Moklobemid, şizofrenik ya da şizo-afektif psikozu olan hastalarda, şizofrenik belirtilerin alevlenmesine yol açabileceği için önerilmez. Bu grup hastalarda, nöroleptik tedavisi ön planda tutulmalıdır.
Depresif durumlarda intihar girişimleri görülebilir. Bu yüzden, özellikle tedavinin başında hastanın sürekli kontrol altında tutulması doğru olur.
Trisiklik ve serotonin geri-alım inhibitörleri gibi diğer antidepresanlardan moklobemide ya da moklobemid’den diğer antidepresanlarla tedaviye, beklemeden geçilebilir.
Eksitasyon ve ajitasyon gibi tabloların depresyona eşlik ettiği durumlarda, moklobemid kullanılması önerilmez. Kullanılması istendiğinde, bir sedatifle (örneğin, benzodiyazepin türevleri) kombine edilmesi uygun olur.
Moklobemid psikomotor performansı azaltmaz, dolayısıyla motorlu araç kullanımı gibi dikkat isteyen işlerde çalışanların kullanmasında bir sakıncası yoktur.
Böbrek yetmezliği olanlarda herhangi bir doz ayarlamasına gerek yoktur. Ancak karaciğer yetmezliği olan hastalarda, yetmezliğin derecesine göre günlük dozun % 50-60 oranında azaltılması gerekir.
Hayvanlarda yapılan araştırmalarda herhangi bir olumsuz etkiyle karşılaşılmamış olmasına rağmen, insanlarda yeterli veri olmadığından gebelerde ve çocuklarda kesin gereklilik olmadıkça kullanılması önerilmez.
Anne sütüne geçtiği ve bebeklerde güvenilirliği henüz gösterilmemiş olduğu için emzirenlerde kullanılması önerilmez.
Moklobemid, tirotoksikozlu ve feokromositomalı hastalarda hipertansiyon krizi oluşturabileceğinden kullanılmamalıdır.