LUCRIN DEPOT 1 AY IM/SC 3.75 mg toz ve çözücü içeren çift bölmeli enjektör {Abbott} Klinik Özellikler
{ Loprolid Asetat }
4.1. Terapötik endikasyonlar
LUCRİN DEPOT®,
• Prostat Kanseri
LUCRİN DEPOT, hormonal müdahaleye uygun prostat kanserinde kullanılır.
• Endometriyozis
LUCRİN DEPOT, altı aylık süreyle endometriyozis tedavisinde endikedir. Tek başına bir tedavi olarak veya cerrahiye ek olarak kullanılabilir.
• Uterus Miyomu
LUCRİN DEPOT, uterus miyomu tedavisinde altı aya kadar olan bir süre için endikedir. Tedavi, miyomektomi veya histerektomi öncesinde preoperatif veya cerrahi istemeyen perimenopozal kadınlarda semptomatik düzelme sağlamaya yönelik olabilir.
• Meme Kanseri
LUCRİN DEPOT, hormon tedavisine uygun (östrojen ve/veya progesteron reseptörü pozitif) menopoz öncesi (premenopozal) veya menopoz sırasındaki (perimenopozal) kadınlarda görülen meme kanserinin tedavisinde endikedir.
• Santral Püberte Prekoks (gerçek erken püberte)
LUCRİN DEPOT santral püberte prekoks (gerçek erken püberte - CPP) olan çocukların tedavisinde endikedir.
Çocuklar aşağıdaki kriterler kullanılarak seçilmelidir:
1. Sekonder cinsel özelliklerin kızlarda sekiz yaşından önce ve erkeklerde dokuz yaşından önce başlamasıyla karakterize olan klinik CPP tanısı (idiyopatik veya nörojenik).
2. Klinik tanı tedaviye başlamadan önce doğrulanmalıdır:
a Tanının GnRH stimülasyon testine pübertal bir yanıtla doğrulanması. Bu tayinin
duyarlılığı ve metodolojisi anlaşılmalıdır.
b. Kemik yaşının kronolojik yaşın bir yıl önünde olması.
3. Bazal değerlendirme aşağıdakileri de içermelidir:
a. Boy ve ağırlık ölçümleri.
b. Seks steroidi düzeyleri.
c. Konjenital adrenal hiperplaziyi ekarte etmek için adrenal steroid düzeyi.
d. Koriyonik gonadotropin salgılayıcı tümörü ekarte etmek için beta human koriyonik gonadotropin düzeyi
e. Steroid salgılayan tümörü ekarte etmek için pelvis/adrenal/testis ultrasonu.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Genel
LUCRİN DEPOT bir doktor denetimi altında verilmelidir.
Enjeksiyon şeklinde uygulanan diğer ilaçlarda olduğu gibi, enjeksiyon bölgesi periyodik olarak değiştirilmelidir. Sulandırılarak hazırlandıktan sonraki 24 saat boyunca süspansiyonun stabil kalmasına rağmen, ürünün içinde koruyucu madde olmamasından ötürü, süspansiyon hemen kullanılmadığı takdirde atılmalıdır.
Pediyatrik Popülasyon
Santral püberte prekoks tedavisi: LUCRİN DEPOT dozu her çocuk için bireysel olarak belirlenmelidir. Doz vücut ağırlığına göre mg/kg oranına göre belirlenmelidir. Daha küçük çocuklarda mg/kg oranında daha yüksek dozlar gerekir.
Her dozaj formu için, tedaviye başlandıktan veya doz değiştirildikten bir iki ay sonra aşağı regülasyonu doğrulamak için GnRH stimülasyon testi, seks steroidleri ve Tanner evrelemesiyle çocuk izlenmelidir. Kemik yaşındaki ilerleme 6-12 ayda bir ölçümlerle izlenmelidir. Klinik açıdan ve/veya laboratuar parametreleri bakımından durumda hiç bir ilerleme görülmeyene kadar doz artırılmalıdır.
Yeterli aşağı regülasyonla sonuçlandığı bulunan ilk dozla çocukların çoğunda tedavi süresince idame edilebilir. Ancak çok erken yaşlarda ve düşük dozlarda tedaviye başlanıldıktan sonra hastalar daha yüksek ağırlık kategorilerine doğru ilerleme göstereceğinden doz ayarlaması konusunda rehberlik edecek yeterli veri bulunmamaktadır. Tedavi esnasında ağırlığı anlamlı ölçüde artan hastalarda yeterli aşağı regülasyon olduğunun doğruluğunun kanıtlanması önerilir.
Kızlarda 11 yaşından önce ve erkeklerde 12 yaşından önce LUCRİN DEPOTun kesilmesi göz önünde bulundurulmalıdır.
Uygulama şekli:
Prostat Kanseri, Endometriozis, Uterus Myomu ve Meme Kanseri
LUCRİN DEPOT 3.75 mg Kullanıma Hazır 1 Aylık Enjektör’ün prostat kanseri, endometriozis, uterus myomu ve meme kanseri için tavsiye edilen dozu bir seferde intramüsküler veya subkütan olarak uygulanan 3.75 mg’dır.
Santral Püberte Prekoks
Başlangıç Dozu
LUCRİN DEPOT 3.75 mg Kullanıma Hazır 1 Aylık Enjektör’ün önerilen başlangıç dozu dört hafta için intramüsküler veya subkütan verilen 0.3 mg/kg dozudur (minimum 7.5 mg).
Başlangıç dozu çocuğun ağırlığına göre aşağıdaki gibi belirlenir:
Çocuğun Ağırlığı | Doz | Enjeksiyonların Sayısı | Toplam Doz |
<25 kg | 3.75 mg x 2 | 1 | 7.5 mg |
>25-37.5 kg | 3.75 x 3 | 2 | 11.25 mg |
>37.5 kg | 3.75 mg x 4 | 2 | 15 mg |
Not: Arzulanan toplam dozaja ulaşmak için iki enjeksiyon gerekiyorsa bunlar aynı zamanda uygulanmalıdır.
İdame Dozu
Hastanın vücut ağırlığına göre belirlenen başlangıç dozu ile toplam bir aşağı regülasyon sağlanamamışsa başlangıç dozu dört haftada bir 3.75 mg’lık basamaklarla yukarı doğru titre edilmelidir. Bu titrasyon işlemi sonucunda ulaşılan toplam doz idame dozu olarak kabul edilerek tedaviye dozla devam edilmelidir.
Uygulama için hazırlama
Önceden doldurulmuş çift bölmeli enjektörün en iyi performansı gösterebilmesi için aşağıdaki talimatları okuyunuz ve uygulayınız:
1. Enjeksiyonu hazırlamak için beyaz pistonu, en sondaki tıpa dönmeye başlayana kadar tıpanın içine vidalayınız.
2. Enjektörü DİK KONUMDA tutunuz. Birinci tıpa haznenin ortasındaki mavi çizgiye gelene kadar pistonu yavaşça iterek (6 - 8 saniye) seyrelticiyi serbest bırakınız.
3. Enjektörü DİK KONUMDA tutunuz. Homojen bir süspansiyon elde etmek üzere mikroküreleri yavaşça karıştırınız. Süspansiyon süt gibi görünecektir.
4. Enjektörü DİK KONUMDA tutunuz. Diğer elinizle, iğneyi kılıfından çevirmeden çıkarınız.
5. Enjektörü DİK KONUMDA tutunuz. Pistonu hafifçe iterek enjektördeki havayı çıkarınız.
Not: Yanlışlıkla kan damarına girildiğinde, aspire olan kan iğne bağlantı bölümünün hemen altında görünür. Böyle bir durum olduğunda, iğnenin şeffaf kapağında kan görülebilir.
Özel Popülasyonlara İlişkin Ek Bilgiler Böbrek/Karaciğer yetmezliği
Böbrek ve karaciğer yetmezliğinde kullanımı için herhangi bir veri yoktur.
Geriyatrik Popülasyon
4.3. Kontrendikasyonlar
- Etkin madde leuprolide asetata veya benzer nonapeptidlere ya da yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinen hastalarda,
- Kesin tanısı konmamış vajinal kanamalı hastalarda,
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
UYARILAR ve ÖNLEMLER
Genel
Tedavinin başlangıcında , ilacın doğal uyarıcı etkisinden dolayı gonadotropin ve seks streiodleri başlangıç noktasının üstüne çıkar. Bu yüzden klinik belirtilerdeki artışlar yakından takip edilmelidir.( bknz bölüm 5.1)
Tedavinin ilk haftalarında önceden mevcut semptom ve belirtilerde kötüleşme olabilir. Semptomların kötüleşmesi ölümcül komplikasyonla birlikte olan ya da olmayan bir paraliziye katkıda bulunabilir.
Leuprolide asetatın gebelikte emniyetli kullanımı klinik olarak tespit edilmemiştir. Leuprolide asetat tedavisine başlamadan önce, hastanın gebe olup olmadığının tespit edilmesi önerilir. Leuprolide asetat kontraseptif (gebelik önleyici) değildir. Hamileliğin önlenmesi gerekiyorsa, hormonal olmayan bir metodla korunma sağlanmalıdır.
Kemik Mineral Yoğunluğu
Kadınlarda her türlü hipoöströjenik durum sırasında ve erkeklerde prostat kanserinde uzun süreli kullanımda kemik mineral yoğunluğu değişiklikleri görülebilir. Erkeklerde, leuprolide asetatın kesilmesinden sonra geri dönüşüm ile ilgili herhangi bir veri yoktur. Kadınlarda, kemik mineral yoğunluğu kaybı leuprolide asetatın kesilmesinden sonra geri dönebilir.
Konvülsiyonlar
Leuprolide asetat tedavisi alan hastalarla ilgili pazarlama sonrası raporlarda konvülsiyon gözlenmiştir. Bu raporlar, kadın popülasyonlarını ve pediatrik popülasyonları; nöbet, epilepsi, serebrovasküler hastalık, santral sinir sistemi anomalisi ya da tümörü öyküsü bulunan hasta popülasyonlarını ve bupropion ya da SSRI’lar gibi konvülsiyonlarla ilişkili görülen eşzamanlı ilaçları kullanan hasta popülasyonlarını içermektedir. Bahsedilen durumların herhangi biri bulunmayan hastalarda da konvülsiyonlar bildirilmiştir.
Erkek :
Prostat Kanseri .
Başlangıçta leuprolide asetat da diğer LHRH agonistleri gibi tedavinin ilk haftasında serum testosteron seviyelerinde başlangıç noktasının yaklaşık %50 üzerinde bir artışa neden olur Leuprolide asetat ile tedavinin ilk bir kaç haftasında bazen semptomların geçici olarak-kötüleşmesi veya prostat kanserinin ilave semptomları ve işaretlerinin ortaya çıkması gelişebilir. Az sayıda hastada semptomatik olarak iyileştirilebilen kemik ağrısında geçici olarak artış görülebilir. Diğer LH-RH agonistlerinde olduğu gibi, fatal komplikasyonlarla birlikte veya tek başına seyredebilen paraliziye yol açabilen izole idrar yolları obstrüksiyonu ve omurilik kompresyon vakaları görülmüştür. Riskli hastalar için, tedavinin daha kolay kesilebilmesi amacıyla, tedaviye ilk iki hafta boyunca günlük leuprolide asetat enjeksiyonlarıyla başlanılması düşünebilir.
Metastatik vertebral lezyon ve/veya idrar yollarında tıkanıklığı bulunan hastalar tedavinin ilk birkaç haftasında yakından gözlenmelidir.
Bazı izole prostat kanseri vakalarında, tedavinin başlangıcında semptomların şiddetlenmesi gözlenmiştir; bu durum eş zamanlı antiandrojen uygulanması ile önlenebilir.
GnRH agonistleri alan erkeklerde hiperglisemi ve yüksek diyabet gelişimi riski bildirilmiştir. Hiperglisemi, diabetes mellitus gelişimine ya da glisemik kontrolün kötüleşmesine işaret edebilir. GnRH antagonistleri alan hastalarda kan şekeri ve/veya glikozile hemoglobin (HbA1c) seviyeleri periyodik olarak takip edilmeli ve duruma göre hiperglisemi ya da diyabet tedavisi uygulamalarında ayarlama yapılmalıdır. Erkeklerde GnRH kullanımıyla bağlantılı olarak miyokard infarktüs, ani kardiyak ölüm ve inme risklerinde artış bildirilmiştir. Söz konusu risk, bildirilen olasılık oranları göz önüne alındığında düşük görünmektedir ve prostat kanseri hastalarında tedavi yöntemine karar verirken kardiyovasküler risk faktörleri dikkatle değerlendirilmelidir. GnRH agonistleri alan hastalar, kardiyovasküler hastalık gelişimini düşündüren semptom ve işaretler için izlenmeli ve güncel klinik uygulamalar doğrultusunda kontrol altına alınmalıdır.
QT/QTc Aralığına Etkisi
Uzun süreli androjen deprivasyon tedavilerinde QT uzaması gözlemlenmiştir. Doktorlar, androjen deprivasyon tedavisinin faydalarının konjenital uzun QT sendromu, elektrolit anormallikleri ya da konjestif kalp yetmezliği bulunan hastalardaki ve Sınıf IA (örn. kinidin, prokainamid) ya da Sınıf III (örn. amiodaron, sotalol) antiaritmik ilaçlar alan hastalardaki potansiyel risklere ağır basıp basmadığını değerlendirmelidir.
Laboratuar Testleri
Leuprolide asetata yanıt, testosteron ve aynı zamanda prostata spesifik antijen serum düzeyleri ölçülerek izlenmelidir. Hastaların çoğunda testosteron düzeyleri ilk haftada başlangıç değerin üstüne çıktıktan sonra başlangıç düzeylerine veya ikinci haftanın sonunda başlangıç değerinin altına iner. İki ila dört haftada kastrasyon düzeylerine erişilir ve enjeksiyonlar hastaya zamanında uygulandığı sürece bu düzeylerde kalır
Endometriyozis/Uterus Miyomu
Tedavinin erken evresinde seks steroidleri ilacın fizyolojik etkisinden dolayı geçici olarak başlangıç düzeylerin üzerine çıkmaktadır. Bu nedenle tedavinin başlangıcında klinik belirti ve semptomlarda artışlar gözlenebilir ama bunlar uygun dozlarla tedaviye devam edildiğinde düzelecektir. Ancak, sürdürülen submuköz uterus miyomu tedavisi sırasında medikal veya cerrahi girişimi gerekli kılan ciddi vajinal kanamalar rapor edilmiştir.
Leuprolide asetatın gebelikte güvenli kullanımı klinik olarak belirlenmemiştir. Leuprolide asetat ile tedaviye başlamadan önce hastanın gebe olup olmadığının belirlenmesi önerilir. Leuprolide asetat bir gebelik önleyici değildir. Eğer gebeliği önleyici bir yöntem gerekli görülüyorsa hormonal olmayan bir korunma yöntemi kullanılmalıdır.
Leuprolide osteoporoz oluşumunu kolaylaştırabileceği için, endometriyozis tedavisi ancak dikkatli bir değerlendirmenin ardından tekrarlanmalıdır.
Çocuklardaki santral püberte prekoksun tedavisi esnasında:
Tedavinin erken fazında, gonadotropinler ve seks steroidleri ilacın doğal uyarıcı etkisi nedeniyle başlangıç değerlerinin üzerine yükselir. Bu nedenle, klinik belirti ve semptomlarda bir artış gözlenebilir.
İlaç rejimine uyumsuzluk veya yetersiz doz verilmesi püberte sürecinin yetersiz kontrolüyle sonuçlanabilir. Kötü kontrolün sonuçları menses, meme gelişimi ve testis büyümesi gibi püberte belirtilerinin geri dönmesini içerir. Gonadal steroid sekresyonunun yetersiz kontrolünün uzun dönemli sonuçları bilinmemektedir ama erişkin yaşta boyun daha da kısa kalmasını içerebilir.
Çocuklardaki santral püberte prekoksun tedavisi esnasında:
Laboratuar Testleri
LUCRİN DEPOT’a yanıt tedaviye başlandıktan bir iki ay sonra bir GnRH stimülasyon testi ve seks steroidi düzeylerinin belirlenmesiyle izlenmelidir. Kemik yaşındaki ilerleme her 6-12 ayda bir ölçülmelidir.
Doz yetersiz olduğunda seks steroidleri artabilir veya püberte öncesi düzeylerin üstüne çıkabilir. Bir kez terapötik doza ulaşıldığında, gonadotropinler ve seks steroidlerinin düzeyleri püberte öncesi düzeylere inecektir.
Santral püberte prekoks hastalarının ebeveynleri için bilgi
LUCRİN DEPOT ile tedaviye başlamadan önce, anne baba veya çocuğun velisi sürekli tedavinin öneminin farkında olmalıdır. Tedavinin başarılı olması için, dört haftalık ilaç uygulama şemalarına uyulması kabul edilmelidir.
> Tedavinin ilk iki ayında, kızlarda adet görme veya lekelenme tarzında kanama görülebilir. Eğer kanama ikinci aydan sonra da devam ederse doktora bildirilmelidir.
> Enjeksiyon yerinde bir tahriş gözlendiğinde derhal doktora bildirilmelidir.
> Her olağandışı belirti veya semptom doktora bildirilmelidir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
LUCRİN DEPOT ile farmakokinetiğe dayalı ilaç-ilaç etkileşimi çalışmaları yapılmamıştır. Ancak, spesifik çalışmalarda belirtildiği gibi, leuprolide asetat primer olarak peptidaz tarafından parçalanan ve sitokrom P-450 enzimlerince parçalanmayan bir peptid olduğundan ve ilacın yalnızca %46 kadarı plazma proteinlerine bağlandığından ilaç etkileşimlerinin olması beklenmez.
İlaç/Laboratuar Test Etkileşimi
4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik Kategorisi: X
Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlar tedavi süresince etkili doğum kontrolü uygulamak zorundadırlar. Eğer gebeliği önleyici bir yöntem gerekli görülüyorsa hormonal olmayan bir korunma yöntemi kullanılmalıdır.
Gebelik Dönemi
4.3. Kontrendikasyonlar
ı).
Laktasyon Dönemi
Leuprolide asetatın anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Bu nedenle LUCRİN DEPOT emzirme döneminde kullanılmamalıdır.
Üreme Yeteneği (Fertilite)
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
4.8. İstenmeyen etkiler
Çok yaygın (>1/10); yaygın (> 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (> 1/1.000 ila < 1/100); seyrek (>1/10.000 ila < 1/1.000); çok seyrek (< 1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
Kadınlardaki yan etkilerin özeti | ||
Sistem, Organ Sınıfı | Sıklık | Yan etkiler |
Enfeksiyonlar | Yaygın | Vajinit |
Psikiyatrik rahatsızlıklar | Yaygın | Depresyon Libido azalması |
Üreme sistemi ve göğüs rahatsızlıkları | Yaygın | Göğüs ağrısı Göğüs hassasiyeti Göğüs boyutlarında küçülme Vajinal kuruluk |
Seyrek | Cinsel ilişki sırasında ağrı | |
Genel rahatsızlıklar ve uygulama bölgesi sorunları | Seyrek | Tahriş |
Erkeklerdeki yan etkilerin özeti | ||
Sistem, Organ Sınıfı | Sıklık | Yan etkiler |
Psikiyatrik rahatsızlıklar | Seyrek | Libido azalması |
Üreme sistemi ve göğüs rahatsızlıkları | Yaygın | Testis atrofisi Erektil disfonksiyon |
Seyrek | Jinekomasti |
Genel yan etkilerin özeti | ||
Sistem, Organ Sınıfı | Sıklık | Yan etkiler |
Kan ve lenf sistemi rahatsızlıkları | Seyrek | Lökopeni Anemi Trombositopeni Eritrositoz |
Bağışıklık sistemi rahatsızlıkları | Seyrek | Anafilaktik reaksiyon |
Metabolizma ve beslenme rahatsızlıkları | Seyrek | Şeker hastalığı Hiperkalemi Anoreksi Yeme bozuklukları |
Psikiyatrik rahatsızlıklar | Yaygın Seyrek | Ruh hali değişiklikleri Uykusuzluk |
Sinir sistemi rahatsızlıkları | Yaygın | Baş ağrısı Baş dönmesi |
Seyrek | Parestezi Zihinde karışıklık | |
Kulak ve labirent rahatsızlıkları | Seyrek | işitme kaybı Çınlama |
Kalp rahatsızlıkları | Seyrek | Anjina pektoris Taşikardi Aritmi |
Vasküler rahatsızlıklar | Yaygın | Sıcak basması |
Seyrek | iskemi Hipertansiyon | |
Solunum, torasik ve mediastinal rahatsızlıklar | Yaygın | Dispne |
Mide ve barsak rahatsızlıkları | Yaygın | Kusma Bulantı |
Seyrek | ishal Kabızlık Stomatit Ağızda kuruluk | |
Karaciğer ve safra rahatsızlıkları | Seyrek | Sarılık |
Deri ve deri altı doku rahatsızlıkları | Yaygın | Döküntü Akne Terleme |
Seyrek | Dermatit Kaşıntı Hirsutizm Alopesi Tırnak bozuklukları |
Müsküloskeletal, bağ dokusu ve kemik rahatsızlıkları | Yaygın | Miyalji Artropati |
Seyrek | Müsküloskeletal ağrı Bel ağrısı Kemik ağrısı Eklem ağrısı Kas sertleşmesi | |
Renal ve üriner rahatsızlıklar | Seyrek | Miktürisyon bozuklukları Sık idrara çıkma Hematüri |
Genel rahatsızlıklar ve uygulama bölgesi sorunları | Yaygın | Ağn Ödem Halsizlik Yorgunluk Enjeksiyon bölgesinde ağrı, iltihap, steril apse, skleroz ve hematom gibi lokal reaksiyonlar |
Seyrek | Göğüste baskı hissi Ateş Üşüme Susama | |
Diğer | Seyrek | EKG değişiklikleri Hepatik değerlerde transaminaz ve fosfataz artışı gibi değişiklikler Bilirubin, trigliserid ve ürik asid değerlerinde artış, Kilo alma |
Bu gruba ait olan diğer medikal ajanlar ile, ilaç alımının başlaması ile birlikte pituiter adenoma hastalarında çok seyrek pituiter infraksiyon rapor edilmiştir.
Pazarlama Sonrası Gözlem
Leuprolide asetat enjeksiyonun bu ya da başka formülasyonları ile aşağıdaki yan etkiler gözlenmiştir. Leuprolidin birden çok endikasyonu, dolayısıyla birden çok hasta popülasyonu olduğu için, bu yan etkilerin tümü her hastada görülmeyebilir. Bu yan etkilerin çoğunluğu kullanılan ilaç ile ilişkilendirilmemiştir.
Tüm vücut: Abdomen genişlemesi, asteni, üşüme, ateş, genel ağrı, baş ağrısı, enfeksiyon, enflamasyon, fotosensitivite, şişme (temporal kemik), sarılık
Kardiyovasküler sistem: Anjina, bradikardi, kalp ritim bozukluğu, konjestif kalp yetersizliği, EKG değişiklikleri/ iskemi, hipertansiyon, hipotansiyon, üfürüm, miyokard enfarktüsü, flebit, akciğer embolisi, inme/geçici hafıza kaybı, taşikardi, trombosis, geçici iskemik atak, varis
Sindirim sistemi: Kabızlık, diyare, ağız kuruluğu, duodenum ülseri, disfaji, gastrointestinal kanama, gastrointestinal bozukluk, hepatik disfonksiyon, iştah artışı, anormal karaciğer fonksiyon testleri, bulantı, peptik ülser, rektal polipler, susama, kusma
Endokrin sistem: Diyabet, tiroid büyümesi
Kan ve lenf sistemi: Anemi, ekimoz, lenfödem, protrombin zamanı artışı, parsiyel tromboplastin zamanı artışı, trombositopeni, lökopeni, lökositoz
Metabolizma ve beslenme: BUN artışı, kalsiyum artışı, kreatinin artışı, dehidratasyon, ödem, hiperlipidemi (toplam kolesterol, LDL - kolesterol, trigliserid), hiperfosfatemi, hipoglisemi, hipoproteinemi, potasyum düşüşü, ürik asit artışı, bilirubin artışı
Kas ve iskelet sistemi: Ankilozan spondilit, eklem bozuklukları, eklem ağrısı, miyalji, pelvik fibroz, omurga kırıkları, felç, tenosinovit semptomları
Sinir sistemi: Anksiyete, delüzyonlar, depresyon, sersemlik, hipoestezi, uykusuzluk, letarji, libido artışı, baş dönmesi, hafıza bulanıklığı, ruh hali değişiklikleri, sinirlilik, nöromüsküler bozukluklar, uyuşukluk, parestezi, periferal nöropati, uyku bozuklukları, konvülsiyon
Solunum sistemi: Öksürük, dispne, burun kanaması, hemoptizi, farenjit, plevral efüzyon, plevral friksiyon, pnömoni, akciğer fibrozu, akciğer infiltrasyonu, solunum bozuklukları, sinüs konjesyonu, intersitisyel akciğer hastalığı
Deri ve ekleri: Cilt/ kulak karsinomu, dermatit, kuru cilt, kıllanma, kıl ve saç kaybı, gırtlakta sert nodül, pigmentasyon, kaşıntı, raş, cilt lezyonları, ürtiker
Duyu organları: Anormal görme, ambliyopi, bulanık görme, göz kuruluğu, duyma bozukluğu, oftalmolojik bozukluklar, tat alma bozuklukları, kulak çınlaması
Ürogenital sistem: Mesane spazmları, göğüs ağrısı, göğüs hassasiyeti, jinekomasti, hematüri, inkontinans, anormal ve sürekli vajinal kanama dahil olmak üzere menstrual bozukluklar, penis şişmesi, penis bozuklukları, prostat ağrısı, testis atrofisi, testis ağrısı, testis boyutunda azalma, üriner bozukluklar, sık idrar yapma, üriner obstrüksiyon, üriner kanal enfeksiyonu, aciliyet
izole anafilaksi vakaları raporlanmıştır.
Ağrı, enflamasyon, steril apse, endurasyon ve hematom dahil olmak üzere enjeksiyon yeri reaksiyonları görülmüştür.
GnRH analogları ile prostat kanseri tedavisi gören hastalarda çok seyrek olarak intihar düşüncesi ve girişimleri raporlanmıştır.
Bu sınıftaki diğer ajanlar gibi, pituiter adenomu olan hastalarda ilk kullanım sonrasında çok seyrek de olsa pituiter apopleksi raporlanmıştır.
Kadınlar :
Derin ven trombozu, pulmoner emboli, miyokard enfarktüsü, inme ve geçici iskemik atak vakaları da dahil olmak üzere çeşitli ciddi venöz ve arteriyal tromboemboli vakaları bildirilmiştir. Bazı vakalarda zamansal ilişkiler bildirilmiş olsa da, vakaların çoğuna risk faktörleri ya da eşzamanlı
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Klinik uygulamada, leuprolide asetat depo süspansiyonu ile doz aşımı görülmemiştir. Tavsiye edilen tedavi dozunun yaklaşık 133 katına kadar dozların uygulandığı hayvan çalışmalarında, dispne, aktivite azalması ve enjeksiyon yerinde lokal iritasyon görülmüştür. Doz aşımı durumunda hasta yakından izlenmeli ve semptomatik ve destekleyici tedavi uygulanmalıdır.
Belsoğukluğu, Chlamydia ve Frengi Belsoğukluğu, bakterilerin sebep olduğu bir enfeksiyondur. Cinsel ilişki yoluyla bulaşır ve dölyatağı boynunda, idrar yollarında, anüste, makatta ve boğazda enfeksyona sebep olabilir. | Asperger Sendromu Asperger sendromu, otistik gurubun bir bölümü olan bir özürdür. Bu genelde, gurubun daha ”yüksek” tarafında yer aldığı düşünülen kişilere uygun bir tanıdır. |
İLAÇ GENEL BİLGİLERİ
Abbott Laboratuvarları İthalat İhracat Tic. Ltd. Şti.Geri Ödeme Kodu | A10452 |
Satış Fiyatı | TL |
Önceki Satış Fiyatı | |
Original / Jenerik | Original İlaç |
Reçete Durumu | Normal Reçeteli bir ilaçdır. |
Barkodu | 8699548953088 |
Etkin Madde | Loprolid Asetat |
ATC Kodu | L02AE02 |
Birim Miktar | 3.75 |
Birim Cinsi | MG |
Ambalaj Miktarı | 1 |
Antineoplastik ve İmmünomodülatör Ajanlar > Hormonlar > Leuprorelin Asetat |
İthal ( ref. ülke : Hollanda ) ve Beşeri bir ilaçdır. |
İLAÇ EŞDEĞERLERİ
Eşdeğer İlaç Adı | Barkodu | İlaç Fiyatı |
---|---|---|
Eşdeğer bir ilaç bulunamadı |
Artrit Artrit, oldukça yaygın bir hastalıktır ancak iyi anlaşılamamıştır. Aslında “artrit” tek bir hastalığın adı değildir; eklem ağrısı veya eklem hastalıklarını adlandırmanın gayri resmi yoludur. |
|
Ağız Kanseri Ağız kanserinin en yaygın türleri, dudak, dil, dişetidir. Nadiren yanak içi veya damak bölgelerini de içine alır. |
|
Doğum Sonrası Depresyonu Doğum sonrası depresyonu, doğumdan sonra her on kadından biri tarafından tecrübe edilen stresli bir durumdur. |