Actavis İlaçları ISORDIL 5 mg 50 tablet KUBKlinik Özellikler

ISORDIL 5 mg 50 tablet Klinik Özellikler

Isosorbit Dinitrat }

4.    KLİNİK ÖZELLİKLER

4.1.   Terapötik endikasy onlar

İSORDİL 5 mg sublingual tablet;

• Anjina pektorisin akut tedavisinde,

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

Dilaltı tabletler, anjina tedavisinde 5-10 dakikada bir 2,5- 5 mg dozlarda, 15- 30 dakika içinde maksimum 3 kez alınacak şekilde kullanılabilir.

Hasta, yapacağı aktivitenin bir anjina atağına neden olabileceğini seziyorsa, aktiviteye başlamadan 15 dakika önce 2.5-5 mg izosorbid dinitrat sublingual tablet almalıdır.

İzosorbid dinitrat ve diğer nitratların plazmada 24 saat süre boyunca bulunması, inatçı tolerans gelişmesine neden olur. Tolerans gelişimini minimuma indirmek için ardışık herhangi iki doz arasında 14 saat zaman (08.00, 14.00 ve 18.00 gibi) bırakılmakdır. Sublingual tabletler için bu süre 14 saatten uzun olmalıdır.

Uygulama şekli:

Tabletler ezilmeden dil altına yerleştirilir ve burada erimeye bırakılır. İlacm yutulması gerekmediği için başka bir sıvıya gerek yoktur. Tabletler kesinlikle parçalanmamalı ve çiğnenmemelidir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek/ Karaciğer yetmezliği:

Ciddi karaciğer ve böbrek yetmezliğinde hastalar dikkatle izlenmelidir. Sirozlu hastalarda izosorbid dinitrat konsantrasyonlan yükselebilir.

Pediyatrik popülasyon:

Çocukluk çağında etkililik ve güvenliliği henüz kesinlik kazanmamıştır. Bu nedenle kullanılmamalıdır. Geriyatrik popülasyon:

4.3. Kontrendikasyonlar

• İzosorbit dinitrata veya ilacm içerdiği maddelerden herhangi birine aşın duyarlılığı olan hastalar

• Organik nitratlara aşın duyarlılığı bulunan hastalar,

• Fosfodiesteraz-5 (PDE-5) inhibitörleri (sildenafil, tadalafil veya vardenafil) ile birlikte kullammı

• Dar açılı glokom (göz içi basınç artabilir)

• Kafa travması veya serebral hemoraji (kafa içi basıncı artabilir)

• Şiddetli anemi

• Aşın düşük kan basıncı (Sistolik kan basıncının 90 mmHg’nin altında olması)

• Dolma basıncı düşük akut miyokard infarktüsü

• Akut dolaşım yetmezliği

• Hipovolemi

• Kardiyojenik şok (uygun önlemlerle yeterli bir diyastol sonu basıncının sağlanamadığı durumlarda)

• Konstriktif perikardit

• Hipertrofik obstrüktif kardiomiyopati

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Akut miyokard infarktüsünün ilk günlerinde yararlılığı tam olarak tespit edilmemiştir. İnfarktüsün erken döneminde organik nitrat tedavisi seçildiği takdirde hipotansiyon ve taşikardinin zararlı etkileri göz önüne alınmalı ve hemodinamik izleme ile sık klinik değerlendirme ihmal edilmemelidir.

İzosorbid dinitratın vazodilatatör etkisinin sildenafil, tadalafil ve vardenafil gibi PDE-5 inhibitörleri ile artması ciddi hipotansiyon ile sonuçlanabilir. Bu etkileşimin süreye ve doza bağlılığı ve uygun destekleyici tedavi araştırılmamıştır, ancak nitrat doz aşımı gibi tedavi edilmesi (hastanın bacaklarının havaya kaldırılması, santral sıvı hacminin arttırılması) uygun gözükmektedir. (Bakınız bölüm 4.3)

İzosorbid dinitrat ile çok düşük dozlarda dahi ciddi ortostatik hipotansiyon görülebilir. Bu nedenle diüretik tedavisine bağlı olarak kan volümü azalmış olan veya sistolik kan basıncı 90 mm Hg’mn altında olan hastalarda ilaç uygulanırken dikkatli olunmalıdır. Nitratlarla oluşan hipotansiyon ile birlikte paradoks bradikardi ve anjina pektoris ağnsımn artması görülebilir.

1/8

Nitrat tedavisi, hipertrofik kardiyomiyopatinin neden olduğu anjinayı şiddetlendirebilir.

Konstriktif perikardit, kardiyak tamponad, düşük dolma basınçlan, aort ve mitral kapak yetmezliği durumlannda dikkatli olunmalıdır.

Özellikle labil dolaşım işlevi bulunan hastalarda, ilk dozdan sonra dolaşım yetmezliği belirtileri artabilir.

İzosorbid dinitrata karşı tolerans geliştikçe sublingual nitrogliserinin ekzersiz toleransı üzerindeki etkisi azalacaktır.

Bazı hastalarda postural hipotansiyon belirtileri ve senkop görülebilir.

24 saatlik sürenin 12 saatinde devamlı nitrogliserin uygulanan klinik çalışmalann bazılannda, ilacm verilmediği dönemlerde tedavi öncesine göre anjina ataklarının daha kolay ortaya çıktığı, hemodinamik rebound etki olduğu ve egzersiz toleransımn azaldığı görülmüştür. Bu gözlemlerin rutin klinik kullanımdaki önemi henüz bilinmemektedir. Ancak izosorbid dinitrat ile tedavinin sonlandınlmasında ilacm ani olarak değil, yavaş yavaş azaltılarak kesilmesi uygun olur.

Beta blokerler ve kalsiyum kanal blokerleri ile organik nitratlann birlikte kullanılması halinde belirgin semptomatik ortostatik hipotansiyon oluştuğu bildirilmiştir. Böyle durumlarda her iki ilacm dozlanmn ayarlanması gereklidir.

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

İzosorbid dinitratın vazodilatör etkisi diğer vazodilatörle aditif etkileşebilir.

Nitratlann hipotansif etkilerine duyarlı olan şahıslarda alkol ile bu duyarlılık artar.

İzosorbid dinitrat doğrudan damar düz kasını etkiler bu nedenle son ortak yolu damar düz kası olan diğer ajanlann etkisi azalır ya da artar.

İzosorbid dinitrat, mikrozomal enzimlerden CYP3A4’ün majör substratıdır. Bu nedenle CYP3A4 inhibitörleri, izosorbid dinitrat düzeylerini ve etkisini artırabilirler (Örneğin, azol grubu antifungaller, klaritromisin, diklofenak, doksisiklin, eritromisin, imatinib, izoniyazid, nefazodon, nikardipin, propofol, proteaz inhibitörleri, kinidin, telitromisin ve verapamil)

CYP3A4 indükleyicileri ise izosorbid dinitrat düzeylerini ve etkisini azaltabilirler (örneğin aminoglutethimid, karbamazepin, nafsilin, nevirapin, fenobarbital, fenitoin ve rifamisinler)

Nitratlar alındıktan sonra, sildenafil, tadalafil, veya vardenafil kullanılabilmesi için en az 24 saat geçmesi beklenmelidir.

2/8

Beta blokerler ve kalsiyum kanal blokerleri ile organik nitratlann birlikte kullanılması halinde belirgin semptomatik ortostatik hipotansiyon oluştuğu bildirilmiştir. Böyle durumlarda her iki ilacm dozlanmn ayarlanması gereklidir.

ACE inhibitörleri ile birlikte alındığında dolaşım kollapsı gelişebilir.

Nöroleptik ve antidepresanlarla birlikte alındığında kan basıncım düşürücü etki artar.

Ergotaminle birlikte kullanıldığında, dihidroergotamin konsantrasyonu artacağı için kan basıncım yükseltici etkisi şiddetlenebilir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

Hiçbir etkileşim çalışması yapılmamıştır.

Pediyatrik popülasyon:

4.6. Gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye

Gebelik kategorisi C’dir.

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Bu konuda veri bulunmamaktadır.

Gebelik dönemi

Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik ve-veya embriyonal/fetal gelişim/ve-veya/ doğum/ve-veya/doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (Bakınız bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir İSORDİL, anne için çok gerekli olduğu durumlar dışında gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

Laktasyon dönemi

İzosorbid dinitratın insan ya da hayvan sütü ile atılmasına ilişkin yetersiz bilgi mevcuttur. Memedeki çocuk açısından bir risk olduğu göz ardı edilemez. Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına ya da İSORDİL tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına/tedaviden kaçınılıp kaçınılmayacağına ilişkin karar verirken, emzirmenin çocuk açısından faydası ve İSORDİL tedavisinin emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır.

Üreme yeteneği/Fertilite

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Başağrısı, yorgunluk ve baş dönmesi gibi hastamn araç ve makine kullanımını etkileyebilecek durumlar gelişebileceğinden hastalar bu konuda uyarılmalıdır.

3/8

İzosorbid dinitrata bağlı istenmeyen etkiler genellikle doza bağımlıdır ve vazodilatör etkisinden kaynaklanmaktadır. En sık bildirilen ve ciddi olabilen yan etki baş ağrısıdır.

Çok yaygın (>1/10); yaygın >1/100, <1/10); Yaygın olmayan (>1/1000, <1/100); Seyrek (>1/10.000, <1/1000); Çok seyrek (<1/10.000), izole bildirimler dahil, bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)

Kan ve lenf sistemi bozuklukları

Çok seyrek: Methemoglobinemi (genelde yüksek dozlarda görülür)

Sinir sistemi bozuklukları

Çok yaygın: Baş ağnsı (“Nitrat başağnsı”) tedavinin başlangıcında görülen başağnsı, devam edildiğinde hastalann birçoğunda düzelir veya geriler.

Bilinmiyor: Kan basıncında düşmeye bağlı sersemlik, kan basıncı düşmesine bağlı gelişen geçici baş dönmesi ve yorgunluk ataklan, huzursuzluk

Göz bozuklukları

Bilinmiyor: Bulamk görme

Kardiyovasküler bozukluklar

Çok yaygın: Vazodilatasyon

Yaygın: Postural hipotansiyon, refleks taşikardi

Yaygın olmayan: Hipotansiyon (bazı hastalarda tedavinin kesilmesini gerektirebilir)

Seyrek: Senkop, artmış angina pectoris semptomlan, rebound hipertansiyon, kardiyovasküler kollaps, taşikardi, şok, sıcak basması, periferik ödem Bilinmiyor: Solukluk, soğuk terleme

Gastrointestinal bozukluklar

Yaygın olmayan: Bulantı, kusma

Bilinmiyor: Kabızlık, dışkı inkontinansı, ağız kumluğu

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Yaygın olmayan: Aleıjik deri reaksiyonlan (öm; döküntü)

Çok seyrek: Eksfoliyatif dermatit, anjioödem, Stevens Johnson Sendromu

Böbrek ve idrar bozuklukları

İdrar inkontinansı

İSORDİL ile tedavi sırasında, hipoventile alveolar bölgelerdeki kan akışının göreceli olarak redistribüsyonu nedeniyle geçici bir hipoksemi yaşanabilir. Özellikle koroner arter hastalığı olan hastalarda bu dumm miyokardiyal hipoksiye yol açabilir.

4/8

Semptomlar : Kan basıncında ani düşme; inatçı ve şiddetli baş ağnsı, baş dönmesi, çarpıntı; görme bozukluklan, deride kızanklık ve terleme (daha sonra soğuma ve siyanoz), bulantı ve kusma (kolikle birlikte bazen kanlı diyare), senkop, siyanoz ve anoksi ile methemoglobinemi, önce hiperpne, sonra dispne ve yavaş solunum, nabızda yavaşlama (dikrot ve intermitan), kalp bloğu; konfüzyon, ateş ile birlikte kafa içi basınç artması, paralizi, koma ve klonik konvülsiyonlar, hatta dolaşım kollapsı sonucu ölüm görülebilir.

Aşın doza bağlı semptomlann ilacm hangi miktarda alınması ile ortaya çıktığı ve hayatı tehdit edici miktan bilinmemektedir.

İlacm diyaliz edilebilir olup olmadığı bilinmemektedir.

Tedavi : Gastrik lavaj uygulanmaktadır, ancak etkili olduğu kanıtlanmamıştır. Hasta şok pozisyonunda yatmlmalı ve ekstremitelerine pasif hareketler yaptmlarak venöz dönüşe yardımcı olunmalıdır. Gerekli olduğu takdirde oksijen ve yapay solunum sağlanmalıdır.

Methemoglobinemi mevcutsa metilen mavisinin % l’lik solüsyonu 1-2 mg/kg olarak intravenöz uygulanmalıdır.

Methemoglobin: Organik nitratlann mutad dozlarda uygulanması ile methemoglobinemi nadir olarak bildirilmiştir. Methemoglobin oluşması doza bağımlıdır ve genetik olarak methemoglobin oluşmasına eğilimli kişilerde mutad dozlarda uygulanan organik nitratlarla dahi zararlı konsantrasyonlarda methemoglobin oluşabilir.

Aşın doza bağlı oluşan hipotansiyonda epinefrin uygulanması etkili değildir ve epinefrin ve benzerleri ilaçlar kontrendikedir.

HIV ve Aids HIV ve Aids HIV, Human Immunodeficiency Virus’dür (İnsanlarda Bağışıklık Sistemini Bozan Virüsdür). Bu virüs AIDS hastalığına sebep olur. Mesane Kanseri Mesane Kanseri Mesane kanseri her zaman mukozada başlar. Erken safhalarda bu tabakada sınırlı kalır ve hücre içindeki karsinom olarak nitelendirilir.