Bir tablet 10 mg baklofen içermektedir.
- Mültipl sklerozda iskelet kaslarının spastisitesi.
- Enfeksiyöz, dejeneratif, travmatik, neoplastik veya etyolojisi bilinmeyen omurilik hastalıklarında ortaya çıkan spastik durumlar: örneğin spastik spinal paralizi,amiotrofik lateral skleroz, siringomiyeli, transvers miyelit, travmatik parapleji veya paraparezi, omurilik kompresyonu.
- Serebrovasküler kazalardan sonra veya neoplastik veya dejeneratif beyin hastalığı
varlığında görülenler yanında özellikle bebeklerdeki serebral spastik paralizide
görülen serebral orijinli kas spazmları.
Baklofene karşı aşırı duyarlığı olanlarda kullanılmamalıdır.
Psikotik bozuklukları, şizofreni, depresif veya manik bozuklukları, konfüzyonel
durumları veya Parkinson hastalığı olan kişiler Lioresal ile dikkatli bir şekilde tedavi
edilmeli ve bu durumlar alevlenebileceğinden, hasta dikkatli gözetim altında
tutulmalıdır.
Lioresal’in kesilmesi veya aşırı dozuna bağlı olarak bazen konvülsiyon eşiğinde
düşme görülebileceğinden ve nöbetler bildirildiğinden, epileptik hastalara özel bir
dikkat gösterilmelidir. Yeterli antikonvülsif tedavi sürdürülmeli ve hasta dikkatle
gözlenmelidir.
Lioresal peptik ülserli veya peptik ülser geçirmiş hastalarda ve ayrıca
serebrovasküler hastalıkları olanlarda veya solunum, karaciğer veya böbrek
yetmezliği bulunanlarda dikkatle kullanılmalıdır.
Lioresal ile tedavide, mesanenin boşalmasını etkileyen nörojenik bozukluklarda
düzelme görülebilir. Önceden sfinkter hipertonisi olan hastalarda akut idrar
retansiyonu görülebilir; bu hastalarda ilaç dikkatle kullanılmalıdır.
Ender olarak serum SGOT, alkali fosfataz ve glikoz düzeylerinde artış
kaydedildiğinden, karaciğer hastalıkları olanlar veya şeker hastalarında , ilaca bağlı
değişikliklerin meydana gelmediğinden emin olmak için, periyodik olarak uygun
laboratuvar testleri yapılmalıdır.
İ
lacın aniden kesilmesi
Özellikle uzun süren uygulamalardan sonra, Lioresal’in birdenbire kesilmesiyle
anksiyete ve konfüzyonal durumlar, halüsinasyonlar, psikotik, manik veya paranoid
durumlar, konvülsiyonlar (status epileptikus), diskinezi, taşikardi, hipertermi ve ters
tepki olarak spastisitede geçici artış bildirilmiştir. Aşırı doz ile ilişkili acil durumlar veya şiddetli yan etkiler hariç, tedavi daima doz azaltılarak kademeli olarak kesilmelidir(yaklaşık 1-2 haftalık bir sürede).
Gebelik ve Emzirme
Hamile kadınlarda yeterli ve kontrollü çalışmalar yapılmamıştır. Baklofen plasentayı
geçer ve fetus için yararı, olası risklere karşı daha fazla olmadıkça hamilelik
esnasında kullanılmamalıdır.
Terapötik dozlarda Lioresal alan annelerde, aktif madde anne sütüne geçer, fakat
geçen miktar çok az olduğundan çocukta hiçbir yan etki beklenmez.
Araç ve makine kullanma yeteneği üzerine etkileri
Lioresal’in sedatif ve uyanıklığı azaltıcı etkisi nedeniyle, hastanın tepki gösterme
yeteneği ters olarak etkilenebilir. Bu nedenle araç ve makine kullanan hastalar dikkatli olmalıdır.Yan etkiler en çok tedavinin başlangıcında doz çok hızlı artırıldığında veya yüksek
dozlar uygulandığında ortaya çıkar. Bu yan etkiler çoğu kez geçicidir ve doz
azaltılarak giderilebilir veya hafifletilebilir; tedavinin kesilmesini gerektirecek kadar
şiddetli olmaları enderdir. Psikiyatrik hastalık geçirmiş veya serebrovasküler
hastalıkları (felç gibi) olan hastalarda ve ayrıca yaşlı hastalarda daha şiddetli yan
etkiler oluşabilir.
Santral sinir sistemi
Sık sık özellikle tedavinin başlangıcında; gündüz sedasyonu, uyuşukluk; bazen
solunum depresyonu, sersemlik, bitkinlik, tükenme, mental konfüzyon, baş
dönmesi, baş ağrısı, uykusuzluk, öfori, depresyon, kas zayıflığı, ataksi, tremor,
halüsinasyonlar, kabus, kas ağrısı, nistagmus, ağız kuruluğu; ender olarak parestezi,
dizartri.
Özellikle epileptik hastalarda konvülsiyon eşiğinde düşme ve konvülsiyonlar
görülebilir.
Duyu organları
Bazen uyum bozuklukları, görme bozuklukları; ender olarak tat alma bozukluğu.
Gastrointestinal sistem
Sık sık bulantı; bazen hafif gastrointestinal bozukluklar, öğürme, kusma, kabızlık,
ishal; ender olarak karın ağrısı.
Kardiyovasküler sistem
Bazen hipotansiyon, kardiyovasküler fonksiyonların azalması.
Ürogenital sistem
Bazen sık işeme, enürezis, dizüri; ender olarak idrar tutukluğu, impotens.
Karaciğer
Ender olarak karaciğer fonksiyon bozuklukları.
Deri
Bazen hiperhidroz, deri döküntüleri.
Bazı hastalarda, ilaca karşı paradoksal bir reaksiyon olarak, spastisitede artış
görülmüştür.
Bildirilen yan etkilerin çoğunun tedavi edilmekte olan koşullar ile ilişkili olarak
görüldüğü bilinmektedir.
Lioresal, santral sinir sistemi üzerine etkili diğer ilaçlar, sentetik opiatlar veya alkol ile
birlikte alındığında sedasyonda artış görülebilir (“Araç ve makine kullanma yeteneği
üzerine etkileri” bölümüne bakınız). Ayrıca solunum depresyonu riski de artar.
Özellikle kardiyopulmoner rahatsızlığı ve solunum kası zayıflığı olan hastalarda
solunumun ve kardiyovasküler fonksiyonların dikkatle izlenmesi gereklidir.
Trisiklik antidepresanlar ile birlikte tedavi Lioresal’ in etkisini artırabilir ve belirgin kas
hipotonisine neden olur.
Antihipertansiflerle birlikte Lioresal’in kullanımı kan basıncındaki düşüşü artırabilir,
bundan dolayı antihipertansif ilacın dozu ayarlanmalıdır. Morfin ve intratekal baklofen
alan bir hastada hipotansiyon görüldüğü bildirilmiştir.
Lioresal ile birlikte levodopa tedavisi gören Parkinsonlu hastalarda mental konfüzyon,
halüsinasyonlar, baş ağrıları, bulantı ve ajitasyon bildirilmiştir.
Doktora danışmadan kullanılmamalıdır.
Tedavi daima düşük dozda Lioresal ile başlatılmalı, doz kademeli olarak artırılmalıdır.
Optimum günlük doz klonüs, fleksor ve ekstensor spazmları ve spastisiteyi azaltacak,
fakat mümkün olduğunca yan etkilerden kaçınacak şekilde, hastanın ihtiyacına göre
ayarlanmalıdır.
Dik duruşu veya lokomosyonda dengeyi sürdürmek için spastisitenin gerekli olduğu
durumda veya bir fonksiyonu sürdürmek için spastisitenin gerekli olduğu durumlarda
aşırı zayıflığı ve düşmeyi önlemek için Lioresal dikkatle kullanılmalıdır ve dolaşım
fonksiyonunu desteklemek için bazı spazmlara izin vermek ve kas tonunun bir
miktarını sürdürmek önemli olabilir.
Lioresal, yemek sırasında az bir miktar sıvı ile alınmalıdır. Günlük doz, tercihan
yetişkinlerde 3, çocuklarda ise 4 doza bölünmelidir.
Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde aşağıdaki dozlarda
kullanılır:
Yetişkinlerde :
Tedavi, kural olarak, günde 3 defa 5 mg ile başlatılmalıdır. Sonra doz, dikkatli bir
titrasyon ile gerekli günlük doza ulaşıncaya kadar, 3 günlük aralarla günde 3 defa
5 mg artırılmalıdır. İlaçlara duyarlık gösteren bazı hastalarda, tedaviye daha düşük
günlük bir doz (5 mg veya 10 mg) ile başlanması ve bu dozun çok daha yavaş
artırılması önerilebilir. Genellikle optimum günlük doz 30-80 mg arasındadır.
100-120 mg lık günlük dozlar hastanede dikkatle izlenen hastalara verilebilir.
Çocuklarda :
Tedaviye genellikle bölünmüş dozlar şeklinde, çok düşük dozla (örneğin; 0.3
mg/kg/gün) başlanmalıdır. Doz, çocuğun bireysel ihtiyacı için yeterli düzeye
ulaşıncaya kadar, 1-2 haftalık aralarla, dikkatli bir şekilde artırılmalıdır. İdame tedavisi
için önerilen günlük doz 0.75-2 mg/kg dır. Bununla beraber, 10 yaşından büyük
çocuklara günde maksimum 2.5 mg/kg verilebilir.
Maksimum doza ulaşılan 6-8 hafta içinde belirgin bir yarar görülmezse, Lioresal ile
tedaviye devam edilip edilmeyeceğine karar verilmelidir.
Böbrek fonksiyonu bozuk olan hastalarda, baklofen dikkatle ve daha düşük dozda
verilmelidir. Kronik hemodiyalize giren hastalarda, baklofenin plazma
konsantrasyonları artar ve bundan dolayı Lioresal’ in özellikle düşük dozu seçilmelidir
(örneğin: günde yaklaşık 5 mg).
Yaşlı veya serebral orijinli spastik durumları olan hastalarda, yan etkilerin görülme
olasılığı daha fazla olduğundan, dozun çok dikkatli bir şekilde seçilmesi ve hastaların
uygun gözetim altında tutulması önerilir.
DOZ AŞIMI
Belirtiler ve semptomlar :
Önemli belirtiler santral sinir sistemi depresyonunun uyuşukluk, bilinç azalması,
koma, solunum depresyonu gibi işaretleridir.
Ayrıca konfüzyon, halüsinasyonlar, ajitasyon, konvülsiyonlar, uyum bozukluğu,
pupilla refleksinin kaybolması, yaygın müsküler hipotoni, miyokloni, hiporefleksi veya
arefleksi, periferik vazodilatasyon, hipotansiyon, bradikardi, hipotermi, bulantı,
kusma, diyare, hipersalivasyon, karaciğer enzimlerinde artış görülebilir.
Santral sinir sistemini etkileyen çeşitli madde veya ilaçlar (alkol, diazepam, trisiklik
antidepresanlar gibi) birlikte alınmışsa, aşırı doz sendromu ağırlaşabilir.
Tedavi :
Bilinen spesifik bir antidotu yoktur.
İ
laç gastrointestinal kanaldan uzaklaştırılır (kusturma, gastrik lavaj; komaya giren
hastalar gastrik lavajdan önce intübe edilmelidir). Aktif kömür verilir; gerekirse tuz
laksatifler kullanılır; solunum depresyonunda suni solunum yaptırılır; kardiyovasküler
fonksiyonları destekleyici önlemler alınır. İlaç başlıca böbrekler yolu ile atıldığından,
muhtemelen bir diüretikle birlikte, bol miktarda sıvı verilmelidir. Böbrek yetmezliğine
bağlı şiddetli zehirlenmelerde diyaliz yararlı olabilir. Konvülsiyonlara karşı diazepam
intravenöz olarak dikkatle verilmelidir.
|
Omurilik zedelenmeleri Omurilik zedelenmesini takip eden birkaç gün içinde, hiçkimse hasarin ne kadar olacagini tahmin edemez. Buradaki sorun, omuriligin herhangi bir zedelenmesinden hemen sonra, bir omurilik sokunun olusmasidir. |
|
Artrit Artrit, oldukça yaygın bir hastalıktır ancak iyi anlaşılamamıştır. Aslında “artrit” tek bir hastalığın adı değildir; eklem ağrısı veya eklem hastalıklarını adlandırmanın gayri resmi yoludur. |