Her FLUCAN kapsülde 150 mg flukonazol, boyar madde olarak patent mavisi V ve titanyum dioksit bulunur.
Tinea pedis, tinea korporis, tinea kruris ve dermal kandida enfeksiyonları dahil olmak üzere dermatomikozlar ve onikomikozlarda endikedir.
Kültür ve diğer laboratuar çalışmalarının sonuçları bilinmeden önce tedavi başlatılabilir. Fakat bu sonuçlar mevcut olduğunda, tedavi gerektiği şekilde düzenlenmelidir.
Flukonazol, bu ilaca veya buna benzer azol bileşiklerine hassas olduğu bilinen hastalarda kullanılmamalıdır. Multipl doz etkileşim çalışmaları sonuçlarına göre günde 400mg veya daha yüksek miktarlarda multipl doz flukonazol alan hastalarda flukonazol ile beraber kullanılan terfenadin kontrendikedir. (Bkz. İlaç etkileşimleri ve diğer etkileşimler)
Flukonazol alan özellikle ağır tıbbi sorunları olan hastalarda nadir olarak, ölüm dahil, ciddi hepatik toksisite durumları gözlenmiştir. Flukonazole bağlı hepatoksisite durumlarında; hastanın yaşı ya da cinsiyetiyle, tedavinin süresiyle ve toplam günlük dozla açık bir ilişki gözlenmemiştir. Flukonazol hepatotoksisitesi, genellikle tedavinin kesilmesiyle reversibl olmuştur. Flukonazol tedavisi boyunca anormal karaciğer fonksiyon testleri saptanan hastalar, daha ciddi hepatik hasar gelişme riskine karşın takip edilmelidir. Flukonazole bağlı olabilecek karaciğer hastalığı ile uyumlu klinik bulgu ya da semptomlar gelişirse flukonazol kesilmelidir.
Flukonazol ile tedavi sırasında hastalarda nadiren toksik epidermal nekroliz ve Stevens-Johnson sendromu gibi döküntülü deri reaksiyonları gelişmiştir. AIDS'li hastalarda pek çok ilaca karşı şiddetli deri reaksiyonları gösterme eğilimi daha yüksektir. Yüzeysel fungal enfeksiyon için tedavi edilen bir hastada flukonazole bağlı olabileceği düşünülen bir deri döküntüsü görülürse, bu ajanla tedavi kesilmelidir. İnvaziv/sistemik fungal enfeksiyonu olan hastalarda deri döküntüsü oluşursa, bunlar yakından takip edilmeli ve büllöz lezyonlar veya eritema multiforme gelişecek olursa flukonazol kesilmelidir.
Günde 400mg'dan az flukonazol dozları ile beraber terfenadin kullanılan hastalar dikkatlice izlenmelidir. (Bkz. İlaç Etkileşimleri ve Diğer Etkileşimler)
Flukonazol ile beraber sisaprid uygulanan hastalarda torsade de pointes'i de içeren kardiyak olaylar rapor edilmiştir. Sisaprid ile beraber flukonazol uygulanan hastalar dikkatlice izlenmelidir. (Bkz. İlaç Etkileşimleri ve Diğer Etkileşimler)
Ender vakalarda, diğer azollerde görüldüğü gibi anaflaksi bildirilmiştir.
Hamilelikte Kullanım
Hamilelerde yapılmış yeterli miktarda kontrollü çalışma mevcut değildir. Koksidioidomikozis tedavisi sebebiyle 3 ay süresince veya daha uzun süre yüksek dozda (400-800mg/gün) flukonazol kullanan annelerin çocuklarında multipl kongenital anormallikler rapor edilmiştir. Bu etkiler ile flukonazol arasındaki ilişki belirsizdir. Şiddetli veya potansiyel olarak hayatı tehdit edici, ve beklenen faydanın fötüse muhtemel riskden daha ağır bastığı fungal enfeksiyonlar dışında hamilelikte kullanımdan kaçınmalıdır.
Emzirme döneminde kullanım
Flukonazol anne sütünde, plazmaya benzer konsantrasyonlarda bulunur. Dolayısıyla emziren annelerde kullanımı tavsiye edilmemektedir.
Yaşlılarda kullanım
Renal bozukluk belirtilerinin olmadığı hallerde, normal doz tavsiyesi benimsenmelidir. Renal bozukluğu olan hastalarda (kreatinin klirensi < 50 ml/dak) dozaj aşağıda tarif edildiği gibi ayarlanmalıdır.
Renal bozukluğu olan hastalar
Flukonazol, çok büyük oranda idrarla değişmemiş ilaç şeklinde atılır. Tek bir doz gerektiren tedavide doz ayarlaması gerekmemektedir.
Vasıta sürme/makina kullanma
Mevcut deneyimlere göre, flukonazol kullanımının hastanın vasıta sürme veya makina kullanma kabiliyetini bozması olası görülmemektedir.Flukonazol, genellikle iyi tolere edilir. Flukonazol ile en sık görülen yan etkiler gastrointestinal yola ait semptomlardır. Bunlar arasında bulantı, karın ağrısı, diyare ve gaz vardır. Gastrointestinal semptomlardan sonra en sık gözlenen yan etki deri döküntüsüdür. Flukonazole bağlı başağrısı görülmüştür. Bazı hastalarda, özellikle AIDS ve kanser gibi ciddi primer hastalığı olanlarda, gerek flukonazol gerekse mukayese ilaçları ile tedavi sırasında renal ve hematolojik fonksiyon testlerinde değişmeler ve hepatik anormallikler (Uyarılar/ Önlemler bölümüne bakınız) gözlenmiştir, fakat bunların klinik anlamı ve tedavi ile olan ilişkisi açık değildir. Eksfoliatif deri hastalıkları (Bakınız: Uyarılar/Önlemler bölümü), nöbetler, nötropeni ve agranülositozu içeren lökopeni, trombositopeni ve saç dökülmesi, sebepsel ilişkisi kesin olmayan durumlarda ortaya çıkmıştır.
Ender vakalarda, diğer azollerde görüldüğü gibi anaflaksi bildirilmiştir.
Antikoagulanlar : Bir etkileşim çalışmasında flukonazol, varfarin kullanılan sağlıklı erkeklerde protrombin zamanını uzatmıştır. Her ne kadar değişmenin derecesi az olmuşsa da (%12), kumarin tipi antikoagülan alan kimselerde protrombin zamanının dikkatle takip edilmesi tavsiye edilmektedir.
Sulfonilüreler : Flukonazolun sağlıklı gönüllülerde, beraberce kullanılan sülfonilürelerin (klorpropamid, glibenklamid, glipizid, tolbutamid) serum yarı ömürlerini uzattığı gösterilmiştir. Flukonazol ve oral sülfonilüreler diabetik hastalarda beraberce kullanılabilir, fakat bir hipoglisemik epizod ihtimali daima akılda tutulmalıdır.
Hidroklorotiazid : Kinetik bir etkileşim çalışmasında, flukonazol alan sağlıklı gönüllülerde beraberce tekrarlayan dozlarda hidroklorotiazid verilmesi, flukonazol plazma seviyelerini %40 civarında artırmıştır. Bu sınırlardaki bir etki, birlikte diüretik kullanan hastalarda flukonazol doz rejiminde bir değişiklik gerektirmez ise de, uygulayıcı hekim tarafından akılda bulundurulmalıdır.
Fenitoin : Flukonazol ve fenitoinin birlikte kullanılması fenitoin seviyelerini klinik olarak anlamlı derecede yükseltir. Eğer bu iki ilacın birlikte kullanımı gerekiyorsa, fenitoin düzeyleri takip edilmeli ve terapötik seviyeleri idame ettirecek şekilde fenitoin dozu ayarlanmalıdır.
Oral Kontraseptifler : Tekrarlayan dozlarla verilen flukonazol kullanılarak kombine oral kontraseptiflerle iki kinetik çalışma gerçekleştirilmiştir.
Günde 200 mg flukonazol ile etinil östradiol ve levonorgestrel eğri altı alanı (AUC) sırayla %40 ve %24 artarken 50 mg flukonazol çalışmasında her iki hormon seviyesiyle ilgili etkiler olmamıştır. Bu dozlarda, tekrarlayan dozlar halinde flukonazol kullanımı, kombine oral kontraseptiflerin etkinliği üzerine bir etkisi olma ihtimali yoktur.
Rifampisin : Flukonazol ile birlikte tatbik edilen rifampisin, flukonazolun eğri altı alanında (AUC) %25 ve yarı-ömründe %20 azalmaya yol açmıştır. Birlikte rifampisin verilen hastalarda flukonazol dozunda bir yükseltme düşünülmelidir.
Siklosporin : Böbrek nakli hastalarıyla yapılan kinetik çalışmada, 200 mg/gün flukonazolun, siklosporin seviyelerini yavaşca artırdığı tespit edilmiştir. Bununla beraber, bir diğer tekrarlayan doz çalışmasında kemik iliği nakledilmiş hastalarda 100 mg/gün flukonazol siklosporin seviyelerini etkilememiştir. Flukonazol kullanan hastalarda, siklosporin plazma seviyelerinin kontrolu tavsiye edilmektedir.
Teofilin : Plasebo kontrollü etkileşim çalışmasında, 14 gün 200 mg flukonazol kullanımı, teofilinin ortalama plazma klirensi hızında, %18 azalma meydana getirmiştir. Yüksek doz teofilin kullanan veya artmış teofilin toksisite riskinde olan hastalarda flukonazol kullanımı sırasında, teofilin toksisitesi bulguları izlenmelidir ve toksisite bulguları gelişirse tedavi gerektiği gibi değiştirilmelidir.
Terfenadin: Terfenadin ile birlikte azol grubu antifungal ilaçları alan hastalarda QTc aralığının uzamasına sekonder olarak ciddi kardiak disritmilerin ortaya çıkması nedeniyle etkileşme çalışmaları yapılmıştır. QTc aralığının uzadığını göstermek için günlük 200 mg'lık flukonazol dozuyla yapılan bir çalışma başarılı olmamıştır. Günde 400mg ve 800mg flukonazol ile yapılan bir başka çalışmada, günlük 400mg veya daha fazla dozlarda flukonazol alımı beraber uygulanan terfenadinin plazma seviyelerini önemli ölçüde yükseltmiştir.Terfenadin ile beraber 400mg veya daha fazla dozlarda flukonazol kullanımı kontrendikedir. (Bkz. Kontrendikasyonlar)
Günde 400mg'dan az flukonazol dozları ile beraber terfenadin kullanılan hastalar dikkatlice izlenmelidir.
Sisaprid: Flukonazol ile beraber sisaprid uygulanan hastalarda torsade de pointes'i de içeren kardiyak olaylar rapor edilmiştir.
Rifabutin: Flukonazol ve rifabutinin beraber uygulanıldığında, rifabutinin serum konsantrasyonlarında artışa sebep olan bir etkileşim oluştuğu rapor edilmiştir. Flukonazol ve rifabutinin beraber uygulandığı hastalarda uveit rapor edilmiştir. Flukonazol ve
Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde:
Tinea pedis, korporis, kruris ve kandida enfeksiyonlarını içeren dermal endikasyonlarda tavsiye edilen doz haftada bir kez 150 mg 'dır. Tedavinin süresi 2 ila 4 haftadır. Tinea pedis 6 haftaya varan tedavi gerektirebilir.
Onikomikoz için önerilen doz; haftada 150 mg tek dozdur. Tedavi; enfekte olmamış tırnağın uzayıp enfekte tırnağın yerini almasına kadar devam ettirilmelidir. Normal olarak el tırnaklarının tekrar çıkması için 3-6 ay, ayak tırnakları için ise 6-12 aylık bir süre gerekmektedir. Bununla birlikte tırnağın uzama süresi kişiye ve yaşa bağlı olarak değişebilmektedir. Uzun süreli kronik enfeksiyonların başarılı bir şekilde tedavisinin ardından, bazen tırnakta şekil bozuklukları kalabilir.
Doz Aşımı
Aşırı doz durumlarında semptomatik tedavi (destekleyici önlemler ve gerektiğinde mide lavajı ile birlikte) yeterli olabilir.
Flukonazol, büyük oranda idrarla atılır; zorlu volüm diürezi, muhtemelen eliminasyon hızını artıracaktır. Üç saatlik bir hemodializ seansı plazma seviyelerini takriben % 50 azaltır.
|
Diyabet Hastalığı Diyabet, insülin hormonu ile ilgili problemlerden kaynaklanan bir hastalıktır. |
|
HIV ve Aids HIV, Human Immunodeficiency Virus’dür (İnsanlarda Bağışıklık Sistemini Bozan
Virüsdür). Bu virüs AIDS hastalığına sebep olur. |