Antikoagulanlar : Bir etkileşim çalışmasında flukonazol, varfarin kullanılan sağlıklı erkeklerde protrombin zamanını uzatmıştır. Her ne kadar değişmenin derecesi az olmuşsa da (%12), kumarin tipi antikoagülan alan kimselerde protrombin zamanının dikkatle takip edilmesi tavsiye edilmektedir.
Sulfonilüreler : Flukonazolun sağlıklı gönüllülerde, beraberce kullanılan sülfonilürelerin (klorpropamid, glibenklamid, glipizid, tolbutamid) serum yarı ömürlerini uzattığı gösterilmiştir. Flukonazol ve oral sülfonilüreler diabetik hastalarda beraberce kullanılabilir, fakat bir hipoglisemik epizod ihtimali daima akılda tutulmalıdır.
Hidroklorotiazid : Kinetik bir etkileşim çalışmasında, flukonazol alan sağlıklı gönüllülerde beraberce tekrarlayan dozlarda hidroklorotiazid verilmesi, flukonazol plazma seviyelerini %40 civarında artırmıştır. Bu sınırlardaki bir etki, birlikte diüretik kullanan hastalarda flukonazol doz rejiminde bir değişiklik gerektirmez ise de, uygulayıcı hekim tarafından akılda bulundurulmalıdır.
Fenitoin : Flukonazol ve fenitoinin birlikte kullanılması fenitoin seviyelerini klinik olarak anlamlı derecede yükseltir. Eğer bu iki ilacın birlikte kullanımı gerekiyorsa, fenitoin düzeyleri takip edilmeli ve terapötik seviyeleri idame ettirecek şekilde fenitoin dozu ayarlanmalıdır.
Oral Kontraseptifler : Tekrarlayan dozlarla verilen flukonazol kullanılarak kombine oral kontraseptiflerle iki kinetik çalışma gerçekleştirilmiştir.
Günde 200 mg flukonazol ile etinil östradiol ve levonorgestrel eğri altı alanı (AUC) sırayla %40 ve %24 artarken 50 mg flukonazol çalışmasında her iki hormon seviyesiyle ilgili etkiler olmamıştır. Bu dozlarda, tekrarlayan dozlar halinde flukonazol kullanımı, kombine oral kontraseptiflerin etkinliği üzerine bir etkisi olma ihtimali yoktur.
Rifampisin : Flukonazol ile birlikte tatbik edilen rifampisin, flukonazolun eğri altı alanında (AUC) %25 ve yarı-ömründe %20 azalmaya yol açmıştır. Birlikte rifampisin verilen hastalarda flukonazol dozunda bir yükseltme düşünülmelidir.
Siklosporin : Böbrek nakli hastalarıyla yapılan kinetik çalışmada, 200 mg/gün flukonazolun, siklosporin seviyelerini yavaşca artırdığı tespit edilmiştir. Bununla beraber, bir diğer tekrarlayan doz çalışmasında kemik iliği nakledilmiş hastalarda 100 mg/gün flukonazol siklosporin seviyelerini etkilememiştir. Flukonazol kullanan hastalarda, siklosporin plazma seviyelerinin kontrolu tavsiye edilmektedir.
Teofilin : Plasebo kontrollü etkileşim çalışmasında, 14 gün 200 mg flukonazol kullanımı, teofilinin ortalama plazma klirensi hızında, %18 azalma meydana getirmiştir. Yüksek doz teofilin kullanan veya artmış teofilin toksisite riskinde olan hastalarda flukonazol kullanımı sırasında, teofilin toksisitesi bulguları izlenmelidir ve toksisite bulguları gelişirse tedavi gerektiği gibi değiştirilmelidir.
Terfenadin: Terfenadin ile birlikte azol grubu antifungal ilaçları alan hastalarda QTc aralığının uzamasına sekonder olarak ciddi kardiak disritmilerin ortaya çıkması nedeniyle etkileşme çalışmaları yapılmıştır. QTc aralığının uzadığını göstermek için günlük 200 mg'lık flukonazol dozuyla yapılan bir çalışma başarılı olmamıştır. Günde 400mg ve 800mg flukonazol ile yapılan bir başka çalışmada, günlük 400mg veya daha fazla dozlarda flukonazol alımı beraber uygulanan terfenadinin plazma seviyelerini önemli ölçüde yükseltmiştir.Terfenadin ile beraber 400mg veya daha fazla dozlarda flukonazol kullanımı kontrendikedir. (Bkz. Kontrendikasyonlar)
Günde 400mg'dan az flukonazol dozları ile beraber terfenadin kullanılan hastalar dikkatlice izlenmelidir.
Sisaprid: Flukonazol ile beraber sisaprid uygulanan hastalarda torsade de pointes'i de içeren kardiyak olaylar rapor edilmiştir.
Rifabutin: Flukonazol ve rifabutinin beraber uygulanıldığında, rifabutinin serum konsantrasyonlarında artışa sebep olan bir etkileşim oluştuğu rapor edilmiştir. Flukonazol ve rifabutinin beraber uygulandığı hastalarda uveit rapor edilmiştir. Flukonazol ve
|
Diyabet Hastalığı Diyabet, insülin hormonu ile ilgili problemlerden kaynaklanan bir hastalıktır. |
|
HIV ve Aids HIV, Human Immunodeficiency Virus’dür (İnsanlarda Bağışıklık Sistemini Bozan
Virüsdür). Bu virüs AIDS hastalığına sebep olur. |