Aset İlaçları CRUTER 100 mg 20 film tablet KUBFarmakolojik Özellikler

CRUTER 100 mg 20 film tablet Farmakolojik Özellikler

Sefpodoksim Proksetil }

5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: 3. Kuşak Sefalosporinler

ATC kodu: J01DD13

Sefpodoksim, sefpodoksim proksetil’in barsaklarda bir ester grubu çıkarılması ile meydana gelmiş aktif bir metabolittir. Bakteriyel hücre duvarı sentezine engel olarak bakterileri öldürür. İlaç, bakteriyel hücre duvarındaki PBP1 ve PBP2 başta olmak üzere PBP penisilin bağlayıcı proteinlerine bağlanır. Böylece, hücre duvarı stabilitesinden sorumlu olan peptidoglikan sentezinde önemli rol oynayan transpeptidaz enzimini inhibe eder.

Mikrobiyoloji: Sefpodoksim geniş spektrumdaki Gram-pozitif ve Gram-negatif bakterilere karşı aktiftir. Beta laktamaz enzimlerinin varlığında stabildir ve sefalosporinlere karşıt etkisi vardır. Dolayısıyla beta laktamaz üretimi nedeniyle penisilinlere ve sefalosporinlere dirençli olan birçok organizma sefpodoksime duyarlı olabilir. Sefpodoksim belirli spektrumdaki beta laktamazlar tarafından inhibe edilebilir. Sefpodoksimin bakterisidal etkisi, hücre duvarı sentezini inhibe etmesinden kaynaklanır. Sefpodoksimin vücutta, in vitro ve klinik enfeksiyonlarda aşağıdaki mikroorganizmalara karşı aktif olduğu gösterilmiştir (Bknz. Endikasyonlar).

Aerobik Gram-pozitif mikroorganizmalar:

Staphylococcus aureus (penisilinaz üreten suşu dahil)

Not: Sefpodoksim, metisilin dirençli stafilokoklara (staphylococci) karşı inaktiftir.

Staphylococcus saprophyticus

Streptococcus pneumoniae (penisilin dirençli suşları hariç)

Streptococcus pyogenes

Aerobik Gram-negatif mikroorganizmalar:

Escherichia coli

Klebsiella pneumoniae

Proteus mirabilis

Haemophilus influenzae (beta laktamaz üreten suşu dahil)

Moraxella (Branhamella) catarrhalis

Neisseria gonorrhoeae (penisilinaz üreten suşları dahil)

Sefpodoksim, aşağıda belirtilmiş olan mikroorganizma izolatlarına karşı ≤2,0 mcg/mL değerinde minimum inhibisyon konsantrasyonları (MIC) sergilemiştir. Ancak yeterli kontrollü deneme bulunmaması nedeniyle bu organizmalara bağlı klinik enfeksiyonların sefpodoksimle tedavisinin güvenilirlik ve etkinliği saptanmamıştır. Bu mikroorganizmalar şunlardır:

Aerobik Gram-pozitif mikroorganizmalar: Streptococcus agalactiae, Streptococcus spp (C, F, G grupları). Not: Sefpodoksim enterokok (enterococci) karşısında inaktiftir.

Aerobik Gram-negatif mikroorganizmalar: Citrobacter diversus, Kliebsiella oxytoca, Proteus vulgaris, Providencia rettgeri, Haemophilus parainfluenzae. Not: Sefpodoksim çoğu Pseudomonas ve Enterobacter’e karşı inaktiftir.

Anaerobik Gram-pozitif mikroorganizmalar: Peptostreptococcus magnus.

  • 5.2. Farmakokinetik özellikler

    Emilim:

    Sefpodoksim proksetil kanda aktif sefpodoksim’i ortaya çıkarmak için, oral dozu takiben barsak epitelyumunda ester grubu çıkarılması reaksiyonuna uğrar. Biyoyararlanımı %50’dir ve yemekle beraber alındığında bu değer artabilir. Absorpsiyon, düşük gastrik asit seviyesinde azalabilir. Yemeklerle birlikte alındığında doruk plazma konsantrasyonlarına ulaşma süresi önemli oranda değişmez.

    Önerilen doz aralığında (100–400 mg) Tmaks yaklaşık olarak 2–3 saattir ve T1/2 2,09–2,84 saat arasında değişmektedir. Ortalama Cmaks 100 mg dozu için 1,4 mcg/mL, 200 mg dozu için 2,3 mcg/mL ve 400 mg dozu için 3,9 mcg/mL’dir. Normal böbrek fonksiyonu olan kişilerde 12 saatte bir 400 mg’a kadar alınan çoklu dozlarda birikim olmamıştır ve farmakokinetik parametreler önemli oranda değişmemiştir.

    Yetişkinlerde Tek Doz Alımından Sonra Meydana Gelen Sefpodoksim Plazma Seviyeleri (mcg/mL)

    Doz

    Oral Alımdan Sonra Geçen Zaman

    Sefpodoksim

    (eşdeğer)

    1 saat

    2 saat

    3 saat

    4 saat

    6 saat

    8 saat

    12 saat

    100 mg

    0,98

    1,4

    1,3

    1,0

    0,59

    0,29

    0,08

    200 mg

    1,5

    2,2

    2,2

    1,8

    1,2

    0,62

    0,18

    400 mg

    2,2

    3,7

    3,8

    3,3

    2,3

    1,3

    0,38

    Dağılım:

    Sefpodoksim’in proteinlere bağlanma oranı serumda %22–%33 ve plazmada %21– %29 arasında değişir. Plazma yarı ömrü yaklaşık 2–3 saattir ve bu süre böbrek fonksiyon zayıflamasıyla artabilir. Yetişkinlerde alınan dozdan sonra meydana gelen sefpodoksim plazma seviyeleri (mcg/mL) tablo halinde gösterilmiştir. Sefpodoksim, solunum ve genitoüriner yollarda, safrada, bademciklerde, akciğer dokusunda ve ciltte terapötik konsantrasyonlara ulaşır. Anne sütünde düşük konsantrasyonlarda gözlenmiştir.

    Biyotransformasyon:

    Sefpodoksim vücutta minimal metabolizmaya uğrar.

    Eliminasyon:

    Önerilen doz aralığında (100–400 mg) alınan sefpodoksimin yaklaşık olarak %29–33’ü değişmeden 12 saat içerisinde idrarla atılır. Ayrıca diyalizle de atılabilir.

    Hastalardaki karakteristik özellikler

    Böbrek Fonksiyonu azalan hastalar:  Orta ve şiddetli böbrek bozukluğu olan kişilerde

    (kreatinin klirensi <50 mL/dakika) sefpodoksimin eliminasyonu azalır. Hafif şiddetli böbrek bozukluğu olanlarda (kreatinin klirensi 50–80 mL/dakika) sefpodoksimin ortalama plazma yarı ömrü 3,5 saattir. Orta (kreatinin klirensi 30–49 mL/dakika) ya da şiddetli (kreatinin klirensi 5–29 mL/dakika) böbrek bozukluğu olan kişilerde, yarılanma ömrü sırasıyla 5,9 ve 9,8 saate artmıştır. Alınan dozun yaklaşık olarak %23’ü standart 3 saatlik hemodiyaliz prosedürü ile vücuttan atılmaktadır.

    Karaciğer Bozukluğu (Siroz) Olan Hastalar: Siroz olan kişilerde absorbsiyon azalmıştır ve eliminasyon değişmemiştir. Siroz hastalarının ortalama sefpodoksim T1/2 değeri ve böbrek klirensi sağlıklı kişilerle benzerdir. Sirozlu hastalarda karında su toplanması bu değerleri etkilememiştir. Bu hasta populasyonunda doz ayarı yapılmasına gerek yoktur.

    Yaşlı Hastalarda: Böbrek fonsiyonunda düşüş yoksa, yaşlı kişilerde doz ayarı yapılmasına gerek yoktur. Sağlıklı yaşlı kişilerde sefpodoksimin plazma yarı ömrü yaklaşık 4,2 saattir (buna karşılık gençlerde 3,3 saattir). 12 saatlik arayla alınan 400 mg’lık dozun %21’i genç idrarda saptanmıştır. Diğer farmakokinetik parametreler (Cmaks, EAA ve Tmaks) sağlıklı kişilerle benzerdir.

    • 5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

      Klinik öncesi güvenliliğine dair yeterli veri mevcut değildir.

      • 6.

        İnme İnme İnme, beynin hasar görmesinin sonucudur. Bu hasar, beynin bir kısmındaki ya bir kanama ya da akut kan eksikliği nedeniyle o kısmın geçici ya da kalıcı olarak işlevini yapamamasına yol açar. Mide Kanseri Mide Kanseri Mide kanseri genellikle mideyi tümüyle kaplayan ve mukus üretmekle görevli hücrelerde başlar. Bu kanser tipine adenokarsinom denir.