DOPERGIN 0.2 mg 30 tablet {Schering} Formülü
Bir tablet, 0,2 mg Lisurid hidrojen maleat içerir.
Prolaktin inhibitörü olarak:
Primer ve sekonder sütten kesme (tıbbi açıdan endike ise), mastitis;
galaktore; postpartal süt konjestiyonunun azaltılması;
yüksek prolaktin düzeylerine bağlı amenore ve diğer siklus bozuklukları (örn. sarı cisim yetmezliği); kadında yüksek prolaktin düzeylerine bağlı infertilite ve erkekte libido ve potens bozuklukları (örn. hipofiz tümörü sonucu);
yüksek prolaktin düzeylerine bağlı premenstruel şikayetler (örn. mastodini);
Akromegali;
Dopamin agonisti olarak:
M. Parkinson, postensefalitik Parkinsonizm,başka nedenli Parkinsonizm (ilaçların sebep olduğu form hariç).
Periferde ve kalpte (koroner yetmezlik) ağır arteriyel dolaşım bozuklukları olan hastalarda endikasyon özenle tartılmalıdır.
Psikozlu hastalarda (ve anamnezinde psikoz mevcut hastalarda) tedavinin yarar ve zararları dikkatle değerlendirilerek endikasyon gözden geçirilmelidir, zira hastalık tablosunun daha da kötüleşmesi ya da semptomların yeniden ortaya çıkması mümkündür.
Sütten kesmede, süt prodüksiyonunu uyarmamak amacıyla, çocuk emzirilmemeli ve göğüsler boşaltılmamalıdır. Mastitis'in erken safhasında, Dopergin ile süt yapımını kısıtlamak çoğunlukla yeterlidir ve tedavi kesildikten sonra kadın umumiyetle yeniden emzirmeye devam edebilir. Bakteriyel bir enfeksiyon, sürekli ateş ve abse olduğunda, ek önlemler (antibiyotik tedavisi vs..) gereklidir.
Lohusalık döneminde laktasyon inhibitörü olarak verilen başka bir prolaktin düşürücü ilacın kullanımı esnasında nadir olgularda hipertansiyon, kalp enfarktüsü, konvülsiyonlar ve beyin kanamaları bildirilmiştir. Bu olaylar ile uygulanan tedavi arasındaki bağlantı açıklık kazanmamıştır, zira bu tür olaylar lohusalık döneminde spontan olarakta görülmektedir. Bir önlem olarak, Dopergin ile sütten kesilen kadınlarda yüksek tansiyon, sürekli baş ağrısı ve merkezi sinir sistemine yönelik semptomlar ortaya çıktığında, tedavi derhal kesilmelidir.
Dopergin ile bir tedaviye geçmeden önce, hiperprolaktinemi'nin nedeni açıklığa kavuşturulmalıdır (örn. hipotireoz, ilaçlar). Özellikle yer işgal eden bir hipofiz adenom'un mevcut olup olmadığına dikkat edilmelidir. Görme alanı bozukluklarında veya belirgin genişlemiş bir sella'da, hem cerrahi (Dopergin ile bir tedavi ilave edilebilir) hem de yalnız Dopergin tedavisi uygulanabilir.
Prolaktine bağlı infertilite Dopergin ile tedavi edilebilir. Eğer bir gebelik arzu edilmiyorsa,paralel olarak bir doğum kontrol yönteminin uygulanması gerekir. İlke olarak, gebelikte kesinlikle gerekmedikçe, hiçbir ilaç kullanılmamalıdır. Bu nedenle, bir gebelik oluştuğunda Dopergin esilmelidir.
Hipofiz adenomlu (Prolaktinoma) kadınlarda bir gebeliğin oluşması halinde tümör büyümesi açısından (şiddetli ve sürekli baş ağrıları ve görme bozuklukları) özenli bir takip gerekir.
Böbrek fonksiyon yetmezliği olan ve bilhassa dializ hastaları Dopamin agonistlerine karşı özellikle duyarlıdır. Bu nedenle, bu tür hastalarda Dopamin agonistleriyle yapılacak bir tedaviye mümkün olan en düşük dozlarla başlanmalı ve doz yavaş yavaş artırılmalıdır.
Ağır karaciğer fonksiyon bozuklukları olan hastalarda, Dopergin kullanımı ile ilgili bilgiler henüz yetersiz olduğundan, dikkatli ve düşük dozda bir tedavi uygulanmalıdır.
Dopergin talimata uygun alındığında bile çok ender olmak üzere ani tansiyon düşüşleri nedeniyle reaksiyon kabiliyeti, araba veya dikkat isteyen bazı makinaların kullanımı için gerekli düzeyin altına düşebilir. Ani tansiyon düşmesine bağlı baygınlıklarda hasta sırtüstü yatırılmalıdır (ayaklar yukarı pozisyonda).Bilhassa tedavi başlangıcında, dozun hızla yükseltildiği ve yüksek doz uygulandığı veya ilacın bir miktar gıda ile birlikte alınmadığı durumlarda, mide bulantısı, baş ağrısı, baş dönmesi, yorgunluk hissi, terleme ve nadiren kusma görülebilir.
Tek tük olgularda, özellikle individuel hassasiyeti olan kişilerde ani kan basıncı düşmeleri (ortostatik kollapsa neden olabilecek) ve şiddetli kusma nöbetleri gözlenmiştir. Bu gibi durumlarda Sulpirid (100 mg'a kadar) i.m. uygulanmalıdır. (Dikkat: Parkinson semptomatiğinin geçici olarak şiddetlenmesi mümkündür!)
Bu tür belirtiler genelde tedavinin yarıda kesilmesini gerektirmez ve doz azaltılması yoluyla kontrol edilebilir. Müteakip tedavide, doz önemli derecede yükseltilse bile, bu yan etkiler ortaya çıkmamaktadır.
Yan etki olarak, hemen hemen sadece Parkinson hastalarında; kabus, halusinasyonlar, paranoid reaksiyonlar ve zihin bulanıklığı ortaya çıkabilir. Yaşlılık ve yaşlılığa bağlı demans (organik beyin psikosendromu), akut enfeksiyonlar, dehidratasyon ve Dopergin ile diğer dopaminerjik ilaçların yüksek dozlarda uygulanması bu tip yan etkilerin olasılığını artırır. Doz azaltılması yoluyla bu semptomlar kontrol altına alınabilir. Bu arada diğer antiparkinson ilaçlarının da benzer psikoz türü semptomlara neden olabilecekleri gözönüne alınmalıdır.
Yapısal benzerlik taşıyan maddelerin yüksek dozajda ve uzun süreli kullanımı sonucu tek tük olgularda plöra- yada retroperitoneal fibroz gözlenmiştir. Dopergin'in bir parkinson hastasında 1.5 yıl süre ile ve çok yüksek dozda uygulandığı bir olguda plörezi gözlenmiştir. Aradaki nedensel bağlantı açıklık kazanmamıştır. Dopergin tedavisi esnasında solunum zorluğu, sürekli öksürük gibi semptomlar meydana geldiğinde hekim haberdar edilmelidir.
Parkinson hastalarında, temel hastalığa yada aynı zamanda alınan başka Parkinson ilaçlarına (bilhassa L-Dopa) bağlı olarak diskineziler ortaya çıkabilmektedir.
Arasıra uyku düzensizlikleri, çok seyrek olarak ise deri reaksiyonları ve ödemler bildirilmiştir.
Nöroleptikler ve diğer Dopamin-Antagonistleri (örn. Haloperidol, Sulpirid, Metoklopramid, Klorpromazin) Dopergin'in etkisini azaltabilir. Domperidon, sadece Dopergin'in perifer etkilerini inhibe ettiğinden (sentral etkilerini kapsamaz) Parkinson semptomatiği üzerinde etkili değildir.
Lisurid ile etkileşimleri şimdiye kadar görülmemiş olmasına rağmen, bir önlem olarak Dopergin'in, doğumdan sonra ve lohusalık döneminde başka ergot alkaloidleri (örn. metilergometrin) ile birlikte kullanılmaması önerilir. Hasta önceden antihipertansif ilaçlarla tedavi edildiyse ya da bu tür bir medikasyon yürütülüyorsa, Dopergin büyük bir dikkatle kullanılmalıdır.
Tabletler her zaman yemek esnasında yada bir miktar gıda ile birlikte alınmalıdır. İlaca karşı daha iyi tolerans, genellikle dozu yavaş yavaş artırarak sağlanır (primer sütten kesme dışında) ve tedaviye mümkünse akşam başlanır. Bu durum özellikle yüksek dozlar için geçerlidir.
Hekim tarafından başka bir öneride bulunulmadığı takdirde, aşağıdaki uygulama geçerlidir :
· Endokrin endikasyonlar
° Primer sütten kesme (tıbbi açıdan endike ise)
Tedaviye bir doğumdan veya düşükten hemen sonra en geç 24 saat içinde başlanmalıdır. Günlük doz günde 2-3 kere 1 tablet olmak üzere 14 gün sürdürülür. Dopergin tedavisinin sona erdirilmesinden sonra seyrek olarak görülen az miktarlarda süt sekresyonu, bir haftalık ek Dopergin tedavisiyle kesilebilir.
° Sekonder sütten kesme (tıbbi açıdan endike ise), mastitis
sabah
öğle
akşam 1. gün
-
-
1 2. gün
-
1
1 3. günden max. 14. güne kadar
1
1
1
Süt sekresyonunun hızla engellenebilmesi için, Dopergin'in tedavinin 1. gününden itibaren, günde 3 defa uygulanması önerilir.
Tedavi, sütün kesilmesinden 4 gün sonra sonlandırılır.
Mastitis tedavisi için genellikle sadece birkaç uygulama günü yeterlidir. İltihap belirtilerinin kaybolmasından sonra uygulama hemen kesilerek, çoğunlukla emzirmeye devam edilebilir.
° Galaktore; postpartal süt konjestiyonu; yüksek prolaktin düzeyine bağlı amenore, siklus bozuklukları, kadında infertilite, erkekte libido ve potens bozuklukları.
sabah
öğle
akşam 1. gün
-
-
½
2. gün
-
½
½ 3. günden itibaren
½
½
½
Galaktore'de tedavi, süt sekresyonu tümüyle kesilinceye, amenore'de ise düzenli adet kanamaları başlayıncaya kadar (genellikle birkaç ay boyunca) sürdürülür.
Prolaktin düzeyi yüksekliğine veya etkiye bağlı olarak, günlük doz gerektiğinde yükseltilir. Bu doz arttırma işlemine, ilacın iyi tolere edilmesi açısından en erken 3-4 gün sonra başlanmalı ve günlük doz, gün içinde bölünerek verilmelidir.
Postpartal süt konjestiyonuna ilişkin şikayetler geçtikten sonra, Dopergin kesilerek çoğu zaman emzirmeye devam edilebilir.
° Premenstrüel şikayetler
Adet kanamasının 14. gününde akşam yarım tablet Dopergin ile tedaviye başlanır. Ertesi günden itibaren sabah ve akşamları yarım tablet, ağır olgularda ise bir tabletle tedavi müteakip adet kanamasına kadar sürdürülür. 6 - 12 siklus uygulama sonunda, tedavinin kesilip devam durumunun gerekliliğinin gözden geçirilmesi önerilir.
° Akromegali
Dozaj şeması galaktore'deki gibidir (yukarıya bkz.).Tolerans ve gelişme hormonu düzeyindeki etkiye bağlı olarak doz, günde max. 2 mg'a kadar yükseltilebilir.
· Parkinsonizm
Doz, hastanın özel durumuna göre ayarlanır.
Tedaviye, akşam yarım tablet'le (0.1 mg) başlanır ve her hafta, bariz bir klinik etki görülünceye kadar yarım tablet arttırılır.
Günlük doz 0.6 ve 2.0 mg arasındadır. Bazı durumlarda daha yüksek dozlarda gerekebilir. Genelde, günlük doz 3-4'e bölünür ve levodopa ve/veya diğer Parkinson ilaçları ile birlikte uygulanabilir. Belirgin fluktuasyonların olduğu durumlarda günlük dozun daha sık aralarla uygulanması önerilir.
Parkinsonizm'in erken evrelerinde düşük doz uygulaması yapılmalı, doz yavaş yavaş arttırılmalıdır. Dopergin dozundaki artışa paralel olarak Levodopa içeren preparatların dozu azaltılabilir. Bu özellikle, Levodopa ile MAO-B inhibitörü Selegilin'in birlikte verildiği olgularda göz önünde tutulmalıdır, zira Selegilin Dopamin'in reseptörlerdeki biyoyararlılığını arttırır ve uzatır. Bazı durumlarda, Dopergin ile monoterapi de mümkündür.
Parkinsonizm'in ileri safhalarında, tolerans ve etkiye bağlı
Rahim Boyu ( Serviks ) Kanseri Rahim boynu (serviks) kanseri 35 yaş altı kadınlarda görülen vakalarda meme kanserinden sonra ikinci sırayı alır.Serviks kanserinin gelişmesi yıllarca sürebilir. |
|
Depresyonu Anlamak Depresyon farklı kişileri farklı biçimlerde etkiler. Duygusal veya fiziksel olmak üzere geniş alanda belirtilere sebep olabilir.Depresyona neler sebep olur? |
|
Deri Kanseri Deri kanseri çok rastlanan bir hastalıktır. Üç ana türü bulunur ;genelde kemirici ülser olarak bilinen bazal hücreli karsinom, yassı hücreli karsinom ve kötü huylu tümör. |
Geri Ödeme Kodu | A02492 |
Satış Fiyatı | TL |
Önceki Satış Fiyatı | |
Original / Jenerik | Original İlaç |
Reçete Durumu | Normal Reçeteli bir ilaçdır. |
Barkodu | 8699545011293 |
Etkin Madde | Lisurid Hidrojen Maleat |
ATC Kodu | G02CB02 |
Ürogenital Sistem ve Cinsiyet Hormonları > Diğer Jinekoloji İlaçları > Lisuride |
Yerli ve Beşeri bir ilaçdır. |
İLAÇ EŞDEĞERLERİ
Eşdeğer İlaç Adı | Barkodu | İlaç Fiyatı |
---|---|---|
Eşdeğer bir ilaç bulunamadı |