MICARDIS PLUS 80/12.5 mg 28 tablet Klinik Özellikler

Telmisartan + Hidroklorotiyazid }

Kalp Damar Sistemi > Anjiyotesin II Antagonistleri Kombinasyonları > Telmisartan ve Hidroklorotiyazid
Boehringer Ingelheim İlaç Tic. A.Ş. | 17 November  2011

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    Esansiyel hipertansiyon tedavisinde endikedir (Bkz. Bölüm 4.3, 4.4, 4.5 ve 5.1).

    Sabit bir doz kombinasyonu olan MicardisPlus 80/12,5 mg tablet, kan basınçları tek başına telmisartan ile uygun bir şekilde kontrol edilemeyen hastalarda endikedir.

    4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

    MICARDISPLUS, tek başına telmisartan kullanımı ile kan basıncında yeterli kontrol sağlanamayan hastalarda kullanılmalıdır. Sabit doz kombinasyonu ile tedaviye başlamadan önce her iki komponent ile ayrı ayrı doz titrasyonu yapılması önerilir. Klinik olarak uygun olduğunda ise, monoterapiden sabit doz kombinasyonuna doğrudan geçiş yapılabilir (Bkz. Bölüm 4.3, 4.4, 4.5 ve 5.1).

      Günde 40 mg telmisartan ve 12,5 mg hidroklorotiazidin kombine dozu, tek başına 40 mg telmisartan kullanımı ile kan basıncında yeterli kontrol sağlanamayan hastalarda kullanılabilir.

      MICARDISPLUS 80mg/12,5 mg, tek başına Micardis 80 mg kullanımı ile kan basıncında yeterli kontrol sağlanamayan hastalarda kullanılabilir.

      Uygulama şekli:

      MICARDISPLUS tablet günde bir kez, oral yoldan bir miktar su ile alınır. Yiyeceklerle birlikte

      veya aç karnına alınabilir.

      İlacı kullanmadan önce alınması gereken önlemler:

      Tabletler nem çekici özelliktedir. Bu nedenle MICARDISPLUS bozulmamış blister ambalajında muhafaza edilmeli ve her bir tablet blisterinden, kullanımından hemen önce çıkarılmalıdır (Bkz. Bölüm 6.6).

      Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

      Böbrek yetmezliği:

      Renal fonksiyonların periyodik olarak izlenmesi önerilir (Bkz. 4.4).

      Karaciğer yetmezliği:

      Hafif ila orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda günde 40 mg telmisartan ile 12,5 mg hidroklorotiazidin kombine dozu aşılmamalıdır. MICARDISPLUS şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda kontraendikedir. Tiyazidler, karaciğer fonksiyonları bozulmuş hastalarda dikkatle kullanılmalıdır (Bkz. 4.4).

      Pediyatrik popülasyon:

      MICARDISPLUS'ın çocuklarda ve 18 yaşından küçük adolesanlarda etkililiği ve güvenliliği belirlenmemiştir. Mevcut veri bulunmamaktadır.

      Geriyatrik popülasyon:

      Herhangi bir doz ayarlaması gerekmemektedir.

    4.3. Kontrendikasyonlar

      (Bkz. Bölüm 6.1).

      Diğer sulfonamid türevi maddelere karşı aşırı duyarlılık (hidroklorotiyazid bir sulfonamid

      türevi olduğundan).

      Gebelik (Bkz. Bölüm 4.4 ve 4.6).

      Kolestaz ve biliyer obstrüktif hastalıklar

      Şiddetli karaciğer yetmezliği.

      Şiddetli böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi < 30 mL/dk).

      Refrakter hipokalemi, hiperkalsemi.

      MICARDISPLUS ile aliskiren içeren ilaçların beraber kullanımı, diabetes mellitus veya böbrek yetmezliği olan hastalarda (GFR<60 mL/dak/1,73 m2) kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.5 ve 5.1).

    4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

    Gebelik:

    Gebelik sırasında anjiyotensin II reseptör antagonistleri başlanmamalıdır. Anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile tedavinin sürdürülmesi zorunlu görülmedikçe, gebe kalmayı planlayan hastalar, gebelikte kullanımı güvenli kabul edilen alternatif bir antihipertansif tedaviye geçirilmelidir. Gebelik fark edilir edilmez anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile tedavi derhal sonlandırılmalı ve eğer uygunsa alternatif bir tedavi başlatılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.3, 4.6).

    Karaciğer yetmezliği:

    Telmisartan büyük oranda safra ile atılır. Bu nedenle, kolestazı, biliyer obstrüktif bozuklukları veya şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalara (Bkz. Bölüm 4.3) MICARDISPLUS verilmemelidir. Bu hastalarda telmisartanın hepatik klerensinin azalmış olabileceği düşünülmelidir.

    Ayrıca, MICARDISPLUS karaciğer fonksiyonları bozulmuş ya da progresif karaciğer hastalığı olan hastalarda, sıvı ve elektrolit dengesindeki minör değişiklikler hepatik komaya yol açabileceğinden dikkatli kullanılmalıdır. Karaciğer yetmezliği olan hastalarda MICARDISPLUS ile klinik deneyim yoktur.

    Renovasküler hipertansiyon:

    Bilateral renal arter stenozu veya tek işlevsel böbreğindeki arterde stenozu olan hastalar renin- anjiyotensin-aldosteron sistemini etkileyen ilaçlarla tedavi edildiğinde, şiddetli hipotansiyon ve böbrek yetmezliği riski artar.

    Renal yetmezlik ve böbrek transplantasyonu:

    MICARDISPLUS şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi <30 mL/dk) kullanılmamalıdır (Bkz. 4.3). Yeni böbrek transplantasyonu yapılmış hastalarda MICARDISPLUS uygulaması ile ilgili deneyim bulunmamaktadır. Hafif ila orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda MICARDISPLUS ile deneyim azdır ve bu nedenle serumda potasyum, kreatinin ve ürik asit düzeylerinin periyodik olarak izlenmesi önerilmektedir. Böbrek fonksiyonları bozulmuş hastalarda tiyazid diüretiklerine bağlı azotemi ortaya çıkabilir.

    İntravasküler hipovolemi:

    Yoğun diüretik tedavi, diyette tuzun kısıtlanması, diyare veya kusma sonucunda sıvı ve/veya sodyum kaybına uğramış hastalarda, özellikle ilk dozdan sonra, semptomatik hipotansiyon görülebilir. Bu gibi tablolar MICARDISPLUS uygulamasından önce düzeltilmelidir.

    Renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin (RAAS) dual blokajı:

    ADE inhibitörleri, anjiyotensin II reseptör blokörleri ya da aliskirenin birlikte kullanılması durumunda, hipotansiyon, senkop, hiperkalemi riskinin arttığına ve böbrek fonskiyonlarının azaldığına (akut böbrek yetmezliği dahil) dair kanıtlar bulunmaktadır. RAAS'ın dual blokajına yol açtığından, ADE inhibitörleri, anjiyotensin II reseptör blokörleri veya aliskirenin birlikte kullanılması önerilmez (Bkz. Bölüm 4.5 ve 5.1).

    Eğer dual blokaj tedavisi mutlaka gerekli görülüyorsa, bu tedavi sadece uzman gözetimi altında yapılmalı ve renal fonksiyonlar, elektrolitler ve kan basıncı, sık aralıklarla ve yakından izlenmelidir.Diabetik nefropatisi olan hastalarda, ADE-inhibitörleri ve anjiyotensin II reseptör blokörleri birlikte kullanılmamalıdır.

    Renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin stimüle olduğu diğer durumlar:

    Vasküler tonusü ve böbrek fonksiyonları asıl olarak renin-anjiyotensin-aldosteron sistemi aktivitesine dayanan hastalarda (örneğin, şiddetli konjestif kalp yetmezliği veya renal arter stenozu dahil, altta yatan bir böbrek hastalığı olanlar), bu sistemi etkileyen ilaçlarla tedavi akut hipotansiyon, hiperazotemi, oligüri veya seyrek olarak akut böbrek yetmezliği ile ilişkilendirilmiştir (Bkz. 4.8).

    Primer aldosteronizm:

    Primer aldosteronizmi olan hastalar, genellikle, renin-anjiyotensin sisteminin inhibisyonu üzerinden etki gösteren antihipertansif ilaçlara cevap vermeyecektir. Bu nedenle bu hastalarda MICARDISPLUS kullanımı önerilmez.

    Aort ve mitral kapağı stenozu, obstrüktif hipertrofik kardiyomiyopati:

    Diğer vazodilatörlerde olduğu gibi, aort ya da mitral stenozu veya obstrüktif hipertrofik

    kardiyomiyopatisi olan hastalarda özel dikkat gereklidir.

    Metabolik ve endokrin etkiler:

    Tiyazid tedavisi glikoz toleransını bozabilir. İnsülin veya antidiyabetik tedavi ile birlikte telmisartan tedavisi gören diyabetik hastalarda hipoglisemi ortaya çıkabilir. Bu nedenle, bu hastalarda kan glikoz düzeylerinin izlenmesi dikkate alınmalıdır. Diyabetik hastalarda insülin ya da antidiyabetiklerin dozlarında ayarlama yapılması gerekli olabilir. Latent diabetes mellitus, tiyazid tedavisi sırasında belirgin hale gelebilir.

    Tiyazid diüretikleriyle tedavi ile kolesterol ve trigliserit düzeylerinde artış ilişkili bulunmuştur. Bununla birlikte, MICARDISPLUS'ın içerdiği 12,5 mg doz düzeyinde böyle bir etki bildirilmemiş veya bildirilen etkiler minimal düzeyde olmuştur.

    Tiyazid tedavisi gören bazı hastalarda hiperürisemi oluşabilir veya frank gut hastalığı

    tetiklenebilir.

    Elektrolit dengesinde bozulma:

    Diüretik kullanan tüm hastalarda uygun aralıklarla periyodik olarak serumda elektrolit tayini

    yapılmalıdır.

    Hidroklorotiyazid de dahil olmak üzere tiyazid grubu diüretikler, sıvı veya elektrolit dengesinde bozulmalara (hipokalemi, hiponatremi ve hipokloremik alkaloz dahil) neden olabilir. Sıvı ya da elektrolit dengesizliğinin uyarıcı belirtileri, ağız kuruluğu, susama, asteni, letarji, uyuşukluk, huzursuzluk, kaslarda ağrı ya da kramplar, kaslarda bitkinlik hissi, hipotansiyon, oligüri, taşikardi ve bulantı ya da kusma gibi gastrointestinal bozukluklardır (Bkz. Bölüm 4.8).

      Hipokalemi:

      Tiyazid grubu diüretiklerin kullanımında hipokalemi gelişebilmekle birlikte, telmisartan ile eş zamanlı tedavi, diüretiklerin indüklediği hipokalemiyi azaltabilir. Karaciğer sirozu olan hastalarda, yoğun diürez uygulanan hastalarda, oral yoldan yeterince elektrolit almayan hastalarda ve kortikosteroidler ya da adrenokortikotropik hormon (ACTH) ile eşzamanlı tedavi gören hastalarda, hipokalemi riski daha yüksektir (Bkz. Bölüm 4.5).

      4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

      Lityum:

      Lityum ile anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörlerinin birlikte uygulanması sırasında, serum lityum konsantrasyonlarında geri dönüşümlü artışlar ve toksisite bildirilmiştir. Bu etki, seyrek olarak, MICARDISPLUS dahil anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile de bildirilmiştir. MICARDISPLUS ve lityumun eşzamanlı kullanımı önerilmez (Bkz. Bölüm 4.4). Eğer bu kombinasyon mutlaka gerekli ise, birlikte kullanımları sırasında serum lityum düzeylerinin dikkatle izlenmesi önerilir.

      Potasyum kaybı ve hipokalemi ile ilişkili bulunan ilaçlar:

      Diğer kaliüretik diüretikler, laksatifler, kortikosteroidler, ACTH, amfoterisin, karbenoksolon, penisilin G sodyum, salisilik asit ve türevleri gibi ilaçlar ile birlikte hidroklorotiyazid-telmisartan kombinasyonlarının birlikte verilmesi durumunda, plazma potasyum düzeylerinin izlenmesi önerilir. Bu ilaçlar hidroklorotiyazidin serum potasyumu üzerindeki etkilerini arttırabilir (Bkz. Bölüm 4.4).

      Potasyum düzeyini yükselten veya hiperkalemi oluşturan ilaçlar:

      ADE inhibitörleri, potasyum tutucu diüretikler, potasyum destekleri, potasyum içeren tuzlar, siklosporin veya heparin sodyum gibi diğer ilaçlarla birlikte hidroklorotiyazid-telmisartan kombinasyonu reçetelenirse, plazma potasyum düzeylerinin izlenmesi önerilmektedir. Renin- anjiyotensin sistemini baskılayan diğer ilaçlarla mevcut deneyimlere dayanarak, yukarıda sayılan ilaçlarla hidroklorotiyazid-telmisartan kombinasyonunun eş zamanlı kullanımı serum potasyum

      düzeylerinin yükselmesine yol açabilir, bu nedenle birlikte kullanılmaları önerilmez (Bkz. Bölüm

      4.4).

      Serum potasyum düzeyindeki bozukluklardan etkilenen ilaçlar:

      Dijital glikozitleri, antiaritmikler gibi serum potasyum düzeyindeki bozukluklardan etkilenen ilaçlarla ve torsades de pointes aritmisini indüklediği bilinen ilaçlarla (bazı antiaritmikler gibi) eş zamanlı olarak MICARDISPLUS kullanıldığında, serum potasyum düzeylerinin ve EKG'nin periyodik olarak izlenmesi önerilir. Hipokalemi, torsades de pointes aritmileri için kolaylaştırıcı bir faktördür. Torsades de pointes aritmisini indüklediği bilinen ilaçlar:

        sınıf Ia antiaritmikler (örneğin: kinidin, hidrokinidin, disopramid)

        4.6. Gebelik ve laktasyon

        Genel tavsiye Gebelik kategorisi: D

        Anjiyotensin II reseptör antagonistlerinin kullanımı, gebelikte kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3 ve

        4.4).

        Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile tedaviye devam etmek mutlaka gerekmedikçe, gebe kalmayı planlayan hastalar gebelikte kullanımının güvenli olduğu bilinen alternatif bir antihipertansif tedavisine geçirilmelidir.

        Gebelik dönemi

        MICARDISPLUS'ın gebe kadınlarda kullanımı ile ilgili yeterli veri mevcut değildir. Hayvanlarda yapılan çalışmalarda üreme toksisitesi gösterilmiştir (Bkz. Bölüm 5.3).

        ADE inhibitörlerinin birinci trimesterde kullanılması ile ortaya çıkan teratojenite riskine ait epidemiyolojik kanıtlar kesin sonuca ulaşmamıştır. Bununla birlikte riskteki küçük bir artış bile ihmal edilemez. Anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile kontrollü epidemiyolojik veriler olmamakla birlikte, benzer riskler bu sınıf ilaçların tümü için söz konusu olabilir. Anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile tedaviye devam etmek mutlaka gerekmedikçe, gebe kalmayı planlayan hastalar, gebelikte kullanımının güvenli olduğu bilinen alternatif bir antihipertansif tedaviye geçirilmelidir. Gebelik tanısı konmuş ise, anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile tedavi derhal durdurulmalı ve uygun ise, alternatif bir tedavi başlanmalıdır.

        Gebeliğin ikinci ve üçüncü trimesterinde anjiyotensin II reseptör antagonistlerinin kullanılmasının, insanlarda fötotoksisiteye (renal fonksiyonlarda azalma, oligohidramniyoz, kafatası kemikleşmesinde gerilik) ve neonatal toksisiteye (renal yetmezlik, hipotansiyon, hiperkalemi) yol açtığı bilinmektedir (Bkz. Bölüm 5.3). Gebeliğin ikinci trimesterinden itibaren anjiyotensin II reseptör antagonistlerine maruz kalınması halinde, böbrek fonksiyonlarının ve kafatasının ultrasonografik kontrolü önerilir.

        Anneleri anjiyotensin II reseptör antagonisti kullanan infantlar, hipotansiyon açısından yakından

        izlenmelidir (Bkz. Bölüm 4.3, 4.4).

        Hamilelik sırasında, özellikle de ilk trimesterde hidroklorotiyazid kullanımı ile ilgili deneyim sınırlıdır. Hayvan çalışmaları yetersizdir. Hidroklorotiyazid plasentaya geçer. Hidroklorotiyazidin farmakolojik etki mekanizması dikkate alındığında, ikinci ve üçüncü trimesterlerde kullanımı, föto-plasental geçişi bozabilir ve fötal ve neonatal etkilere (örneğin, ikter, elektrolit dengesinde bozulmalar ve trombositopeni) neden olabilir.

        Hidroklorotiyazid, hastalığın seyri üzerinde yararlı bir etkisi bulunmaksızın, plazma hacminde azalma ve plasental hipoperfüzyon oluşturma riski nedeni ile, gestasyonel ödem, gestasyonel hipertansiyon veya preeklampside kullanılmamalıdır.

        Hidroklorotiyazid, başka hiçbir tedavinin kullanılamadığı nadir durumlar dışında, gebe kadınlarda

        esansiyel hipertansiyonda kullanılmamalıdır.

        Laktasyon dönemi

        Emzirme sırasında MICARDISPLUS kullanımı ile ilgili bir veri olmadığı için bu dönemde MICARDISPLUS kullanımı önerilmez. Emzirme döneminde, özellikle de yenidoğan ve preterm infantlar için, laktasyon dönemindeki güvenlilik profilinin daha iyi olduğu bilinen alternatif bir tedaviye geçilmelidir.

        Hidroklorotiyazid düşük miktarlarda insan sütüne geçer. Yüksek dozlarda tiyazidler yoğun diüreze neden olarak süt oluşumunu inhibe edebilir. Emzirme döneminde MICARDISPLUS kullanımı önerilmez. Eğer kullanılacaksa doz, mümkün olduğunca düşük tutulmalıdır.

        Üreme yeteneği/ Fertilite

        Preklinik çalışmalarda telmisartan ve hidroklorotiyazidin erkek ve dişi fertilitesi üzerinde bir etkisi gözlenmemiştir.

        4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

        MICARDISPLUS, araba ve makine kullanma yeteneği üzerine etki edebilir. MICARDISPLUS kullanımı sırasında bazen baş dönmesi veya sersemlik ortaya çıkabilir. Hastalar, bu durumda araba ve makine kullanmamaları konusunda uyarılmalıdır.

        4.8. İstenmeyen etkiler

        Güvenlilik profili özeti:

        En sık bildirilen yan etki baş dönmesidir. Seyrek olarak ciddi anjiyoödem oluşabilir (>1/10.000 ila <1/1000).

        Telmisartan-hidroklorotiyazid kombinasyonu (835) ya da tek başına telmisartan (636) alan 1471 hastayı kapsayan randomize, kontrollü araştırmalarda, MICARDISPLUS ile bildirilen istenmeyen olayların bütünsel insidansı, tek başına telmisartan ile bildirilen olaylarla karşılaştırılabilir bulunmuştur. Advers reaksiyonlar ile doz arasında bağıntı belirlenmemiştir ve advers reaksiyonlar ile hastaların cinsiyeti, yaşı ya da ırkı arasında bir korelasyon bulunmamıştır.

        Advers reaksiyonların listesi

        Tüm klinik çalışmalarda bildirilen ve telmisartan+hidroklorotiyazid kullanan grupta plaseboya göre daha sık (p≤0,05) görülen advers reaksiyonlar, aşağıda sistem-organ sınıflamasına göre verilmiştir. Klinik çalışmalarda ortaya çıkmayan ancak etkin maddelerin her birinin tek başına uygulandığı durumlarda görüldüğü bilinen advers reaksiyonlar, MICARDISPLUS tedavisi sırasında da görülebilir.

        Advers etkilerin sıklığı şu şekilde tanımlanmıştır: çok yaygın (≥ 1/10); yaygın (≥ 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (≥ 1/1.000 ila < 1/100); seyrek (≥ 1/10.000 ila < 1/1.000); çok seyrek (< 1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

        Her sıklık grubunda advers etkiler ciddiyetteki azalmaya göre sıralanmıştır.

        Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar:

        Seyrek: Bronşit, farenjit, sinüzit

        Bağışıklık sistemi hastalıkları:

        Seyrek: Sistemik lupus eritomotozus şiddetlenmesi veya aktivasyonu1

        Metabolizma ve beslenme hastalıkları:

        Yaygın olmayan: Hipokalemi

        Seyrek: Hiperürisemi, hiponatremi

        Psikiyatrik hastalıklar:

        Yaygın olmayan: Anksiyete

        Seyrek: Depresyon

        Sinir sistemi hastalıkları:

        Yaygın: Baş dönmesi

        Yaygın olmayan: Senkop, parestezi

        Seyrek: Uykusuzluk, uyku bozuklukları

        Göz hastalıkları:

        Seyrek: Görme bozuklukları, bulanık görme

        Kulak ve iç kulak hastalıkları:

        Yaygın olmayan: Vertigo

        Kardiyak hastalıklar:

        Yaygın olmayan: Taşikardi, aritmiler

        Vasküler hastalıklar:

        Yaygın olmayan: Hipotansiyon, ortostatik hipotansiyon

        Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar:

        Yaygın olmayan: Dispne

        Seyrek: Respiratuvar distres (pnömoni ve pulmoner ödem dahil)

        Gastrointestinal hastalıklar:

        Yaygın olmayan: Diyare, ağız kuruluğu, flatulens

        Seyrek: Abdominal ağrı, konstipasyon, dispepsi, kusma, gastrit

        Hepato-bilier hastalıklar:

        Seyrek: Hepatik fonksiyonlarda anormallik/karaciğer bozukluğu2

        Deri ve deri altı doku hastalıkları:

        Seyrek: Anjiyoödem (fatal olabilir), eritem, prurit, döküntü, hiperhidroz,

        ürtiker

        Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları: Yaygın olmayan: Sırt ağrısı, kas spazmları, miyalji Seyrek: Artralji, kas krampları, kolda ağrı

        Üreme sistemi ve meme hastalıkları:

        Yaygın olmayan: Erektil disfonksiyon

        Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar:

        Yaygın olmayan: Göğüs ağrısı

        Seyrek: İnfluenza benzeri hastalık, ağrı

        Araştırmalar:

        Yaygın olmayan: Kan ürik asit düzeyinde yükselme

        Seyrek: Kan kreatinin düzeyinde yükselme, kan kreatin fosfokinaz düzeyinde yükselme, karaciğer enzimlerinde yükselme

        : Daha ayrıntılı bilgi için bkz. “Seçilen yan etkilerin tanımıâ€

        Bileşenlerle ilgili ek bilgiler

        Bileşenlerden herhangi biri ile daha önce bildirilmiş advers reaksiyonların, bu ürünle yapılan klinik çalışmalarda gözlenmemiş bile olsa, MICARDISPLUS kullanımı ile görülme potansiyeli vardır.

        Telmisartan:

        Plasebo ve telmisartan ile tedavi edilen hastalarda advers reaksiyonlar benzer sıklıkta ortaya çıkmıştır.

        Plasebo kontrollu klinik çalışmalarda telmisartan ile bildirilen advers reaksiyonların genel insidansı (%41,4) genellikle plasebo ile benzer (%43,9) bulunmuştur. Aşağıda, hipertansiyon nedeni ile veya ≥50 yaşlarda yüksek kardiyovasküler olay riski nedeni ile telmisartan tedavisi alan hastalarla yapılan tüm klinik çalışmalarda gözlenen advers reaksiyonlar listelenmiştir.

        Enfeksiyon ve enfestasyonlar:

        Yaygın olmayan: Üst solunum yolu enfeksiyonu, sistit dahil üriner sistem enfeksiyonu Seyrek: Fatal sonuçlanabilen sespis3

        Kan ve lenf sistemi hastalıkları:

        Yaygın olmayan: Anemi

        Seyrek: Eozinofili, trombositopeni

        Bağışıklık sistemi hastalıkları:

        Seyrek: Hipersensitivite, anafilaktik reaksiyonlar

        Metabolizma ve beslenme hastalıkları:

        Yaygın olmayan: Hiperkalemi

        Seyrek: Hipoglisemi (diyabetik hastalarda)

        Kardiyak hastalıklar:

        Yaygın olmayan: Bradikardi

        Sinir sistemi hastalıkları:

        Seyrek: Somnolans

        Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar:

        Yaygın olmayan: Öksürük

        Çok seyrek: İnterstisyel akciğer hastalığı3

        Gastrointestinal hastalıklar:

        Seyrek: Mide rahatsızlıkları

        Deri ve deri altı doku hastalıkları:

        Seyrek: Egzema, ilaç erupsiyonu, toksik deri erupsiyonu

        Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları:

        Seyrek: Artroz, tendon ağrıları

        Böbrek ve idrar yolu hastalıkları:

        Yaygın olmayan: Renal bozukluk (akut renal yetmezlik dahil)

        Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar:

        Yaygın olmayan: Asteni

        Araştırmalar:

        Seyrek: Hemoglobin düzeyinde azalma

        : Daha ayrıntılı bilgi için bkz. “Seçilen yan etkilerin tanımıâ€

        Hidroklorotiyazid:

        Hidroklorotiyazid elektrolit dengesinde bozulmayla sonuçlanabilecek hipovolemiye yol açabilir veya şiddetlenmesine neden olabilir (Bkz. 4.4).

        Tek başına hidroklorotiyazid kullanılması ile bildirilen ve sıklığı bilinmeyen advers reaksiyonlar

        aşağıda verilmiştir:

        Enfeksiyon ve enfestasyonlar:

        Bilinmiyor: Siyaladenit

        İyi huylu neoplazmlar, malign ve belirtilmemiş neoplazmlar (kist ve polip dahil)

        Bilinmiyor: Melanom dışı cilt kanseri (Bazal hücreli karsinom ve Skuamöz

        hücreli karsinom)

        Kan ve lenf sistemi hastalıkları:

        Seyrek: Trombositopeni (bazen purpura ile birlikte)

        Bilinmiyor: Aplastik anemi, hemolitik anemi, kemik iliği yetmezliği, lökopeni,

        nötropeni, agranülositoz,

        Bağışıklık sistemi hastalıkları:

        Bilinmiyor: Anaflaktik reaksiyonlar, hipersensitivite

        Endokrin hastalıklar:

        Bilinmiyor: Diabetes mellitusun yetersiz kontrolu

        Metabolizma ve beslenme hastalıkları:

        Yaygın: Hipomagnezemi

        Seyrek: Hiperkalsemi

        Çok seyrek: Hipokloremik alkaloz

        Bilinmiyor: Anoreksi, iştah azalması, elektrolit dengesinde bozulma,

        hiperkolesterolemi, hiperglisemi, hipovolemi

        Psikiyatrik hastalıklar:

        Bilinmiyor: Huzursuzluk

        Sinir sistemi hastalıkları:

        Seyrek: Baş ağrısı

        Bilinmiyor: Sersemlik

        Göz hastalıkları:

        Bilinmiyor: Ksantopsi, akut miyopi, akut açı kapanması glokomu, koroidal

        efüzyon

        Solunum, göğüs ve mediastinal hastalıklar:

        Çok seyrek: Akut solunum sıkıntısı sendromu (ARDS) (bkz. Bölüm 4.4)

        Vasküler hastalıklar:

        Bilinmiyor: Nekrotizan vaskülit

        Gastrointestinal hastalıklar:

        Yaygın: Bulantı

        Bilinmiyor: Pankreatit, mide rahatsızlıkları

        Hepato-bilier hastalıklar:

        Bilinmiyor: Hepatoselüler sarılık, kolestatik sarılık

        Deri ve deri altı doku hastalıkları:

        Bilinmiyor: Lupus benzeri sendrom, fotosensitivite reaksiyonları, deride

        vaskülit, toksik epidermal nekroliz, eritema multiform

        Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları:

        Bilinmiyor: Güçsüzlük

        Böbrek ve idrar yolu hastalıkları:

        Bilinmiyor: İnterstisyel nefrit, renal disfonksiyon, glikozüri

        Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar:

        Bilinmiyor: Ateş

        Araştırmalar:

        Bilinmiyor: Trigliseritlerin düzeyinde yükselme

        Seçilen yan etkilerin tanımı

        Hepatik fonksiyonlarda anormallik / karaciğer bozukluğu:

        Telmisartanla elde edilen pazarlama sonrası deneyimlerde, hepatik fonksiyonlarda anormallik/karaciğer bozukluğu, çoğunlukla Japon hastalarda görülmüştür. Japon hastalarda bu advers reaksiyonların görülme olasılığı daha yüksektir.

        Sepsis

        PRoFESS çalışmasında, telmisartan kullanımı ile sepsis insidansında, plaseboya göre, artış gözlenmiştir. Bu durum tesadüfi olabilir veya henüz bilinmeyen bir mekanizmaya bağlı oluşabilir (Bkz. Bölüm 5.1).

        İnterstisyel akciğer hastalığı:

        Pazarlama sonrası deneyimlerde, telmisartan kullanan hastalarda interstisyel akciğer hastalığı vakaları bildirilmiş ve bu vakalar zamansal olarak telmisartan alımı ile ilişkili bulunmuştur. Bununla birlikte bir nedensellik ilişkisi belirlenmemiştir.

        Melanom dışı cilt kanseri: Epidemiyolojik çalışmalardan elde edilen mevcut verilere dayanarak, hidroklorotiyazid ve melanom dışı cilt kanseri arasında kümülatif doza bağımlı ilişki gözlenmiştir (ayrıca bkz. Bölüm 4.4 ve 5.1).

        Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

        Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonların raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

        4.9. Doz aşımı ve tedavisi

        Telmisartan ile insanlarda doz aşımı ile ilgili bilgiler sınırlıdır. Hidroklorotiyazidin hemodiyalizle

        uzaklaştırma oranı henüz bilinmemektedir.

        Semptomlar:

        Telmisartan aşırı dozu ile en belirgin belirtiler hipotansiyon ve taşikardidir. Bradikardi, baş dönmesi, kusma, serum kreatinin düzeyinde yükselme ve akut renal yetmezlik de bildirilmiştir. Hidroklorotiyazid doz aşımlarında, aşırı diüreze bağlı olarak, elektrolit deplesyonu (hipokalemi, hipokloremi) ve hipovolemi görülür. Aşırı dozun en sık görülen belirti ve bulguları, mide bulantısı ve somnolanstır. Hipokalemi nedeni ile kas krampları ve/veya eş zamanlı olarak dijital glikozidleri veya belirli antiaritmik ilaçların kullanılması ile ilişkili belirgin aritmiler görülebilir.

        Tedavi:

        Telmisartan hemodiyalizle uzaklaştırılamaz. Hasta yakından izlenmelidir, tedavi semptomatik ve destekleyici olmalıdır. Müdahale, ilacın alınmasından itibaren geçen süreye ve semptomların şiddetine bağlıdır. Tavsiye edilen önlemler arasında kusturma ve/veya mide yıkanması bulunur. Aktif kömür kullanılması faydalı olabilir. Serum elektolitleri ve kreatinin düzeyleri sık aralıklarla izlenmelidir. Eğer hipotansiyon oluşursa hasta supin pozisyonda tutulmalı, hızla tuz ve sıvı replasmanı yapılmalıdır.

        İnme İnme İnme, beynin hasar görmesinin sonucudur. Bu hasar, beynin bir kısmındaki ya bir kanama ya da akut kan eksikliği nedeniyle o kısmın geçici ya da kalıcı olarak işlevini yapamamasına yol açar. Kalp Krizi Kalp Krizi Kalbe giden kan akışı durduğunda kalp krizi meydana gelir.