ETNA COMBO 100 mg/ 8 mg 14 tablet Klinik Özellikler

Nimesulid + Tiyokolsikozid }

Kas İskelet Sistemi > Merkezi Kas Gevşeticiler
Genveon İlaç San. ve Tic. A.Ş. | 28 May  2019

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    ETNA COMBO, vertebral kolonun ağrılı sendromları, eklem dışı romatizma, ağrılı kas spazmlarının semptomatik tedavisinde, travma sonrası ve postoperatif ağrıda endikedir.

    4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

    Pozoloji / uygulama sıklığı ve süresi:

    Yetişkinlerde önerilen doz günde 2 defa 1 tablet (100 mg nimesulid/8 mg tiyokolşikosid)'dir. Önerilen tedavi süresi 5-7 gündür, toplam tedavi süresi ardışık 7 gün ile sınırlıdır.

    Önerilen dozların aşılmasından veya uzun süreli kullanımdan kaçınılmalıdır.

    4.8. İstenmeyen etkiler

    in ortaya çıkmasını azaltmak için nimesulid, etkili olan en düşük dozda ve en kısa süre boyunca kullanılmalıdır.

    Uygulama şekli:

    Tabletler yemeklerden sonra bir miktar su ile yutulmalıdır.

    Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

    Böbrek/Karaciğer yetmezliği:

    Karaciğer yetmezliği olan hastalarda kontrendikedir. Hafif ve orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda güvenlilik ve etkinliği incelenmemiştir. İleri derecede böbrek yetmezliğinde kontrendikedir.

    Pediyatrik popülasyon:

    ETNA COMBO güvenlik endişeleri nedeniyle 16 yaşın altındaki çocuklarda kullanılmamalıdır.

    Geriyatrik popülasyon:

    ETNA COMBO'nun içeriğindeki tiyokolşikosidin yaşlı hastalardaki güvenilirlik ve etkinliği incelenmemiştir.

    4.3. Kontrendikasyonlar

    ETNA COMBO, nimesulide, tiyokolşikoside veya içeriğindeki herhangi bir yardımcı maddeye karşı bilinen aşırı duyarlılığı bulunan hastalarda,

      Geçmişinde asetilsalisilik asit veya diğer non-steroid antienflamatuar ilaçlara (NSAİİ) karşı hipersensitivite reaksiyonu (örneğin bronkospazm, rinit,ürtiker gibi) olan hastalarda,

      4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

      Nimesulid:

      Kardiyovasküler (KV) trombotik etkiler:

      Bazı selektif COX-2 inhibitörü ya da non-selektif nonsteroid antiinflamatuvarlarla, 3 yıla varan klinik araştırmalar, ölümcül olabilecek derecede ciddi kardiyovasküler trombotik olaylarda, miyokard enfarktüsü ve inme riskinde artışa neden olabileceğini göstermiştir. Bilinen kardiyovasküler hastalığı olan hastalar daha büyük risk altında olabilir. Nimesulid ile tedavi edilen hastalarda kardiyovasküler advers olay riskini en aza indirmek için, mümkün olan en kısa süreyle en düşük etkili doz kullanılmalıdır. Daha önce kardiyovasküler semptomlar yaşanmamış olsa bile, hekimler ve hastalar bu tür olayların ortaya çıkmasına karşı tetikte olmalıdır. Hastalara, ciddi kardiyovasküler toksisite belirti ve/veya semptomları hakkında ve meydana geldikleri takdirde yapılması gerekenler hakkında bilgi verilmelidir (bkz. bölüm Kontrendikasyonlar)

      Eşzamanlı aspirin kullanımının NSAİİ kullanımıyla ilişkili artmış ciddi KV trombotik olay riskini azalttığını gösteren tutarlı bir kanıt yoktur. Aspirin ve nimesulidin eşzamanlı kullanımı ciddi gastrointestinal olay riskini artırmaktadır.

      Yapılan iki büyük kontrollü klinik araştırma sonucuna göre, koroner arter bypass greft uygulamasını takiben 10-14 gün arasında ağrı tedavisi için bir COX-2 selektif nonsteroid antiinflamatuvar kullanımının miyokard enfarktüsü ve inme riskinde artışa neden olduğu gözlemlenmiştir (bkz. bölüm Kontrendikasyonlar).

      Hipertansiyon:

      Diğer tüm NSAİİ'lerde olduğu gibi, nimesulid de hipertansiyon oluşumuna veya daha önce mevcut hipertansiyonun kötüleşmesine ve bu iki durum da kardiyovasküler olaylar riskinin artmasına neden olabilir. Nimesulid de dahil, NSAİİ'ler hipertansiyonlu hastalarda dikkatli

      kullanılmalıdır. Nimesulid tedavisi başlangıcında ve tedavi seyri boyunca kan basıncı yakından izlenmelidir.

      Konjestif kalp yetmezliği ve ödem:

      NSAİİ alan bazı hastalarda sıvı retansiyonu ve ödem gözlenmiştir. Bu nedenle, nimesulid sıvı retansiyonu, hipertansiyon veya kalp yetmezliği olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.

      Gastrointestinal (Gİ) etkiler - Gİ ülserasyon, kanama veya perforasyon riski:

      NSAİİ'lar uygulanan hastalarda, semptomları olsun veya olmasın herhangi bir zamanda mide, ince barsak veya kalın barsakta inflamasyon, kanama, ülserasyon veya perforasyon gibi fatal olabilen ciddi Gİ toksisite meydana gelebilir.

      NSAİİ ile tedavi sırasında ciddi bir Gİ advers olay geliştiren her beş hastadan yalnızca biri semptomatiktir. NSAİİ'lar nedeniyle üst Gİ ülser, büyük kanama veya perforasyonların, 3 ila

      6 ay süreyle tedavi edilen hastaların yaklaşık %1'inde, bir yıl tedavi gören hastalarınsa yaklaşık %2 ila %4'u arasında meydana geldiği görülmektedir. Bu eğilimlerin zaman içinde sürmesi, hastanın tedavinin herhangi bir safhasında ciddi bir Gİ olay geliştirme olasılığını artırmaktadır. Ne var ki, kısa sureli tedavi dahi risksiz değildir.

      NSAİİ'lar, önceden ülser hastalığı veya Gİ kanaması, ülseratif kolit ve Crohn hastalığı hikayesine sahip hastalara reçetelenirken son derece dikkatli olunmalıdır.

      Yapılan çalışmalar, NSAİİ kullanan, önceden peptik ülser ve/veya Gİ kanama hikayesine sahip hastaların, bu risk faktörlerine sahip olmayan hastalara kıyasla Gİ kanama geliştirme riskinin 10 kat fazla olduğunu göstermiştir. Ülser hikayesine ek olarak, yapılan farmakoepidemiyolojik çalışmalarda, Gİ kanama riskini artırabilecek aşağıdakiler gibi çok sayıda başka birlikte tedavi ve komorbiditeye yol açabilecek durum tanımlanmıştır: oral kortikosteroidlerle tedavi, antikoagülanlarla tedavi, NSAİİ'larla tedavinin uzaması, sigara içmek, alkol bağımlılığı, ilerlemiş yaş ve genel sağlık durumunun kötü olması.

      Fatal Gİ olaylar hakkındaki spontan raporların çoğu yaşlı ve zayıf bünyeli hastalarda görülmektedir; bu nedenle bu popülasyonda tedavi yaparken özellikle dikkatli olmak gerekir. Advers bir Gİ olayın potansiyel riskini en aza indirmek için, mümkün olan en kısa süreyle en düşük etkili doz kullanılmalıdır. Yüksek risk grubundaki hastalarda, NSAİİ'lar içermeyen alternatif tedaviler dikkate alınmalıdır.

      Renal etkiler:

      NSAİİ'ın uzun süreli kullanımı renal papiller nekroz ve diğer renal hasarlarla sonuçlanmıştır. Diğer NSAİİ'larda olduğu gibi, nimesulidin uzun süreli uygulanması renal papiller nekroz ve renal medullada diğer değişikliklere yol açmıştır. Renal prostaglandinlerin renal perfüzyonun korunmasında telafi edici bir rol oynadığı hastalarda ikinci bir renal toksisite şekli görülmüştür. Bu hastalarda bir NSAİİ'ın uygulanması, prostaglandin oluşumunda ve ikincil olarak renal kan akımında açık renal dekompansasyonu tetikleyebilecek doza bağımlı bir düşmeye neden olabilir. Bu reaksiyon açısından en büyük risk altında bulunan hastalar böbrek yetmezliği, kalp yetmezliği veya karaciğer yetmezliği olanların yanısıra diüretik veya ADE inhibitörleri kullananlar ve yaşlılardır. NSAİİ tedavisinin kesilmesinden sonra, genelde tedavi öncesindeki duruma geri dönülür.

      İlerlemiş böbrek hastalığı:

      İlerlemiş böbrek hastalığına sahip hastalarda nimesulid tedavisi önerilmez. Ancak, nonsteroid antiinflamatuvar bir ilaçla tedaviye başlamak zorunluysa, hastanın böbrek fonksiyonlarının yakından takip edilmesi tavsiye edilir.

      Anafilaktoid reaksiyonlar:

      Diğer NSAİİ'larda olduğu gibi, nimesulide önceden bilinen bir maruziyeti olmayan hastalarda anafilaktoid reaksiyonlar meydana gelebilir. Aspirin triadı olan hastalara nimesulid verilmemelidir. Bu semptom kompleksi tipik olarak, nazal polipli ya da polipsiz rinit geçiren veya aspirin ya da diğer NSAİİ'ları aldıktan sonra şiddetli ve potansiyel olarak fatal olabilen bronkospazm sergileyen astımlı hastalarda ortaya çıkar. Anaflaktoid bir reaksiyon meydana geldiği takdirde, hastaya derhal acil tedavi uygulanmalıdır.

      Deri etkileri:

      Nimesulid dahil NSAİİ'ın kullanımına ilişkin çok seyrek olarak, bazıları ölümcül olmak üzere, eksfoliyatif dermatit, Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz gibi ciddi deri reaksiyonları rapor edilmiştir. Bu ciddi olaylar uyarı olmaksızın oluşabilir. Hastalar ciddi deri reaksiyonlarının işaret ve semptomları konusunda bilgilendirilmelidirler ve deri kızarıklığı ya da herhangi bir aşırı duyarlılık belirtisi ilk meydana geldiğinde nimesulid kullanımı durdurulmalıdır.

      Hematolojik etkiler:

      Nimesulid de dahil olmak üzere NSAİİ alan hastalarda bazen anemi görülür. Bunun nedeni sıvı retansiyonu, Gİ kan kaybı veya eritropoez üzerindeki tam olarak tanımlanamayan bir etki olabilir. Nimesulid de dahil olmak üzere NSAİİ'lar ile uzun süreli tedavi gören hastalar, herhangi bir anemi belirti veya semptomu göstermeseler bile hemoglobin ve hematokrit seviyelerini düzenli olarak kontrol ettirmelidirler.

      NSAİİ'ların bazı hastalarda trombosit agregasyonunu inhibe eden kanama süresini uzattıkları gösterilmiştir. Aspirinin tersine, bunların trombosit fonksiyonu üzerindeki etkileri kalitatif açıdan daha az, daha kısa süreli ve geri dönüşümlüdür. Nimesulid genel olarak trombosit sayısı, protrombin zamanı (PT) veya parsiyel tromboplastin zamanını (PTT) etkilemez. Önceden koagülasyon bozukluğu olan ya da antikoagülan kullanan ve trombosit fonksiyon değişikliklerinden advers şekilde etkilenebilecek hastalar nimesulid kullanımında dikkatle izlenmelidir.

      Hepatik etkiler:

      Nimesulid de dahil olmak üzere NSAİİ alan hastaların %15 kadarında bir veya daha fazla karaciğer testinde sınır seviyede yükselmeler meydana gelebilir. Bu laboratuvar anomalileri ilerleyebilir, değişmeden kalabilir veya tedaviye devam edildiğinde kendiliğinden geçebilir. NSAİİ'lar ile yapılan klinik çalışmalarda, hastaların yaklaşık

      %1'inde ALT ve AST'de anlamlı yükselmeler (normalin üst limitinin yaklaşık üç veya daha fazla katında) bildirilmiştir. Ayrıca, bazıları ölümle sonuçlanmak üzere sarılık, fulminant hepatit, karaciğer nekrozu ve karaciğer yetmezliği de dahil şiddetli karaciğer reaksiyonları bildirilmiştir.

      Karaciğer yetmezliğine işaret eden belirti ve/veya semptomlar gösteren veya karaciğer test değerleri anormal olan bir hasta, nimesulid tedavisi sırasında daha şiddetli bir karaciğer reaksiyonun gelişmesine karşı değerlendirilmelidir. Karaciğer hastalığına işaret eden klinik belirti ve semptomların gelişmesi veya sistemik belirtilerin (örneğin, eozinofili, döküntü, vb.) meydana gelmesi halinde, ETNA COMBO tedavisi kesilmelidir. Karaciğer yetmezliği olan hastalarda kontrendikedir.

      İlacın karaciğer toksisitesi göz önüne alınarak, risk/yarar oranı her hasta için bireysel olarak değerlendirildikten sonra, nimesulid tedavisine başlanmalıdır.

      Önceden var olan astım:

      Astım hastalarının aspirine duyarlı astımı olabilir. Aspirine duyarlı astım hastalarında aspirin kullanımı, fatal olabilecek derecede şiddetli bronkospazma yol açabilir. Bu gibi aspirine duyarlı hastalarda aspirin ve diğer NSAİİ'lar arasında bronkospazm da dahil olmak üzere çapraz reaksiyonlar bildirildiği için, aspirine bu çeşit bir duyarlılığa sahip hastalar nimesulid kullanmamalı ve önceden var olan astımı olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.

      Diğer:

      Nimesulid ile tedavi sırasında, hastalar diğer analjezikleri kullanmamaları yönünde uyarılmalıdır. Farklı NSAİİ'lerin eşzamanlı kullanımı tavsiye edilmemektedir.

      İlaç kullanımı sürecinde ateş ve/veya grip benzeri bulgular gelişirse ilacın kesilmesi uygundur.

      Nimesulid, kullanımı kadınlarda doğurganlığa zarar verebilir ve gebe kalmayı deneyen kadınlar için tavsiye edilmemektedir. Gebe kalma zorluğu yaşayan veya infertilite araştırmasında olan kadınlarda nimesulidin kesilmesi düşünülmelidir.

      Mümkün olan en kısa süre boyunca nimesulid kullanılmasıyla yan etkilerin riski azaltılabilir. İyileşme görülmemesi halinde tedavi kesilmelidir.

      4.8. İstenmeyen etkiler

      in ortaya çıkmasını azaltmak için nimesulid, etkili olan en düşük dozda ve en kısa süre boyunca kullanılmalıdır.

      Tiyokolşikosid:

      Klinik öncesi çalışmalarda, tiyokolşikosidin metabolitlerinden biri (SL59.0955), insanlarda oral yolla günde iki kez 8 mg'lık dozlarda gözlenen maruziyete yakın konsantrasyonlarda anöploidiye (bölünen hücrelerde kromozom sayılarının birbirine eşit olmaması) neden olmuştur (bkz. Bölüm 5.3). Anöploidinin teratojenisite, embriyofetotoksisite/spontan düşük, kanser ve erkeklerde kısırlık için bir risk faktörü olduğu bildirilmiştir. Bir önlem olarak, ürünün önerilen dozun üzerindeki dozlarda veya uzun süreli kullanımından kaçınılmalıdır.

      Tiyokolşikosid ile pazarlama sonrası karaciğer hasarı vakaları bildirilmiştir. Eş zamanlı olarak NSAİİ veya parasetamol kullanan hastalarda ağır vakalar (örn. fulminan hepatit) bildirilmiştir. Karaciğer hasarı belirti ve semptomları ortaya çıkarsa hastalara tedaviyi bırakmaları ve doktorlarıyla iletişim kurmaları önerilmelidir (bkz. Bölüm 4.8).

      Tiyokolşikosidin çocuklarda kullanımı önerilmemektedir.

      Tiyokolşikosid, özellikle epilepsisi olan hastalarda ya da nöbet riski olan hastalarda nöbetleri hızlandırabilir.

      Hastalar olası bir gebeliğin potansiyel riski ve izlenmesi gereken etkili kontrasepsiyon yöntemleri hakkında özenle bilgilendirilmelidir.

      Oral uygulamayı takiben diyare görülmesi halinde tiyokolşikosid tedavisi kesilmelidir.

      ETNA COMBO tabletler laktoz içerir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz yetmezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.

      4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

      Nimesulid:

      Farmakodinamik etkileşimler:

      Varfarin, benzer antikoagülan ajanlar veya asetilsalisilik asit kullanan hastaların nimesulid kullanmaları halinde kanama komplikasyonlarının riskinde artış görülmektedir. Dolayısıyla bu kombinasyon tavsiye edilmemektedir ve ciddi koagülasyon bozuklukları görülen hastalarda kontrendikedir. Bu kombinasyondan kaçınılamaması halinde antikoagülan aktivite yakından gözlenmelidir.

      Diüretikler ile farmakodinamik/farmakokinetik etkileşimler:

      Sağlıklı deneklerde nimesulid geçici olarak furosemid ve tiyazidlerin sodyum atılımındaki etkisini, daha düşük olarak da potasyum atılımındaki etkisini düşürür ve diüretiğe yanıtı azalır. Nimesulid ve furosemidin birlikte kullanılması, renal klerensini etkilemeksizin, furosemidin EAA oranının (yaklaşık % 20) ve kümülatif furosemid atılımının azalmasına yol açar.

      Nimesulid diüretiklerin etkisini antagonize edebilir ve özellikle de furosemid ile indüklenen plazma renin aktivitesinin yükselmesini bloke edebilir. Sağlıklı deneklerde nimesulid geçici olarak furosemidin sodyum atılımındaki etkisini, daha düşük olarak da potasyum atılımındaki etkisini düşürür ve diüretiğe yanıtı azaltır. Bu sebeple, furosemid ve nimesulidin birlikte kullanımı, duyarlı olan böbrek veya kalp hastalarında kullanımda dikkat gerektirir.

      Diğer ilaçlar ile farmakokinetik etkileşimler:

      NSAİİ'lerin lityumun klerensini düşürerek plazma seviyesini ve lityum toksisitesini arttırdıkları bildirilmiştir. Nimesulid lityum tedavisi gören bir hastaya veriliyorsa, hastanın lityum seviyeleri dikkatle gözlemlenmelidir.

      Ayrıca glibenklamid, teofilin, varfarin, digoksin, simetidin ve antasit preparatlarla (örn.; bir aluminyum ve magnezyum hidroksit kombinasyonu), potansiyel farmakokinetik etkileşimleri in vivo olarak incelenmiştir. Klinik olarak önemli bir etkileşim gözlenmemiştir.

      Nimesulid CYP2C9'u inhibe eder. Bu enzimin substratları olan ilaçların plazma konsantrasyonları beraberinde nimesulid kullanıldığında yükselebilir.

      Nimesulidin metotreksat tedavisinden 24 saat geçmeden önce veya sonra kullanılması dikkat gerektirmektedir çünkü metotreksatın serum seviyesi yükselebilir ve dolayısıyla bu ilacın toksisitesi artabilir.

      Hepatik reaksiyon riskini arttıracağından hepatotoksik ilaçlarla ya da alkolle beraber uygulanmasından kaçınılmalıdır.

      Renal prostaglandinler üzerindeki etkileri nedeniyle nimesulid gibi prostaglandin sentetaz inhibitörleri, siklosporin nefrotoksisitesini artırabilir.

      ADE-inhibitörleri:

      Mevcut raporlarda, NSAİİ'lerin ADE-inhibitörlerinin antihipertansif etkisini azaltabileceği belirtilmektedir. Bu etkileşim, NSAİİ'leri ADE-inhibitörleriyle birlikte almakta olan hastalarda dikkate alınmalıdır.

      Diğer ilaçların nimesulid üzerindeki etkileri:

      İnvitro çalışmalar nimesulidin tolbutamid, salisilik asit ve valproik asit tarafından bağlanma bölgelerinden kovulduğunu göstermiştir. Ancak plazma seviyeleri üzerinde oluşabilecek muhtemel etkilere rağmen bu etkileşimler klinik bir önem sergilememiştir.

      Karaciğer anormallikleri olan hastalarda, nimesulid özellikle başka potansiyel hepatotoksik ilaçlarla kombine olarak uygulanacaksa dikkatli olunmalıdır.

      Tiyokolşikosid:

      Yakın zamanlı klinik tecrübeler göz önüne alınarak, Tiyokolşikosid, steroid olmayan antiinflamatuvar ajanlar, fenil butazon, analjezikler ve nörit tedavisinde kullanılan preparatlar, anabolik steroidler, sedatifler, barbituratlar ve süksinil kolin ile, başarılı ve güvenli bir şekilde birlikte uygulanmaktadır.

      Tiyokolşikosid'in kas-iskelet sistemi üzerinde kas gevşetici etki gösteren diğer ilaçlarla birlikte alınması, birbirlerinin etkisini artırabileceklerinden dolayı önerilmemektedir. Aynı sebepten ötürü, düz kaslar üzerine etkili olan bir diğer ilaçla birlikte kullanılması durumunda, istenmeyen etkilerin görülme sıklığının artması ihtimaline karşı, daha dikkatli olunmalı ve hastanın gözlemlenmesi gerekmektedir.

      Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

      Özel popülasyonlara ilişkin etkileşim çalışması yapılmamıştır.

      Pediyatrik popülasyon:

      Pediyatrik popülasyona ilişkin etkileşim çalışması yapılmamıştır.

      4.6. Gebelik ve laktasyon

      süresince,

      Gebelik kategorisi: X

      ETNA COMBO, içeriğindeki tiyokolşikosidden dolayı gebelik döneminde kontrendikedir.

      Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

      Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlar tedavi süresince etkili doğum kontrolü uygulamak zorundadırlar.

      Gebelik dönemi

      Hayvanlar üzerinde yürütülen çalışmalarda teratojenik etkiler dahil olmak üzere üreme toksisitesi görülmüştür. Gebelik sırasında kullanım güvenilirliğini değerlendirebilmek amacıyla yeterli klinik veri bulunmamaktadır. Dolayısıyla, embriyo ve fetüs için oluşabilecek potansiyel zararlar bilinmemektedir. Sonuç olarak, nimesulid/tiyokolşikosid gebelik döneminde ve çocuk doğurma potansiyeli olup etkili kontrasepsiyon kullanmayan kadınlarda kontrendikedir. Diğer NSAİİ'larda olduğu gibi ductus arteriosus'un erken kapanmasına, pulmoner hipertansiyona, oligüri, oligomnion, kanama artışı, uterin inersia ve periferal ödeme neden olabilir. Annesi hamile iken nimesulid kullanan yeni doğanlarda böbrek yetmezliği bildirilmiştir.

      Laktasyon dönemi

      Nimesulid'in süt ile atılmasına yönelik fizikokimyasal ve eldeki farmakodinamik/toksikolojik veriler nedeniyle memedeki çocuk açısından bir risk olduğu göz ardı edilemez. Tiyokolşikosid ise anne sütüne geçmektedir. Bu nedenle, emzirme döneminde ETNA COMBO kullanılmamalıdır.

      Üreme yeteneği/Fertilite

      Nimesulidin insanlarda üreme yeteneği ve fertilite üzerine etkisi hakkında herhangi bir veri bulunmamaktadır.

      Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda nimesulidin fertiliteyi etkileyecek advers etkiler meydana getirdiği saptanmıştır.

      Nimesulid, kullanımı kadınlarda doğurganlığa zarar verebilir ve gebe kalmayı deneyen kadınlar için tavsiye edilmemektedir. Gebe kalma zorluğu yaşayan veya infertilite araştırmasında olan kadınlarda nimesulidin kesilmesi düşünülmelidir.

      Sıçanlar üzerinde gerçekleştirilen fertilite çalışmasında 12 mg/kg'a kadar olan dozlarda- hiçbir klinik etki indüklenmeyen doz seviyelerinde-hiçbir fertilite bozulması göstermemiştir. Tiyokolşikosid ve metabolitleri, farklı doz düzeylerinde anöjenik etkiye neden olur (bkz. Genotoksisite); anöjenik etkinin insanlarda erkek fertilitesinin bozulmasında bir risk faktörü olduğu bilinmektedir (bkz. Bölüm 4.4). Bir önlem olarak, ürünün önerilen dozun üzerindeki dozlarda veya uzun süreli kullanımından kaçınılmalıdır (bkz. Bölüm 4.2).

      4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

      Nimesulid ve tiyokolşikosidin araba kullanma veya makine kullanma üzerindeki etkileriyle ilgili veri bulunmamaktadır. Ancak ürünün kullanımı ile sersemlik, baş dönmesi veya uyku hali yaşayan hastaların araba veya makine kullanmaktan kaçınması gerekir.

      4.8. İstenmeyen etkiler

      in ortaya çıkmasını azaltmak için nimesulid, etkili olan en düşük dozda ve en kısa süre boyunca kullanılmalıdır.

      4.8. İstenmeyen etkiler

      in ortaya çıkmasını azaltmak için nimesulid, etkili olan en düşük dozda ve en kısa süre boyunca kullanılmalıdır.

      Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

      Nimesulid kullanan hastalarda görülen yan etkiler:

      Kan ve lenf sistemi hastalıkları

      Seyrek: Anemi, eozinofili

      Çok seyrek: Trombositopeni, pansitopeni, purpura

      Bağışıklık sistemi hastalıkları

      Seyrek: Aşırı duyarlılık Çok seyrek: Anaflaksi

      Metabolizma ve beslenme hastalıkları

      Seyrek: Hiperkalemi

      Psikiyatrik hastalıklar

      Seyrek: Endişe, sinirlilik, kabus görme

      Sinir sistemi hastalıkları

      Yaygın olmayan: Sersemlik hali

      Çok seyrek: Baş ağrısı, uyku hali, ensefalopati (Reye Sendromu)

      Göz hastalıkları

      Seyrek: Bulanık görme

      Çok seyrek: Görme rahatsızlıkları

      Kulak ve iç kulak hastalıkları

      Çok seyrek: Baş dönmesi

      Kardiyak hastalıklar

      Seyrek: Taşikardi

      Vasküler hastalıklar

      Yaygın olmayan: Hipertansiyon

      Seyrek: Kanama, kan basıncında dalgalanma, kızarmalar

      Solunum yolları bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

      Yaygın olmayan: Dispne

      Çok seyrek: Astım ve bronkospazm

      Gastrointestinal hastalıklar

      Yaygın: İshal, bulantı, kusma

      Yaygın olmayan: Kabızlık, gaz, gastrit

      Çok seyrek: Abdominal ağrı, dispepsi, stomatit, melena, gastrointestinal kanama, duodenal ülser ve perforasyon, gastrik ülser ve perforasyon

      Hepato-bilier hastalıklar

      Çok seyrek: Hepatit, fulminan hepatit (ölümcül vakalar dahil olmak üzere), sarılık, kolestaz

      Deri ve deri altı doku hastalıkları

      Yaygın olmayan: Kaşıntı, döküntü, terleme artışı Seyrek: Eritem ve dermatit

      Çok seyrek: Ürtiker, anjionörotik ödem, yüz ödemi, eritema multiform, Stevens Johnson sendromu, toksik epidermal nekroliz

      Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

      Seyrek: Dizüri, hematüri, üriner retansiyon

      Çok seyrek: Böbrek yetmezliği, oligüri, interstisyel nefrit

      Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

      Yaygın olmayan: Ödem Seyrek: Keyifsizlik, bitkinlik Çok seyrek: Hipotermi

      Yaygın: Hepatik enzimlerde artış

      Tiyokolşikosid kullanan hastalarda görülen yan etkiler:

      Bağışıklık sistemi hastalıkları Yaygın olmayan: Kaşıntı Seyrek: Ürtiker

      Bilinmiyor: Anjiyonörotik ödem ve anaflaktik şoku içeren anaflaktik reaksiyonlar

      Sinir sistemi hastalıkları

      Yaygın: Somnolans

      Seyrek: Ajitasyon ve geçici bilinç bulanıklaşması

      Bilinmiyor: Vazovagal senkop (genellikle I.M. uygulamayı takip eden dakikalarda meydana gelir), geçici bilinç bulanıklığı veya eksitasyon, konvülsiyonlar

      Kardiyovasküler sistem hastalıkları

      Seyrek: Hipotansiyon

      Gastrointestinal hastalıklar

      Yaygın: Diyare (bkz. Bölüm 4.4), gastralji Yaygın olmayan: Bulantı, kusma

      Seyrek: Mide yanması

      Hepatobilier hastalıklar

      Bilinmiyor: Sitolitik, kolestatik hepatit ve ilaca bağlı karaciğer hasarı (bkz. Bölüm 4.4).

      Deri ve subkütan doku hastalıkları

      Yaygın olmayan: Alerjik deri reaksiyonu

      Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması:

      Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

      4.9. Doz aşımı ve tedavisi

      Akut NSAİİ doz aşımının semptomları genellikle destekleyici bakımla geri dönüşümlü olan uyuşukluk, uyku hali, bulantı, kusma ve epigastrik ağrı ile sınırlıdır. Gastrointestinal kanama gerçekleşebilir. Nadir görülmekle birlikte hipertansiyon, akut böbrek yetmezliği, solunum bozukluğu ve koma ortaya çıkabilir. NSAİİ'lerin terapötik alımıyla anafilaktoid reaksiyonların görüldüğü bildirilmiştir ve bu, doz aşımını takiben de ortaya çıkabilir.

      Hastalar NSAİİ doz aşımını takiben semptomatik ve destekleyici bakıma alınmalıdır. Belli bir antidotu yoktur. Nimesulidin hemodiyalizle temizlendiğine dair bilgi yoktur, ancak yüksek plazma protein bağlanma değeri (%97.5'e kadar) temel alınırsa, diyalizin doz aşımı durumlarında yararlı olması muhtemel değildir. Alınmasından itibaren 4 saat içinde semptomlar görülen hastalarda veya yüksek doz aşımını takiben görülen hastalarda kusturma ve/veya aktif kömür (yetişkinlerde 60 – 100 g arası) ve/veya ozmotik katartik endike olabilir. Yüksek protein bağlanma özelliğine bağlı olarak zorlu diürez, idrarın alkalileştirilmesi, hemodiyaliz ya da hemoperfüzyon yararlı olmayabilir. Renal ve hepatik fonksiyonlar gözlenmelidir.

      Tiyokolşikosid ile tedavi edilen hastalarda aşırı dozun spesifik bir semptomu bildirilmemiştir. Doz aşımı olduğunda, medikal gözlem ve semptomatik tedbirler önerilmektedir.

      Artrit Artrit Artrit, oldukça yaygın bir hastalıktır ancak iyi anlaşılamamıştır. Aslında “artrit” tek bir hastalığın adı değildir; eklem ağrısı veya eklem hastalıklarını adlandırmanın gayri resmi yoludur. Mide Kanseri Mide Kanseri Mide kanseri genellikle mideyi tümüyle kaplayan ve mukus üretmekle görevli hücrelerde başlar. Bu kanser tipine adenokarsinom denir.