LEVOXIMED 500 mg/100 ml IV infüzyon için çözelti içeren 1 flakon Klinik Özellikler

Levofloksasin }

Enfeksiyona Karşı Kullanılan (Antienfektif) İlaçlar > RİFAMPİSİN/RİFAMİSİN > Levofloksasin
World Medicine İlaç San. ve Tic. Ltd.Şti | 27 March  2015

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    LEVOXİMED iv, levofloksasine duyarlı mikroorganizmaların etken olduğu aşağıda belirtilen erişkinlerdeki enfeksiyonların tedavisinde endikedir:

      Toplumda edinilmiş pnömoni

      Staphylococcus aureus, Streptococcus pneumoniae (penisilin için MİK değeri ≥ 2 mikrogram/mL olan penisiline dirençli suşlar dahil), Haemophilus influenzae, Haemophilus parainfluenzae, Klebsiella pneumoniae, Moraxella catarrhalis, Chlamydia pneumoniae, Legionella pneumophila veya Mycoplasma pneumoniae'nin neden olduğu

      4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

      LEVOXİMED yavaş intravenöz enfüzyon şeklinde (en az 60 dakika süren enfüzyon) günde tek doz veya iki kez uygulanabilir. Dozaj, enfeksiyonun tipine, şiddetine ve olası etken patojenin duyarlılığına bağlı olarak ayarlanır. Hastanın durumuna bağlı olarak, başlangıçtaki iv uygulamadan birkaç gün sonra oral uygulamaya levofloksasin hemihidrat 250 veya 500 mg film kaplı tablet ile geçilmesi mümkün olabilmektedir. Oral ve parenteral formlar biyoeşdeğer olduğundan, her iki formda da aynı dozajın uygulanması mümkündür.

      Pozoloii

      Levofloksasin hemihidrat'ın aşağıda belirtilen dozlarda erişkinler için uygulanması önerilir:

      Böbrek fonksiyonları normal (kreatinin klirensi > 50ml/dakika) olan hastalarda dozaj

      Endikasyon

      Günlük dozaj

      (enfeksiyonun şiddetine göre)

      Kullanım Süresi

      (enfeksiyonun şiddetine göre)

      Toplumdan edinilmiş pnömoni

      Günde tek doz veya 2 kez

      500 mg

      7-14 gün

      Piyelonefrit

      Günde tek doz 500 mg*

      7-10 gün

      Komplikasyonlu

      üriner sistem enfeksiyonları

      Günde tek doz 500 mg

      7-14 gün

      Prostatit

      Günde tek doz 500 mg

      28 gün

      Deri ve yumuşak doku

      enfeksiyonları

      Günde tek doz 250 mg veya

      tek doz / iki kez 500 mg

      7-14 gün

      Hastanede edinilmiş pnömoni

      Günde tek doz 750 mg

      10-14 gün

      Şarbon inhalasyonu

      Günde tek doz 500 mg

      8 hafta

      *Şiddetli enfeksiyon vakalarında dozajın artırılması düşünülmelidir.

      Uygulama şekli

      LEVOXİMED enfüzyon çözeltisi, sadece yavaş intravenöz enfüzyon ile uygulanır. Uygulama günde tek doz veya günde iki kez yapılabilir. Enfüzyon süresi 500 mg LEVOXİMED çözeltisi için 60 dakika olmalıdır (Bkz. bölüm 4.4). Hastanın durumuna bağlı olarak, birkaç gün içinde aynı dozajla, başlangıçtaki intravenöz uygulamadan oral uygulamaya geçilmesi mümkün olabilmektedir.

      için, bölüm 6.2. ye bakınız.

      Tedavinin süresi

      Tedavinin süresi hastalığın seyrine bağlıdır (Yukarıdaki tabloya bakınız). Genel olarak bütün antibiyotik tedavilerinde olduğu gibi, LEVOXİMED kullanımı hastanın ateşi düştükten ve bakteriyel eradikasyon elde edildiğine dair kanıt sağlandıktan sonra, en az 48- 72 saat daha sürdürülmelidir.

      Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

      Böbrek yetmezliği:

      Aşağıdaki tabloda belirtilen şekilde kullanılır.

      Kreatinin klirensi ≤ 50 ml/dakika olan hastalarda dozaj (Enfeksiyonun şiddetine göre)

      250 mg / 24 saat

      500 mg / 24 saat

      500 mg / 12 saat

      Kreatinin

      klirensi

      ilk doz 250 mg

      ilk doz 500 mg

      ilk doz 500 mg

      50-20 ml/dakika

      19-10 ml / dakika

      sonra: 125 mg/24 saat

      sonra: 125 mg/48 saat

      sonra: 250 mg/24 saat

      sonra: 125 mg/24 saat

      sonra: 250 mg/12 saat

      sonra: 125 mg/12 saat

      < 10ml / dakika (hemodiyaliz ve sürekli ambulatuvar peritoneal diyaliz ile birlikte)*

      sonra: 125 mg/48 saat

      sonra: 125 mg/24 saat

      3

      sonra: 125 mg/24 saat

      *Hemodiyalizi takiben veya sürekli ambulatuvar peritoneal diyalizde ek bir doza gerek yoktur.

      Karaciğer yetmezliği:

      Levofloksasin karaciğerde çok düşük miktarlarda metabolize olur ve esas olarak böbrekler yoluyla vücuttan atılır. Bu nedenle, karaciğer yetmezliğinde dozaj ayarlamasına gerek yoktur.

      Pediyatrik popülasyon:

      LEVOXİMED çocuklarda ve büyümesi devam eden ergenlerde kontrendikedir.(Bkz. bölüm 4.3)

      Geriyatrik popülasyon:

      Yaşlı hastalarda böbrek fonksiyonları yeterli düzeyde ise dozaj ayarlamasına gerek yoktur. (Bkz. Bölüm 4.4, QT aralığının uzaması)

      4.3. Kontrendikasyonlar

      Aşağıda belirtilen durumlarda LEVOXİMED (levofloksasin) kullanılmamalıdır:

        Levofloksasine veya LEVOXİMED enfüzyon çözeltisi bileşiminde bulunan maddelerden herhangi birine veya florokinolon grubu bir diğer antibakteriyel ilaca karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinen hastalar

        4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

        Genel uyarılar

        Edinilmiş direnç prevalansı, bazı bakteri türleri için ülkeden ülkeye ve zaman içinde değişiklik gösterebilir. Bu nedenle dirençle ilgili yerel verilere gereksinim vardır; özellikle ağır enfeksiyonlarda veya tedaviye yanıt alınamadığında, patojen izole edilerek mikrobiyolojik tanı konmalı ve patojenin duyarlılığına dair kanıt aranmalıdır.

        Çok ciddi pnömokoksik pnömoni olguları için LEVOXİMED en uygun tedavi olmayabilir.

        P. aeruginosa'nın etken olduğu nozokomiyal enfeksiyonlarda kombine tedaviye ihtiyaç olabilir.

        İdrar yolu enfeksiyonlarında en yaygın patojen olan E.coli'nin, florokinolonlara karşı direnci Avrupa Birliği içerisinde değişkenlik göstermektedir. Hekimlerin reçete ederken E.coli'nin florokinolonlara karşı direncinin lokal prevelansını dikkate almaları tavsiye edilmektedir.

        Metisiline dirençli S. aureus (MDSA):

        Metisiline dirençli S. aureus'un, levofloksasin de dahil olmak üzere florokinolonlara korezistans gösterme olasılığı çok yüksektir. Bu nedenle, organizmanın levofloksasine duyarlılığı laboratuvar testleriyle doğrulanmadığı sürece (ve MDSA enfeksiyonlarının tedavisi için genel olarak önerilen antibakteriyel ajanların kullanılmasının uygun olmaması söz konusu değilse), bilinen veya şüphe edilen MDSA enfeksiyonlarının tedavisinde levofloksasin kullanılması önerilmez.

        Tendinit ve tendon rüptürü, periferal nöropati ve merkezi sinir sistemi etkileri dahil sakatlığa sebep olan ve patansiyel geri dönüşümsüz ciddi advers reaksiyonlar

        LEVOXİMED dahil florokinolonlar, sakatlığa sebep olabilen ve potansiyel geri dönüşümsüz ciddi advers reaksiyonlarla ilişkilendirilmiştir.Yaygın olarak görülen advers reaksiyonlar kas-iskelet ve periferal sinir sistemi (tendinit, tendon rüptürü, tendonlarda şişme veya enflamasyon, karıncalanma veya uyuşma, kol ve bacaklarda uyuşukluk, kas ağrısı, kas güçsüzlüğü, eklem ağrısı, eklemlerde şişme gibi) atralji, miyalji, periferal nöropati ve merkezi sinir sistemi etkileridir (halüsinasyon, anksiyete, depresyon, intihar eğilimi, insomnia, şiddetli baş ağrısı ve konfüzyon) (bkz. Bölüm 4.8).

        Bu reaksiyonlar LEVOXİMED başladıktan sonra saatler ya da haftalar içinde görülebilir. Her yaş grubundan veya önceden mevcut risk faktörleri olmayan hastalar, bu advers reaksiyonları yaşamıştır.

        Herhangi bir ciddi advers reaksiyonun ilk bulgularının veya semptomlarının ortaya çıkması durumunda LEVOXİMED derhal kesilmelidir. Ayrıca, florokinolonlarla bağlantılı olarak bu ciddi advers reaksiyonlardan herhangi birini yaşayan hastalarda LEVOXİMED dahil florokinolonların kullanımından kaçınılmalıdır.

        Konvülsiyona eğilimli hastalar:

        Kinolonlar nöbet eşiğini düşürebilir ve nöbetleri tetikleyebilir. Diğer kinolonlarla olduğu gibi LEVOXİMED, epilepsisi olan hastalarda kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3) ve diğer kinolonlarda olduğu gibi, epileptik nöbetlere yatkın olan veya teofilin gibi nöbet eşiğini düşüren ilaçlarla eşzamanlı tedavi gören hastalarda son derece dikkatle kullanılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.5). Konvülsiyon tipi nöbet oluşması durumunda (Bkz. Bölüm 4.8) levofloksasin tedavisinin kesilmesi gerekir.

        Clostridium difficile ile ilişkili hastalık (Psödomembranöz kolit)

        LEVOXİMED tedavisi sırasında veya sonrasında (tedaviden birkaç hafta sonrası dahil olmak üzere) şiddetli, ısrarlı ve/veya kanlı diyare görülürse, bu Clostridium difficile ile ilişkili hastalığın belirtisi olabilir. Bu hastalığın şiddeti, en şiddetlisi psödomembranöz kolit olmak üzere, orta seviyeden hayatı tehdit edici boyuta kadar değişebilir (Bkz. Bölüm 4.8). Dolayısıyla, levofloksasin ile tedavi sırasında ve sonrasında ciddi ishal gelişen hastalarda bu tanının dikkate alınması önemlidir. Bu psödomembranöz enterokolitin en ciddi formudur. Eğer psödomembranöz enterokolitten şüpheleniliyorsa, LEVOXİMED tedavisi hemen sonlandırılmalı ve gecikmeden uygun bir tedaviye başlanmalıdır. Bu klinik durumda, bağırsak hareketlerini engelleyen ilaçlar kontrendikedir.

        Tendinit ve tendon rüptürü:

        Nadiren tendinit meydana gelebilir. En çok aşil tendonunu etkiler ve tendon rüptürüne yol açabilir. Tendinit ve tendon rüptürü (bazen bilateral olmak üzere) tedavinin başlangıcından sonraki 48 saat içinde oluşabilir; tedavinin bitmesinden sonraki birkaç aya kadar tendinit ve tendon rüptürü vakaları bildirilmiştir. 60 yaş üzerindeki hastalarda, günlük 1000 mg'lık doz alan hastalarda kortikosteroid kullanan hastalarda, tendinit ve tendon rüptürü riski artar. Ayrıca, nakil yapılan hastalar artan tendinit riski altında olduğundan, bu popülasyonda florokinolonlar kullanıldığında dikkatli olunması önerilir. Yaşlı hastalarda günlük doz, kreatinin klerensine göre ayarlanmalıdır (Bkz. Bölüm 4.2). Bu hastalara LEVOXİMED reçete edildiyse, yakından takip edilmeleri gerekir. Tendinit belirtileri yaşayan bütün hastalar doktorlarına danışmalıdırlar. Eğer tendinitten şüpheleniliyorsa, LEVOXİMED tedavisi derhal kesilmeli ve etkilenmiş tendonun hareketsiz tutulması (immobilizasyon) şeklinde uygun tedavi başlanmalıdır. (Bkz. Bölüm 4.3 ve 4.8).

        Aşırı duyarlılık reaksiyonları:

        Levofloksasin, ilk dozunu takiben nadiren, öldürücü potansiyeli olan ciddi aşırı duyarlılık reaksiyonlarına (örn. anjiyoödem, anafilaktik şok) neden olabilir (Bkz. bölüm 4.8). Hastalar derhal tedaviyi kesmeli ve acil önlem alınması için doktora başvurmalıdır.

        Ağır bülloz reaksiyonlar:

        Levofloksasin ile Stevens Johnson sendromu veya toksik epidermal nekroliz gibi ağır büllöz deri reaksiyonları bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Herhangi bir deri ve/veya mukoza bozukluğu ortaya çıkması halinde, hastaların tedaviye devam etmeden önce hemen doktorlarına başvurmaları gerekir.

        Hepato-biliyer bozukluklar:

        Sepsis gibi altta yatan çok ciddi hastalıkları bulunan kişilerde, levofloksasin uygulanması ile karaciğer nekrozundan yaşamı tehdit eden karaciğer yetmezliğine kadar gidebilen olgular rapor edilmiştir (Bkz. bölüm 4.8). İştahsızlık, sarılık, koyu renkte idrar, kaşıntı veya karında hassasiyet gibi karaciğer hastalığıyla ilgili semptom ve işaretler gelişirse, hastanın tedaviyi durdurması ve derhal doktoruyla temas kurması gerekir.

        QT aralığında uzama:

        Çok seyrek olarak levofloksasin de içeren florokinolon verilen hastalarda QT aralığında uzama bildirilmiştir.

        Levofloksasin de dâhil olmak üzere florokinolon kullanan hastalarda, aşağıdaki gibi QT aralığının uzaması açısından risk faktörleri varsa dikkatli olunması gerekir:

          Düzeltilmemiş elektrolit dengesizliği (örn. hipokalemi, hipomagnezemi)

          4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

          Teofilin, fenbufen veya benzeri diğer nonsteroidal antienflamatuvar ilaçlar

          Yapılan bir klinik çalışmada levofloksasin ile teofilin arasında herhangi bir farmakokinetik etkileşim bulunmamıştır. Fakat konvülsiyon eşiğini düşüren ilaçlar, teofilin veya nonsteroidal antienflamatuvar ilaçların, kinolon grubu bir antibiyotik ile birlikte kullanılması halinde, beyin konvülsiyon eşiğinde belirgin bir düşme görülebilir.

          Tek başına uygulanmasına kıyasla, fenbufen ile birlikte kullanıldığında levofloksasinin konsantrasyonu yaklaşık olarak % 13 oranında daha yüksek bulunmaktadır.

          Probenesid ve simetidin

          Levofloksasin, probenesid ve simetidin gibi levofloksasinin tübüler böbrek sekresyonunu azaltan ilaçlarla birlikte uygulandığında, özellikle böbrek yetmezliği olan hastalarda dikkatli olunmalıdır.

          Probenesid ve simetidin, levofloksasinin eliminasyonu üstünde istatistiksel olarak önemli ölçüde etki yapmaktadır. Levofloksasinin renal klirensi, simetidin ile % 24 oranında probenesid ile % 34 oranında azalmaktadır. Bunun nedeni her iki ilacın da levofloksasinin renal tübüler sekresyonunu bloke etmesidir. Ancak yapılan çalışmada incelenen dozlarda, istatistiksel olarak anlamlı görülen kinetik farklılıkların, klinik açıdan anlamlılık taşıması ihtimali yoktur.

          Siklosporin

          Siklosporinin yarı-ömrü, levofloksasin ile birlikte uygulandığında % 33 oranında artmaktadır.

          K vitamini antagonistleri

          Levofloksasin ile birlikte, bir K vitamini antagonisti (örneğin varfarin) ile tedavi edilen hastalardaki pıhtılaşma testleri (PT/INR) ve/veya kanamada şiddetli olabilen artışlar bildirildiğinden, K vitamini antagonistleri ile tedavi edilen hastalarda pıhtılaşma testleri yakından takip edilmelidir.

          Hastalar kanama belirtisi yönünden de dikkatli bir şekilde takip edilmelidir (Bkz. bölüm 4.4).

          QT aralığını uzattığı bilinen ilaçlar

          Levofloksasin diğer florokinolonlarda olduğu gibi, QT aralığını uzattığı bilinen ilaçları (örneğin Sınıf IA ve III antiaritmikler, trisiklik antidepresanlar, makrolidler, antipsikotikler) alan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır (Bkz. bölüm 4.4, QT aralığının uzaması).

          Diğer klinik farmakoloji çalışmalarında, digoksin, glibenklamid, ranitidin, kalsiyum karbonat ile birlikte uygulanması halinde levofloksasinin farmakokinetiğinde klinikte önemi olabilecek herhangi bir değişiklik olmadığı gösterilmiştir.

          Bir farmakokinetik etkileşim çalışmasında levofloksasin teofilin (bir CYP1A2 substratı) farmakokinetiğini etkilememiştir; bu nedenle levofloksasin bir CYP1A2 inhibitörü değildir.

          Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

          Özel popülasyonlara ilişkin veri bulunmamaktadır.

          Pediyatrik popülasyon

          Pediyatrik popülasyon ile ilgili veri bulunmamaktadır.

          4.6. Gebelik ve laktasyon

          Gebelik kategorisi C'dir.

          Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

          Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.

          Gebelik dönemi

          Levofloksasinin gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. LEVOXİMED gebelik döneminde kontrendikedir.

          Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik ve/veya embriyonal/fetal gelişim ve/veya/doğum ve/veya doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir. (Bkz. bölüm 4.3 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir. İnsanlarla ilgili verilerin yeterli olmaması ve florokinolonlarla yapılan deneysel çalışmalarda büyüyen organizmalarda ağırlık taşıyan kıkırdağa zarar verme riskinin gösterilmesi nedeniyle, LEVOXİMED enfüzyon çözeltisi gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

          Laktasyon dönemi

          LEVOXİMED emzirme döneminde kontrendikedir.

          Levofloksasinin insan ya da hayvan sütü ile atıldığına ilişkin yetersiz/sınırlı bilgi mevcuttur. Levofloksasinin süt ile atılmasına yönelik fizikokimyasal ve eldeki farmakodinamik/ toksikolojik veriler nedeniyle emzirilen çocuk açısından bir risk olduğu göz ardı edilemez. Florokinolonlarla yapılan deneysel çalışmalarda büyüyen organizmalarda ağırlık taşıyan kıkırdağa zarar verme riskinin gösterilmesi nedeniyle, LEVOXİMED enfüzyon çözeltisi emzirme döneminde kullanılmamalıdır. (Bkz. bölüm 4.3 ve 5.3).

          Üreme yeteneği/Fertilite

          LEVOXİMED'in insanlar üzerindeki üreme yeteneğine ilişkin yeterli veri mevcut değildir.

          4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

          LEVOXİMED kullanımı, hastanın konsantrasyon ve tepki verme yeteneğini bozabilecek sersemlik/baş dönmesi, görme bozuklukları, uyuklama gibi bazı istenmeyen yan etkilere yol açabilir. Araç ve makine kullanımı gibi özel dikkat isteyen durumlarda bu yeteneklerdeki azalma bir risk teşkil edebilir. LEVOXİMED kullanırken bu gibi yan etkiler yaşayan hastaların araç ve makine kullanmaması gerekir.

          4.8. İstenmeyen etkiler

          Aşağıda verilen bilgiler 8300'den fazla hastanın katıldığı klinik araştırmalardan ve pazarlama sonrası deneyimlerden elde edilen verileri temel almaktadır.

          Çok yaygın (≥ 1/10); yaygın (≥ 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (≥ 1/1.000 ila < 1/100); seyrek(≥ 1/10.000 ila < 1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

          Her sıklık grubu içinde sunulan istenmeyen etkiler azalan şiddete göre sıralanmıştır.

          Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

          Yaygın olmayan: Kandida enfeksiyonu dahil mantar enfeksiyonları, patojen direnci

          Kan ve lenf sistemi hastalıkları Yaygın olmayan: Lökopeni, eozinofili Seyrek: Nötropeni, trombositopeni

          Bilinmiyor (pazarlama sonrası veriler): Pansitopeni, agranülositoz, hemolitik anemi

          Bağışıklık sistemi hastalıkları

          Seyrek: Anjiyoödem , aşırı duyarlılık

          Bilinmiyor (pazarlama sonrası veriler): Anafilaktik şok, anafilaktoid şok.

          İlk dozdan sonra bile bazen anafilaktik ve anafilaksi benzeri reaksiyonlar meydana gelebilir (bkz. Bölüm 4.4).

          Metabolizma ve beslenme hastalıkları

          Yaygın olmayan: Anoreksi

          Seyrek: Özellikle diyabetli hastalarda hipoglisemi (bkz. Bölüm 4.4) Bilinmiyor: Hiperglisemi, hipoglisemik koma (bkz. Bölüm 4.4)

          Psikiyatrik hastalıklar

          Yaygın: İnsomnia

          Yaygın olmayan: Anksiyete, konfüzyon durumu, sinirlilik

          Seyrek: Psikotik bozukluk (örn. halüsinasyon ve paranoya ile birlikte), depresyon, ajitasyon, anormal rüyalar, kabuslar

          Bilinmiyor (pazarlama sonrası veriler): İntihar düşünceleri ve intihar girişimi de dahil, kendine zarar verici davranışlarla birlikte psikotik reaksiyonlar

          Sinir sistemi hastalıkları

          Yaygın: Baş ağrısı, sersemlik

          Yaygın olmayan: Somnolans, tremor, tat duyusunda bozukluk (disguzi) Seyrek: Parestezi, konvülsiyonlar (bkz. Bölüm 4.4),

          Bilinmiyor (pazarlama sonrası veriler): Duyusal ve duyusal-motor periferik nöropati (bkz. Bölüm 4.4), diskinezi, ekstrapiramidal bozukluk, tat duyusu kaybı (aguzi), koku duyusu kaybı (anosmi) dahil koku alma bozuklukları (parosmi), senkop, benign intrakranial hipertansiyon

          Göz hastalıkları

          Seyrek: Bulanık görüş dahil görme yeteneğinde bozulma Bilinmiyor: Geçici görme kaybı, üveit (Bkz. Bölüm 4.4)

          Kulak ve iç kulak hastalıkları Yaygın olmayan: Vertigo Seyrek: Kulak çınlaması

          Bilinmiyor: İşitme yeteneğinde bozulma, işitme kaybı

          Kardiyak hastalıklar

          Seyrek: Taşikardi, palpitasyon

          Bilinmiyor (pazarlama sonrası veriler): Kalp durmasıyla sonuçlanabilen Torsades de pointes,

          ventriküler aritmi, ventriküler taşikardi, elektrokardiyogramda QT aralığının uzaması (Bkz. bölüm 4.4, QT aralığı uzaması ve Bölüm 4.9).

          Vasküler hastalıklar Yaygın: Flebit Seyrek: Hipotansiyon

          Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

          Yaygın olmayan: Dispne

          Bilinmiyor (pazarlama sonrası veriler): Bronkospazm, alerjik pnömoni

          Gastrointestinal hastalıklar

          Yaygın: Diyare, kusma, bulantı

          Yaygın olmayan: Karın ağrısı, dispepsi, flatulans, konstipasyon

          Bilinmiyor (pazarlama sonrası veriler): Hemorajik diyare – çok seyrek olgularda psödomembranöz kolit (bkz. Bölüm 4.4) dahil, enterokolite işaret edebilir, pankreatit

          Hepato-biliyer hastalıklar

          Yaygın: Karaciğer enzimlerinde artış (ALT/AST, alkalin fosfataz, GGT) Yaygın olmayan: Kanda bilirubin artışı

          Bilinmiyor (pazarlama sonrası veriler): Ağır karaciğer hasarı, sarılık

          Primer olarak altta yatan ciddi hastalığı bulunan hastalarda, levofloksasin ile bazen ölümcül olabilen akut karaciğer yetmezliği gelişen olgular rapor edilmiştir (bkz. Bölüm 4.4), hepatit.

          Deri ve derialtı doku hastalıkları

          Yaygın olmayan: Kaşıntı, kızarıklık, ürtiker, hiperhidroz

          Bilinmiyor: Toksik epidermal nekroliz, Stevens-Johnson sendromu (bkz. Bölüm 4.4), eritema multiforme, fotosensitivite reaksiyonu (bkz. Bölüm 4.4), lökositoklastik vaskülit, stomatit.

          Bazen ilk dozu takiben bile mukokütanöz reaksiyonlar meydana gelebilir.

          Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları

          Yaygın olmayan: Artralji, miyalji

          Seyrek: Tendinit dahil tendon bozukluğu (Bkz. bölüm 4.4) (örneğin Aşil tendonunda gelişebilir), Myastenia Gravis'li hastalarda özel önem taşıyan kas güçsüzlüğü (Bkz. Bölüm 4.4 Myastenia Gravis'in şiddetlenmesi)

          Bilinmiyor (pazarlama sonrası veriler) : Rabdomiyoliz, tendon rüptürü (örn. Aşil tendonu) (bkz. bölüm 4.4), ligament rüptürü, kas rüptürü, artrit

          Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

          Yaygın olmayan: Kan kreatinin düzeyinin artması

          Seyrek: Akut böbrek yetmezliği (örn. interstisyel nefrite bağlı)

          Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar Yaygın: Enfüzyon yapılan bölgede reaksiyon (ağrı, kızarıklık) Yaygın olmayan: Asteni

          Seyrek: Ateş

          Bilinmiyor: Ağrı (sırt, göğüs ve ekstremiteler)

          Florokinolon uygulanmasıyla ilişkili diğer istenmeyen etkiler:

          Çok seyrek: Porfiri hastalığı bulunanlarda porfiri atakları

          Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

          Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

          4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Sınır değerleri oral 500 mg x 1 - 500 mg x 2 ve intravenöz 500 mg x 1 - 500 mg x 2 dozları

Parkinson  Hastalığı Parkinson Hastalığı Hastalık ilk kez 1817 de İngiliz doktor James Parkinson tarafından tanımlanmış ve Dr. Parkinson hastalığı “sallayıcı felç” olarak kaleme almış. Ruh ve Akıl Sağlığımızı Geliştirmek Ruh ve Akıl Sağlığımızı Geliştirmek İyi akıl ve ruh sağlığı sahip olmaktan ziyade, yaptığınız şeylerdir. Akıl ve ruhsal olarak sağlıklı olmak için kendinize değer vermeli ve kendinizi kabul etmelisiniz.