DOCETER 160 mg IV inf. çöz. içeren flakon Klinik Özellikler
{ Dosetaksel }
4.1. Terapötik endikasyonlar
Meme kanseri
DOCETER antrasiklin ve siklofosfamid ile kombinasyon halinde veya ardışık olarak, ameliyat edilebilir nod-pozitif meme kanseri olan hastaların adjuvan tedavisinde endikedir.
DOCETER doksorubisin ile kombine olarak daha önce sitotoksik tedavi almamış olan, lokal olarak ilerlemiş veya metastatik meme kanseri olan hastalarının birinci basamak tedavisinde endikedir.
DOCETER daha önce kemoterapisi başarılı olmayan, lokal olarak ilerlemiş veya metastatik meme kanseri hastalarının tedavisinde endikedir. Daha önceki kemoterapi antrasiklin veya alkilleyici ajan içermelidir.
DOCETER trastuzumab ile kombinasyon halinde daha önce metastatik hastalık için kemoterapi almamış aşırı eksprese HER-2 tümörlü metastatik meme kanseri hastalarının tedavisinde endikedir.
DOCETER ile kapesitabin kombinasyonu daha önceki kemoterapisi başarılı olmayan, lokal olarak ilerlemiş veya metastatik meme kanseri hastalarının tedavisinde endikedir. Daha önceki tedavi antrasiklin içermelidir.
Küçük hücreli dışı akciğer kanseri
DOCETER sisplatin ile kombine olarak; rezeke edilemeyen, lokal olarak ilerlemiş veya metastatik küçük hücreli olmayan akciğer kanseri bulunan, bu hastalık için daha önce kemoterapi almamış hastaların tedavisinde endikedir.
DOCETER daha önceki kemoterapisi başarılı olmayan, lokal olarak ilerlemiş veya metastatik küçük hücreli olmayan akciğer kanseri olan, platin bazlı tedaviye yanıtsız hastaların tedavisinde endikedir.
Over kanseri
DOCETER, epitelyal over kanserinin birinci basamak tedavisinde platin grubu ile kombine olarak kullanılır.
DOCETER platin duyarlı veya platine refrakter nüks over kanserlerinde endikedir.
Baş-boyun kanseri
DOCETER lokal ileri evre, tekrarlayan ve metastatik baş-boyun kanserlerinin tedavisinde endikedir.
Prostat kanseri
DOCETER prednison veya prednisolon ile kombine olarak hormona refrakter metastatik prostat kanseri olan hastaların tedavisinde endikedir.
Mide adenokarsinomu
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/ uygulama sıklığı ve süresi
Meme, küçük hücreli olmayan akciğer, over, baş-boyun ve mide kanseri hastaları için önerilen ön tedavi her DOCETER uygulamasından bir gün önce başlamak üzere, 3 gün süreyle günde 16 mg (günde iki defa 8 mg) deksametazon gibi, sadece oral kortikosteroidlerden oluşmalıdır. Hematolojik toksisite riskini azaltmak için profilaktik G-CSF kullanılabilir.
Prostat kanseri için prednison veya prednisolonun uygun kullanımı verildiğinde, önerilen ön tedavi kullanımı dosetaksel infüzyonundan 12 saat, 3 saat ve 1 saat önce uygulanan oral deksametazon 8 mg’dır.
Meme kanseri: Ameliyat edilebilir nod-pozitif meme kanserinin adjuvan
tedavisinde, önerilen dosetaksel dozu 75 mg/m olup, 6 siklus olarak her 3 haftada
bir doksorubisin 50 mg/m2 ve siklofosfamid 500 mg/m2’den 1 saat sonra
uygulanır. Lokal olarak ilerlemiş ya da metastatik meme kanseri olan hastalar için
tavsiye edilen DOCETER dozu her üç haftada bir olmak üzere 1 saat süreli
22 infüzyon olarak uygulanan 100 mg/m ’dir. Doksorubisinle (50 mg/m )
kombinasyon halinde uygulandığında, önerilen dosetaksel dozu 75 mg/m2 dir.
Trastuzumab ile kombinasyon halinde önerilen dosetaksel dozu, üç haftada bir 100 mg/m olup, trastuzumab her hafta uygulanmaktadır. Önemli bir çalışmada başlangıç dosetaksel infüzyonuna ilk doz trastuzumabı takip eden günde başlanmıştır. Önce verilmiş olan trastuzumab dozu iyi tolere edilmiş ise, sonraki dosetaksel dozları trastuzumab infüzyonunun tamamlanmasını takiben hemen uygulanmıştır. Trastuzumab dozajı ve uygulaması için, kısa ürün bilgilerine bakınız.
Kapesitabin ile kombinasyon halinde, önerilen dosetaksel dozu üç haftada bir 75 2 2 mg/m olup, kapesitabin 1250 mg/m 2 hafta süreyle günde iki kez (yemekten
sonraki 30 dakika içinde) uygulanmakta ve bunu 1 hafta dinlenme dönemi
izlemektedir. Vücut yüzey alanına göre kapesitabin doz hesaplaması için,
kapesitabin kısa ürün bilgilerine bakınız.
Küçük hücreli olmayan akciğer kanseri: Tedavi edilen hastalarda, dosetaksel her üç haftada bir, 1 saatlik infüzyon şeklinde uygulanır. Hiç kemoterapi almamış hastalar için önerilen doz rejimi, dosetaksel 75 mg/m2 ve hemen ardından 30-60 dakika süreyle sisplatin 75 mg/m şeklindedir. Önceki platin-bazlı kemoterapinin başarısız kalmasından sonraki tedavi için, önerilen dozaj, tek ajan olarak 75 mg/m2’dir.
Over kanseri: Tavsiye edilen DOCETER dozu her üç haftada bir olmak üzere 1 saat süreli infüzyon olarak uygulanan 100 mg/m2’dir. Platin grubu ile kombinasyon halinde uygulandığında, önerilen dosetaksel dozu 75 mg/m ’dir.
Baş ve boyun kanseri: Baş ve boyun kanseri hastalarında dosetaksel, üç haftada bir, 1 saatlik infüzyon şeklinde uygulanır. Önerilen dosetaksel dozu, sisplatin ve 5-florourasil ile kombinasyon halinde 75 mg/m ’dir. Hastalara (sisplatin uygulamasından önce ve sonra), antiemetikler ve uygun hidrasyonlarla premedikasyon yapılmalıdır. Hematolojik toksisite riskini hafifletmek için profilaktik olarak G-CSF kullanılabilir.
Febril nötropeni ve enfeksiyon insidansının azaltmak amacıyla, her kürün 5. gününden başlayarak 10 gün süreyle, oral florokinolon veya eşdeğeri intravenöz antibiyotiklerin verilmesi önerilir.
• Kemoterapi indüksiyonunu takiben radyoterapi
İnoperabl lokal ileri evre skuamöz hücreli baş ve boyun kanserinin tedavisi için önerilen dosetaksel dozu, 1. gün, 1 saatlik 75 mg/m2’lik sisplatin dozunu takiben 1 saatlik infüzyon olarak uygulanan 75 mg/m ’dir. Bunu 5 gün boyunca devamlı infüzyon olarak uygulanan günde 750 mg/m2 dozunda 5-fluorourasil takip eder. Bu rejim, 4 kür için her 3 haftada bir uygulanır. Kemoterapiyi takiben hastalar radyoterapi almalıdır.
• Kemoterapi indüksiyonunu takiben kemoradyoterapi
Lokal ileri evre skuamöz hücreli baş ve boyun kanserli (teknik olarak anrezektabl, düşük olasılıklı cerrahi tedavi ve organın korunmasını amaçlayan) hastaların tedavisi için önerilen dosetaksel dozu, 1. gün 3 saatlik infüzyonda 30 dakika olarak uygulanan 100 mg/m2 sisplatini takiben 1 saatlik infüzyon olarak 75 mg/m2’dir. Bunu 1. günden 4. güne kadar devamlı infüzyon olarak uygulanan günde 1000 mg/m2 dozunda 5-fluorourasil takip eder. Bu rejim, 3 kür için her 3 haftada bir uygulanır. Kemoterapiyi takiben hastalar, kemoradyoterapi almalıdır.
Prostat kanseri: Tavsiye edilen DOCETER dozu her üç haftada bir olmak üzere 1 saat süreli infüzyon olarak uygulanan 75 mg/m2’dir. Oral yoldan günde iki kez 5 mg prednison veya prednisolon devamlı olarak uygulanır.
Mide adenokarsinomu: Mide adenokarsinomu için önerilen dosetaksel dozu, 1 saatlik infüzyon olarak 75 mg/m2, ardından 1 ila 3 saatlik infüzyon olarak 75 mg/m sisplatin (her ikisi yalnızca 1. günde) ve bunu takiben sisplatin infüzyonunun sonunda başlayarak 5 gün süreyle 24 saatlik devamlı infüzyon olarak verilen 750 mg/m 5-florourasil şeklindedir. Tedavi üç haftada bir tekrarlanır. Hastalar sisplatin uygulaması için antiemetiklerle ön tedavi ve uygun hidrasyon almalıdır. Hematolojik toksisite riskini hafifletmek için profilaktik G-CSF kullanılmalıdır.
Tedavi sırasında doz ayarı Genel
Diğer bir çok kemoterapötik ajanda olduğu gibi, nötrofil sayılarının dikkatle izlenmesi DOCETER tedavisinin en önemli kısmını oluşturur. DOCETER nötrofil sayısı en az 1500 hücre/mm oluncaya kadar uygulanmamalıdır.
DOCETER tedavisi sırasında febril nötropeni, bir haftadan fazla süreyle nötrofil
3
<500 hücre/mm olduğu ağır nötropeni, ağır veya kümülatif deri reaksiyonları
veya ciddi periferik nöropati görülen DOCETER tedavisi gören hastalarda doz 2 2 2 2 100 mg/m ’den 75 mg/m ’ye veya 75 mg/m ’den 60 mg/m ’ye düşürülmelidir. Bu
reaksiyonlar hastada 60 mg/m2 dozda da görülmeye devam ederse tedavi
kesilmelidir.
Meme kanseri için adjuvan tedavi
Meme kanseri için adjuvan tedavi uygulanan ve komplike nötropeni (uzun süreli nötropeni, febril nötropeni ya da enfeksiyon dahil) yaşayan hastalarda yapılan pivotal çalışmada, takip eden sikluslarda profilaktik G-CSF kullanımı (örneğin 4 ila 11. günler arası) önerilmiştir. Bu reaksiyonu yaşamaya devam eden hastalarda G-CSF kullanımı sürdürülmeli ve aldıkları DOCETER dozu 60 mg/m ’ye düşürülmelidir.
Ancak, klinik uygulamada nötropeni daha erken dönemde ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle hastanın taşıdığı nötropeni riskine ve geçerli önerilere bağlı olarak G-CSF kullanım göz önünde bulundurulmalıdır. Evre 3 ya da 4 stomatiti bulunan hastalarda uygulanan doz 60 mg/m ’ye düşürülmelidir.
Sisplatin ile kombinasyonda
Başlangıç olarak sisplatin ile kombinasyon halinde dosetaksel 75 mg/m2 doz uygulanan ve önceki tedavi kürü sırasında nadir trombosit sayısı <25000 hücre/mm3 (sisplatin ile) olan hastalar için ya da febril nötropeni yaşayan hastalarda veya ciddi non-hematolojik toksisiteleri olan hastalarda, sonraki sikluslarda dosetaksel dozajı 65 mg/m2’ye düşürülmelidir. Sisplatin dozaj ayarlamaları için, ürünün kısa ürün bilgilerine bakınız.
Kapesitabin ile kombinasyonda
• Dosetaksel ile kombine edildiğinde kapesitabin doz modifikasyonları için kapasitabinin kısa ürün bilgilerine bakınız.
• Bir sonraki DOCETER/kapesitabin tedavisi sırasında devam eden Derece 2 toksisitesinin ilk kez görüldüğü hastalar için, tedaviyi Derece 0-1’e gerileyinceye kadar geciktiriniz ve sonrasında orijinal dozun %100’ü oranında devam ediniz.
• Tedavi uygulaması sırasında herhangi bir zamanda bir Derece 2 toksisitesinin ikinci kez geliştiği ya da bir Derece 3 toksisitesinin ilk kez geliştiği görülen hastalar için, tedaviyi Derece 0-1’e gerileyinceye kadar geciktiriniz ve sonra DOCETER 55 mg/m ile devam ediniz.
• Daha sonra görülen herhangi bir toksisite ya da herhangi bir Derece 4 toksisitesi için, DOCETER dozunu kesiniz.
Trastuzumab doz modifikasyonları için, kısa ürün bilgilerine bakınız.
Sisplatin ve 5-florourasil ile kombinasyon
G-CSF uygulamasına karşın bir febril nötropeni, sürekli nötropeni ya da nötropenik enfeksiyon epizodu görülmesi halinde, dosetaksel dozu 75 mg/m2’den 60 mg/m ’ye azaltılmalıdır. Daha sonra komplike nötropeni epizodlarının görülmesi gelmesi halinde, dosetaksel dozu 60 mg/m2’den 45 mg/m2’ye azaltılmalıdır. Derece 4 trombositopeni durumunda, dosetaksel dozu 75
2 2 3
mg/m ’den 60 mg/m ’ye azaltılmalıdır. Nötrofiller > 1.500 hücre/mm düzeyine ve
3
trombositler > 100.000 hücre/mm3 düzeyine ulaşıncaya kadar, hastalar izleyen
dosetaksel sikluslarıyla tekrar tedavi edilmemelidir. Bu toksisitelerin devam etmesi halinde tedavi kesilmelidir. (Bkz. Tedavi sırasında doz ayarı).
Sisplatin ve 5-florourasil (5-FU) ile kombinasyon halinde DOCETER ile tedavi edilen hastalarda gastrointestinal toksisiteler için önerilen doz değişiklikleri:
Toksisite | Doz ayarlaması |
Diyare derece 3 | İlk epizod: 5-FU dozunu %20 oranında azaltın. İkinci epizod: daha sonra DOCETER dozunu %20 oranında azaltın. |
Diyare derece 4 | İlk epizod: DOCETER ve 5-FU dozlarını %20 oranında azaltın. İkinci epizod: tedaviyi kesin. |
Stomatit/mukozit derece 3 | İlk epizod: 5-FU dozunu %20 oranında azaltın. İkinci epizod: daha sonraki tüm sikluslarda yalnızca 5-FU’yu kesin. Üçüncü epizod: DOCETER dozunu %20 oranında azaltın. |
Stomatit/mukozit derece 4 | İlk epizod: daha sonraki tüm sikluslarda yalnızca 5-FU’yu kesin. İkinci epizod: DOCETER dozunu %20 oranında azaltın. |
Sisplatin ve florourasil doz ayarlamaları için, ürünlere ait kısa ürün bilgilerine bakınız.
Uygulama şekli
DOCETER ön karışım çözeltisi olarak veya bölüm 6.6.’da belirtilen çözeltiler ile karıştırıp infüzyon çözeltisi olarak intravenöz yoldan uygulanır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Böbrek yetmezliği:
DOCETER’ın böbrek yetmezliği olan hastalarda güvenilirlik ve etkinliği incelenmemiştir.
Karaciğer yetmezliği:
Tek ajan olarak, 100 mg/m2 dozda dosetaksel ile elde edilen farmakokinetik verilere dayanarak, transaminaz değerleri (ALT ve/veya AST) normal aralığın üst sınırının 1.5 katından daha yüksek olan, beraberinde alkali fosfataz düzeyi normal aralığının üst sınırının 2.5 katından daha yüksek olan hastalara önerilen dosetaksel dozu 75 mg/m ’dir. Serum bilirubin düzeyi normal değerin üstünde olan, ve/veya ALT ve AST değerleri normalin üst sınırının 3.5 katından daha yüksek olup, beraberinde alkali fosfataz değeri normalin üst sınırının 6 katından daha yüksek olan hastalara doz azaltılması önerilmez ve kesinlikle endike olmadıkça dosetaksel kullanılmamalıdır.
Mide adenokarsinomu olan hastaların tedavisi için sisplatin ve 5-florourasil ile kombinasyonda, ALT ve/veya AST değerleri normalin üst sınırının 1.5 katından daha yüksek olup, beraberinde alkali fosfataz değeri normalin üst sınırının 2.5 katından daha fazla olan ve bilirubin değeri normalin üst sınırının 1 katından daha fazla olan hastaların dışında bırakıldığı bir pivotal çalışmada; bu hastalar için doz
azaltılması önerilmez ve kesinlikle endike olmadıkça dosetaksel kullanılmamalıdır.
Pediyatrik popülasyon:
Çocuklar ve adolesanlarda deneyim sınırlıdır.
Geriyatrik popülasyon:
Geriyatrik popülasyon farmakokinetiği esas alınarak kullanıma ilişkin özel bir doz ayarlaması bulunmamaktadır.
4.3. Kontrendikasyonlar
DOCETER veya polisorbat 80 içeren diğer ilaçlara karşı aşırı duyarlılık reaksiyonları göstermiş olan hastalarda DOCETER kontrendikedir.
Dosetaksel nötrofil sayısı < 1500 hücre/mm3 olan hastalarda kullanılmamalıdır.
Dosetaksel gebe ve emziren hastalarda kullanılmamalıdır.
Veri bulunmadığından, dosetaksel ağır karaciğer bozukluğu olan hastalarda kullanılmamalıdır.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Meme, küçük hücreli olmayan akciğer, over, baş-boyun kanseri hastaları için tüm hastalara, sıvı retansiyonu ve hipersensitivite reaksiyonlarının şiddetini azaltmak amacıyla, deksametazon gibi kortikosteroidlerle 16 mg günlük dozda (örn günde iki defa 8 mg) DOCETER tedavisinden önceki gün başlamak suretiyle 3 gün boyunca ön tedavi yapılmalıdır. Prostat kanseri için, premedikasyon, dosetaksel infüzyonundan 12 saat, 3 saat ve 1 saat önce uygulanan oral deksametazon 8 mg’dır.
Hematolojik etkiler: Nötropeni dosetaksel tedavisinin en sık karşılaşılan advers etkisidir. Nötrofil sayısı en alt düzeyine yaklaşık 7 günde iner. Ancak daha önce ağır bir tedavi görmüş hastalarda bu süre daha kısa olabilir. Tam kan sayımı takibi dosetaksel alan tüm hastalarda yapılmalıdır. Nötrofiller > 1500 hücre/mm3 düzeyine çıkıncaya kadar hastalar DOCETER ile tedavi edilmemelidir.
Dosetaksel tedavisi sırasında karşılaşılan ağır nötropeni vakalarında (7 günden uzun süre < 500 hücre/mm3) doz azaltılmasına gidilmeli ve uygun semptomatik tedavi uygulanmalıdır.
Sisplatin ve 5-florourasil ile kombinasyon halinde dosetaksel (TCF) ile tedavi edilen hastalarda, hastalar profilaktik G-CSF aldığında febril nötropeni ve nötropenik enfeksiyon daha düşük oranlarda görülmüştür. Komplike nötropeni (febril nötropeni, sürekli nötropeni veya nötropenik enfeksiyon) riskini hafifletmek için, TCF ile tedavi edilen hastalar profilaktik G-CSF almalıdır. TCF alan hastalar yakından izlenmelidir.
Hipersensitivite reaksiyonları: Hastalar hipersensitivite reaksiyonları açısından, özellikle birinci ve ikinci kürlerde yakından izlenmelidir. DOCETER infüzyonunun başlangıcından sonra birkaç dakika içerisinde hipersensitivite reaksiyonları meydana gelebilir. Bu nedenle bronkospazm ve hipotansiyon tedavisi için gerekli donanım hazır bulundurulmalıdır. Ateş basması veya lokalize deri reaksiyonları gibi küçük çaplı reaksiyonların meydana gelmesi halinde, dosetaksel tedavisinin kesilmesine gerek yoktur. Ancak tedavi gerektiren hipotansiyon, bronkospazm veya genel kızarıklık/eritem gibi şiddetli reaksiyonlarda DOCETER infüzyonuna derhal son verilmeli ve agresif tedavi uygulanmalıdır. Ağır hipersensitivite reaksiyonları görülmüş olan hastalar DOCETER ile tekrar riske sokulmamalıdır.
Deri reaksiyonları: Ekstremitelerde (avuçlarda ve ayak tabanlarında) ödemi takiben deskuamasyonun meydana geldiği lokalize eritemler gözlenmiştir. Erüpsiyonlar ve ardından meydana gelen deskuamasyonlar gibi ciddi semptomlar nedeniyle tedavinin kesilmesi veya ara verilmesi gerektiği bildirilmiştir.
Sıvı tutulması: Plevral efüzyon, perikardiyal efüzyon ve asit gibi ciddi sıvı retansiyonu olan hastalar yakından takip edilmelidir.
Karaciğer yetmezliği: Dosetaksel 100 mg/m2 dozda tek ajan olarak, serum transaminaz düzeyleri (ALT, AST) normal değerlerin üst sınırı’nın 1.5 katından daha yüksek ve beraberinde serum alkali fosfataz düzeyleri normal değerlerin üst sınırı’nın 2.5 katından daha yüksek olan hastalara uygulandığında, sepsis de dahil sebeplerle toksik ölüm, ölümcül olabilecek gastrointestinal hemoraji, febril nötropeni, enfeksiyonlar, trombositopeni, stomatit ve asteni gibi ciddi advers etkilerin insidansı artmaktadır. Bu nedenle karaciğer fonksiyon testleri (KFT) yüksek sonuç veren hastalarda önerilen dosetaksel dozu 75 mg/m2 olup KFT’leri başlangıçta ve her kür öncesi ölçülmelidir (bkz. Kullanım Şekli ve Dozu). Serum bilirubin düzeyi normal değerin üstünde olan ve/veya ALT ve AST değerleri normalin üst sınırının 3.5 katından daha yüksek olup, beraberinde alkali fosfataz değeri normalin üst sınırının 6 katından daha yüksek olan hastalara doz azaltılması önerilmez ve kesinlikle endike olmadıkça dosetaksel kullanılmamalıdır.
Mide adenokarsinomu olan hastaların tedavisi için sisplatin ve 5-florourasil kombinasyonu değerlendirilen bir pivotal çalışmada, ALT ve/veya AST değerleri normalin üst sınırının 1.5 katından daha yüksek olup, beraberinde alkali fosfataz değeri normalin üst sınırının 2.5 katından daha fazla olan ve bilirubin değeri normalin üst sınırının 1 katından daha fazla olan hastalar çalışma dışı bırakılmıştır. Bu hastalarda doz ayarlaması önerilmez ve dosetaksel kullanılmamalıdır.
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda dosetakselin kombinasyon tedavileriyle ilgili veri yoktur.
Böbrek yetmezliği: Ciddi böbrek yetmezliği olan hastalarda dosetaksel tedavisi ile ilgili veri yoktur.
Sinir sistemi: Ciddi periferik nöropati gelişimi doz azaltılmasını gerektirir.
Kardiyak toksisite: Trastuzumab ile kombinasyon halinde DOCETER almakta olan hastalarda, özellikle antrasiklin (doksorubisin veya epirubisin) içeren kemoterapiyi takiben kalp yetersizliği gözlenmiştir. Bu orta dereceli veya şiddetli olabilmektedir ve ölümle bağıntılı bulunmuştur.
Trastuzumab ile kombinasyon halinde DOCETER tedavisi için aday olan hastalar temel kardiyak değerlendirme geçirmelidirler. Kardiyak bozukluk gelişebilecek hastaları belirlemek için kardiyak fonksiyon tedavi sırasında takip edilmelidir (örn. Üç ayda bir). Daha detaylı bilgi için trastuzumab kısa ürün bilgilerine bakınız.
Diğer: Tedavinin bitiminden en az üç ay sonrasına kadar kontraseptif önlemler alınmalıdır.
Meme kanserinin adjuvan tedavisinde kullanım için ek uyarılar Komplike nötropeni
Komplike nötropeni (uzun süreli nötropeni, febril nötropeni ya da enfeksiyon dahil) bulunan hastalar için G-CSF (granülosit-koloni stimüle edici faktör) kullanılması ve dozun azaltılması düşünülmelidir.
Gastrointestinal reaksiyonlar
Nötropeni ile birlikte ya da nötropeni olmaksızın erken dönemde ortaya çıkan abdominal ağrı ve hassasiyet, ateş, diyare gibi semptomlar ciddi gastrointestinal toksisitenin erken manifestasyonları olabilir ve bu semptomlar vakit geçirmeksizin değerlendirilmeli ve tedavi edilmelidir.
Konjestif kalp yetmezliği
Hastalar, tedavi sırasında ve takip dönemi boyunca konjestif kalp yetmezliği semptomları açısından takip edilmelidir.
Lösemi
DOCETER, doksorubisin ve siklofosfamid (TAC) uygulanan kadınlarda akut miyeloid lösemi riski, antrasiklin/siklofosfamid içeren diğer rejimler için gözlenen riske benzer düzeydedir.
4+ nodül bulunan hastalar
TAC için 4+ nodül bulunan hastalardaki yarar/risk oranı ara analizde tam olarak belirlenmemiştir.
Yaşlı hastalar
Doksorubisin ve siklofosfamid ile kombinasyon halinde DOCETER kullanan >70 yaşındaki hastalara ilişkin veri mevcut değildir.
Bir prostat kanseri araştırmasında her üç haftada bir DOCETER ile tedavi edilen 333 hastadan 209’ı 65 yaş veya üzerinde ve 68’inin 75 yaş üzerinde olduğu kaydedilmiştir. Her üç haftada bir DOCETER ile tedavi edilen hastalarda, tırnaklarda değişiklik insidansı, 65 yaş veya üzerindeki hastalarda daha genç hastalara kıyasla >%10 daha yüksek oranlarda görülmüştür. Ateş, diyare, anoreksi ve periferal ödem insidansı 75 yaş veya üzerindeki hastalarda 65 yaşın altındaki hastalara kıyasla >%10 daha yüksek oranda görülmüştür.
Mide kanseri araştırmasında sisplatin ve 5-florourasil ile kombinasyon halinde DOCETER ile tedavi edilen 300 (221 hasta çalışmanın faz III bölümünde ve 79 hasta çalışmanın faz II bölümünde) hastadan, 74 hastanın 65 yaş veya üzerinde ve 4 hastanın 75 yaş veya üzerinde olduğu kaydedilmiştir. Yaşlı hastalarda ciddi advers olay insidansı genç hastalara kıyasla daha yüksek bulunmuştur. Aşağıdaki advers olayların (tüm dereceler) insidansı, 65 yaş veya üzerindeki hastalarda genç hastalara kıyasla > %10 daha yüksek oranlarda meydana gelmiştir: letarji, stomatit, nötropenik enfeksiyon. TCF ile tedavi edilen yaşlı hastalar yakından izlenmelidir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Dosetaksel’in diğer tıbbi ürünlerle olan etkileşimini değerlendirmek amacıyla klinik araştırmalar yapılmamıştır.
İn vitro araştırmalarda dosetaksel metabolizmasının siklosporin, terfenadin, ketokonazol, eritromisin ve troleandomisin gibi sitokrom P450 CYP3A ile metabolize edilen, inhibe edilen veya indüklenen (ve bu nedenle yarışmalı olarak enzimi inhibe eden) ilaçlarla aynı anda uygulanması ile değişebileceği görülmüştür. Dolayısıyla aynı anda DOCETER ve bu ilaçlar uygulandığında dikkatli olunmalıdır.
Dosetaksel yüksek oranda (>%95) proteine bağlanmaktadır. Dosetakselin eşzamanlı olarak uygulanan ilaçlarla in vivo etkileşimi resmi olarak araştırılmamış olmakla birlikte, yüksek oranda proteine bağlanan eritromisin, difenhidramin, propanolol, propafenon, fenitoin, salisilat, sulfametoksazol ve sodyum valproat gibi ilaçlarla in vitro olarak araştırılmaları sonucu, dosetakselin proteine bağlanmasını etkilemedikleri görülmüştür. Ek olarak deksametazon da dosetakselin proteine bağlanmasını etkilememiştir. Dosetaksel dijitoksinin bağlanmasını etkilememiştir.
Dosetaksel, doksorubisin ve siklofosfamid birlikte uygulandığında farmakokinetikleri etkilenmemiştir. Kontrolsüz tek bir çalışmadaki veriler dosetaksel ve karboplatin arasındaki etkileşimi göstermektedir. Dosetaksel ile kombine edildiğinde, karboplatin klerensi, karboplatin monoterapisi için daha önce rapor edilmiş olan verilerden yaklaşık % 50 daha yüksektir.
Dosetaksel farmakokinetiği prednison varlığında metastatik prostat kanserli hastalarda çalışılmıştır. Dosetaksel CYP3A4 ile metabolize edilir ve prednison’un CYP3A4 ’ü indüklediği bilinmektedir. Dosetakselin farmakokinetiği üzerine prednisonun istatiksel olarak anlamlı bir etkisi gözlenmemiştir.
Aynı anda CYP3A4 inhibitörü (örn. ritonavir gibi proteaz inhibitörleri, ketokonazol ya da itrakonazol gibi azol antifungaller) alan hastalarda dosetaksel dikkatli uygulanmalıdır. Ketokonazol ve dosetaksel alan hastalarda yapılan ilaç etkileşim çalışması, dosetaksel klerensinin ketokonazol ile yarıya düştüğünü göstermiştir, çünkü dosetaksel metabolizması, en büyük (tek) metabolizma yolu olan CYP3A4’e bağlıdır. Düşük dozlarda bile dosetaksel toleransı azalabilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Özel popülasyonlara ilişkin hiçbir klinik etkileşim çalışması yapılmamıştır.
Pediyatrik popülasyon:
4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik Kategorisi: D
Çocuk doğurma potensiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Dosetakselin gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır.
DOCETER gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Gebelik dönemi
Diğer sitotoksik ilaçlarda olduğu gibi DOCETER gebe kadınlara uygulandığında fetusa zarar verebilir. Bu nedenle dosetaksel gebe kadınlarda kullanılmamalıdır. DOCETER gebelik sırasında kullanıldığı veya bu ilacın alınması sırasında hasta gebe kaldığı taktirde, hastaya fetusun maruz kalabileceği risk potansiyeli anlatılmalıdır. Üreme çağındaki kadınlar tedavi sırasında gebe kalmaktan kaçınmaları konusunda uyarılmalıdır.
Laktasyon dönemi
DOCETER emzirme döneminde kontrendikedir.
Üreme yeteneği/Fertilite
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
4.8. İstenmeyen etkiler
Advers reaksiyonlar NCI Ortak Toksisite Kriterleri (derece 3 = G3; derece 3-4 = G3/4; derece 4 = G4) ve COSTART terimleri kullanılarak açıklanmıştır. Sıklıklar şu şekilde tanımlanmaktadır: Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100, <1/10); yaygın olmayan (>1/1000, <1/100); nadir (>1/10.000, <1/1000); çok nadir (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Her sıklık grubunda, yan etkiler azalan ciddiyet sıralamasına göre verilmektedirler.
Tek başına DOCETER’ın en yaygın olarak bildirilen advers reaksiyonları nötropeni, (geri dönüşlü, kümülatif olmayan, taban değere dönmesi 7 gün alan ve ciddi nötropeninin(<500 hücre/mm3) 7 gün sürdüğü ), anemi, alopesi, bulantı, kusma, stomatit, diyare ve astenidir. DOCETER diğer kemoterapötik ajanlarla kombinasyon halinde verildiğinde yan etkilerin şiddeti artabilir.
Trastuzumab ile kombinasyon halinde hastaların > %10’unda bildirilen advers olaylar (tüm dereceler) gösterilmektedir. Trastuzumab kombinasyonu kolunda, DOCETER monoterapisi ile karşılaştırıldığında ciddi advers olay insidansında (% 40’a kıyasla % 31) ve Derece 4 advers olay insidansında (% 34’e kıyasla % 23) artış saptanmıştır.
Kapesitabin ile kombinasyon için, antrasiklin tedavisinin başarısız kaldığı meme kanseri hastalarında yapılan bir faz III çalışmada bildirilen en yaygın görülen (> % 5) tedaviyle ilişkili yan etkiler sunulmaktadır.
Dosetaksel ile sıklıkla görülen yan etkiler:
Bağışıklık sistemi bozuklukları
Hipersensitivite reaksiyonları, genellikle dosetaksel infüzyonunun başlamasından sonra dakikalar içinde ortaya çıkmış ve genellikle hafif ve orta şiddette olmuştur. En sık bildirilen semptomlar sıcak basması, kaşıntılı veya kaşıntısız döküntü, göğüs darlığı, sırt ağrısı, dispne ve ilaç ateşi veya titremeler olmuştur. Ağır reaksiyonlar, hipotansiyon ve/veya bronkospazm veya jeneralize döküntü/eritem ile karakterize olmuştur.
Sinir sistemi bozuklukları
Periferik nöropati meydana gelirse doz azaltılmalıdır. Hafif ve orta şiddette nörosensör belirtiler, parestezi, dizestezi, veya ağrı (yanma hissi de dahil) ile karakterizedir. Nöromotor hadiseler genellikle güçsüzlükle kendini gösterir.
Deri ve deri altı doku bozuklukları
Geri dönüşümlü deri reaksiyonları gözlenmiş ve genellikle hafif ve orta şiddette olmuştur. Reaksiyonlar, esas olarak ayaklar ve ellerde (şiddetli el ve ayak sendromunu içeren), ancak aynı zamanda kollar, yüz veya göğüste lokalize olan ve sıklıkla kaşıntılı olan erüpsiyonları içeren bir döküntüyle karakterize olmuştur. Erüpsiyonlar genellikle dosetaksel infüzyonundan sonraki bir hafta içinde ortaya çıkmıştır. Daha ender olarak erüpsiyonlar ve ardından meydana gelen deskuamasyonlar gibi ciddi semptomlar nedeniyle tedavinin kesilmesi veya ara verilmesi gerektiği bildirilmiştir. Ciddi tırnak reaksiyonları hipo- veya hiperpigmentasyon ve bazen ağrı ve onikoliz ile karakterize olmuştur. Dosetaksel ile çok nadir olarak erythema multiforme, Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroliz gibi kutanöz lupus eritematozus ve büllü eritem olguları bildirilmiştir. Bazı durumlarda eşlik eden faktörlerin bu etkilerin gelişmesine katkıda bulunmuş olabileceği düşünülmüştür.
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin bozukluklar
Uygulama bölgesine ilişkin bozukluklar genelikle hafiftir ve hiperpigmantasyon, enflamasyon, deride kuruluk ve kızarma, filebit veya ekstravazasyon ve venin şişmesi’den oluşmaktadır.
Sıvı tutulması:
Periferik ödem ve daha ender olarak plevral efüzyon, asit, perikardiyal efüzyon, ve kilo artışı gibi sıvı tutulması tabloları bildirilmiştir. Periferik ödem genellikle alt ekstremitelerde başlamaktadır ve 3 kg veya daha fazla kilo artışı ile genelleşebilmektedir. Sıvı tutulması insidans ve ciddiyet açısından kümülatiftir Sıvı retansiyonuna oligüri veya hipotansiyon akut atakları eşlik etmemiştir. Dehidratasyon ve pulmoner ödem nadiren bildirilmiştir.
Tek ajan olarak 100 mg/m2 dozda DOCETER ile tedavi edilen hastalarda ortalama kümülatif doz 1000 mg/ m2, sıvı retansiyonunun düzelmesi için geçen zaman ortalama 16.4 haftadır (0-42 hafta). Orta şiddette ve ciddi sıvı retansiyonunun başlangıcı, premedikasyon alan hastalarda, premedikasyon almayan hastalara kıyasla daha geç meydana gelmektedir. (ortalama kümülatif doz 818.8 mg/ m2 ve 489.7 mg/ m2). Ancak çalışmanın daha erken aşamalarında sıvı retansiyonu meydana gelen vakalar da bildirilmiştir.
DOCETER 100 mg/m2 tek ajan:
Enfeksiyonlar ve infestasyonlar
Çok yaygın: Enfeksiyonlar (G3/4: ölümle sonuçlanan sepsis ve pnömoni dahil) Yaygın: G4 nötropeni ile ilişkili enfeksiyon (G3/4)
Kan ve lenf sistemi bozuklukları
Çok yaygın: Nötropeni (G4), anemi (G3/4), febril nötropeni Yaygın:Trombositopeni (G4)
Seyrek: G3/4 trombositopeni ile bağıntılı kanama epizotları.
Bağışıklık sistemi bozuklukları
Çok yaygın: Hipersensitivite (G3/4)
Metabolizma ve beslenme bozuklukları
Çok yaygın: Anoreksi
Sinir sistemi bozuklukları
Çok yaygın: Nörosensoryel (G3), nöromotor (G3/4), tat alma duyusunda bozukluk.
Tek ajan olarak 100 mg/m2 DOCETER ile tedavi edilen ve nörotoksisite gelişen hastaların %35.3’ünde bu hadiselerin reversibl olduğuna dair veriler mevcuttur. Hadiseler 3 ay içinde spontan olarak düzelmiştir.
Kardiyovasküler bozukluklar
Yaygın: Aritmi (G3/4), hipotansiyon, hipertansiyon, kanama Yaygın olmayan: Kalp yetmezliği
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal bozukluklar
DOCETER 100 mg/m2 tek ajan: Çok yaygın: Dispne (ağır)
Gastrointestinal bozukluklar
Çok yaygın: Stomatit (G3/4), diyare (G3/4), bulantı (G3/4), kusma (G3/4) Yaygın: Konstipasyon (ağır), abdominal ağrı (ağır), gastrointestinal kanama (ağır) Yaygın olmayan: Özofajit (ağır)
Deri ve deri altı doku bozuklukları
Çok yaygın: Alopesi, cilt reaksiyonları (G3/4), tırnak bozuklukları (ağır)
Çok seyrek: Çalışmanın sonunda 1 vakada alopesi. Kutanöz reaksiyonların % 73’i 21 gün içinde düzelmiştir.
Kas-iskelet sistemi ve bağ dokusu bozuklukları
Çok yaygın: Miyalji (ağır) Yaygın: Artralji
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin bozukluklar
Çok yaygın: Sıvı tutulması (ağır), asteni (ağır), ağrı
Yaygın: İnfüzyon bölgesi reaksiyonu; kardiyak olmayan göğüs ağrısı (ağır)
Araştırmalar
Yaygın: Kanda bilirubin seviyesinde artış (G3/4), alkalin fosfatazda artış, AST artışı (G3/4), ALT artışı (G3/4)
DOCETER 75 mg/m2 tek ajan:
Enfeksiyonlar ve infestasyonlar
Çok yaygın: Enfeksiyonlar (G3/4)
Kan ve lenf sistemi bozuklukları
Çok yaygın: Nötropeni (G4), anemi (G3/4), trombositopeni (G4). Yaygın: Febril nötropeni
Bağışıklık sistemi bozuklukları
Yaygın: Hipersensitivite (ağır olgu yok)
Metabolizma ve beslenme bozuklukları
Çok yaygın: Anoreksi
Sinir sistemi bozuklukları
Çok yaygın: Nörosensoryel (G3/4) Yaygın: Nöromotor (G3/4)
Kardiyovasküler bozukluklar
Yaygın: Aritmi (ağır olgu yok), hipotansiyon
Gastrointestinal bozukluklar
Çok yaygın: Bulantı (G3/4), stomatit (G3/4), kusma (G3/4), diyare (G3/4) Yaygın: Konstipasyon
Deri ve deri altı doku bozuklukları
Çok yaygın: Alopesi, cilt reaksiyonları (G3/4) Yaygın: Tırnak bozuklukları (ağır)
Kas-iskelet sistemi, bağ dokusu ve kemik bozuklukları
Yaygın: Miyalji
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin bozukluklar
Çok yaygın: Asteni (ağır), sıvı tutulması (ağır), ağrı
Araştırmalar
Yaygın: Kanda bilirubin seviyesinde artış (G3/4) DOCETER 75 mg/m2 ve doksorubisin kombinasyonu;
Enfeksiyonlar ve infestasyonlar
Çok yaygın: Enfeksiyonlar (G3/4)
Kan ve lenf sistemi bozuklukları
Çok yaygın: Nötropeni (G4), anemi (G3/4), febril nötropeni, trombositopeni (G4).
Bağışıklık sistemi bozuklukları
Yaygın: Hipersensitivite (G3/4)
Metabolizma ve beslenme bozuklukları
Yaygın: Anoreksi
Sinir sistemi bozuklukları
Çok yaygın: Nörosensoryel (G3) Yaygın: Nöromotor (G3/4)
Kardiyovasküler bozukluklar
Yaygın: Kalp yetmezliği, aritmi (ağır olgu yok) Yaygın olmayan: Hipotansiyon
Gastrointestinal bozukluklar
Çok yaygın: Bulantı (G3/4), stomatit (G3/4), diyare (G3/4), kusma (G3/4), konstipasyon
Deri ve deri altı doku bozuklukları
Çok yaygın: Alopesi, tırnak bozuklukları (ağır olmayan), cilt reaksiyonları (G3/4)
Kas-iskelet sistemi, bağ dokusu ve kemik bozuklukları
Yaygın: Miyalji
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin bozukluklar
Çok yaygın: Asteni (ağır), sıvı tutulması (ağır), ağrı Yaygın: İnfüzyon bölgesi reaksiyonu
Araştırmalar
Yaygın: kanda bilirubin seviyesinde artış (G3/4), alkalin fosfatazda artış Yaygın olmayan: AST artışı (G3/4), ALT artışı (G3/4)
DOCETER 75 mg/m2 ve sisplatin kombinasyonu:
Enfeksiyonlar ve infestasyonlar
Çok yaygın: Enfeksiyonlar (G3/4)
Kan ve lenf sistemi bozuklukları
Çok yaygın: Nötropeni (G4), anemi (G3/4), trombositopeni (G4) Yaygın: Febril nötropeni
Bağışıklık sistemi bozuklukları
Çok yaygın: Hipersensitivite (G3/4)
Metabolizma ve beslenme bozuklukları
Çok yaygın: Anoreksi
Sinir sistemi bozuklukları
Çok yaygın: Nörosensoryel (G3), nöromotor (G3/4).
Kardiyovasküler bozukluklar
Yaygın: Aritmi (G3/4), hipotansiyon Yaygın olmayan: Kalp yetmezliği
Gastrointestinal bozukluklar
Çok yaygın: Bulantı (G3/4), kusma (G3/4), diyare (G3/4), stomatit (G3/4) Yaygın: Konstipasyon.
Deri ve deri altı doku bozuklukları
Çok yaygın: Alopesi, tırnak bozuklukları (ağır), cilt reaksiyonları (G3/4)
Kas-iskelet sistemi, bağ dokusu ve kemik bozuklukları
Yaygın: Miyalji
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin bozukluklar
Çok yaygın: Asteni (ağır), sıvı tutulması (ağır), ateş Yaygın: İnfüzyon yeri reaksiyonu, ağrı
Araştırmalar
Yaygın: Kanda bilirubin seviyesinde artış (G3/4), ALT artışı (G3/4) Yaygın olmayan: AST artışı (G3/4), alkalin fosfatazda artış
DOCETER 100 mg/m ve trastuzumab kombinasyonu:
Kan ve lenf sistemi bozuklukları
Çok yaygın: Nötropeni (G3/4), febril nötropeni (ateş ve antibiyotik kullanımına bağlı nötropeni dahil) veya nötropenik sepsis.
Tek başına dosetaksel alan hastalar ile karşılaştırıldığında (NCI-CTC kriteri kullanılarak derece 3/4 nötropeni % 32’e kıyasla % 22) trastuzumab ve dosetakseli birlikte alan hastalarda hematolojik toksisite artmıştır. 100 mg/m2’lik dozda tek başına DOCETER’ın, nadir kan sayımlarına bağlı olarak, hastaların % 97’sinde, % 76 derece 4, nötropeni ile sonuçlandığı bilinmekte olduğundan bu durumun gerçek değerinin altında bulunabileceğini not ediniz. Herseptin ve dosetakseli birlikte alan hastalarda (tek başına dosetaksel alan hastalar için % 23’e kıyasla % 17) febril nötropeni/nötropenik sepsis insidansı da artmıştır.
Metabolizma ve beslenme bozuklukları
Çok yaygın: Anoreksi
Psikiyatrik bozukluklar
Çok yaygın: İnsomnia
Sinir sistemi bozuklukları
Çok yaygın: Parestezi, baş ağrısı, tat duyusunda bozukluk, hipoestezi
Göz bozuklukları
Çok yaygın: Lakrimasyonda artış, konjunktivit
Kardiyovasküler bozukluklar
Çok yaygın: Lemfoödem Yaygın: Kalp yetmezliği
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal bozukluklar
Çok yaygın: Epistaksis, boğaz ağrısı, nazofaranjit, dispne, öksürük, rinore
Gastrointestinal bozukluklar
Çok yaygın: Bulantı, diyare, kusma, konstipasyon, stomatit, dispepsi, abdominal ağrı
Deri ve deri altı doku bozuklukları
Çok yaygın: Alopesi, eritem, kızarıklık, tırnak bozuklukları.
Kas-iskelet sistemi, bağ dokusu ve kemik bozuklukları
Çok yaygın: Miyalji, artralji, ekstremitelerde ağrı, sırt ağrısı, kemik ağrısı
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin bozukluklar
Çok yaygın: Asteni, periferal ödem, yüksek ateş, bitkinlik, mukoza enflamasyonu, ağrı, influenza benzeri hastalık, göğüs ağrısı, üşüme. Yaygın: Letarji
Zedelenme, zehirlenme ve girişime bağlı komplikasyonlar
Çok yaygın: Tırnak toksisitesi
Araştırmalar
Çok yaygın: Kilo artışı
DOCETER 75 mg/m2 ve kapesitabin kombinasyonu:
Enfeksiyonlar ve infestasyonlar
Yaygın: Oral kandida (G3/4)
Kan ve lenf sistemi bozuklukları
Çok yaygın: Nötropeni (G3/4), anemi (G3/4); Yaygın: Trombositopeni (G3/4).
Metabolizma ve beslenme bozuklukları
Çok yaygın: Anoreksi (G3/4), iştah azalması Yaygın: Dehidratasyon (G3/4)
Sinir sistemi bozuklukları
Çok yaygın: Parestezi (G3/4), tat alma duyusunda bozukluk (G3/4) Yaygın: Baş dönmesi, baş ağrısı (G3/4), periferal nöropati
Göz bozuklukları
Çok yaygın:Lakrimasyonda artış
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal bozukluklar
Çok yaygın:Boğaz ağrısı (G3/4)
Yaygın:Dispne (G3/4), öksürük (G3/4), burun kanaması (G3/4)
Gastrointestinal bozukluklar
Çok yaygın: Stomatit (G3/4), diyare (G3/4), bulantı (G3/4), kusma (G3/4), konstipasyon (G3/4), abdominal ağrı (G3/4), dispepsi. Yaygın: Üst abdominal ağrı, ağız kuruluğu
Deri ve deri altı doku bozuklukları
Çok yaygın: El-ayak sendromu (G3/4), alopesi (G3/4), tırnak bozuklukları (G3/4) Yaygın: Dermatit, eritamatöz kızarıklık (G3/4), tırnaklarda renk değişikliği, onkoliz (G3/4)
Kas-iskelet sistemi, bağ dokusu ve kemik bozuklukları
Çok yaygın: Miyalji, artralji Yaygın: Ekstremitelerde ağrı, sırt ağrısı.
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin bozukluklar
Çok yaygın: Asteni, yüksek ateş, bitkinlik, periferal ödem Yaygın: Letarji, ağrı
Araştırmalar
Yaygın: Kilo kaybı, kanda bilirubin seviyesinde artış (G3/4) DOCETER 75 mg/m2 ve prednison veya prednisolon kombinasyonu:
Enfeksiyonlar ve infestasyonlar
Çok yaygın: Enfeksiyon (G3/4)
Kan ve lenf sistemi bozuklukları
Çok yaygın: Nötropeni (G3/4), anemi (G3/4). Yaygın: Trombositopeni (G3/4), febril nötropeni.
Bağışıklık sistemi bozuklukları
Yaygın: Hipersensitivite (G3/4)
Metabolizma ve beslenme bozuklukları
Çok yaygın: Anoreksi (G3/4)
Sinir sistemi bozuklukları
Çok yaygın: Sensoryel nöropati (G3/4), tat alma duyusunda bozukluk (G3/4) Yaygın: Motor nöropati (G3/4)
Göz bozuklukları
Yaygın: Lakrimasyonda artış(G3/4)
Kardiyovasküler bozukluklar
Yaygın: Kardiyak sol ventrikül fonksiyon yetmezliği (G3/4)
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal bozukluklar
Yaygın: Dispne (G3/4), öksürük (G3/4), burun kanaması.
Gastrointestinal bozukluklar
Çok yaygın: Bulantı (G3/4), diyare (G3/4), stomatit/farenjit (G3/4), kusma (G3/4).
Deri ve deri altı doku bozuklukları
Çok yaygın: Alopesi, tırnak bozuklukları (ağır olmayan) Yaygın: Eksfoliyatif kızarıklık (G3/4)
Kas-iskelet sistemi, bağ dokusu ve kemik bozuklukları
Yaygın: Artralji (G3/4), miyalji (G3/4)
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin bozukluklar
Çok yaygın: Bitkinlik (G3/4), sıvı tutulması (ağır)
Doksorubisin ve siklofosfamid ile kombinasyon halinde DOCETER 75 mg/m :
Enfeksiyonlar ve infestasyonlar
Çok yaygın: Enfeksiyon (G3/4), nötropenik enfeksiyon. Hiç septik ölüm olmamıştır.
Kan ve lenf sistemi bozuklukları
Çok yaygın: Anemi (G3/4), nötropeni (G3/4), trombositopeni (G3/4), enfeksiyon (G3/4), febril nötropeni.
Bağışıklık sistemi bozuklukları
Çok yaygın: Hipersensitivite (G3/4)
Metabolizma ve beslenme bozuklukları
Çok yaygın:Anoreksi (G3/4)
Sinir sistemi bozuklukları
Çok yaygın:Tat alma duyusunda bozukluk (G3/4), nörosensoryel (G3/4). Yaygın:Nöromotor (G3/4), nörokortikal (G3/4), nöroserebellar (G3/4) Yaygın olmayan: Senkop (G3/4)
Göz bozuklukları
Yaygın:Lakrimasyon bozukluğu (G3/4), konjunktivit (G3/4)
Kardiyovasküler bozukluklar
Çok yaygın:Vazodilatasyon (G3/4)
Yaygın:Aritmi (G3/4), konjestif kalp yemzliği, hipotansiyon (G3/4) Yaygın olmayan: Flebit (G3/4), lemfoödem (G3/4)
Konjestif kalp yetmezliği de (KKY) bildirilmiştir. Her tedavi kolunda bir hasta kalp yetmezliği nedeniyle ölmüştür.
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal bozukluklar
Yaygın: Öksürük (G3/4).
Akut solunum güçlüğü sendromu ve interstisyel pnömoni ve pulmoner fibrosis seyrek olarak bildirilmiştir. Birlikte radyoterapi alan hastalarda seyrek radyasyon pnömonisi vakaları gözlenmiştir.
Gastrointestinal bozukluklar
Çok yaygın: Bulantı (G3/4), stomatit (G3/4), kusma (G3/4), diyare (G3/4),
konstipasyon (G3/4).
Yaygın: Abdominal ağrı (G3/4).
Yaygın olmayan: Kolit/enterit/kalın bağırsak perforasyonu.
Deri ve deri altı doku bozuklukları
Çok yaygın: Alopesi, deri toksisitesi (G3/4), tırnak bozuklukları (G3/4).
55 aylık medyan takip süresinde, kemoterapinin sonunda alopesisi olan 687 hastanın 22’sinde alopesinin devam ettiği gözlenmiştir.
Kas-iskelet sistemi, bağ dokusu ve kemik bozuklukları
Çok yaygın: Miyalji (G3/4), artralji (G3/4)
Gebelik, puerperiyum durumları ve perinatal bozukluklar
Çok yaygın: Amenore
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin bozukluklar
Çok yaygın: Asteni (G3/4), ateş (G3/4), periferal ödem (G3/4)
Araştırmalar
Çok yaygın: Kilo artışı ya da kilo kaybı (G3/4)
2
Sisplatin ve 5-florourasil ile kombinasyon halinde DOCETER 75 mg/m :
Enfeksiyonlar ve infestasyonlar
Çok yaygın: Nötropenik enfeksiyon, enfeksiyon (G3/4)
Kan ve lenf sistemi bozuklukları
Çok yaygın: Anemi (G3/4), nötropeni (G3/4), trombositopeni (G3/4), enfeksiyon (G3/4), febril nötropeni.
Febril nötropeni ve nötropenik enfeksiyon, G-CSF kullanımından bağımsız olarak hastaların sırasıyla % 17.2 ve % 13.5’inde görülmüştür. G-CSF, TCF kolu için hastaların %19.3’ünde (siklusların %10.7’si) ikincil profilaksi için kullanılmıştır. Febril nötropeni ve nötropenik enfeksiyon görülmüştür; hastalar profilaktik G-CSF aldığında sırasıyla % 12.1 ve % 3.4 ve profilaktik G-CSF olmaksızın % 15.6 ve 12.9.
Bağışıklık sistemi bozuklukları
Çok yaygın: Hipersensitivite (G3/4)
Bazen ölümcül olan anaflaktik şok vakaları rapor edilmiştir.
Metabolizma ve beslenme bozuklukları
Çok yaygın: Anoreksi (G3/4)
Sinir sistemi bozuklukları
Çok yaygın: Nörosensoryel (G3/4). Yaygın:Baş dönmesi (G3/4), nöromotor (G3/4).
Dosetaksel uygulamasıyla nadir konvülsiyon veya geçici bilinç kaybı olguları gözlenmiştir. Bu reaksiyonlar bazen ilacın infüzyonu sırasında görülmektedir.
Göz bozuklukları Yaygın:Lakrimasyonda artış (G3/4)
Kulak ve iç kulak bozuklukları
Yaygın: İşitme bozukluğu (G3/4)
Seyrek ototoksisite, duyma bozuklukları ve/veya duyma kaybı olguları bildirilmiştir.
Kardiyovasküler bozukluklar
Yaygın:Aritmi (G3/4)
Çok seyrek miyokard infarktüsü vakaları bildirilmiştir.
Gastrointestinal bozukluklar
Çok yaygın: Diyare (G3/4), bulantı (G3/4), kusma (G3/4), stomatit (G3/4). Yaygın:Konstipasyon (G3/4), özofajit/disfaji/odinofaji (G3/4), gastrointestinal ağrı/kramp (G3/4).
Deri ve deri altı doku bozuklukları
Çok yaygın:Alopesi (G3/4).
Yaygın: Döküntü/kaşıntı (G3/4), tırnakta bozuklukları (G3/4), deri deskuamasyonu (G3/4).
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin bozukluklar
Çok yaygın:Letarji (G3/4), ateş, sıvı tutulması (ağır/yaşamı tehdit eden)
Göz bozuklukları:
Tipik olarak ilaç infüzyonu sırasında gözlenen ve hipersensitivite reaksiyonları ile ilgili olarak ortaya çıkan nadir geçici görme bozukluğu vakaları (parlama, parlayan ışıklar, skotom) bildirilmiştir. İnfüzyonun sonlandırılması ile geri dönüşümlüdürler.
Konjunktivitli veya konjunktivitsiz lakrimasyon durumları, aşırı gözyaşı ile sonuçlanan gözyaşı kanalı obstrüksiyonu durumları nadiren bildirilmiştir.
Gastrointestinal bozukluklar
Gastrointestinal olayların ender bir sonucu olarak dehidratasyon, gastrointestinal perforasyon, iskemik kolit, kolit ve nötropenik enterokolit bildirilmiştir. Nadir ileus ve barsak obstrüksiyonu olguları bildirilmiştir.
Hepato-bilier bozukluklar
Daha önceden karaciğer bozukluğu olan hastalarda bazen öldürücü olan çok seyrek hepatit olguları bildirilmiştir.
Radyasyon hatırlama fenomeni nadiren bildirilmiştir.
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Aşırı doz vakaları çok az sayıda bildirilmiştir. DOCETER aşırı dozu için bilinen bir antidot yoktur. Aşırı doz verilmesi halinde, hasta hayati fonksiyonlarının yakından izlenebileceği ve gerektiğinde destek tedavinin uygulanabileceği özel bir ünitede tutulmalıdır. Beklenen aşırı doz komplikasyonları: kemik iliği supresyonu, periferik nörotoksisite ve mukoza iltihabıdır.
Aşırı doz tespit edilirse, mümkün olduğu kadar çabuk hastalara terapötik dozda G-CSF tedavisi uygulanmalıdır. Diğer semptomatik tedbirler, gerektiği şekilde uygulanmalıdır.
Mide Kanseri Mide kanseri genellikle mideyi tümüyle kaplayan ve mukus üretmekle görevli hücrelerde başlar. Bu kanser tipine adenokarsinom denir. | Deri Kanseri Deri kanseri çok rastlanan bir hastalıktır. Üç ana türü bulunur ;genelde kemirici ülser olarak bilinen bazal hücreli karsinom, yassı hücreli karsinom ve kötü huylu tümör. |
İLAÇ GENEL BİLGİLERİ
Farmako Eczacılık A.Ş.Satış Fiyatı | 6510.9 TL [ 22 Sep 2023 ] |
Önceki Satış Fiyatı | 6510.9 TL [ 15 Sep 2023 ] |
Original / Jenerik | Jenerik İlaç |
Reçete Durumu | Normal Reçeteli bir ilaçdır. |
Barkodu | 8697943690058 |
Etkin Madde | Dosetaksel |
ATC Kodu | L01CD02 |
Birim Miktar | 160 |
Birim Cinsi | MG |
Ambalaj Miktarı | 1 |
Antineoplastik ve İmmünomodülatör Ajanlar > Alkaloidler ve Diğer Doğal İlaçlar (64 ilaç) > Dosetaksel |
Yerli ve Beşeri bir ilaçdır. |
İLAÇ EŞDEĞERLERİ
Eşdeğer İlaç Adı | Barkodu | İlaç Fiyatı |
---|---|---|
Eşdeğer bir ilaç bulunamadı |
Mide Kanseri Mide kanseri genellikle mideyi tümüyle kaplayan ve mukus üretmekle görevli hücrelerde başlar. Bu kanser tipine adenokarsinom denir. |
|
Artrit Artrit, oldukça yaygın bir hastalıktır ancak iyi anlaşılamamıştır. Aslında “artrit” tek bir hastalığın adı değildir; eklem ağrısı veya eklem hastalıklarını adlandırmanın gayri resmi yoludur. |
|
Rahim Boyu ( Serviks ) Kanseri Rahim boynu (serviks) kanseri 35 yaş altı kadınlarda görülen vakalarda meme kanserinden sonra ikinci sırayı alır.Serviks kanserinin gelişmesi yıllarca sürebilir. |