KATARIN pediatrik şurup 100 ml Klinik Özellikler

Klorfeniramin Maleat + Oksolamin Sitrat + Parasetamol }

Solunum Sistemi > Diğer Soğuk Algınlığı Kombinasyonları
Biofarma İlaç Sanayi Ltd. Şti. | 30 December  1899

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    KATARİN®; üst solunum yolları akut enfeksiyonlarının semptomatik tedavisinde endikedir. Analjezik, antipiretik, antihistaminik ve antitüssif etkiye sahip kombinasyon preparatıdır.

    4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

    Pozoloji / uygulama sıklığı ve süresi:

    12 yaşın üzerindeki çocuklar ve yetişkinlerde: Bir defada 1- 1,5 ölçek (10-15 ml)'dir. Bu doz 6-8

    saatlik aralarla günde 3-4 kere tekrarlanabilir. Günlük maksimum doz 6 ölçektir.

    6-12 yaş arası çocuklarda: Bir defada ½ -1 ölçek (5-10 ml)'dir. Bu doz 6-8 saatlik aralarla günde 3-4 kere tekrarlanabilir. Günlük verilebilecek maksimum doz 4 ölçektir.

    Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2000 mg'ı aşmaması gerekir.

    Uygulama şekli:

    KATARİN®, ağızdan alınır.

    Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

    Böbrek/Karaciğer yetmezliği:

    Hafif-orta şiddette karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.4). Şiddetli karaciğer ve böbrek yetmezliklerinde ise kullanılmamalıdır (Bkz. Bölüm 4.3).

    Pediyatrik popülasyon:

    6 yaş altında kullanılmamalıdır.

    6-12 yaş grubunda ancak hekim uygun gördüğü takdirde kullanılabilir.

    Geriyatrik popülasyon:

    Sağlıklı, hareketli yaşlılarda normal yetişkin dozu uygundur fakat herhangi bir hastalığın eşlik ettiği durumlarda doz ve dozlam sıklığı uygun bir şekilde azaltılmalıdır (Bkz. Bölüm 5.2).

    4.3. Kontrendikasyonlar

    KATARİN® aşağıdaki durumlarda kontrendikedir.

      İlacın içindeki etkin maddeler veya yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olanlarda

      6 yaşın altındaki çocuklarda

      Şiddetli karaciğer (Child-Pugh kategorisi > 9) ve böbrek yetmezliği olan hastalarda

      Monoamino oksidaz inhibitörleri ile tedavi olanlarda (KATARİN® kullanımından önceki 14 gün içinde MAOİ (bir antibakteriyel olan furazolidon dahil) / RIMA almış ve/veya almaya devam eden hastalarda) kontrendikedir.

      Miksiyon sonrası mesanede bir miktar idrarın kaldığı, prostat adenomu

      Mesane boynunda obstrüksiyon

      Piloroduodenal obstrüksiyon

      Akciğer hastalıkları (astım dahil)

      Epilepsi

      Dar açılı glokom

    4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

      KATARİN®, parasetamol içermektedir. Parasetamol içeren başka ürünlerle birlikte kullanılmamalıdır. Parasetamol içeren diğer ürünlerle birlikte eşzamanlı kullanımı doz aşımına yol açabilir.

      4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

      Parasetamol:

        Propantelin gibi mide boşalmasını yavaşlatan ilaçlar, parasetamolün yavaş emilmesine ve dolayısıyla parasetamolün etkisinin daha geç ortaya çıkmasına neden olabilir.

        Metoklopramid gibi mide boşalmasını hızlandıran ilaçlar, parasetamolün daha hızlı emilmesine ve dolayısıyla parasetamolün etkisinin daha hızlı başlamasına neden olabilir.

        Bazı hipnotikler ve antiepileptik ilaçlar (glutetimid, fenobarbital, fenitoin, karbamazepin, vb.) veya rifampisin gibi karaciğerde hepatik mikrozomal enzim indüksiyonuna sebep olan ilaçların tek başına kullanıldığında zararsız olan parasetamol dozlarıyla eşzamanlı kullanımı karaciğer hasarına yol açabilir. Aşırı alkol tüketimi halinde, terapötik dozlarda bile parasetamol alınması da karaciğer hasarına neden olabilir.

        Hepatik mikrozomal enzimleri indükleyen antikonvülsanlar veya oral kontraseptifler gibi ilaçların kullanımı, parasetamolün metabolize olma ölçüsünü artırarak ilacın plazma konsantrasyonlarında azalmaya ve hızlı eliminasyon hızına yol açabilir.

        Aşırı dozda parasetamol alan bir hastada bildirilen akut pankreatite kronik alkol alımı katkıda bulunmuş olabilir. Akut alkol alımı kişinin yüksek parasetamol dozları metabolize etme becerisini azaltabilir; parasetamolün plazma yarılanma ömrü uzayabilir.

        Parasetamolün kloramfenikol ile kombinasyon halinde kullanılması, kloramfenikolün yarılanma ömrünü uzatabilir ve dolayısıyla bu ilacın toksisite riskini arttırabilir.

        Parasetamol (veya metabolitleri), K vitamine bağımlı koagülasyon faktörü sentezinde rol oynayan enzimler ile etkileşir. Parasetamol ile varfarin veya kumarin türevleri arasındaki etkileşimler, “uluslararası normalleştirilmiş oran†(International Normalized Ratio, INR) değerinde bir artışa ve kanama riskinde bir artışa neden olabilir. Bundan dolayı, oral antikoagülan kullanan hastalar, tıbbi denetim ve kontrol olmadan uzun süreli parasetamol kullanmamalıdır.

        5-hidroksitriptamin serotonin tip 3 reseptör antagonistleri olan tropisetron ve granisetron, farmakodinamik etkileşim ile parasetamolün analjezik etkisini tamamen baskılayabilir.

        Parasetamol ve azidotimidin (AZT-zidovudin) eşzamanlı kullanılması nötropeni eğilimini artırır. Bu nedenle tıbbi tavsiye olmadıkça, parasetamol AZT ile birlikte alınmamalıdır.

        Birden fazla ağrı kesiciyle kombinasyon tedavisinden kaçınılması önerilmektedir. Bunun hastaya ekstra bir fayda sağladığını gösteren çok az kanıt vardır ve genelde istenmeyen etkilerde artışa yol açmaktadır.

        Parasetamol emilim hızı metoklopramid ya da domperidon ile artabilir ve kolestiramin ile azalabilir.

        St. John's Wort (Hypericum perforatum-sarı kantaron) parasetamolün kan düzeylerini azaltabilir.

        Besinler ile birlikte alındığında parasetamolün absorbsiyon hızı azalabilir.

        Oksolamin sitrat:

        Antikoagülan ilaçlarla tedavi görenler, KATARİN® kullanmadan önce doktora danışmalıdır.

        Klorfeniramin maleat:

        Klorfeniramin santral etkili ilaçların (sempatomimetikler, antidepresanlar) etkilerini artırabilir.

        Alkol, barbitüratlar, hipnotikler, opioid analjezikler, anksiyolitikler ve antipsikotikler gibi santral sinir sistemi depresanlarının etkilerini artırabilir. Atropin, trisiklik antidepresanlar ve MAO inhibitörlerinin antimuskarinik etkilerini artırabilir.

        Klorfeniraminin hipnotik veya anksiyolitik ilaçlarla eş zamanlı kullanımı sedatif etkilerde artışa neden olabilir; bu nedenle klorfeniramini bu ilaçlar ile eş zamanlı olarak almadan önce tıbbi tavsiye alınmalıdır.

        Klorfeniramin, fenitoin metabolizmasını inhibe eder, bu nedenle fenitoin toksisitesine neden olabilir.

        Antihistaminikler derideki histamin yanıtını baskılayabileceği için alerji testleri yapılmadan birkaç gün önce kesilmelidir.

        Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

        Herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.

        Pediyatrik popülasyon:

        Herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.

      4.6. Gebelik ve laktasyon

      Gebelik kategorisi: C.

      Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

      Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.

      Gebelik dönemi

      KATARİN®'in gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.

      Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar gebelik ve/veya embriyonal/fetal gelişim ve/veya doğum ve/veya doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

      KATARİN® gebelik döneminde yalnızca doktor tavsiyesi ile ve ilacın risk/fayda oranı göz önüne alınarak kullanılmalıdır.

      Laktasyon dönemi

      Emzirme döneminde hekim tavsiyesi olmadan kullanılmamalıdır.

      Klorfeniramin maleat anne sütüne önemli miktarda geçer; bu düzeyde ilacın bebek için zararlı etki oluşturduğu bilinmemekle beraber kullanılmaması önerilir. Klorfeniramin maleat ve diğer antihistaminikler laktasyonu inhibe edebilir.

      KATARİN®, eğer hekim ilacın emziren anneye sağlayacağı yararın, emzirilen bebek üzerindeki riskini haklı göstereceğine inanıyorsa dikkatle kullanılmalıdır.

      Üreme yeteneği / Fertilite

      KATARİN®'in üreme yeteneği üzerindeki etkisi ile ilgili klinik çalışma bulunmamaktadır.

      4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

      KATARİN® uyuşukluğa, bazı hastalarda ise baş dönmesi veya somnolansa neden olabilir. Bu nedenle hastalar araç veya makine kullanırken dikkatli olmaları konusunda uyarılmalıdırlar.

      Sedatif etkisi nedeniyle araç ve makine kullanmayı olumsuz yönde etkileyebilir. Uyku hali, trankilizanlar ve alkollü içeceklerin kullanımıyla artabilir.

      4.8. İstenmeyen etkiler

      Sıklık sınıflandırması aşağıdaki gibidir:

      Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)

      Parasetamolün istenmeyen etkileri genellikle hafiftir. 10 g'ın üzerinde alınması durumunda toksisite görülmesi muhtemeldir.

      SİSTEM

      ORGAN SINIFI

      Advers reaksiyonlar

      SIKLIK

      Parasetamol

      Oksolamin

      Klorfeniramin

      Enfeksiyonlar ve

      enfestasyonlar

      Enfeksiyon

      Yaygın

      Kan ve lenf sistemi hastalıkları

      Hemolitik anemi

      Bilinmiyor

      Trombositopeni

      Çok seyrek

      Agranülositoz

      Çok seyrek

      Kan diskrazisi

      Bilinmiyor

      Bağışıklık sistemi hastalıkları

      Alerjik reaksiyonlar

      Bilinmiyor

      Anaflaktik şok

      Çok seyrek

      Alerji testi pozitif

      Çok seyrek

      İmmün

      trombositopeni

      Çok seyrek

      Anjiyoödem

      Seyrek

      Bilinmiyor

      Anafilaktik

      reaksiyonlar

      Bilinmiyor

      Erupsiyon

      Seyrek

      Ürtiker

      Seyrek

      Metabolizma ve beslenme

      hastalıkları

      Anoreksi

      Bilinmiyor

      Psikiyatrik hastalıkları

      Konfüzyon

      Bilinmiyor

      Eksitasyon

      Bilinmiyor

      İritabilite

      Bilinmiyor

      Depresyon

      Bilinmiyor

      Kabuslar

      Bilinmiyor

      Sinir sistemi hastalıkları

      Baş ağrısı

      Yaygın

      Yaygın

      Baş dönmesi

      Yaygın

      Yaygın

      Somnolans

      Yaygın

      Çok yaygın

      Parestezi

      Yaygın

      Konsantre olamama

      Yaygın

      Sedasyon

      Çok yaygın

      Koordinasyon

      bozukluğu

      Yaygın

      Göz hastalıkları

      Bulanık görme

      Yaygın

      Çocuklarda optik

      illüzyon vakaları

      Yaygın

      olmayan

      Kulak ve iç kulak

      hastalıkları

      Tinnitus

      Bilinmiyor

      Denge bozukluğu

      Yaygın olmayan

      Kardiyak hastalıkları

      Taşikardi

      Bilinmiyor

      Palpitasyon

      Bilinmiyor

      Aritmi

      Bilinmiyor

      Vasküler

      hastalıklar

      Hipotansiyon

      Bilinmiyor

      Purpura

      Çok seyrek

      Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

      Üst solunum yolu

      enfeksiyonu

      Yaygın

      Bronkospazm

      Çok seyrek

      Bronşiyal sekresyonda

      kalınlaşma

      Bilinmiyor

      Gastrointestinal hastalıklar

      Bulantı

      Yaygın

      Seyrek

      Yaygın

      Kusma

      Yaygın

      Seyrek

      Bilinmiyor

      Dispepsi

      Yaygın

      Bilinmiyor

      Flatulans

      Yaygın

      Karın ağrısı

      Yaygın

      Bilinmiyor

      Konstipasyon

      Yaygın

      Gastrointestinal kanama

      Yaygın olmayan

      Diyare

      Yaygın

      Bilinmiyor

      Ağız kuruluğu

      Yaygın

      Mide yanması

      Seyrek

      Bağırsak

      hareketlerinde artma

      Seyrek

      Hepatobiliyer hastalıkları

      Hepatik disfonksiyon

      Çok seyrek

      Sarılık dahil hepatit

      Bilinmiyor

      ALT üst sınırın

      üstünde

      Çok yaygın

      ALT üst sınırın 1.5 katı

      Yaygın

      Deri ve derialtı doku

      hastalıkları

      Deri döküntüsü

      Seyrek

      Bilinmiyor

      Kaşıntı

      Seyrek

      Ürtiker

      Seyrek

      Çok seyrek

      Bilinmiyor

      Alerjik ödem

      Seyrek

      Akut generalize eksantematöz

      püstülosiz

      Seyrek

      Eritema multiform

      Seyrek

      Stevens-Johnson

      sendromu

      Seyrek

      Toksik epidermal nekroliz (fatal sonuçlar

      dahil)

      Seyrek

      Eksfoliyatif dermatit dahil alerjik

      reaksiyonlar

      Bilinmiyor

      Fotosensitivite

      Bilinmiyor

      Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik

      hastalıkları

      Kas seğirmesi ve inkoordinasyonu

      Bilinmiyor

      Kas zayıflığı

      Bilinmiyor

      Böbrek ve idrar

      yolu hastalıkları

      Papiller nekroz

      Bilinmiyor

      Üriner retansiyon

      Bilinmiyor

      Genel

      bozukluklar ve

      Halsizlik

      Yaygın

      Göğüs sıkışması

      Bilinmiyor

      uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları

      Ağız mukozasında

      geçici his azalması

      Çok seyrek

      Yüz ödemi

      Yaygın

      Periferik ödem

      Yaygın olmayan

      Ateş

      Çok seyrek

      Asteni

      Çok seyrek

      Cerrahi ve tıbbi prosedürler

      Post-tonsillektomi

      kanaması

      Yaygın olmayan

      Post-ekstraksiyon

      kanaması

      Yaygın

      1Bronkospazm: Asetilsalisilik aside duyarlı astımlı hastaların %20'sinde görülür

      2Parasetamol ile oral provokasyon testi: Parasetamolle ilişkili alerjik semptomları (erupsiyon, ürtiker, anafilaksi) olan hastaların %15,5'inde pozitiftir.

      3İmmun trombositopeni: Parasetamol ve parasetamol sülfat varlığında antikorlar trombositlerin GPIIb/IIIa ve GPIb/IX/V reseptörlerine bağlanır. Parasetamol tedavisinin kesilmesi parasetamolün plasebo ve nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçlar ile karşılaştırıldığı 2000 hastayı kapsayan bir literatür taramasında parasetamol ile plasebo arasında istenmeyen etkilerin sıklığı ve tedaviyi bırakma yönünden bir fark görülmemiştir. Parasetamol ile nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçların karşılaştırıldığı 2100 hastayı kapsayan ikinci bir literatür taramasında parasetamol grubunda ilacın etkisinin yetersiz olması nedeniyle tedaviyi bırakma daha sık gözlenmiştir. Parasetamol tedavisi gören her 10 hastadan biri tedaviyi yarıda kesmiş, ayrıca her 15 hastadan biri ilacın etkisini yetersiz bulduğu için tedaviyi kesmiştir. NSAİİ'lar ile karşılaştırıldığında istenmeyen etkiler nedeni ile tedaviyi bırakma oranı daha düşüktür. Klinik laboratuvar değerlendirmeleri klinik araştırmalarda terapötik dozlarda kullanılan parasetamolün istenmeyen etkileri ve laboratuvar değerlerindeki değişmeler plasebonunkilerden farksız bulunmuştur. Karaciğer fonksiyonu ile ilgili biyokimyasal değerlerdeki değişmeler ilacın toksik dozlarda alındığını gösterir. İlaç toksik dozlarda alınmışsa aspartat aminotransferaz (AST) ve alanin aminotrasferaz (ALT) 24 saat içinde yükselmeye başlar ve

      72 saat sonra doruğa erişir. Bunlardan herhangi birinin 1000 ünitenin üstüne yükselmesi hepatotoksisite için tanımlayıcıdır. Bunların yanı sıra bilirubin ve kreatinin yükselir, glukoz düşer. Arteriyel pH'nın 7,3'ün altına düşmesi, kreatininin 3.4 mg/dL'nin üstüne çıkması, protrombin zamanının 100 saniyeden fazla uzaması ve serum laktat düzeyinin 3.5 milimol/L'nin üstüne çıkması prognozun iyi olmadığını gösteren belirtilerdir. Parasetamolun advers ve toksik etkilerine karşı cinsiyet, ırk, boy, ağırlık, vücut yapısı, yaşam şekli ve yerine bağlı duyarlılık farkları bildirilmemiştir. Bunların dışında parasetamolün toksik etkilerine karşı duyarlılığı arttıran risk faktörleri ilaç etkileşimleri bölümünde yer almaktadır (Bkz. Bölüm 4.5).

      6 yaşından küçük çocuklar, parasetamolün toksik etkilerine daha az duyarlıdır. Bunda glutatyon rezervlerinin ve detoksifikasyon hızının yüksek olmasının rolü olduğu ileri sürülmüştür.

      Yaklaşık bir yıl süreyle parasetamolün günlük terapötik dozlarını alan bir hastada kronik hepatik nekroz bildirilmiştir ve daha kısa periyotlarla aşırı miktarların günlük alımı ile karaciğer hasarı rapor edilmiştir. Kronik aktif hepatiti olan bir hasta grubu üzerinde yapılan değerlendirme, uzun süredir parasetamol kullananların karaciğer fonksiyonundaki anormallikler bakımından farklılıklar ortaya koymamıştır ve ayrıca parasetamol kesildikten sonra hastalık kontrolünde iyileşme olmamıştır.

      4Çocuklarda ve yaşlılarda nörolojik antikolinerjik etkiler ve paradoksal uyarı (örneğin, enerji artışı, huzursuzluk, sinirlilik) görülme olasılığı daha fazladır.

      Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

      Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0312 218 35 99).

      4.9. Doz aşımı ve tedavisi

      Parasetamol ile doz aşımını takiben gözlenen durumlarla ilgili deneyim, genellikle 24 ila 48 saat

      sonra karaciğer hasarına işaret eden klinik belirtilerin meydana geldiğini ve bunun 4 ila 6 gün sonra en yüksek düzeyine ulaştığına işaret etmektedir.

      Parasetamol doz aşımı, karaciğer nakli ya da ölüme neden olabilen karaciğer yetmezliğine yol açabilir. Akut pankreatit genellikle hepatik fonksiyon bozukluğu ve karaciğer toksisitesi ile birlikte gözlenmiştir

      Yetişkinlerde 10 gram üzerinde kullanılması halinde toksisite gelişme olasılığı vardır. Eğer risk faktörleri mevcutsa (Bkz. aşağıda verilmiştir), 5 gram veya daha fazla parasetamol alınması karaciğer hasarına neden olabilir.

      Risk faktörleri:

      Eğer hasta,

        Karbamazepin, fenobarbiton, fenitoin, primidon, rifampisin, St. John's Wort (Sarı kantaron) veya karaciğer enzimlerini indükleyen diğer ilaçlarla uzun dönem tedavi görüyorsa

        Veya

        Astım Astım Astımlı kişilerin akciğerlerindeki hava boruları (bronşlar) hassastır. Bu kişiler belirli tetikleyici faktörlere maruz kaldıklarında, hava boruları nefes almalarını güçleştirecek şekilde daralır. Doğum Sonrası Depresyonu Doğum Sonrası Depresyonu Doğum sonrası depresyonu, doğumdan sonra her on kadından biri tarafından tecrübe edilen stresli bir durumdur.