KUILIL 40 film tablet { Exeltis } Farmakolojik Özellikler

Parasetamol + Fenprobamat }

Kas İskelet Sistemi > Merkezi Kas Gevşeticiler > Fenprobamat Kombinasyonları
Exeltis İlaç San. ve Tic. Ltd Şti. | 6 September  2016

5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik Grubu: Miyorelaksan, analjezik.

ATC Kodu: M03BA51

Fenprobamat sedatif etkisi hafif olan bir kas gevşeticidir. Miyorelaksan etkisi merkezi sinir sistemi yolu iledir. Beyin sapı ve medulla spinalis’de nöronlar arası oluşan polisinaptik refleksleri inhibe eder. Kas tonusu artışına ve kramplara bağlı ağrılarda etkilidir. Parasetamol etkili bir analjezik ve antipiretiktir. Parasetamol terapötik etkinliğini santral sinir sisteminde siklooksijenaz enzimini inhibe ederek gösterir.

  • 5.2. Farmakokinetik özellikler

    Genel özellikler

    Emilim:

    Fenprobamat: Fenprobamat gastrointestinal kanaldan emilmektedir. 2.4 g oral fenprobamat alımını takiben 2 saat içinde plazma pik seviyesi 13 mikrogram/ml olmaktadır.

    Parasetamol: Parasetamol gastrointestinal kanaldan hızla ve hemen hemen tamamı emilir. Oral uygulamayı takiben biyoyararlanım %60 - 98 oranındadır.

    Dağılım:

    Fenprobamat: Fenprobamat kan proteinlerine %80.5 oranında bağlanmaktadır.

    Parasetamol: Parasetamol hızlı ve eşit şekilde vücut dokularında dağılım gösterir. Kandaki parasetamolün yaklaşık %25’i plazma proteinlerine bağlanır. Parasetamol plasenta ve kan-beyin bariyerini geçer. Parasetamolün dağılım hacmi 1 - 2 L/kg’dır.

    Biyotransformasyon:

    Fenprobamat: Fenprobamat karaciğerde oksidatif biyotransformasyonla benzoik aside dönüşür.

    Parasetamol: Parasetamolün ana metabolitleri glukuronik asit ve sülfat konjugatı’dır.

    Parasetamol temel olarak karaciğerde glukronid ve sülfat konjugasyonu, sitokrom P450 (CYP450) enzimiyle gerçekleşen oksidasyon sonucu metabolize olur.

    Eliminasyon:

    Fenprobamat: Fenprobamat, değişmemiş olarak %7, metabolitleri olarak da %76 oranında idrarla atılır. Eliminasyon yarılanma ömrü yaklaşık 8 saattir. Parasetamolün etkisi çabuk başlar. Alınan dozun %85’i konjüge halde idrarla atılır.

    Parasetamol: Parasetamolün plazma yarılanma ömrü 1.25-3 saattir. Parasetamol idrarla temel olarak glukronid şeklinde, az miktarda da sülfat konjugatları, merkaptürik asit ve değişmemiş ilaç olarak atılır. Parasetamol dozunun yaklaşık %85’i serbest veya konjuge halde, uygulamayı takiben 24 saat içinde atılır. Parasetamolün renal klirensi 13.5 L/ saat’dir.

    Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:

    Veri mevcut değildir.

    • 5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

      Fenprobamat:

      Meprobamat ile karşılaştırmalı olarak saptanan farmakodinamik etkilere göre fenprobamat aşağıdaki tesirlere sahiptir:

      • a) fındık farelerinde merak davranışını ve saldırganlığı meprobamat’tan daha zayıf bir şekilde inhibe eder,

      • b) polisinaptik omurilik reflekslerini daha güçlü ve spesifik olarak inhibe eder,

      • c) striknin konvülsiyonlarını meprobamat’tan daha kuvvetli olarak inhibe eder,

      • d) pentilentetrazol konvülsiyonlarını önleyici etkisi meprobamat’tan daha zayıftır,

      • e) tavşanlardaki adale gevşetici etkisi daha güçlüdür,

      • f)  tavşanlarda limbik sistemin elektriksel olarak stimüle edilmesiyle oluşan uyanıklık reaksiyonunu inhibe edici etkisi meprobamat’tan daha zayıftır.

      Bu etkiler bakımından fenprobamatın daha ziyade retikülospinal sinir yolaklarını ve spinal entegrasyonu inhibe ettiği, buna karşın meprobamat’ın etki bölgesinin daha ziyade supraspinal (asendan retiküler, talamokortikal ve limbik sistemler) olduğu sonucu çıkartılmaktadır.

      Sıçanlar üzerinde yapılan 6 haftalık oral toksisite çalışmasında, hematoloji ve idrar değerlerinde anormallik görülmemiş, histopatolojik değişiklikler bulunmamıştır.

      Tavşanlarda yapılan 3 aylık oral toksisite çalışmasında, davranış, büyüme oranı, kalp, jejunum, böbrekler, karaciğer, akciğerler, dalak ve midenin hematolojik ve histolojik incelemelerine göre, fenprobamat kullanılanlar ile kontrol grubu arasında fark bulunamamıştır.

      Kediler üzerinde yapılan 6 haftalık oral hematoloji çalışmasında, fenprobamatın yüksek dozlarında vücut ağırlığında hafif azalma ve musküler koordinasyonda bozukluk meydana gelmiştir.

      Köpekler üzerinde yapılan 6 haftalık artan doz oral toksisite çalışmasında, test hayvanlarının tümünde çalışma boyunca sık kusmadan kaynaklanan hafif kilo kaybı oluşmuştur. Testler boyunca karaciğer ve böbrek fonksiyonlarında anlamlı hiçbir değişiklik görülmemiştir.

      Parasetamol:

      Akut doz toksisite:

      LD50 (mg/kg) değerleri:

      Türler

      Oral

      Intramusküler

      Subkutan

      Sıçan (1 günlük)

      >600,<700

      Sıçan

      2680-3100

      >600

      Fare

      536-891

      Hamster

      630-770

      >300, <548

      Tavşan

      2640-2800

      Köpek

      1180-1450

      >66

      Subakut toksisite (sıçan): 13 gün boyunca <1000 mg/kg/gün oral veya 30 gün boyunca <100 mg/kg/gün dozda intramusküler uygulamada mortalite oranında veya nekropsi bulgularında farklılık gözlemlenmemiştir.

      Kronik toksisite (sıçan): 28 hafta boyunca 200 mg/kg/gün dozunda (oral gavaj) uygulandığında sıçanların ağırlık kazançları, patoloji veya karaciğer, böbrek, kalp ve akciğer histolojilerinde bir değişiklik görülmemiştir.

      Subakut toksisite (köpek): 4 hafta boyunca 20 ve 63 mg/kg/gün dozunda intramusküler uygulamasını takiben mortalite oranında, laboratuvar ve nekropsi bulgularında anlamlı bir fark görülmemiştir.

      Akut nefrotoksisite (sıçan): 2000 - 7000 mg/kg doz aralığında tek doz uygulamadan sonra renal tubüler lezyonlar meydana gelmiştir.

      Kronik nefrotoksisite (sıçan, tavşan ve köpek): 13 - 40 hafta boyunca 50 - 400 mg/kg/gün doz aralığında uygulanmasının ardından renal anomali, interstisyal nefrit veya papiller nekroz meydana gelmemiştir.

      Hayvanlar üzerine yapılan çeşitli karsinojenite çalışmaları sonucunda parasetamolün karsinojenik potansiyeli ile ilgili veri elde edilememiştir.

      Genotoksisite: Ames testinde parasetamolün S9’lu veya S9’suz ortamda Salmonella typhimurium suşlarından TA100, TA1535, TA1537 veya TA98’e karşı mutajenik olmadığı saptanmıştır. S9’lu veya S9’suz ortamda Çin hamsterlerinde yapılan sitogenetik testlerde kardeş kromatid değişimine ve kromozomal anomaliye neden olmuştur.

      Reprodüktif sisteme etkileri ve teratojenite (sıçan): 600 mg/kg/gün dozunda erkek sıçanlara çiftleşmenin 60 gün öncesinden, dişi sıçanlara ise çiftleşmenin 14 gün öncesinden gebeliğin sonuna kadar diyet ile birlikte verildiğinde gebelik veya yeni doğan yavrular üzerinde bir etki görülmemiştir.

      Erkek ve dişi farelere 14 hafta boyunca 0, 357, 715 ve 1430 mg/kg/gün dozunda diyetle birlikte verilmesinden sonra 357 ve 715 mg/kg/gün dozlarında üreme parametreleri üzerinde herhangi bir olumsuz etki görülmezken, 1430 mg/kg/gün dozunda her çiftleşme sonunda meydana gelen yavru sayısında azalma, dişi ve erkek farelerin kilo kazançlarında azalma, düşük doğum ağırlığı, F1 jenerasyonunun sakatlık oranında artış ve F1 jenerasyonundaki erkek farelerde epididimal sperm anomalileri meydana gelmiştir.

      Erkek sıçanlara 30 gün boyunca 500 veya 1000 mg/kg/gün dozunda oral uygulamada tek dozları takiben herhangi bir etki görülmezken, 30 günlük uygulamada her iki dozda da fertilitede libido, seksüel güç ve performans noksanlığı, oligospermi, sperm motilitesinde ve spermin fertilizasyon potansiyelinde azalma gibi olumsuz etkiler görülmüştür.

      Gıda Alerjisi Gıda Alerjisi Her yıl milyonlarca insan yiyeceklere alerji gösteriyor. Dış Gebelik Dış Gebelik Dış gebelik, her 100 gebelikten birini etkileyen, sık görülen ve ölüme sebep olabilecek bir durumdur. Bu, döllenen yumurta, rahimin dışına yerleşirse, oluşan bir durumdur. Gebelik ilerledikçe, ağrıya ve kanamalara sebep olur.