DIAMEPRID 4 mg 30 tablet {Mecom} Formülü
Mecom Sağlık Ürünleri San. ve Tic. A.Ş.[ İptal Firma ] | Güncelleme :25 Mayıs 2012
1.00 mg | Glimeprid | Tablet |
Kan şekeri düzeylerinin tek başına diyet, fiziksel egzersiz ve kilo kaybı ile yeterince kontrol edilemediği insüline bağımlı olmayan (tip II) diyabet olgularında kullanılır.
Glimeprid, insüline bağımlı diyabetin (tip I diyabet) (örneğin daha önce ketoasidoz hikayesi olan diyabetiklerin tedavisi için), diyabetik ketoasidozun veya diyabetik prekoma ya da komanın tedavisi için değildir. Glimeprid, diğer sülfonilürelere, diğer sülfonamidlere veya yardımcı maddelere karşı aşırı duyarlılığı olan hastalarda kullanılmamalıdır (aşırı duyarlılık reaksiyon riski). Ağır karaciğer yetmezliği olan hastalarda ve diyaliz hastalarında kullanılmasına ilişkin hiçbir deneyim kazanılmamıştır. Ciddi böbrek ya da karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda optimal metabolik kontrol sağlanıncaya kadar insülin tedavisine başlanması önerilmektedir. Gebelik ve laktasyon Gebelik kategorisi C’dir. Fetusa olası risklerden kaçınmak için glimeprid gebelik sırasında alınmamalıdır Gebe kalmayı planlayan hastalar hekimlerini bilgilendirmelidir. Böyle hastalarda insülin tedavisine başlanmalıdır. Glimeprid anne sütüne geçtiğinden bebeğe zarar verebilir. Bu nedenle emziren annelerde glimeprid kullanmamalıdır.
Optimal kan şekeri kontrolünü sağlamak için doğru beslenme, düzenli ve yeterli fiziksel egzersiz ve eğer gerekli ise kilo kaybı, en az düzenli glimeprid alımı kadar önemlidir. Yeterince düşürülmemiş kan şekerinin (hiperglisemi) klinik belirtileri, idrar yapma sıklığında artış, aşırı susama, ağız kuruluğu ve deri kuruması gibidir. Tedaviye başlarken hasta glimeprid'in etkileri, riskleri, diyet ve fiziksel egzersizle birlikte uygulandığındaki etkisi hakkında bilgilendirilmelidir. Tedavinin ilk haftalarında hipoglisemi riski artmış olabilir ve özellikle bu dönemde dikkatli izleme gerekmektedir. Hipoglisemiyi destekleyen faktörler - Hastanın iletişim isteksizliği ya da (yaşlı hastalarda daha sık olarak) yetersizliği, - Beslenme yetersizliği, düzensiz öğün aralıkları ve kaçırılan öğünler, - Fiziksel egzersiz ile karbonhidrat alımı arasındaki dengesizlik, - Diyette değişiklikler, - Alkol tüketimi özellikle de kaçırılan öğünlerle bir arada, - Böbrek fonksiyon bozukluğu, - Ciddi karaciğer fonksiyon bozukluğu, - Glimeprid doz aşımı, - Karbonhidrat metabolizmasını etkileyen kompanse edilmemiş belirli endokrin sistem bozuklukları, - Bazı ilaçlarla birlikte kullanıldığında oluşan ilaç etkileşmeleri (ilaç etkileşmeleri bölümüne bakınız). Bu tür faktörler ve hipoglisemik ataklar özellikle dikkatli takip gerektirdiğinden hekim bunlar hakkında bilgilendirilmelidir. Eğer hipoglisemi için bu tip risk faktörleri bulunuyorsa, glimeprid dozajını ya da tüm tedaviyi yeniden düzenlemek gerekli olabilir. Tedavi sırasında bir başka hastalık ortaya çıktığında ya da hastanın yaşam şekli değiştiğinde tedavinin yeniden düzenlenmesi gerekebilir. Hipoglisemi semptomları, yaşlılarda ve otonom nöropatili hastalarda ya da beta-bloker, klonidin, rezerpin, guanetidin veya diğer sempatolitik ilaçlarla birlikte tedavi gören hastalarda daha hafif olabilir veya hiç olmayabilir. Hipoglisemi, karbonhidrat alımı ile (glukoz veya şeker, örneğin kesmeşekeri, şekerli meyve suyu ve şekerli çay şeklinde) hemen hemen her zaman istenilen biçimde kontrol edilebilmektedir. Bu amaçla hastalar her zaman yanlarında minimum 20 gram glukoz taşımalıdır. Komplikasyonlardan kaçınmak için başka insanların yardımına gereksinim duyabilirler. Suni tatlandırıcılar hipoglisemiyi kontrol etmede etkisizdir. Diğer sülfonilürelerden bilindiği üzere başlangıçta alınan başarılı önlemlere rağmen hipoglisemi tekrar ortaya çıkabilir. Bu nedenle devamlı göz altında tutulmalıdır. Ağır hipoglisemi, ek olarak acil tedavi, bir hekim tarafından takip ve bazı durumlarda da hastanede tedavi gerektirir. Farklı hekimler tarafından tedavi gerektiğinde örneğin; bir kaza sonrasında hastaneye yatış, tatildeyken hastalanma gibi hasta diyabet durumu ve önceki tedavisi hakkında hekimi bilgilendirmelidir. Ayrıcalıklı stres durumlarında (örneğin travma, cerrahi, ateşli enfeksiyonlar) kan şeker kontrolü bozulabilir ve geçici olarak insüline başlamak gerekebilir. Glimeprid tedavisi sırasında, kan ve idrar glukoz düzeyleri düzenli olarak kontrol edilmeli, ek olarak glikozillenmiş hemoglobin oranı da izlenmelidir. Özellikle tedaviye başlarken veya tedaviyi değiştirdikten sonra ya da düzenli olarak glimeprid alınmadığında hipo veya hiperglisemiye bağlı olarak dikkat ve reaksiyon bozulabilir. Örneğin taşıt veya makine kullanımını etkileyebilir.Glimeprid ile kazanılmış deneyimlere ve diğer sülfonilürelere ait bilgilere dayanarak aşağıdaki advers etkiler gözönünde bulundurulmalıdır. Hipoglisemi Glimeprid'in kan şekerini düşürücü etkisinin bir sonucu olarak hipoglisemi ortaya çıkabilir ve de uzun sürebilir. Olası hipoglisemi semptomları arasında başağrısı, aşırı açlık, bulantı, kusma, halsizlik, uyku hali, uyku bozukluğu, huzursuzluk, saldırganlık, konsantrasyon bozukluğu, dikkat ve reaksiyonda bozulma, depresyon, konfüzyon, konuşma bozuklukları, afazi, görme bozuklukları, tremor, paraziler, duyu bozuklukları, baş dönmesi, güçsüzlük, otokontrol kaybı, deliryum, serebral konvülsiyonlar, somnolans , koma ve bradikardinin bulunduğu bilinç kaybı sayılabilir. Ayrıca terleme, ıslak deri, anksiyete, taşikardi, angina pectoris ve kardiyak aritmiler gibi adrenerjik karşı düzenleme belirtileri olabilir. Ağır hipoglisemik atağının klinik tablosu inme tablosuna benzeyebilir. Hipoglisemi düzeltildiğinde, hipoglisemi semptomları hemen her zaman ortadan kalkar. Gözler Özellikle tedavinin başlangıcında kan şekeri düzeylerindeki değişikliğe bağlı olarak geçici görme bozukluğu olabilir. Sindirim sistemi Bazen bulantı, kusma, epigastriumda baskı ya da doluluk hissi, karın ağrısı ve diyare gibi semptomlar ortaya çıkabilir. Nadir olgularda karaciğer enzim düzeyleri artabilir, karaciğer fonksiyon bozukluğu (örneğin kolestaz ve sarılık) ve muhtemelen karaciğer yetmezliği ile sonuçlanan hepatit gelişebilir. KanKan tablosunda ciddi değişiklikler ortaya çıkabilir. Nadiren, trombopeni, nadir olgularda lökopeni, hemolitik anemi ya da örneğin eritrositopeni, granülositopeni, agranülositoz ve pansitopeni (miyelosupresyona bağlı olarak) gelişebilir. Diğer bazı durumlarda kaşıntı, ürtiker, veya döküntü formunda alerjik ya da psödoalerjik reaksiyonlar ortaya çıkabilir. Bu gibi reaksiyonlar hafiftir fakat daha ciddi olabilir ve bazen şoka kadar ilerleyebilen dispne ve kan basıncında düşme buna etki edebilir. Ürtiker görülürse hekim acilen bilgilendirilmelidir. Nadir vakalarda alerjik vaskülit ve deride ışığa karşı aşırı duyarlılık, serum sodyum konsantrasyonlarında bir düşme görülebilir. Ağır hipoglisemi, kan tablosunda belirli değişiklikler, şiddetli alerjik veya psödoalerjik reaksiyonlar veya karaciğer yetmezliği gibi bazı advers etkiler belirli şartlar altında hayatı tehdit edici hale gelebildiklerinden ani veya şiddetli reaksiyonlar ortaya çıkarsa ilk olarak hekime haber verilip hekimin bilgisi dışında ilaç kullanılmamalıdır.
Glimeprid tedavisi altındayken diğer belirli ilaçları alan ya da almayı bırakan kan şekeri kontrolünde değişiklikle karşılaşabilirler. Glimeprid ile elde edilen deneyimlere ve diğer sülfonilüreler hakkında bilinenlere dayanarak aşağıdaki etkileşimler göz önünde bulundurulmalıdır İnsülin ve diğer oral antidiyabetikler, ACE inhibitörleri, allopurinol, anabolik steroidler ve erkek seks hormonları kloramfenikol, kumarin türevleri, siklofosfamid, dizopiramid, fenfluramin, fibratlar, fluoksetin, guanetidin, MAO inhibitörleri, mikonazol, paraaminosalisilik asit, yüksek doz parenteral pentoksifilin, fenilbutazon, azapropazon, oksifenbutazon, probenesid, kinolonlar, salisilatlar, sülfinpirazon, sülfonamidler, tetrasiklinler gibi ilaçlardan biri alındığında kan şekerini düşürücü etki artabilir ve dolayısı ile bazı durumlarda hipoglisemi meydana gelebilir. Asetazolamid, barbitüratlar, kortikosteroidler, diazoksit, diüretikler, epinefrin (adrenalin) ve diğer sempatomimetik ajanlar, glukagon, uzun süreli laksatif kullanımından sonra, yüksek dozlarda nikotinik asid, östrojenler ve progestojenler, fenotiazinler, fenitoin, rifampisin, tiroid hormonları gibi ilaçlardan biri alındığında kan şekerini düşürücü etkinin zayıflamasıyla kan şekeri düzeyleri yükselebilir. H2 reseptör antagonistleri, klonidin ve rezerpin kan şekerini düşürücü etkinin artmasına ya da zayıflamasına yol açabilir. Beta-blokerler glukoz toleransını düşürür. Bu durum diabetes mellituslu hastalarda metabolik kontrolün bozulmasına yol açabilir. Beta-blokerler, klonidin, guanetidin ve rezerpin gibi sempatolitik ilaçların etkisi altında, hipoglisemiye karşı adrenerjik düzenleme belirtileri azalmış olabilir ya da hiç olmayabilir. Hem kronik hem de akut alkol alımı, glimeprid'in kan şekerini düşürücü etkisini önceden tahmin edilemeyen biçimde artırabilir ya da zayıflatabilir. Kumarin türevlerinin etkisi artabilir ya da azalabilir.
Prensipte glimeprid'in dozajı arzu edilen kan şekeri düzeyine göre ayarlanmaktadır. Glimeprid dozajı, istenen metabolik kontrolü sağlamaya yeterli olacak en düşük düzeyde tutulmalıdır. Glimeprid tedavisi bir hekim tarafından başlatılmalı ve izlenmelidir. Glimeprid reçete edilen zamanlarda ve dozlarda alınmalıdır. Örneğin bir dozun alınmasının unutulması gibi hatalar hiçbir zaman bunu takiben daha yüksek dozun alınması ile düzeltilmemelidir. Eğer çok yüksek bir doz ya da fazladan bir doz alınmışsa hekime derhal haber verilmelidir. Başlangıç ve idame dozları kan ve idrar glukozunun düzenli kontrolünün sonuçlarına dayanarak ayarlanır ve idrar glukoz düzeylerinin izlenmesi ayrıca tedavideki primer ve sekonder yetersizliklerin görülmesini sağlar. Başlangıç dozu ve doz ayarlaması alışılmış başlangıç dozu, günde bir kez 1 mg glimeprid’dir (2 mg’ı geçmemelidir). Eğer gerekli ise günlük doz arttırılabilir. Artış düzenli kan şekeri izlemelerine dayandırılmalı ve kademeli olarak örneğin bir ila iki hafta gibi aralıklarla ve şu doz basamaklarına göre 1 mg – 2 mg – 3 mg – 4 mg – 6 mg ve istisnai durumlarda 8 mg yapılmalıdır. İyi kontrol edilen diyabetli hastalarda doz sınırlarıİyi kontrol edilen diyabetli hastalarda alışılmış doz aralığı günde 1 ila 4 mg glimeprid’dir. Sadece bazı hastalar 6 mg'dan daha yüksek günlük dozlara gereksinim duyabilirler. Doz dağılımı Doz dağılımı ve zamanlamasına hastanın yaşam tarzı göz önüne alınarak bir hekim tarafından karar verilmelidir. Normal olarak günlük tek bir doz glimeprid yeterlidir. Bu dozun kuvvetli bir kahvaltıdan hemen önce ya da –hiçbir şey yenmemişse- ilk ana öğünden hemen önce alınması önerilmektedir. Glimeprid alındıktan sonra öğün atlamamak çok önemlidir. İkincil doz ayarlaması Diyabet kontrolü düzeldikçe, insüline duyarlılık artmaktadır. Dolayısıyla tedavi ilerledikçe glimeprid ihtiyacı düşebilir. Hipoglisemiden kaçınmak için glimeprid tedavisinde zamanla doz azaltımı veya kesilmesi göz önünde bulundurulmalıdır. Dozaj ayarlaması da; hastanın ağırlığı değiştiğinde veya hastanın yaşam tarzı değiştiğinde ya da hipoglisemiye ya da hiperglisemiye karşı artmış bir duyarlığa neden olabilecek diğer faktörler ortaya çıktığında (Uyarılar / Önlemler bölümüne bakınız) göz önüne alınmalıdır. Tedavinin süresi Glimeprid ile tedavi normal olarak uzun süreli bir tedavidir. Diğer oral antidiyabetiklerden glimepirid’e geçiş Glimeprid ile diğer kan şekerini düşürücü ajanlar arasında kesin bir doz ilişkisi yoktur. Glimeprid diğer bu tip ajanların yerine kullanıldığı zaman günlük başlangıç dozu 1 mg’dır. Bu durum bir diğer oral kan şekerini düşürücü ajanın maksimum dozundan olan geçişlerde bile uygulanır. Herhangi bir glimeprid doz artışı yukarıda verilen başlangıç dozu ve doz ayarlaması ile uyumlu olmalıdır. Daha önceki kan şekerini düşürücü ajanın etki süresi ve gücü göz önünde bulundurulmalıdır. İlaç alımına bir süre ara verilmesi hipoglisemi riskini arttıran additif etkilerden kaçınmak için gerekli olabilir. İnsülin ile kombine tedavi Glimeprid ve insülin kombinasyon tedavisi, tedavi başarısızlığı olan hastalarda uygulanabilir. Kombinasyon tedavisine başlamak için açlık glukoz seviyesi hastaya bağlı olarak plazma veya serumda 150 mg/dl’nin üzerinde olmamalıdır. Önerilen glimeprid dozu günde 1 kez uygulanmak üzere ilk ana öğünle beraber 8 mg’dır. Düşük doz insülinle başlandıktan sonra açlık kan şekerinin düzenli ölçümü doğrultusunda insülin doz ayarlaması (arttırılması) haftalık olarak yapılabilir. İdame tedavisi sırasında glukoz ve HbA1c düzeylerine göre periyodik insülin doz ayarlaması gerekebilir. 16 yaşın altındaki hastalarda güvenlik ve etkinliğe ait klinik veri mevcut değildir. Glimeprid tabletleri yeterli miktarda sıvı ile çiğnenmeden bütün olarak yutulmalıdır.
Belsoğukluğu, Chlamydia ve Frengi Belsoğukluğu, bakterilerin sebep olduğu bir enfeksiyondur. Cinsel ilişki yoluyla bulaşır ve dölyatağı boynunda, idrar yollarında, anüste, makatta ve boğazda enfeksyona sebep olabilir. |
|
Diyabet Hastalığı Diyabet, insülin hormonu ile ilgili problemlerden kaynaklanan bir hastalıktır. |
Mecom Sağlık Ürünleri San. ve Tic. A.Ş.[ İptal Firma ]
Geri Ödeme Kodu | A02291 |
Satış Fiyatı | TL |
Önceki Satış Fiyatı | |
Original / Jenerik | Jenerik İlaç |
Reçete Durumu | Normal Reçeteli bir ilaçdır. |
Barkodu | 8699633013789 |
Etkin Madde | Glimepirid |
ATC Kodu | A10BB12 |
Sindirim Sistemi ve Metabolizma > Oral Antidiyabetik İlaçlar > Glimepirid |
Yerli ve Beşeri bir ilaçdır. |
İLAÇ EŞDEĞERLERİ
Eşdeğer İlaç Adı | Barkodu | İlaç Fiyatı |
---|---|---|
DIAMEPRID | 8699514018605 | |
DUERID | 8697930012375 | |
Diğer Eşdeğer İlaçlar |