EPLEDAY 25 mg 30 film tablet Klinik Özellikler
{ Eplerenone }
4.1. Terapötik endikasyonlar
EPLEDAY 25 mg film kaplı tablet,
- Akut miyokard infarktüsü sonrası klinik kalp yetmezliği olan sol ventrikül disfonksiyonlu (Atım volümü (LVEF)<%40) stabil hastaların sürveyini iyileştirmek için,
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji / uygulama sıklığı ve süresi:
Ayrı kullanım dozları için 25 mg ve 50 mg mümkündür.
Eplerenonun tavsiye edilen devam dozu günde 50 mg’dır. Tedavi günde 25 mg ile başlatılmalı ve tercihen 4 hafta sonra, serum potasyum seviyesi de hesaba katılarak hedeflenen günde 50 mg’lık
doza ulaşılmalıdır (Tablo 1). Eplerenona genellikle akut miyokard enfarktüsü sonrasındaki 3-14 gün içinde başlanılır.
Serum potasyum değeri 5.0 mmol/l’den büyük olan hastalar eplerenona başlamamalıdır (bölüm 4.3’e bakınız).
Eplerenon tedavisine başlamadan önce, tedavinin ilk haftasında, tedavinin ilk ayında ve doz değişikliğinden sonra serum potasyum değeri ölçülmelidir. Daha sonrasında gerektiği gibi periyodik olarak serum potasyum değerlendirmesi yapılmalıdır.
Başlangıçtan sonra serum potasyum seviyesine bağlı olarak, Tablo 1’de gösterildiği gibi doz ayarlanmalıdır.
Tablo 1: Konjestif Kalp Yetmezliğinde Doz Ayarı
Serum Potasyum (mmol/l) | Doz Ayarı | Doz Miktarı |
< 5.0 | Doz arttırılmalı | Günaşırı 25 mg -► Günde 1 kez 25 mg Günaşırı 25 mg -► Günde 1kez 50 mg |
5.0 - 5.4 | Doz korunmalı | Doz ayarlanmaz |
5.5 - 5.9 | Doz azaltılmalı | Günde 1 kez 50 mg -► Günde 1 kez 25 mg Günde 1 kez 25 mg -► Günaşırı 25 mg Günaşırı 25 mg -► Tedavi kesilmeli |
> 6.0 | Tedavi kesilmeli | Uygulanmaz |
Serum potasyumun > 6.0 mmol/l değerinde olmasına bağlı olarak eplerenon bırakıldıktan sonra, potasyum seviyesi 5.0 mmol/l değerinin altına düştüğünde, günde 25 mg’lık doz ile eplerenon kullanımına yeniden başlanabilir.
Uygulama şekli:
EPLEDAY ağız yoluyla, bir miktar sıvı ile birlikte ve bölünmeden alınmalıdır. EPLEDAY’in aç veya tok karnına alınmasında herhangi bir sakınca yoktur.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Böbrek yetmezliği:
Hafif derecede böbrek yetmezliği olan hastalar için başlangıç dozunun ayarlanmasına gerek yoktur. Periyodik olarak serum potasyum izlemesi tavsiye edilir (bölüm 4.4’e bakınız). Eplerenon diyaliz edilemez.
Karaciğer yetmezliği:
Hafif ve orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalar için başlangıç dozunun ayarlanmasına gerek yoktur. Sistemik muhteviyatın artışına bağlı olarak eplerenon, hafif ve orta karaciğer hastalığı olanlarda, periyodik ve sık olarak serum potasyum izlemesi tavsiye edilir özellikle yaşlılarda (Bkz. Bölüm 4.4).
Pediyatrik popülasyon:
EPLEDAY 25 mg film kaplı tabletin çocuklar üzerindeki etkinlik ve güvenilirliği henüz kanıtlanmamıştır. Bu sebepten ötürü kullanımı önerilmemektedir.
Geriyatrik popülasyon:
4.3. Kontrendikasyonlar
EPLEDAY 25 mg film kaplı tablet,
• Eplerenon ya da bileşenlerin herhangi birine aşırı duyarlılık durumunda,
• Başlangıç potasyum seviyesi > 5.0 mmol/l olan hastalarda,
• Orta dereceden ciddi dereceye değişen renal yetmezlik olan hastalarda (kreatinin klerensi < 50 ml/dk),
• Ciddi hepatik yetmezlik olan hastalarda (Child-Pugh Class C),
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Hiperkalemi:
Mekanizmasıyla uyumlu olarak hiperkalemi eplerenon ile birlikte ortaya çıkabilir. Tedavi başlangıcında veya herhangi bir doz değişikliği yapıldığında tüm hastaların serum potasyum seviyeleri izlenmelidir. Tedavi devam ederken, özellikle böbrek yetmezliği olan yaşlı hastalar gibi hiperkalemi gelişimi riski olan hastaların ve diyabetli hastaların periyodik olarak serum potasyum seviyeleri izlenmelidir. Hiperkalemi riskindeki artışa bağlı olarak eplerenon tedavisine başladıktan sonra potasyum destek ilaçları kullanımı önerilmemektedir. Eplerenonun dozu düşürüldüğünde serum potasyum seviyesinin de düştüğü görülmüştür. Yapılan bir çalışmada eplerenon terapisine hidroklorotiyazid ilavesinin serum potasyumdaki artışı dengelediği görülmüştür.
Böbrek Hastaları:
Böbrek yetmezliği olan hastaların ve diyabetik mikroalbuminüri hastalarının potasyum seviyeleri düzenli olarak izlenmelidir. Böbrek fonksiyonları azaldıkça hiperkalemi riski artmaktadır. Tip 2 diyabet hastaları ve mikroalbuminüri hastaları ile ilgili klinik çalışma verileri olsa da, hiperkalemi vakasında artış gözlenmiştir. Bu nedenle bu hastalar tedavi edilirken uyarılmalıdır. Eplerenon hemodiyaliz ile uzaklaştırılmaz.
Karaciğer Hastaları:
Hafif ve orta derecede karaciğer bozukluğu olan hastalarda 5.5 mEq/l;’nin üzerinde herhangi bir yükselme gözlenmemiştir (Child Pugh sınıf A ve B) Hafif ve orta derecede karaciğer bozukluğu olan hastaların elektrolit seviyeleri izlenmelidir. Ağır karaciğer hastalarının eplerenon kullanımı değerlendirilmemiştir ve bu nedenle kullanımı tavsiye edilmemektedir.
CYP3A4 İndükleyici:
Eplerenonun kuvvetli CYP3A4 indükleyicileri ile birlikte kullanımı tavsiye edilmemektedir. Eplerenon tedavisi sırasında lityum, siklosporin, takrolimus kullanılmamalıdır.
Laktoz için uyarı
EPLEDAY yardımcı madde olarak laktoz monohidrat içermektedir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorbsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
Sodyum için uyarı
EPLEDAY her dozunda 1 mmol (23 mg)’dan daha az sodyum ihtiva eder; yani esasında "sodyum içermez
4.5. Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Potasyum tutan diüretikler ve potasyum destekleri:
Hiperkalemi riskindeki artışa bağlı olarak, potasyum tutan diüretik ve potasyum desteği alan hastalara eplerenon verilmemelidir. Potasyum tutan diüretiklerin anti-hipertansif ajanların ve diğer diüretiklerin etki gücünü artırır.
Lityum:
Eplerenon ile lityumun etkileşimine dayalı bir çalışma yapılmamıştır. Diüretikler ve ACE inhibitörleri ile birlikte lityum alan hastalarda lityum toksisitesi gözlenmiştir. Eplerenon ile lityumun birlikte kullanımından kaçınılmalıdır. Eğer bu kombinasyon çok gerekliyse, lityum plazma konsantrasyonları izlenmelidir.
Siklosporin, takrolimus:
Siklosporin ve takrolimus böbrek fonksiyonu bozukluğuna ve hiperkalemi riskinin artmasına sebep olabilir. Eplerenonun siklosporin veya takrolimus ile birlikte kullanımından kaçınılmalıdır. Eğer bu kombinasyon gerekli ise, eplerenon siklosporin ve takrolimus ile birlikte kullanılırken, serum potasyum ve böbrek fonksiyonunun sıklıkla izlenmesi tavsiye edilmektedir.
Nonsteroid Anti-İnflamatuar İlaçlar (NSAİ İlaçlar)
NSAİ ile tedavi, özellikle riskli hastalara, direkt olarak glomerüler filtreye etki ederek ciddi böbrek rahatsızlığına neden olabilir. Eplerenon ve NSAİ alan hastalar yeterince hidrate edilmeli ve böbrek fonksiyonları izlenmelidir.
Trimetroprim:
Trimetroprimin eplerenon ile birlikte kullanımı hiperkalemi riskini artırır. Serum potasyum ve böbrek fonksiyonları izlenmelidir (özellikle böbrek yetmezliği olan ve yaşlı hastalar). ACE İnhibitörleri, Anjiyotensin II Reseptör Antagonistleri (AIIA):
Eplerenonun ACE İnhibitörleri ya da Anjiyotensin II Reseptör Antagonistleri ile birlikte kullanımında hasta uyarılmalıdır. Böbrek fonksiyon bozukluğu riski taşıyan hastalarda eplerenonun bu ilaçlarla kombinasyonu hiperkalemi riskini artırır. Serum potasyum ve böbrek fonksiyonunun sıklıkla izlenmesi tavsiye edilmektedir.
Alfa 1 Blokörleri (prazosin, alfuzosin):
Alfa-1 blokörleri eplerenon ile kombine edildiğinde hipotensif etki ya da postural hipotansiyon riskini arttırır. Alfa-1 blokörü ile birlikte kullanımında postural hipotansiyon için klinik izleme tavsiye edilmektedir.
Trisiklik anti-depresanlar, nöroleptikler, amifostin, baklofen:
Bu ilaçların eplerenonla birlikte kullanımı antihipertansif etkileri ve postural hipotansiyon riskini arttırır.
Glukokortikoidler, tetrakosaktid:
Bu ilaçların eplerenonla birlikte kullanımı antihipertansif etkileri arttırır (sodyum ve sıvı alıkonma).
In vitro çalışmalara göre, eplerenon CYP1A2, CYP3A4, CYP2C19, CYP2C9 ya da CYP2D6’nın bir inhibitörü değildir. Eplerenon P-glikoproteinin substratı ya da inhibitörü değildir.
Digoksin:
Eplerenon ile birlikte kullanıldığında digoksine sistemik maruz kalma % 16 artar (% 90 CI: %4 -% 30) Digoksin dozu terapötik aralığın üst sınırına yakın bir şekilde ayarlanmışsa, uyarı yapılmalıdır.
Varfarin:
Varfarinle ilgili belirli bir farmakokinetik etkileşim klinik olarak gözlenmemiştir. Varfarin dozu terapatik aralığın üst sınırına yakın bir şekilde ayarlanmışsa, uyarı yapılmalıdır. CYP3A4 substratları:
CYP3A4 prob-substratları (midazolam ve cisaprit) ile yapılan farmakokinetik çalışmaların sonuçlarına göre bu ilaçlar eplerenon ile herhangi bir farmakokinetik etkileşime girmediğini göstermiştir.
CYP3A4 inhibitörleri: Kuvvetli CYP3A4 inhibitörleri:
CYP3A4 enzimlerini inhibe eden ilaçlar ile eplerenonun birlikte kullanımı sonucunda belirli farmakokinetik etkileşimler oluşabilir. Güçlü bir CYP3A4 inhibitörü (ketokonazol 200 mg BID), eplerenonun EAA’sınde % 441’lık bir artışa sebep olur. Eplerenonun ketokonazol, itrakonazol, ritonavir, nelfinavir, klaritromisin, telitromisin ve nefazadon gibi güçlü CYP3A4 inhibitörleri ile birlikte kullanımı tavsiye edilmez.
Hafif ve orta dereceli CYP3A4 inhibitörleri:
Eritromisin, sakuinavir, amiodaron, diltiazem, verapamil ve flukonazol ile birlikte kullanımı EAA ’de sırasıyla % 98’ten % 187 aralığında değişen belirli farmakokinetik etkileşime sebep olur. Hafif ve orta dereceli CYP3A4 inhibitörleri eplerenon ile birlikte kullanıldığında, eplerenon dozu 25 mg’dan fazla olmamalıdır.
CYP3A4 inhibitorü olan greyfurt suyu eplerenonun EAA’sında küçük artışlara(yaklaşık olarak %25) neden olduğundan birlikte kullanımı tavsiye edilmez.
CYP3A4 indükleyicileri:
St. John’s Wort’un (Güçlü bir CYP3A4 indükleyicisi) eplerenon ile birlikte kullanımı eplerenon EAA’sında % 30 oranında düşüşe sebep olur. Eplerenon EAA’sında daha belirgin bir düşüş, rifampisin gibi güçlü bir CYP3A4 indükleyicisi ile meydana gelir. Eplerenonun etkisinin azalma riski nedeniyle güçlü CYP3A4 indükleyicileriyle (rifampisin, karbamazepin, fenitoin, fenobarbital, St. John’s Wort) kullanımı tavsiye edilmemektedir. Antasidler:
Farmakokinetik klinik çalışma sonuçlarına göre; eplerenonun antasidlerle birlikte kullanımında herhangi belirli bir etkileşim beklenmemektedir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Özel popülasyonlara ilişkin bir etkileşim çalışması bulunmamaktadır.
Pediyatrik popülasyon:
4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi, B’dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
EPLEDAY için, klinikte maruz kalmaya ilişkin klinik veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik/embriyonal/fetal gelişim/doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir (bkz. Kısım 5.3).
Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.
Gebelik dönemi
Gebe kadınlarda yeterli ve iyi kontrollü çalışma bulunmadığından, hekim tarafından zorunlu görülmedikçe gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Laktasyon dönemi
Eplerenonun insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, eplerenonun sütle atıldığını göstermektedir. Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına ya da EPLEDAY tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına/tedaviden kaçınılıp kaçınılmayacağına ilişkin karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası ve EPLEDAY tedavisinin emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır.
Üreme yeteneği /Fertilite
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
4.8. İstenmeyen etkiler
Miyokard infarktüsü sonrasında kalp yetmezliği için tedavi edilen hastalarda görülen yan etkiler aşağıda belirtilmiştir:
Çok yaygın (> 1/10); yaygın (> 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (> 1/1.000 ila < 1/100); seyrek (> 1/10.000 ila < 1/1.000); çok seyrek (< 1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Enfeksiyon ve enfestasyon
Yaygın olmayan: Piyelonefrit
Kan ve lenfatik sistem bozuklukları
Yaygın olmayan: Eozinofili
Beslenme ve metabolizma hastalıkları
Yaygın: Hiperkalemi
Yaygın olmayan: Hiponatremi, dehidrasyon, hiperkolesterolemi, hipertrigliseridemi
Psikiyatrik bozukluklar
Yaygın olmayan: İnsomnia
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Baş dönmesi, Yaygın olmayan: Baş ağrısı
Kardiyovasküler hastalıklar
Yaygın: Hipotansiyon
Yaygın olmayan: Miyokardiyal enfarktüs, sol kalp yetmezliği, artriyal fibrilasyon, arteriyel bacak trombozu, postural hipotansiyon.
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal
Yaygın olmayan: Farenjit
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Diyare, bulantı
Yaygın olmayan: Kusma, flatulans
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın: Raş
Yaygın olmayan: Pruritis, aşırı terleme Bilinmiyor: Anjiyonörotik ödem
Kas iskelet bozuklukları ve bağ doku hastalıkları
Yaygın olmayan: sırt ağrısı, bacaklarda kramp
Böbrek ve üriner sistem hastalıkları
Yaygın: Böbrek fonksiyon bozuklukları
Üreme sistemi ve meme hastalıkları
Yaygın olmayan: Jinekomasti
Genel bozukluklar
Yaygın olmayan: Asteni, malez
Araştırmalar:
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Eplerenon ile hiçbir doz aşımı vakası rapor edilmemiştir. İnsanlarda doz aşımının en olası belirtilerinin düşük tansiyon ya da hiperkalemi olabileceği tahmin edilmektedir. Eplerenon hemodiyaliz ile uzaklaştırılamaz. Eplerenonun aktif kömüre büyük ölçüde bağlandığı görülmüştür. Semptomatik düşük tansiyon meydana gelirse, destekleyici bir tedavi eklenmelidir. Hiperkalemi gelişirse, standart tedavi başlatılmalıdır.
Doğum Sonrası Depresyonu Doğum sonrası depresyonu, doğumdan sonra her on kadından biri tarafından tecrübe edilen stresli bir durumdur. | Mide Kanseri Mide kanseri genellikle mideyi tümüyle kaplayan ve mukus üretmekle görevli hücrelerde başlar. Bu kanser tipine adenokarsinom denir. |
İLAÇ GENEL BİLGİLERİ
İnventim İlaç San. Tic Ltd. ŞtiGeri Ödeme Kodu | Geri Ödemede Değil |
Satış Fiyatı | TL |
Önceki Satış Fiyatı | |
Original / Jenerik | Jenerik İlaç |
Reçete Durumu | Normal Reçeteli bir ilaçdır. |
Barkodu | 8697936091008 |
Etkin Madde | Eplerenone |
ATC Kodu | C03DA04 |
Birim Miktar | 25 |
Birim Cinsi | MG |
Ambalaj Miktarı | 30 |
Kalp Damar Sistemi > Potasyum Tutan Diüretiker > Eplerenone |
Yerli ve Beşeri bir ilaçdır. |
İLAÇ EŞDEĞERLERİ
Eşdeğer İlaç Adı | Barkodu | İlaç Fiyatı |
---|---|---|
Eşdeğer bir ilaç bulunamadı |
Kalp Krizi Kalbe giden kan akışı durduğunda kalp krizi meydana gelir. |
|
Astım Astımlı kişilerin akciğerlerindeki hava boruları (bronşlar) hassastır. Bu kişiler belirli tetikleyici faktörlere maruz kaldıklarında, hava boruları nefes almalarını güçleştirecek şekilde daralır. |
|
Parkinson Hastalığı Hastalık ilk kez 1817 de İngiliz doktor James Parkinson tarafından tanımlanmış ve Dr. Parkinson hastalığı “sallayıcı felç” olarak kaleme almış. |