Her tablet, 25 mg kaptopril içerir.
Hafif ve orta dereceli esansiyel hipertansiyonda tek başına veya tiyazid gr. bir antihipertansifle, diğer tedavilere cevap vermeyen hipertansiyonda, konjestif kalp yetmezliğinde miyokard enfarktüsünden sonra, insülüne bağımlı diyabetde gelişen diyabetik nefropatide endikedir.
Kaptoprile karşı aşırı duyarlılığı olan hastalarda kullanılmamalıdır. Böbrek yetmezliği ve immün sistem hastalıkları ( özellikle sistemik lupus eritematosuz ) bulunan hastalarda uygulama çok dikkatli yapılmalıdır.
Kaptoprilin hematopoetik sistem üzerindeki etkisi nedeniyle görülen nötropeni çoğunlukla otoimmün ve kollajen sistem bozukluklarında izlenmektedir. Bu nedenle KAPRİL tablet böbrek fonksiyonları bozuk ya da otoimmün ve lupus eritematosuz gibi kollajen sistem hastalıkları olanlar ile lökositler üzerine etkili ilaç uygulanan hastalarda dikkatli verilmelidir. Kan tablosu tedaviye başlamadan önce incelenmeli, tedavi süresince ikişer hafta aralıklarla inceleme tekrarlanmalıdır.
Böbrek arter stenozu ile birlikte seyreden vakalarda arteriyal hipertansiyonun normalleşmesine rağmen serum kreatinin ve BUN değerlerinde yükselmelere rastlanabilir; bu gibi durumlarda doz azaltılmalı ve/veya birlikte uygulanan diüretik tedavi durdurulmalıdır.
Cerrahi müdahaleler ve anestezi süresince de hastalar hipotansiyon yönünden izlenmelidir. Hastalar ilaç ve yan etkileri yönünden yeterince aydınlatılmalı, bir enfeksiyon başlangıcında, periferal ödem şüphesinde ve ilacın uygulanması ile ilgili sorunlarda doktora başvurması önerilmelidir. Tedavi süresince yeterli sıvı alması hastaya hatırlatılmalıdır.
Kaptopril diüretik tedavi uygulanan ya da daha önce uygulanmış olan ve tuzsuz rejim önerilen hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. Aşırı terleme ve dehidratasyon sıvı volümünü azaltarak aşırı kan basıncı düşmesine neden olabilir. Volüm kaybının diğer nedenleri olan kusma ve diyare de kan basıncını düşürebileceğinden doktora başvurmayı gerektiren koşullardan sayılmalıdır. Böyle durumlarda bilinçsiz uygulanacak kaptopril ile bir iki saat içinde hipotansiyon oluşabilir.
Kaptopril serum potasyum yükselmesine yol açabilir, bu nedenle tedaviye başlamadan önce spironolakton almış hastalarda bu ilacın etkisi sürüyor olabileceğinden sık sık serum potasyum düzeyi ölçülmelidir.
Non-steroidal antienflamatuar ilaçlar, özellikle indometasin, kaptoprilin antihipertansif etkisini azaltabilir.
Kaptopril yaşlı hastalarda kullanılırken, renin plazma seviyesi ve aktivitesi azalmış olabileceğinden bu tür hastalar dikkatle izlenmelidir.
Kaptoprilin hamilelerde kullanım emniyeti kanıtlanmamıştır; anne sütüne geçtiğinden emzirenler ilacı kullandığında dikkatle izlenmeli ve gerekirse emzirme kesilmelidir.
Kaptopril ile aşırı doz uygulamalarında öncelikle hipotansiyonun düzeltilmesi dikkate alınmalıdır. Kan basıncının yükseltilmesi için İV yoldan izotonik tuzlu su verilerek volümün artırılması etkili bir tedavi yöntemidir.Kaptopril kullanımı sırasında aşağıdaki yan etkiler görülebilir:
Hematolojik: Nötropeni, agranülositoz
Renal: Proteinüri, poliüri, oligüri, böbrek yetmezliği tablosu
Dermatolojik: Makülopapüler tip döküntü, ürtiker, prurit, fotosentivite, anjio-ödem (yüz, ağız mukozası ve ekstremitelerde)
Kardiyovasküler: Hipotansiyon, taşikardi, palpitasyon, göğüs ağrısı,
Gastrointestinal: Anoreksi, bulantı, kusma, diyare, kabızlık, aftöz ülserasyon, gastrik iritasyon,
Genel: Disgusia, baş ağrısı, uykusuzluk, halsizlik, ağız kuruluğu, dispne, parestezi, öksürük, bronkospazm, lenf bezleri hastalığı, serum sickness-like sendromu.
Çok düşük oranlarda ortaya çıkan bu yan etkiler, tedavi esnasında doz ayarlamaları yapıldığında ya da tedavi kesildiğinde ortadan kalkar. SGOT, SGPT, ve LDH gibi enzimlerde yükselmeler görülürse de bunlarda kaptoprilin kesin etkisi kanıtlanmamıştır. Özellikle renovasküler tip hipertansiyon vakalarında geçici olarak BUN, serum kreatinin ve potasyum yükselmeleri izlenebilir.
Nonsteroidal antienflamatuar ilaçlar, özellikle indometasin ve estrojen, kaptoprilin antihipertansif etkisini azaltabilirler. Diüretikler, beta blokerler , metildopa, kalsiyum antagonistleri gibi diğer antihipertansif ajanlar ile beraber kullanımında antihipertansif etki artışı görülür. Potasyum içeren triamteren, spironolakton gibi maddeler serum potasyum düzeyinin anlamlı ölçüde artışına neden olabilir. Probenesidin varlığında kaptoprilin renal kleransı düşer.
KAPRİL tablet yemeklerden bir saat önce aç karnına alınmalıdır. Hipertansiyonda başlangıç dozu günde 2 ya da 3 kez 12.5-25 mg olmalı, iki hafta içinde olumlu bir sonuç alınmazsa doz günde 3 kez olmak üzere 50 mg a yükseltilmelidir. Gerekirse doz daha da artırılabilir. Maksimum günlük doz 450 mg dır. Kalp yetmezliğinde önerilen başlangıç dozu günde 2 ya da 3 kez 12.5 mg veya 25 mg dır.
Doz Aşımı Halinde Alınacak Önlemler
Öncelikle hipotansiyonun düzeltilmesi dikkate alınmalıdır. Kan basıncının yükseltilmesi için intravenöz yoldan izotonik tuzlu suyun verilmesiyle volümün artırılması seçkin bir tedavi yöntemidir. Kaptopril, genel dolaşımdan hemodiyaliz yoluyla atılabilir.
|
Kalp Krizi Kalbe giden kan akışı durduğunda kalp krizi meydana gelir. |
|
İnme İnme, beynin hasar görmesinin sonucudur. Bu hasar, beynin bir kısmındaki ya bir kanama
ya da akut kan eksikliği nedeniyle o kısmın geçici ya da kalıcı olarak işlevini yapamamasına
yol açar. |