EFEXOR XR 75 mg 28 kapsül Klinik Özellikler

Venlafaksin Hcl }

Sinir Sistemi > Antidepresanlar > Venlafaksin HCL
Viatris İlaçları Ltd.Şti | 17 November  2011

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    EFEXOR XR,

      Majör depresyonun tedavisinde,

      4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

      Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

      Majör depresyonda tavsiye edilen başlangıç dozu günlük 75 mg EFEXOR XR'dır. 75 mg'lık günlük başlangıç dozuna cevap vermeyen hastalar, günde en fazla 375 mg'lık dozdan yarar görebilirler. Yaygın anksiyete bozukluğunda tavsiye edilen başlangıç dozu günlük 75 mg EFEXOR XR'dır. 75 mg'lık günlük başlangıç dozuna cevap vermeyen hastalar, günde en fazla 225 mg'lık dozdan yarar görebilirler. Sosyal fobide tavsiye edilen doz günlük 75 mg EFEXOR XR'dır. Daha yüksek dozların ilave yarar sağladığına dair bir kanıt bulunmamaktadır. Bununla birlikte, 75 mg'lık günlük başlangıç dozuna cevap vermeyen hastalarda dozun günde en fazla 225 mg'a çıkarılması düşünülebilir. Panik bozukluğunda tavsiye edilen doz 7 gün, günde 1 kez 37,5 mg EFEXOR XR'dır. Daha sonra doz günde 75 mg'a yükseltilmelidir. Günde 75 mg'lık doza cevap vermeyen hastalar, günde en fazla 225 mg'lık dozdan yarar görebilirler.

      Doz artışları yaklaşık 2 haftalık veya daha fazla aralıklarla yapılmalıdır, ancak 4 günden kısa aralıklarla yapılmamalıdır.

      Tedavi her hastada ayrı ayrı (veya hasta bazında) düzenliolarak tekrar değerlendirilmelidir. En düşük etkin doz saptanarak tedaviye devam edilmelidir.

      Uygulama şekli:

      EFEXOR XR'ın yemek ile birlikte alınması tavsiye edilir. Her kapsül bütün olarak sıvıyla yutulmalıdır. Kapsül bölünmemeli, ezilmemeli, çiğnenmemeli veya suya karıştırılmamalıdır. EFEXOR XR günde bir kez ve aşağı yukarı aynı saatlerde (sabah ya da akşam) alınmalıdır.

      Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

      Böbrek/Karaciğer yetmezliği:

      Böbrek ve/veya karaciğer yetmezliği olan hastaların düşük dozda venlafaksin almaları

      gerekir.

      Glomerüler filtrasyon hızı 30-70 ml/dakika olan hastalarda doz ayarlamasına gerek olmamakla birlikte dikkatli olunmalıdır. Hemodiyaliz gereken, glomerüler filtrasyon hızı

      <30 ml/dakika olan şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda doz %50 oranında azaltılmalıdır. Klirens hastadan hastaya değişebileceğinden kişiye göre doz ayarlaması gerekebilir.

      Hafif ile orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda venlafaksinin toplam günlük dozu %50 oranında azaltılmalıdır. Bazı hastalar için %50'den fazla doz azaltılması uygun olabilir. Klirens hastadan hastaya değişebileceğinden kişiye göre doz ayarlaması gerekebilir.

      Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda sınırlı veri mevcuttur. Dikkatli olunmalı ve doz %50'den fazla azaltılmalıdır. Şiddetli karaciğer yetmezliğinde yarar risk oranı karşılaştırması yapılmalıdır.

      Pediyatrik popülasyon:

      18 yaşın altındaki çocuklarda venlafaksinin kullanımına bağlı yeterli deneyim yoktur, venlafaksin kullanımı önerilmez (bkz. Bölüm 4.4).

      Geriyatrik popülasyon:

      Yaşlı hastalarda, yalnızca yaşlarından dolayı mutad dozda ayarlama yapılması tavsiye edilmez. Ancak yaşlıların tedavisi sırasında dikkatli olunmalıdır. (Böbrek yetmezliği olasılığı, nörotransmitter duyarlılığı ve afinitesindeki olası değişiklikler göz önüne alınmalıdır.) Her zaman en düşük etkin doz kullanılmalıdır. Doz artışı gerektiğinde hastalar yakından takip edilmelidir.

      Devam tedavisi:

      Depresyonun nüksünün ve yeni episodların engellenmesi için gerekli doz, başlangıç tedavisinde olduğu gibi günde 1 kez 75 mg EFEXOR XR'dır.

      Doktor, her hastada uzun-dönem venlafaksin tedavisinin yararını periyodik olarak

      değerlendirmelidir. Akut majör depresyon vakalarının, birkaç ay veya daha uzun süre ile

      farmakolojik tedavi gerektirdiği genellikle kabul edilmektedir. Venlafaksinin uzun süreli (12 aya kadar) depresyon tedavisinde etkinliği gösterilmiştir. Anksiyete, Sosyal Fobi ve Panik Bozukluğu tedavisinde 6 aya kadar etkinliği gösterilmiştir.

      Venlafaksinin kesilmesi:

      İlacın aniden kesilmesinden kaçınılmalıdır. Kesilme reaksiyonları riskini azaltmak için, venlafaksin tedavisi kesilirken doz en az 1–2 haftalık periyodlarla kademeli olarak azaltılmalıdır (bkz. Bölüm 4.4 ve 4.8). Bununla birlikte, doz azaltma için gereken süre ve doz azaltma miktarı; doza, tedavi süresine ve hastanın kendisine bağlı olabilir. Bazı hastalarda, ilacın kesilmesi oldukça yavaş, aylar ya da daha uzun süreleri bulan periyotlar halinde gerçekleşebilir. Dozun azaltılması veya tedavinin kesilmesi sonrası kesilme reaksiyonları meydana gelirse, daha önce reçetelenmiş doza dönülmesi düşünülebilir. Ardından doz azaltılmasının daha yavaş şekilde yapılması tavsiye edilir.

      4.3. Kontrendikasyonlar

      EFEXOR XR, venlafaksine veya formülasyondaki maddelerin herhangi birine aşırı

      hassasiyeti olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir.

      Monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOI) ile birlikte kullanımı kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.4). Birlikte kullanımında ajitasyon, tremor, hipertermi gibi serotonin sendromu belirtilerinin görülme riski ortaya çıkar.

      MAOI tedavisinin kesilmesinden sonra en az 14 gün geçmeden venlafaksin tedavisine başlanmamalıdır. Herhangi bir MAOI kullanımına başlamadan en az 7 gün önce venlafaksin kullanımına son verilmelidir (bkz. Bölüm 4.4 ve 4.5).

      4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

      4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

      Monoamin Oksidaz İnhibitörleri (MAOI)

      Geri dönüşümsüz seçici olmayan MAOI'ler

      Venlafaksin geri dönüşümsüz seçici olmayan MAOI'lerle birlikte kullanılmamalıdır. Venlafaksin, geri dönüşümsüz seçici olmayan MAOI tedavisi kesildikten sonra en az 14 gün süreyle başlanmamalıdır. Geri dönüşümsüz seçici olmayan MAOI tedavisine başlanmadan en az 7 gün önce venlafaksin tedavisine son verilmiş olmalıdır (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4).

      Geri dönüşümlü, seçici MAO-A inhibitörü (moklobemid)

      Serotonin sendromu riski sebebiyle, venlafaksinin moklobemid gibi bir geri dönüşümlü ve seçici MAO inhibitörüyle birlikte kullanılması önerilmez. Geri dönüşümlü MAO-inhibitör tedavisinin ardından; 14 günden daha kısa bir ilaç kesilme süresinde venlafaksin tedavisine başlanabilir. Venlafaksin tedavisinin geri dönüşümlü MAOI tedavisine başlanmadan en az 7 gün önce sonlandırılmış olması önerilmektedir (bkz. Bölüm 4.4).

      Geri dönüşümlü, seçici olmayan-MAOI (linezolid)

      Antibiyotik linezolid, zayıf bir geri dönüşümlü ve seçici olmayan MAOI'dir ve venlafaksinle tedavi edilen hastalara verilmemelidir (bkz. Bölüm 4.4).

      Yakın geçmişte MAOI tedavisi kesilen ve venlafaksin başlanan veya yakın dönemde MAOI tedavisine başlanmadan önce venlafaksin tedavisi kesilmiş olan hastalarda şiddetli advers reaksiyonlar bildirilmiştir. Bu reaksiyonlar, tremor, miyoklonus, terleme, bulantı, kusma, ateş basması, baş dönmesi ile nöroleptik malign sendrom benzeri özelliklere sahip hipotermi ve ölümü içermektedir.

      Serotonin sendromu

      Diğer serotonerjik ajanlarla olduğu gibi, venlafaksin ile birlikte özellikle serotonerjik nörotransmitter sistemi etkileyebilen diğer ajanların (triptanlar, SSRI'lar, diğer SNRI'lar, trisiklik antidepresanlar, amfetaminler, lityum, sibutramin, opioidler [ör. buprenorfin, fentanil ve analogları, tramadol, dekstrometorfan, tapentadol, petidin, meperidin, metadon, pentazosin] veya St. John's Wort [Hypericum perforatum] dahil), serotonin metabolizmasını zayıflatan ilaçların (MAOI'lar, linezolid ve metilen mavisi gibi) veya serotonin öncüllerinin (triptofan ürünleri gibi) uygulanması durumunda potansiyel olarak yaşamı tehdit edici serotonin sendromu meydana gelebilir (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4).

      Venlafaksin ile bir SSRI, SNRI veya triptanın birlikte uygulanması klinik olarak destekleniyor ise, özellikle tedavinin başlangıcında veya dozun yükseltilmesi durumunda hastanın dikkatle gözlenmesi önerilmektedir. Venlafaksinin serotonin öncülleri (triptofan ürünleri gibi) ile birlikte kullanılması tavsiye edilmemektedir (bkz. Bölüm 4.4).

      Merkezi sinir sistemi üzerine etkili ilaçlar

      Venlafaksinin merkezi sinir sistemi üzerinde etkili olan diğer ilaçlar ile birlikte kullanımının neden olabileceği riskler sistematik olarak değerlendirilmemiştir. Bu nedenle, venlafaksin merkezisinir sistemiüzerinde etkili olan diğer ilaçlar ile birlikte kullanıldığında dikkatli olunması tavsiye edilmektedir.

      Etanol

      Venlafaksinin, etanolün mental ve motor davranışlara verdiği zararı arttırmadığı gözlenmiştir. Ancak, hastalar, bütün santral sinir sistemi üzerinde etkisi olan ilaçlarda olduğu gibi, venlafaksin kullanırken alkol almamaları konusunda uyarılmalıdırlar.

      QT aralığını uzatan ilaçlarla kullanımı

      QTc aralığını uzatan diğer ilaçlar ile eş zamanlı kullanımı, QTc uzaması ve/veya ventriküler aritmiler (TdP gibi) için riski arttırmaktadır. Bu ilaçlar ile birlikte kullanımından kaçınılmalıdır (bkz. Bölüm 4.4).

      İlgili ilaç sınıfları şunları içerir:

        sınıf IA ve III antiaritmik ilaçlar (kinidin, amiodaron, sotalol ve dofetilid gibi)

        4.6. Gebelik ve laktasyon

        Genel tavsiye

        Gebelik Kategorisi: C

        Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

        Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda uygun bir doğum kontrol yöntemi

        kullanımı değerlendirilmelidir.

        Gebelik dönemi

        Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik /ve veya/ embriyonal/fetal gelişim /ve veya/ doğum /ve veya/ doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. Bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

        EFEXOR XR gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

        Venlafaksinin hamile kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri yoktur.

        Selektif Serotinin Geri Alım İnhibitörü (SSRI) grubu ilaçların hamilelik süresince alımında, yeni doğanda potansiyel dirençli pulmoner hipertansiyon riski bulunmaktadır.

        Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesini göstermiştir (bkz. Bölüm 5.3). İnsanlarda potansiyel risk bilinmemektedir. Gerekli olmadıkça gebelikte kullanılmamalıdır. Venlafaksin, hamile kadınlarda yalnızca, beklenen yarar olası risklerden daha yüksek ise kullanılmalıdır.

        Diğer serotonin geri alım inhibitörlerinde (SSRI'lar/SNRI'lar) olduğu gibi, venlafaksinin doğuma veya doğumdan kısa süre öncesine kadar kullanılması halinde yeni doğanlarda kesilme belirtileri görülebilir. Gebeliğin üçüncü trimesterinde venlafaksine maruz kalan bazı yeni doğanlarda tüple beslenmeyi, solunum desteğini veya hastanede daha uzun süre kalmayı gerektiren komplikasyonlar ortaya çıkmıştır. Bu komplikasyonlar doğumdan hemen sonra görülebilmektedir.

        Gözlemsel veriler, doğumdan önceki ay içinde SSRI'lara / SNRI'lara maruz kalmanın ardından artmış postpartum kanama riskini (2 kattan daha az) göstermektedir (bkz. Bölüm 4.4 ve 4.8).

        Epidemiyolojik veriler, özellikle de gebeliğin sonlarına doğru olmak üzere hamilelik sırasında SSRI kullanımının yeni doğanda persistan pulmoner hipertansiyon (PPH) riskini yükseltebileceğini öne sürmektedir. PPH ile SNRI tedavisinin ilişkisi hiçbir çalışmada araştırılmamış olmasına rağmen venlafaksinin taşıdığı bu potansiyel risk, etki mekanizması

        (serotonin geri alım inhibisyonu) dikkate alındığında göz ardı edilememektedir.

        Anne adayının gebeliğin son döneminde bir SSRI/SNRI kullanmış olan yeni doğanlarda

        şu semptomlar görülebilir: irritabilite, tremor, hipotoni, sürekli ağlama ve emme ya da uyuma güçlüğü. Bu belirtiler serotonerjik etkiler veya maruz kalma semptomlarından kaynaklanabilir. Vakaların birçoğunda bu komplikasyonlar doğumdan hemen sonra veya ilk 24 saat içerisinde gözlenmiştir.

        Laktasyon dönemi

        Venlafaksin ve O-desmetilvenlafaksin (ODV) anne sütüne geçmektedir. Pazarlama sonrası deneyimlerde, anne sütüyle beslenen infantlarda, ağlama, irritabilite ve uyku düzeni bozuklukları raporlanmıştır. Anne sütü ile beslenme kesildiği zaman venlafaksinin kesilmesi ile ilişkili semptomlar raporlanmıştır. Emzirilen bebeklere yönelik risk göz ardı edilemez. Bu nedenle, emzirmenin veya EFEXOR XR tedavisinin devamı/kesilmesi yönündeki karar, emzirmenin bebeğe, EFEXOR XR tedavisinin ise anneye sağladığı yarar göz önünde bulundurularak alınmalıdır.

        Üreme yeteneği/Fertilite

        Hem erkek hem dişi sıçanların venlafaksin metaboliti ODV'ye maruz kaldıkları bir

        çalışmada fertilitede azalma gözlenmiştir. Bu bulgunun insanlarla ilgisi bilinmemektedir.

        4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

        Tüm psikoaktif ilaçlar, düşünme, karar verme ve motor becerilerini etkileyebilir. Bu nedenle venlafaksin tedavisi alan hastalar araç ve diğer tehlikeli makineleri kullanırken dikkatli olmaları konusunda uyarılmalıdırlar.

        4.8. İstenmeyen etkiler

        Güvenlilik profili özeti

        Klinik çalışmalarda çok yaygın (≥1/10) olarak raporlanan yan etkiler bulantı, ağız kuruluğu, baş ağrısı ve uykuda terleme de dahil olmak üzere terlemedir.

        Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

        Kan ve lenf sistemi hastalıkları

        Seyrek : Agranülositoz*, aplastik anemi*, pansitopeni*, nötropeni*

        Çok seyrek : Trombositopeni*

        Bağışıklık sistemi hastalıkları

        Seyrek : Anafilaktik reaksiyon*

        Endokrin hastalıkları

        Seyrek : Uygunsuz antidiüretik hormon salgılanması*

        Çok seyrek : Kan prolaktin seviyesinde artış*

        Metabolizma ve beslenme hastalıkları

        Yaygın : İştah kaybı

        Seyrek

        Psikiyatrik hastalıklar

        Çok yaygın : İnsomni

        Yaygın : Konfüzyonel durum*, depersonalizasyon*, anormal rüya görme, sinirlilik, libido azalması, ajitasyon*, anorgazmi

        Yaygın olmayan : Mani, hipomani, halüsinasyon, derealizasyon, anormal

        orgazm, diş gıcırdatma*, apati

        Seyrek : Deliryum*

        Bilinmiyor : İntihar düşüncesi ve intihara yatkınlıka, agresyonb

        Sinir sistemi hastalıkları

        Çok yaygın : Baş ağrısı*c, baş dönmesi, sedasyon

        Yaygın : Akatizi*, tremor, parestezi, disguzi

        Yaygın olmayan : Senkop, miyoklonus, denge bozukluğu*, anormal

        koordinasyon*, diskinezi*

        Seyrek : Nöroleptik Malign Sendrom (NMS)*, serotonin sendromu*,

        konvülsiyon, distoni*

        Çok seyrek : Tardif diskinezi*

        Göz hastalıkları

        Yaygın : Bulanık görme de dahil olmak üzere görme bozukluğu, uyum

        bozukluğu, midriyazis

        Seyrek : Dar açılı glokom*

        Kulak ve iç kulak hastalıkları

        Yaygın : Tinnitus*

        Bilinmiyor : Vertigo

        Kardiyak hastalıklar

        Yaygın : Taşikardi, palpitasyon*

        Seyrek : Torsades de Pointes*, ventriküler taşikardi*, ventriküler fibrilasyon, elektrokardiyogramda QT uzaması*

        Bilinmiyor : Stres kardiyomiyopati (takotsubo kardiyomiyopati)*

        Vasküler hastalıklar

        Yaygın : Hipertansiyon, sıcak basması

        Yaygın olmayan : Ortostatik hipotansiyon, hipotansiyon*

        Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

        Yaygın : Dispne*, esneme

        Seyrek : İnterstisyel akciğer hastalığı*, pulmoner eozinofili*

        Gastrointestinal hastalıklar

        Çok yaygın : Bulantı, ağız kuruluğu, konstipasyon

        Yaygın : Diyare*, kusma

        Yaygın olmayan : Gastrointestinal hemoraji* Seyrek : Pankreatit*

        Hepatobiliyer hastalıklar

        Yaygın olmayan : Anormal karaciğer fonksiyon testi* Seyrek : Hepatit*

        Deri ve deri altı doku hastalıkları

        Çok yaygın : Hiperhidroz* (gece terlemeleri dahil)*

        Yaygın : Döküntü, pruritus*

        Yaygın olmayan : Ürtiker*, alopesi*, ekimoz, anjiyoödem*,

        fotosensitivite reaksiyonu

        Seyrek : Stevens-Johnson sendromu*, toksik epidermal

        nekroliz*, eritema multiforme*

        Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları

        Yaygın : Hipertoni

        Seyrek : Rabdomiyoliz*

        Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

        Yaygın : İdrar yapmada duraksama, idrar retansiyonu, pollakiüri*

        Yaygın olmayan : Üriner inkontinans*

        Üreme sistemi ve meme hastalıkları

        Yaygın : Menoraji*, metroraji*, erektil disfonksiyon, ejakülasyon

        bozukluğu

        Bilinmiyor : Postpartum kanama * d †

        Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

        Yaygın : Halsizlik*, asteni, ürperti*

        Çok seyrek : Mukozal hemoraji*

        Araştırmalar:

        Yaygın : Kilo artışı, kilo kaybı, kan kolesterol oranında artış

        Çok seyrek : Kanama zamanı uzaması*

        *Pazarlama sonrası tespit edilen yan etkiler

        a Venlafaksin terapisi sırasında veya tedavinin kesilmesini takip eden erken dönemde

        intihar düşüncesi ve intihara yatkınlık vakaları bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.4).

        b Bkz. Bölüm 4.4

        c Havuzlanmış klinik çalışmalara göre baş ağrısı insidansı venlafaksin ve plasebo için benzer bulunmuştur.

        d † Bu olay, SSRI / SNRI terapötik sınıfı için bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.4 ve 4.6).

        Tedavinin kesilmesi

        Venlafaksin tedavisinin (özellikle aniden) kesilmesi genellikle yoksunluk semptomlarına yol açabilir. Baş dönmesi, duyusal bozukluklar (parestezi dahil), uyku bozuklukları (uykusuzluk ve yoğun rüya göreme dahil), ajitasyon veya anksiyete, bulantı ve/veya kusma, titreme, vertigo, baş ağrısı, grip benzeri semptomlar, görme bozukluğu ve hipertansiyon en sık bildirilen reaksiyonlardır. Bu reaksiyonlar bazı hastalarda şiddetli ve/veya uzun süreli olmakla birlikte, genel olarak hafif-orta seviyede ve kendinden sınırlıdır. Bu nedenle, venlafaksin tedavisine artık ihtiyaç duyulmadığında, kademeli olarak doz azaltma yoluyla kesilmenin yapılması gerektiği önerilmektedir. Bununla birlikte, bazı hastalarda doz azaltıldığında veya tedavi kesildiğinde şiddetli saldırganlık ve intihar düşüncesi ortaya çıkmıştır (bkz. Bölüm 4.2 ve 4.4).

        Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

        Pediyatrik popülasyon:

        Genellikle, çocuklar ve adölesanlardaki (6-17 yaş) (plasebo kontrollü klinik çalışmalarda) venlafaksinin istenmeyen etki profili yetişkinlerde görülene benzerdi. Yetişkinlerde olduğu gibi, azalmış tat duyusu, kilo kaybı, kan basıncında artış ve serum kolesterol seviyesinde artış gözlenmiştir (bkz. Bölüm 4.4).

        Pediyatrik klinik denemelerde, istenmeyen etki olarak intihar fikri gözlenmiştir. Aynı zamanda düşmanlık ve özellikle de majör depresif bozukluklarda kendine zarar verme raporlarında artış da vardır.

        Özellikle, şu istenmeyen etkiler pediyatrik hastalarda gözlenmiştir: abdominal ağrı,

        ajitasyon, dispepsi, ekimoz, epistaksi ve miyalji.

        Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

        Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması,ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi'ne (TÜFAM) bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35

        99).

        4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Pazarlama sonrası çalışmalarda özellikle diğer ilaçlar ve/veya alkol ile beraber yüksek dozda EFEXOR XR alımı bildirilmiştir. Doz aşımında en çok bildirilen olaylar taşikardi, uyuşukluk ile koma arasında herhangi bir derecede olmak üzere bilinç düzeyinde değişiklikler, midriyazis, konvülsiyon ve kusmadır. Bildirilen diğer olaylar arasında EKG değişiklikleri (QT aralığının uzaması, dal bloğu, QRS uzaması), ventriküler taşikardi, bradikardi, hipotansiyon, vertigo ve ölüm yer almaktadır.

Geriye dönük yayımlanmış çalışmalar, venlafaksinin SSRI'lara oranla daha fazla, trisiklik antidepresanlara oranla ise daha az sayıda aşırı doza bağlı ölüme yol açtığına işaret etmektedir. Epidemiyolojik çalışmalar, venlafaksinle tedavi edilen hastaların SSRI'larla tedavi edilenlere oranla intihar risklerinin daha fazla olduğunu göstermektedir. Aşırı doza bağlı ölümlerin ne kadarının venlafaksin toksisitesine ne kadarının venlafaksin alan hastaların diğer özelliklerine bağlı olduğu açık değildir. Aşırı doz riskini azaltmak için, venlafaksin, iyi hekimlik uygulamasına uygun biçimde, mümkün olan en düşük miktarlarda reçete edilmelidir.

Doz aşımı tedavisi:

Yeterli hava yolu, oksijenizasyon ve ventilasyon sağlanır. Kardiyak ritm ve hayati bulguların izlenmesi tavsiye edilir. Genel destekleyici ve semptomatik ölçümler de tavsiye edilir.

Aspirasyon riski varsa kusturma önerilmez.

Gastrik lavaj, semptomatik hastalarda veya yüksek dozda EFEXOR XR alımının hemen

arkasından yapılmak üzereönerilebilir.

Aktif kömür kullanımı ilaç absorpsiyonunu kısıtlayabilir.

Venlafaksinin bilinen spesifik antidotu yoktur.

Zorlu diürez, diyaliz, hemoperfüzyon ve transfüzyonun yararlı olmadığı düşünülmektedir.

      Farmakoterapotik grup: Diğer antidepresanlar

      ATC kodu: N06AX16

      Etki mekanizması:

      Venlafaksinin insanlardaki antidepresan etki mekanizmasının, merkezi sinir sistemindeki nörotransmitter faaliyetini güçlendirmesiyle ilişkili olduğu düşünülmektedir. Preklinik çalışmalar, venlafaksin ve ana metaboliti O-desmetilvenlafaksinin (ODV) serotonin ve noradrenalin geri alım inhibitörleri olduklarını göstermiştir. Venlafaksin ayrıca dopamin alımını da zayıf oranda inhibe etmektedir. Venlafaksin ve ODV, sadece kronik olarak bu etkiyi gösteren trisiklik ajanların aksine, hem akut (tek doz), hem de kronik uygulamadan sonra ï¢-adrenerjik duyarlılığı azaltır. Bu özellik, venlafaksinin antidepresan etkisinin daha hızlı başlamasına neden olabilir. Venlafaksin ve ODV, nörotransmitter geri alımı ve reseptör bağlanımına ilişkin genel etkileri bakımından son derece benzerdir.

      Venlafaksin sıçan beyninde muskarinik, kolinerjik, H-histaminerjik veya α-adrenerjik reseptörleri için in vitro gerçek anlamda hiçbir etkiye sahip değildir. Bu reseptörler üzerindeki farmakolojik etki, antikolinerjik, sedatif ve kardiyovasküler yan etkiler gibi diğer antidepresan tıbbi ürünlerinde görülen çeşitli yan etkilerle ilişkili olabilir.

      Venlafaksin monoamin oksidaz (MAO) inhibitör aktivitesine sahip değildir.

      İn vitro çalışmalar, venlafaksinin opiat veya benzodiazepine duyarlı reseptörlere gerçek

      anlamda hiçbir etkiye sahip olmadığını göstermiştir.

      Klinik etkinlik ve güvenlik:

      Majör depresif epizotlar

      Venlafaksin hızlı salımın majör depresif epizotların tedavisine yönelik etkililiği, 375 mg/güne kadar olan dozlar için süresi 4 ila 6 hafta arasında değişen beş randomize, çift kör, plasebo kontrollü, kısa süreli çalışmalarda gösterilmiştir. Venlafaksin yavaş salımın majör depresif epizotların tedavisine yönelik etkililiği ise, 75 ila 225 mg/gün aralığındaki dozları içeren 8 ila 12 haftalık, kısa süreli, plasebo kontrollü iki çalışma kapsamında kanıtlanmıştır.

      Uzun süreli bir çalışmada, 8 haftalık açık etiketli çalışmada ayakta tedavi gören ve venlafaksin yavaş salıma (75, 150 veya 225 mg) yanıt veren erişkin hastalar, aynı venlafaksin yavaş salım dozlarına veya plaseboya tekrarlama (relaps) gözlemi için 26 haftaya kadar randomize edilmiştir.

      İkinci uzun süreli çalışmada venlafaksinin 12 ay süreyle tekrarlayan majör depresif epizotların önlenmesineilişkinetkililiği,sondepresyonepizodunda venlafaksin tedavisine

      (günde iki kez 100 ila 200 mg) yanıt vermiş olan ve ayakta tedavi alan erişkin hastalar

      üzerinde uygulanan plasebo kontrollü çift kör klinik çalışma kapsamında kanıtlanmıştır.

      Yaygın anksiyete bozukluğu

      Venlafaksin yavaş salım kapsüllerinin yaygın anksiyete bozukluğunun (GAD) tedavisine yönelik etkililiği, ayakta tedavi gören erişkin hastalar üzerinde iki 8 haftalık, plasebo kontrollü, sabit doz çalışması (75 ila 225 mg/gün), bir 6 aylık, plasebo kontrollü, sabit doz çalışması (75 ila 225 mg/gün) ve bir 6 aylık, plasebo kontrollü, esnek doz (37,5, 75 ve 150 mg/gün) çalışması kapsamında kanıtlanmıştır.

      37,5 mg/gün dozunun plaseboyakarşıüstünlüğü kanıtlanmış olmasınakarşın, bu doz, daha

      yüksek dozlar kadar tutarlı bir etki göstermemiştir.

      Sosyal anksiyete bozukluğu

      Venlafaksin yavaş salım kapsüllerinin sosyal anksiyete bozukluğunun tedavisine yönelik etkililiği, ayakta tedavi alan erişkin hastalar üzerinde dört çift kör, paralel grup, 12 hafta süreli, çok merkezli, plasebo kontrollü, esnek doz çalışması ve bir çift kör, paralel grup, 6 ay süreli, plasebo kontrollü, sabit/esnek doz çalışması kapsamında kanıtlanmıştır. Hastalara 75 ila 225 mg/gün aralığında dozlar verilmiştir. 6 aylık çalışmada 75 mg/gün grubuna kıyasla 150 ila 225 mg/gün grubunda daha yüksek etkililiğe dair kanıt elde edilmemiştir.

      Panik bozukluk

      Venlafaksin uzatılmış salım kapsüllerinin panik bozukluk tedavisindeki etkililiği, ayakta tedavi alan agorafobi ile birlikte veya agorafobi olmaksızın görülen, erişkin panik bozukluğu hastaları üzerinde iki çift kör, 12 haftalık, çok merkezli, plasebo kontrollü çalışma aracılığıyla kanıtlanmıştır. Panik bozukluğu çalışmalarında uygulanan başlangıç dozu 7 gün süreyle 37,5 mg/gündür. Hastalara ardından bir çalışmada 75 veya 150 mg/gün veya diğer çalışmada 75 veya 225 mg/gün sabit doz uygulanmıştır.

      Etkililik aynı zamanda, açık etiketli tedaviye yanıt veren ve ayakta tedavi alan erişkin hastalarda uzun süreli güvenlilik, etkililik ve tekrarlamayı önlemeye yönelik bir uzun süreli, çift kör, plasebo kontrollü, paralel grup çalışması aracılığıyla da kanıtlanmıştır. Hastalar, açık etiketli fazın sonunda almış oldukları venlafaksin yavaş salım dozunu (75, 150 veya 225 mg) almayı sürdürmüştür.

      Kardiyak elektrofizyoloji

      Sağlıklı bireylerde yapılan özel bir QTc çalışmasında, venlafaksin, 450 mg/gün supra- terapötik bir dozda (günde ikikez 225 mgverilen) QTaralığını klinik olarak anlamlıölçüde uzatmamıştır. Bununla birlikte, pazarlama sonrası deneyimlerde özellikle aşırı doz kullanan veya QTc uzaması/TdP için diğer risk faktörleri olan hastalarda, QTc uzaması/TdP ve ventriküler aritmi vakaları bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.4, 4.8 ve 4.9).

      Travma Sonrası Bunalımı Travma Sonrası Bunalımı Travmatik bir olay, günlük olağan olayların dışında olan ve kişiyi derinden rahatsız eden bir olaydır.Birçok olay böyle bir etki gösterebilir. Parkinson  Hastalığı Parkinson Hastalığı Hastalık ilk kez 1817 de İngiliz doktor James Parkinson tarafından tanımlanmış ve Dr. Parkinson hastalığı “sallayıcı felç” olarak kaleme almış.