Onko İlaçları LEUNASE 10000 IU 1 flakon KUBKlinik Özellikler

LEUNASE 10000 IU 1 flakon Klinik Özellikler

L-asparaginaz }

Antineoplastik ve İmmünomodülatör Ajanlar > Diğer Kanser İlaçları > LAsparaginaz
Onko Koçsel İlaç San. Tic. A.ş | 22 March  2013

4.1. Terapötik endikasyonlar

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

Normal dozaj, 50-200 IU/kg her gün veya günaşırı uygulanır. Uygulanan doz hastanın yaşma ve durumuna göre ayarlanabilir.

Uygulama şekli:

Damla infüzyon şeklinde intravenöz yolla uygulanır.

Hazırlama talimatları için, Bölüm 6.6’ya bakınız.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek/Karaciğer yetmezliği:

Böbrek ve karaciğer yetmezliğinde doz ayarı çok dikkatli yapılmalı ve hastalar LEUNASE ile tedavi süresince sürekli gözetim altında bulundurulmalıdır.

Pediyatrik popülasyon:

Çocuklarda kullanımında advers reaksiyonlar artabileceğinden, uygulama sırasında uygun önlemler alınmalı ve çok dikkatle uygulanmalıdır.

Geriyatrik popülasyon:

4.3. Kontrendikasyonlar

• LEUNASE’m etkin maddesi olan L-Asparaginaz’a ya da ürün içeriğindeki herhangi bir bileşiğe karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir.

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

L-asparaginaz tedavisi boyunca aşağıdaki hayatı tehdit eden durumlar ortaya çıkabilir:

- Anafilaksi,

- İnsülin ile tedavi edilebilecek hiperglisemik durumlar,

- Kanama riskini azaltmak için taze plazma ile potansiyel ikame gerektiren pıhtılaşma bozuklukları.

Bu ürün aşağıda belirtilen durumlarda dikkatli bir şekilde uygulanmalıdır;

• Karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalar (Hiperammonyemi meydana gelmesinden sorumludur.)

• Böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalar (Azotemi meydana gelebilir)

• Kemik iliği depresyonu olan hastalar (Kemik iliği depresyonu şiddetlenebilir)

• Enfeksiyonlu hastalar (Kemik iliği depresyonu sonucu enfeksiyon kötüleşebilir.)

• Varicellalı hastalar (ölümcül sistemik bozukluklar meydana gelebilir)

• Hamileler ve emziren anneler

Serebral hemoraji, serebral enfarktüs ve pulmoner hemoraji gibi çeşitli pıhtılaşma bozukluklan oluşabileceğinden hastalar tedavi süresince sık sık tekrarlanacak fibrinojen, plazminojen, AT-1II, protein C vb. testleri ile gözlem altında tutulmalı ve herhangi bir anormallik tespit edilmesi durumunda gerekli önlemler alınmalı, tedaviye ara verilmeli ya da durdurulmalıdır.

Ciddi akut pankreas iltihabı oluşabileceğinden, hastalar tedavi süresince dikkatle izlenmeli; karın ağrısı, kusma ve amilaz da dahil olmak üzere pankreas enzimlerinde artış gibi belirtiler görülmesi halinde tedaviye son verilmeli ve uygun önlemler alınmalıdır.

Ciddi diyabet de oluşabileceğinden, tedavi süresince hastalar dikkatle incelenmeli ve susuzluk, polidipsi ve poliüri gibi belirtiler gözlenmesi halinde tedaviye ara verilmeli veya durdurulmalı ve uygun önlemler alınmalıdır.

Kemik iliği depresyonu gibi ciddi advers reaksiyonlar ortaya çıkabileceğinden, periyodik olarak yapılacak laboratuvar testleri ile (kan testi, karaciğer fonksiyon testi ve böbrek fonksiyon testi, vb) hastanın durumu gözlem altında tutulmalıdır. Herhangi bir anormallik görülmesi halinde, tedaviye ara verilmesi gibi uygun önlemler alınmalıdır. Ek olarak, ilacın uzun süreli kullanımı advers etkilerin şiddetinin artmasına neden olabileceğinden, LEUNASE uygulaması dikkatli yapılmalıdır.

Enfeksiyon oluşumu ya da kanama eğiliminde artışa karşı özel dikkat gösterilmelidir.

LEUNASE, irritasyona neden olabileceği için dikkatle hazırlanmalı, deri ve mukoz membranlara temasından ve inhalasyonundan kaçınılmalıdır. Temas halinde bol su ile en az 15 dakika süre ile yıkanmalıdır.

LEUNASE, advers reaksiyonların ortaya çıkışına özel dikkat gösterilerek, çocuklarda dikkatle uygulanmalıdır. Çocuklardaki uygulama özellikle büyük bir dikkatle yapılmalı ve yan etkilere dikkat edilmelidir.

LEUNASE’ın çocuklarda ve çocuk doğurma olasılığı bulunan hastalarda kullanıldığında, üreme üzerindeki potansiyel etkisi göz önünde bulundurulmalıdır.

LEUNASE uygulandığında anafilaktik şok meydana getirebileceğinden, LEUNASE uygulamasından önce intradermal test önerilir.

İntradermal test çözeltisinin hazırlanması:

1. LEUNASE 10.000 IU, 4 mİ enjeksiyonluk su ile rekonstitüe edilir.

2. Rekonstitüe edilen LEUNASE çözeltisi izotonik sodyum klorür çözeltisi ile 10 mİ’ye tamamlanır.

3. Sonra bu çözeltiden 0,1 mİ çekilir ve izotonik sodyum klorür ile 1 ml’ye tamamlanır (çözelti yaklaşık olarak 10 IU/ml etkin madde içerir).

4. Hazırlanan çözelti intrakütanoz olarak enjekte edilir.

5. Uygulandığı bölgede ağrı, kızarıklık ve enjeksiyon bölgesinde şişme gibi anormallik meydana gelip gelmediğinden emin olmak için hasta 15 ile 30 dakika gözlem altında tutulur.

LEUNASE, rekonstitiüsyonun ardından derhal kullanılmalıdır.

LEUNASE uygulaması ağrı, kızarıklık ve enjeksiyon bölgesinde şişme gibi cilt reaksiyonlarına yol açabilir. Bu semptomların ortaya çıkması durumunda LEUNASE uygulaması derhal durdurulmalı ve gerekli önlemler alınmalıdır.

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Vinkristin

L-Asparaginaz ile eşzamanlı olarak ya da hemen öncesinde yapılan vinkristin uygulaması, toksisite artışı ve anaflaktik reaksiyon riskinde artışla ilişkilendirilmiştir.

Prednison

L-Asparaginaz ile eşzamanlı olarak prednison kullanılması pıhtılaşma değerlerinde değişme riskinde artışa neden olabilmektedir (öm. fibrinojen ve ATTIII seviyelerinde düşme).

Metotreksat. sitarabin

Metotreksat ve sitarabin farklı yollarla etki gösterebilir; bu ilaçların öncesinde uygulanmasıyla L-Asparaginazın etkisinde sinerjik artış meydana gelebilir. Sonrasında uygulanmasıyla ise bu etkin maddeler L-Asparaginazın etkisinde antagonist şekilde azalmaya yol açabilirler.

Genel

L-Asparaginaz, diğer ilaçların karaciğer fonksiyonu üzerindeki toksisite artışına neden olabilir.

Antikoagülanlar

L-asparaginaz kullanılması, koagülasyon faktörlerinde dalgalanmaya yol açabilir. Bu durum, kanama ve/veya tromboza eğilimi arttırabilir.

Kumarin, varfarin gibi antikoagülanlar ve dipiridamol, asetilsalisilik gibi non-steroid antienflamatuvarların L-asparaginaz iie eş zamanlı kullanılmasının gerektiği durumlarda çok

dikkat edilmelidir.

Aşılama

Kemoterapi ve altta yatan hastalık ile birlikte en çok kullanılan kombinasyonlar değerlendirildiğinde genel bir sonuç olarak, canlı aşılarla aşılama ciddi enfeksiyon riskinde artışa neden olmaktadır. Bu nedenle canlı aşılar ile aşılama, lösemi tedavisinin tamamlanmasının ardından en erken 3 ay sonra yapılmalıdır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

Mevcut veri bulunmamaktadır.

Pediyatrik popülasyon:

4.6. Gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye

Gebelik Kategorisi D’dir.

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Hamile olma olasılığı olan kadınlar bu ilacı kullanırken etkili bir doğum kontrol yöntemi kullanmalıdır. Bu ilacı kullanan kadınlar, kullanım bittikten sonra en az 3 ay hamile kalmaması konusunda uyarılmalıdır.

Gebelik dönemi

LEUNASE gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

Fare ve sıçanlarla yapılan hayvan çalışmalarında LEUNASE’ın, eksensefali, göğüs vertebra ve kaburgalarında anomali ve kemik oluşumunun gecikmesi şeklinde teratojenik etki göstermiştir.

Laktasyon dönemi

Emziren anneler tedavi boyunca emzirmeyi bırakmalıdır. Emziren annelerde LEUNASE’ın güvenliliği kanıtlanmamıştır.

Üreme yeteneği /Fertilite

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

4.8. İstenmeyen etkiler

Rapor edilen istenmeyen etkiler aşağıdaki sıklık derecesine göre listelenmiştir.

Çok yaygın
(>1/10);
yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000): çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Aşağıda listelenen advers reaksiyonlar meydana gelebilir. Hastalar tedavi sırasında dikkatli şekilde gözetim altında tutulmalı ve herhangi bir anormal durum ortaya çıkması durumunda uygulamaya ara verilmesi ya da durdurulması gibi uygun önlemler alınmalıdır.

Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

Bilinmiyor: Enfeksiyonlar

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Yaygın: Araştırılan üç hücre dizisinde de hafiften orta dereceye kadar kemik iliği baskılanması. Protein sentezinin bozulmasından kaynaklanan koagülasyoıı bozuklukları: kanama, diseıııine intravasküler koagülasyon (DİK) ya da tromboz. Felç eğilimli inme, nöbetler, bilinç kaybı gibi serebral belirtiler.

Çok seyrek: Hemolitik anemi

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Çok yaygın: Allerjik reaksiyonlar (lokal eritem, ürtiker, nefes almanın zorlaşması gibi)

Yaygın: Anaflaktik şok, bronkospazm

Endokrin hastalıkları

Yaygın: Diyabetik ketoasidoz, hiperosmolar hiperglisemi ile birlikte pankreas fonksiyon bozukluğu

Çok seyrek: Geçici sekonder hipotiroidizm, tiroksin bağlayan globülin azalması,

hipoparatiroidizm

Metabolizma ve beslenme hastalıkları

Çok yaygın: Kan lipid değerlerinde değişiklikler (öm: kolesterol yükselmesi ya da düşmesi, trigliseridlerin yükselmesi, VLDL (çok düşük yoğunluklu lipoprotein) fraksiyon artışı ya da LDL (düşük yoğunluklu lipoprotein) azalması, lipoprotein lipaz aktivitesinde artış) klinik semptomlar olmaksızın çoğu vakalarda; prerenal metabolik dengesizlik nedeniyle kan üre artışı

Yaygın olmayan: Kanda ürik asit değerinde yükselme (hiperürisemi), hiperammonyemi.

Sinir sistemi hastalıkları

Yaygın: Ajitasyon, depresyon, halüsinasyon, konfüzyon ve somnolans (hafif bilinç bozukluğu) şeklinde MSS (merkezi sinir sistem) disfonksiyonu; muhtemel hiperammonyemiden dolayı EEG değişiklikleri (alfa dalga aktivitesinde azalma, teta ve delta dalga aktivitesinde artma).

Seyrek: Komayı içeren, nöbetler ve ciddi bilinç bozuklukları oraya çıkabilir (Reversible Posterior Leukoencephalopathy Syndrome (RPLS)).

Çok seyrek: Parmaklarda hafif titreme

Gastrointestinal hastalıkları

Çok yaygın: İş tali kaybı, bulantı, kusma, abdominal kramplar, diyare ve kilo kaybı gibi

hafiften ona dereceye kadar gastrointestinal belirtiler

Yaygın: Akut pankreatit, diyare ile birlikte görülen pankreas bozuklukları.

Seyrek: Hemorajik ya da nekrolize pankreatit, parotit

Çok seyrek: Pankreas psödokistleri, ölümle sonuçlanan pankreatit, akut parotitle eş zamanlı pankreatit

Hepato-bilier hastalıkları

Çok yaygın: Karaciğer değerlerinde değişiklik (örn. alkalin fosfataz, serum transaminazları, amonyak, LDH ve serum bilirubin seviyelerinde yükselme), karaciğer yağlanması, hipoalbümiııemi (ödemi de kapsayan)

Seyrek: Kolestaz, sarılık, ölümle sonuçlanabilen karaciğer hücre nekrozu ve karaciğer yetmezliği.

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Çok yaygın: Ciltte aşırı duyarlılık reaksiyonları

Çok seyrek: Bir vakada toksik epidermal nekroliz (Lyell’s sendromu)

Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

Yaygın: Akut böbrek yetmezliği

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları

Çok yaygın: Enjeksiyon bölgesinde ağrı, ödem

Yaygın: Vücut sıcaklığında yükselme, ağrı (sırt ağrısı, eklem ağrısı, abdominal ağrı)

Seyrek: Yaşamı tehdit eden yüksek ateş (hiperpireksi)

Araştırmalar

Yaygın: Kan amilazında yükselme

Klinik çalışma verileri ve Japonya’da ilaç kullanım sonuçlarının anket verileri

Ruhsatlandırma öncesinde LEUNASE ile tedavi edilen 188 hastanın 128’inde (% 68.1) laboratuvar verilerinde anormallikler de dahil olmak üzere advers reaksiyonlar rapor edilmiştir. Ruhsatlandırma öncesi, ruhsatlandırma aşaması ve 1 Mayıs 1976 arasındaki dönemde toplam 302 hasta incelenmiştir. Rapor edilen başlıca advers reaksiyonlar: 103 hastada mide bulantısı (% 34.1), 89 hastada kusma (% 29.5), 63 hastada anoreksi (% 20.9), 43 hastada ateş (% 14.2), 96 hastanın 12’sinde hiperamonemi (%12.5) ve 6 hastada şok (% 2.0) görülmüştür.

Klinik bakımdan önemli advers reaksiyonlar

• Şok veya anaflaktik semptomlar meydana gelebilir. Hastalar tedavi sırasında dikkatli şekilde gözetim altında tutularak ve ürtiker, anjiyödem, üşüme, kusma, dispne, bilinç bulanıklığı, konvülsiyon ve kan basıncının düşmesi gibi semptomlar gözlenmesi durumunda ilaç uygulaması derhal durdurularak ve uygun Önlemler alınmalıdır.

• Serebral hemoraji, serebral enfarktüs ve pulmoner hemoraji (fibrinojen, plazmin, AT-III, protein C değerlerinde düşme) gibi ciddi pıhtılaşma bozuklukları gelişebilir. Hastalar tedavi süresince sıklıkla yapılacak testlerle gözlem altında tutulmalı ve herhangi bir anomali tespit edildiği taktirde, tedaviye ara verilmesi veya durdurulması gibi, gerekli önlemler alınmalıdır.

• Şiddetli akut pankreas iltihabı oluşabil inektedir. Tedavi süresince hastalar dikkatli şekilde gözetim altında tutulmalı; karın ağrısı, kusma ve amilaz da dahil olmak üzere pankreas enzimlerinde yükselme gibi belirtiler görülmesi halinde tedaviye durdurulmalı ve gerekli önlemler alınmalıdır. Pankreas endokrinopatisi nedeniyle diabetes mellitus (Langerhans adacıklarının inflamasyonu) da meydana gelebilir. Hastalar tedavi sırasında dikkatli şekilde gözetim altında tutulmalı ve susuzluk, polidipsi ve poliüri gözlenirse uygulamaya ara verilmeli ya da durdurulmalı ve uygun önlemler alınmalıdır.

• Bilinç bozukluğu ile birlikte hiperammonyemi meydana gelebilir. Hastalar sık yapılacak testlerle dikkatle incelenmeli ve eğer bir anormallik gözlenirse, tedaviye ara verilmesi veya durdurulması gibi uygun önlemler alınmalıdır.

• Koma, bilinç bozukluğu ve dezoryantasyon gibi semptomlar oluşabilir. Hastalar dikkatle gözlenmelidir, eğer bir anormallik gözlenirse, tedaviye ara verilmesi veya durdurulması gibi uygun önlemler alınmalıdır.

• Karaciğer yetmezliği gibi ciddi karaciğer hasarı meydana gelebilir. Hastalar karaciğer fonksiyon testiyle dikkatle izlenmelidir ve herhangi bir anormallik tespit edilmesi durumunda uygulama kesilmelidir ve uygun önlemler alınmalıdır.

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Aşırı doz ile ilgili deneyim bulunmamaktadır. LEUNASE’m özel bir antidotu yoktur. Doz aşımı durumunda semptomatik ve destek tedavisi uygulanmalıdır.

Dış Gebelik Dış Gebelik Dış gebelik, her 100 gebelikten birini etkileyen, sık görülen ve ölüme sebep olabilecek bir durumdur. Bu, döllenen yumurta, rahimin dışına yerleşirse, oluşan bir durumdur. Gebelik ilerledikçe, ağrıya ve kanamalara sebep olur. Aşırı Alkol Kullanımı, Alkolizm Aşırı Alkol Kullanımı, Alkolizm Alkol bağımlılığı, alkol kullanımı ve alkol sorunları arasındaki farkı açıklamak güçtür. Örneğin, geçmişte alkol kullanmış olan bir kimsenin mutlaka alkol bağımlısı olması gerekmez.