FENTANYL-PF 500 mcg/10 ml I.V./I.M enjeksiyonluk çözelti Klinik Özellikler

Fentanil }

Sinir Sistemi > Genel Anestezikler > Fentanil
Polifarma İlaç San.ve Tic. A.Ş. | 13 September  2022

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    FENTANYL-PF aşağıdaki durumlarda endikedir:

      Genel ya da rejyonal anestezide narkotik analjezik katkısı olarak,

      4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

      Pozoloji /Uygulama sıklığı ve süresi:

      FENTANYL-PF, yalnızca hava yolunun kontrol edilebildiği bir ortamda ve hava yolunu kontrol edebilen bir personel tarafından uygulanmalıdır (Bkz. Bölüm 4.4.). Bradikardi oluşmasını önlemek için, indüksiyondan hemen önce düşük bir dozda intravenöz antikolinerjik uygulanması önerilmektedir.

      Ampulü açarken eldiven giyilmesi önerilir (Bkz. Bölüm 6.6.).

      Pozoloji

      FENTANYL-PF dozu yaşa, vücut ağırlığına, fiziksel duruma, altta yatan patolojik koşullara, diğer ilaçların kullanımına, cerrahinin tipine ve anesteziye göre bireyselleştirilmelidir. Yaşlı (>65 yaş) ve güçten düşmüş hastalarda başlangıç dozu azaltılmalıdır. Tamamlayıcı (ek) dozlar belirlenirken başlangıç dozunun etkisi göz önünde bulundurulmalıdır.

      Genel anestezide analjezik destek olarak kullanımı Düşük doz: 2 mikrogram/kg

      Düşük dozlardaki FENTANYL-PF daha çok, küçük ancak ağrılı cerrahi uygulamalarda yararlıdır.

      Orta düzey doz: 2-20 mikrogram/kg

      Cerrahi uygulama daha komplike olduğunda daha yüksek dozlar gerekebilir. Etki süresi doza bağlıdır.

      Yüksek doz: 20-50 mikrogram/kg

      Daha uzun süren ve stres yanıtının hastanın iyi olma haline zarar verebileceği büyük cerrahi uygulamalarda nitröz oksit/oksijen ile birlikte 20-50 mikrogram/kg FENTANYL-PF'nin hafifletici etkisi olduğu gösterilmiştir. Cerrahi operasyon sırasında bu aralıktaki dozlar kullanıldığında, uzamış post-operatif solunum depresyonu olasılığı göz önüne alınarak post- operatif ventilasyon ve izleme şarttır.

      Hastanın gereksinimleri ve operasyonun tamamlanması için gerektiği tahmin edilen süreye göre 25-250 mikrogram/kg'lık (0.5-5 mL) ek dozlar uygulanabilir.

      Anestezik ajan olarak kullanımı

      Cerrahi strese yanıtın hafifletilmesi özellikle önemli olduğunda, oksijen ve kas gevşetici ile birlikte 50-100 mikrogram/kg'lık dozlar uygulanabilir. Bu teknik ek anestezik ajanlar kullanımına gerek kalmaksızın anestezi sağlar. Belirli olgularda bu anestezik etkinin sağlanması için 150 mikrogram/kg'a kadar dozlar gerekebilir. FENTANYL-PF bu biçimde miyokardın aşırı oksijen gereksiniminden korunması gereken hastalardaki açık kalp cerrahisi ve belirli başka majör cerrahi prosedürlerde özellikle kullanılmıştır.

      Uygulama şekli:

      İntravenöz/intramüsküler enjeksiyon yolu ile uygulanır.

      Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

      Böbrek / Karaciğer yetmezliği:

      Böbrek ve karaciğer fonksiyonlarında bozukluk olan hastalarda opioidler dikkatle titre edilmelidir. Böbrek yetmezliği olan hastalarda FENTANYL-PF'nin düşük dozlarının kullanımı değerlendirilmelidir ve bu hastalar fentanil toksisitesi belirtileri açısından dikkatle gözlemlenmelidir (Bkz. Bölüm 5.2.).

      Obez hastalar:

      Doz vücut ağırlığına göre belirlenirse obez hastalarda yüksek doz verilmesi riski mevcuttur. Obez hastalarda doz tahmini yağsız vücut ağırlıklarına göre hesaplanmalıdır.

      Pediyatrik popülasyon:

      2-11 yaşlarındaki çocuklarda indüksiyon ve idame için 2-3 mikrogram/kg doz önerilir. Çocuklarda doz rejimi genelde aşağıdaki gibidir:

      Yaş

      Başlangıç

      Destek

      Doğal solunum

      2-11 yaş

      1 -3 mikrogram/kg

      1-1.25 mikrogram/kg

      Destekli solunum

      2-11 yaş

      1 -3 mikrogram/kg

      1-1.25 mikrogram/kg

      12-17 yaşlarındaki çocuklarda yetişkin dozları uygulanabilir.

      Geriyatrik popülasyon:

      Diğer opioidlerde olduğu gibi, yaşlı (>65 yaş) ya da düşkün kişilerde başlangıç dozu azaltılmalıdır. İdame dozlarının belirlenmesinde başlangıç dozunun etkisi dikkate alınmalıdır.

      4.3. Kontrendikasyonlar

        İlacın etkin maddesine ya da yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılık,

        4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

        Tolerans gelişimi ve bağımlılık oluşabilir. FENTANYL-PF'nin intravenöz uygulanmasını takiben, özellikle hipovolemik hastalarda kan basıncında geçici bir düşme gelişebilir. Stabil bir arteryel basıncın korunması için uygun önlemlerin alınması gerekir.

        Solunum depresyonu:

        Diğer potansiyel opioidlerde olduğu gibi, derin analjeziye post-operatif periyotta da kalıcı olabilen ya da nüks edebilen belirgin solunum depresyonu eşlik edebilir. FENTANYL-PF, yüksek dozlarda veya infüzyon ile uygulandığında anestezi sonrası bakım/derlenme odasından çıkış yapılmadan önce yeterli doğal solunumun oluşturulmuş ve sürekliliğinin sağlanmış olduğundan emin olunması zorunludur.

        200 mikrogramdan yüksek dozlarda FENTANYL-PF uygulanması sonrası ciddi bir solunum depresyonu oluşabilir. FENTANYL-PF'nin bu ve diğer farmakolojik etkileri spesifik opioid antagonistleri ile geri döndürülebilir. Solunum depresyonunun opioid etkisinden daha uzun sürebilmesi nedeniyle daha sonra ek dozlar gerekebilir.

        Resüsitasyon ekipmanı ve opioid antagonistler hazır bulundurulmalıdır. Anestezi sırasında hiperventilasyon, hastanın CO'ye yanıtını değiştirebilir, bu da post-operatif solunumu etkiler. Doğum sırasında FENTANYL-PF uygulanması neonatal solunum depresyonuna neden olabilir.

        Kardiyak hastalık:

        Yeterli miktarda antikolinerjik almayan hastalarda ya da FENTANYL-PF'nin vagolitik olmayan kas gevşeticilerle kombine edildiği durumlarda bradikardi ve muhtemelen kardiyak arrest ortaya çıkabilir. Bradikardi atropin ile antagonize edilebilir.

        Kas rijiditesi:

        Kas rijiditesi (morfin benzeri etki) ortaya çıkabilir.

        Torakal kasları da kapsayan kas rijiditesinden aşağıdaki önlemlerle kaçınılabilir:

          Yavaş intravenöz enjeksiyon (düşük dozlarda genellikle yeterlidir),

          4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

          Diğer ilaçların FENTANYL-PF üzerindeki etkisi:

          Opioid premedikasyon, barbitüratlar, benzodiazepinler, nöroleptikler, halojenik gazlar ve diğer non-selektif merkezi sinir sistemi (MSS) depresanlarının (örn. alkol) kullanımı FENTANYL-PF'nin neden olduğu solunum depresyonunu güçlendirebilir veya uzatabilir.

          Hastalar diğer MSS depresanlarını aldıklarında ihtiyaç duyulan FENTANYL-PF dozu normalden az olacaktır.

          FENTANYL-PF klerensi yüksek olan bir ilaçtır ve çoğunlukla sitokrom P4503A4 (CYP3A4) tarafından büyük ölçüde ve hızla metabolize edilir.

          Dört gün süreyle oral yolla verilen 200 mg/gün dozunda itrakonazolün (güçlü bir CYP3A4 inhibitörü) intravenöz fentanilin farmakokinetiği üzerinde belirgin bir etkisi olmamıştır.

          Oral ritonavir (en güçlü CYP3A4 inhibitörlerinden biri) intravenöz fentanilin klerensini üçte iki oranında azaltmıştır; ancak tek doz intravenöz fentanil uygulamasının ardından elde edilen maksimum plazma konsantrasyonu etkilenmemiştir.

          Flukonazol veya vorikonazolün (orta güçte CYP3A4 inhibitörleri) FENTANYL-PF ile birlikte uygulanması, FENTANYL-PF'ye maruziyette artışla sonuçlanabilir. FENTANYL-PF tek doz olarak kullanıldığında, ritonavir gibi güçlü CYP3A4 inhibitörlerinin birlikte kullanımı özel hasta bakımı ve izlenmesini gerektirir.

          FENTANYL-PF ile CYP3A4 inhibitörlerinin bir arada kullanıldığı sürekli tedavilerde, uzun süreli ya da gecikmiş solunum depresyonuna neden olabilecek FENTANYL-PF birikiminden kaçınmak üzere doz azaltımı gerekebilir.

          Fentanilin vagolitik olmayan kas gevşeticilerle kombine kullanımında, bradikardi ve muhtemelen kardiyak arrest meydana gelebilir.

          FENTANYL-PF'nin droperidol ile eş zamanlı kullanımı daha yüksek hipotansiyon insidansına neden olabilir.

          Serotonerjik ilaçlar:

          Selektif Serotonin Geri-Alım İnhibitörleri (SSRI) ve Serotonin Norepinefrin Geri-Alım İnhibitörleri (SNRI) gibi serotonerjik ilaçlarla ve serotonin metabolizmasını azaltan (Monoamin Oksidaz İnhibitörleri [MAOİ] dahil) ilaçlar ile birlikte kullanıldıklarında yaşamı tehdit etme riski bulunan serotonin sendromu gelişebilir.

          FENTANYL-PF'nin diğer ilaçlar üzerindeki etkisi:

          FENTANYL-PF uygulanmasını takiben uygulanacak diğer merkezi sinir sistemi depresanı ilaçların dozu azaltılmalıdır.

          FENTANYL-PF ile birlikte kullanıldığında etomidatın plazma konsantrasyonu önemli ölçüde (2-3 kat) artmıştır. FENTANYL-PF ile birlikte alındığında etomidatın yarılanma ömründe bir değişiklik olmaksızın, total plazma klerensi ve dağılım hacmi belirgin olarak (2 ila 3 kat kadar) azalmaktadır.

          FENTANYL-PF ile birlikte uygulanan intravenöz midazolamın terminal yarılanma ömrü uzamakta ve plazma klerensi azalmaktadır. Bu ilaçların FENTANYL-PF ile birlikte kullanılmaları durumunda, dozlarının azaltılması gerekebilir.

          Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

          Özel popülasyonlara ilişkin etkileşim çalışması yapılmamıştır.

          Pediyatrik popülasyon:

          Pediyatrik popülasyona ilişkin etkileşim çalışması yapılmamıştır.

          4.6. Gebelik ve laktasyon

          Gebelik Kategorisi: C

          Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) FENTANYL-PF kullanımı gereken dönemde, gerekiyorsa, uygun bir kontrasepsiyon yöntemi kullanarak gebelikten korunmalıdır.

          Gebelik dönemi

          Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir (bkz. Bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir. FENTANYL-PF'nin gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. FENTANYL-PF gebeliğin erken dönemlerinde plasentadan geçebilir.

          FENTANYL-PF'nin plasentaya geçmesi ve yenidoğan döneminde doğal solunumu baskılayabileceğinden doğum sırasında (sezaryen da dahil olmak üzere) uygulanması önerilmez (intramüsküler ya da intravenöz). FENTANYL-PF kullanılacaksa, desteklenmiş solunum ekipmanı hem anne hem de bebek için gerekli olduğunda kullanılmak üzere hazır bulundurulmalıdır. Her zaman çocuk için bir antidot bulundurulmalıdır.

          Laktasyon dönemi

          Fentanil anne sütüne geçmektedir. Bu nedenle ilacın uygulamasından sonraki 24 saat içinde emzirme ve sağılmış anne sütü kullanımı önerilmemektedir. FENTANYL-PF uygulamasını takiben emzirmenin risk/ fayda oranı dikkate alınmalıdır.

          Üreme yeteneği/ Fertilite

          Fentanilin kadın ve erkek fertilitesi üzerindeki etkileri hakkında klinik veri bulunmamaktadır. Hayvan çalışmalarında, sıçanlarla yapılan bazı testler maternal toksik dozlarda dişi fertilitesinde azalma göstermiştir (Bkz. Bölüm 5.3).

          4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

          Hastalar erken taburcu edilmeleri halinde, uygulama sonrasındaki 24 saatte araç ve makine kullanmamaları ve dikkat gerektiren bir iş yapmamaları konusunda uyarılmalıdır.

          Bu ilaç kognitif fonksiyonları bozabilir ve hastanın güvenli araç kullanım yeteneğini etkileyebilir.

          Bu ilaç reçetelenirken hastalara aşağıdakiler söylenmelidir:

            İlaç araç kullanma yeteneğinizi etkileyebilir,

            İlacın sizi nasıl etkileyeceğinizi öğrenmeden araç kullanmayınız,

            Bu ilacın etkisi altındayken araç kullanmanız trafik suçudur,

            Ancak eğer aşağıdakiler sizin için geçerliyse bu bilerek suç işlemeye girmez:

              Bu ilaç tıbbi bir hastalığınızın tedavisi ya da diş tedaviniz için yazılmışsa,

              İlacı reçeteleyen doktorun size söylediği gibi ve bu ilacın kullanma talimatında söylendiği gibi alıyorsanız,

              4.8. İstenmeyen etkiler

              Klinik çalışma verileri

              I.V. fentanilin güvenliliği ile ilgili veriler, I.V. fentanilin anestezik bir ajan olarak kullanıldığı 20 klinik çalışmaya katılan 376 hastadan elde edilmiştir. Bu hastalar en az bir doz I.V. fentanil almışlar ve güvenlilik bilgisi sağlamışlardır.

              Bu klinik çalışmalarda en sık bildirilen (görülme sıklığı %5 ve daha fazla) advers ilaç reaksiyonları şunlar olmuştur: Bulantı (%26,1), kusma (%18,6), kas rijiditesi (%10,4), hipotansiyon (%8,8), hipertansiyon (%8,8), bradikardi (%6,1) ve sedasyon (%5,3).

              Yukarıdakiler dahil klinik çalışmalarda ya da pazarlama sonrası deneyimde bildirilen advers ilaç reaksiyonları aşağıda sıralanmıştır:

              Advers ilaç reaksiyonları, sistem organ sınıfı ve sıklığına (SOC) göre listelenmektedir:

              Çok yaygın (≥1/10), yaygın (≥1/100 ila <1/10), yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100), seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

              Bağışıklık sistemi hastalıkları

              Bilinmiyor: Hipersensitivite (anafilaktik şok, anafilaktik reaksiyon ve ürtiker gibi)

              Psikiyatrik hastalıklar

              Yaygın: Ajitasyon

              Yaygın olmayan: Öforik durum

              Sinir sistemi hastalıkları

              Çok yaygın: Kas rijiditesi (torasik kasları da içeren)

              Yaygın: Diskinezi, sedasyon, baş dönmesi/sersemlik hali Yaygın olmayan: Başağrısı

              Bilinmiyor: Konvülsiyonlar, bilinç kaybı, miyoklonus

              Göz hastalıkları

              Kardiyak hastalıkları

              Yaygın: Bradikardi, taşikardi, aritmi

              Bilinmiyor: Kardiyak arrest

              Vasküler hastalıkları

              Yaygın: Hipotansiyon, hipertansiyon, venöz ağrı Yaygın olmayan: Filebit, kan basıncında oynamalar

              Solunum, göğüs hastalıkları ve mediastinal hastalıkları Yaygın: Laringospazm, bronkospazm, apne Yaygın olmayan: Hiperventilasyon, hıçkırıklar Bilinmiyor: Solunum depresyonu

              Gastrointestinal hastalıkları

              Çok yaygın: Bulantı, kusma

              Deri ve deri altı doku hastalıkları

              Yaygın: Alerjik dermatit

              Bilinmiyor: Kaşıntı

              Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

              Yaygın olmayan: Üşüme, hipotermi

              Cerrahi ve tıbbi prosedürler

              Yaygın: Post-operatif konfüzyon

              Yaygın olmayan: Anestezinin solunum yolu komplikasyonu

              Bir nöroleptik FENTANYL-PF ile birlikte kullanıldığında aşağıdaki advers reaksiyonlar gözlenebilir: Ürperme ve/veya titreme; huzursuzluk, post-operatif halüsinasyon epizodları ve ekstrapiramidal semptomlar (Bkz. Bölüm 4.4).

              Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

              Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0312 218 35 99)

              4.9. Doz aşımı ve tedavisi

              Belirti ve işaretler:

              FENTANYL-PF'nin doz aşımı belirtileri genelde farmakolojik etkilerinin artması şeklindedir. Bireysel hassasiyete bağlı olarak klinik tablo öncelikle solunum depresyonunun bradipneden apneye kadar değişen dereceleri ile tanımlanır.

              Tedavi:

              Hipoventilasyon ya da apne oluşması halinde:

                Oksijen uygulanmalı ve gereken biçimde solunuma yardımcı olunmalı ya da kontrol edilmelidir.

                Solunum depresyonu halinde:

                Bir narkotik antagonistinin kullanımı endikedir. Bu daha acil karşı önlemlerin alınmasını gereksiz kılmaz.

                Solunum depresyonu antagonistin etkisinden daha uzun sürebilir; bu nedenle daha sonra antagonistin ilave dozları gerekebilir.

                Kas rijiditesi halinde:

                Yardımlı ya da kontrollü solunumu kolaylaştırmak üzere bir intravenöz nöromusküler bloke edici ajan gerekebilir.

              Hasta dikkatle gözlenmelidir; uygun vücut sıcaklığı ve yeterli sıvı alımı sağlanmalıdır. Hipotansiyon şiddetli ya da kalıcı ise hipovolemi olasılığı düşünülmelidir ve hipovolemi mevcutsa uygun parenteral sıvı uygulaması ile kontrol altına alınmalıdır.

              İnme İnme İnme, beynin hasar görmesinin sonucudur. Bu hasar, beynin bir kısmındaki ya bir kanama ya da akut kan eksikliği nedeniyle o kısmın geçici ya da kalıcı olarak işlevini yapamamasına yol açar. Sırt Ağrısı Sırt Ağrısı Sırt ağrısı birden bire ortaya çıkıp şiddetli (akut) olabilir veya zamanla gelişip daha uzun süreli sorunlara (kronik) neden olabilir.