HYPNOMIDATE 20 mg /10 ml 5 ampül Klinik Özellikler
{ Etomidat }
4.1. Terapötik endikasyonlar
HYPNOMIDATE, genel anestezi indüksiyonunda endikedir.
HYPNOMIDATE, özellikle kısa, tanıya yönelik işlemlerde veya ayaktan tedavi gören hastalarda artık etki olmaksızın ilacın etkisinin çabuk geçmesi istendiğinde endikedir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
HYPNOMIDATE ampüller, her bir ml’lik solüsyonda 2 mg etomidat olacak şekilde 20 mg etomidat içeren 10 ml’lik kullanıma hazır solüsyon içerir.
Pozoloji
HYPNOMIDATE dozu hastanın vücut ağırlığına, bireysel hasta yanıtı ve klinik etkilere göre ayarlanmalıdır.
Uygulama sıklığı ve süresi
HYPNOMIDATE’ın hipnotik etkili dozu, vücut ağırlığının kilogramı başına 0.3 mg’dır. Bu nedenle bir erişkin hastada 6-10 dakikalık uyku için bir ampul genellikle yeterli olur. Bu doz vücut ağırlığına göre ayarlanabilir.
Uygulama şekli
HYPNOMIDATE intravenöz yolla yavaşça enjekte edilmelidir. Ek HYPNOMIDATE enjeksiyonlarıyla uykunun süresi uzatılabilir. Toplam 3 ampulden fazla (30 ml) kullanılmamalıdır.
HYPNOMIDATE hiçbir analjezik etkiye sahip olmadığından HYPNOMIDATE enjeksiyonundan önce, uygun bir opioid, örneğin 1-2 dakika önce intravenöz yolla 1-2 ml fentanil verilmesi önerilir.
HYPNOMIDATE sodyum klorür veya dekstroz infüzyonu ile seyreltilebilir, ancak sodyum laktat infüzyon çözeltisi (Hartman çözeltisi) veya çok az donuk renkli olduğu için pankuronium bromid ile karıştırılarak uygulanmamalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği durumunda pozoloji ile ilgili özel bir bilgi bulunmamaktadır.
Pediyatrik popülasyon:
Onbeş yaşından küçük çocuklarda dozaj yükseltilmelidir. Erişkinlerde sağlananlara denk uyku derinliği ve süresine ulaşmak için bazen normal erişkin dozunun % 30’una varan bir ek doz gerekir (Bkz. Bölüm 5.2 Farmakokinetik özellikler: Çocuklar).
Geriyatrik popülasyon:
4.3. Kontrendikasyonlar
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Uyarı: Karaciğer sirozu olan, nöroleptik, opioid veya sedatif ajanları kullanmış olan hastalarda etomidat dozu düşürülmelidir.
HYPNOMIDATE yalnızca intravenöz yolla enjekte edilmelidir.
Epilepsi, glokom, porfiri veya malign hipertermisi olduğu bilinen hastalarda HHYPNOMIDATE anestezisi ek risklere neden olmaksızın uygulanabilir.
HYPNOMIDATE indüksiyonu sırasında periferik damar direncinin düşmesine bağlı olarak kan basıncında hafif ve geçici bir düşüş olabilir (özellikle öncesinde droperidol kullanıldığında). Hipotansiyonun zararlı olabileceği düşkün hastalarda aşağıdaki önlemler alınmalıdır:
1. İndüksiyondan önce, dolaşımdaki kan volümünü yönetmek amacıyla intravenöz yol açılmalıdır.
2. Mümkün olduğu ölçüde diğer indüksiyon ajanlarından kaçınılmalıdır.
3. Hasta sırtüstü yatar durumdayken indüksiyon uygulanmalıdır.
4. İlaç yavaşça enjekte edilmelidir (örn: 1 dakikada 10 ml).
HYPNOMIDATE kullanıldığında solunum depresyonu ve apne olasılığının tedavisi için resüsitasyon donanımı hazır bulundurulmalıdır.
Etomidatın indüksiyon dozu, plazma kortizol ve aldosteron konsantrasyonundaki düşüş ile ilişkilidir (Bkz. Bölüm 5.1). Bu durum, yaşamsal belirtilerde değişiklik ya da mortalite artışı ile ilişkili değildir; bununla birlikte özellikle adrenokortikal işlev bozukluğu olan hastalara ciddi strese maruz kaldıklarında dışardan kortizol verilmesi düşünülmelidir. Böyle durumlarda adrenal bezin ACTH ile uyarılması yararlı değildir.
Bazı hastalarda anestezi indüksiyonu sırasında fakat özellikle etomidat ile anestezinin sürdürülmesi sırasında düşük serum kortizol seviyeleri ve ACTH enjeksiyonlarına cevapsızlık raporlanmıştır. Bu nedenle anestezinin sürdürülmesi için etomidat kullanılmamalıdır. Ancak anestezi indüksiyonu için etomidat kullanıldığında, tiopenton indüksiyonundan sonra gözlenen serum kortizolündeki post operatif artış yaklaşık 3-6 saat geciktirilebilir.
Sürekli infüzyon olarak ya da tekrarlayan dozlarda verildiğinde etomidat’ın doğrudan etkisi ile uzun süreli endojen kortizol ve aldosteron baskılanması ortaya çıkabilir. Bu nedenle bunlardan kaçınılmalıdır. Bu durumlarda adrenal bezin ACTH ile uyarılması yararlı değildir.
Özellikle premedikasyon yapılmamış olgularda bir ya da daha fazla kas grubunda spontan hareketler ortaya çıkabilir. Bu hareketler subkortikal baskılanmasının ortadan kalkmasına atfedilmiştir. Bunlar HYPNOMIDATE indüksiyonundan 1-2 dakika önce intravenöz olarak düşük dozda fentanil, droperidol ya da diazepam verilerek büyük ölçüde önlenebilir.
Özellikle küçük venlere verildiğinde, HYPNOMIDATE uygulaması sırasında miyoklonus ve venöz ağrı dahil olmak üzere enjeksiyon yerinde ağrı görülebilir. Bu durumdan indüksiyondan 1-2 dakika önce az dozda fentanil gibi uygun bir opioidin verilmesi ile geniş ölçüde kaçınılabilir.
Önerilenden daha yüksek dozlarla bildirildiği gibi kalp debisinde azalma olasılığı nedeniyle yaşlı hastalarda HYPNOMIDATE dikkatle kullanılmalıdır (Bakınız Bölüm 4.2).
Premedikasyon uygulanmayan hastalarda konvülziyonlar meydana gelebilir.
HYPNOMIDATE herhangi bir analjezik etkiye sahip olmadığından cerrahi işlemler sırasında uygun analjezikler ile desteklenmelidir.
HYPNOMIDATE enjeksiyon ile çok yavaş verilmelidir (10 ml/30-60 sn).
HYPNOMIDATE her dozunda 23 mg’ dan daha az sodyum içerdiğinden, sodyuma bağlı herhangi bir olumsuz etki beklenmez.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Sedatif ilaçlar HYPNOMIDATE’ın hipnotik etkisini güçlendirirler.
Hypnomidate, kas gevşeticiler, premedikasyon ilaçları ve mevcut klinik kullanımdaki inhalasyon anestezikler ile farmakolojik olarak uyumludur.
Diğer ilaçların etomidat üzerine etkisi:
Etomidat ile alfentanilin eş zamanlı kullanımının, etomidat terminal yarı ömrünü yaklaşık 29 dakika azalttığı bildirilmiştir. İki ilaç birlikte kullanıldığında, etomidatın konsantrasyonu hipnotik eşiğin altına düşebileceğinden dikkatli olunmalıdır.
IV fentanil ile birlikte kullanıldığında etomidat’ın yarı ömründe bir değişiklik olmamasına rağmen, total plazma klerensi ve dağılım hacmi 2 ila 3 kat azalmaktadır. IV fentanil ile birlikte kullanıldığında, etomidat dozunun azaltılması gerekebilir.
Etomidat’ın diğer ilaçlar üzerine etkisi:
4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik Kategorisi: C.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Gebelikte kullanımın güvenliliği saptanmamıştır. Bu nedenle HYPNOMIDATE kullanımı gereken dönemde çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar, gerekiyorsa, tedavi süresince tıbben etkili olduğu kabul edilen doğum kontrol yöntemleri kullanmalıdır.
Gebelik dönemi
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / ve-veya / embriyonal / fetal gelişim / ve-veya / doğum / ve-veya / doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. Bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Hayvanlarda primer embriyotoksik ve teratojenik etkileri bulunmamaktadır. Sıçanlarda anne için toksik olan dozlarda sağ kalımın azaldığı saptanmıştır. Gebelikte kullanımın güvenliliği saptanmamıştır. Diğer ilaçlarda olduğu gibi, gebelik sırasında HYPNOMIDATE uygulamasından önce potansiyel yararlara karşı olası riskler değerlendirilmelidir Gebelik sırasında potansiyel yararları fetal risklerini aştığı takdirde HYPNOMIDATE kullanılmalıdır.
Etomidat obstetrik anestezi sırasında plasentadan geçer. Etomidat almış annelerin yenidoğan bebeklerinin Apgar skorları başka hipnotik ajanların kullanımından sonra doğan bebeklerin
skorlarına benzerdir. Anneye HYPNOMIDATE verildikten sonra yenidoğamn kortizol düzeylerinde yaklaşık 6 saat süren geçici bir düşüş gözlenmiştir. Azalmış değerler normal sınırlar içinde kalmıştır.
Laktasyon dönemi
Etomidatın anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Etomidatın süt ile atılımı hayvanlar üzerinde araştırılmamıştır. Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına ya da HYPNOMIDATE tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına/tedaviden kaçınılıp kaçınılmayacağına karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası ve HYPNOMIDATE tedavisinin emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır. Ancak pek çok ilaç anne sütüne geçtiğinden emziren anneye HYPNOMIDATE uygulandığında dikkatli olunmalıdır.
Üreme yeteneği /Fertilite
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
4.8. İstenmeyen etkiler
Klinik Çalışma Verileri
HYPNOMIDATE’ ın güvenliliği, HYPNOMIDATE’ın genel anestezi indüksiyonunda kullanıldığı 4 açık etiketli çalışmaya katılan 812 hastada değerlendirilmiştir. Bu hastalar en az bir doz HYPNOMIDATE almışlar ve güvenlilik bilgileri bu hastalardan sağlanmıştır. Bu klinik çalışmalardan elde edilen güvenlilik verilerine dayanarak çok yaygın raporlanan (>%5 insidans) advers ilaç reaksiyonları (% insidans) diskinezi(10.3) ve venlerde ağrıdır(7.6).
Tablo 1, yukarıda belirtilen advers ilaç reaksiyonlarını (AIR) içerecek şekilde hem klinik hem de pazarlama sonrası deneyim sırasında HYPNOMIDATE kullanımından elde edilen AIR’ leri yansıtmaktadır.
Görülen advers ilaç reaksiyonlarının sıklık sınıflandırması şu şekildedir: Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1,000 ila <1/100); seyrek (>1/10,000 ila <1/1,000), çok seyrek (<1/10,000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Tablo 1: HYPNOMIDATE’ ın 4 Klinik Çalışmasında ve Pazarlama Sonrası Deneyimi Sırasında Tanımlanan Advers İlaç Reaksiyonlarının Sıklık Derecesi
_
Advers İlaç Reaksiyonları | ||||
Sıklı | i | |||
Sistem Organ Sınıfı | Çok yaygın (>1/10) | Yaygın (>1/100 ile <1/10) | Yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100) | Bilinmiyor |
Bağışıklık sistemi hastalıkları | Aşırı duyarlılık (anaflaktik şok , anaflaktik reaksiyon, anaflaktoid reaksiyonlar dahil) | |||
Endokrin hastalıkları | Adrenal yetmezlik | |||
Sinir Sistemi hastalıkları | Diskinezi | Miyoklonus | Hipertoni İstemsiz kas kasılmaları Nistagmus | Konvülziyon (grand mal konvülziyonlar dahil) |
Kardiyak hastalıkları | Bradikardi Ekstrasistoller Ventriküler ekstrasistoller | Kardiyak arrest, Tam atrioventriküler blok | ||
Vasküler hastalıkları | Venlerde ağrı, Hipotansiyon | Hipertansiyon Filebit | Şok, Trombofilebit (yüzeyel trombofilebitlerle derin ven trombozları dahil) | |
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları | Apne Hiperventilasyon Stridor | Öksürük Hıçkırık Hipoventilasyon | Solunum depresyonu, Bronkospazm (fatal sonuçlananlar dahil) | |
Gastrointestinal Hastalıkları | Bulantı, Kusma | Tükürük salgısında artış | ||
Deri ve deri altı doku hastalıkları | Döküntü | Eritem | Stevens-Johnson sendromu, Ürtiker | |
Kas-iskelet bozuklukları ve bağ doku ve kemik hastalıkları | Kaslarda rijidite | Trismus |
Tablo 1: HYPNOMIDATE’ ın 4 Klinik Çalışmasında ve Pazarlama Sonrası Deneyimi Sırasında Tanımlanan Advers İlaç Reaksiyonlarının Sıklık Derecesi-Devamı
Advers İlaç Reaksiyonları | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Sıklı | i Kategorisi | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Sistem Organ Sınıfı | Çok yaygın (>1/10) | Yaygın (>1/100 ile <1/10) | Yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100) | Bilinmiyor | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar | Uygulama yerinde ağrı | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Yaralanma ve zehirlenme | Anesteziyle ilgili komplikasyonlar Anesteziden geç uyanma İşleme bağlı bulantı Yetersiz analjezi | 4.9. Doz aşımı ve tedavisiBelirti ve Semptomlar Bolus şeklinde verilen aşın dozda etomidat uykuyu derinleştirir ve solunumun baskılanmasına hatta durmasına neden olabilir. Bu durumda yeterli solunum desteği zorunludur. Bu olgularda hipotansiyon da gözlenmiştir. Aşırı dozaj kortikal salgıları azaltabilir. Bu durum dezoryantasyon ve geç uyanmaya neden olabilir. Önerilen tedavi Destekleyici önlemlere (Örn: Respirasyon) ilaveten 50-100 mg hidrokortizona (ACTH değil) ihtiyaç duyulabilir
İLAÇ GENEL BİLGİLERİJohnson & Jonhson Sıhhi Malzeme San. ve Tic.Ltd.Şti.
İLAÇ EŞDEĞERLERİ
|