Yan etkiler genellikle hafif ve geçicidir, tedaviye devam edildiğinde veya dozajın azaltılmasını
takiben ortadan kaybolur. Yan etkilerin plazma ilaç düzeyleri veya ilacın dozu ile her zaman
bağlantısı yoktur. Belirli istenmeyen etkilerin yorgunluk, uyku bozuklukları, ajitasyon,
anksiyete, kabızlık ve ağız kuruluğu gibi depresyon semptomlarından ayırt edilmesi, çoğu
zaman zordur.
Nörolojik veya psikiyatrik tabiattaki ciddi advers reaksiyonlarla karşılaşılırsa, Ludiomil
tedavisine son verilmelidir.
Yaşlı hastalar antikolinerjik, nörolojik, psikiyatrik veya kardiyovasküler etkiler açısından
özellikle duyarlıdır. Yaşlı hastaların ilaçları metabolize etme ve vücuttan uzaklaştırma
yetenekleri azalmış olabilir ve terapötik dozlarda plazma konsantrasyonlarında artış riskine sebep olabilir.
Ludiomil veya trisiklik antidepresanlarla aşağıdaki istenmeyen etkiler bildirilmiştir.
Merkezi sinir sistemi
Psişik etkiler : Sık sık uyuşukluk, yorgunluk; bazen iştah artması, huzursuzluk, gündüzleri
sedasyon, anksiyete, ajitasyon, mani, hipomani, saldırganlık, bellek bozukluğu, uyku
bozuklukları, uykusuzluk, kabuslar, depresyonun şiddetlenmesi, konsantrasyon bozukluğu;
ender olarak delirium, konfüzyon, halüsinasyonlar (özellikle yaşlı hastalarda) , sinirlilik; çok
ender olarak psikotik semptomların aktivasyonu, depersonalizasyon.
Nörolojik etkiler : Sık sık sersemleme hissi, baş ağrısı, hafif tremor, miyoklonus; bazen
sersemlik, dizartri, paresteziler (uyuşma, karıncalanma), kaslarda zayıflık; ender olarak
konvülsiyonlar, ataksi, akatizi; çok ender olarak EEG değişiklikleri, diskinezi, uyumsuzluk,
bayılma.
Antikolinerjik etkiler
Sık sık ağız kuruluğu; bazen kabızlık, terleme, sıcak basmaları, bulanık görme, gözde uyum
bozuklukları, işeme bozuklukları; çok ender olarak stomatit, diş çürükleri.
Kardiyovasküler sistem
Bazen kardiyak durumu normal olan hastalarda sinüs taşikardisi, palpitasyonlar, postural
hipotansiyon, klinikte önem taşımayan EKG (örneğin ST ve T) değişiklikleri;
ender olarak aritmiler, kan basıncının yükselmesi; çok ender olarak iletim bozuklukları
(örneğin QRS kompleksinin genişlemesi, dal bloku, PQ değişiklikleri), senkop.
Gastrointestinal sistem
Bazen bulantı, kusma, abdominal rahatsızlıklar; ender olarak ishal, yükselmiş karaciğer
enzimleri (transaminazlar, alkalen fosfataz); çok ender olarak sarılık ile veya sarılık
görülmeksizin hepatit.
Deri
Bazen ateşle birlikte görülen alerjik deri reaksiyonları (deri döküntüsü, ürtiker), fotosensitivite;
çok ender olarak kaşıntı, purpura, ödem (lokal veya genel), deride vaskülit, saçların
dökülmesi, alopesi, multiform eritem.
Endokrin sistem ve metabolizma
Bazen kilo artışı, libido ve potens bozuklukları; çok ender olarak meme bezlerinde büyüme,
galaktore, uygunsuz ADH (antidiüretik hormon) salgılanması sendromu.
Solunum yolları
Çok ender olarak eozinofiliyle birlikte ve eozinofili olmaksızın alerjik alveolit, bronkospazm.
Kan
Çok ender olarak lökopeni, agranülositoz, eozinofili, trombositopeni.
Duyu organları
Çok ender olarak kulak çınlaması, tat duyusu bozuklukları, burunda konjesyon.
Diğerleri
Bağımlılık göstermemesine rağmen aşağıdaki semptomlar ilacın birdenbire bırakılması veya
dozun hızla azaltılmasından sonra bazen meydana gelir : bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal,
uykusuzluk, baş ağrısı, sinirlilik, anksiyete ve altta yatan depresyonun kötüleşmesi veya
depresif mizacın nüksetmesi.
|
Parkinson Hastalığı Hastalık ilk kez 1817 de İngiliz doktor James Parkinson tarafından tanımlanmış ve Dr. Parkinson hastalığı “sallayıcı felç” olarak kaleme almış. |
|
Travma Sonrası Bunalımı Travmatik bir olay, günlük olağan olayların dışında olan ve kişiyi derinden
rahatsız eden bir olaydır.Birçok olay böyle bir etki gösterebilir. |