LEDASON 60 mg film kaplı tablet (30 adet) Klinik Özellikler

Lurasidon Hidroklorür }

Sinir Sistemi > Antipsikotikler
Sanovel İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş. | 28 February  2023

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    LEDASON, 13 yaş ve üzerindeki adolesanlarda ve yetişkinlerde şizofreni tedavisinde endikedir.

    4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

    Yetişkin popülasyonu:

    LEDASON'un tavsiye edilen başlangıç dozu, günde bir defa 40 mg'dır. Başlangıç doz titrasyonu gerekmemektedir. Etkili doz aralığı, günde bir defa 40 mg - 160 mg'dır. Doz artırımı, hekim kararı ve gözlenen klinik yanıta göre yapılmalıdır. Maksimum günlük doz 160 mg'ı geçmemelidir.

    Etkileşimler nedeniyle doz ayarlaması:

    20 mg'lık bir başlangıç dozu önerilir ve maksimum lurasidon dozu, orta dereceli CYP3A4 inhibitörleri ile kombinasyon halinde günde bir defa 80 mg'ı geçmemelidir. Hafif ve orta şiddette CYP3A4 indükleyicileri ile kombinasyon halinde lurasidon dozunun ayarlanması gerekebilir (bkz. Bölüm 4.5). Güçlü CYP3A4 inhibitörleri ve indükleyicileri için bölüm 4.3'e bakınız.

    Uygulama şekli:

    LEDASON film kaplı tabletler yemekle birlikte günde bir defa oral olarak alınmalıdır. LEDASON tabletler her gün aynı zamanda alınmalıdır.

    Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

    Böbrek yetmezliği:

    Hafif böbrek yetmezliği olan hastalarda, lurasidon doz ayarlanması gerekmez.

    Orta (Kreatinin Klerensi (CrCl) ≥ 30 ve < 50 ml/dak.), şiddetli (CrCL >15 ve < 30 ml/dak) ve son evre böbrek yetmezliği (CrCl < 15 ml/dak) olan hastalarda önerilen başlangıç dozu 20 mg'dır ve maksimum doz günde bir kez 80 mg'ı geçmemelidir.

    Son evre böbrek yetmezliği olgularında ilacın potansiyel faydası riskine göre ağır basmadıkça lurasidon kullanılmamalıdır. Böbrek yetmezliğinin son evresinde kullanılması durumunda klinik izleme tavsiye edilir.

    Karaciğer yetmezliği:

    Hafif karaciğer yetmezliği olan hastalarda lurasidon doz ayarlanması gerekmez.

    Orta (Child Pugh Sınıf B) ve şiddetli karaciğer yetmezliği (Child Pugh Sınıf C) olan hastalarda, doz ayarlaması önerilmektedir. Önerilen başlangıç dozu 20 mg'dır. Orta şiddette karaciğer yetmezliği olan hastalarda, maksimum günlük doz 80 mg'ı geçmemelidir ve şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda günde bir kez 40 mg'ı geçmemelidir.

    Pediyatrik popülasyon:

    LEDASON'un tavsiye edilen başlangıç dozu, günde bir defa 40 mg'dır. Başlangıç doz titrasyonu gerekmemektedir. Etkili doz aralığı, günde bir defa 40 mg - 80 mg'dır. Doz artırımı, hekim kararı ve gözlenen klinik yanıta göre yapılmalıdır. Maksimum günlük doz

    80 mg'ı geçmemelidir. Çocuklarda, lurasidon çocuk ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı tarafından reçete edilmelidir.

    Geriyatrik popülasyon:

    Normal böbrek fonksiyonu (CrCl ≥ 80 ml/dakika) olan yaşlı hastalar için doz tavsiyeleri normal böbrek fonksiyonu olan yetişkinlerle aynıdır. Ancak, yaşlı hastalarda böbrek fonksiyonu azalmış olabileceği için, doz ayarlamasının hastanın böbrek fonksiyonu durumuna göre yapılması gerekebilir (Bakınız “Böbrek Yetmezliğiâ€).

    Yaşlı hastaların, yüksek dozlarda lurasidon ile tedavisinde sınırlı veriler bulunmaktadır. Yaşlı hastaların, 160 mg lurasidon hidroklorür ile tedavisinde veri bulunmamaktadır. 65 yaş ve üzerindeki hastaların, yüksek dozlarda lurasidon ile tedavisinde dikkatli olunmalıdır.

    4.3. Kontrendikasyonlar

      4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

      Antipsikotik tedavisi süresince hastanın klinik durumundaki iyileşme birkaç günden birkaç haftaya kadar sürebilir. Hastalar bu periyot süresince yakından izlenmelidir.

      İntihar eğilimi:

      Parkinson hastalığı:

      Hastalarda Parkinson hastalığı saptanıyorsa, antipsikotik tıbbi ürünler parkinsonizmin altında yatan semptomları şiddetlendirebilir. Bu nedenle, hekimler Parkinson hastalığı olan hastalarda lurasidon reçete ederken yararlara karşı riskleri değerlendirmelidirler.

      Ekstrapiramidal semptomları:

      Dopamin reseptör antagonisti özelliğine sahip tıbbi ürünler; rijidite, titreme, maske yüzü, kas gevşekliği, salya artışı, vücut pozisyonunda eğilme ve anormal yürüme dahil ekstrapiramidal advers reaksiyonlar ile ilişkilendirilmiştir. Yetişkin şizofreni hastalarının plasebo kontrollü klinik çalışmalarında, lurasidonla tedavi plasebo ile karşılaştırıldığında, ekstrapiramidal semptomlarında artış meydana gelmiştir.

      Tardif diskinezi:

      Dopamin reseptör antagonisti özelliğine sahip tıbbi ürünler, özellikle dil ve/veya yüzün ritmik istemsiz hareketleri ile karakterize edilen tardif diskinezi indüksiyonu ile ilişkilendirilmiştir. Eğer tardif diskinezi belirtileri ve semptomları görülürse, lurasidon dahil tüm antipsikotiklerin kesilmesi düşünülmelidir.

      Kardiyovasküler hastalıklar/QT uzaması:

      Bilinen kardiyovasküler hastalığı veya QT uzamasının aile öyküsü, hipokalemi olan hastalarda ve QT aralığını uzattığı düşünülen diğer tıbbi ürünlerle birlikte kullanımında lurasidon reçete edilirken dikkat edilmelidir.

      Nöbet:

      Nöbet hikayesi olan hastalarda veya nöbet eşiğini düşüren durumlarda lurasidon dikkatli kullanılmalıdır.

      Nöroleptik malign sendrom:

      Yüksek ateş, kaslarda sertlik, otonomik dengesizlik, bilinç değişkenliği ve yüksek serum kreatin fosfokinaz seviyesi ile karakterize edilen Nöroleptik Malign Sendromunun lurasidon ile meydana geldiği bildirilmiştir. Ek belirtiler arasında, miyoglobinüri (rabdomiyoliz) ve akut böbrek yetmezliğini içerebilir. Bu durumda, lurasidon kesilmelidir.

      Demanslı yaşlı hastalar:

      Lurasidon, demanslı yaşlı hastalarda çalışılmamıştır.

      Genel Ölüm Oranı:

      17 kontrollü klinik çalışmanın meta-analizinde, demansı olan yaşlı hastaların risperidon, aripiprazol, olanzapin ve ketiapin dahil olmak üzere atipik diğer antipsikotiklerle tedavisi plasebo ile karşılaştırıldığında ölüm riskinde bir artış görülmüştür.

      Serebrovasküler olay:

      Risperidon, aripiprazol ve olanzapin dahil olmak üzere bazı atipik antipsikotikler ile demans popülasyonunda yapılan randomize plasebo-kontrollü klinik çalışmalarda, serebrovasküler advers reaksiyon riskinin yaklaşık üç kat arttığı görülmüştür. Bu artış riskinin mekanizması bilinmemektedir. Risk artışı diğer antipsikotikler veya diğer hasta popülasyonu için göz ardı edilemez. Felç riski olan demanslı yaşlı hastalarda lurasidon dikkatli kullanılmalıdır.

      Venöz Tromboembolizm:

      Venöz Tromboembolizm vakalarıantipsikotiktıbbiilaçlar ilerapor edilmiştir. Antipsikotikler

      lurasidon ile tedavi öncesinde ve tedavi sırasında venöz tromboembolizm için tüm olası risk faktörleri tanımlanmalı ve önleyici tedbirler alınmalıdır.

      Hiperprolaktinemi:

      Lurasidon, dopamin D2 reseptör antagonizm nedeniyle prolaktin seviyelerini yükseltmektedir. Hastalar, jinekomasti, galaktore, amenore ve erektil disfonksiyon gibi yükselmiş prolaktinin belirti ve semptomları hakkında bilgilendirilmelidir. Hastalar herhangi bir belirti ve semptom görüldüğünde tıbbi yardım almaları konusunda uyarılmalıdır.

      Kilo artışı:

      Atipik antipsikotik kullanımı ile kilo artışı gözlenmiştir. Klinik izleme önerilmektedir.

      Hiperglisemi:

      Lurasidon ile yapılan klinik çalışmalarda nadir olarak glukoz ile ilgili advers reaksiyonlar (örneğin; kandaki glukozun artması) bildirilmiştir. Diyabetik hastalarda ve diabetes mellitus oluşum riski olan hastalarda uygun klinik izleme önerilmektedir.

      Ortostatik hipotansiyon/senkop:

      α1-adrenerjik reseptör antagonizm nedeniyle lurasidon ortastatik hipotansiyona neden olabilir. Hipotansiyona yatkın olan hastalarda, yaşamsal ortostatik bulguların izlenmesi göz önünde bulundurulmalıdır.

      Greyfurt suyu ile etkileşim:

      Lurasidon ile tedavi boyunca greyfurt suyundan kaçınılmalıdır.

      Serotonin sendromu:

      Lurasidon ve buprenorfin/opioidler, MAO inhibitörleri, seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI'lar), serotonin norepinefrin geri alım inhibitörleri (SNRI'ler) veya trisiklik antidepresanlar gibi diğer serotonerjik ajanların birlikte uygulanması, potansiyel olarak yaşamı tehdit eden bir durum olan serotonin sendromuna neden olabilir.

      Diğer serotonerjik ajanlarla eşzamanlı tedavi klinik olarak gerekliyse, özellikle tedavinin başlangıcı ve doz artışları sırasında hastanın dikkatle gözlenmesi tavsiye edilir.

      Serotonin sendromunun semptomları arasında zihinsel durum değişiklikleri, otonomik dengesizlik, nöromüsküler anormallikler ve / veya gastrointestinal semptomlar yer alabilir. Serotonin sendromundan şüpheleniliyorsa, semptomların şiddetine bağlı olarak doz azaltılması veya tedavinin kesilmesi düşünülmelidir.

      Uyku apnesi sendromu:

      Lurasidon kullanan hastalarda uyku apnesi sendromu rapor edilmiştir. Eş zamanlı olarak santral sinir sistemi depresanı kullanan hastalar ile uyku apnesi öyküsü olan ya da uyku apnesi riski taşıyan (örn; aşırı kilolu/obezler veya erkekler) hastalarda lurasidon kullanılırken dikkatli olunmalıdır.

      4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

      Farmakodinamik etkileşimler:

      Lurasidonun başlıca santral sinir sistemi etkileri göz önüne alındığında, lurasidonun santral sinir sistemini etkileyen diğer tıbbi ürünlerle kombinasyonu ve alkol ile birlikte kullanımında dikkatli olunmalıdır.

      QT aralığını uzattığı bilinentıbbiilaçlar;örneğin,sınıfIAantiaritmikler (örnek: kinidin,

      antipsikotikler ve antimalaryaller (örneğin, meflokin) lurasidon ile birlikte reçete edildiğinde dikkat edilmesi tavsiye edilir.

      Lurasidon, buprenorfin/opioidler, MAO inhibitörleri, seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI'lar), serotonin norepinefrin geri alım inhibitörleri (SNRI'ler) veya trisiklik antidepresanlar gibi diğer serotonerjik ajanlarla birlikte uygulandığında, potansiyel olarak yaşamı tehdit eden bir durum olan serotonin sendromu riski artabileceği için dikkatli kullanılmalıdır. (bkz. bölüm 4.4).

      Farmakokinetik etkileşimler:

      Lurasidon ve greyfurt suyunun birlikte alınması değerlendirilmemiştir. Greyfurt suyu CYP 3A4'ü inhibe eder ve lurasidonun serum konstrasyonunu artırabilir. Lurasidon ile tedavi süresince greyfurt suyundan kaçınılmalıdır.

      Lurasidonu etkileyecek diğer tıbbi ürünler:

      Lurasidon ve aktif metaboliti olan ID-14283, dopaminerjik ve serotonerjik reseptörlerde farmakodinamik etkiye katkı sağlamaktadır. Lurasidon ve aktif metaboliti olan ID-14283, öncellikle CYP3A4 tarafından metabolize edilir.

      CYP3A4 inhibitörleri:

      Lurasidon, güçlü CYP3A4 inhibitörleri (örneğin boseprevir, klaritromisin, kobisistat, indinavir, itrakonazol, ketokonazol, nefazodon, nelfinavir, posakonazol, ritonavir, sakinavir, telaprevir, telitromisin, vorikonazol ) ile kontrendikedir.

      Lurasidon ile güçlü CYP3A4 inhibitörü olan ketokozanolün birlikte uygulanmasıyla lurasidonun maruziyeti 9 kat ve aktif metaboliti ID-14283'ün ise 6 kat artmıştır.

      Lurasidon ve posakonazolün birlikte uygulanması (güçlü CYP3A4 inhibitörü) lurasidon maruziyetinde yaklaşık 4-5 kat bir artışla sonuçlanmıştır. Eş zamanlı posakonazol uygulanması kesildikten 2-3 hafta sonrasına kadar lurasidon maruziyeti üzerinde posakonazolün kalıcı bir etkisi gözlenmiştir.

      Lurasidon ile birlikte CYP3A4'ü orta derecede inhibe eden tıbbi ürünlerin birlikte alınması (örneğin; diltiazem, eritromisin, flukonazol, verapamil), lurasidon maruziyetini artırabilir. Orta şiddetteki CYP3A4 inhibitörlerinin CYP3A4 substrat maruziyetini 2 - 5 kat artırdığı tahmin edilmektedir.

      Lurasidon ile diltiazemin (yavaş salınım formülasyonu) birlikte uygulanması, lurasidona maruziyeti 2.2 kat, ID 14283 maruziyetini 2.4 kat artırmasıyla sonuçlanmıştır. Diltiazemin hemen salınım formülasyonun kullanımı, lurasidon maruziyetini büyük ölçüde artırabilmektedir.

      CYP3A4 indükleyiciler:

      Lurasidon, güçlü CYP3A4 indükleyiciler (örneğin karbamazepin, fenobarbital, fenitoin, rifampisin, sarı kantaron (Hypericum perforatum) ile kontrendikedir.

      Lurasidon ile güçlü CYP3A4 indükleyici olan rifampisinin birlikte uygulanması lurasidon maruziyetinin 6 kat azaltmasıyla sonuçlanmıştır.

      Lurasidon ile hafif şiddetli (örneğin armodafinil, amprenavir, aprepitant, prednizon, rufinamid) veya orta şiddetli (örneğin bosentan, efavirenz, etravirin, modafinil, nafsillin) CYP3A4 indükleyicilerin birlikte kullanımı ile hafif veya orta şiddetli CYP3A4 indükleyiciler kesildikten sonra 2 haftaya kadarlurasidonmaruziyetinin<2kat azaltılması beklenmektedir.

      Lurasidonun hafif veya orta CYP3A4 indükleyicilerle ile birlikte uygulanmasında, lurasidon etkinliğinin dikkatle izlenmesi gerekmektedir ve doz ayarlaması gerekebilir.

      Taşıyıcılar:

      Lurasidon, in vitro olarak bir P-gp ve BCRP substratıdır ve bunun in vivo uygunluğu belirsizdir. Lurasidonun P-gp ve BCRP inhibitörleriyle birlikte uygulanması lurasidon maruziyetini artırabilir.

      Lurasidonun diğer tıbbi ürünleri etkileme potansiyeli:

      Lurasidonun hassas CYP3A4 substratı olan midazolam ile birlikte uygulanması, midazolam maruziyetinde < 1.5 kat artış ile sonuçlanmıştır. Lurasidon ve dar terapötik indekse sahip olduğu bilinen CYP3A4 substratları (örneğin, astemizol, terfenadin, sisaprid, pimozid, kinidin, bepridil veya ergo alkaloidleri [ergotamin, dihidroergotamin]) birlikte uygulandığında izleme önerilmektedir.

      Lurasidon ile digoksinin (P-gp substratı) birlikte uygulanması, digoksine maruziyetini artırmamıştır, sadece az miktarda C'ı artırmıştır (1.3 kat). Bu nedenle, lurasidonun digoksin ile birlikte uygulanabileceği düşünülmektedir. Lurasidon, akış taşıyıcısı P-gp'nin bir in vitro inhibitörüdür ve klinik açıdan intestinal P-gp inhibisyonu ile ilişkisi göz ardı edilmemelidir. P-gp substratı dabigatran eteksilat ile eş zamanlı uygulanması, dabigatran plazma konsantrasyonun artmasına neden olabilir.

      Lurasidon, akış taşıyıcısı BCRP'nin bir in vitro inhibitörüdür ve klinik açıdan intestinal BCRP inhibisyonu ile ilişkisi göz ardı edilmemelidir. BCRP substratlarının eş zamanlı uygulanması, bu substratların plazma konsantrasyonlarının artmasına neden olabilir.

      Lurasidon ile lityumun birlikte uygulanması, lityumun lurasidon farmakokinetiği üzerine etkisinin klinik olarak önemsiz olduğunu göstermiştir. Bu nedenle, lurasidonun lityum ile birlikte uygulanmasında, doz ayarlamasına gerek yoktur. Lurasidon lityum konsantrasyonuna etki göstermemektedir.

      Norgestimat ve etinil estradiol içeren oral kombine kontraseptifler alan hastalar üzerinde lurasidonun birlikte kullanım etkisini araştıran bir klinik ilaç etkileşim çalışması, lurasidonun kontraseptif veya seks hormon bağlayıcı globülin (SHBG) düzeylerinin farmakokinetiği üzerinde klinik ya da istatistiksel olarak anlamlı etkilere sahip olmadığını göstermiştir. Bu nedenle, lurasidon oral kontraseptifler ile birlikte kullanılabilir.

      Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

      Özel popülasyonlara ilişkin veri bulunmamaktadır.

      Pediyatrik popülasyon:

      Pediyatrik popülasyona ilişkin veri bulunmamaktadır.

      4.6. Gebelik ve laktasyon

      Gebelik kategorisi: B

      Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

      Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda kullanımına ilişkin veri mevcut değildir.

      Gebelik dönemi

      bilinmemektedir. Lurasidon, gebelik dönemi süresince gerekmedikçe kullanılmamalıdır.

      Üçüncü trimester boyunca, antipsikotiklere (lurasidon dahil) maruz kalan yeni doğmuş bebekler, extrapiramidal ve/veya eksiklik semptomlar dahil olmak üzere advers reaksiyon riski altındadır.

      Ajitasyon, hipertoni, hipotoni, tremor, somnolans, solunum sıkıntısı veya beslenme bozuklukları rapor edilmiştir. Sonuç olarak, yeni doğanlar dikkatle izlenmelidir.

      Laktasyon dönemi

      Lurasidon, laktasyon döneminde sıçanların sütüne geçmiştir. Lurasidon veya metabolitlerinin insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Laktasyon döneminde lurasidon kullanımına ilişkin karar ancak tedavinin potansiyel yararı ile çocuğa olabilecek potansiyel risk değerlendirildikten sonra verilmelidir.

      Üreme yeteneği (fertilite)

      Hayvanlarda yapılan çalışmalar, insan üremesi ile ilgili olduğu düşünülmeyen prolaktin artışına bağlı olarak fertilite üzerinde bazı etkiler olduğunu göstermiştir.

      4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

      Lurasidonun araç ve makine kullanımı üzerinde az etkisi bulunmaktadır. Lurasidonun olumsuz etkilemediği kesin olana kadar, hastalar tehlikeli makine kullanımı hakkında dikkatli olmalıdır.

      4.8. İstenmeyen etkiler

      Güvenlilik profilinin özeti:

      Lurasidonun güvenliliği, pazarlama sonrasında ve 52 haftaya kadar tedavi edilen şizofreni hastalarında yapılan klinik çalışmalarda 20 - 160 mg'lık dozlarda değerlendirilmiştir. Günlük 120 mg doz ile bildirilen en yaygın advers reaksiyonlar (ADRs) (≥%10) akatizi, bulantı ve uykusuzluktur.

      Advers reaksiyonların tablo özeti:

      Toplanan verilere bağlı olarak görülen advers ilaç reaksiyonları (ADRs); sistem ve organ sınıfına göre aşağıda listelenmiştir. Klinik çalışmalarda bildirilen advers ilaç reaksiyonları (ADRs) sıklık kategorisine göre tablolanmıştır.

      Aşağıdaki şartlar ve sıklıklar uygulanır: Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000) ve bilinmiyor (eldeki verilerden tahmin edilemiyor). Her sıklık grubunda advers reaksiyonlar ciddiyetteki azalmaya göre sunulmuştur.

      Tablo 1: Yetişkinler için advers ilaç reaksiyonları

      Sistem organ sınıfı

      Çok yaygın

      Yaygın

      Yaygın olmayan

      Seyrek

      bilinmiyor

      Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

      Nazofarenjit

      Kan ve lenf sistemi

      hastalıkları

      Anemi

      Eozinofili Lökopeni

      Nötropeni ****

      Bağışıklık sistemi

      hastalıkları

      Aşırı duyarlılık

      Metabolizmavebeslenme

      hastalıkları

      İştah azalması

      Kan şekeriartışıHiponatremi

      ttps://www.turkiye.gov.tr/sa

      Psikiyatrik hastalıklar

      Uykusuzluk

      Ajitasyon Anksiyete Huzursuzluk

      Kabus Katatoni Panik atak

      İntihar eğilimi

      Uyku bozukluğu****

      Sinir sistemi hastalıkları

      Akatizi

      Somnolans* Parkinsonizm ** Baş dönmesi Distoni*** Diskinezi

      Letarji Dizartri

      Tardif diskinezi Senkop Konvülsiyon

      Nöroleptik malign sendrom (NMS)

      Serebrovasküler olay

      Göz

      bozuklukları

      Bulanık görme

      Kulak ve labirent

      hastalıkları

      Vertigo

      Kardiyak hastalıkları

      Taşikardi

      Anjina pektoris

      Birinci dereceden Atrioventriküler blok

      Bradikardi

      Vasküler hastalıklar

      Hipertansiyon

      Hipotansiyon

      Ortostatik hipotansiyon

      Ani ateş basması

      Kan basıncı artışı

      Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal

      hastalıklar

      Uyku apnesi sendromu

      Gastrointestinal hastalıklar

      Bulantı

      Diyare Kusma Hazımsızlık

      Tükürük salgısında artış

      Ağız kuruluğu Üst karın ağrısı

      Mide rahatsızlığı

      Flatulans Disfaji Gastrit

      Hepatobilyer hastalık

      Alanin aminotransferaz

      artışı

      Deri ve deri altı doku hastalıkları

      Döküntü Kaşıntı

      Aşırı terleme

      Anjiyoödem

      Stevens-Johnson sendromu

      Kas-iskelet ve bağ dokusu

      hastalıkları

      Sırt ağrısı

      Kas-iskeletsertliği

      Eklem sertliği

      Boyunağrısı

      Rabdomiyoliz

      ttps://www.turkiye.gov.tr/sa

      Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

      Serum kreatinin artışı

      Dizüri

      Böbrek yetmezliği

      Gebelik,

      lohusalık ve perinatal

      durumlar

      Neonatal ilaç yoksunluk sendromu

      Üreme sistemi ve meme

      hastalıkları

      Kanda prolaktin artışı

      Erektil disfonksiyon

      Amenore Dismenore

      Meme ağrısı Galaktore

      Göğüs büyümesi****

      Genel bozukluklar ve uygulama yeri koşulları

      Yorgunluk

      Yürüme bozukluğu

      Ani ölüm

      Araştırmalar

      Kanda kreatinin fosfokinaz artışı

      * Somnolansın içerdiği adves reaksiyon terimleri: hipersomni, hipersomnolans, sedasyon ve somnolans

      ** Parkinsonizmin içerdiği advers reaksiyon terimleri: bradikinezi, kas gerginliği, salya artışı, ekstrapiramidal bozukluk, hipokinezi, kas sertliği, parkinsonizm, psikomotor gerileme ve titreme

      ***Distonin içerdiği advers reaksiyon terimleri: distoni, okulojirik kriz, oromandibüler distoni, dil spazmı, boyun eğriliği ve trismus

      **** Kontrollü ve kontrolsüz Faz 2 ve 3 çalışmalarındaki advers ilaç reaksiyonları; Bunlar için oluşum sıklığı çok düşüktür.

      Tablo 2: Adolesanlar için advers ilaç reaksiyonları

      Sistem organ sınıfı

      Çok yaygın

      Yaygın

      Yaygın olmayan

      Seyrek

      bilinmiyor

      Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

      Nazofarenjit Rinit

      Üst solunum yolu enfeksiyonu

      Kan ve lenf sistemi

      hastalıkları

      Nötropeni

      Bağışıklık sistemi

      hastalıkları

      Aşırı duyarlılık

      Endokrin hastalıkları

      Hiperprolaktinemi (kanda prolaktin artışı dahil)

      Otoimmun tiroidit Hiperandrojenizm Hipotiroidizm

      Metabolizma ve beslenme

      hastalıkları

      İştahazalması

      www.turkiye.gov.tr/sa

      Psikiyatrik hastalıklar

      Anormal rüyalar Ajitasyon Anksiyete Depresyon Uykusuzluk Psikotik bozukluk Şizofreni Gerginlik

      Saldırganlık İlgisizlik

      Zihin karışıklığı Depresyon Ayrışma Halüsinasyon (işitsel)

      Halüsinasyon (görsel)

      Cinayet düşüncesi Dürtüsel davranış İlk uykusuzluk Libido azalması Libido artışı Halsizlik

      Ruhsal durum değişiklikleri

      Obsesif düşünceler Panik atak

      Psikomotor hiperaktivite

      Huzursuzluk Uyku bozukluğu İntihar düşüncesi

      Terminal uykusuzluk

      Anormal düşünme

      Sinir sistemi hastalıkları

      Akatizi Baş ağrısı

      Somnolans*

      Dikkat dağınıklığı Baş dönmesi Diskinezi Distoni*** Parkinsonizm **

      Postural baş dönmesi

      Disguzi Hiperkinezi Hafıza bozukluğu Migren

      Parestezi

      Psikomotor hiperaktivite

      Huzursuz bacak sendromu

      Tardif diskinezi

      Gerilim tipi baş ağrısı

      Göz

      bozuklukları

      Akomodasyon

      Bulanık görme

      www.turkiye.gov.tr/sa

      Kulak ve labirent

      hastalıkları

      Hiperakuzis

      Kardiyak hastalıkları

      Taşikardi

      Palpitasyonlar

      Supraventriküler ekstrasistoller

      Vasküler hastalıklar

      Ortostatik hipotansiyon

      Hipertansiyon

      Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal

      hastalıklar

      Orofarenjeal ağrı Dispne

      Uyku apnesi sendromu

      Gastrointestinal hastalıklar

      Bulantı

      Konstipasyon Ağız kuruluğu

      Tükürük salgısında artış

      Kusma

      Karında rahatsızlık

      Üst karın ağrısı Aptyalizm Diyare Dispepsi

      Dudak kuruluğu Diş ağrısı

      Deri ve deri altı doku hastalıkları

      Hiperhidrozis

      Alopesi

      Anormal saç büyümesi

      Döküntü Ürtiker

      Kas-iskelet ve bağ dokusu

      hastalıkları

      Kas sertliği

      Artralji

      Kas gerginliği

      Kas-iskelet sisteminde sertlik

      Miyalji Ekstremitede ağrı Çene ağrısı

      Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

      Bilirubinüri Dizüri

      Miktürisyon bozukluğu

      Poliüri Proteinüri

      Böbrek bozukluğu

      Üreme sistemi ve meme

      hastalıkları

      Erektil disfonksiyon

      Amenore Meme ağrısı

      Ejakülasyon bozukluğu

      Galaktore Jinekomasti

      Düzensiz menstrüasyon

      Oligomenore

      Cinsel işlev bozukluğu

      Doğuştan, ailesel ve genetik

      hastalıklar

      Tourette hastalığı

      Genel bozukluklar ve uygulama yeri koşulları

      Asteni Yorgunluk Sinirlilik

      Titreme

      Yürüme bozukluğu Halsizlik

      Kardiyak olmayan göğüs ağrısı

      Pireksi

      Araştırmalar

      Kanda kreatin fosfokinaz artışı

      C-reaktif protein artışı

      Kilo kaybı Kilo artışı

      Alanin aminotransferaz artışı

      Anti-tiroid antikoru pozitif

      Aspartat aminotransferaz artışı

      Kanda alkalin fosfataz azalması

      Kanda alkalin fosfokinaz artışı

      Kanda kolesterol artışı

      Kanda glukoz artışı Kanda insülin artışı

      Kanda testosteron azalması

      Kanda tiroid uyarıcı hormon artışı

      trigliseridlerin

      artışı

      www.turkiye.gov.tr/sa

      Elektrokardiyogram

      PR kısalması

      Hemoglobin azalması

      Yüksek yoğunluklu lipoprotein azalması

      Düşük yoğunluklu lipoprotein azalması

      Yaralanma, zehirlenme ve prosedürel

      komplikasyonlar

      Kasıtlı doz aşımı

      * Somnolans, adolesanlarda gözlenen şu advers reaksiyonları içerir: Hipersomni, sedasyon ve somnolans.

      ** Parkinsonizm, adolesanlarda gözlenen şu advers reaksiyonları içerir: Ekstrapiramidal bozukluk, hipokinezi, parkinsonizm ve titreme.

      *** Distoni, adolesanlarda gözlenen şu advers reaksiyonları içerir: Distoni, okülojirik kriz ve tortikollis.

      Seçilen advers reaksiyonların tanımı:

      Lurasidon tedavisi ile ilişkili olarak, Stevens-Johnson sendromunun bazı raporları da dahil olmak üzere, klinik olarak ciddi deri vakalarının ve diğer aşırı duyarlılık reaksiyonlarının pazarlama sonrası raporları bildirilmiştir.

      Sınıfı ilgilendiren olaylar

      Ekstrapiramidal semptomlar (EPS): Yetişkinlerdeki kısa süreli plasebo kontrollü çalışmalarda, akatizi ve huzursuzluk hariç EPS ile ilgili bildirilen olayların sıklığı lurasidon ile tedavi edilen deneklerde %13.5 iken, plasebo ile tedavi edilen deneklerde %5.8 olmuştur. Lurasidon ile tedavi edilen denekler için akatizi sıklığı, %12.9 iken plasebo ile tedavi edilen denekler için % 3.0 olmuştur. Adolesana yönelik kısa süreli plasebo kontrollü çalışmada, akatizi hariç EPS ile ilgili bildirilen olayların sıklığı lurasidon ile tedavi edilen deneklerde

      %5.1 iken, plasebo ile tedavi edilen deneklerde %1.8 olmuştur. Lurasidon ile tedavi edilen denekler için akatizi sıklığı, %8.9 iken plasebo ile tedavi edilen denekler için % 1.8 olmuştur.

      Distoni: Distoni semptomları, kas gruplarının uzamış anormal kasılmaları, tedavinin ilk birkaç gününde duyarlı bireylerde ortaya çıkabilir. Distonik semptomlar şunları içerir: Boyun kaslarının spazmı, bazen boğazın sıkılığında ilerleme, yutma zorluğu, nefes almada zorluk ve/veya dilin çıkıntısı. Bu semptomlar düşük dozlarda oluşabilirken, daha sık ve daha fazla şiddette, daha yüksek potens ve daha yüksek dozlarda birinci jenerasyon antipsikotik tıbbi ürünler ile ortaya çıkar. Erkeklerde ve genç yaş gruplarında yüksek akut distoni riski gözlenir.

      Venöz tromboembolizm: Antipsikotik ilaçlar ile pulmoner embolizm ve derin ven trombozu vakaları dahil olmak üzere venöz tromboembolizm vakaları bildirilmiş olup, sıklığı bilinmemektedir.

      Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması:

      Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)

      4.9. Doz aşımı ve tedavisi

      Lurasidona karşı spesifik bir antidot bulunmamaktadır. Bu nedenle, uygun destekleyici önlemler alınmalı ve hasta iyileşene kadar yakından tıbbi gözetim ve izlemeye devam edilmedir. Olası aritmiler için, sürekli elektrokardiyografik izlemeyi içeren kardiyovasküler izlemeye hemen başlanılmalıdır. Lurasidonun akut doz aşımı olan hastalarda, disopramid, prokainamid ve kinin uygulandığı zaman, antiaritmik tedavisi uygulanırsa, QT aralığını uzatan etkiler görülür. Benzer şekilde bretilyumun alfa-bloke edici özellikleri lurasidonunkine ilave olabilir ve bu durum da sorunlu hipotansiyona neden olur.

      Hipotansiyon ve dolaşım kollapsı uygun önlemler ile tedavi edilmelidir. Lurasidon kaynaklı alfa blokajı ortamında, beta uyarısı hipotansiyonu kötüleştirebildiğinden, adrenalin ve dopamin veya diğer beta agonist aktiviteli sempatomimetikler kullanılmamalıdır. Ciddi ekstrapiramidal semptomlar olması halinde, antikolinerjik tıbbi ilaçlar uygulanmalıdır.

      Gastrik lavaj (intubasyon sonrası eğer hasta baygın ise) ve bir laksatif ile birlikte aktif karbon uygulaması düşünülmelidir.

      Doz aşımını takiben bilinç kapanması, felç veya baş ve boyun distonik reaksiyon olasılığı kusma ile birlikte aspirasyon riski yaratabilir.

      Mesane Kanseri Mesane Kanseri Mesane kanseri her zaman mukozada başlar. Erken safhalarda bu tabakada sınırlı kalır ve hücre içindeki karsinom olarak nitelendirilir. Doğum Sonrası Depresyonu Doğum Sonrası Depresyonu Doğum sonrası depresyonu, doğumdan sonra her on kadından biri tarafından tecrübe edilen stresli bir durumdur.