HYPNOMIDATE 20 mg /10 ml 5 ampül Farmakolojik Özellikler

Etomidat }

Sinir Sistemi > Genel Anestezikler > Etomidat
Johnson & Jonhson Sıhhi Malzeme San. ve Tic.Ltd.Şti. | 15 February  2013

5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Diğer genel anestezikler ATC Kodu: N01AX07

Etomidat anestezide intravenöz yolla kullanılan kısa etkili bir hipnotiktir. Erişkinlerde vücut ağırlığının kilogramı başına 0.2-0.3 mg HYPNOMIDATE (yaklaşık 10 ml’lik bir ampul) 10 saniye içinde başlayan ve yaklaşık 5 dakika süren (veya sedatiflerle premedike edilen hastalarda genellikle daha uzun süren) uykuyu indükler.

Uyku için beyinde yeterli düzeyde etomidat antikonvülsan özellikler gösterir ve beyin dokularını hipoksinin tetiklediği hücre hasarından korur. Ancak herhangi analjezik etkisinin bulunmaması monoanestezik olarak kullanımını engeller. Etomidat çoğunlukla karaciğerde olmak üzere hızla hidrolize olur. Bu nedenle etkinin sonlanması hızlı olup, nadiren uyuklama ve baş dönmesiyle birliktedir. Etomidat kalp ve dolaşım fonksiyonları üzerine minimal etkiye sahiptir. Histamin salgılamadığı gibi karaciğer fonksiyonlarını da değiştirmez.

Adrenal Baskılanma

5.2. Farmakokinetik özellikler

Plazmadaki profili:

İntravenöz uygulamadan sonra etomidatın plazma düzeyleri, dağılım, metabolizma ve eliminasyonu yansıtan üç kompartmanlı model ile tanımlanabilir.

Dağılım:

Etomidat yaklaşık %76.5 oranında plazma proteinlerine bağlanır. Etomidat hızla beyne ve diğer dokulara dağılır. Dağılım hacmi yaklaşık 4.5 l/kg’dır.

Biyotransformasyon ve Eliminasyon:

Etomidat karaciğerde metabolize olur. Verildikten 24 saat sonra dozun %75’i esas olarak metabolitler halinde idrardan atılır. Yalnızca %2’si idrardan değişmeden atılır. Terminal yan ömrünün yaklaşık 3-5 saat olması etomidatın derin periferik kompartmanlardan yavaş dağıldığını göstermektedir.

Konsantrasyon-Etki İlişkisi :

Hipnotik etkiye yol açan en düşük plazma konsantrasyonu yaklaşık 0.3 ^g/ml’dir.
Hastalardaki karekteristik özellikler

Çocuklar:

12 çocuk ile (7-13 yaş, 22-48 kg) yürütülen bir çalışmada, kiloya göre ayarlanmış başlangıç dağılım hacmi yetişkinlere göre 2.4 kat daha yüksek (0,66’ ya karşı 0,27 L/kg) ve ilaç klerensi yetişkinlere göre yaklaşık %58 oranında yüksek bulunmuştur. Bu veriler yetişkinlere göre çocuklarda daha yüksek doz gerektiğini ileri sürmektedir.

Yaşlılar:

Etomidat klerensi yaşlılarda (>65 yaş) daha genç hastalara göre azalır. Erken plazma konsantrasyonları, yaşlılarda daha genç hastalara göre başlangıç dağılım hacminin daha düşük olması nedeniyle daha yüksektir. Bu nedenle yaşlılarda doz düşürülebilir.

Karaciğer yetmezliği:

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

Preklinik etkiler, klinik kullanımla ilişkisinin çok az olduğunu gösterir şekilde, insanlarda kullanılan en yüksek doza göre yeterince yüksek olduğu düşünülen dozlarda ortaya çıkmıştır.

Genotoksisite değerlendirmeleri mutajenik potansiyele ilişkin kanıt bildirmemiştir. İntravenöz ve subplantar irritasyon değerlendirmeleri enjeksiyon yerinde IV iritasyon göstermemiş ve subplantar enjeksiyon sonrasında hafif ve geri dönüşümlü şişliğe yol açmıştır.

Tek ve tekrarlayan doz toksisite, üreme ve mutajenite çalışmaları hayvan modellerinde gözlenen toksisitenin genel olarak önerilen klinik dozun çok üzerindeki dozlarla ilişkili

olduğunu göstermektedir. Bu nedenle, bildirilen preklinik sonuçlar etomidatın genel güvenirliğini desteklemektedir.

Aşırı Alkol Kullanımı, Alkolizm Aşırı Alkol Kullanımı, Alkolizm Alkol bağımlılığı, alkol kullanımı ve alkol sorunları arasındaki farkı açıklamak güçtür. Örneğin, geçmişte alkol kullanmış olan bir kimsenin mutlaka alkol bağımlısı olması gerekmez. Parkinson  Hastalığı Parkinson Hastalığı Hastalık ilk kez 1817 de İngiliz doktor James Parkinson tarafından tanımlanmış ve Dr. Parkinson hastalığı “sallayıcı felç” olarak kaleme almış.