LUSIMA 5mg/100 ml IV infüzyon çözeltisi içeren flakon Kısa Ürün Bilgisi

Zoledronik Asit Monohidrat }

Kas İskelet Sistemi > Kemik İlaçları > Zoledronik Asit
Sanovel İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş. | 17 November  2011

  • 1.   BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

    LUSİMA 5 mg/100 ml I.V. infüzyon çözeltisi içeren flakon

  • 2.   KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM

    100 mL infüzyon çözeltisinde:

    Etkin madde

    Zoledronik asit monohidrat 5.33 mg (5.0 mg zoledronik asit'e eşdeğer)

    Yardımcı maddeler

    Sodyum sitrat dihidrat 34.18 mg (30.0 mg Sodyum sitrat'a eşdeğer)

    Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.


  • 3.   FARMASÖTİK FORMU

    I.V. infüzyon çözeltisi Berrak ve renksiz çözelti


    4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

      4.1. Terapötik endikasyonlar

      LUSİMA paget hastalığının tedavisinde endikedir.

          4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

          Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

          Paget hastalığının tedavisi için önerilen doz, bir kez uygulanan 5 mg intravenöz LUSİMA infüzyonudur.

          LUSİMA, sadece tek doz olarak kullanılmalıdır. Doz tekrarı yapılmamalıdır.

          Uygulama şekli:

          LUSİMA 5 mg/100 ml I.V. infüzyon çözeltisi, delikli bir infüzyon seti aracılığıyla intravenöz yoldan ve sabit bir infüzyon hızında uygulanmalı ve 30 dakika süreli bir intravenöz infüzyon ile verilmelidir. LUSİMA infüzyonu ile ilgili bilgi için, bkz. Bölüm 6.6.

          Hastalar, LUSİMA verilmeden önce, gereken şekilde hidrate edilmiş olmalıdırlar. Bu, özellikle yaşlılarda ve diüretik tedavisi gören hastalarda önemlidir.

          LUSİMA uygulandıktan sonraki üç gün içinde ortaya çıkan doz sonrası belirtilerin insidansı, LUSİMA uygulandıktan kısa süre sonra parasetamol veya ibuprofen uygulanarak azaltılabilir.

          Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

          Böbrek/Karaciğer yetmezliği: Kreatinin klerensi < 35 ml/dakika olan hastalarda LUSİMA kullanımı kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4).

          Kreatinin klerensi ≥ 35 ml/dakika olan hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur.

          Karaciğer yetmezliği bulunan hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir (bkz. Bölüm Farmakokinetik özellikler).

          Pediyatrik popülasyon: Çocuklarda ve 18 yaşın altındaki erişkinlerde güvenlilik ve etkililikle ilgili verilerin olmaması nedeniyle bu yaş gruplarında LUSİMA kullanılması önerilmez.

          Geriyatrik popülasyon (≥ 65 yaş) : Yaşlılardaki biyoyararlanım, dağılım ve atılımın yetişkinlerinkine benzer olması sebebiyle doz ayarlamasına gerek yoktur.

          4.3. Kontrendikasyonlar

            Etkin madde

            4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

            Böbrek bozukluğu:

            Şiddetli böbrek bozukluğu olan hastalarda (kreatinin klerensi <35 mL/dakika) LUSİMA kullanımı, bu popülasyondaki artmış böbrek yetmezliği riskine bağlı olarak kontrendikedir.

            Özellikle daha önceden böbrek rahatsızlığı olan veya ileri yaş, eş zamanlı nefrotoksik ilaç kullanan, eş zamanlı diüretik tedavisi alan ya da zoledronik asit uygulamasından sonra dehidratasyon oluşumu dahil diğer risk faktörlerini taşıyan hastalarda zoledronik asit uygulamasını takiben böbrek fonksiyonunda bozukluk gözlenmiştir. Hastalarda tek bir zoledronik asit uygulamasından sonra böbrek bozukluğu gözlenmiştir. Önceden böbrek bozukluğu olan ya da yukarıda tanımlanan risk faktörlerinden herhangi birini taşıyan hastalarda nadir olarak diyaliz gerektiren ya da ölüm ile sonuçlanan böbrek yetmezliği meydana gelmiştir.

            Renal yan etki riskini en aza indirmek için aşağıdaki önlemler alınmalıdır:

              Zoledronik asit dozundan önce kreatinin klerensi hesaplanmalıdır (örneğin; Cockcroft- Gault formülü ile). Önceden böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda serum kreatinin düzeyindeki geçici artış daha fazla olabilir; risk altında olan hastalarda serum kreatinin düzeyinin ara kontrolü düşünülmelidir.

              4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

              Zoledronik aside spesifik olarak ilaç-ilaç etkileşim çalışmaları yapılmamıştır. Zoledronik asit, sistemik olarak metabolize olmaz ve insan sitokrom P450 enzimlerini in vitro olarak etkilemez (bkz. Bölüm 5.2). Zoledronik asit plazma proteinlerine yüksek oranda bağlanmaz (yaklaşık %43-55 bağlıdır) ve bu nedenle proteine yüksek oranda bağlanan ilaçlarda görülen yer değiştirme etkileşimleri olası değildir.

              Zoledronik asit, böbrek yoluyla atılır. Zoledronik asit böbrek fonksiyonunu önemli derecede etkileyebilecek ilaçlar (örn. aminoglikozidler ya da dehidratasyona neden olan diüretikler) ile birlikte uygulanırken dikkatli olunmalıdır.

              Böbrek bozukluğu olan hastalarda öncelikli olarak böbreklerden atılan eş zamanlı ilaç kullanımına sistemik maruziyet artabilir.

              4.6. Gebelik ve laktasyon

              da (bkz. Bölüm 4.6) kontrendikedir.

              Gebelik kategorisi: D

              Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Zoledronik asit çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlarda önerilmez ve tedavi süresince etkili doğum kontrolü uygulamak zorundadırlar.

              Gebelik dönemi

              Zoledronik asidin gebelerde kullanılmasına ilişkin yeterli veri yoktur. Deney hayvanlarında yapılan çalışmalarda doğum kusurları dahil üreme üzerinde toksikolojik etkiler gözlenmiştir. LUSİMA, gebelik döneminde kullanılmamalıdır (bkz. Bölüm 4.3).

              Laktasyon dönemi

              Zoledronik asidin insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. LUSİMA, laktasyon döneminde kullanılmamalıdır (bkz. Bölüm 4.3).

              Üreme yeteneği/Fertilite

              Hayvanlarda yapılan çalışmalarda doğum kusurları dahil üreme üzerinde toksikolojik etkiler gözlenmiştir (bkz. Bölüm 5.3.). İnsanlardaki potansiyel risk bilinmemektedir.

              4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

              Zoledronik asidin araç veya makine kullanma yeteneği üzerindeki etkilerini inceleyen herhangi bir çalışma yapılmamış olsa da, baş dönmesi gibi yan etkileri araç ve makine kullanımı üzerine etkili olabilir.

              4.8. İstenmeyen etkiler

              Zoledronik asidin tek infüzyonunun ardından doz sonrası belirtilerin görüldüğü genel hasta yüzdesi %44.7'dir. Zoledronik asidin infüzyonunu takiben bireysel belirtiler ve sıklıkları şu şekildedir: ateş (%17.1), kas ağrısı (%7.8), grip benzeri belirtiler (%6.7), eklem ağrısı (%4.8), baş ağrısı (%5.1). Bu belirtilerin sıklığı, zoledronik asit uygulandıktan sonraki 3 gün içinde ortaya çıkmıştır. Bu belirtilerin çoğu hafif-orta derecede etkilidir ve olay başladıktan sonraki 3 gün içinde ortadan kaybolmuştur. Doz sonrası semptomlar yaşayan hastaların yüzdesi, daha az sayıdaki bir çalışma grubunda daha düşük bulunmuştur (%19.5).

              Zoledronik asit uygulandıktan sonraki 3 gün içinde ortaya çıkan doz sonrası belirtilerin insidansı, zoledronik asit uygulandıktan kısa süre sonra parasetamol veya ibuprofen uygulanarak azaltılabilir (bkz. Bölüm 4.2).

              Zoledronik asit ile ilişkili olduğundan şüphe duyulan advers reaksiyonlar; çok yaygın (≥1/10), yaygın (≥1/100, <1/10), yaygın olmayan (≥1/1000, <1/100), seyrek (≥1/10000, <1/1000), çok seyrek (<1/10000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor) olarak Tablo 1'de gösterilmiştir.

              Her sıklık grubu içinde advers reaksiyonlar azalan ciddiyet sırasıyla dizilmiştir.

              Tablo 1

              Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

              Yaygın olmayan

              İnfluenza, nazofarenjit

              Kan ve lenfatik sistem

              hastalıkları

              Yaygın olmayan

              Anemi

              İmmün sistem bozuklukları

              Bilinmiyor**

              Nadir görülen bronkokonstriksiyon, ürtiker ve anjiyoödem vakaları ve çok

              nadir görülen anafilaktik reaksiyon/şok

              dahil olmak üzere aşırı duyarlılık reaksiyonları

              Metabolizma ve beslenme bozuklukları

              Yaygın

              Hipokalsemi

              Yaygın olmayan

              Anoreksi, iştah azalması

              Psikiyatrik hastalıklar

              Yaygın olmayan

              Uykusuzluk

              Sinir sistemi hastalıkları

              Yaygın

              Baş ağrısı, baş dönmesi

              Yaygın olmayan

              Letarji, parestezi, somnolans (uyku hali), tremor, senkop, tat bozukluğu

              Göz hastalıkları

              Yaygın

              Göz kızarıklığı

              Yaygın olmayan

              Konjuktivit, göz ağrısı

              Seyrek

              Üveit, episklerit, iritis

              Bilinmiyor**

              Sklerit ve orbital iltihap

              Kulak ve iç kulak hastalıkları

              Yaygın olmayan

              Vertigo

              Damar hastalıkları

              Yaygın olmayan

              Hipertansiyon, flushing

              Bilinmiyor**

              Hipotansiyon (risk faktörü taşıyan bazı hastalarda)

              Kalp hastalıkları

              Yaygın

              Atriyal fibrilasyon

              Yaygın olmayan

              Çarpıntı

              Solunum, toraks ve mediasten bozuklukları

              Yaygın olmayan

              Öksürük, dispne

              Gastrointestinal hastalıkları

              Yaygın

              Bulantı, kusma, ishal

              Yaygın olmayan

              Dispepsi, üst karın ağrısı, karın ağrısı, ağız kuruluğu, özofajit, kabızlık, diş ağrısı, gastroözofajiyal reflü hastalığı, gastrit#

              Deri ve deri altı doku hastalıkları

              Yaygın olmayan

              Döküntü, hiperhidrozis, kaşıntı, eritem

              Kas-iskelet bozukluklar,

              bağ doku ve kemik hastalıkları

              Yaygın

              Kas ağrısı, eklem ağrısı, kemik ağrısı, bel ağrısı, ekstremite ağrısı

              Yaygın olmayan

              Boyun ağrısı, kas-iskelet tutulması, eklem şişmesi, omuz ağrısı, kas spazmları, kas güçsüzlüğü, eklem katılığı, kas-iskelet ağrısı, kas ve

              iskelete bağlı göğüs ağrısı, artrit

              Bilinmiyor**

              Çene osteonekrozu

              Böbrek ve idrar bozuklukları

              Yaygın olmayan

              Kan kreatinin artışı, pollaküri, proteinüri

              Bilinmiyor**

              Renal bozukluk (Özellikle daha önceden böbrek rahatsızlığı olan veya eş zamanlı nefrotoksik ilaç kullanan, eş zamanlı diüretik tedavisi alan ya da zoledronik asit uygulamasından sonra dehidratasyon oluşumu dahil ilave risk faktörleri taşıyan, diyaliz gerektiren böbrek yetmezliği dahil nadir böbrek bozukluğu vakaları kaydedilmiştir)

              Genel bozukluklar ve uygulama yeri ile ilgili sorunlar

              Çok yaygın

              Ateş

              Yaygın

              Grip benzeri belirtiler, titreme, yorgunluk, asteni, ağrı, keyifsizlik, infüzyon bölgesinde reaksiyon

              Yaygın olmayan

              Periferik ödem, susuzluk, akut faz reaksiyon, kardiyak kökenli olmayan göğüs ağrısı

              Çok seyrek

              Dış kulak yolunda osteonekroz (bifosfonat sınıfı advers reaksiyonu)

              Bilinmiyor**

              Kusma, ateş ve diyare gibi doz sonrası belirtilerle ikincil dehidratasyon

              Laboratuvar bulguları

              Yaygın

              C-reaktif protein artması

              Yaygın olmayan

              Kanda kalsiyum azalması

              # Glukokortikoidlerle birlikte kullanan hastalarda gözlendi.

              ** Pazarlama sonrası raporlara dayanmaktadır. Bu raporlar belirsiz büyüklükteki bir popülasyondan alınmış olduğundan ve karıştırıcı faktörlere tabi olduğundan, bunların sıklığının güvenilir bir şekilde hesaplanması ya da tıbbi ürüne maruziyetle nedensel bir ilişkinin kurulması mümkün değildir.

              Sınıf etkileri (İlacın ait olduğu gruba bağlı etkiler):

              Böbrek bozukluğu:

              Zoledronik asit de dahil intravenöz bifosfonatlar böbrek fonksiyonundaki azalma (yani serum keratinin artışı) olarak belirti veren böbrek bozukluğu ve seyrek olgularda akut böbrek yetmezliği ile ilişkili bulunmuştur.

              Hipokalsemi:

              Geniş kapsamlı bir klinik çalışmada, hastaların yaklaşık %0.2'sinde zoledronik asit uygulamasını takiben serum kalsiyum düzeylerinde azalma (1.87 mmol/L'dan daha az) görülmüştür. Semptomatik hipokalsemi olgusu hiç gözlenmemiştir.

              Paget hastalığı çalışmalarında, yaklaşık hastaların %1'inde semptomatik hipokalsemi gözlenmiş ve tümü iyileşmiştir.

              Laboratuvar değerlendirmelerine göre Paget hastalığına ait klinik çalışmalarda zoledronik asit ile tedavi edilen hastaların % 21'inde geniş kapsamlı bir klinik çalışmada ise zoledronik asit ile tedavi edilen hastaların % 2.3'ünde normal referans aralığının (2.10 mmol/L'dan daha az) altında geçici asemptomatik kalsiyum düzeyleri gelişmiştir.

              Lokal reaksiyonlar:

              Zoledronik asit uygulamasını takiben infüzyon yerinde kızarıklık, şişlik ve/veya ağrı gibi lokal reaksiyonlar olduğu bildirilmiştir (%0.7).

              Çene osteonekrozu:

              Yaygın olmamakla birlikte zoledronik asit dahil bifosfonatlarla tedavi edilen çoğunlukla da kanser hastalarında osteonekroz olguları (başlıca çenede) bildirilmiştir. Bu hastaların çoğu osteomiyelit dahil lokal enfeksiyon bulgularına sahipti ve bildirilen raporların bir çoğu diş çekimi veya diğer dental cerrahi işlem uygulanan kanser hastalarına aitti. Çene osteonekrozu; kanser tanısı, birlikte uygulanan tedaviler (örn. kemoterapi, radyoterapi, kortikosteroidler) ve eşlik eden durumlar (örn. anemi, pıhtılaşma bozuklukları, enfeksiyon, önceden var olan diş hastalığı) gibi iyi dokümante edilmiş çoğul risk faktörlerine sahiptir. Nedensellik ilişkisi saptanamamış olmasına karşın, iyileşme süreci uzun sürebileceğinden dental cerrahiden sakınılması akıllıca bir davranış olacaktır (bkz. Bölüm 4.4). Geniş kapsamlı klinik bir çalışmada, 7736 hastadan zoledronik asit ile tedavi edilen bir hastada ve plasebo verilen bir hastada çene osteonekrozu bildirilmiştir. Her iki olgu da iyileşmiştir.

              Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

              Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi'ne (TÜFAM) bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)

              4.9. Doz aşımı ve tedavisi

      Lusima ile doz aşımı vakası henüz bildirilmemiştir. Önerilen dozun üzerinde doz alan hastalar dikkatle izlenmelidirler. Klinik olarak anlamlı hipokalsemiye yol açan doz aşımı durumunda, oral kalsiyum ve/veya intravenöz kalsiyum glukonat infüzyonu takviyesi ile bu durum düzeltilebilir.


      5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

          5.1. Farmakodinamik özellikler

          Farmakoterapötik grup: Bifosfonatlar ATC Kodu: M05B A08

          Etki mekanizması:

          Zoledronik asit, azot içeren bifosfonatlar grubundandır ve öncelikli olarak kemik üzerinde etkilidir. Osteoklastın aracılık ettiği kemik rezorpsiyonunu inhibe eder.

          Farmakodinamik etkiler:

          Kemik üzerinde bifosfonatların seçici etkisi, mineralize kemiğe olan yüksek afinitelerine bağlıdır.

          Osteoklastdaki zoledronik asitin asıl moleküler hedefi, enzim farnesil pirofosfat sentezidir. Zoledronik asitin uzun süren etkisi, onun farnesil pirofasfat sentezinin aktif bölümüne olan yüksek bağlanma afinitesine dayandırılabilir.

          Paget kemik hastalığı tedavisinde klinik etkililik:

          Zoledronik asit 30 yaş üzeri tanıları radyolojik olarak doğrulanmış hafif-orta dereceli Paget kemik hastalığı olan ort. kemik alkalen fosfataz düzeyi, çalışmaya girişte yaşa özgü normal referans değer aralığı üst sınırının 2.6 - 3.0 katı düzeyinde olan hastalarda incelenmiştir.

          6 aylık iki karşılaştırmalı çalışmada, 2 ay süreyle günlük alınan 30 mg risedronat dozu ile bir kez uygulanan 5 mg zoledronik asit infüzyonunun etkililiği karşılaştırılmıştır. 6 ay sonra zoledronik asit ile yanıt ve serum alkelen fosfataz (SAP) normalleşmesi oranları sırasıyla

          %96 (169/176) ve %89 (156/176); risedronat ile %74 (127/171) ve %58 (99/171) olmuştur (tümünde p<0.001). Her iki tedavi ile 6 ay sonunda ağrı şiddeti ve ağrının engelleyiciliği skorlarında benzer bir azalma gözlenmiştir.

          Tedaviye yanıt veren ve uzatılmış gözlem çalışmasına dahil edilen 153'ü zoledronik asit 115'i risedronat ile tedavi edilen hastalardan dozun uygulanmasından itibaren ortalama 3.8 yıllık takip süresinin sonunda yeniden tedavi gereksinimi (klinik değerlendirme) nedeniyle Uzatılmış Gözlem Dönemi sonlandırılanların oranı risedronat için (48 hasta ya da %41.7) zoledronik asitten (11 hasta ya da %7.2) daha yüksek bulunmuştur. Başlangıç dozundan yeniden tedavi gereksinimi nedeniyle Uzatılmış Gözlem Döneminin sonlandırılmasına kadar geçen ortalama süre, zoledronik asit için (7.7 yıl) risedronattan (5.1 yıl) daha uzun olmuştur. 5 mg zoledronik asit ile tedavi edildikten 6 ay sonra Paget hastalığı bulunan 7 kişide kemik histolojisi değerlendirilmiştir. Kemik biyopsisi bulguları kemik kalitesinin normal olduğunu göstermiş ve kemikte remodeling ve mineralizasyon kusuruna dair herhangi bir bulgu gözlenmemiştir.

          5.2. Farmakokinetik özellikler

          Genel özellikler

          Zoledronik asit infüzyonunun uygulanmasını takip eden farmakokinetik veriler dozdan bağımsız bulunmuştur.

          Emilim:

          Zoledronik asit infüzyonu başlandıktan sonra, etkin maddenin plazma konsantrasyonları hızla artmış ve infüzyon döneminin sonunda zirve düzeyine ulaşmıştır ve bunu 4 saat sonra zirve düzeyinin % 10'una ve 24 saat sonra zirve düzeyinin % 1'ine ulaşan hızlı bir azalma izlemiştir ve daha sonra zirve düzeylerin % 0.1'ini aşmayan çok düşük konsantrasyonlu çok uzun bir dönem takip etmiştir.

          Dağılım:

          Zoledronik asit plazma proteinlerine yüksek oranda bağlanmaz (yaklaşık % 43-55 bağlıdır) ve bağlanma, konsantrasyondan bağımsızdır. Bu nedenle, yüksek oranda proteine bağlı ilaçların yer değiştirmesinden kaynaklanan ilaç etkileşimi olasılığı bulunmamaktadır.

          Biyotransformasyon:

          Zoledronik asit, metabolize olmaz ve böbrekler yoluyla değişmeden atılır. Metabolize olmadığından ve maddenin doğrudan etkili ve/veya geri dönüşümsüz metabolizmaya bağlı P450 enzimi inhibitörü olarak kapasitesi bulunmadığından, zoledronik asidin sitokrom P450 enzim sistemleri ile metabolize edilen maddelerin metabolik klerensini azaltma olasılığı da yoktur.

          Eliminasyon:

          temizlenmesi dozdan bağımsız olarak 5.04 ± 2.5 l/saattir ve cinsiyet, yaş, ırk ve vücut ağırlığından etkilenmez. Zoledronik asit plazma klerensindeki vakalar arasında ve vaka içi değişkenliğin sırasıyla % 36 ve % 34 olduğu gösterilmiştir.

          Doğrusallık / Doğrusal olmayan durum:

          İntravenöz uygulanan zoledronik asit, trifazik farmakokinetik sergiler.

          Hastalardaki karekteristik özellikler

          Böbrek yetmezliği:

          Zoledronik asidin renal klerensi, kreatinin klerensi ile bağıntılıdır ve incelenen 64 hastada renal klerens kreatinin klerensinin %75 ± 33'ünü temsil etmektedir yani ortalama 84 ± 29 ml/dakika (22 – 143 ml/dakika arasında) gerçekleşmiştir. Normal böbrek fonksiyonu bulunanlar ile karşılaştırıldığında hafif ila orta derecedeki böbrek yetmezliğinde 24 saat içindeki eğri altındaki alan (EAA) değerlerinde % 30-40 düzeyinde küçük artışların gözlenmiş olması ve çoklu dozlarda böbrek fonksiyonundan bağımsız olarak ilaç birikimi olmaması hafif (Cl= 50–80 ml/dakika) ve orta (Cl= 30–50 ml/dakika) böbrek yetmezliğinde zoledronik asitte doz ayarlaması yapılmasının gerekli olmadığını göstermiştir. Kreatinin klerensi <35 ml/dakika olan hastalarda Zoledronik asit kullanımı, bu popülasyondaki artmış böbrek yetmezliği riskine bağlı olarak kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3). Kreatinin klerensi ≥35 ml olan hastalarda herhangi bir doz ayarlamasına gerek yoktur.

          Karaciğer yetmezliği:

          Karaciğer yetmezliği bulunan hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir.

          Pediyatrik popülasyon:

          Pediatrik popülasyona ilişkin farmakokinetik veri yoktur.

          Geriyatrik popülasyon:

          Yaşlılardaki biyoyararlanım, dağılım ve atılım yetişkinlerinkine benzerdir (bkz. Bölüm 4.2).

          Farmakokinetik/Farmakodinamik ilişkiler

          Zoledronik asite spesifik olarak ilaç-ilaç etkileşim çalışmaları yapılmamıştır. Zoledronik asit, sistemik olarak metabolize olmadığından ve etkin maddenin sitokrom P450 enzimlerine doğrudan etki gösteren ve/veya geri dönüşümsüz metabolizmalarına bağlı inhibitör etki olarak kapasitesinin çok az ya da hiç olmaması nedeniyle zoledronik asit, sitokrom P450 enzim sistemi ile metabolize olan maddelerin metabolik klerensini muhtemelen azaltmamaktadır. Zoledronik asit plazma proteinlerine yüksek oranda bağlanmamaktadır (yaklaşık %43-55 bağlanma) ve bağlanma konsantrasyondan bağımsızdır. Bu nedenle proteine yüksek oranda bağlanan ilaçlarda görülen yer değiştirme etkileşimleri olası değildir.

          5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

      Akut toksisite:

      Ölümcül olmayan en yüksek intravenöz doz farelerde 10 mg/kg-vücut ağırlığı ve sıçanlarda

      0.6 mg/kg'dır. Tek doz infüzyon çalışmaları köpeklerde yapıldığında, 1.0 mg/kg uygulandığında (EAA temelinde önerilen insan terapötik maruziyetinin 6 katı) iyi tolere edilmiştir ve herhangi bir renal etki gözlenmemiştir.

      Subkronik ve kronik toksisite:

      Bolus parenteral çalışmalarında, sıçanlara subkutan ve köpeklere intravenöz olmak üzere 4 hafta süreyle her gün 0.02 mg/kg'a varan dozlarda uygulanan zoledronik asid iyi tolere edilmiştir. 52 hafta süreyle her 2-3 günde bir sıçanlara subkutan 0.001 mg/kg/gün ve

      köpeklere intravenöz 0.005 mg/kg yapılan uygulamaya da iyi tolere edilmiştir. İntravenöz infüzyon çalışmalarında, sıçanlarda 3 günlük aralıklar ile 6 infüzyonda 0.6 mg/kg'a varan dozlarda (klinik dozun 6 katı) renal tolerabilite gözlenirken, köpeklerde 2-3 hafta aralıklarla 5 infüzyonda 0.25 mg/kg (klinik dozun 7 katı) dozlara köpekler iyi tolere etmiştir.

      İnsanların maksimum maruz kalmaları planlanan miktarları aşan kümülatif maruziyet dozlarının uzun sürede yinelenerek uygulanması gastrointestinal sistem ve karaciğer dahil diğer organlarda ve intravenöz uygulama bölgelerinde toksikolojik etkiye neden olmuştur. Bu bulguların klinik önemi bilinmemektedir. Yinelenen doz çalışmalarında en sık görülen bulgu, hemen hemen tüm dozlarda, büyümekte olan hayvanların uzun kemik metafizlerinde primer spongiosa artışından oluşmuştur ve bu bulgu bileşiğin antirezorptif aktivitesini yansıtmaktadır.

      Üreme toksisitesi:

      Teratoloji çalışmaları iki türde subkutan uygulama yoluyla gerçekleştirilmiştir. ≥0.2 mg/kg dozda sıçanlarda teratojenik etki gösterilmiştir ve bunun dışa vurumu eksternal, viseral ve iskelet malformasyonları şeklinde olmuştur. Tavşanda teratolojik ve/veya embriyo/fetus üzerinde etki gözlenmemiştir, ancak serum kalsiyum düzeylerinin düşmesi sebebiyle 0.1 mg/kg'da maternal toksisite belirgindir.

      Mutajenik ve karsinojenik potansiyel:

      Mutajenite testlerinde zoledronik asitin mutajenik etkisi bulunmamıştır ve karsinojenite testleri karsinojenik potansiyel ile ilgili herhangi bir kanıt açığa çıkarmamıştır.

      6.   FARMASÖTİK ÖZELLİKLER

          6.1. Yardımcı maddelerin listesi

          Mannitol (E421) Sodyum sitrat dihidrat Enjeksiyonluk su

          6.2. Geçimsizlikler

          LUSİMA, kalsiyum içeren çözeltiler ile temas etmemelidir. LUSİMA diğer tıbbi ürünlerle karıştırılmamalı ya da intravenöz yolla birlikte verilmemelidir.

          6.3. Raf ömrü

          24 ay

          6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler

          Açılmamış flakonları 25° C'nin altında oda sıcaklığında saklayınız. İnfüzyonluk çözelti ilk kez açıldıktan sonra çözelti, HEMEN kullanılmalıdır.

          Kabın ilk kez açılması, uygulama ve uygulama bitimi arasındaki toplam süre 24 saatten fazla olmamalıdır.

          Açıldıktan sonra kullanılmayacaksa en fazla 24 saat, 2-8° C'de bekletilmesi uygundur.

          6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği

          100 ml infüzyon çözeltisi içeren tip I silikonize cam flakon, teflon kaplı kauçuk tıpa ve flip- off kapak ve karton kutu.

          LUSİMA 5 mg/100 ml I.V. infüzyon çözeltisi içeren flakon, bir flakon içeren ambalajlarda piyasaya sunulmuştur.

          6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

      Tek bir uygulama içindir.

      LUSİMA diğer herhangi bir ilaçla karıştırılmamalı veya başka bir ilaçla intravenöz olarak aynı anda verilmemelidir. Ayrı bir infüzyon seti kullanılarak sabit bir infüzyon hızında uygulanmalıdır. Ürün buzdolabından çıkartıldıktan sonra oda sıcaklığına getirilmelidir. İnfüzyon, asepsi tekniklerine uyularak hazırlanmalıdır.

      Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği†ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelikâ€lerine uygun olarak imha edilmelidir.

      Omurilik zedelenmeleri Omurilik zedelenmeleri Omurilik zedelenmesini takip eden birkaç gün içinde, hiçkimse hasarin ne kadar olacagini tahmin edemez. Buradaki sorun, omuriligin herhangi bir zedelenmesinden hemen sonra, bir omurilik sokunun olusmasidir. Diyabet Hastalığı Diyabet Hastalığı Diyabet, insülin hormonu ile ilgili problemlerden kaynaklanan bir hastalıktır.

    İLAÇ GENEL BİLGİLERİİlaç Bilgileri

    Sanovel İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş.
    Satış Fiyatı 2725.13 TL [ 22 Sep 2023 ]
    Önceki Satış Fiyatı 2725.13 TL [ 15 Sep 2023 ]
    Original / JenerikJenerik İlaç
    Reçete DurumuNormal Reçeteli bir ilaçdır.
    Barkodu8699536690025
    Etkin Madde Zoledronik Asit Monohidrat
    ATC Kodu M05BA08
    Birim Miktar 5
    Birim Cinsi MG
    Ambalaj Miktarı 100
    Kas İskelet Sistemi > Kemik İlaçları > Zoledronik Asit
    Yerli ve Beşeri bir ilaçdır. 
    LUSIMA 5mg/100 ml IV infüzyon çözeltisi içeren flakon Barkodu