Ekosetol şurup 5 ml’sinde etken madde olarak 160 mg parasetamol, koruyucu olarak, metilparaben, propilparaben, antioksidan olarak sodyum metabisülfit, tatlandırıcı olarak sodyum sakarin, sodyum siklamat, sorbitol ve çilek esansı içerir.
Çocuklarda hafif ve orta şiddetteki ağrının ve ateşin semptomatik tedavisinde kullanılır.
İlaca hassasiyeti olanlarla ileri derecede karaciğer ve böbrek rahatsızlığı olanlarda kullanılmamalıdır. Kardiyak, pulmoner, renal yetmezliklerde ve daha önce anemisi olanlarla halihazırda anemik olanlarda tekrarlanan uygulamalar yapılmamalıdır.
Ağır böbrek ve karaciğer bozukluğu olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.
- Karaciğeri etkileyen diğer ilaçlar ile tedavi edilen hastalarda doktor önerisi ile kullanılmalıdır.
- Kalp/akciğer hastalarıyla, anemisi olanlarda dikkatle verilmelidir.
- 5 günden uzun süren ağrılarda, ateşi 39,5°C’den fazla olanlarda, 3 günden daha uzun süren ateşte ve tekrarlayan ateş vakalarında doktor tavsiyesi olmadan kullanılmamalıdır.
- Uzun süreli kullanımdan sonra papiler nekroz görülebilir.
Hamilelikte kullanım: Parasetamol plasentaya geçer. Eğer kullanılması gerekirse kısa bir dönem kullanılmalıdır. Günlük yüksek doz alımı; annede anemi ve yeni doğanda ölüme neden olan böbrek hastalıkları oluşturabilir. Bu nedenle hamilelikte dikkatli ve doktor kontrolü altında, fayda-zarar ilişkisi göz önünde bulundurularak kullanılmalıdır.
Emziren annelerde kullanım: Parasetamol süte düşük konsantrasyonda geçer. Bu nedenle dikkatli kullanılmalıdır.
Yaşlılarda kullanım: Parasetamol absorpsiyon düzeyi normal, fakat plazma yarı ömrü daha uzun ve klirensi yetişkinlere göre daha düşüktür.
Doktora danışmadan kullanılmamalıdır.Normal tedavi dozlarında, uzun süreli kullanımda çok nadir olarak halsizlik, ciltte döküntü, agranülositoz görülebilir. Aşırı dozlarda alınması karaciğer ve böbreklerde harabiyete yol açabilir. Trombositopeni, lökopeni, nötropeni, larinks ödemi, anaflaktoid reaksiyonlar, duyarlı çocuklarda kusma, gastrointestinal kanama, serebral ödem, hipoglisemi ve renal tübüler nekroz, anemi, ensefalopati, kalp aritmileri, Stevens-Johnson sendromu gibi yan etkiler görülebilir.
Oral antikoagülanlar; parasetamol antikoagülanların hipoprotronbinemi etkilerini arttırabilir.
Oral kontraseptifler; parasetamol’ün hepatik metabolizmasını arttırabilir, eliminasyon yarı ömrünü ise azaltabilir.
Barbitüratlar, trisiklik antidepresanlar, parasetamol metabolizasyonu ve hepatotoksisiteyi arttırabilir. Antikonvülsanlar karaciğer enzimlerini indükleyebilir ve parasetamol’ün ilk geçiş metabolizmasını veya klirensini arttırarak terapötik düzeylere ulaşmasını önleyebilir. Parasetamol, üriner 5-hidroksi indol asetik asit testinde yanlış pozitif sonuç verebilir.
Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği taktirde;
Yaş 4-6 saat ara ile günde 4 kez (mg)
3-11 ay 80 (1/2 ölçek)
1-2 yaş 120 (3/4 ölçek)
2-3 yaş 160 (1 ölçek)
4-5 yaş 240 (1.5 ölçek)
6-8 yaş 320 (2 ölçek)
3 aylıktan küçük bebeklerde kullanılmamalıdır. Doz (10 mg/kg) olarak hesaplanmalıdır. Çocukların ulaşamayacağı yerlerde muhafaza ediniz.
DOZ AŞIMI VE TEDAVİSİ
Bulantı, kusma, solgunluk erken görülen semptomlardır. Methemoglobinemi, deri, mukoza, parmak tırnaklarında siyanoz, ağır vakalarda S.S.S. stimülasyonu, sonra depresyon; hipotermi, düzensiz hızlı ve zayıf nabız; düşük kan basıncı, dolaşım yetmezliği, koma, hepatik nekroz (parasetamol’ün aşırı dozunda doza bağlı bir komplikasyondur, 12-48 saat içinde karaciğer enzimleri yükselebilir ve protrombin zamanı uzayabilir. Ancak klinik semptomlar dozun alınmasından 1-6 gün sonrasına kadar görülmeyebilir.) renal tübüler nekroz, hipoglisemi, metabolik asidoz, serebral ödem görülebilir. İlaç henüz alınmışsa, ipeka şurubu ile kusturma veya gastrik aspirasyon ve lavaj yapılmalıdır. Antidot olarak 16 saat içinde asetilsistein verilmelidir. Aktif kömür ve toz katartikler, oral verilen asetilsistein absorpsiyonunu azaltabileceğinden bu maddelerin uygulanmasından kaçınılmalıdır.
Hemodiyaliz, hemoperfüzyon yapılabilir.
|
Omurilik zedelenmeleri Omurilik zedelenmesini takip eden birkaç gün içinde, hiçkimse hasarin ne kadar olacagini tahmin edemez. Buradaki sorun, omuriligin herhangi bir zedelenmesinden hemen sonra, bir omurilik sokunun olusmasidir. |
|
Kalp Krizi Kalbe giden kan akışı durduğunda kalp krizi meydana gelir. |