JEMVY 20 mg/0.4 ml enjeksiyonluk çözelti içeren kullanıma hazır enjektör (1 enjektör) Klinik Özellikler

Ofatumumab }

Antineoplastik ve İmmünomodülatör Ajanlar > İmmünsupresif Ajanlar
Farmanova Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti | 21 March  2023

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    JEMVY, multipl sklerozun relapsla seyreden formlarının (RMS) görüldüğü erişkinlerin tedavisi için endikedir (bkz. Bölüm 5.1).

    4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

    JEMVY, nörolojik koşulların kontrolünde deneyimli bir doktor tarafından başlatılmalıdır.

    Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi

    Önerilen doz, aşağıdaki şekilde subkutan enjeksiyon ile uygulanan 20 mg JEMVY'dir:

      0, 1 ve 2. haftalarda başlangıç dozunun ardından

      4. haftadan itibaren ardışık aylık doz uygulama.

      Unutulan dozlar

      Eğer bir JEMVY enjeksiyonu kaçırılırsa, kaçırılan doz bir sonraki planlı doza kadar beklemeden mümkün olan en kısa zamanda uygulanmalıdır. Ardışık dozlar önerilen aralıklarda uygulanmalıdır.

      Uygulama şekli

      JEMVY subkutan uygulama ile hasta tarafından kendi kendine uygulamaya yöneliktir.

      Subkutan enjeksiyon için olağan bölgeler karın, uyluk ve üst dış koldur.

      İlk JEMVY enjeksiyonu bir sağlık uzmanı rehberliğinde yapılmalıdır (bkz. Bölüm 4.4). Uygulama için kapsamlı açıklamalar kullanma talimatında sunulmaktadır.

      Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

      Böbrek yetmezliği:

      Böbrek yetmezliği olan hastalarda doz modifikasyonu gerekmesi beklenmemektedir (bkz.

      Bölüm 5.2).

      Karaciğer yetmezliği:

      Karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz modifikasyonu gerekmesi beklenmemektedir (bkz. Bölüm 5.2).

      Pediatrik popülasyon:

      JEMVY'nin 0 ila 18 yaşındaki çocuklarda güvenliliği ve etkililiği henüz belirlenmemiştir. Veri bulunmamaktadır.

      Geriyatrik popülasyon:

      55 yaş üzerindeki MS hastalarında hiçbir çalışma yürütülmemiştir. Devam eden klinik çalışmada yer alan hastalarda, 55 yaşına erişmelerinden sonra ayda bir 20 mg ofatumumab dozu sürdürülecektir. Mevcut kısıtlı veriler temelinde 55 yaş üzerindeki hastalarda doz ayarlaması gerekli görülmemektedir (bkz. Bölüm 5.2).

    4.3. Kontrendikasyonlar

      JEMVY, etkin maddeye veya 6.1 bölümünde listelenen yardımcı maddelerden herhangi birine karşılık aşırı duyarlılığı olan hastalarda kontrendikedir.

      İmmünitesi ciddi şekilde zayıflamış olan hastalar

      Düzelene kadar ciddi aktif enfeksiyon (bkz. Bölüm 4.4).

      Bilinen aktif malignite

    4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

    İzlenebilirlik

    Biyoteknolojik tıbbi ürünlerin izlenebilirliğini artırmak üzere, uygulanan ürünün adı ve seri

    numarasınet bir şekilde kaydedilmelidir.

    Enjeksiyonla ilişkili reaksiyonlar

    Hastalar, enjeksiyonla ilişkili reaksiyonların (sistemik) genellikle 24 saat içinde ve özellikle ilk enjeksiyondan sonra meydana gelebileceği konusunda bilgilendirilmelidir (bkz. Bölüm 4.8). RMS klinik çalışmalarında steroidler ile ön ilaç tedavisinin sadece sınırlı faydası olduğu görülmüştür. Enjeksiyonla ilişkili reaksiyonlar, görülmeleri halinde semptomatik tedavi ile kontrol altına alınabilir. Bu nedenle ön ilaç kullanımı gerekmemektedir.

    Klinik çalışmalarda gözlenen enjeksiyon bölgesi reaksiyonu (lokal) semptomları eritem, şişlik, kaşıntı ve ağrıyı içermektedir (bkz. Bölüm 4.8).

    İlk enjeksiyon uygun eğitim almış bir sağlık uzmanı rehberliğinde yapılmalıdır (bkz. Bölüm 4.2).

    Enfeksiyonlar

    Tedavinin başlatılmasından önce hastanın bağışıklık durumunun değerlendirilmesi önerilir.

    Etki şekli ve mevcut klinik deneyime istinaden, ofatumumab enfeksiyon riskinde artış potansiyeline sahiptir (bkz. Bölüm 4.8).

    Uygulama aktif enfeksiyonu olan hastalarda enfeksiyon düzelene kadar ertelenmelidir. Ofatumumab, ağır immün yetmezliği olan hastalara verilmemelidir (örn., ciddi nötropeni veya lenfopeni).

    Progresif multifokal lökoensefalopati

    Progresif multifokal lökoensefalopati (PML) ile sonuçlanan John Cunningham (JC) virüs enfeksiyonu, anti-CD20 antikorları diğer MS tedavileri ve onkoloji endikasyonlarında önemli ölçüde daha yüksek dozlarda ofatumumab ile tedavi gören hastalarda gözlenmiş olduğundan, hekimler PML tıbbi öyküsüne ve PML'yi düşündürebilecek herhangi bir klinik semptom veya MRG bulgularına karşı tetikte olmalıdır. PML'den şüphe edilirse, PML ekarte edilene kadar ofatumumab ile tedavi askıya alınmalıdır.

    Hepatit B virüsü reaktivasyonu

    Hepatit B reaktivasyonu anti-CD20 antikorları ile tedavi edilen hastalarda meydana gelmiş, bazı vakalar fulminant hepatit, karaciğer yetmezliği ve ölümle sonuçlanmıştır.

    Aktif hepatit B hastalığı olan hastalar ofatumumab ile tedavi edilmemelidir. Tedavi başlatılmadan önce tüm hastalarda HBV taraması gerçekleştirilmelidir. En azından tarama hepatit B yüzey antijeni (HBsAg) ve hepatit B çekirdek antikoru (HBcAb) testini içermelidir. Bunlar lokal kılavuzlara göre diğer uygun belirteçler ile desteklenmelidir. Pozitif hepatit B serolojisine (HBsAg veya HBcAb) sahip hastalar tedaviye başlamadan önce bir karaciğer hastalığı uzmanına danışmalı ve hepatit B reaktivasyonunu önlemek üzere lokal tıbbi standartlar izlenerek takip ve kontrol

    edilmelidir.

    Ağır immün yetmezliği olan hastaların tedavisi

    Ağır immün yetmezliği olan hastalar durumları düzelene kadar tedavi edilmemelidir (bkz. Bölüm

    4.3).

    Relapsların semptomatik tedavisi için kortikosteroidler haricinde ofatumumab ile eşzamanlı olarakdiğer immünosupresanların kullanılması önerilmez.

    Aşılamalar

    Tüm bağışıklamalar canlı veya canlı-attenüe aşılar için ofatumumab başlatılmasından en az 4 hafta ve mümkün olduğunda inaktive aşılar için ofatumumab başlatılmasından en az 2 hafta önce bağışıklama kılavuzlarına göre uygulanmalıdır.

    Ofatumumab inaktive aşıların etkililiğini bozabilir.

    Ofatumumab tedavisini takiben canlı veya canlı-attenüe aşılarla bağışıklamanın güvenliliği araştırılmamıştır. Canlı veya canlı-attenüe aşılarla aşılama tedavi sırasında ve tedavinin bırakılmasının ardından B-hücre seviyesinin normale dönmesine kadar önerilmez (bkz. Bölüm 4.5). Normalin alt sınırına (NAS, 40 hücre/µl olarak tanımlanır) veya başlangıç değerine B hücresi iyileşmesine kadar geçen medyan süre, faz III çalışmalardan elde edilen verilere dayalı olarak tedavinin kesilmesinden sonra 24,6 haftadır (bkz. Bölüm 5.1).

    Hamilelik sırasında ofatumumab ile tedavi edilen annelerden doğan bebeklerin aşılanması

    Hamilelik sırasında ofatumumab ile tedavi edilen annelerin bebeklerinde, canlı veya canlı- attenüe aşılar B-hücresi sayımlarının düzeldiği doğrulanmadan önce uygulanmamalıdır. Bu bebeklerde Bhücreleri azalması canlı veya canlı-attenüe aşılara bağlı riskleri artırabilir.

    İnaktive aşılar B-hücre azalması düzelmesinden önce belirtildiği şekilde uygulanabilir, ancak koruyucu bir bağışıklık yanıtının oluşup oluşmadığını belirlemek üzere kalifiye bir uzmanla konsültasyon dahil aşı bağışıklık yanıtlarına ilişkin bir değerlendirme düşünülmelidir (bkz. Bölüm 4.6). Diğer tüm terapotik proteinlerde olduğu gibi JEMVY için de potansiyel immunojenesite riski söz konusudur.

    Yardımcı maddeler

    Bu tıbbi ürün her dozunda 1 mmol (23 mg)'dan daha az sodyum ihtiva eder; yani esasında “sodyum

    içermezâ€.

    4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

    Sitokrom P450 enzimleri, diğer metabolizan enzimler veya taşıyıcılar aracılığıyla etkileşim beklenmediğinden etkileşim çalışmaları yürütülmemiştir.

    Aşılar

    Ofatumumab tedavisi sırasında canlı, calı-attenüe veya inaktive aşılarla bağışıklamaya primer veya anamnestik (bellek) yanıt oluşturma kabiliyeti ve bunun güvenliliği araştırılmamıştır. Aşıya yanıt B hücreleri azaldıgında bozulabilir. Hastaların ofatumumab tedavisine başlamadan önce

    bağışıklama programlarını tamamlamaları önerilir (bkz. Bölüm 4.4).

    Diğer immünosupresif veya immün düzenleyici tedaviler

    İmmünosupresif tedaviler ofatumumab ile birlikte uygulanırken ilave immün sistem etkileri riski dikkate alınmalıdır.

    Uzun süreli immün etkileri olan diğer immünosüpresif tedavilerden sonra ofatumumaba başlarken veya ofatumumabdan sonra uzun süreli immün etkileri olan diğer immünosüpresif tedavileri başlatırken, potansiyel ilave immünosupresif etkiler nedeniyle bu tıbbi ürünlerin etki süresi ve etkişekli dikkate alınmalıdır (bkz.Bölüm 5.1).

    Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

    Etkileşim açısından özel popülasyonlara ilişkin veri bulunmamaktadır.

    Pediyatrik popülasyon:

    Etkileşim açısından pediyatrik popülasyona ilişkin veri bulunmamaktadır.

    4.6. Gebelik ve laktasyon

    Genel tavsiye

    Gebelik kategorisi: C

    Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

    Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar, JEMVY kullanırken ve son JEMVY uygulamasının ardından en az 6 ay boyunca etkili doğum kontrolü (%1'den düşük gebelik oranlarına yol açan yöntemler) kullanmalıdır.

    Gebelik dönemi

    Gebe kadınlarda ofatumumab kullanımına ilişkin sınırlı veri bulunmaktadır. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir (bkz. Bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir. Ofatumumab, hayvan çalışmalarından bulgulara göre plasentadan geçebilir ve fetal B-hücresi deplesyonuna neden olabilir (bkz. Bölüm 5.3). Gebe maymunlara organogenez sırasında intravenöz ofatumumab uygulamasından sonra teratojenisite gözlenmemiştir.

    Gebelik sırasında diğer anti-CD20 antikorlarına maruz kalmış annelerin bebeklerinde geçici periferik B-hücresi azalması ve lenfositopeni bildirilmiştir. İn utero ofatumumaba maruz kalmış bebeklerde B-hücresi azalmasının potansiyel süresi ve B-hücresi azalmasının aşıların güvenliliği ve etkililiği üzerindeki etkisi bilinmemektedir (bkz. Bölüm 4.4 ve 5.1).

    Anne için potansiyel fayda fetüs için potansiyel riske ağır basmadığı sürece gebelik sırasında ofatumumab ile tedaviden kaçınılmalıdır.

    Laktasyon dönemi

    Ofatumumabın insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Ofatumumabın süt ile atılımı

    hayvanlar üzerinde araştırılmamıştır. İnsanlarda, IgG antikorlarının sütle atılımı doğumdan

    sonraki ilk birkaç gün sırasında görülür ve kısa sürede düşük konsantrasyonlara düşer.

    Emzirmenin durdurulup durulmayacağına ya da JEMVY tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına ilişkin karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası ve JEMVY tedavisinin emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır. Sonuç olarak, bu kısa periyot sırasında emzirilen çocuk için risk göz önünde bulundurulmalıdır. Sonrasında, ofatumumab klinik olarak endike ise emzirme sırasında kullanılabilir. Öte yandan hasta gebeliğin son birkaç ayına kadar ofatumumab ile tedavi edilmişse emzirme doğumdan hemen sonra başlatılabilir.

    Üreme yeteneği/Fertilite

    Ofatumumabın insan fertilitesi üzerindeki etkisine dair veri bulunmamaktadır.

    Klinik dışı veriler maymunlarda değerlendirilen erkek ve dişi fertilite parametreleri temelinde

    insanlar için potansiyel tehlikelere işaret etmemiştir.

    4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

    JEMVY'nin araç ve makine kullanımı üzerine bilinen etkisi yoktur veya ihmal edilebilir düzeydedir.

    4.8. İstenmeyen etkiler

    Güvenlilik profilinin özeti

    En önemli ve sık bildirilen advers reaksiyonlar üst solunum yolu enfeksiyonları (%39,4), sistemik enjeksiyonla ilişkili reaksiyonlar (%20,6), enjeksiyon bölgesi reaksiyonları (%10,9) ve idrar yolu enfeksiyonlarıdır (%11,9) (daha fazla detay için bkz. Bölüm 4.4 ve aşağıdaki alt bölüm “Seçili advers olayların tanımıâ€).

    Advers reaksiyonların tablo halinde listesi

    Pivotal RMS klinik çalışmalarında ofatumumab kullanımı ile ilişkili olarak bildirilmiş advers reaksiyonlar Tablo 1'de MedDRA sistem organ sınıfına göre listelenmiştir. Her bir sistem organ sınıfı içinde, advers reaksiyonlar sıklığa göre sıralanmaktadır ve ilk önce en sık görülen reaksiyonlar belirtilmektedir. Her bir sıklık grubunda, advers reaksiyonlar azalan ciddiyet sırasına göre sunulmaktadır. Ek olarak, her advers ilaç reaksiyonu için karşılık gelen sıklık kategorisi, aşağıdaki sisteme dayanmaktadır:

    Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1,000 ila <1/100); seyrek (≥1/10,000 ila <1/1,000); çok seyrek (<1/10,000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

    Tablo 1 Advers reaksiyonların tablo halinde listesi

    Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

    Çok yaygın

    Üst solunum yolu enfeksiyonu İdrar yolu enfeksiyonları

    Yaygın

    Ağız uçukları

    Genel bozukluklar ve uygulama bölgesi rahatsızlıkları

    Çok yaygın

    Enjeksiyon bölgesi reaksiyonları (lokal)

    Yaralanma, zehirlenme ve prosedür komplikasyonları

    Çok yaygın

    Enjeksiyonla ilişkili reaksiyonlar (sistemik)

    Araştırmalar

    Çok yaygın

    Kan IgM azalması

    bakteriüri.

    Seçilen advers reaksiyonların tanımı

    Enfeksiyonlar

    RMS faz III klinik çalışmalarında, ofatumumab ile tedavi edilen hastalarda genel enfeksiyon ve ciddi enfeksiyon oranı, teriflunomid ile tedavi edilen hastalara benzer olmuştur (sırasıyla

    %51,6'ya karşı %52,7 ve %2,5'e karşı %1,8). Ciddi bir enfeksiyon nedeniyle iki hasta (%0,2) çalışmada tedaviyi bırakmış ve 11 hasta (%1,2) çalışmada tedaviye geçici olarak ara vermiştir.

    Üst solunum yolu enfeksiyonları

    Bu çalışmalarda, teriflunomid ile tedavi edilen hastaların %37,8'ine kıyasla ofatumumab ile tedavi edilen hastaların %39,4'ü üst solunum yolu enfeksiyonları yaşamıştır. Enfeksiyonlar baskın olarak hafif ila orta şiddettedir ve çoğunlukla nazofarenjit, üst solunum yolu enfeksiyonu ve influenzadan oluşmuştur.

    Enjeksiyonla ilişkili reaksiyonlar

    RMS faz III klinik çalışmalarında, enjeksiyonla ilişkili reaksiyonlar (sistemik) ofatumumab ile tedavi edilen hastaların %20,6'sında bildirilmiştir.

    Enjeksiyonla ilişkili reaksiyonların insidansı ilk enjeksiyon ile en yüksektir (%14,4) ardışık enjeksiyonlarla anlamlı olarak azalmıştır (ikinci ile %4,4, üçüncü enjeksiyondan itibaren <%3). Enjeksiyonla ilişkili reaksiyonlar çoğunlukla (%99,8) hafif ila orta şiddette görülmüştür. Ofatumumab ile tedavi edilen iki (%0,2) MS hastası ciddi ancak hayati risk taşımayan enjeksiyonla ilişkili reaksiyon bildirmiştir. En sık bildirilen semptomlar (≥%2) ateş, baş ağrısı, kas ağrısı, titreme ve yorgunluğu içermiştir.

    Enjeksiyon bölgesi reaksiyonları

    RMS faz III klinik çalışmalarında, enjeksiyon bölgesi reaksiyonları (lokal) ofatumumab ile tedavi edilen hastaların %10,9'unda bildirilmiştir.

    Uygulama bölgesinde lokal reaksiyonlar çok yaygın görülmüştür. Enjeksiyon bölgesi

    reaksiyonlarının tümü hafif ila orta şiddette olup, ciddi değildir. En sık bildirilen semptomlar (≥%2) eritem, ağrı, kaşıntı ve şişliği içermiştir.

    Laboratuar anomalileri

    İmmünoglobulinler

    RMS faz III klinik çalışmalarının seyri sırasında ortalama immünoglobulin M (IgM) değerinde azalma (48 hafta sonra %30,9 ve 96 hafta sonra %38,8 azalma) gözlenmiş ve ciddi enfeksiyonlar da dahil olmak üzere enfeksiyon riski ile ilişki olmadığı gösterilmiştir.

    Hastaların %14,3'ünde ofatumumab ile tedavi IgM'de 0,34 g/dl altındaki bir değere erişmiş bir azalma ile sonuçlanmıştır.

    Ofatumumab ortalama immünoglobulin G (IgG) düzeylerinde 48 hafta tedaviden sonra %4,3'lük geçici bir azalma ile, ancak 96 haftadan sonra %2,2'lik bir artışla ilişkilendirilmiştir.

    Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

    Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)

    4.9. Doz aşımı ve tedavisi

    MS'li hastalarla yürütülen klinik çalışmalarda doz kısıtlayıcı toksisite görülmeksizin 700 mg'a varan dozlar uygulanmıştır. Doz aşımı durumunda hastanın advers reaksiyonların belirti veya semptomları açısından izlenmesi ve gerekli şekilde uygun semptomatik tedavinin başlatılması önerilmektedir.

    Ofatumumab daha önce infüzyon yoluyla intravenöz olarak uygulanan 2000 mg'a varan dozlarda kronik lenfositik lösemi (KLL) endikasyonlarında kullanılmıştır. Subkutan enjeksiyonla uygulanan ofatumumab değerlendirilmemiştir ve bu endikasyonlar için onaylı değildir ve onkoloji endikasyonlarının tedavisi için kullanılmamalıdır.

    Pankreas Kanseri Pankreas Kanseri Pankreas karnın alt kısmında yatay şekilde bulunan bir organdır. Sindirime yardımcı olan enzimleri ve kan şekerini yönetmeye yardımcı olan hormonları vücuda dağıtmakla görevlidir. Tiroid Kanseri Tiroid Kanseri En sık görülen tiroid kanseri türü olan papiller tiroid kanseri, tüm tiroid kanserlerinin yaklaşık %70'ini oluşturur.