KARMIZOL 1 G/2 ml IM/IV 10 ampül Klinik Özellikler

Metamizol Sodyum }

Sinir Sistemi > NONNARKOTİK ANALJEZİKLER > Metamizol Sodyum
Karfarma İlaç San.ve Tic.A.Ş | 25 September  2013

4.1. Terapötik endikasyonlar

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

Pozoloji/ uygulama sıklığı ve süresi:

Doktorun başka bir önerisi yoksa aşağıda bildirilen dozlar uygulanır.

Hızlı analjezik etki gerektiğinde ya da oral veya rektal uygulamanın endike olmadığı durumlarda intravenöz veya intramüsküler uygulama tavsiye edilir.

Yetişkinler ve 15 yaş ve üzerindeki gençler:

İntravenöz veya intramüsküler yoldan uygulanacak bir defalık doz 2-5 ml’dir. Bir defalık bu dozlar günlük maksimum doz 10 ml’ye (5 g) kadar artırılabilir.

Uygulama şekli:

Kas içine ve damar içine uygulanır.

KARMİZOL ampul mutlaka hekim tavsiyesiyle kullanılmalıdır. İntravenöz uygulama hekim kontrolü altında yapılmalıdır.

Bildirilen bu bir defalık dozlar günde 4 kereye kadar tekrarlanabilir.

Kullanım şekline ilişkin uyarılar:

Şok tedavisi için gerekli önlemler alınmalı, enjeksiyon solüsyonu vücut ısısına getirildikten sonra uygulanmalıdır.

Şiddetli kan basıncı düşüklüğü ile şok halinin ortaya çıkmasında en sık rastlanan sebep enjeksiyonların hızlı yapılmasıdır. Bu nedenle, ani kan basıncı
düşmesine karşı intravenöz enjeksiyonlar hasta yatar durumdayken kan
basıncı, nabız ve solunum kontrol altında tutulmak kaydıyla çok yavaş,
dakikada 1 ml’yi geçmeyecek şekilde yapılmalıdır.
Alerjik olmayan kan basıncı düşüklüğü doza bağlı olabileceği için 1 g’ın üzerindeki metamizol dozları ancak kesin bir endikasyon varsa kullanılmalıdır. KARMİZOL enjeksiyon solüsyonu aynı enjektörde başka ilaçlarla karıştırılmamalıdır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler :

Böbrek/ Karaciğer yetmezliği:

Böbrek ya da karaciğer bozukluğu olan hastalarda, metamizolün eliminasyon hızlı azaldığı için yüksek dozlardan kaçınılmalıdır. Ancak, kısa süreli tedavi için dozun azaltılması gerekmez. Böbrek ya da karaciğer yetmezliği olan hastalarda uzun dönemli tedavi ile ilgili olarak kazanılmış yeterli deneyim mevcut değildir.

Pediyatrik popülasyon:

Tıbbi zorunluluk olmadıkça, KARMİZOL 3 aylıktan küçük veya 5 kg’dan düşük ağırlıktaki bebeklere uygulanmamalıdır. Bir yaşından küçük çocuklarda KARMİZOL yalnızca intramüsküler yoldan uygulanmalıdır.

Yaklaşık 30 kg ağırlığındaki bir çocukta bir defalık doz 0.4 ila 1 ml’dir.

Vücut ağırlığı daha düşük veya daha fazla olanlarda doz uygun şekilde azaltılır veya artırılır. Aşağıdaki doz şeması yol gösterici olabilir.

Maksimum doz/gün


Vücut ağırlığı

i.m.(tek doz)

i.vitek doz)

3-11 Aylık (5-8 kg)

0.1-0.2 ml

-

0.4 g

1-3 Yaş (9-15 kg)

0.2-0.5 ml

0.2-0.5 ml

l.Og

4-6 Yaş (16-23 kg)

0.3-0.8 ml

0.3-0.8 ml

1.6 g

7-9 Yaş (24-30 kg)

0.4-1. Oml

0.4-1.0 ml

2.0 g

10-12 Yaş (31-45 kg) 0.5-1.5 ml

0.5-1.5 ml

3.0 g

13-14 Yaş (46-53 kg) 0.8-1.8 ml

0.8-1.8 ml

3.6 g

Geriyatrik popülasyon:

4.3. Kontrendikasyonlar

• Metamizol ya da diğer pirazolonlara (öm. fenazon, propifenazon) veya pirazolidinlere (örn. fenilbutazon. oksifenbutazon) karşı alerji, öm. bu maddelerden birine karşı öncedfen gelişen agranülositoz

• Bozulmuş kemik iliği fonksiyonu (öm. sitostatik tedavi sonucu oluşan) ya da hem|ptopoietik sistem hastalıkları

• Salisilatlar, parasetamol. diklofenak, ibuprofen, indometazin, naproksen gibi an karşı bronkospazm ya da diğer anafılaktoid reaksiyonlar (öm. ürtiker, rinit, an gelişen hastalar

ali


jeziklere

iyoödem)


• KARMİZOL’iin yardımcı maddelerinden birine karşı alerji

• Akut intermitan hepatik porfıria (porfıria ataklarının indüksiyon riski)

• Konjenital glukoz -6- fosfat dehidrogenaz eksikliği (hemoliz riski)

• 3 aylıktan küçük veya 5 kg’dan düşük ağırlıktaki bebekler 3 ila 11 ay arasındaki bebeklerde KARMİZOL intravenöz yolla uygulanmamalıdır. Hemodinamiği stabil olmayan ve/veya hipotansiyonu olan hastalarda KARMİZOL parenteral yolla uygulanmamalıdır.

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Metamizol kaynaklı agranülositoz, en az bir hafta süren immüno-alerjik kökenli b Bu reaksiyonlar çok nadirdir, ancak şiddetli ve yaşamı tehdit edici olabilir v sonuçlanabilir. Bunlar doza bağlı değildir ve tedavi sırasında herhangi bir zaman çıkabilirler.

r olaydır, e ölümle da ortaya


Tüm hastalar, muhtemelen nötropeniyle ilişkili olan aşağıdaki belirti veya sembtomların herhangi birinin görülmesi halinde derhal ilacı bırakmaları ve doktorlarına dr gerektiği konusunda uyarılmalıdır: ateş, titremeler, boğaz ağrısı, oral kavitede ii Nötropeni (< 1.500 nötrofil/mm3) söz konusu olduğunda, tedavi derhal kesilmeli v< sayımı acil olarak kontrol edilmeli ve normal değerlere dönünceye değin izlenmelidi

nışmaları

serasyon tam kan


Pansitopeni: Pansitopeni ortaya çıkması halinde tedavi hemen kesilmeli ve kan normale dönene kadar tam kan sayımı ile takip yapılmalıdır.

değerleri


Bütün hastalar, metamizol kullanımı sırasında kan diskrazisinin göstergesi olabilec ve semptomların (örn. genel kırıklık, enfeksiyon, düşmeyen ateş, çürükler, kanama, görülmesi halinde hemen doktora başvurmaları konusunda uyarılmalıdır

;k belirti ;olukluk)


Anafılaktik şok: Bu tip reaksiyonlar esas olarak duyarlı hastalarda ortaya çıkmak nedenle, astımlı ya da atopik hastalarda metamizol ihtiyatla yazılmalıdır (Bkz. bölüm

adır. Bu


Ağır deri reaksiyonları: Metamizol kullanımı sırasında Stevens-Johnson Sendromp Toksik Epidermal Nekroliz (TEN) gibi yaşamı tehdit eden deri reaksiyonları bil SJS veya TEN belirti veya semptomlarının (genellikle içi sıvı dolu kabarcıklar ve) lezyonlannın eşlik ettiği, giderek şiddetlenen deri döküntüleri) gelişmesi halinde tedavisi hemen kesilmeli ve bir daha hiçbir zaman yeniden uygulanmamalıdır. Has ve bulgular konusunda bilgilendirilmeli ve özellikle tedavinin ilk haftaları reaksiyonları yönünden sıkı takibe alınmalıdır.

(SJS) ve lirilmiştir. a mukoza metamizol belirti nda deri


talar


Anafilaktik/Anafilaktoid reaksiyonlar Uygulama yolu seçilirken parenteral uygulamanın anafilaktik/anafilaktoid reaksiyonlar açısından daha yüksek bir risk taşıdığı göz önüne alınmalıdır.

Özellikle aşağıdaki hastalar metamizole karşı olası şiddetli anafılaktoid reaksiyonlar özel bir risk altındadırlar (bkz. bölüm 4.3):

açısından

ahi burun


• Bronşiyal astımı olan hastalar; özellikle de aynı anda rinosinusitis polipozisi olanla

• Kronik ürtikeri olan hastalar

• Alkol intoleransı olan hastalar; yani, belli alkollü içeceklerin az bir miktarına c

akıntısı, lakrimasyon ve belirgin yüz kızarıklığı gibi semptomlarla reaksiyon veren hastalar. Alkol intoleransı önceden tanı konmamış analjezik astım sendromunun göstergesi olabilir.

• Boyalara (örn. tartrazin) veya koruyucu maddelere (öm. benzoatlar) karşı intolefansı olan hastalar

• KARMİZOL uygulanmadan önce hastalar dikkatlice sorgulanmalıdır. Anafılaktoid reaksiyonlar açısından özel risk altında olduğu saptanan hastalarda, KARMİZOL olası riskler ve beklenen yarar dikkatlice değerlendirildikten sonra uygulanmalıdır. Bu koşullar altında KARMİZOL kullanılacaksa sıkı bir tıbbi gözetim gerekir ve acil tedavi uygulaması için gerekli koşullar hazır olmalıdır.

Anaflaktik şok görülürse aşağıdaki önlemler alınmalıdır. Terleme, bulantı, siyanoz gibi ilk belirtiler ortaya çıktığında enjeksiyona derhal son verilir. Mutad olarak alınan diğer önlemlerle birlikte hasta başı aşağıya gelecek şekilde yatırılır ve solunum yolu açık tutulur.

Derhal uygulanması gereken ilaçlar:

i.v. yoldan adrenalin(epinefrin): Bunun için piyasada mevcut 1/1000’lik bir epinefrin çözeltisinin 1 ml’si 10 ml’ye seyreltilir ve bunun 1 ml’si (0.1 mg epinefrin) nabız ve kan basıncı kontrol edilerek yavaş bir şekilde enjekte edilir (kalp ritm bozukluklarına dikkat!). Gerekirse epinefrin

enjeksiyonları tekrarlanabilir.

Daha sonra i.v. yoldan glukokortikoidler, örneğin 250-1000 mg

metilprednizolon uygulanır. Bu dozlar normal ağırlıktaki bir erişkin için önerilen dozlardır. Çocuklarda vücut ağırlığı ile bağlantılı doz azaltılması yapılmalıdır. Gerekirse bu dozlar tekrarlanabilir.

Bunu takiben plazma ekspander Human Albumin, tam elektrolit çözeltisi gibi solüsyonlarla i.v. yoldan volüm substitüsyonu yapılır.

Diğer tedavi yöntemleri: Suni solunum, oksijen inhalasyonu ve

antihistaminikler.

İzole hipotansif reaksiyonlar

Metamizol uygulaması izole hipotansif reaksiyonlara neden olabilir (bkz. bölüm 4.8). Bu reaksiyonlar muhtemelen doza bağımlıdır ve daha çok parenteral uygulamadan sonra ortaya çıkma eğilimindedir. Aşağıda belirtilen durumlarda da bu tür şiddetli hipotansif reaksiyonları önlemek amacıyla dikkat edilmesi gerekenler:

• İntravenöz enjeksiyon yavaş uygulanmalıdır.

• Önceden mevcut hipotansiyon ile birlikte bozulmuş hemodinamiği olan; volüm kaybı ve dehidratasyonu olan hastalarla, dolaşımın stabil olmadığı ya da başlangıç halinde dolaşım yetmezliği olan hastalarda ve

• Yüksek ateşi olan hastalarda dikkatli olunmalıdır.

4.3. Kontrendikasyonlar

" bölümüne bakınız.

Metamizol. şiddetli koroner kalp hastalığı ya da beyni besleyen kan damarları sten hastalar gibi, kan basıncının düşürülmesinden kaçınılması gereken hastalard; yakından hemodinamik izleme altında kullanılmalıdır.

Böbrek ya da karaciğer bozukluğu olan hastalarda, yüksek metamizol dozlarından kaçınılması önerilmektedir, zira bu hastalarda metamizol eliminasyon hızı azalmaktadır.

azları olan yalnızca


Anafilaktik/anafilaktoid reaksiyonun ilk belirtisi görüldüğünde enjeksiyonun

durdurulabilmesini garanti etmek (bkz. bölüm 4.8) ve izole hipotansif reaksiyonlar riskini minimum düzeye indirmek için, intravenöz enjeksiyon çok yavaş uygulanmalıdır (dakikada mf yi aşmamalıdır).

Bu tıbbi ürün her ampulde 1 mmol (23 mgj’dan daha az sodyum ihtiva eder, sodyuma bağlı herhangi bir etki beklenmemektedir.

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Siklosporin ile birlikte kullanıldığında siklosporin seviyelerini düşürebilir. Bu nedenle düzenli olarak kontrol yapılması gereklidir.

KARMİZOL kloıpromazinle birlikte kullanıldığında ağır hipotermi oluşabilir.

Pirazolonlar ile oral antikoagülanlar, kaptopril, lityum, metotreksat ve triamteren arasında etkileşimler olabildiği ve kombine kullanımda antihipertansiflerin ve diüretiklerin etkinliğinin değişebildiği bilinmektedir. Metamizolün bu etkileşimlere ne düzeyde neden olduğu bilinmemektedir.

Metotreksata metamizol eklenmesi, özelikle yaşlı hastalarda metotreksatın hematoto artırabilir. Bu nedenle bu kombinasyondan kaçınılmalıdır.

csısıtesım


KARMİZOL % 5 glukoz, % 0.9 NaCl ya da ringer laktat solüsyonunda çözünebilir. Ancak stabiliteleri sınırlı olduğu için bu solüsyonlar hemen uygulanmalıdır.

4.6. Gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye

Gebelik kategorisi: C

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadmlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlar tedavi süresince etkili doğum kontrolü uygulamak

zorundadırlar.

Gebelik dönemi

Metamizol plasentayı geçer. İlacın fetusa zararlı olduğuna dair bir bulgu mevcut değildir: Metamizol sıçanlarda ve tavşanlarda teratojenik etki göstermemiştir ve yalnızc^ maternal olarak da toksik olan yüksek dozlarda fetotoksisite gözlenmiştir. Ancak yine de KARMİZOL’iin hamilelikte kullanımı ile ilgili klinik veriler yetersizdir.

Bu yüzden, hamileliğin ilk üç ayında KARMİZOL’ün kullanılmaması önerilir. Bunu takip eden üç ayda da, sadece potansiyel yarar ve risk bir doktor tarafından dikkatlice tartıldıktan sonra kullanılır.

Ancak. KARMİZOL gebeliğin son üç ayında kullanılmamalıdır. Çünkü metamizol’ zayıf bir prostaglandin sentez inhibitörü olmasına rağmen, duktus arteriozu kapanması ve hem maternal hem de neonatal trombosit agregabilitesindeki bozulm olarak perinatal komplikasyonların ortaya çıkma olasılığı göz ardı edilemez.

ün sadece n erken aya bağlı


su


Laktasyon dönemi

Metamizol metabolitleri anne sütüne geçer. KARMİZOL uygulanması sırasında ve sonraki 48 saat boyunca emzirmekten kaçınılmalıdır.

Üreme yeteneği /Fertilite

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

4.8. İstenmeyen etkiler

Advers ilaç reaksiyonları aşağıdaki sıklık derecesine göre belirtilmiştir:

Çok yaygın(> 1/10); yaygın (> 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (> 1/1000 ila < 1/100); seyrek (> 1/10000 ila < 1/1000); çok seyrek (< 1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)

Kan ve lenfatik sistem bozuklukları

Seyrek: Ölümle sonuçlanabilen pansitopeni, aplastik anemi, agranülositoz ve lökopenj Çok seyrek: Trombositopeni.

Bu reaksiyonların immünolojik kaynaklı olduğu kabul edilir. Bunlar, daha öhce hiçbir komplikasyon olmaksızın birçok kez KARMİZOL kullanılmış olmasına rağmen yine de oluşabilir.

Agranülositozun tipik belirtileri enflamatuar mukozal lezyonlar (örn. orofarengeal. anorektal. genital). boğaz ağrısı, ateştir (hatta bazen beklenmedik şekilde persistan ya da rekürtfan ateş).

Ancak, antibiyotik tedavisi uygulanan hastalarda agranülositozun tipik belirtiler minimal düzeyde olabilir.

Eritrosit sedimantasyon hızı çok artmıştır ve lenf nodları tipik olarak hafif bir şekilde büyümüştür ya da büyüme söz konusu değildir.

Trombositopeninin tipik belirtileri artan kanama eğilimi ile deride ve nnıköz meı-pbranlarda peteşilerdir.

Bağışıklık Sistemi Hastalıkları

Anafilaktik/anafilaktoid reaksiyonlar

Seyrek: Metamizol. anafilaktik/anafilaktoid reaksiyonlara neden olabilir.

Çok seyrek: Bu reaksiyonlar şiddetli ve yaşamı tehdit eder bir hal alabilir ve bazen ölümle sonuçlanabilir. Bu reaksiyonlar KARMİZOL daha önce defalarca hiçbir şikayete yol açmadan kullanılmış olsa bile ortaya çıkabilir. Bu tür reaksiyonlar; metamizol uygulamasından hemen sonrasında ya da saatler sonra ortaya çıkabilir. Ancak buradaki olağan durum; uygulamadan sonraki ilk bir saat içinde reaksiyonun oluşmasıdır.

Orta derecedeki anafilaktik/anafilaktoid reaksiyonlar tipik olarak kutanöz ve mukozal semptomlar (kaşınma, yanma, kızarma, ürtiker, kabartılar gibi), dispne ve daha aız sıklıkla gastrointestinal şikayetler halinde ortaya çıkar.

Hafif reaksiyonlar zamanla jeneralize ürtiker, şiddetli anjiyoödem (hatta larinksi de kapsayacak şekilde), şiddetli bronkospazm, kardiyak aritmiler, kan basıncında düşüş (bazen öncesinde kan basıncı artısıyla) ve dolaşım şoku ile şiddetli formlara ilerleyebilir.

Analjezik astım sendromu olan hastalarda, bu reaksiyonlar tipik olarak astım atakları şeklinde görülür.

Vasküler bozukluklar

Bilinmiyor: İzole hipotansif reaksiyonlar

Zaman zaman, uygulama esansında ya da uygulama sonrası geçici izole hipotansif reaksiyonlan ortaya çıkabilir (muhtemelen farmakolojik kaynaklı (alan ve anafilaktik/anafilaktoid reaksiyonun diğer belirtilerini içermeyen) ve nadir olgularda bu reaksiyon kan basıncında kritik düşüş formunu alabilir. Hızlı enjeksiyon bu gibi hipotansif reaksiyon oluşma riskini artırabilir.

Deri ve deri altı doku bozuklukları

Seyrek: Makülopapülöz döküntü.

Çok seyrek: Stevens-Johnson sendromu ya da Lyell sendromu, dolaşım şoku.

Sıklığı bilinmiyor: Yukarıda bahsedilen kutanöz ve mukozal anafilaktik/apafılaktoid manifestasyonların yanı sıra, zaman zaman sabit ilaç erüpsiyonları (bkz. Bölüm 4.4)

Böbrek ve üriner sistem bozuklukları

Çok seyrek: Özellikle böbrek hastalığı öyküsü olan hastalarda, böbrek fonksiyonu akut olarak kötüleşebilir (akut böbrek yetmezliği) ve bazı olgularda oligüri. anüri veya proteinüri ortaya çıkabilir.

Bazen idrarda kırmızı renklenme gözlenmiştir; bu, düşük konsantrasyonda bu unan bir metabolite (rubazonik asit) bağlı olabilir.

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesi durumları

Enjeksiyon bölgesinde ağrı ve lokal reaksiyonlar meydana gelebilir. Tabloya bazer eklenebilir.

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Belirtiler:

Akut doz aşımı sonrası bulantı, kusma, abdominal ağrı, böbrek fonksiyon bozuk böbrek yetmezliği (örn. interstisyel nefrite bağlı olarak) ve daha nadir olarak mer sistemi semptomları (baş dönmesi, somnolans, koma, konvülziyonlar), kan basıncır (bazen şoka dönüşebilen) ve kardiyak aritmiler (taşikardi) bildirilmiştir. Çok dozlardan sonra, zararsız bir metabolitinin (rubazonik asit) atılımı sonucu id kırmızıya dönebilir.

uğu/akut kezi sinir da düşüş yüksek •ar rengi


Tedavi:


Metamizolün bilinen spesifik bir antidotu yoktur. Eğer ilaç yeni alınmışsa, etkin m daha fazla sistemik emilimini sınırlamak amacıyla primer detoksifikasyona yön gastrik lavaj) ya da emilimi azaltıcı (öm. aktif kömür) önlemler alınabilir. İ metaboliti (4-N-metilaminoantipirin) hemodiyaliz, hemofiltrasyon, hemoperfüzyo plazma filtrasyonu yoluyla elimine edilebilir.

5. farmakolojik özellikler

Sırt Ağrısı Sırt Ağrısı Sırt ağrısı birden bire ortaya çıkıp şiddetli (akut) olabilir veya zamanla gelişip daha uzun süreli sorunlara (kronik) neden olabilir. Mide Kanseri Mide Kanseri Mide kanseri genellikle mideyi tümüyle kaplayan ve mukus üretmekle görevli hücrelerde başlar. Bu kanser tipine adenokarsinom denir.