan tıbbi durumun klinik olarak endike olduğu şekilde alternatif tedavisi başlatılmalıdır. Diabetik hastalar: Valproik asit, kısmen keton cisimcikleri şeklinde, temel olarak böbrekler yoluyla atılmaktadır: bu da olası diabetik kişilerde yapılan idrar testinde yalancı pozitif sonuçlar verebilir. Yaşlılarda sedasyon: Valproik asit alan hastaların anlamlı olarak büyük bir kısmı uyku hali göstermiştir. Uyku hali gözlenen hastaların bazıları iştahsızlık ve kilo kaybı ile birlikteydi. Bu hastalarda başlangıçta albümin düzeylerinin daha düşük olduğu, valproik asit klerensinin daha yavaş olduğu ve daha yüksek BUN değerlerine sahip oldukları görülmüştür. Bu nedenle yaşlılarda, beslenme ve sıvı alınımına daha fazla dikkat edilerek, doz artırımı çok daha yavaş yapılmalıdır. Aşırı uyku hali veya yiyecek ve sıvı alımı azalmış hastalarda doz azaltılması veya ilacın kesilmesi düşünülmelidir. Trombositopeni Yükselmiş karaciğer enzimleri ve trombositopeni dozla ilişkili olabilir. Hastalardaki trombositopeninin, toplam valproik asit konsantrasyonunun kadınlarda 110 µg/ml’nin erkeklerde 135 µg/ml’nin üzerinde anlamlı bir şekilde arttığı görünmektedir. Buna göre doz ayarlaması gerekebilir veya tedavi sonlandırılabilir.
Gebelik ve laktasyonda kullanım: Hepatik:
Karaciğer fonksiyon bozukluğu, ölümlerle sonuçlanan karaciğer yetmezliği dahil, valproik asit veya sodyum valproat içeren tedavi gören hastalarda ortaya çıkmıştır. En riskli hastalar çocuklardır, özellikle üç yaşın altındaki ve doğumsal metabolik veya dejeneratif bozuklukları, organik beyin hastalığı veya zeka geriliği ile ilişkili ağır nöbet bozuklukları olanlarda. Sıklıkla tedavinin ilk altı ayı esnasında, özellikle de 2.-12.haftalar arasında ortaya çıkmıştır ve genellikle birden fazla antikonvülsan tedavi kullanılmaktadır. Bu grup hastalarda monoterapi tercih edilmektedir. Karaciğer yetmezliğinin erken döneminde, klinik semptomlar laboratuvar araştırmalarından daha fazla yardımcıdır. Ağır veya fatal hepatotoksisite, nöbet kontrolü kaybı, keyifsizlik, zayıflık, letarji, ödem, anoreksi, kusma, karın ağrısı, sersemlik, sarılık gibi genellikle ani başlangıçlı, nonspesifik semptomlar şeklinde görülür. Bunlar ilacın hemen kesilmesi için birer göstergedir. Hastalara, bu tür herhangi bir bulguyu doktoruna bildirmeleri söylenmelidir. Valproik asit tedavisi sırasında yükselmiş karaciğer enzimleri nisbeten sıktır ve genellikle geçicidir ya da dozaj azaltılmasına yanıt verir. Böyle biyokimyasal anormallik gösteren hastalar, klinik olarak tekrar değerlendirilmelidir ve protrombin zamanı gibi karaciğer fonksiyon testleri, bunlar normale dönünceye kadar izlenmelidir. Ancak, özellikle diğer bağlantılı anormalliklerle ilişkili anormal bir şekilde uzamış protrombin zamanı, tedavinin kesilmesini gerektirir. Aynı metabolik yolu kullandıkları için, birlikte kullanılan salisilat varsa kesilmelidir. Metabolik:
Karaciğer fonksiyon testlerinde değişiklik olmaksızın hiperamonyemi ortaya çıkabilir. Tek başına ve orta derecede bir amonyemi ortaya çıkabilir, genellikle geçicidir ve tedavinin kesilmesine neden olmaz. Ancak, klinik olarak kusma, ataksi ve bilinç bulanıklığında artma şeklinde bulunabilir. Bu semptomlar görülürse Convulex kesilmelidir. Ödem nadiren bildirilmiştir. Anormal üre siklusundan şüphelenildiğinde (ornitin transkarbamilaz eksikliği), tedavi öncesi amonyak düzeyleri ölçülmelidir.
Pankreatik: Valproik asid veya sodyum valproat alan hastalarda genellikle tedavinin ilk altı ayı içinde nadir olarak ölümcül olabilen, pankreatit raporları olmuştur. Akut abdominal ağrıları olan hastaların serum amilaz tayini yapılmalıdır: eğer bu düzeyler yükselmişse, tedavi kesilmelidir.
Hematolojik: Valproik asid, trombosit agregasyonunun ikinci b Bireysel olarak dozaj ayarlanması için Convulex’in farklı formları ve dozları mevcuttur. Epilepsi: Bir kural olarak, günlük doz günde birkaç doza bölünmelidir. Valproik asitle monoterapi sırasında toplam günlük doz akşamları tek doz şeklinde de uygulanabilir (maksimum doz 15 mg/kg/gün’e kadar). Günlük doz gereksinimi yaşa ve vücüt agırlığına göre değisir. Optimum doz esas olarak nöbet kontrolü ile tayin edilir; plazma düzeyinin rutin ölçümü umumiyetle gerekli değildir. Plazma düzeyi izlenmesi eğer yetersiz nöbet kontrolü varsa veya yan etkilerden şüpheleniliyorsa yararlı olabilir (5.2 Farmakokinetik Özelliklere bakınız). Monoterapi: Yetiskinler: Baslangıç dozu günlük 600 mg’dır (5-10 mg/kg vücut agırlıgı), bu doz 3-7 günlük aralarla 5-10 mg/kg olmak üzere, hasta nöbetsiz kalıncaya kadar kademeli olarak artırılır. Eğer bu doz aralığı içinde yeterli nöbet kontrolüne ulaşılamazsa doz günde 2500 mg’a kadar arttırılabilir. Çocuklar: Baslangıç dozu vücut ağırlığına göre 10-20 mg/kg/gün’dür, bu doz 3-7 günlük aralarla 5-10 mg/kg olmak üzere, hasta nöbetsi
Birçok diğer ilaç gibi, valproik asit de, nöroleptiklerin, monoaminoksidaz inhibitörlerinin ve diğer antidepresanların etkilerini güçlendirebilir. Valproik asidin enzim indükleyici etkisi, diğer bazı antikonvülsanlarınkinden daha azdır ve oral kontraseptif ajanlarla bir sorun teşkil etmez. Antikoagülanlarla ve antikoagülan özelliği olan ürünlerle ( salisilatlar ve varfarin gibi) uygulamada dikkat edilmelidir. Asetilsalisilik asid, plazma proteinlerine bağlanma yerinde valproik asitle yer değiştirebilir ve daha yüksek serbest valproik asit düzeylerine neden olur. Valproik asit, varfarinin proteinlere bağlanmasını azaltabilir, fakat klinik olarak önemli etkilere yol açmayabilir. Fenitoin düzeyleri, valproik asit tarafından etkilenebilir ve bunların plazma düzeyleri izlenmelidir; toplam düzeylerde bir başlangıç azalmasını takiben, özellikle serbest formu artabilir. Valproik asit, lamotrijin metabolizmasını inhibe edebilir ve dozaj ayarlanmalıdır (lamotrijin dozajı azalmıştır). Diğer antikonvulsanlarla birlikte kullanıldığında dozaj ayarlaması gerekebilir. Simetidinin (fakat ranitidin değil) ve eritromisinin valproik asit yarı ömrünü uzatabildiğine ve valproik asit klerensini azaltabileceğine ve ayrıca meflokinin valproik asit serum düzeylerini azaltabileceğine dair bulgular vardır. Valproik asit emilimi kolestiramin varlığında azalabilir.
Depresyonu Anlamak
Depresyon farklı kişileri farklı biçimlerde etkiler. Duygusal veya fiziksel
olmak üzere geniş alanda belirtilere sebep olabilir.Depresyona neler sebep olur?
Diyabet Hastalığı
Diyabet, insülin hormonu ile ilgili problemlerden kaynaklanan bir hastalıktır.
İnme
İnme, beynin hasar görmesinin sonucudur. Bu hasar, beynin bir kısmındaki ya bir kanama
ya da akut kan eksikliği nedeniyle o kısmın geçici ya da kalıcı olarak işlevini yapamamasına
yol açar.
Geri Ödeme Kodu | A02002 |
Satış Fiyatı | 135.27 TL [ 6 Eylül 2024 ] |
Önceki Satış Fiyatı | 135.27 TL [ 29 Ağustos 2024 ] |
Original / Jenerik | Jenerik İlaç |
Reçete Durumu | Normal Reçeteli bir ilaçdır. |
Barkodu | 8699510190404 |
Etkin Madde | Valproik Asit |
ATC Kodu | N03AG01 |
Sinir Sistemi > Antiepileptikler > Valproik Asit |
İthal ( ref. ülke : Yunanistan ) ve Beşeri bir ilaçdır. |
İLAÇ EŞDEĞERLERİ
Eşdeğer İlaç Adı | Barkodu | İlaç Fiyatı |
---|---|---|
DEPAKIN | 8699809132771 | |
DEPALEX | 8699514030324 | 98.27TL |
Diğer Eşdeğer İlaçlar |